Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 488
ENFAL SÛRESİ 29-30.AYET(ÖZEL)TEFSİRİ
6.12.2008
2741 Okunma, 0 Yorum

ADİL DÜNYA DÜZENİ488

“BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

“ADİL DÜNYA DÜZENİ YENİ BİR MEDENİYET PROJESİDİR.”

Haftalık Seminer Dergisi             06 Aralık 2008                        Fiyatı: www.akevler.org’a tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR... ÇOĞALTABİLİR... DAĞITABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 488. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?” (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.” (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİZafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA/ İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Bu dersin tamamı Yenibosna’da C.tesi günü 18.00-21.00 saatleri arasında okunacak ve tartışılacaktır...

 

Gayemiz ve Hedefimiz; Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada okunması, değerlendirilmesi, anlaşılması ve uygulanmasıdır.    Süleyman KARAGÜLLE, Reşat Nuri EROL

***

 

*İŞLETME SEMİNERLERİ; 36. SEMİNER

İSTANBUL’DA YAPILACAKLAR;

BEDAVA SU, ELEKTRİK, GAZ…

BEDAVA TELEFON, ULAŞIM…

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ / YORUMLARI;

TERS YORUM:

5 GENELKURMAY BAŞKANI

NİÇİN ERGENEKON’LA SUÇLANIYOR?

 

***

 

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنْ تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَانًا وَيُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ وَيَغْفِرْ لَكُمْ وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ(29) وَإِذْ يَمْكُرُ بِكَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِيُثْبِتُوكَ أَوْ يَقْتُلُوكَ أَوْ يُخْرِجُوكَ وَيَمْكُرُونَ وَيَمْكُرُ اللَّهُ وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ(30)

 

يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا

“Ey iman etmiş olanlar.” 

Bunlar yeryüzünün güvenliğini yüklenmiş olan kimselerdir. Ocaklarda erkekler bekçilik, kadınlar temizlik nöbetleri tutarlar. Erkekler bucaklarda koruma, illerde güvenlik, ülkelerde savunma nöbetleri tutarlar. Bunlar hakemlerin kararlarını geçerli hâle getirirler. İslâmiyet’te bürokratik bir devlet yapısı yoktur. Mü’minler güvenlik nöbetlerini tutarlar, insanlığı barış içinde yaşatırlar. Cizye vermekle değil de, bedenleri ile savunmaya katılanlar ve onların yanında yer alan kadınlar mü’minlerdir.

إِنْ تَتَّقُوا اللَّهَ يَجْعَلْ لَكُمْ فُرْقَانًا

“İttika ederseniz Allah size Furkanı ca’leder.”

Furkan” fikirdir. Hakkı bâtıldan ayıran, zulmü adaletten ayıran hükümlerdir. Hakemlerden oluşmuş yargıdır.

İttika etmek” demek, barışı kabul etme, şeriat içine girme demektir. Hakem kararlarını kabul etme demektir.

وَيُكَفِّرْ عَنكُمْ سَيِّئَاتِكُمْ

“Sizden seyyieleri tekfir eder.”

Yani artık kötülük yapmaz olursunuz. İyi insan olursunuz. Sizin ittikanız keffaret olur. İyi duruma geçince kötülükler ortadan kalkar.

وَيَغْفِرْ لَكُمْ

“Ve sizi mağfiret eder.”

Yani günahlardan koruduğu gibi eski günahları da mağfiret eder. Sizi cezalandırmaz. Bu sebepledir ki Ergenekonculara af çıkmalıdır diyoruz. Çünkü onlar ittika ettiler, hakem kararlarını kabul eder oldular.

وَاللَّهُ ذُو الْفَضْلِ الْعَظِيمِ(29)

“Allah azim fazl sahibidir.”

Allah insanlara emeklerinden çok çok fazlasını vermektedir. Kesir fazl, kebir fazl, şedid fazl denebilir. Ama Kur’an “azim fazl” demektedir. Bunların azameti mecazi olduğu için her dil başka türlü geliştirmiştir. Çok faziletli demektir.  

***

و  “Ve”

Kur’an böyle ittika ediniz emrini verdikten sonra, “Ve” harfi ile atfederek “mekr”den bahsetmektedir. Buradaki “ve” atfidir. Şart cümlesine atfedilmektedir. Diğeri ise haber cümlesidir. Buradaki “ve” harfi istinaf vavıdır, yani bundan önceki cümle bu cümleyi açıklamak için getirilmiştir. Önce bir cümle söylersiniz. Gayeniz ondan sonra gelecek cümleye hazırlık yapmak içindir. Böyle olduğunda cümleler birbirine atfedilirken mazinin maziye, fiilin isim cümlesine atfı gerekmez. Hâl cümlelerinde durum böyledir. Önce söylenen sonraki cümle ile takyit edilir.

إِذْ  “İz”

İz” geçmişteki olayı anlatırken kullanılır. Geçmişin hikâyesi için getirilir. Mazide mazi olursa fiili mazi ile, mazide muzari ise muzari olarak getirilir. -Yordu şeklinde tercüme edebiliriz. Allah azim fazilet sahibidir. Ve mekr ettikleri zaman da azimet sahibi olmuştu deniyor. Buradaki “iz” zarftır, zaman zarfıdır. Geçmişi ve hâli ifade eder. “İzâ” ise geleceğin zarfıdır. Araplar hâli geçmişe eklerler, Türkler ise hâle eklerler. “İz” geçmişten hâle kadar zamanı ifade eder. Muzari ise geniş zamanı ifade eder. Hâlden gelecek için daha çok kullanılır. Yani “iz” geçmişi ve hâli, muzari ise hâli ve geleceği ifade ettiğinden tüm zamanları içermektedir.

 

يَمْكُرُ  “Mekr ederler.”

Mekr etmek” strateji geliştirmek demektir. Bir plan yaparsınız ve uzun zaman sonra o plan karşı tarafı yıkar. “Keyd” ise taktiktir, o andaki olayı atlatmadır.

İsrail oğulları dünya devletini oluşturma çabasındadır. Onların beş yüz senelik planları İlâhi planlardır. Milattan 2000 yıl evvel gönderilen Hazreti İbrahim’in iki görevi vardı.

Biri, insan oğlunu müsbet düşünmeye götürmek ve böylece kendi kendilerini vahiysiz idare edecek hâle getirmektir.

Diğeri, tüm insanları bir millet yapmadır. Evrensel barıştır.

Bu planın gerçekleşmesi için insanların tek devlet anlayışına mekr ile de olsa gelmeleri gerekir. Onların bu hazırlığı barış yoluyla İslâm düzeninin tesisidir. Dünyada insanlık olarak tek kuruluş olacaktır. Ancak bu kuruluş silahlı güce sahip olmayacaktır. Hakim değil hadim olacaktır. “ADİL DÜZENE GÖRE İNSANLIK ANAYASASI” çalışmamızda bunlar çok açık bir şekilde anlatılmıştır.

