Süleyman Karagülle
Neden matematik?
16.02.2013
9393 Okunma, 1 Yorum

 

Oturduğunuz çevreye bakınız. Canlı ve cansız çeşitli varlıklar görürsünüz, hattâ hiçbirisi diğerine benzemez. Bunların yapısındaki atomların sayısı yüze yakındır, en çok 118 olabilir. Ama sona doğru gidildikçe ömürleri kısalmakta, saniyeden çok kısa zamanda var olup yok olmaktadır. Bütün varlıklar 100 çeşit tuğladan meydana gelmiştir. Bunlar da suyu oluşturan hidrojen denilen bir maddenin bir araya gelmesi ile çeşitlenmişlerdir. Hidrojen de 1836+1 parçacıktan oluşmuştur. Kâinatta bu parçacıklar vardır. Bunlar ışık hızına çıkar veya bizim hızımıza inerler.

Bütün bunlar birbirleri ile birleşirken, bir araya gelirken hepsi belli sayılarda ve belli güçlerle bir arada olurlar. Yani kâinat ışık kuantumları ile bu kuantumları oluşturan iki veya dört çeşit parçacıklardan oluşur. Diğer bütün oluşlar matematik kuralları içinde birleşmeleri sayesinde gerçekleşir.

Biz kâinattan yararlanarak yaşarız.

Ondan yararlanmamız için onu bilmemiz gerekir. Ateşin yaktığını bilmezsek elimizi ateşe sokunca yanarız. Armudun yararlı olduğunu bilmezsek açlıktan ölürüz yahut zehirli mantarları yersek ölürüz. Oradaki kısmi cehaletimiz bize nelere mâl olmaktadır.

İşte, kâinatı bilmemiz matematikle mümkündür. Fıkhı yani ne yapacağımızı Arapçasız bilemeyiz ama nasıl yapacağımızı da matematiksiz bilemeyiz. Oysa ne yapmak istediğimizi bilmemiz yeterli değildir, nasıl yapacağımızı da bilmemiz gerekir.

Arapça da Matematik de zor öğrenilecek ilimler değildir ama çalışmak ister.

İşte, müçtehit olacak kimse Arapçayı bilen kişi olacak ama Matematiği de bilen kişi olmalıdır. Matematikle tekniği, Arapça ile fıkhı yani hukuku öğrenecektir.

Eskiden yapılacak işler çok azdı, bilinecek şeyler çok azdı. İnsanın müçtehit olması için o zaman bilinen bütün ilimleri öğrenmesi gerekiyordu. Hâlbuki şimdi işler o kadar çoğalmıştır, bilinecek o kadar şey vardır ki, bir insan ömrü boyunca milyonda birini bile öğrenemez. Yapılacak tek şey herkesin kendisine lazım olanları öğrenmesidir. Peki, bize ne lazım olacağını nasıl bileceğiz? Bilemeyiz. Çünkü hayat tesadüflerle yürür. Nerede ne ile karşılaşacağınızı bilemediğiniz gibi, karşılaştığınız şeyin dahi ne olduğunu bilemezsiniz.

Allah bunun için kolaylık sağlamıştır. Bir şeyle karşılaştığınız zaman ne yapacağınızı size fıkıh öğretir, orada o zaman öğretir; nasıl yapacağınızı da size teknik öğretir, orada öğretir. Bunun için yazılmış fıkıh ve teknik kitaplar ve projeler vardır. Onları okuyarak ne yapacağınızı ve nasıl yapacağınızı bilebilirsiniz. Yani siz her şeyi değil sadece size lazım olanları öğrenme imkânına sahipsiniz.

İşte, sizi her şeyi öğrenmekten kurtaran, size nerede ne zaman ne öğreneceğinizi öğreten ilim Matematik ile Usul’dür. Usul ne yapmanız gerektiğini yani fıkhı öğretir. Matematik de nasıl yapacağınızı yani tekniği öğretir.

Nasıl öğretir?

