Süleyman Karagülle
Adil Düzen, N.Erbakan - S.Karagülle-13
31.12.2011
5340 Okunma, 0 Yorum

İKİNCİ BÖLÜM

(ADİL EKONOMİK DÜZEN)

ADİL DÜZEN’DE EKONOMİ

Not: Parantez içindeki ifadeler Necmettin Erbakan’ın ifadeleridir. Parantez dışındakiler Süleyman Karagülle’ye göre söylenmesi daha uygun olan ifadelerdir. Karşılaştırma siz okuyuculara düşer…

 

***

 

A. Adil Düzen İdeal Bir Düzendir

(Yukarıda da açıklandığı gibi tarihi seyir bakımından Adil Düzen temel esasları itibariyle asırlar boyu, hâkim olduğu devirlerin gereklerine uygun olarak tatbik edilmiş bir düzendir. Kamil ve tam bir düzendir. Kuvveti üstün tutan batı medeniyetinin bir dejenerasyona uğrayarak “kalkınıyoruz, gelişiyoruz” adı altında sonradan kurduğu Kapitalizm ve Sosyalizm ise Adil Düzen’i bozarak, çarpıtarak meydana getirilmiş haksız düzenlerdir. Bunun için şimdi bütün insanlığın yeniden Adil Düzen’e dönmesi zamanı gelmiştir. Bu yeni düzen, temel prensipler itibariyle, Kapitalizm ve Komünizmin bazı ilkelerini bir araya toplayarak yeni suni bir düzenin kurulmasına yönelik bir girişim değildir. İnsanlık, son yüzyıllarda Kapitalizm ve Komünizmi denedi. Bu düzenlerin yol açtığı, çatışmalar, savaşlar, zulüm, sosyal patlama ve felaketten başka bir şey getirmediğini gördü ve yaşadı. Bu insan doğasına uymayan dejenere ve sakat düzenleri ve bu düzenlerin dayandığı yanlış, haksız ve insan tabına(yaradılışına) aykırı prensipleri terk ederek zulümden hakka dönmesi gerekmektedir. Bu insanlık tarihi boyunca doğal gelişmesinin gerektirdiği bir gelişme ve değişmedir. Beşeriyet tarih boyunca insanların karşılaştığı sorunlara hak ve adalet ölçüleri içinde çözüm üreten ve tabii olan; hak ve adaleti esas alan bir düzene geçmesi ve bugünün şartlarına göre böyle düzeni kurması tabii ve zorunlu bir gelişmedir.)

Batı teknikte ve ekonomide adımlar atar, doğu ise hukukta ve yönetimde adımlar atar. Batı medeniyeti 500 yıl arkadan takip eder, biner yıllık uygarlık olarak ilerler. Nasıl insan her yıl yaş alırsa, bunu geri döndürmek mümkün değilse, uygarlık da öyledir. Bin yılda bir adım atarak ilerler.  Şimdi sol ayak ileridedir. Sağ ayak harekete geçmek üzeredir. Faizli zalim sömürü düzeni artık tarih olmak üzeredir.

(Şekil 23’de görüleceği gibi, Adil Düzen ile kuvveti üstün tutan Kapitalizm ve Sosyalizmin temel yapıları ve tatbikattaki özellikleri bakımından aralarındaki farklar bir tablo halinde belirtilmiştir. Bu tablonun incelenmesinden de görülmektedir ki Sosyalizm ve Kapitalizm temelde aynı oldukları halde nasıl birbirinden farklı iki sistemse, Adil Düzen de bunlardan farklı ve hem de bunlardan temelden ayrı, bütün özellikleriyle uyumlu tam ve mükemmel bir sistemdir.)

 

(Adil Ekonomik Sistem, hakkı üstün tuttuğu için, toplumda sınıf ayrımı yapmadığı için, bir çatışma değil, barış sistemi olduğu için, açık, sade, basit, tatbikatı kolay bir sistemdir. Basit olduğu için, toplumda herkesi kuşattığı, herkesi üretime teşvik ettiği için, ekonominin önündeki mâniaları kaldırıp ekonomik kalkınmayı hızlandırdığı için, herkese refah getirdiği için ideal bir sistemdir. Diğer sistemlerin faydalı yönleri Adil Düzen’de fazlasıyla mevcuttur. Zararlı yönleri ise Adil Düzen’de yer almamaktadır. )

Adil ekonomi sisteminde:  

  1. Üretimden vergi alınır.
  2. Maldan vergi alınır.
  3. Beyana göre vergi alınır.
  4. Faizsiz kredi karşılığı vergi alınır. Faizsiz kredi verilmeyen yerden vergi alınmaz. Vergi alınmayan yerde kredi verilmez.
  5. Altyapı hizmetlerinden vergi karşılığı yararlanılır.
  6. Genel hizmet vergi karşılığı verilir.
  7. Vergi yasalarla artırılamaz.