بِكَ   “Seninle”

Ba” harfi ile getirilmiştir. Mekr müteaddi fiildir. Buradaki “Bi” zarf için gelmiştir. Yani senin üzerinde mekr yaparlar. Seni mekrde kullanırlar. Bu da Resulü başka türlü göstererek ondan soğutmalarıdır.

Buradaki muhatap kimdir?

İnsanlığın saadeti için çalışan Adil Düzen taraftarlarından her biri böyledir. Gömlek çıkaranlar, Millî Görüş gömleği çıkaranlar bunlara karşı takiyye yapma gayretindedirler.

الَّذِينَ كَفَرُوا

“Küfretmiş olanlar.”

Canlılarda nasıl mikroplar varsa, yaşlanmış ve bozulmuş bedenleri ortadan kaldırmakla görevli iseler; insanlar arasında mikrop olanlar vardır, yaşlanmış ve değişmesi mümkün olmayanları ortadan kaldırırlar. Mikroplar gibi kendileri de helâk olurlar. Türk ordusuna ve Müslümanlara hasım olan bu zümre bunu ister.

لِيُثْبِتُوكَ

“Seni isbat ettirsinler diye.”

Seni durdursunlar diye mekr yapıyorlar. Burada çoğuldan tekile geçmiştir. “Ey iman edenler” demiş ama sonra “seni” demiştir.

Her düzen çalışanını durdurmak için gayret sarf ederler.

Adil Düzen Çalışanının çevresinde bir hâle örülür. Anası, babası, karısı, aşireti, işi, komşusu, velhasıl herkes ona karşı cephe alır. Bu çeşit korkutmalarla insanlar vazgeçirilir. Herkesin tek tek cihat yapması gerektiği için burada “siz” değil de “sen” gelmiştir.

أَوْ يَقْتُلُوكَ   

“Yahut seni öldürmek isterler.”

Belagat kurallarına göre önce en zayıftan başlanması gerekir. Durdurmak, çıkarmak ve öldürmek. Burada çıkarmayı en sona getirmiştir. En şiddetli olarak saymıştır. Çünkü burada kastedilen çıkarma kişinin savunduğu cemaatten çıkarmadır. Cihattan vazgeçirmedir. Hükmü küfürdür. Ölümden de beterdir. Onun için sona getirilmiştir.

أَوْ يُخْرِجُوكَ  

“Yahut seni ihraç ederler.”

Katlin topluluğa kötü etkileri vardır. Katledildikçe halkta korku ve kin doğar. Bunu bilenler hile ile katletmek isterler. Yani kendileri katletmez, başkasına katlettirirler. Keyd yaparlar. Yahut ülkeden çıkarırlar. Dininden, cemaatinden ihraç ederler.

Burada üstünde durulacak kısım ihracın katilden sonra gelmesidir. Tam izah edemiyoruz. İşte bunlar müteşabihtir.

وَيَمْكُرُونَ

“Ve mekr ederler.”

Yukarıda “senin üzerinde mekr ederler” denmiştir. Burada da “Ve” harfi ile mekr ederler deniyor. Yani seninle mekr ederler ve sana mekr ederler anlamına gelir. Başka anlamda sana mekr ederler ve size mekr ederler anlamına gelir. Her türlü mekri içine almaktadır.

وَيَمْكُرُ اللَّهُ

“Allah da mekr eder.”

Allah da mekr eder. Tarihte cereyan eden bütün olaylar Allah’ın hayr için mekridir. Aslında burada aynı mekri Allah yapar. Kâfirler de kendileri yapıyor sanırlar.

İmparatorluğu (Osmanlı İmparatorluğu) yıktılar. Onlar İslâmiyet’i yok etsinler diye imparatorluğu yıktılar. Allah ise millî devletleri kurdu. Kâfirler inkılâpları yaptırdılar, Türkler dinlerini terk etsinler diye. Allah Türklerin imanlarını tazeledi.

وَاللَّهُ خَيْرُ الْمَاكِرِينَ(30)

“Allah makirlerin en hayırlısıdır.”

Bugünkü dersimizde sizlere internetten imzasız olarak aldığım bir yazıyı yorumlayarak bu haftanın dersini tamamlayacağım.

Bayram tatilini böyle yapmış olalım.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org      (0532) 246 68 92

 

***

 

 

TERS YORUM:

5 GENELKURMAY BAŞKANI

NİÇİN ERGENEKON’LA SUÇLANIYOR?

Her şey 1991 yılı başında ABD'nin Körfez saldırısı ile başladı. ABD, Bağdat'a yürümedi, Irak'ın kuzeyinde bir Kürt isyanı kışkırttı. Arkasından, Irak Ordusunun 36. enlemin kuzeyine geçmesini önleyerek buradaki Kürt oluşumunu güvence altına aldı. ABD'nin planı şuydu: Önce Kuzey Irak'ta bir Kukla Kürt Devleti kurmak ve sağlamlaştırmak, sonra Irak'ı tümüyle işgal etmek. Kukla Devleti Türkiye'nin güneydoğusu, Suriye'nin doğusu ve İran'ın batısından koparacağı parçalarla birleştirerek Büyük Kürdistan'ı, yani İkinci İsrail'i kurmak. Yani: Büyük Ortadoğu Projesi (Tayyip ve Gül'ün eş başkanları olduğu proje; Buş'un deyimiyle 'Haçlı Seferi')

Tekel sömürü sermayesinin planı, Ortadoğu ülkelerini onar milyondan aşağı devletlere bölmek, onları silahsızlandırmak ve İsrail’i atom dahil her türlü silahlarla teçhiz etmek. Bir İsrail İmparatorluğu’nu kurmak. Büyük Ortadoğu projesi ise Avrupa Birliği’ne karşı oluşturulan geçici projedir.  D-8’ler bu proje içindedir. Avrupa’yı tehdit etmek için oluşturulmaktadır. ‘Beni dinlemezseniz, Müslümanlarla bir olur sizler yok ederim’ tehdididir. Nasıl Erbakan’a kurdurmadıysa, AK Parti’ye de kurdurmaz. Çünkü sömürü sermayesi Müslümanlara, hele Türklere hiç güvenmez.

 

Türkiye'deki bütün hükümetler, İncirlik'e yerleşen Çekiç Güç'ün görev süresini uzatarak ABD'nin Kuzey Irak'taki Kürt oluşumunu desteklemesine yardımcı oldular. (ABD Ordusu ile mükemmel işbirliği!!!)

