1- İran, Türkiye, Irak ve Suriye yöneticileri Türkiye’de toplanmalı ve Ortadoğu sorununu Kürtlerle anlaşarak çözmeliyiz. Türkiye Suriye sınırlarına çekilmeli ama Suriye de Türkiye sınırlarına saygılı olmalıdır. Bunu barışla sağlayabiliriz.
2- Bu dört devlet İstanbul’da Suriye Anayasası komisyonunu kurmalıdır. Bu anayasa Kur’an düzenine göre hazırlanmalıdır. Akevler bu çalışmada sekreterlik yapmalıdır. Çalışmalara ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin de ilim adamlarını göndermelidirler. Tüm insanlığa barış getiren bir anayasa (İnsanlık Anayasası) hazırlanmalıdır.
3- Türkiye önce hemen bir fon oluşturmalı ve Yüz Lojmanlı İşyeri Apartmanları yapmalıdır. Bu dört devletteki hapishaneler zorunlu çalışma yerlerine dönüştürülmeli ve tüm göçmenler, esirler ve hapiste olanlar buralara yerleştirilmelidir. Semt bucakları kurulmalıdır. Burada yerleştirilenler burada ikamete mahkûm edilebilirler ama aileleri ile bir insan gibi yaşamaktan mahrum edilemezler.
4- Sermaye’nin dünyayı ifsat etmeye devam edememesi için önce bu dört devlet “Altın Bono”sunu çıkarmalı ve tüm borçlanmalar bu senet üzerinden yapılmalı, uluslararası “Hesabi Para” bu para olmalıdır. Ulusal paralar aynen varlıklarını sürdürmelidirler. Uluslararası ticaret ön ödemelerle yapıldığı için de uluslararası para “Altın Bono” olmalıdır.
*
Türk ordusu zafer kazandığında zaferini sadece kutlamakla kalmamalıyız. Orada görev gören herkesin en az birer rütbeleri artırılmalıdır.
Erlere en az yüzer bin lira başarı ödülü verilmelidir.
Yüksek kota da ödüllendirilmelidir.
Orada şehit olanların vârislerine vatan için şükran ödülü verilmelidir.
Savaşa giden insanlar, bunun için gitmezler. Zafer kazananlar evlerine aç biilaç dönmezler, mağlup edilenler çalışma sitelerinde refah içinde olacaklar; bu makul değildir.
*
Biz bunları şimdi yazmıyoruz.
Kur’an düzeninin her yorumunda bunları anlatıyoruz.
Şimdi de ‘Suriye Sorunu’ vesilesiyle tekrar tekrar sadece hatırlatıyoruz.
Muhterem Başkanımız bizim önerdiğimiz düzen için ‘pratik değil’ demişler.
Denediniz de sonuç vermedi mi?
Akevler elli senedir deniyor ve varlığını sürdürüyor.
Bir zamanlar Devlet Güvenlik Mahkemeleri ile soruşturulduğu ve yargılandığı halde hala vardır.
*
Sizlere öneriyorum...
“Adil Düzen”in pratik olmadığını söyleyenler, gelsinler de TRT’de bizimle program yapsınlar, Adil Düzen’in pratik olmadığını orada halkın huzurunda anlatsınlar…
Siz de bu programı takip edin…
Sonunda işte o zaman sizin hakemliğinizi kabul ediyoruz.
Ne karar verirseniz o karara uyarız.
Ama önce söyletin ve dinletin.
Tüm ins ve cin orduları toplanıp karşımıza çıksınlar ve bize Adil Düzen’in neresinin pratik olmadığını göstersinler.
Hakem de siz olun.
Her gün iki saat TRT’de bu konuyu tartışalım.
Siz de takip edin, gündüz değil, gece 22.00-24.00 arası.
*
Bugün Ak Parti Millî Görüş’ün devamı olarak iktidardadır.
Adil Düzen çalışmaları sayesinde o makamda oturmaktadır.
Bizim de günde iki saat TRT’de konuşma hakkımız olmalıdır.
Bu hakkımızı talep ediyoruz...