PARA-İslam'da denge/Altın ve Gümüş
Süleyman Karagülle
1937 Okunma
4-YAŞAMA DÜZENİ

1          YAŞAMA DÜZENİ

 

 

       

       Canlılar çalışıp yaşarlar. Çalışma bir üretme, yaşama ise bir tüketme hareketidir. Canlı, kendi varlık ve hayatiyetini kendi çabası ile sürdüren ve yaşamayı gaye edinen varlıktır.

        Canlılar iki biçimde yaşarlar. Tek tek yaşıyan canlıların varolduğu zannedilmektedir. Aslında bunlar da tek tek yaşamayıp yine bir toplu düzen içinde bulunurlar. Ancak tek tek yaşıyan bu canlılar, topluluğa hizmet etmeyi ve onlarla birlikte yaşamayı gaye edinmemişlerdir. Fiziki birlik onları zorunlu olarak bir arada yaşatmaktadır.

Diğer bir yaşama şekli de toplu yaşama düzenidir. Burada canlılar tek tek ve ayrı ayrı çalışıp yaşamazlar, toplu çalışıp toplu yaşarlar. Birlikte elde ettiklerini birlikte tüketirler. Artık tek tek ve ayrı ayrı canlılar varolmakla beraber, bir de bunların birleşmesinden meydana gelen yeni bir canlı varlık daha vardır. Bir ağacın hücreleri ayrı ayrı canlılardır; bu hücrelerin birleşmesinden ortaya çıkan ağaç da bir canlıdır.

         Bir ormanın da tek canlı varlık olduğunu söyliyebiliriz; ancak her ağaç da ayrı ayrı ve tek başına yaşama gücüne sahip olduğu için ormanı tek canlı varlık kabul etmiyoruz. Halbuki bir insan hücresi veya ağacın bir dalı tek başına yaşayıp hayatiyetini sürdürememektedir.

Gerek insan, gerekse arı ve karıncalar —gibi pek çok canlılar— bir araya gelerek daha üstün bir varlık ortaya koyarlar; buna topluluk diyoruz.

Topluluk içinde yaşıyan canlıların her biri ayrı ayrı canlı olduğu gibi, bunların birleşmesinden ortaya çıkan topluluk da daha üstün bir varlıktır ve bu da canlıdır.

Topluluk olarak yaşıyabilmek için önce toplulukta toplam olarak üretilen mal, topluca tüketilen maldan büyük olmalıdır. Başka türlü, üretilmeyen bir malın tüketilmesi gibi bir durum ortaya çıkacaktır ki; bu canlılık anlayışına ve tabii hayat dü zenine aykırıdır. Canlı, kendi ürettiğini tüketen varlıktır.

         Toplulukta herkes ürettiği kadar tüketirse, topluca üretilen topluca tüketilene eşit olur; böylece denge gerçekleşmiş olur.

Dengenin sürekli olabilmesi için toplulukta birikmiş mal olması gerekir. Kıtlık, yangın, savaş, hastalık gibi beklenmiyen fevkalâde afet günlerinde depolanmış olan bu malın tüketilmesine devam edilir; daha sonra fazla üretim yapılarak boşalmış olan ambarlar yeniden doldurulur.

Böyle kurulmuş olan topluluk düzeninin pek çok yararları vardır:

  1. Beş çeşit alet ile yapılan bir üretimde, bir kişi beş aleti kullanırsa dördü boş durur. Halbuki beş kişi toplu olarak birlikte çalışırlarsa, aletleri sıra ile kullanabilirler. Böylece bir aletten beş kişi yararlanabilir ve bu durumda verimi beş misli arttırmış olurlar.
  2. Bir odayı ısıttığımız zaman bir kişi de oturabilir, beş kişi de oturup ısınabilirler. Toplu olarak birlikte yaşıyanlar, beş odaya tekabül eden bir odadan yararlanmış olurlar. Bu durumda verimi de beş misli arttırmış olurlar.
  3. Toplu hayat düzeninde işbölümü imkânları doğar. Yapılan işin öğrenilip kolaylıkla yapılabilmesi açısından ve özellikle emek sahiplerinin istedikleri işlerde zevkle çalışabilmeleri imkânı da gerçekleşmiş olur.
  4. Herkes kendisine ve özellikle zevkine uygun olan harcamalarda bulunur. Böylece malların yararlılık özellikleri birkaç misli artmış olur.
  5. Bir kişinin ürettikleri ile tükettikleri arasında farklılık olunca ve bu fark tükettiklerinin lehine olursa, başka bir üreticinin fazla üretimi ile bu açık kapatılır. Böylece depolanması gereken miktar çok azalmış olur.
  6. Kendi ürettikleri az olduğu için yaşamakta güçlük çekenler yaşama imkânı bulmuş olurlar.