İşte Türk Ordusu bu süreçte Kuzey Irak'taki oluşum üzerinden Türkiye'nin bölünmesi tehlikesini ve tehdidini algılayınca, ABD ile cephe cepheye geldiğini anladı.

Bu sorunu Erbakan çözdü. Çekiç Güç’ü kötü kullanmamak şartı ile birkaç ay daha kullanmasına izin verdi. İşe yaramadığı için boşalttı. Başkan Clinton bunun üzerine İslâm’la iyi geçinmeye başladı. Bugün Obama  kazanırsa Clinton’un programı kesinleşmiş olacaktır.

 

İLK OLAY: TORUMTAY'IN İSTİFASI

Özal'ın kuzeyden Irak'a girme emrini uygulamamak için Genelkurmay Başkanı Org. Necip Torumtay istifa etti. Böylece, Türk Ordusu, Amerikancı planlarda rol almayacağının ve direneceğinin ilk işaretini vermiş oldu. O andan itibaren Türk Ordusuna karşı Ergenekon tertibi planlanmaya başlandı. Amerikan planlarına engel olan komutanlar, Ergenekon çeteciliği ile suçlanacaktı.

ABD önce Ergenekon içinde olanlara suç işletti. Sonra da belgeleri polise ve savcıya verdi. Hedefi AKP ile orduyu karşıya getirmektir. Tek çıkar yol genel aftır.

 

ÖZEL HARP DAİRESİ SORGULANIYOR

Sovyet tehdidine karşı kurulmuş olan Özel Harp Dairesi ABD güdümünde idi, ama Sovyetler yıkıldığı için oradan gelen tehlike ortadan kalkmıştı. Şimdi ise tehdit, Kuzey Irak'taki ABD varlığından geliyordu. Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı. Geçmişteki Kontrgerilla eleştirileri de Ordu'da rahatsızlık yaratmıştı. Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş, Özel Harp Dairesi'ni yeniden örgütleme ve adını Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) olarak değiştirme çözümünü uyguladı. Yıl 1991. ÖKK'nın bölücü terörü hedef alması ve Kuzey Irak'taki Kukla Devlete karşı tavır alması, ABD denetiminden kurtulma sürecinin başlangıcıydı. Tugay düzeyindeki birlik, tümen düzeyine çıkarıldı. ÖKK, Kuzey Irak'ta ABD ile karşı karşıya geldi ve ABD tehdidine karşı uyanışın öncüsü oldu. Ankara'da ÖKK için yeni bir yerleşim yerinde yönetim ve eğitim tesisi yapımına başlandı. ABD bundan son derece rahatsız oldu, ajanları vasıtasıyla Askeri Savcılığa ÖKK tesis inşaatında yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla dava açtırdı ve ÖKK'nın yapılandırılmasını uzun süre felce uğrattı.

Türklerin Kuzey Irak’ta kurulacak Kurt devletine karşı çıkması yanlıştır. Komşu ülke ne kadar küçük olursa bizim için o kadar daha az tehlike olur. Ülke dışında kurulacak bir devlete karşı çıkmak oranın iç işlerine müdahaledir, bizi Kürtlere düşman eder. Kürtlerin gidecekleri yerlerinin olması, devletlerinin olması bizi rahatlatır. PKK’ya karşı alınacak tedbirler ne kadar doğruysa, Kuzey Irak’ta Kürt devletinin oluşmasına karşı olmak o kadar yanlıştır.

 

ORG. EŞREF BİTLİS'İN ŞEHİT EDİLMESİ

ABD'nin Kuzey Irak'taki Kukla Devleti pekiştirme planlarını bozan bir planı uygulamakta olan Org. Bitlis, Amerikan Çekiç Güç helikopterlerinin PKK'ye silah ve malzeme attığını saptadı ve raporlarında bunu belirtti. Orgeneral Eşref Bitlis, işte, Jandarma Genel Komutanı olarak, Amerika'nın Türkiye'nin toprak bütünlüğünü ve güvenliğini hedef aldığını gördüğü; bu tehlikeyi önlemek için tedbirler aldığı ve ülke savunmasına yönelik bir strateji geliştirdiği için Amerika tarafından hedefe konuldu. Org. Bitlis, helikopterle Kuzey Irak'a giderken, bu seyahat Amerika'ya haber verilmiş olduğu halde, iki Amerikan jeti yakın uçuş yaparak saldıkları yoğun egzoz gazı ile helikopteri oksijensiz bırakıp motorunu durdurarak düşürme denemesi yapmışlarsa da, usta pilotumuz ani dalış manevrası ile bu suikastı boşa çıkarmıştı. Bu suikasttan hemen sonra Amerikalılara saldırdıkları helikopterde orgeneralimiz olduğu tekrar bildirilmesine rağmen iki Amerikan jeti saldırıyı tekrarlamışlar fakat usta pilotumuz olaya tekrar hakim olabilmişti. İkinci teşebbüs başarılı oldu. CIA tarihinin en önemli suikastı 17 Şubat 1993 günü gerçekleşti. Uçağına yapılan sabotaj sonucunda Org. Bitlis şehit edildi.

Bir ülkeye yabancı asker sokulmaz. Bir ülke başkasının ürettiği silahla savunulamaz. Tekel sömürü sermayesi dünyayı tek devlet hâline getirmek için devletlere silah verip savaştırıyor. Biz savunma savaşı yapmalıyız. Kendi helikopterimizi, kendi savaş uçağımızı kendimiz imal etmeliyiz. Parçaları değişik ülkelerden alabiliriz. Böyle bir olay ABD ile siyasi ilişkileri kesmemiz için yeterlidir.

 

ÇELİK HAREKATI

Ağustos 1994'de Genelkurmay Başkanı olan Org. İsmail Hakkı Karadayı döneminde Eşref Bitlis Planı uygulandı, Kuzey Irak'a Çelik Harekatı yapıldı. 35 bin Mehmetçik Mart 1995'de Kuzey Irak'a girdi.  Kuzey Irak'a giren ordumuz, ABD'nin egemenlik alanına girmiş oldu.

Çünkü o bölge ABD ordusunun işgali altındaydı. ABD'nin Foreign Affairs, Foreign Reports, Mediterranean Quarterly ve Joint Forces Quarterly gibi yarı resmi organları. 'Türk  komutanları hizadan çıktı', 'Türk Ordusu ABD-Türkiye ilişkilerini bozuyor' gibi görüşlere yer vermeye başladılar.

Bir yabancı ülkeye girilmez. Girilirse çıkılmaz. Irak seferleri hatalıdır. İran, Suriye ve Türkiye birleşerek Irak’ı işgal eder ve aralarında bölüşebilirler. ABD’yi gerisin geriye gönderebilirler.  Harp tazminatı ödenebilir. Ama başaksının toprağına girilip çıkılmaz.

