Üç liderin Tahran buluşması vesilesiyle…-1
Türkiye, İran ve Rusya NE yapMaLI?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Tahran’a gidiyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Tahran’da Putin ve Ruhani ile görüşecek.
Üç liderin önlerinde duran iki konu vardır; biri Suriye meselesi, diğeri ise dolar tehdidi.
Suriye sorununu ikili olarak veya üçlü olarak çözemezler. Ancak Birleşmiş Milletler’e veya Güvenlik Kurulu’na reddedemeyeceği bir çözüm götürürlerse, Suriye sorunu çözülür.
*
Suriye devleti 10 (on) kadar bölgeye ayrılır ve buralarda Suriye orduları yerleşir. Rusya, İran ve Türkiye bu ordulara silah ve eğitim desteğini verir; diğer devletler de bu desteği verebilirler. Suriye devleti böylece güçlü hale getirilecektir, bağımsız hale getirilecektir, belli bir devletin emrinde olmayacaktır.
Suriye devletinin devlet başkanı kaydı hayat şartı ile başkan olacak, kendisinden sonra yeni anayasa kuralları ile seçim yapılacaktır.
Ülke 100 (yüz) kadar ile bölünecek, her il iç işlerinde bağımsız olacaktır. Devlet dış savunmayı yapacak, bunun için illerde halkından asker ve vergi alacaktır. Bu durum anayasada belirtilecek ve sonra Suriye hükümeti bu maddeyi değiştiremeyecektir. İller yabancı devletlerle özel anlaşmalar yapabilir, onlarla dostluk kurabilir, onlara imtiyazlar tanıyabilirler ama kesinlikle silahlı işbirliği yapamazlar. İç ve dış güvenlikte Suriye hükümeti mutlak yetkilidir.
Her bucak yani bucaklar kendi anayasalarını kendileri yapacak ve “yerinden yönetim” ilkesine istinaden yönetimlerini kendileri oluşturacaklardır. İç güvenlik kendilerine ait olacaktır. Lise öğrenimlerini kendileri yapacak, kendi dilleri ile yapacaklardır.
*
Ana çözüm ortaklık sistemindedir.
Bu sistem Akevler’de hazırlanmış ve birçok ilmi eserler verilmiştir.
Üç lider Suriye için “Ortaklık Anayasası” üzerinde ittifak etmeli ve Birleşmiş Milletler’e teklif olarak sunmalıdırlar. Bu anayasada hiçbir süper gücün aleyhine bir madde yoktur. Fransızlar, İngilizler, Çinliler, Türkler veya diğerleri Suriye halkı ile işbirliğine girebilir ve yatırımlar yapabilirler ama Suriye’nin hükümranlık haklarına katiyen dokunulamaz.
Suriye halkı hangi devletle anlaşmak istese o ilde o devletle anlaşmış olur, ekonomide o devlet ile işbirliği oluşur. Devletler arasında hayırda yarış başlar. Suriye devleti de vergisini alır, bu durum onun da lehinedir.
Önce Türkiye ve İran bur durumdan en kârlı çıkan devletler olur.
Rusya’nın buna devam etmesi üçlü ittifak ve ortak yatırım hedeflerinin olmasına bağlıdır. Yani Rusya’yı bundan yararlandırırlar. Başka bir imkân olarak da, Rusya’nın Müslüman federe devletleri vardır, dileyen federe devletler de devreye girerler, onlar da Suriye’de Türkiye ve İran kadar etkili olabilirler.
*
Esas olan hayırda yarıştır.
Fransa, İngiltere, Rusya, Türkiye, İran ve diğerlerine daha iyi şartlar ve imkânlar sağlanmakla Suriye’de yer almalıdırlar ama bunlar kesinlikle özel kayırmacılık istememelidirler. Bu temel prensip onları daha çok çalışmaya ve uygarlaşmaya zorlar, daha kalıcı olurlar. Özel imtiyazlarla elde edilen haklar o ülkeyi tembelliğe götürdüğü gibi uygarlıkta da geri bırakır.
Türkiye, İran ve Rusya bu arada öncelikle kendi ülkelerindeki yolsuzlukları giderip “ADİL DÜZEN” kurmalıdırlar.
Ana sorun bu üç ülkedeki akıl almaz yolsuzluklar ve farklı farklı olsa da bu ülkelerde uygulanmakta olan zalim düzenlerdir.
Tekrar hatırlatalım: Bu vesileyle Türkiye, İran ve Rusya kendilerini de düzeltmeye başlamalıdırlar ki başkalarını da düzeltmeye hakları olsun.