Öğretir çünkü Arapça bilen bütün fıkıh kitaplarını okuyup anlayabilir.

Matematik bilen de bütün teknik kitapları okuyabilir ve projeleri anlayabilir.

İşte bu iki ilim sizi her şeyi bilmekten kurtaracaktır.

Arapçada neler öğreneceğimizi yazmıştık.

Bugün de Matematikte neleri öğreneceğimizi kısaca anlatacağız.

1- Birimleri öğreneceğiz. İnsan bir birimdir. Yumurta bir birimdir. Metre, kilo, sıcaklık derecesi birer birimdir.

2- Saymayı öğreneceğiz. Birimlerden bir yerde kaç tanesi olduğunu bilmek saymaktır. Sepette 15 yumurta vardır diyebilmek saymaktır. Saymak paketlemektir.

3- İşlemleri bilmektir. Toplama, çıkarma, çarpma, bölme, üs alma, kök alma ve logaritmasını bilme işlemleri bilmedir. 5’in 3 ile üssü 125 eder, 5’i 3 defa birbirine çarpma demektir. 125’in üçe göre kökü yani 5’i bulmak kök almadır. 3’ü bulmak ise logaritmasını bulmaktır.

4- Denklemleri oluşturmaktır. 5 ile 7’inin çarpımı ile 15’in toplamı 50 eder dediğimiz zaman burada bir denklem kurmuş oluruz.

5- Değişmeyi incelemektir. Kaç kilo yakıt yakarsam odamı bir gün akşama kadar 15 derece ısıtırım. Yani yakıtın tükenmesi ile odanın ısınması arasında ilişki vardır. Bir şeyin değişmesi, başka bir şeyi nasıl değiştirir? Bunu inceleyen bölüme analiz denir.

6- İhtimaliyat. 100 hastanın başı ağrıyor. İlaç olarak aspirin veriyoruz. İyileşiyor ama hepsi değil de %70’i iyileşiyor. Onları taburcu ediyoruz. 30 hastayı ise hastanede tedavi için yatırmamız lazım. O halde olasılık hesaplarını bilmezsek kaç yatağa ihtiyacımız olduğunu bilemeyiz.

7- Seriler ve diziler. Bir çemberin çapa bölümü hiçbir zaman bir ondalık sayı ile ifade edilemez. Tamı tamına bulmamız mümkün değildir. Ama istediğimiz kadar yaklaşabiliriz. Bu tür sayılar çoktur. Sinüs, kosinüs bu tür serilerdir. Bunun da ilmi vardır.

8- Bilgisayar matematiği var veya yoka dayanır. Sıfır ve 1’i elektrik makinelere öğretir, ondan sonra istediklerimizi yaptırabiliriz. Bunu bilgisayar matematiği ile yapabilmekteyiz yahut mantık matematiği ile yapmaktayız.

Demek ki Fıkıhta ulum-ı semaniye olduğu gibi Matematikte de ulum-ı semaniye vardır. Aslında bunlar analogdur. Biri niteliği inceler, diğeri niceliği inceler.

Bizim müçtehit adaylarına bu 16 ilmi öğreteceğiz.

İnsanlık bu ilimleri en az beş bin yıl çalışarak elde etti. Bunları kendi kendimize öğrenemeyiz. Büyüklerimiz bize öğretti, biz de gençlere öğreteceğiz.

Bu ilimler müçtehit için gereklidir ama yeterli değildir. Bu tarafıyla biz müçtehidi yetiştireceğiz ama asıl müçtehit kabiliyeti olanlar kendiliğinden müçtehit olacaklardır. Olamayanlar da uygulayıcı olacaklardır.