 

GAZİ OLAYLARI

Çelik Harekatı öncesinde CIA'nın Moskova İstasyon Şefi, CNN televizyonundan, 'Türkiye'nin karışacağını', daha doğrusu Amerika'nın Türkiye'yi karıştıracağını tüm dünyaya şöyle ilan etti:

'Önümüzdeki dönemde dünyanın en çok karışacak ülkesi Türkiye'dir... Şu anda Türkiye, gizli servislerin gündeminde ilk sıraya  yerleşmiştir.' Gazi Mahallesi tertibinden birkaç gün önce de, ABD Dışişleri Başkan Yardımcısı Holbruk (Holbrooke), Türkiye'nin Kuzey Irak sınırında

yaptığı yığınağa dur demek için tertip yapacaklarını şöyle ilan etti: 'Kuzey Irak sınırına asker yığıyorsunuz. Önümüzdeki günlerde terör olaylarının artma ihtimali var. Oraya yapacağınız bir harekatta dikkatli olmanızı  tavsiye ederim.'  CIA Şefinin ve Holbruk'un haber verdiği gibi,12 Mart 1995 gecesi İstanbul'da Gazi Mahallesi tertibi düzenlendi. Ancak Türk Ordusu bu tehdidi önemsemedi ve Çelik Harekatı yapıldı.

Yabancı ülke eğer içte sağlıklı yönetim varsa olay çıkaramaz. Tarım dönemi teşkilatlanması bugün terörü önleyemiyor. Yapılacak iş, onlu sisteme göre yeniden teşkilatlanmadır. İç güvenliği ordu değil, illerin kendilerinin oluşturacağı jandarma güvenliği ile sağlayabilirler. Bir ilin nüfusu bir milyondan fazla olamaz. İlçenin nüfusu yüz binden fazla olamaz. Mikrobu yok edemezsiniz, mikroba karşı tedbir alabilirsiniz.

 

KONTRGERİLLA (GLADYO) POLİS İÇİNE KAYDIRILIYOR

NATO tarafından NATO üyesi ülkelerde o ülkeleri komünizmden korumak için kurulan Kontrgerilla (diğer adları Gladyo ve Süper NATO) örgütleri, İtalyan Savcının tesbit ettiği gibi, esasında CIA tarafından yönetiliyordu ve esas görevleri bu ülkelerdeki hükümetlerin ABD kontrolünden çıkmalarını önlemekti. Türkiye'de Özel Harp Dairesi işte bu kontrgerilla ile irtibatlı idi ama artık Sovyetler yıkıldığı için komünizm tehdidi kalmamış, aksine tehdit Kuzey Irak'taki ABD varlığından gelmeye başlamıştı. Dolayısıyla, ABD güdümünde olan Özel Harp Dairesi, ABD'den gelen bir tehdide karşı durmak için kullanılamazdı. Bu açmazdan kurtulmak için 1991 yılında Özel Harp Dairesi'nin Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK)'ye dönüştürülmesi aslında bir millileştirmeydi. ABD bu kuruluştan dışlanıyor ve kuruluş, hedefini komünizme karşı mücadele yerine Kuzey Irak'tan yöneltilen tehdide karşı mücadele olarak belirliyordu.

ABD’nin temel varsayımı, Türkiye’yi yok edebilmek için Müslüman komşu devletleri ile savaş çıkarmak, Müslümanları birbirine kırdırmaktır. Şii-Sünni, Kürt-Türk ve Arap-Fars halklarını düşman yapmaktır. Sovyetler de buna yakın amaçla kullanılıyordu. Bu hedef değiştirme millî değil, yine sömürü sermayesinin planlamasıdır. Tekel sermaye, gizli istihbarat örgütleri ve gizli mafya arasında denge kurmuştu. Ne var ki bu gizli örgütler yer altında anlaştılar ve tekel sermayenin kontrolünden çıktılar. İkisini tasfiye edip yensini kurmaya çalışıyorlar. Henüz başarmış değildirler.

 

Bunun üzerine, ABD, 'Kontrgerilla yapılanmasında Türk ordusunun yerine polisi koyabilir miyiz' denemesine girişti ve Türkiye'deki operasyon merkezini polisin içine kaydırdı. 1973'den beri İçişleri Bakanlığı içinde örgütlenen 'İslamcı Cunta', artık 'Fethullahçı Gladyo' olarak Kontrgerilla içinde ordudan boşalan yeri alıyordu. Fethullahçı Gladyonun ilk büyük tertibi, işte bu 1995 Gazi Olaylarıdır.

Tekel sermaye değişik oluşumları kontrol altına almak ister. Fethullah Gülen’le iyi geçinerek, onun adına oluşturduğu örgüt ile o kuruluş veya kuruluşların dışında hareketler yapar. Böylece onlar da suçlanır ve perişan edilir. Bunu Gülen Cemaati de, Millî Görüş de bilmektedir. Sermaye tarafından kullanıldıklarını bilmektedirler. Sonunda ezileceklerini de bilmektedirler. Ne var ki bunların gayesi geçici ezilmeden kaçma değildir. Bugün Gülen Cemaati dünyanın her tarafında örgütlenmiş ve okulları kontrol altında tutuyor. CIA’nın dostu olan bu teşkilat geçici gayelerde tekel sermayeye hizmet ediyor ama uzun vadede İslâmiyet’i dünyaya yayıyor. Sonunda zafer İslâm’ın olacaktır. D-8 ABD’nin planıdır; AB’yi kontrol altında tutmak için kurdurulmuştur. Bunu Erbakan bilmektedir. Ancak böylece İslâm ülkeleri uyanmıştır. Kısa vadede başarısız hâle getirilmişse de, uzun vadede İslâm devletleri arasında birliğe doğru, daha önemlisi İslâm âleminin gelişmesine doğru hazırlıklar yapılmıştır. Onlar planlıyor, Allah da planlıyor. Gerek Gülencilerin gerekse Millî Görüşçülerin kısa vadedeki hedeflerinin ötesinde büyük hedefe adım adım, hem de hızlı adımlarla gidilmektedir.

 

1996 EYLÜL HAREKATI

ABD ordusu, özellikle Çekiç Güç, Irak'ın kuzeyinde 7,500 'CIA Peşmergesi'nden oluşan bir askeri güç örgütlemişti. Eylül 1996'da, Eşref Bitlis Planı gereğince, Barzani, Türk Genelkurmayının yönlendirmesi ile Saddam yönetimi ile işbirliği yaparak CIA Peşmergelerini dağıttı. 200'e yakın ölü veren CIA Peşmergeleri, ABD tarafından Guam Adası'na taşındı. ABD kaynakları, bu harekatı “ABD'nin Vietnam'dan sonraki en büyük yenilgisi” olarak değerlendirdiler.