*

B. Adil Düzen Herkese Refah Getirir ve Ekonomiyi Hızla Geliştirir

(Yukarıda temel esasları açıklanmış olan Adil Düzen yürürlüğe konduğu zaman ne olacaktır:

1. Ucuzluk - Enflasyonun Önlenmesi

Önce bir defa Faizci Kapitalist düzenin yukarıda açıklanmış olan ve aşağıda Şekil 21’de belirtilen 5 mikrobu ortadan kalkmış olacaktır. Daha önce işaret edilen bu mikroplar;

1. Faiz

2. Haksız vergi

3. Darphane, yani piyasaya karşılıksız para sürülmesi

4. Kambiyo, paranın değerinin emirle düşürülmesi

5. Kapitalist sistemin banka düzenin yol açtığı sorunlar.

Şekil 21: Faizci Kapitalist Düzenin 5 Mikrobu

Faizci Kapitalist düzende her türlü faiz, kredi dağıtımındaki haksızlık ve yüksek kredi faizlerinin masrafa yazılıp fakir fukaraya ödettirilmesi sonucunda fakirden almakta ve zenginlere aktaran düzendir.

Hâlbuki yukarıda açıklandığı gibi Adil Düzen’de faiz yoktur. Paranın değerinin düşürülmesi yoktur, fakirden alıp zengine aktaran banka düzeni yoktur.)

(Önce bir defa Adil Düzen tatbikatına geçilirken bütün faizlerin kaldırılması ve bütün vergilerin kaldırılması ile üretim maliyetleri ve dolayısıyla fiyatlar, mesela Türkiye'deki Faizci Kapitalist sistemin hali hazır şartlarına nazaran üçte bire düşecektir. Mesela bugün 80 Kuruşa satılan 400 gr. ekmeğin fiyatı 20-30 Kuruşa inecektir. Bütün diğer mallarda da durum aynıdır. Çünkü fiyatların üçte bire inmesi tabiidir.)

Paradan kâr yerine maldan kâr edilecek. İşçinin eline geçen paranın karşılığı piyasada bulunacak. Artan emek de inşaatta yatacak. Aracı gideri, serbest rekabetten ve genel hizmetten dolayı asgariye inecektir. Her tarafta arz ve talep kanunları çalıştırılacaktır.

(Bu görülmemiş büyük nispette ucuzluk, bir sihirbazlık değildir. Yapılan iş sadece Faizci Kapitalist Nizam vasıtasıyla vatandaşların manevi olarak sırtına takılmış olan ırkçı emperyalizmin emme hortumunu ve onların işbirlikçisi holdinglerin emme hortumlarını söküp atmaktan ibarettir. Adil Düzen olunca vatandaş her ekmek alınca önce İsrail’e 20- 30 Kuruş, sonra işbirlikçilerine ayrıca 20-30 Kuruş ödemekten kurtulacak ve o bugün 80 Kuruş ödeyerek aldığı ekmeği böylece sadece 20-30 Kuruş karşılığında alma imkânına ulaşacaktır.)

“Adil Düzen”de herkesin işi vardır ve kendi isteğiyle istediği her zaman yapmaktadır. Bu işvereni borçlandırarak işçiye verilen çalışma kredisi ile sağlanacaktır. Mal senedi sayesinde serbest rekabet her tarafta sağlanacak ve bu sayede aracı giderleri asgariye inecektir. Fiyatlar kuruşla değil saatlik emekle veya doyurduğu insanla hesaplanacak, üçte bire düşecektir.

(Adil Ekonomik düzende enflasyon söz konusu değildir, yoktur, sıfırdır.

