Geleceğin ilmî dayanışma sorumlusu olmak isteyen, geleceğin dinî dayanışma sorumlusu olmak isteyen, geleceğin meslekî dayanışma sorumlusu olmak isteyen, geleceğin siyasî dayanışma sorumlusu olmak isteyen şimdiden bunun öğrencisi olmaya karar verecektir.
ABD’ye gidip okuyorlar, milyarları harcıyorlar. Doktor, doçent olmak için uğraşıp duruyorlar. Bâtıl düzenin sayısı bilinmeyen çalışanları vardır. Bunları destekleyen sermaye sahipleri vardır. Dünya onların üzerinde yürümektedir.
Bizim Nuh’un Gemisi yapan bir marangoza ihtiyacımız vardır. Biz yüz kişi olacağız. Kendi aramızda okul kuracağız. Karnımızı doyuracak kadar çalışacağız. Ondan fazlasına ihtiyacımız yoktur. Bir araya geleceğiz. Örnek olarak yüz dairelik bir apartmanda toplanacağız. Orada Kur’an Arapçasını öğreneceğiz, orada uygulamalı Matematik öğreneceğiz, orada Fıkıh öğreneceğiz, orada Muhasebe öğreneceğiz.
On sene sonra dünyanın en bilen âlimleri olarak işe koyulacağız.
Örgütlenmeye ondan sonra başlayacağız.
*
Birinci dönemde biz öğrenmeden örgütlendik. Şartlar müsait olduğu ve ihtiyaç bulunduğu için kısa zamanda başarılara ulaştık. Ne var ki bilgimiz olmadığı için hatalar yaptık. Biz bilsek bile bize tâbi olanlar bilmedikleri için uygulayamadılar.
Kıbrıs’ı iki haftada aldık ama PKK’yı otuz senedir bitiremedik.
Sonunda onlara teslim olduk.
Anadolu’yu sanayileştiremedik.
Milyarlara varan borçla boğulmak üzereyiz.
Köylerimiz boşalmıştır.
*
Bizin Adil Düzen okulunu kurmamız gerekiyor.
Bunun için 100 finansör bulacağız.
Bunun için 100 araştırmacı bulacağız.
Bu araştırmacılara ders verecek 100 âlim bulacağız.
Nihayet 100 kadar da bunun için koşuşturacak faal insan bulacağız.
Sonunda 10 veya 20 profesör, bunların okuyacağı ilimleri tesbit edecek, okunacak kitapları seçecek, okutacaklara yetki verecek, sonunda imtihanlar yapıp sertifikalar vereceklerdir.
*
Şimdi şu soru ile karşılaşırız.
-Birinci hareketi gerçekleştiren Millî Görüşçüler bu girişime katılacaklar mıdır?
Tarihte böyle katılım bilinmemektedir.
-Birinci hareketi gerçekleştiren Gülen Cemaati buna katılacak mıdır?
Tarihte böyle biri katılım olmamıştır.
-Diyanet’ten katılım beklenir mi?
Sanmam.
-Tarikatlardan beklenir mi?
Sanmam.
Bunlar benim duygularımdır.
Allah isterse bunlara bu görevi verebilir.
*
-O halde bunu kimler gerçekleştirecektir?
Siz okuyucularımız, sizler gerçekleştireceksiniz.
Allah’tan başka hiçbir dayanağı ve gücü olmayan sizler gerçekleştireceksiniz.
Herkes size karşı çıkacak, herkes sizi bunu gerçekleştirmekten vazgeçirecek. Analarınız, babalarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, dostlarınız, kazancınız, yeriniz ve eviniz karşı çıkacaktır. Ama siz Allah’a güvenerek Adil Düzen öğrencisi ve araştırmacısı olacaksınız.
*
Şimdi son soru sorulacak.
-Kim okuyucularımızdan olacak?
Müminin özelliği; her söze kulak verir ve en iyisine uyar.
Bizim yazdıklarımızı küçük görüp okumayanlar, ama sayfa sayfa gazeteleri evirip çevirenler, günlerini televizyon başında geçirenler… İşte bunların içinden çıkıp da bizi de okumaya tenezzül eden kimseler başaracaktır bu işi.
Biz ayrıcalık istemiyoruz. Herkesi okuduğunuz ve dinlediğiniz gibi bizi de okuyun diyoruz. Biz size bir şeyler öğretmeyeceğiz. Biz sizi kaynağa yani Kur’an’a götüreceğiz. Onunla tanışmanıza aracı olacağız. Allah bizi sizden önce dünyaya getirdi, biz bizden öncekilerin müstakim sıratında yürüdük ve bugüne geldik. Sizi de sizden önce geldiğimiz için bizim emanet olarak devralıp devrettiğimiz müstakim sırata davet ediyoruz.
*
-Böyle kimseler olacak mı?
Bunların kim olduklarını ve ne zaman zuhur edeceklerini bilmiyorum.
Ama böyle kimselerin geleceklerini kesin olarak biliyorum.
Sünnetullah ile biliyorum, Kitabullah ile biliyorum.
Bu konudaki bilgim de kesindir.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92