Çekiç Güç’ün görevi PKK’yı yakından desteklemek, sonunda halk harekatı ile Doğu Anadolu’yu Türkiye’den ayırmadır. Öcalan CIA’nın talimatı ile MİT tarafından görevlendirilen kişidir. PKK tamamen CIA-MİT işbirliği ile oluşturulmuştur. Ne var ki millî tehlike olmaya başlayınca lâikçi çevre de cephe aldı. Ecevit Çekiş Güç’e 20 günlük son mühleti verebildi. Erbakan geldi ve ABD’ye kal, ben sana altı ay uzatayım, ancak PKK’yı desteklemeyeceksin dedi. Açıkça dostluk cephesini aldı. Başkan Clinton teklifi kabul etti. Erbakan süreyi 6 ay zorlanmadan uzattı. Başkan Clinton siyaseti değiştirdi ve artık laikçilerle değil, dindarlarla işbirliği yapmaya karar verdi. Beyaz Saray’da iftar yemeği verdi. Tekel sermaye bu yaptığına çok kızdı, Clinton’a ders vermek istedi. Meşhur Monika davası çıktı. Başkan başkanlığını tamamladı. Ama Demokrat Partililer seçimi kazandıkları halde mahkeme kararı ile Bush başkanlık koltuğuna oturdu. Sonuç; bugün Obama başkanlık koltuğuna oturacak. ABD de Çekiç Gücünü işi kalmadığı için tasfiye etti. İşte bunlar Erbakan’ın açık ve samimi politikası sayesinde olmuştur. Zafer sonunda İslâm’ındır.

 

Bu harekattan 20 gün önce, bir Tuğgeneral, iki Albayın önünde, Aydınlık Dergisi'ne bir demeç vererek, Eşref Bitlis'in uçağının ABD'ye bağlı 'Çiller Özel Örgütü'ndeki Gladyo görevlilerinin düşürdüğünü açıkladı.

Çiller, Batılılar tarafından başbakan yapılmıştır. Türk ordusu kadın başbakana itaat etmez. Böylece Türkiye’de fitne çıkarmayı hedefledi. Çiller adına oluşturulan ama Çiller’le alakası olmayan örgüt, CIA-MİT dayanışması içinde öldürmüştür. MİT bunun farkında bile değildir. Eşref Bitlis şehit oldu ama bu sayede Türk Ordusu gerçekleri öğrendi ve 3 Kasım seçimlerini yaptırdı. Ordu ile tekel sermaye karşı karşıya gelmişti. MİT sermayenin değil, ordunun yanında yer aldı. Böylece Türkiye artık sermayenin oyununa gelmemektedir.  Arkasından TÜSİAD’dan bir heyet gidip ABD’den yardım istedi. Tekel sermaye Masonluğu tasfiye etme kararı aldığı için heyet Türkiye’ye eli boş döndü. Tasfiye etmek istiyordu, çünkü artık Masonlar şımarmış, kendisine karşı geliyor. Tasfiye ediyor, çünkü Masonlar artık ülkelerine hakim değil. Alt kuruluşlar olan kulüpleri kurdu. Üst kuruluşlardan olan Bilderberg’i kurdu. Çiller onlar tarafından getirildi ama o millî politikayı izledi. Doğan Güreş Çiller’in ona çok destek verdiğini söylemiştir. Bu yazılar da Türkler arasına fitne sokmak için kaleme alınmıştır. Sömürü sermayesinin yönlendirmeleri ile bu yorumlar yapılmaktadır. Bir kuruluş ki İslâm aleyhinedir, bilin ki o tekel sermayenin sözcüsüdür. Samimi komünistler bile İslâm düşmanı değildir. Tek İslâm düşmanı tekel sermayedir.

 

Aydınlık, 25 Ağustos 1996 günkü sayısında bu haberi yayımladı. Türk Ordusu, Çelik Harekatı'nı Başbakan Çiller'e haber vermeden gerçekleştirmişti. Çünkü ABD vatandaşı Çiller'in ABD'ye örgütsel bağlılığı İşçi Partisi tarafından açıklanmıştı ve TSK tarafından biliniyordu.

Çiller TÜSİAD grubuna mensuptur. Çiller “Adil Düzen”i durdurma görevini yüklenmiştir. Ne var ki Türkiye’ye ihanet etmemiştir. Erbakan’la koalisyon yapmakla Batı’yı şaşırtmıştır. Ecevit’in de günahı bu idi, Erbakan ile koalisyon yapmak! Batı’nın güvendiği dağlara kar yağmıştı. Şimdi Erbakan’ın ilk arkadaşlarından birinin sırtından mağlubiyetini kamufle etmek istiyor. Hani tezkereden sonra Cengiz Çandar Müslümanların soykırımına uğrayacağını yazdı. Ne oldu? Amerika’nın başına bir zenci, hem de Müslüman çocuğu olarak oturacak. Oturmayabilir. Ama ABD halkı dünyaya şunu ilan etti: Ben zenci düşmanı değilim. Ben Müslüman düşman değilim. Bu yeter de artar da.

 

28 ŞUBAT

28 Şubat harekatının en önemli başarısı, Fethullah Hoca'ya indirdiği darbe oldu. Fethullah Hoca kaçıp ABD'ye yerleşti.

Sovyetler yıkılmıştı. Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile koalisyon yapan Erbakan (MSP), o zaman Bursa’da sürgünde olan Humeyni’ye solcularla da işbirliği yapılacağını gösterdi. O da onlarla allaştı ve İran’daki büyük devrimi gerçekleştirdi. Bundan ders alan Gorbaçov din düşmanlığını bıraktı. Ondan sonra dünyadaki tüm solcular din düşmanlığından vazgeçti. Sovyetler yıkılınca o ülkelere ABD giremedi. Çünkü dillerini bilmiyordu. Onlar da İngilizce bilmiyordu. Sonra oralarda hayat çok ilkel olduğu için kimse gitmiyordu. İşte, Süleyman Demirel ve Turgut Özal aracılığı ile ABD Fethullah Gülen’le anlaştı. O ülkelerde kolejler açıp İngilizce öğretecek ve ABD onlarla o ülkeleri yönetecekti. Gülen de bu görevi seve seve kabul etti. O da İslâmiyet’i yayacaktı. Fethullah Türkiye’de olursa CIA onu kontrol edemezdi. İşte, 28 Şubatçılar ABD’nin jandarmalığını yaptı. Başarısı değil, oyuna gelmeleri sözkonusudur. Gülen samimi milliyetçi olduğu için Türkiye’ye ihanet etmedi. Sonra da CIA ile sermayenin arası açıldı. ABD yönetimi İslâm’la barıştı. Gülen şimdi çok çok rahattır. Papa İslâm’ı temsilen onu Vatikan’da ağırlamıştır.