 

 

                                             

 

 

 


PARA-İslam'da denge/Altın ve Gümüş
1-1-kapak içi
1998 Okunma
2-2-takdim-REŞAT EROL
1884 Okunma
2-2-takdim-reşat erol
1696 Okunma
3-3-önsöz-süleyman karagülle
2195 Okunma
4-4-YAŞAMA DÜZENİ
1937 Okunma
5-5-HAYVANLARDA YAŞAMA DÜZENİ
1798 Okunma
6-6-İNSANLARDA YAŞAMA DÜZENİ
1896 Okunma
7-7-ÜRETTİĞİ KADAR TÜKETME ESASI
1895 Okunma
8-8-ÜRÜNÜN TÜKENMEMESİ ESASI
1866 Okunma
9-9-VERİP KARŞILIĞINI ALMA ESASI
1858 Okunma
10-10-GÜMÜŞ SENET
1910 Okunma
11-11-ALTIN SENET
1983 Okunma
12-12-HAZİNE ALTINI
1952 Okunma
13-13-SERBEST FİAT
1872 Okunma
14-14-ALTIN VE GÜMÜŞ DENGESİ
2190 Okunma
15-15-ALTIN VE MİLLÎ GELİR
1918 Okunma
16-16-ALTIN VE ÜLKELER ARASI DENGE
2254 Okunma
17-17-GÜMÜŞ STOKU VE ÜLKELER ARASI DENGE
4589 Okunma
18-18-ALTIN FİATI
2081 Okunma
19-19-HAZİNEDE GÜMÜŞ STOKU
2048 Okunma
20-20-SERMAYE VERGİSİ İLE PARA DENGESİ
1862 Okunma
21-21-DENK MALLAR
1837 Okunma
22-22-KREDİ
1830 Okunma
23-23-SENET PARA
2114 Okunma
24-24-FİATLARA MÜDAHELE
1837 Okunma
25-25-NAKDÎ VE GELİR VERGİSİ
1882 Okunma
26-26-PARA'NIN HAPSİ
1930 Okunma
27-27-KARŞILIKSIZ PARA
1756 Okunma
28-28-İŞLETME VE MUAMELE VERGİSİ
1857 Okunma
29-29-HAZİNE'NİN FONKSİYONU
2066 Okunma
30-30-VERESİYE VE FAİZ
2697 Okunma
31-31-ÜCRET
1896 Okunma
32-32-TEKEL
1824 Okunma
33-33-DEPO EDİLEMEZ MALLAR
2049 Okunma
34-34-İÇİNDEKİLER
1858 Okunma
34-34-İÇİNDEKİLER
1767 Okunma
35-35-PARA DENGESİNİN RİYAZİ TAHLİLLERİ
2209 Okunma
36-36-YAŞAMADÜZENİ
1827 Okunma
38-38-İNSANLARDA YAŞAMA DÜZENİ
1764 Okunma
39-39-ÜRÜNÜN TÜKENMEMESİ ESASI
1758 Okunma
40-40-GÜMÜŞ SENET
1694 Okunma
41-41-HAZİNE ALTINI
1786 Okunma
42-42-ALTIN VE GÜMÜŞ DENGESİ
1755 Okunma
43-43-ALTIN VE ÜLKELER ARASI DENGE
1722 Okunma
44-44-ALTIN FİATI
1716 Okunma
45-45-SERMAYE VERGİSİ İLE PARA DENGESİ
1850 Okunma
46-46-KREDİ
1792 Okunma
47-47-FİATLARA MÜDAHELE
1736 Okunma
48-48-PARANIN HAPSİ
1698 Okunma
49-49-İŞLETME VE MUAMELE VERGİSİ
1668 Okunma
50-50-VERESİYE VE FAİZ
1824 Okunma
51-51-TEKEL
1744 Okunma
52-52-ŞER'İ AYLARIN TAKVİMİ
1976 Okunma
53-53-VEDA AYININ MANASI
1912 Okunma
54-54-PARA KİTABININ ŞER'İ DELİLLERİ
1745 Okunma
54-54-ŞER'İ DELİLLERİ
1810 Okunma
55-55-PARA KİTABI ŞERİ DELİLLERİ
2064 Okunma

© 2025 - Akevler