Yazının konusu güncel dışı görülmesin. “Dünyada bölgemizde bunca sıkıntı varken, bunları düşünmenin yararı,” sorgulanabilir; normaldir.
Diğer taraftan insanların olgulara karşı tepkileri ‘ilgi’ ve ‘ilgisizlikleri öngörülmeyen sonuçlar doğuruyor.
Mekan ve zamanla sınırlı olgular, içine aldıklarını doğrudan, diğer insanları farklı şekilde etkiliyor.
Doğrudan, tali ve etkilenmeyenler olarak ayırabileceğimiz bu hususu; tümden gelim, tüme varım ya da yüzey-derinlik, iç-dış bağlamlarıyla açıklayabiliriz.
Durgun suya atılan taşın, su yüzeyinde oluşturacağı halkalar, taşın dibe inerken suyun içinde ve zemininde oluşturacağı etkiler; yanı sıra bu atımın devam ettiğini düşünün. İşte yer yüzünde olumlu -olumsuz her olay; niyet olarak iyi- kötü her düşünce, zaman-varlık evreninde bir çok etki oluşturmaktadır. Bu etkiler, varlığın niteliğini belirleyen zaman tarafından farklı yerlere ve koşullara taşınır. Taşınan olumsuzsa olumsuzu, olumluysa olumluyu ortaya çıkaracaktır.
*
Doğal olarak somut olayların etkisinde kalınlar ya da olaylara uzak olanlar farklı tepkiler veriyor. Olayları doğrudan yaşayanlar için ‘hüküm’ verilmiş demektir. Onlar, önceki ‘tohumlamaların’ doğumuna tanık oluyor. Olgular ‘hesaplaşma’, ‘geri ödeme’ için ortaya çıktığında her şey somut görünür.
Somut belirdiğinde bağrındaki niyetleri dibe itiyor; görünmez kılıyor. Bu yüzden somutun, olguların etkisi baskın, belirgin ve kalıcıdır. Orada geçmişin tüm niyetleri ete kemiğe bürünmüştür. Yine somutun baskınlığında, gölgede kalan niyetler, ancak olanların durulacakları zeminini oluşturur.
Burada ifade etmeye çalıştığım nokta; somut etkiye, somut karşılık verirken; karşılığın niyeti, olayların durulmasından sonraki dönem yani geleceğin zemini olacağıdır.
Somut olayların uzak düştüğü diğer insanlar ise niyet ve tepkileri arasındaki etkileşim daha yakın olacağından;o insanların çoğu, kendi gelecek ve koşullarını beslediklerinden habersizdir. Yani ‘konu dışında’ kalıp, bilgi sahibi olanlar; o olayların farklı dönemli oluşumlarına gebe kalırlar. Bu dolayım, zaman ve mekan ile ilgilidir. Böylece zaman ve mekanın hareketi, olguları ve niyetleri tabiatlarıyla diğer zaman ve mekanlara taşır.
*
Günümüzde cereyan eden olaylara yakınlık-uzaklık neredeyse kalmadı. Bunları internet kullanıcıları, klişe olmuş “kelebek etkisi” ile ayırdında olmadan deneyimliyor. İnternetten mahrum olanlar ise konumuzun ‘niyet’ bağlamını oluşturuyor.
Artık insanlar, yakın veya uzaklarında meydana gelen olaylardan mutlaka etkileniyor ya da etkileneceklerini seziyorlar. Bu etkileşim bağını umursamayanlar, kendi geleceklerinde ortaya çıkacak benzer ve şiddeti artmış olaylara çanak tuttuklarından habersiz davranıyor. Değer verdikleri konforlarından kopuşlarını hızlandırıp derinleştiriyorlar.
Dünyanın neresinde olursa olsun, meydana gelen her şey zaman sahnesindedir. Yirmi dört kare tasarlanan filmlere, yirmi beşinci kare etkisi nasıl konuyorsa; “bana dokunmayan yılan”, “gemisini yürüten kaptan” , “bal tutan,..” duyan –duymayan her kes için öyle etki doğuracaktır.
Nasıl izlenilen filmin karelerine, saliselik telkinler tek karede ‘gömülüyorsa’; aynı zaman diliminde yaşayanların uzağında- yakınında meydana gelen zulüm veya fedakarlıklar gelecek planlarımıza öyle sirayet edecektir.
Gazze zulmünü ve ölümüne göçmen akınlarını yakın ve uzaklık bağlamında bir de böyle düşünelim.