 

Mayıs 1977 YAŞ toplantısında 160 subayın irtica bağlantısı nedeniyle ordudan atılması başbakan Erbakan'a dayatıldı.

Orduya Fethullah Gülencilerin sızmaya çalışmaları doğrudur. Ne var ki bu sayede orduda samimi bir grup oluşuyordu. Türkiye aleyhine bir sızma değildi. Orduyu zayıflatmak ve Müslümanlarla arasını açmak isteyen CIA ‘bunarı ordudan çıkarın’ diye dayatıyordu. Onlara da öyle hareketler yaptırıyordu ki başka çare yoktu. 160 subay meselesinde CIA ajanları Gülenciler adına öyle hareketler yapıyorlardı ki, yapılacak başka bir şey kalmamıştı. Erbakan da bunun için imza attı. Gülenciler d e CIA’nın tezgahı ile Erbakan’a saldırıyorlardı. Gülenciler ve Millî Görüşçüler böyle davranarak zaman kazanıyorlar. İki taraf da samimi Müslümandır. “Adil Düzen”de yarın hepsi birleşecektir. Nitekim AK Parti’de bile birlik oluşmuştur. Biz bunları şehit veya gazi hükmünde sayıyoruz.

 

Bu uygulama, ordu içindeki Gladyo'yu, yani ABD görevlilerini temizlemek anlamına geliyordu. Çünkü artık Kontrgerilla, Fethullahçı Gladyo idi.

Bu yazıları kaleme alanlar, bunu tekel sermaye tezgahı olarak yapıyorlar. Gülenciler tasfiye edilmiştir deniyor. Gülenciler tasfiye edilir, Erdoğancılar gelir. Ne fark eder. Tasfiye ile alakası yok. ABD’nin hışmını frenleyerek zaman kazanmak için yapılan bir operasyondur. Onlar sivil hayatta çok başarılı işler yapmaktadırlar. Onların cennetleri vardır. Kimse bizi tasfiye edemez. Allah daha iyi görevlere getirir. İşte Gülenciler şimdi dünyanın en güçlü dini kuruluşu hâlinde. Kim tasfiye oluyor? 28 Şubatçılar yok olup gittiler.

 

28 Şubat kadrosu içinde ABD'nin Truva Atı olan Çevik Bir de, 1998 sonrasında tasfiye edildi.

Çevik Bir orgeneraldi. Orgeneraller kimsenin Truva Atı olmazlar. Ordudaki akımları kanalize etmek için Genelkurmay Başkanlığınca görevlendirilmiş kimselerdir. O günkü siyasetin gereği öyle konuşurlar. Onların idealleri Türkiye Cumhuriyeti’dir. Çevik Bir tasfiye olmadı. 28 Şubat’ın kazasız atlatılmasında hizmet etti. Bu yazılar Türk ordusunu parçalamayı hedefliyor. Ordusu olmayan devlet olamaz. Askerler hakkında siviller konuşmamalıdır.

 

Bu sayede Haçlı İrtica, 2002 yılı sonuna kadar iktidara el koyamadı.

Haçlı irtica! Bu Kur’an’ın verdiği haberin düşmanlarımızca ilanıdır: “Mü’minlere en yakın Hıristiyanları bulursun.” Sömürü sermayesi 500 yıldır Müslümanlarla Hıristiyanları savaştırıyor ve iki kesimi de sömürüyor. Artık bu savaş bitti. Haçlı irtica, Haçlı ve Ayyıldızlı uygarlık olmaya başladı. Bunun adı “Adil Düzen”dir. Dünyadaki büyük dinler barış içinde “Üçüncü Bin Yıl Uygarlığı”nı kuracaklardır.

 

KONTRGERİLLA, GENELKURMAY KARARGAHINDAN ÇIKARILDI

1994-1998 arasında Genelkurmay Başkanı olan Org. Karadayı, ABD ve NATO yuvalanmasını, yani Kontrgerillayı Genelkurmay Karargahından çıkardı. Özel Kuvvetler'in milli amaçlar için kullanılmasına yönelik önlemleri geliştirdi.

CIA’nın Türk ordusunu kontrol etmek ve gerektiğinde  birbirine düşürmek için önerdiği ve dolarla finans ettiği kuruluşlar vardır. Türk ordusu bunları kurar, gerektiğinde zaman kazanmak için istenmeyen olayları da yapar. Ancak bu Türkiye’nin gelişmesine imkan sağlamıştır. Bugün sorunumuz ordu içi olaylar değildir. Sorunumuz tamamen sivil yönetimle ilgilidir. Türkiye komadadır. Ölüme gidiyor. Ordunun yoğun bakımında yaşamaktadır.

-Dış borçlar ölüme götürüyor.

Çaresi: 1. Dolar borcunu YTL borcuna çevirmek. 2. Nakit borcunu mal borcuna çevirmek. 3. Borcu iştirake çevirmek. 4. Faizli borcu kredileşme borcuna çevirmektir.

-İkinci hastalık işsizliktir.

Bu da işletmeleri çalıştırdığı işçi nisbetinde faizsiz icrasız kredi ödemekle olur.

-Üçüncü hastalık dışa bağımlı sermayenin basınıdır.

Bu sorun basın kooperatifleri ile çözülür.

-Dördüncü sorun yargı işlemezliğidir.

Bu da hakemler sistemi ile çözülür.

ABD’nin güdümünde olan partiler bunları yapamıyor. Buna çare bulmalıyız. Ordu başörtüsü ile uğraşacağına, hükümetleri bu tedbirleri almaya zorlamalıdır. Çünkü bu sonunda devleti yıkıma götürmektedir.

Özel Kuvvetler subaylarımızın Çin’in Uygur bölgesinde ve Çeçenistan’da kullanılmasına engel oldu.

 

ABD ORDUSU TÜRKİYE'Yİ İŞGAL TATBİKATI YAPIYOR:

MILLENIUM CHALLENGE 2002

1998 yılında Genelkurmay Başkanı olan Org. Kıvrıkoğlu, ABD'nin bölge ülkeleri için tehdit oluşturduğunu açık bir dille belirtti.

Öcalan Suriye’de idi. ABD Erbakan’ın kesin ifadeleri karşısında Çekiç Güç’ünü tasfiye ettikten sonra PKK’yı da tasfiyeye karar verdi. Daha doğrusu CIA önce sözde kendisine karşı olan birini alır, onu hapseder. Hapishanede onu eğitir, şartlandırır. Sonra o kahramanca devletin başına geçer. Sonra da dinlemezlerse Saddam’ın başına gelen olur. CIA bir Kürt devletini kurmak istiyor. Türkiye, İran ve Irak’ı parçalama hedefidir. İsrail imparatorluğuna eyaletler gerek. Türkiye’ye teslim etmeye karar verince Kara Kuvvetleri Komutanı Kıvrıkoğlu ilk beyanatı verir. Sonunda, şimdi ada sarayında geleceğin Kürt başkanı olarak eğitiliyor. Kıvrıkoğlu ABD’nin istediği işleri yaparak Türk Ordusunu Müslüman düşmanlığından çıkarmıştır.

