Bugün sermaye ile devletler çatışmaktadır. Birinin “parası” birinin “silahı” var, bundan dolayı bu savaş bitmez. Çünkü bir silah ancak kendi cinsi ile yenilir. Silah parayı, para da silahı yenemez, çatışma sürüp gider...
İnsanlığın bu çatışmadan kurtulması gerekiyor.
Tarihte hep böyle karanlık günler olmuş, peygamberler gelerek insanlığı uçurumun kenarından kurtarmışlardır. Bugün de insanlığı ancak peygamberlerin getirdiği dinler kurtarabilir. Din dışında bu çatışmalara son verecek bir güç mevcut değildir.
Dört büyük din vardır. Bunların nüfusu 7 milyardır. Buna karşı İsrail oğullarını destekleyen 7 milyon Yahudi vardır. Demek ki sermayenin insan olarak gücü binde bir civarındadır. Diğer dinler birleşip Yahudiliği istismar edenleri devre dışı etmelidirler; Yahudiliği değil Yahudiliğin istismarını devre dışı etmelidirler.
Savaşılacak olan Yahudi halkı değil, onların karşılıksız sermayesidir. Bu savaş kanla değil ekonomik kurallarla kazanılacaktır. Çünkü sömürü kanla temin edilmemiştir, ekonomik güç ile temin edilmiştir. Bütün İsrail oğullarını öldürseniz, onları izleyen Masonlar onların varlıklarını ve sömürüyü sürdürecekledir. Onları da öldürseniz; onların ortakları vardır, sempatizanları vardır. Bu savaş ancak karşılıklı para ile kazanılabilir.
Önce; dört dinin kaynağı Hazreti İbrahim peygamberdir. Hazreti İbrahim’in büyük oğlu Hazreti İsmail’in ardılları Müslümanlardır, küçük oğlu Hazreti İshak’ın torunları Yahudilerdir. Bu herkesçe bilinmektedir. Ama herkes tarafından bilinmeye Hindu dinlerinin de Hazreti İbrahim’in çocukları tarafından kurulduğudur. Hazreti İbrahim’in üçüncü karısı Katura’dan dört oğlu daha vardır. Bunları doğuya göndermiştir. Onlar Hindistan’da Yahudiliğe benzeyen bir din kurmuşlardır, bu din Brahmanizm’dir.
Brahmanizm İbrahimizm demektir. Yani ismini de muhafaza etmişlerdir. Yahudilik gibi bütün Hintlilere değil de sadece Hazreti İbrahim’in soyundan gelenlere hitap etmiştir. Çok güçlü olmuşlar ve Brahman olmayanları da yönetmişlerdir. Böylece sınıflar doğmuştur.
Hazreti İsa Tevrat’ı beşerileştirdi ve Hıristiyanlık bir kavim dini olmaktan çıktı, beşeri din oldu. Buda (Budha) da Brahmanizm’i beşerileştirdi, Budizm bir kavim dini olmaktan çıkıp beşeri din oldu. Sonuç olarak Hazreti İbrahim nesilleri dünyaya hâkim oldular.
Bu dinlerin din adamları birleşip tüm insanlığı kurtaracak formülleri üretmeleri gerekir. Bunlarda birkaç bin yılın birikimi vardır. Birbirlerinden ayrı bu birikimlere sahip olmuşlardır. Birleşirlerse büyük sentez ortaya çıkar. Bu dinlerin hepsi sonunda Yahudiliğe dayanmaktadır. Dolayısıyla bu İsrail oğulları ile savaşla bitmez. Biz sermaye ile savaşmak durumundayız. Kişiler değil bozuk düzen düşmanımızdır.
Bu dinler bir “araştırma ortaklığını” kurmalıdırlar. Dernekler yardımlar toplayarak bu vakfı desteklemelidirler. Vakıf üniversiteler kurmalıdır. “Kur’an Arapçası” bu dillerin ortak tedris dili olmalıdır. Bunun sebebi şudur.
a) Kur’an son kitaptır, diğer bütün kitapları tasdik edicidir.
b) Kur’an nazmı ve diliyle tesbit edilmiş ve zamanımıza kadar eksiksiz olarak gelmiştir.
c) Kur’an tüm insanlığa hitap eden tek şeriat kitabıdır. Hıristiyanlar ve Budistler de tüm insanlığa hitap etmektedirler ama onların şeriat kitapları yoktur. Kur’an’ın dışında tek şeriat kitabı olan Tevrat, kavmî şeriatı içerir.
d) Kur’an yalnız sözleri ve sözlerin manalarını öğretmekle yetinen bir kitap değildir; insanlığa “şer’î kıyas” denilen “usul-ü fıkhı” öğreten bir kitaptır. Yani Yunanistan’ın tümevarım ve tümdengelim mantığı yanında yan etkileme mantığını getirmiştir. Buna şer’î kıyas” demişlerdir. Bu sayede Batı’daki müsbet ilimler doğmuştur.
Biz, bu üstünlüğünden dolayı ortak dilin “Kur’an Arapçası” olduğunu söylüyoruz. Yoksa dinler eşitlik içinde devreye girecek, herkes kendi müktesebatı içinde araştırmaya katılacak, her din kendisini yenileyecek, çağın sorunlarına çözümler üreteceklerdir.
Bunu iki temel üzerinde oturtacaklardır.
a) Her din diğer dört dini esas hak kabul edecek ve onlardan yararlanacaktır. Tek Allah inancı bunu gerektirir.
b) Her din müsbet ilmi hakem kabul edecek, müsbet ilmin kesin sonuçlarına aykırı âyetleri tevil ederek yorumlayacaktır. Tevrat haktır, yorumlar eksik diyecek. Bunun için Akevler Kooperatifi faaliyete geçip tüm insanlığı bu birliğe davet edebilir.
Süleyman KARAGÜLLE