1960’da Demokrat Partili olmadığım halde sen DP’densin diye beni resmi görevden uzaklaştırdılar. Üç çocuğumla köyümüze gidip Artvin, Borçka, Camili’de kaldık. Bir sene sonra Ankara’ya geldim. Geçici iş bulacak ve kazanacağım para ile Avrupa’ya gidecektim. Kimse bana iş vermedi. Kovulmuş tehlikeli adamdım. Askerler bana iş verdiler. İzmir Hava Eğitim Komutanlığı’na Elektrik Mühendisi olarak atandım.
İzmir’e vardığımda çevre şartlarını çok uygun buldum ve İzmir’den ayrılmama kararını aldım. İzmir’de şunu öğrendim ki 1960 ihtilalini yapan askerler değil, dışa bağımlı sermaye askerleri ihtilal yapmaya zorlamıştır. Bize yapılanları yapanlar askerler değil, sömürü sermayesinin temsilcileridir. DP ve CHP sermayenin iki çenesi, avları da Müslümanlardır.
Sömürü sermayesinin temsilcileri ellerine geçirdikleri basın yoluyla askerleri ve bürokratları müdahaleye zorluyorlar. Bunu önlemenin çaresi olarak da kooperatifler kurmalıyız, sonra parti kurmalıyız, halkı organize etmeliyiz, yoksa bunları yenmemiz mümkün değildir diyordum.
1961’de İzmir’e gittim, 1967’ye kadar bu fikirleri arkadaşlara anlattım. Sonunda Abdullah Gül’ün Dayısı Prof. Dr. Ahmet Tahir Satoğlu ile çalışmaya başladık ve Akevler’i kurduk. O kurucu başkan oldu. Prof. Dr. Necmettin Erbakan’la da 1968’de Odalar Birliği’nde görüşmelere başladık ve sonunda Erbakan Konya’da, ben de Aydın’da bağımsız adaylığımızı koyduk. Onbeş ilden arkadaşlar da bize katıldılar. 1969 seçimlerinde Ege’yi, hattâ İstanbul’u biz organize ettik.
Komünizmle Mücadele Derneği’nde toplantı yaptım. Tanımadığım kimseler katıldı. Bunların adlarından bahsetmeyeceğim. H ve M ile ifade edeceğim iki esnaf da katılmış ve desteklemek istemişlerdir. Yedi sekiz kişi vardık. Ben onlara dedim ki; Aydın’da biriniz bağımsız aday olun, maddi kısmı ben temin edeceğim. Ben aday olursam kimseden bir kuruş istemem ama kendi paramı da harcamam, bunu meşru kabul etmem. İttifakla benim aday olmamı istediler. Bana kaç lira vereceklerini sordum. Oradakiler kendi katkılarını beyan ettiler ve 1200 TL oluştu. Bu meblağlar H ve M’de toplandı. Ben daha ne kadar bulacaklarını sordum; 5000 TL’ye tamamlayacağız dediler.
Gençlerden ekip oluştu. İhsan Emci, Osman Eskicioğlu, Fehmi Koru, Sabri Tekir vardı. Yedi sekiz kişi ile Aydın’a gittik ve bir aylığına 800 TL’ye bir oteli tuttuk. Seçim faaliyetlerini oradan yürütecektik.
İzmir’e döndüm, H ve M’ye başvurup 800 TL istedim. Biz desteklemekten vazgeçtik dediler! Toplanan paraları verin dedim; onları başka yerde kulandık dediler! Böylece ilk darbeyi yedim. İzmir’de ABD’deki sömürü temsilcilerini temsil eden zenginler vardır. Onlarla işbirliği yapan namaz kılan temsilcileri vardır. Tüm İslâmî faaliyetler bunların elinde idi. Bizi yarı yolda bırakacaklarını ve adaylığımızı koyamayacağımızı zannettiler.
Akevler’in Başkanı Ahmet Tahir Satoğlu idi, bütün gücüyle bu hareketi destekliyordu. Kooperatiften borç aldım, onu seçim harcamaları için kullandım. 11 000 TL kadar borçlandım. İstanbul adayı Ömer Faruk Yeğin de İzmir’den İstanbul’a gitti, Akevler Kooperatifi’ndeki arsa hissesini çekti ve onu harcadı.
Böylece bağımsız adaylıklarımızı Akevler sayesinde tamamladık.
Erbakan üç misli oy alarak Konya’dan milletvekili seçildi.
Partimizi kurduğumuz zaman bu sermaye ajanları geldiler ve partide yerlerini aldılar!
Ben Kur’an’ın münafıklar hakkında koyduğu hükümleri uyguladım. Daima onlara karşı dikkatli oldum ama asla dışlamadım. Erbakan bizleri atlayarak bunlarla doğrudan ilişki kurdu. Bu sebeple ben partiden ayrıldım ama sonuna kadar Erbakan’ı destekledim.
Bugün Anayasa ekseriyeti ile iktidardayız. Her yerde faaliyet gösterenler o münafıklardır. Geçen günlerde İzmir’e gittim, baktım yine aynı faaliyettedirler. En samimi yakın arkadaşlarını bile Akevler’e karşı hazırlamışlar. Demek ki savaşımız bitmedi. Daha yapacağımız çok iş var.
Kur’an’la ilişkiyi kesen kim olursa olsun sonunda onların tuzağına düşer.
Herkese tavsiye ederim. Günde bir saat, iki saat arkadaşlarınızla birleşin, Kur’an’ı mealleri ve tefsirleri ile okuyun, sizi o koruyacaktır.
Akevler İzmir Yönetim Kurulu da bunların bu konuşmalarından bıkmış ve onları ortaklıktan çıkararak kurtulacağını sanıyor. Bu yolda olanlar hep bu tür hareketlerle karşılaşacaklardır. Adilane davranmanız gerekir, sözleşmelere harfiyen uymanız gerekir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92