Müçtehit olmak demek, bir işletmenin teknik ve fıkhi projesini yapmak, kitabını yazmak demektir.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 


YorumcuYorum
Sam Adian
17.02.2013
00:40

Sayın Karagülle, Son seminerinizde ifade ettiğiniz bir cümle dikkatimizi çekti ve bunu sorma gereği duyduk. Ne yazık ki seminerlerin altına yorum yazılamadığı için burada yazmak zorunda kaldık. Bunun için anlayışınıza sığınıyoruz. Seminerinizde diyorsunuz ki: "Tekzib edenler ise; sizin söyledikleriniz yanlıştır, siz Kur’an’ı yorumlamıyorsunuz, siz kendi heva ve heveslerinizi Kur’an diye bize sunuyorsunuz diyorlar. Bunda haklılık tarafları olabilir, biz Kur’an’ı yorumlarken kendi heva ve hevesimizin tesiri altında kalabiliriz. Bunun içindir ki bizimle tartışan herkesle tartışıyor ve yanlışlarımızı düzeltmek istiyoruz. Sam Adian gibilerinin tamamen Kur’an’ı tahrif edici sözlerine de kulak veriyor ve değerlendiriyoruz. Yanlışlarımızı onların söyledikleriyle düzeltmeye çalışıyoruz. Ama dilsiz, sağır ve kör olan çağımızın ulemasından yararlanamıyoruz, dalalette olduklarını söylüyoruz. " Bu açıklamanızda kullandığınız “Tamamen Kur’an’I tahrif edici” ifadenizden ne kasdettiğinizi açıklamanız gerektiğini düşünüyoruz. Bizim Kur’an I tahrif etmek gibi bir gayemiz olmadı. En azından bir böyle bir amaçla hareket etmiyoruz. Ama buna rağmen siz böyle bir iddiada bulunuyorsanız bunu açıklamanız gerekir çünkü bu ciddi bir ithamdır. Hata yapmış olabiliriz, ama zaman zaman tartışmaların sizin seminerlerinize yansıyan taraflarına baktğımız zaman tanımlamalarda ve manada hatalı olmadığımızı da görüyoruz. Buna rağmen böyle bir iddiada bulunuyorsanız bunu açıklamanız herkesin yararına olacaktır çünkü bizim söylediklerimizi değerlendirenlerin de hata yapmalarını önlemiş olursunuz. Eğer ciddi bir dayanağınız varsa. Siz bir seminerinizde “Istılah olmadan Kur’an anlaşılamaz” demiştiniz. Biz ise Istılah’ın tahrif olduğunu söylemiş idik. Her kelimeyi yorumlamak yahut açıklamak zorunda değiliz. Eğer bir kelimenin manasını kavrayamıyor ve açıklayamıyorsak onu geçeriz. Demek ki henüz zamanı gelmemiştir. Ama bunun yerine o kelimeye mana uydurup, ıslah edip kendimize gore bir sonuç üretmeyiz. Ben bir örnek vermek istiyorum izninizle. Mesela “Vahid” kelimesi üzerinde herhangi bir tartışma yoktur. Yahut en azından ben rastlamadım. Ama “Ahad” kelimesi üzerinde çok tartışma vardır. Çünkü bu ifade özellikle “Tevhid” anlayışının temeline dinamit koyabilecek durumdadır. Bu yüzden de tartışma çoktur. Lugatte bu kelime nasıl tarif edilir? “İstiğrak içindir. Birleşme ve ayrılma yoluyla çoğu içerir. Nitekim, “evde bir kimse yok” dendiği zaman, bir ve iki veya daha fazlası topluca veya ayrı olarak yoktur demek istenir.” Devam edelim: Bu anlamda müsbet olarak kullanılması doğru değildir. Çünkü iki zıd şeyin nefyi doğru olur da, isbâtı doğru olmaz. Evde bir kişi vardır denilince burada bir kişinin isbâtı bulunduğu gibi bunun üzerinde olanların da topluca veya ayrı ayrı varlığı isbât edilmiş olur... İsbât için kullanılan bire gelince; bu da üç şekildedir. Birincisi onlar basamağına eklenen birdir; onbir, yirmibir, gibi. İkincisi muzâf veya muzâfün ileyh gibi evvel anlamına kullanılan birdir. Üçüncüsü ise mutlak sıfat olarak kullanılır ve ancak Allah'ın vasfı olarak ifâde edilir. Yapılan tanımda hangi ifadenin “gerçek manayı” hangilerinin ise “Istılah” manayı ifade ettiğini anlamak zor olmasa gerek. Bir kelimenin ifade ettiği mananın bir kısmını alıp bir kısmını almamak Doğru olmayacağı gibi, “Allah” lafzı söz konusu olduğunda kelimenin asıl manasını terketmek de Doğru olmaz. Bu sebeple biz demiştik ki “Ahad” hiçliktir. Aslında bunu söylerken kavramsal olarak tartışılmasını istemiştik. Ne var ki kimse buna yanaşmadı. Buradan kasdettiğimiz şey şu idi ki muhtemelen lafzın da kastı budur: “Allah sizin bir kimseniz değildir, sizin için yoktur, buna dayanarak Allah şöyle Allah böyle demeyin” şeklinde bir mana ihtiva eder. Sizin sıkça başvurduğunuz bir ifade şeklini reddetmiş olur. Geriye kalan kısımları saymak bile gereksizdir. Kur’an da kullanılan kelimelerin “Islah” edilmiş hallerini herhalde bilmeyen yoktur. Bilmeyenler varsa Ragıp El-Isfehani’nin “Kur’an ıstılahları sözlüğü/El-Müfredat” ını alıp incelemeleri yeterli olur sanırım. Tabii, yine aynı müellifin kaleminden çıkmış olan “lisan-ül Arab” sözlüğünün dayanakları ve mana yöntemini de anlamak açısından büyük yarar sağlayacaktır. Her iki eseri karşılaştırıp “güvenilirlik sorgulaması” yapmayan birilerinin olma ihtimalı ne yazık ki çok azdır. En azından mantık çerçevesinde. Kısaca ve özetle biz ne söyledik? Bazılarını şöyle sıralayabiliriz:

- Salat ile Namaz kavramlarının aynı olmadığını, Namaz’ın bir ritual olduğunu ve Kur’an da karşılığının olmadığını söyledik. (Vaktiyle fukeha’dan biri bu sebeple bana “zındık” demiş idi ancak zaman içinde, bu fakih hazretleri de söz konusu namaz ve oruç eylemlerinin cahiliyeden kopya edildiğini oraya da çeşitli geleneklerden geçtiğini itiraf ettiğini de gördük. İsmi çok da önemli değil.)

- Kur’an ın Riba’yı yasakladığını, Faiz kavramının ise başka bir şey olduğunu ve bunuunla ilgili herhangi bir yasaklamanın olmadığını söyledik. (siz de böyle söylediniz, ama yine de Faiz demekten geri durmadınız)

- Sadaka ve Zekat kavramlarının aynı olmadığını, vergi olanın sadece sadaka olduğunu, zekatın ise kamu finansmanı anlamına geldiğini ve bir borç niteliğinde olduğunu söyledik. Zekatı vergi saymanın “zulüm” olduğunu da eklemiyi ihmaal etmedik çünkü böyle yapıldığında topluluk sermayesiz bırakılmakta ve güçsüz kılınmaktadır. (Üstelik bunu iddia eden sadece biz de değiliz, geleneksel anlayışa sahip olanların önemli bir kısmı da ciddi tartışmalar yapmışlar ve yapmaya da devam ediyorlar.)