 

Kıvrıkoğlu, Washington ziyaretini iptal etti ve NATO döneminde ABD'yi ziyaret etmeyen ilk Genelkurmay Başkanı olarak tarihe geçti.

Kıvrıkoğlu, Özkök, Büyükanıt, şimdi de Başbuğ; bunların hepsi Kenan Evren’in ekibidir. Siyasetlerini İslâm’a dönüş üzerinde oturtmuşlardır. Çevik Bir dahil hiçbir asker İslâm düşmanı değildir. Beyanlar yanıltmacadır.

 

Kıvrıkoğlu, '28 Şubat'ı BİN YILLIK MÜCADELE AZMİYLE sürdürmeye kararlıyız' dedi. Yani ABD tehdidine karşı bin yıl da sürse direnilecekti.

Askerler, ABD’ye karşı  yanıltma silahı olarak milleti rahatsız eden beyanlarda bulunurlar. Sağ gösterip sol vururlar. Biz askerlerin dediklerine değil yaptıklarına bakarız. Askerlikte doğru söyleme ve sözünde durma diye bir kural yoktur. Hazreti Peygamber; ‘harb hudadır’, yani düşmanı yanıltmadır diyor.

 

Mesajı alan ABD, aynı kelimeleri kullanarak cevap verdi:

BİN YILIN MEYDAN OKUMASI: MILLENIUM CHALLENGE 2002

Ve bu isim altında 24 Temmuz 2002'de Nevada Çölü'nde Türkiye'yi işgal tatbikatı yaptı. Bu, ABD tarihinin en büyük askeri tatbikatı idi. ABD'nin en önemli yarı resmi ajansı ASSOCIATED PRESS, tatbikatın Türkiye'yi işgal senaryosu üzerine kurulu olduğunu yazdı.

Türkiye İstiklâl Savaşı’ndan sonra “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” kararını aldı. Savaşa girmedi. Kardak kayalarını bile vermedi. Amerika tatbikatını Kıbrıs’ta değil de orada yapmıştır. Kardak kayalarına gelinceye kadar istediği yerde tatbikat yapabilir. Günün Kardak kayaları kadar bize yakın olduğu zaman görür.

 

Deprem (bir karışıklık kastediliyor) sonrası ordu yönetime el koyuyordu. Bunun üzerine ABD Deniz Kuvvetleri ülkenin güneyindeki adayı (Kıbrıs) kuşatıyor ve 96 saat içinde hedef ülkeyi işgal ediyordu. Türk ordusunun saldırıya karşı hazırlanma müddeti olan 96 saat seçilerek, hedef ülkenin Türkiye olduğu adeta gözlere batırılıyordu.

Sonuç ne oldu? Türkiye’yi işgal planları teskere ile ters yüz oldu. Şimdi biz ABD’yi işgal ettik. Afrikalı zencilerin Müslüman olanları % 6 ilerdedirler. Gelecekte artık ABD’de ırk ve din çatışması olmayacak. Sermaye bunu başaramayacak. Oradan kaçacak ve ABD daha 500 yıl Batı uygarlığını temsil edecektir. ABD Batılıların Osmanlılarıdır. AB ve biz ise “III. Bin Yıl Uygarlığı”nı oluşturacağız. Ruslar da bizimle olacaktır. Rusya lideri Putin bunu tipik müjdecisidir. Şu andaki ve bundan önceki papalar bunun mimarları oluyorlar.

 

ABDULLAH GÜL, AMERİKA İLE GİZLİ HİZMET SÖZLEŞMESİ YAPIYOR

Dışişleri Bakanlığı koltuğunu işgal eden A. Gül, 2 Nisan 2003 günü ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Ankara'da 2 sayfa 9 maddelik bir gizli anlaşma yaptığını itiraf etti, haber Vatan Gazetesi'nde yayımlandı. Bu haberde Gül, anlaşma içeriğini açıklayamayacağını, gizli olduğunu söyledi.

Uluslararası bağlayıcı anlaşmalar ancak meclislerin onayı ile gerçekleşir. Meclisten gizli anlaşmalar sadece iktidarda olanları bağlar. İktidar gidince anlaşmalar da yok olur. Gül şimdi Dışişleri Bakanı değildir, imzaladığı karar Türkiye’yi bağlamaz.

 

13 Temmuz 2003 günü, Doğu Perinçek, bu gizli anlaşmanın maddelerini açıkladı. Birinci madde: 'Türk askeri ve Özel Kuvvetler 4 ay içinde aşamalı olarak Kuzey Irak'tan çekilecek' şeklindeydi.

Bir döşekte iki koca yatmaz. Bir toprakta iki ordu olmaz. Türkiye Kuzey Irak’a girmekle hata etmiştir. Bu hatayı CIA yaptırmıştır. Kıbrıs’ı ya bırakmalıyız ya da ilhak etmeliyiz. Biz anlaşmanın içeriğini onaylıyoruz. Ama gizli olmasına karşıyız. Sonunda hâlâ oradayız. Çekilmeliyiz, ama anlaşma gereği değil, Yurtta Sulh Cihanda Sulh ilkesi gereği çekilmeliyiz. ABD’ye bir yıllık bir zaman tanımalıyız. Irak’ta güvenliği sağladı, sağladı. Sağlayamadı; biz Türkiye, İran ve Suriye olarak burasını işgal edecek ve sizi de etkisiz hâle getireceğiz demelidir. Orada ABD’nin jandarmalığını tanımamalıdır. Ora halkını kendisine düşman etmemelidir.

 

ÇUVAL OLAYI

A. Gül'ün yaptığı bu gizli anlaşmadan 3 ay sonra, ABD ordusu, Türk askerinin başına çuval geçirdi. Çuval geçirme eylemi, gizli anlaşmanın uygulanması için bir ihtardı. Tayyip'in 'Müzik notası' vecizesi, anlaşmanın uygulanması gerektiğine ilişkin orduya yönelik bir açıklamaydı. 'Biz anlaşma yaptık, Kuzey Irak'tan çık artık' diyordu Tayyip Türk Ordusuna. ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in, Çuval Olayından sonra, Başbakanlık koltuğunu işgal eden Tayyip'e gönderdiği mektupta şöyle deniyordu: 'TSK (ÖKK kastediliyor)  Kuzey Irak'ta sizin bilginiz haricinde eylemler yapmaktadır.' Rumsfeld, çuvalı Tayyip'in değil, Türk Ordusunun başına geçirdiklerini böyle veciz bir şekilde anlatmış oluyordu.