Çünkü enflasyon Faizci Kapitalist Nizamın bünyesel hastalığıdır ve fakiri ezer. Faizci Kapitalist düzende enflasyonun meydana gelmesinin sebebi bu düzenin yukarıda bir kere daha belirtilen 5 mikrobudur. Hâlbuki Adil Düzende bu mikroplara yer verilmemiştir. Dolayısıyla enflasyon için herhangi bir sebep mevcut değildir. Enflasyon fiyatların gittikçe artması ve satın alma gücünün düşmesi olayıdır. Adil Düzende bunun tam tersi söz konusudur. Çünkü fiyatların artması için herhangi bir sebep mevcut olmadığı gibi zamanla ekonominin ve teknolojinin gelişmesi sebebiyle fiyatların reel ve nispi olarak düşmesi söz konusudur.)

“Adil Düzen”de mal ambara girer, mal senedi piyasaya çıkar. Senet bankaya girer, para piyasaya çıkar. Bankaya para girer, senet çıkar. Senet ambara girer, mal çıkar. Karşılıksız bir lira bile mevcut olmadığı için enflasyon olmaz.

 

2. Üretimin artması

(Malların maliyetleri ve satış fiyatları bugünkünden üçte birine düşünce; o zaman hali hazır mevcut işletme sermayesiyle bile bugünkü üretimin 3 mislini yapmak imkânı hâsıl olacaktır. Böylece üretim hızla katlanmış olacaktır.)

Serbest rekabet içinde tam istihdam sağlanacaktır. Yani en az emekle en çok maaş elde edilecek, hiç işsiz kalmayacak, mallar en çok insanı besleyecek yerde tüketilecek. Bu da üretimi azamiye çıkaracak. Artan emekle de inşaat en üst seviyeye çıkacaktır. Yani yeni teknoloji de üretilecektir.

(Kaldı ki, Adil Düzen’de makro plan yapılmış her bölgedeki öncelikli, verimli yatırımların projeleri hazırlattırılmış ve bunların gerçekleşmesi için, yatırımın tamamı için yeterli faizsiz kredi dâhil “Tam Teşvik” uygulanacaktır. Bu ne demektir? Ayrıca makine yağlanıyor ve ekonomi hızla gelişiyor, demektir. Bu yön dede üretim ve milli gelir hızla katlanacaktır.)

Planlama kamuca yapılacaktır. Projeler kamuca üretilecektir. İşçi bulanlar hem çalışana kredi hem de malzeme veya ham maddeyi kullandıracaktır. İş yapanın sermaye veya yer sorunu olmayacaktır. En verimli bir şekilde tam olarak faaliyete geçmiş olacaktır.

 

3. İşsizliğin Önlenmesi

(Aynı işletme sermayesi ile 3 misli fazla üretim yapılması demek bugünkünün 3 misli fazla işçi çalıştırılması demektir.

Kaldı ki, Adil Düzen bir yandan bütün yatırımlar “Tam Teşvik” ile desteklenip geliştirildiği için, diğer yandan “Faizsiz Emek Kredisi” ile çalışan her insanın hakkı olan ücreti ödendiği için ortada işsizlik diye bir mesele kalmayacaktır. Bilakis herkes çalıştıracak insan aramaya başlayacaktır. İşte işsizlik böyle önlenmiş olacaktır. Bu gün halen 10 milyon evladını işsizlikten dolayı kahvehane köşelerinde çürüten bir Türkiye için Adil Düzenin ne kadar önemli olduğunu uzun uzun anlatmaya hacet yoktur.)

Türkiye’de 30 milyon çalışan vardır. Sigortalı işçi 10 milyondur. En önemlisi üçte ikisi işsizdir. Çalışanlar yarıya çalışmaktadır. Demek milli hâsıla da 6 misli bir artacaktır. Uygulamayı görmek mi istiyorsunuz? Verin bize bir küçük ilçeyi, gösterelim.

 

4. İhracat Patlaması

(Adil Düzen’de maliyetlerin ve fiyatların içine hiçbir faiz ve hiçbir vergi girmediği için yeryüzünde en ucuz fiyat Adil Düzenin tatbik edildiği yerde olacaktır. Çünkü Faizci Kapitalist Nizamın tatbik edildiği bütün ülkelerde değişik nispetlerde de olsa üretimin maliyetleri ve fiyatları içine az çok nispette faizler ve haksız vergiler girmektedir. Bunlar ise üretimin her kademesinde katlanarak artan bir şekilde maliyetlere ve fiyatlara intikal etmektedirler. Dolayısıyla bunlar yüzünden maliyetler ve fiyatlar artmaktadır.)