- Toprakta ve doğal kaynaklarda “mülkiyet” olmadığını, bunların “miras”a konu edilemeyeceğini söyledik. (bunun üzerine siz de ifadelerinizde bazı değişiklikler veyahut ilaveler yaptınız ama yine de mülkiyet kavramını Kur’an ın önerdiği düzleme oturtmaktan kaçındınız. Çünkü yerleşik nizamın devamını arzuluyor olmalısınız. Sermayeye itirazınız var ama, güçlünün haklılığını da Kabul eder durumdasınız)

- Allah’ın mutlak olduğunu, tanımı ve tahayyülünün mümkün olmadığını, yaratılışın Allah’ın bir işi değil, onun dün’inden rabbin işi olduğunu söyledik. (Aslında bunu söyleyen ilk biz de değildik, paradigmanın içinde bunu ifade eden başkaları da olduğu gibi, rububiyet kavramını geliştiren de biz değiliz) Tabii bunlara bağlı olarak pek çok konuda da doğal olarak farklı sonuçlar ortaya çıktı. Ceza hukukunun anlaşılmasında, Zina, Nikah gibi kavramlarda vs. Ama bütün bu süreç içerisinde “Mana” sebebiyle bir itirazla da karşılaşmadık. Yapılan itirazların hemen tamamı ya “usul” sebebiyle, yahut geleneklere gore. Detayları zaten yazmıştık, yaratılış, evrim, süreç ve sistemin işleyişi, yeryüzü ve gökyüzü gibi kavramlar, usul, icma vs. Eğer atladığımız bir şey varsa lütfen hatırlatınız. Başka bir şey daha söyledik: "Kur’an ın bir metodolojisi zaten var. Sonradan üretilmiş ve kişiselleştirilmiş usullere itibar etmek zorundayız da, neden Kur’an ın metodolojisini kullanmıyoruz?" Üstelik bu konuda da pek çok ihtilaf olmasına rağmen. (Tabii Usul kavramının, usulu ortaya koyan ve uygulayan kişiyi bağlayacağını siz de Kabul etmiş ve zaten bunu söylemiş idiniz) Bütün bunları söylerken, gerek sizin kendi usullüreniz çerçevesinde fıkhın ortaya koyduğu anlayış ve gerekse bizim ayetlerden anladıklarımız çereçevesinde delillerini de ifade ettik. (Bu elbette sizin de bunları Kabul etmenizi gerektirmez, siz dilediğiniz gibi düşünebilirsiniz.) Ve son olarak “kur’an I anlarken, orjinal manaya sadık kalmak gerektiğini” ısrarla vurguladık ve böyle de davrandık. Yani kelimelerin orjinal manalarıyla hareket etmek gerektiğini söyledik ki bunu da ilk ortaya atan biz değiliz. Siz her ne kadar bunu zahiriye, hariciye vs. gibi birtakım mezhep bataklığına çekmeye çalışsanız dahi, ehl-I sünnet olarak tanımladığınız gurup içerisinde de böyle davrananlar çoktur. Bunlar zaten bilinen şeylerdir. Şimdi söyler misiniz, biz nerede “tahrif” ettik? Kendi anlayışınıza gore tahrif sayabilirsiiniz ki zaten pek çok konuda aynı fikirde olmadığımız açık. Ancak, metodoloji çerçevesinde nasıl bir tahrif söz konusudur bunu bilmek isteriz. Sizi okuyanların da bunu bilmeye hakkı olduğunu düşünüyoruz. Vesselam





