Suriye gibi küçük devletler vardır.

Osmanlı İmparatorluğu yıkıldı, Suriye Fransızlara kaldı. İkinci Cihan Savaşı’nda Fransızlar yenildiler ve Suriye’yi terk etmek zorunda kaldılar. Sermaye orayı ele geçirdi ama şimdi Sermaye de gücünü kaybetmiştir. Devlet başkanı var ama gücü olmayan devlet başkanı. Sermaye orasını savaş alanı yapmış, devletleri orada savaştırmış. Ülke sözde bütünlüğünü koruyor ama her taraf devlet düzeninden kopmuş perişan halde.  

Peki, Suriye devlet başkanına Kur’an’ın söyleyeceği bir şey yok mudur? Ne yapsın bırakıp gitsin mi? İntihar mı etsin? Güçlü bir devlet bulsun, ona mı teslim olsun? Ülkesini eşkıyalara mı bıraksın, ne yapsın? Kur’an ona ne diyor?

Bizim anladığımız manada ona da Kur’an’dan öğrendiğimiz manayı aktaralım.

1. Bir devletin kendisini koruyabilmesi için önce iç yapısını sağlıklı hale getirmesi gerekir. Halkı ile arası açılmamalıdır. Suriye halkının bağımsızlık ilkesinde birleşmesi gerekir. Beşşar Esad adil bir düzen kurmalıdır. Herkesin hakkını vermelidir. Yüze yakın il oluşturmalı ve her il iç işlerinde bağımsız olmalıdır. Her il iç güvenliğini kendisi sağlamalıdır, kendi kanunlarını kendisi yapmalıdır. Lise seviyesindeki okullar kendilerine ait olmalıdır. Her ilin kendi nakit senedi (parası) bulunmalıdır. Her ilde meclis, il başkanı ve bakanlar kurulu olmalıdır. Merkez illerin iç işlerine karışmamalıdır. Burada hakemler sisteminden yararlanılmalıdır.
2. Suriye yalnız Suriyelilerin değildir. Her yer tüm insanlığındır. Oranın zenginliklerinden tüm insanların yararlanma hakkı vardır. Fransızların, İngilizlerin ABD’lilerin, Rusların ve başka herhangi bir devletin orada bir hukuku varsa, bu hukuk korunmalıdır. Kimin ne hakkı olduğuna hakemler karar vermelidir. Suriye Devleti hakemlerin kararlarına uymalıdır. Ekonomide devletler serbest olmalıdır.
3. Suriye Devleti kendi ordusunu oluşturmalıdır. İsteyenler askerlik yapmalı, isteyenler bedel vermelidir. Böylece kurulan bir ordu Suriye ordusu olur. Oradaki tüm kendi halkından terörist gruplardan teslim olanları gönüllü asker haline getirebilir. Suriye halkı devletinin yanında olursa yabancıların finanse ettikleri teröristler Türkiye’de olduğu gidi orada da tutunamazlar.
4. Türkiye bugün Suriye teröristlerini sindirmektedir. Suriye Devleti bunu sevinçle karşılamalıdır. Türkiye ile bu hususta anlaşmalıdır. Türkiye terörü bastırırken birlikte hareket edilmelidir.

İlim adamlarından müteşekkil bir meclis oluşturman gerekir. Bu meclisin oluşmasını ve anayasa hazırlamasını sağlamalısın. Bu anayasa hazırlandıktan sonra her bucak tartışmalı ve kendi isteklerini bildirmelidir. Anayasada maddelerde anlaşma olmazsa hakemlere gidilmelidir. Böylece tüm Suriyelilerin bir anayasası hazırlatılmalıdır. Bu hususta bizim Adil Düzen çalışmalarımızdan yararlanılabilir, yararlanılmalıdır.

Bu anayasada Adil Düzen’e geçildikten sonra kendisine pay isteyebilir. Ben bu ülkeyi Adil Düzen’e geçirdim, güçlü devlet yaptım, ailemin geleceğini de siz garanti edin diyebilir. Kendisine bir Esad bucağı kurmalıdır. Bu bucak da bağımsız olacak ve onların mülkü olacaktır.

İsterse kaydı hayat şartı ile ben başkan kalacağım da diyebilir.

Kenan Evren’in yaptığı hata budur. Sonra onu mahkûm ettiler. İnkılabı gerçekleştiren devlet başkanlarının kendi bağımsız bucaklarını kurmaları ve hayatlarında başkan kalmayı esas olarak kabul etmeliyiz. Çünkü Kur’an hiç kimseye sen başkanlıktan vazgeç demiyor. Sadece adil ol diyor, özgürlüğü getir diyor.  

Bu yazılarımı arkadaşlarım okuyorlar, diğerleri şimdilik önemsemiyorlar veya değerlendirmeye almıyorlar. Bu yazılar bugün için Kur’an’ın bize düşündürdükleridir. Bu açıdan önemlidir. Gelecekteki oluşlara da ışık tutacak niteliktedir. Tarihe not düşülmek üzere yazılmıştır. Kur’an’ın uyarılarına kulak vermeyenlerin akıbetini belki çoğunuz göreceksiniz.