Newton fizikte bir formül buldu. Kütle ile hızın çarpımı ona uygulanan kuvvete eşittir. Bugünkü sanayi bu formüle dayanır. Edison bir formül buldu. Elektrik enerjisinde akım ile uygulama eşittir.
Ekonomide bunlar kadar açık herkes tarafından bilinen bir formül vardır. Para = fiyat ile miktarın çarpımıdır. Bu formüle dayanarak yapılan hesaplar gösterir ki, faizli sistemde ekonomik denge kurulamaz. Çünkü faiz demek üretim artmadan paranın artması demektir. Karşılıksız paradır. O halde sonuç olarak “faiz” demek “enflasyon” demektir.
Ekonomideki enflasyon ile hukuktaki faiz aynı formülle ifade edilir ve birbirinin aynıdır. Sadece bakış açıları farklıdır.
Bugünkü sistemde faiz olmadan ekonomi çalışmaz. Onun benzini faizdir. Faizin sonucu enflasyondur. Batı enflasyonlu bir ekonomiyi dengede tutmak ister. Bu 2000 yılına kadar geçerli idi. Çünkü henüz köylerde işsiz insanlar vardı. Yeni yatırımlar yapılıyordu. Köylü kentte iş buluyordu. 2000 yıllarında kentleşme tamamlandı. Artık köyden kente gelecek insan kalmadı. Dolayısıyla yeni yatırımlar durdu. Yahut yeni yatırımlar eski yatırımları iflas ettirdi.
Artık faizli sistem çalışmıyor.
Hem dünyada hem de Türkiye’de de ekonomik kriz vardır.
Ekonominin bu tarafı, bu yönü yani ekonominin çıkmazları iyice kavranmalıdır.
Diğer taraftan ekonominin temel bir kuralı vardır. Altın ve gümüş paradır. Gümüş ülke içi paradır, altın ise uluslararası paradır. Tüm dünyadaki altınlar uluslararası paradır. Tüm dünyadaki arz edilmiş mallar da uluslararası servettir. Mevcut altın miktarı mevcut ürünlere bölündüğünde fiyat ortaya çıkar. Bu sayede arz ve talep kanunları oluşur, üretim ve tüketim arasında denge kurulur.
Altın yerine dolar ikame edilince, iki para yeryüzüne hâkim olmaya başlar. Bu da ekonominin kanunlarına aykırıdır. Bir piyasada iki para çalışmaz.
Bütün bunlara dayanarak faiz % 8’den % 12’ye çıkarılınca olacakları yazdık. Gelecekte enflasyon olacak dedik. Bugün enflasyon % 30’lara yaklaşmıştır.
Başka bir şey daha yazdık; yap-işlet modeli ülkeyi hiper enflasyona götürür dedik. Bugün durum budur. Yani “enflasyon sarmalı devam ediyor.
Şimdi de söylüyor ve uyarıyorum.
Kulak vermezseniz boğulup gidersiniz;
Ya Nuh’un tufanında yahut Musa’nın denizinde.
1- Bugünkü ekonomik düzen faize dayanmaktadır ve büyük krizlere doğru dev adımlarla gidilmektedir. Bunu görmeyenler kördürler.
2- Faizli düzen faizi yasaklamakla sağlığa kavuşmaz. Aksine devrilir veya daha hızlı yıkılır. Faizli düzene dokunulmamalı, faizli düzen aynen devam etmelidir.
3- Faiz değil de faizin etkileri giderilmelidir. Bunun çözümü de çok basittir. “Altın Bono” çıkarılmalı ve tüm borçlanmalar “Altın Bono” üzerinden yapılmalıdır. Böylece enflasyonun etkisi sıfırlanır.
4- Tüm ödemeler Dolara endeksli TL üzerinden yapılmalıdır. Bunun ekonomik zararı yoktur. Borç ve alacaklar, fiyat ve ücretler aynı oranda artacağı için mikro ekonomide etkisi sıfırlanır.
Bu sistemi her belediye uygulayabilir. Yeni bir kanuna, yeni bir düzenlemeye gerek yoktur. Bir belediye uygularsa, hükümet de gözleri ile görür kulakları ile işitirler ve o da uygulamak zorunda kalır.
Allah bu imkânları Güngören Belediyesi ile Teşvikiye Belediyesi’ne vermiştir.
Uygulamazlarsa bu dünyada helaki beklerler ahirette de cehenneme dâhil olurlar.
Ben bunun böyle olduğunu yazmak zorundayım.
Başka bir şey daha ilave etmek isterim.
Bunlar belki bunu uygulamaya kalkışacaklardır ama Akevler’den ayrı olarak kalkışacaklardır. Bunu Millî Görüşçüler ve Gülenciler yapmak istediler ama başaramadılar. Akevler ile iş birliği yapmadan başaracağınızı zannederseniz yanılırsınız.