Bir yöneticinin iki türlü çevresi vardır. Bunlara “mele'” denir. Onlar devleti ve halkı, bu arada kendilerini de yönetirler. Diğerleri hükümdarların yakınlarıdır. İşte, sorumsuz yakınları da uzaklaştırmıştır ama onu tekrar göreve iade etmiştir.
İnsanlar 15 ile 40 yaş arasını öğrenmekle geçirirler, çalışarak öğrenirler.
40 ile 63 yaş arası uygulama yaparak üretim yaparlar, yenilikler yaparlar.
63 yaşlarına geldikleri zaman artık geri hizmete çekilir ve danışmanlık yaparlar.
Kırk ve buluğ yaşları doğrudan geçmekte, 63 yaş ise seçkin sayılar içinde yer alır.
Hazreti Muhammed, Hazreti Ebubekir, Hazreti Ömer, Hazreti Ali ve Hazreti Aişe bu yaşlarda (63) ölmüşlerdir.
Türklerde de çocuk kız olsun erkek olsun, 15 yaşına kadar baş örtmez ve meclislere katılmaz. Baliğ olunca merasim yapılarak dua edilir ve baş örtülür, artık tasarrufa yetkili olduğu böylece ilan edilirdi.
Kırk yaşına kadar sakal bırakmaz, daha genç olduğunu bununla belirtirdi.
Kırk yaşına gelince sakal bırakır ve sakal duası yapılırdı.
63 yaşına kadar sakalını siyaha boyardı.
63 yaşına gelince de bu sefer sakalını beyaza boyar ve aksakallar meclisine girme hakkını kazanırdı.
Türkler Müslüman olmadan önce de tek Tanrı’ya taparlardı, İslâmî hayat onlara asla zor gelmemiştir.
*
BUGÜN NE YAPMALIYIZ?
Önce 15 yaşına gelen kimse partiye üye olacak ve partilerde eğitim alacaktır. Kırk yaşına kadar milletvekili olmayacaktır. Kırk yaşına geldiği zaman devletin yönetiminde görev alacak, genel müdür ve bakan olacaktır. Mecliste yeri olmayacaktır.
63 yaşına kadar yaparak ve yaşayarak yetişecektir.
63 yaşından sonra ise milletvekili seçilerek elde ettiği deneyimleri ile yasalar çıkaracak ve hükümete danışmanlık yapacaktır.
Demek ki yapılacak iş şudur; üç dönem kuralını bakan olmak için uygulayacağız. Bakanlıklar kırk yaşını dolduran yeni milletvekillerine bırakılacak ama meclis üç dönem tecrübe görmüş milletvekillerinden oluşacaktır.
*
Kur’an’da; “Allah’ın helal ettiğini haram etmeyin” denmektedir.
‘Yahudiler din adamlarını rab ittihaz ettiler’ âyeti gelince, Hazreti Peygambere gelip “biz öyle bir şey yapmadık ki” dediler. Hazreti Peygamber de onlara dedi ki; “sizin din adamlarınız Allah’ın helal etiğini haram, haram ettiğini helal yapmadılar mı, siz de onlara uymadınız mı? İşte bu onları rab ittihaz etmedir.” demiştir.
Üç dönem kuralını koyma bir parti yöneticisinin yetkisinde değildir.
Üç dönem kuralından vazgeçme zorunluluğu vardır.
Devlet yönetimi deney tahtası değildir.
Onlar bakan olmasınlar ama mecliste bulunsunlar.
Süleyman KARAGÜLLE