AK Parti 13 yıllık Mekke dönemini doldurmuş, 10 yıllık Medine dönemine girmiştir, bundan sonra görevi yeni düzeni kurmadır.
Hazreti Peygamber aleyhisselâm Medine’de Allah’tan vahiy alarak yeni düzeni kurdu.
Şimdi yeni bir peygamber gelmeyecektir.
Yeni düzen “Kur’an Arapçasını, Uygulamalı Matematiği, Çağın Fıkhını ve Ortaklık Muhasebesini,” bilen ilim adamları tarafından yapılan içtihad ve icmalardan öğrenilecektir...
Türkiye’nin sorunları vardır ve bu sorunlar çözüm beklemektedir…
1- Suriye Sorunu: Bir ülke başka ülkenin iç işlerine karıştığı zaman iki ülke de zarar eder. Suriye mültecilerini Türkiye’ye kabul etmek oradaki isyanları körüklemektir. İsyan ettikçe devlet olarak elbette ona karşı silah kullanacaktır. Muhacir kabul edilir ama mülteci kabul edilemez. Dünya mülteci teşkilatı iç savaşları sürdürme kurumudur.
2- Irak Sorunu: Bir devletin içinde yerinden yönetim olacaktır ama bir devletin içinde iki ordu olmaz, iki ayrı dış ilişkiler kuran grup olmaz. Türkiye önceleri Kürtlerin devlet kurmasına karşı idi. Şimdi Irak’ı bölmektedir. Yanlış politikadır. Anlaşmalar ancak Irak devleti ile yapılabilir.
3- Arap Baharı Sorunu: Sermaye diktatörlerle yarım asırdan fazla İslâm ülkelerini dinsizleştirmeye çalıştı. Taşeron olarak kullandığı diktatörler ona kafa tutmaya başlayınca şimdi onları tasfiye edip yeni diktatörleri getirmek istemektedir. Türkiye bu çatışmada taraf olmamalıdır.
4- AB-ABD Sorunu: Sermaye 1950’lere kadar İngiltere merkezli iken, Marshall Planı (II. Dünya Savaşı sonrasında 1947 yılında önerilen ve 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konan ABD kaynaklı bir ekonomik yardım paketidir.) ile ABD’ye taşındı ve dünyayı tekelinde yönetmektedir. Obama ve Putin sermaye karşısına diklince Yahudiler ikiye ayrıldılar; üretici patronlar ve faizci bankerler. İç soğuk savaş devam etmektedir. Türkiye iki tarafın çatışmasından yararlanabilir, ezilebilir de; ince bir politikaya gerek vardır.
5- PKK Sorunu: Sermeye tüm devletlerin içinde mafyalar oluşturarak onlarla yeryüzünü yönetmekte idi. Şimdi ABD ve Rusya’nın siyasetleri değişti. Onları tasfiye ediyor. Şimdi biz PKK’lılara iş vermezsek zorunlu olarak isyana devam ederler. İş verirsek beri tarafta işsiz kalan ve isyan etmeyen halkı isyana sürükleriz. Sorunu çözmek gerek.
6- Kürt Sorunu: Türkiye’de Osmanlılardan beri ırk sorunu yoktu, bütün Müslümanlar kardeş kabul edilmişti. Ne var ki inkılâplar İslâmi dayanağı yok etti, bizi bir yapan bir şey kalmadı. Vatandaşlık yeterli değildir. Kürtleri Irak’a katarsan Irak vatandaşı olurlar. Ortak bir dayanağımız olmalıdır.
7- Ordu Sorunu: Türk ordusu tarihte zorunlu müdahaleler yapmıştır. Sermaye bu müdahaleleri yapmaya zorlamıştır. Ordunun kendine has sabırlı politikasıyla bugüne geldik. Ergenekon ve Balyoz davaları ile ordu perişan olmuştur, mefluç durumdadır. Ordunun itibarı iade edilmelidir. Ordu sivil yönetime karışmamalıdır.
8- Yargı Sorunu: 30 yıl 40 yıl süren davalarla yargı zaten iş yapamaz durumda iken, bugün paralel yargıya dönüşmüştür. Barolarla bir olarak devlete kafa tutmaktadır. Kendisini düzelteceğine hükümeti düzeltmektedir. Devlet aşaması öncesi durumu yaşıyoruz. Yargı etkisiz hâle gelmiştir. Hakemlerden oluşan yeni yargı sistemi kurulmalıdır.
9- Odalar, Barolar Sorunu: Diktatörlük dönemlerinde tek parti varken tek mesleki kuruluş, tek baro, tek mühendisler odası vardır. O günkü siyasetin bir devamıdır. Mühendisler kendi kendilerini atıyorlar. Tekli sistemde seçim olmaz. Eskiler yerlerine istediklerini atarlar. Sonra onlar kamu yetkisini kullanırlar. Bu demokrasiye aykırı olduğu gibi bu kuruluşlar hizmet değil sadece sömürü aracıdırlar. Hiçbir yararlı iş yapmamaktadırlar. Meslek sahiplerinin iş yapmalarını da önlemektedirler. Tekli odalar sistemi çoklu mesleki sisteme dönüştürülmelidir.
10- Bürokrasi Sorunu: İşçilik döneminin hediyesi olan bürokrasi sistemi devleti koruyalım diye halkı ezmektedirler. Halk onların yüzünden iş yapamaz hâle gelmiştir. Onların yanlış tutumları sebebiyle bugün kayıt dışı ekonomi vardır, illegal yönetim vardır. Bu da devlet yoktur demektir. İnsanlığın bu en büyük sorunu “serbest meslek sistemi” ile çözülecektir. İşçilik sisteminden ortaklık sistemine geçilmektedir. Devlet işeri de ortaklık sistemi içinde yapılmalıdır.
11- Eğitim Sorunu: Tek merkezi yönetimin doğal uygulaması olan tevhidi tedrisat ülkemizin eğitim seviyesini sıfıra yaklaştırmıştır. Bugünkü okullar insanları sadece işsizliğe ve tembelliğe alıştırmaktadır. Öğrenciler gittikleri okullarda hayatlarında onlara yarayan bir kelime bile öğrenmemektedir. Ayrıca eğitim seviyesi de gittikçe ve süratle düşmektedir. Milli eğitim artık bir kanser uru hâlindedir.
12- Paralel Devlet Sorunu: Bürokrasi sistemi, ekseriyet sistemi ister istemez paralel devleti oluşturacaktır. Dün Masonların paralel devleti vardı. Bugün başkalarının paralele devleti vardır. Paralel devleti önleyen sistemleri getireceğimize, biz paralel devlet oluşturmaya çalıştık! Bu husus 1950’de başlamıştır. Sermayenin paralel yapısını kendi siyasi paralel yapıya çevirme çabaları sonunda işte şimdi sermayeye satılmış paralel devleti ortaya çıkardı. Bir kararla onları satın aldılar. Bizim paralel yapımız sermayenin paralel yapısı oldu. Hata paralel yapıyı önleyen işçi sistemi ve serbest meslek sistemidir.
Daha başka sorunlar da vardır.
13- Muhalefet Sorunu
14- Karşılıksız Para Sorunu
15- Köylerin Boşalması Sorunu
16- Sigorta Sorunu
17- Vize Sorunu
18- İlaç Sorunu
19- İşsizlik Sorunu
20- Trafik Sorunu bunlardandır.
Uzatmamak için şimdilik burada yazımı sona erdiriyorum.
Süleyman KARAGÜLLE