Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
(Bu yazı önceki 6 yazının devamı mahiyetindedir; önemli detaylar o yazılardadır.)
Günümüzde Kur’an’la daha çok meşgul olunmaya başlanmıştır.
1960’tan önce Kur’an okumak, öğrenmek ve öğretmek fiilen serbest değildi.
Halk kaçak medreselerde gizlice okuyordu.
Kenan Evren iktidar olunca kaçak olarak okutulan Kur’an kurslarının kapatılmasını Evren’den istemişler, Kenan Evren de onların isteğinin tersini yapmış, ‘faaliyette bulunan bütün Kur’an kurslarına resmen izin veriniz’ demiştir. Böylece bütün Kur’an kursları legal hale gelmiş ve o tarihten itibaren Kur’an resmen ele alınmıştır.
Yine Kenan Evren anarşik olaylar dinî eğitim verilen okullarında çıkmıyor diye bütün meslek okullarına ve bu arada İmam Hatip Okullarına üniversiteye lise mezunları gibi gitme hakkını tanımış, böylece İmam Hatip Okulları da daha saygın orta öğrenim müesseseleri olmuşlardır.
Kenan Evren başka bir şey daha yapmış, Yüksek İslam Enstitülerini fakülte haline getirmiş ve öğretim üyelerine profesörlük unvanını tevcih etmiştir.
Kenan Evren dördüncü olarak İSEDAK’ı kurmuş, tüm Müslüman ülkelerini Türk devletinin çevresine toplamış ve Müslümanları örgütlendirmiştir.
(İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik Ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi (İSEDAK)
İSEDAK, İslam ümmetinin ortak kalkınma sorunlarını ele almak ve bu sorunlara çözüm bulmak amacıyla hizmet veren merkezi bir Forum niteliğindedir. İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 4 Daimi Komitesi’nden biri olan İSEDAK, 1981 yılında Mekke/Taif’te düzenlenen Üçüncü İslam Zirve Konferansı’nda kurulmuştur. İSEDAK bünyesinde dört kıtaya yayılmış toplam 57 üye ülkenin yanı sıra 5 de gözlemci bulunmaktadır. RNE)
https://www.hak.gov.tr/dis-iliskiler/uluslararasi-kuruluslar/islam-isbirligi-teskilati-ekonomik-ve-ticari-isbirligi-daimi-komitesi-isedak
***
Bütün bu faaliyetlerde şu görülmektedir.
Müslümanlar ya bin sene önceki hükümleri bugün uygulamak istemektedirler, yani hayatı bin sene geriye götürmeye çalışmaktadırlar; bunu yapmayınca da dünyayla din işlerini ayırıp laik bir din ortaya çıkarmaktadırlar.
İkinci grup ise Kur’an’daki ayetleri tahrif ederek şeriatı kanunlara uydurmaktadır.
Dolayısıyla bütün iyi niyetlere rağmen gereken İslami hamle yapılamamıştır.
***
Akevler’deki Kur’an seminerleri ise şöyle bir yol takip etmektedir.
Kur’an Allah’ın sözleridir.
Allah Hay ve Kayyum’dur, bugün vardır ve bizimle beraberdir.
Biz de Kur’an’ı bin sene önceki şekliyle ele alıyoruz. Ancak bugünkü ihtiyaçlarımızı çözecek şekilde yorumluyoruz. Bunun için Kur’an’ı klasik Arapça ile anlamaya çalışıyoruz ama sorunlarımızı bugünkü ilimlerle ortaya koyuyoruz.
Bu şekilde bizim en az 50 senelik çalışmalarımız ve birikimlerimiz vardır.
Bunlar Yeni Bosna’daki Kur’an seminerlerinde birlikte öğrenilmektedir.
Yalova’da da bu öğrendiklerimizin uygulamasına çalışılmaktadır.
Bu çalışma bir taraftan işlerimizi Kur’an’a uygun yapmamıza yardım etmekte, diğer taraftan da Kur’an’ı daha iyi anlamamıza imkân sağlamaktadır.
Seminerlerimizle ilgilenen genç kardeşlerimiz bilsinler ki onları buraya ilgilendiren Allah’tır ve onlara üçüncü binyıl uygarlığı oluşturma görevi vermektedir.
Bu görev onlara -başkaları bu görevi yapmadığından dolayı- farzı ayndır.
Hatırlatırım…