Son Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
MUSA’YA VERİLEN DOKUZ MUCİZENİN GÜNÜMÜZDEKİ MANASI
19.05.2022 3322 Okunma
1 Yorum 20.05.2022 06:41
Süleyman Karagülle
Elveda
21.08.2021 3388 Okunma
2 Yorum 24.08.2021 15:36
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3517 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve İ Ç T İ H A D (13)
31.03.2021 3277 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Akevler Usulü (12)
31.03.2021 3096 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:27
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve DAVET… (11)
31.03.2021 2941 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:13
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve Kur’an Düzeni
31.03.2021 2963 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 22:01
Süleyman Karagülle
Akevler Kur’an Seminerleri ve GÖREV
31.03.2021 2978 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:52
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE TARİH
31.03.2021 2974 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:47
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ-5
31.03.2021 2981 Okunma
1 Yorum 02.04.2021 21:37
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerlerinin başlangıcı ve (10)
28.02.2021 2663 Okunma
1 Yorum 28.02.2021 11:03
Süleyman Karagülle
KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİMİZ (6)KUR’AN VE TARİH
10.02.2021 2662 Okunma
1 Yorum 12.02.2021 03:46
Süleyman Karagülle
AŞI OLMAYACAĞIM
6.02.2021 3340 Okunma
1 Yorum 09.02.2021 07:53
Süleyman Karagülle
ERDOĞAN’IN ZİYARETLERİ
28.01.2021 2685 Okunma
1 Yorum 30.01.2021 13:34
Süleyman Karagülle
SAADET PARTİSİ
29.01.2021 2688 Okunma
1 Yorum 30.01.2021 13:34
Süleyman Karagülle
KEHANET
13.12.2020 2727 Okunma
1 Yorum 14.12.2020 13:04
Süleyman Karagülle
ALTERNATİF MEDYA
11.12.2020 2618 Okunma
1 Yorum 11.12.2020 14:11
Süleyman Karagülle
ANLAMIYORUM
27.11.2020 2856 Okunma
1 Yorum 27.11.2020 21:44
Süleyman Karagülle
Kudüs Yahudilerindir
18.09.2020 3842 Okunma
1 Yorum 18.09.2020 20:53
Süleyman Karagülle
İki seçim
5.09.2020 2867 Okunma
1 Yorum 06.09.2020 17:06
Süleyman Karagülle
İsabetli Teşhis
2.09.2020 2904 Okunma
1 Yorum 02.09.2020 19:12
Süleyman Karagülle
Yanılgı
20.08.2020 3118 Okunma
3 Yorum 20.08.2020 21:33
Süleyman Karagülle
Acayip bir dünya
18.08.2020 3075 Okunma
2 Yorum 18.08.2020 16:09
Süleyman Karagülle
Geleceğin Dengesi
14.08.2020 2416 Okunma
1 Yorum 16.08.2020 22:05
Süleyman Karagülle
Seçim nasıl olmalı?
10.08.2020 3171 Okunma
1 Yorum 10.08.2020 21:19
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 4202 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Kadın Hakları
4.08.2020 3301 Okunma
3 Yorum 04.08.2020 20:47
Süleyman Karagülle
Mısır
23.07.2020 3475 Okunma
2 Yorum 23.07.2020 21:49
Süleyman Karagülle
Hakem kararı
19.07.2020 3266 Okunma
2 Yorum 20.07.2020 11:10
Süleyman Karagülle
15 Temmuz
17.07.2020 2953 Okunma
1 Yorum 17.07.2020 14:12
Süleyman Karagülle
Ayasofya
12.07.2020 3330 Okunma
1 Yorum 13.07.2020 11:51
Süleyman Karagülle
Eleştiri
7.07.2020 3420 Okunma
2 Yorum 08.07.2020 18:40
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4652 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Koronavirüs Gerçeği