Biz hiçbir ülkeye gümrük ve vize uyulamayacağız. Ülkemizde de faizsiz kredi sağlanmış olacağı ve kira payı olarak verildiği için maliyetler en az olacaktır. Ayrıca selem kredisi ile ihracat ithalata denk hâle getiriliyor. Tüccar serbest piyasa ilkesiyle bu başarılıyor. Dış ticaret dengede olacak ama ticaret hacmi de azamiye çıkacak, bu da milli hasılaya yüzde 40 katkıda bulunacaktır. Yani milli hâsılamız 10 misli artacaktır.

(Mesela bu nispetlerin en az olduğu ülkelerden birisi Ortak Pazar ülkeleridir. Onlarda faiz oranı takriben kredi % 5-6 oranında, vergi ve sigorta oranı ise en az % 25 olayında olduğunu varsayalım. Bunlar katlanarak fiyatların ve maliyetlerin içine girmektedir.

Üretim, maliyet ve fiyatları en düşük Adil Düzen’dedir. Çünkü üretim fiyatları içine giren faiz, vergi ve sigorta pirimler sıfırdır. Bu ucuz mal Adil Düzende olduğu için herkes ihtiyacını Adil Düzenin uygulandığı piyasalardan karşılamaya çalışacaktır. Bu ise hakiki ihracat patlaması demektir.)

Biz dış ticareti onları sömürmek için yapmıyoruz. Kahveyi Brezilyalılar 10 dakikada üretiyorlar. Zeytin ise bir saat içinde bile üretilmiyor. Biz de zeytini 10 dakika içinde üretiyoruz, kahveyi bir saatte de üretemiyoruz. Karşılıklı değiştirsek iki taraf da 50’şer dakika kazanır. İşte, üretim tüketime eşit olacak ama dış ticaret hacmi beş misli artacaktır.

(İhracat “Hayali İhracat” ile patlamaz Adil Düzenle patlar.)

Gümrük vergisi ve vergi iadesi olmadığı için hayali ihracat olmayacaktır.

 

5. Gelir Dağılımının Bozulmasının Önlenmesi ve Herkese Refah

(Adil Düzen’de, Faizci Kapitalist düzenin 5 mikrobu her türlü ekonomik ve sosyal tahribatı meydana getirirken ve gelir dağılımını gittikçe bozulmasına; zengini daha zengin ve fakiri daha fakirleşmesine yol açmaktadır. Düzenin temelindeki mikroplardan doğan bu felaketi önlemek için alınan pansuman tedbirleri ise neticede yeni haksız zulümlerden başka bir şey değildir. Böylece Faizci Kapitalist düzen netice itibariyle zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapmakta ve bunun sonucundan ülkeleri ve dünyayı sosyal patlamalar ve harplere sürüklemektedir.)

Faiz ve sermaye vergisi tekelleri oluşturmaktadır. Sermaye vergisi ve hasıladan mal olarak alınan vergi faizsizdir, kredinin halka verilmesi ile tekel önlenmektedir.

(Adil Düzende, Faizci Kapitalist sistemin bu mikropları tamamen ortadan kaldırıldığı için sözü edilen mahsurlar, zulümler ve felaketler önlenecektir. Tam tersine Adil Düzen’de refahın herkese dağılması için bütün tedbirler alınmasını sağlayacak imkânlar mevcuttur. Esasen Adil Düzen “Hakkı Üstün Tutan” bir düzen olduğu için herkesin hakkını korumakta ve kimsenin kimseyi sömürmesine izin vermemektedir. Yine Adil Düzen esasen temelde bir “Barış Düzeni” ve “Çıkar Paralelliği” düzeni olduğu için, kuvveti üstün tutan ve temeli çıkar çatışmasına dayanan ve dolayısıyla bir sömürü ve zulüm düzeni olan faize; Kapitalist düzendeki bütün mahsurları ortadan kaldırmakta ve refahı herkese yaymakta ve götürmektedir. Böylece Adil Düzen “Herkese Refah” düzenidir.)

