-
Hazreti Nuh’un üç oğlu vardı; Ham, Sam, Yafes.
Bunlardan Sam Ortadoğu’da kaldı ve Sami dil grubunu oluşturdu.
Diğer oğlu Yafes doğuya gitti ve Türk dil grubunu oluşturdu.
Ham ise batıya gitti ve ari dil grubunu oluşturdu.
Batılılardan kuzeye gidenler Cermenleri, doğululardan kuzeye gidenler Moğolları oluşturdular.
Cermenler ile Moğollar karışarak İskitleri oluşturdular. İskitler ile Cermenler de karıştı ve Slavları oluşturdu, İskitler ile Moğollar karıştı ve Türkleri oluşturdu. Türklere en yakın topluluk Slavlardır. Tarih boyunca bunlar aynı bölgede ve aynı uygarlık içinde birbirleri ile savaştılar. Halk galip gelene vergisini verdi, onların yani saltanattakilerin savaşlarına katılmadı, onlar da halkın iç işlerine karışmadılar. Böylece Slavlar ile Türkler binlerce sene hep yan yana yaşadılar, halklar arasında düşmanlık olmadı...
Bizim hayatımız Müslüman Arapların geleneklerinden çok Hıristiyan Slavların geleneklerine benzemektedir. Ben beş sene Kırgızistan’da kaldım, onları yakından tanıdım. Her türlü hayat anlayışlarında Türklerden farkları yoktur. Çarlık Rusya’sı ve Osmanlılar arasında çetin savaşlar olmuş ama iki tarafın halkı hür ve rahat yaşamıştır. Ortodoksların Patriği hala Türkiye’dedir, İstanbul’dadır.
Yalta Konferansı’nda sömürü sermayesi dünyayı bölerken, Türkiye’yi Batı grubunda bıraktı. O yıllarda çok çetin bir çatışma içinde yaşadık. Gorbaçov ve Şevardnadze Rusya’da yani SSCB’de inkılâp yaptılar. Bunlar bacanaktırlar ve eşleri de Müslümandır. Sovyetler büyük bir güç olarak büyüyecek ve 2025’lerde Müslüman nüfus Hıristiyanlardan çok olacaktı. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için Sovyetleri dağıttılar...
Yeltsin Sovyetleri dağıtmada Batılılara uydu ama yerine halefini bırakırken onların istediklerini değil Rusya’nın çıkarını gözetti. Putin iyi bir vatanseverdir. Rusya’nın eski gücüne ulaşabilmesi için Müslümanlarla kader birliği yapması gerektiğini bilmektedir. Putin, Moskova’daki Refah Partisi ile koalisyon yapmış, İslam Konferansı Örgütü’ne (İKÖ/İİT) katılmak için çaba göstermiştir...
Bugün dünyada “sömürü sermayesi” ile “millî devletler” arasında soğuk savaş vardır. ABD’de Demokrat Parti seçimi kazanmış, sermaye sahipleri ikiye ayrılmıştır; faizci bankerler Cumhuriyetçi, üretici patronlar Demokrat. Obama iktidarda. Obama, Putin ve yanlarına aldıkları Erdoğan millî devletler cephesinin ittifakını oluşturmaktadır...
Obama bir Müslümanın oğludur, bundan dolayı o çok daha kolay bizimle işbirliği yapma durumundadır. Her ikisi de (Obama ve Putin) şunu bilmektedirler ki, Müslümanları sermaye tarafına iterlerse sermayeyi yenmeleri mümkün olmaz. Müslümanları yanlarına alabilmeleri için Türkiye ile işbirliği yapmaları gerekmektedir...
Türkiye Adil Düzen’i dünyaya anlatmakla görevli bir ulustur. Allah dünya siyasetini o şekilde düzenliyor ki Türkiye bu görevi yapabilsin. “Adil Düzen” etkin devletlerden doğmaz, çünkü o zaman “Adil Düzen” kendi gücü ile değil, siyasi güç ile dünyaya yayılmış olacaktır; İslâmiyet’in ilk doğduğu zamanki gibi kenara itilmiş bir ülkede doğacaktır...
Tanzimat’la başlayan inkılâplar sanmayın ki kendiliğinden olmuştur; Türkiye, Batı ile Doğu’yu sentez etsin diye Allah tarafından planlanmıştır. Mustafa Kemal’in inkılâpları ilâhi takdirdir. O cennete gider veya cehenneme gider, onu bilemem, ama yaptıkları hep ikinci Kur’an uygarlığının hazırlığından ibarettir, olanların tamamı “Adil Düzen” hazırlığıdır...
Rusya’nın yarısı hala Müslümandır…
Çin’de 300 milyon Çinli Müslüman var...
ABD’de zenci Müslümanlar etkin durumda...
Hıristiyanlık bütün gücüyle yeniden ortaya çıkmıştır...
Artık sömürü sermayesinin fitne eve fesadına son verme şartları gelmiştir...
Putin --dikkat edilirse-- Papa’nın ziyareti sırasında Türkiye’ye gelmiştir. Bu Takdir-i İlâhidir; insanlar bunu planlamasa bile “O” planlatmıştır...
Not: Papa’nın Türkiye ziyaretini Not supported field expression! sitemizin “ilmî makaleler” bölümünden okuyabilirsiniz.
SÜLEYMAN KARAGÜLLE
Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL
www.akevler.org (0532) 246 68 92