26.05.2020 3176 Okunma
2 Yorum 28.05.2020 09:12
Süleyman Karagülle
Acilen Yapmanız Gerekenler
17.05.2020 3425 Okunma
1 Yorum 25.05.2020 11:25
Süleyman Karagülle
Dolar, Altın Bono ve Krize Çözüm
11.05.2020 4178 Okunma
1 Yorum 14.05.2020 00:57
Süleyman Karagülle
İki Farklı Yayın Organı
3.05.2020 3249 Okunma
2 Yorum 06.05.2020 18:06
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 4460 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kebirlik Yaşı ve ...
26.04.2020 3246 Okunma
3 Yorum 27.04.2020 14:21
Süleyman Karagülle
VİRÜS TUFANINDAN KURTULMAK
12.04.2020 3213 Okunma
2 Yorum 12.04.2020 15:24
Süleyman Karagülle
KORONAVIRÜS VE SEMT KOOPERATIFLERI
6.04.2020 3555 Okunma
1 Yorum 06.04.2020 12:30
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 5579 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Virüs! (Kovid-19) vs. !!!
22.03.2020 3823 Okunma
1 Yorum 22.03.2020 15:42
Süleyman Karagülle
Suriye Anayasası Önerisi
15.03.2020 4155 Okunma
1 Yorum 18.03.2020 07:45
Süleyman Karagülle
ABDULLAH GÜL: PARLAMENTER SİSTEME DÖNMEK ŞART
15.03.2020 3415 Okunma
1 Yorum 16.03.2020 07:32
Süleyman Karagülle
İstihare Usulüm Nedir?
2.03.2020 3727 Okunma
1 Yorum 10.03.2020 06:52
Süleyman Karagülle
Suriye’de Oyun Devam Ediyor
8.03.2020 3730 Okunma
1 Yorum 09.03.2020 07:10
Süleyman Karagülle
Kanal İstanbul Nasıl Yapılmalı?
25.02.2020 3964 Okunma
1 Yorum 25.02.2020 12:03
Süleyman Karagülle
İdlib’de Savaş ve Yapılması Gerekenler
9.02.2020 4022 Okunma
1 Yorum 09.02.2020 11:36
Süleyman Karagülle
Türkiye ne yapmalı?
30.01.2020 4167 Okunma
1 Yorum 30.01.2020 14:57
Süleyman Karagülle
Kuran ve Çin
5.01.2020 4172 Okunma
2 Yorum 24.01.2020 23:07
Süleyman Karagülle
İran ve Türkiye Ne Yapmalı?
19.01.2020 3956 Okunma
1 Yorum 21.01.2020 06:14
Süleyman Karagülle
İstihare
24.12.2019 4560 Okunma
1 Yorum 24.12.2019 16:14
Süleyman Karagülle
ÇİN, DÜNYA VE ORTAKLIK SİSTEMİ
2.12.2019 5891 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:52
Süleyman Karagülle
KİŞİ YÖNETİMİ
4.11.2019 4950 Okunma
1 Yorum 29.11.2019 18:57
Süleyman Karagülle
İşçilik Sisteminden Ortaklık Sistemine
27.10.2019 4786 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:18
Süleyman Karagülle
Ortaklık Sistemi Uygulamaları
27.10.2019 4185 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu: Kim Yapacak?
20.10.2019 4479 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu: Ne Yapmalıyız?
20.10.2019 4460 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:49
Süleyman Karagülle
İSLAM DÜZENİNDE EKONOMİ
13.10.2019 4753 Okunma
1 Yorum 14.10.2019 16:48
Süleyman Karagülle
BATI DÜZENİNDE EKONOMİ
13.10.2019 4311 Okunma
1 Yorum 14.10.2019 16:48
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin Hedefi ve Kur’an’ın Dedikleri
30.09.2019 4854 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:46
Süleyman Karagülle
BORÇLAR; Biz Borçları Nasıl Ödeyeceğiz?
30.09.2019 4737 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:46
Süleyman Karagülle
Af Kanunu Taslak Metni Çalışması
14.07.2019 3834 Okunma
1 Yorum 15.07.2019 06:10
Süleyman Karagülle
Nasıl Bir Yeni Partiye İhtiyaç Var?
14.07.2019 3454 Okunma
1 Yorum 15.07.2019 06:09
Süleyman Karagülle
Gelecek