“Adil Düzen”de insanlar en uygun işlerde çalışır, en az saatlerini harcayarak günlük giderlerini sağlarlar. Artan emekleri ile fabrikalar ve yeni teknoloji edinirler. Geçinmek için çalışma saatlerini çocuk yetiştirmede kullanırlar. Bir taraftan ülkenin imarını yaparlar, diğer taraftan nüfuslarını artırırlar. Ülkeler ne kadar çok nüfus besleyebilecekse oraya kadar çoğalırlar. Faizli sistemde ise sermaye kendi kârını azami tutmak için bazılarını aşırı gelir sahibi tutar ve sefahate daldırarak çocuk yaptırmaz, bazılarını da karın tokluğuna çalıştırır, çocuk yapma imkanını vermez. Nüfusları azalmaya başlar ve topluluk intihar eder. Nitekim bugünkü Batı dünyası bunu yaşamaktadır.

(Ayrıca Adil Düzen, devlete öncelikle herkese insan onuruna yaraşır şekilde yaşama imkânı temin etme görevi verdiği için Adil Düzende, bütün global zenginlik rakamlarına rağmen Kapitalist toplumların bünyesel hastalığı olan ve nüfusun büyük bir kısmına yayılmış bulunan açlık ve fakirlik hastalıkları da söz konusu değildir.)

Kamunun payı değişmez anayasa maddeleri ile belirlenmiş olduğu için aracı kârı da serbest rekabetle asgariye indirildiği için geliri az olanlara yeryüzü kira payından kendilerine pay verildiği içim fakir var zengin var ama çok fakir ve çok zengin yoktur. Herkese çalışma ve yaşama imkanı sağlanmıştır. Çalışanlar daha çok kazanırlar. Yani ne kapitalizmde olduğu gibi halk köledir, ne de sosyalizmde olduğu gibi halk eşit gelire sahiptir. Tekel önlenmiş bir liberalizmdir.

 

6. Adil Ekonomik Düzen Geri Kalmışlığı, Rüşvet ve Ahlaki Bozulmayı Önler

(Yukarıda yapılan açıklamalar, Adil Ekonomik Düzenin, ekonomiyi hızla geliştireceğini, devleti kat kat zengin yapacağını, refahı herkese ve her bölgeye yayacağını açıkça göstermektedir. Bu yüzden Adil Ekonomik Düzen geri kalmışlığı zümreler ve bölgeler arası dengesizliği ortadan kaldırır.)

Malların, emeğin, sermayenin ve bilginin akışı tamamen serbesttir. Ulaşım ve haberleşme parasız kamuca karşılanır. Sermaye kamuca faizsiz karşılanır. Ambarlar kamuca karşılıksız karşılanır. Dolayısıyla yolsuzluk yapmak zorunda kalınmaz. Keyfe keder yolsuzluk yapanlar eğer kesin olarak ispatlanırsa, kol kesme gibi ağır cezalar verilir. Bugün çalan mazurdur. O cezaları veremezsiniz.

(Diğer yandan faizci kapitalist düzen bir yandan materyalizmi esas alıp insanların nefis terbiyesine ve manevi gelişmesine önem vermediği için diğer yandan da bilhassa “Faiz” mikrobu ile zengini daha zengin, fakiri daha fakir yaptığı için fertleri ve toplumu “Ahlâk Bozukluğu”na itmektedir. Bu da Kapitalizmin en büyük tahribatıdır ve yıkılışının, yani iflasının temel sebebidir.)

Bugün insanlar vergi kaçırmak, hile yapmak, rüşvet vermek, kaçakçılık yapmak zorundadır. Başka türlü yaşama şansları yoktur. “Adil Düzen”de rüşvet yasak değildir, kaçakçılık yasak değildir. Vergi beyana tabidir. Hile yapanı ekonomi bakımından çökertir. Bu sebepledir ki suçlar azaltılmıştır. Hırsızlık, zina, iftira ve yol kesme dışında bir suç yoktur. Yasaklamaya gerek yoktur.

(Çünkü nefis terbiyesi görmemiş bir insan fakr-u zaruretle karşılaşınca daha kolaylıkla ahlak bozukluğuna itilmektedir. Faiz yoluyla ve haksız kredilerle çok zengin olan zümrede ahlak bozukluğuna itilmektedir. Çünkü bir atasözünün ifade ettiği gibi “haydan gelen huya gider”. Haksız olarak faizlerle, kredilerle ve enflasyonla zengin olan, nefis terbiyesi görmemiş bir insan eline astronomik paralar geçince uyuşturucu, alkolizm, kumar ve diğer ahlaksızlıklara itilmektedir. Bu ahlak bozukluklarına merkezlik yapan tesisler kurmakta, meyhaneler ve kumarhaneler açmaktadır. Bir kere zenginler tarafından buralar açılınca, fakirler ve diğer insanlar da buraların etkisiyle ahlak bozukluğuna sürüklenmekte ve bu ahlak bozucu tesisler ve teşebbüsler toplumu bir kanser gibi mahvetmekte ve helake götürmektedir.)

Meşru yoldan kazanamayanlar gayrimeşru yola sapmakta, gayrimeşru kazanma sanayisi doğmaktadır. Uyuşturucu bunun açık delilidir. Halk uyuşturucuysa alıştırılmakta, uyuşturucunun kullanılması değil de alıp satılması yasaklanarak mafya tekeli oluşturulmaktadır. “Adil Düzen”de uyuşturucuyu alıp satma değil, uyuşturucuyu kullanma yasaktır. Cezası da kullanıcıların uyuşturucu bucaklarına sürülmesidir. Böylece hem onlara hürriyet sağlanmakta, hem de çocuklarımız uyuşturucudan uzak tutulmaktadır.

(İşte Batıda kriminal olayların artması, uyuşturucu, alkolizm, hırsızlık, mafya ve ayrıca her türlü ahlaksızlığın çoğalması; bu meyanda AİDS hastalığının hızla artması ve korkunç boyutlara varması, yani kısaca ahlâki çöküş toplumu helake, Kapitalist nizamı da iflasa adım adım sürüklemektedir.)

AİDS gibi belalar Batıyı inkıraza götürüyor. Dünya gelecekte hem de çok yakın zamanda “Adil Düzen”i benimseyen topluluklara kalacaktır. Evet, dünya çok yakında “Adil Düzen” topluluklarına kalacaktır.

(Adil Düzen bütün bu felaketleri önleyen,

insanlığa, topluma saadet getiren ilaçtır.)