12.07.2019 3996 Okunma
1 Yorum 12.07.2019 11:48
Süleyman Karagülle
Gerçekler
9.07.2019 4440 Okunma
1 Yorum 09.07.2019 16:49
Süleyman Karagülle
Faizli işçilik sisteminde çözüm yoktur
6.07.2019 3835 Okunma
1 Yorum 07.07.2019 09:57
Süleyman Karagülle
Çözüm faizsiz kredileşmeli ortaklık sistemidir
6.07.2019 3918 Okunma
1 Yorum 07.07.2019 09:56
Süleyman Karagülle
Çare
5.07.2019 4250 Okunma
1 Yorum 05.07.2019 23:50
Süleyman Karagülle
Ulaşamıyoruz
3.07.2019 3310 Okunma
1 Yorum 03.07.2019 19:42
Süleyman Karagülle
Yetmez
28.06.2019 4314 Okunma
1 Yorum 28.06.2019 12:33
Süleyman Karagülle
İstanbul’un Enerji Sorunun Çözümü
22.06.2019 3754 Okunma
2 Yorum 24.06.2019 09:12
Süleyman Karagülle
İstanbul Nasıl Organize Olmalı?"
22.06.2019 3748 Okunma
1 Yorum 23.06.2019 10:24
Süleyman Karagülle
Son Sözüm
22.06.2019 4046 Okunma
1 Yorum 22.06.2019 16:14
Süleyman Karagülle
Ben Olsam
16.06.2019 4804 Okunma
1 Yorum 16.06.2019 20:00
Süleyman Karagülle
Geçmişte Ne Oldu, Gelecekte Ne Olacak?
15.06.2019 3614 Okunma
1 Yorum 15.06.2019 22:54
Süleyman Karagülle
Ötesini Biz Değil Allah Yapacaktır
15.06.2019 3542 Okunma
1 Yorum 15.06.2019 22:54
Süleyman Karagülle
Gündem Oluşturma ve Beka Sorunu
9.06.2019 4294 Okunma
1 Yorum 11.06.2019 14:32
Süleyman Karagülle
İBB Seçimi İçin Ortak Aday
9.06.2019 3297 Okunma
1 Yorum 11.06.2019 14:32
Süleyman Karagülle
Tefaul Babı ve Önemli Konular
26.05.2019 5440 Okunma
1 Yorum 28.05.2019 01:13
Süleyman Karagülle
Teavün; Emek Ortaklığı
26.05.2019 3082 Okunma
1 Yorum 28.05.2019 01:12
Süleyman Karagülle
Batı Neleri Yapamadı, Biz Neler Yapmalıyız?
22.05.2019 3523 Okunma
1 Yorum 23.05.2019 04:05
Süleyman Karagülle
İlkel Türkiye’den Uygarlık Tesis Eden Türkiye’ye
22.05.2019 3921 Okunma
1 Yorum 23.05.2019 04:04
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 5445 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
Beka Sorunu ve Çözümü
13.05.2019 3496 Okunma
1 Yorum 14.05.2019 08:50
Süleyman Karagülle
Bekanın Merkezi İstanbul
13.05.2019 3066 Okunma
1 Yorum 14.05.2019 08:49
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5868 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Özgün
10.05.2019 4122 Okunma
1 Yorum 10.05.2019 18:47
Süleyman Karagülle
Yanlış
9.05.2019 3896 Okunma
2 Yorum 10.05.2019 09:31
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5816 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Belediye Başkanlarına Açık Mektup - II
5.05.2019 3039 Okunma
1 Yorum 06.05.2019 01:23
Süleyman Karagülle
İstanbul’un Su Sorunu ve Çözümü-1
28.04.2019 4120 Okunma
1 Yorum 29.04.2019 07:06
Süleyman Karagülle
İstanbul’un Su Sorunu ve Çözümü-2
28.04.2019 3777 Okunma
1 Yorum 29.04.2019 07:06
Süleyman Karagülle
Kur’an ve Tevrat
28.04.2019 4229 Okunma
2 Yorum 28.04.2019 22:12
Süleyman Karagülle
ZORDA OLAN ÖZEL SEKTÖR
25.04.2019 3327 Okunma
1 Yorum 26.04.2019 00:13
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5923 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Yenileme
17.04.2019 4070 Okunma
1 Yorum 17.04.2019 13:26
Süleyman Karagülle
Ekonomik Tehlike!
14.04.2019 3237 Okunma
1 Yorum 15.04.2019 06:27
Süleyman Karagülle
Büyük İttifak; İttifakların İttifakı
7.04.2019 4150 Okunma
1 Yorum 08.04.2019 08:26


© 2025 - Akevler