Erbakan’ın çok başarılı çalışmaları sayesinde bu gerçekler insanlığa duyurulmuştur. Şimdi beklenen “Adil Ekonomik Düzen” uygulamasını ortaya koymaktır, “Adil Ekonomik Düzen”in kokusunu değil kendisini getirmektir.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42154 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9921 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kesin Sonuç
7.06.2018 6341 Okunma
12 Yorum 12.06.2018 03:32
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27855 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13382 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Ne değil, Nasıl
26.05.2018 4963 Okunma
10 Yorum 28.05.2018 13:30
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10810 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19785 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10077 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5869 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Merkezi Yönetim
28.03.2019 4439 Okunma
8 Yorum 29.03.2019 15:10
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9879 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29426 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10511 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Milli Güvenlik Kurulu
5.06.2018 4312 Okunma
8 Yorum 05.06.2018 19:35
Süleyman Karagülle
İlkeler
12.03.2018 5472 Okunma
8 Yorum 18.03.2018 14:30
Süleyman Karagülle
Hatalarımız
10.03.2018 4762 Okunma
7 Yorum 11.03.2018 21:45
Süleyman Karagülle
Denge
23.04.2018 4938 Okunma
7 Yorum 25.04.2018 13:00
Süleyman Karagülle
Dolar ve Faiz Oyunu
3.06.2018 4674 Okunma
7 Yorum 04.06.2018 03:17
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin sözcüsü
8.03.2019 5471 Okunma
7 Yorum 09.03.2019 00:46
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 5447 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
İleriyi Görmek
4.04.2019 4859 Okunma
6 Yorum 05.04.2019 21:43
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 5582 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Seçim sonuçları
3.06.2018 4545 Okunma
6 Yorum 04.06.2018 12:33
Süleyman Karagülle
Huy
6.05.2018 5215 Okunma
6 Yorum 07.05.2018 15:06
Süleyman Karagülle
Hesaplar yanlış
3.04.2018 5226 Okunma
6 Yorum 03.04.2018 22:20
Süleyman Karagülle
Yapacaklarımız
10.03.2018 4587 Okunma
6 Yorum 12.03.2018 16:33
Süleyman Karagülle
Oyuna Oyun
31.07.2018 5074 Okunma
6 Yorum 01.08.2018 23:59
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı hikayesi
1.11.2018 4652 Okunma
6 Yorum 01.11.2018 21:26
Süleyman Karagülle
Ekrem Şama’ya; Seninki Hiç Olmaz!
3.06.2017 6259 Okunma
6 Yorum 30.07.2017 00:29
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11708 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Vergisiz Ekonomi
27.05.2017 6408 Okunma
6 Yorum 31.05.2017 01:20
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11396 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12056 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18673 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14224 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13890 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9396 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Niçin?
4.07.2018 5717 Okunma
5 Yorum 04.07.2018 22:58
Süleyman Karagülle
Kim yönetiyor?
30.06.2018 5070 Okunma
5 Yorum 01.07.2018 21:57
Süleyman Karagülle
Siyaset ve kurallar
5.04.2018 5464 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 08:13
Süleyman Karagülle
Gül Adil Düzen’e sahip çıkmalı
6.04.2018 5118 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 23:39
Süleyman Karagülle
İstishab gerek
20.04.2018 4870 Okunma
5 Yorum 21.04.2018 11:30
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4654 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
14.03.2019 5519 Okunma
5 Yorum 16.03.2019 22:33
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5820 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5924 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 5056 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin oyunu
7.11.2018 5712 Okunma
4 Yorum 08.11.2018 00:13
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 4205 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 4463 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3524 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Hesap Sorma
5.03.2018 4421 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 11:58
Süleyman Karagülle
Yenilik
6.03.2018 4044 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 23:36
Süleyman Karagülle
VARSAYIM-2
2.05.2018 4519 Okunma
4 Yorum 02.05.2018 23:12
Süleyman Karagülle
Anketler
16.05.2018 3767 Okunma
4 Yorum 16.05.2018 23:37
Süleyman Karagülle
KİM KAZANACAK?
8.06.2018 3945 Okunma
4 Yorum 11.06.2018 00:24
Süleyman Karagülle
Seçim sonrası
21.06.2018 3820 Okunma
4 Yorum 21.06.2018 14:09
Süleyman Karagülle
Mümin Olmak; Mümin Kimdir?
3.06.2017 5520 Okunma
4 Yorum 05.06.2017 10:41
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10529 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
AK Parti'nin Medine Dönemi!
13.09.2014 7755 Okunma
4 Yorum 16.09.2014 08:43
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12014 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11695 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12249 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10012 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10563 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Aşiret / Ocak
14.04.2012 7795 Okunma
4 Yorum 20.04.2012 17:06
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10743 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Bundan sonra ne yapmalıyız?
17.03.2012 5945 Okunma
4 Yorum 19.03.2012 21:18
Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012 3521 Okunma
4 Yorum 22.03.2012 20:21
Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012 7640 Okunma
4 Yorum 05.04.2012 21:36
Süleyman Karagülle
AKİD VE AHD
2.04.2012 7789 Okunma
4 Yorum 06.04.2012 18:38
Süleyman Karagülle
100 Daire-2
7.04.2012 5880 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 16:45
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA ORTAKLIĞI
11.03.2012 6121 Okunma
3 Yorum 11.03.2012 17:31
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 5600 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9528 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
KÜRT SORUNUNU KİMLER ÇÖZER?
28.03.2012 6890 Okunma
3 Yorum 30.03.2012 13:30
Süleyman Karagülle
TARTIŞMA
25.04.2012 5321 Okunma
3 Yorum 02.05.2012 18:22
Süleyman Karagülle
İşsizlik sorunu
1.09.2012 4888 Okunma
3 Yorum 03.09.2012 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu ve Başkanlık
12.12.2015 6917 Okunma
3 Yorum 20.12.2015 07:10
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı ve Yönetimde Uyum
28.11.2015 7672 Okunma
3 Yorum 01.12.2015 08:36
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11195 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9797 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
TAVSİYE: Allah’ın Emrine Uyuyoruz
12.09.2015 7249 Okunma
3 Yorum 22.09.2015 23:48
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11145 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10805 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12261 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13643 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13499 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13738 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11079 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’in DNA’ları
14.03.2015 7130 Okunma
3 Yorum 18.03.2015 10:45
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13478 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10594 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10352 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11385 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10041 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kürtler
10.06.2017 4189 Okunma
3 Yorum 11.06.2017 21:26
Süleyman Karagülle
Savaşa Doğru
25.03.2017 5245 Okunma
3 Yorum 25.03.2017 17:59
Süleyman Karagülle
Vikipedi Sorunu: Önce Yapmak… Sonra…
22.07.2017 5138 Okunma
3 Yorum 28.07.2017 11:03


© 2025 - Akevler