Çuval olayı ile ilgili tahlil tamamen doğrudur. Ama bu bize büyük imkan sağlamıştır. Hudeybiye’deki zaferdir bu. Yarın Adil Düzen iktidarında İncirlik Havaalanı’ndaki askerler çuval giydirilerek çıkarılacaktır. Askerler saygılı olacak, ABD doğduğuna pişman olacaktır. Türk ordusunun onu unuttuğunu sanmak gaflettir.  

 

Milli devlet ve Kemalizme karşı pervasız açıklamalar yapan, 'Milli Egemenlik ve Milli Güvenlik kavramlarının artık geçersiz olduğu' açıklamaları yaparak Orduyu zehirleyen Org. Hilmi Özkök, böylece, tarihe 'başına çuval geçirilen komutan' olarak kaydedildi. Ve böylece, Ergenekoncu olarak suçlanmaktan kurtuldu.

ABD’nin gayesi Türk ordusunu Ortadoğu savaşı içine çekmek ve birbirimizi kırdırmaktır. Biz savaşa girmeyiz. Çok korkakız. Sabırlıyız. Hakaretleri sineye çekeriz. Ama bir gün savaşa girersek, tek kişimiz kalıncaya kadar savaşırız ve mutlaka galip geliriz. Hilmi Özkök büyük komutandır. Ama sermayenin sözcülüğünü yapan, İslâm düşmanlığı yapmakla yakayı ele vermektedir.

 

ERGENEKON TERTİBİ AÇIĞA ÇIKIYOR

Başına çuval geçirilmesine ve Kuzey Irak'tan çıkarılmasına rağmen akıllanmayarak sınır ötesi harekatta ısrar eden Türk Ordusu'na karşı, Org. Torumtay zamanından beri hazırlanagelmekte olan tertip artık açığa çıkarılmalıydı. ABD'ye direnen 5 Genelkurmay Başkanı ve milli kuvvetler 'Ergenekon çetesi' olarak suçlanacaktı. Suçlama belgeleri esasında çoktan hazırdı, ama Org. Özkök 'Ergenekoncu' olmadığından, onun görev süresince tertip uykuya yatırılmıştı.

Askerlere o suçları işleten o günki yönetimdir. Onlar emir aldılar ve  yerine getirdiler. Emir verenler de CIA’nın emrinde idiler.  Şimdi CIA o dosyayı savcının ve polisin önüne çıkarmıştır. Polis ne yapacak savcı ne yapacak? Şimdi yaptığını yapacak. Böylece polisle ordunun arası açılacak. İç çatışma olacaktır. Bu tamamen CIA’nın tezgahıdır. Şimdi bunu tekel sermaye kullanmaktadır. Yapılacak tek iş var; af.

 

Hatırlayalım: (Fehmi Koru, 'Taha Kıvanç' imzasıyla, Yeni Şafak gazetesinde yayımlanan 30 Nisan 2001 ve 1 Mayıs 2001 tarihli yazılarında, 'Yeniden kurulsun diye hakkında rapor hazırlanan Ergenekon, çok kapsamlı, bir partiyle irtibatı bulunmayan, 'devleti yapılandırma' amaçlı bir örgüt' demektedir. Koru yazısında, 24 sayfa olduğunu söylediği bu dokümanın sonunda yazanın adının bulunduğunu da belirtmekteydi.)

Bu rapor da böyle rapordur. Tamamen CIA kaynaklıdır. Tüm hedefi fitne sokmaktır. Birçok samimi ve milliyetçi veya Müslüman buna bilmeden alet olur. Bunların altındaki imza tekel sermayedir.

 

Tertibin uykudan uyandırılmasının ilk işareti Org. Büyükanıt'a karşı Şemdinli tertibi idi. O tertipte Org. Büyükanıt çete kurmakla suçlanmış ancak tertip bozguna uğramıştı.

Tertibi bertaraf eden Hilmi Özkök olmuştur. Neden gerçekleri söylemekten kaçınıyor? Çünkü sermaye öyle finanse ediyor bunu.

 

Şimdi daha büyük ve kapsamlı bir tertip yapılmalıydı. İşte o tertip, günümüzde devam eden Ergenekon / Agarta Davasıdır.

Tamamen doğrudur. Ancak bu Ergenekoncuların iyi niyetle de olsa bu suçu işlemedikleri anlamına gelmez. Yapılacak iş genel aftır.

 

ABD'nin hazırladığı sivil darbe ile iktidara gelen AKP, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında ABD'ye sorunsuz olarak eşbaşkanlık yapabilmek için, başta ABD'ye direnen Türk Ordusu olmak üzere milli kuvvetleri saf dışı etmeliydi. Plana göre, bu dava sürecinde komutanlar yıldırılacak ve 1991 öncesinde olduğu gibi ABD ile uyumlu olarak görev yapmaları sağlanacaktı.

AK Parti, Türk ordusunun ABD’ye karşı iktidar ettiği partidir. ABD siyasetini bırakıp AB yanlısı olma bundan ileri gelir. Tamamen ordunun siyasetidir. Başarılı da olmuştur. Tüm dünyayı ABD’ye karşı Türkiye organize etmiştir. Teskere meselesinde önce Almanları, arkasından Fransızları yanımıza çekmiştir. Buna Rusya ve Çin de eklenince ABD’nin süper güçlülüğü o tarihte sona ermiştir. ABD şimdi mağlubiyetini kamufle etmeye çalışıyor.

 

Yani, AB kriteri olarak dayatıldığı gibi, ordu 'sivil otoriteye' tabi olacak, kendisine Atatürk tarafında verilmiş olan 'ulusal bütünlüğü ve laik cumhuriyeti koruma' görevini unutacaktı.

Mesut Yılmaz Avrupa Birliği’nden sorumlu bakandı. Onu Avrupa’ya çağırdılar ve: Orduyu küçültün, Millî Savunma Bakanlığı’na bağlayın, Genelkurmayı Konya’ya taşıyın, yoksa AB’ye almayız hâ, dediler. Bunun için de Devlet Bahçeli ile koalisyonu bozup Tansu Çiller ile yapmalarını istediler. Çiller kabul etmedi ve askerlere haber verdi. İşte askerler 3 Kasım 2002 seçim kararını o zaman aldılar ve AK Parti’yi onlar iktidar ettiler. Anayasa Mahkemesi’nin kapatılma kararını da onlar iptal ettirdiler.

************************************

 

Not:

'AKP sivil darbe ile değil, seçimle geldi' itirazı yapacak olanlara bir açıklama:

 

1

CIA'nın yan kuruluşu Rand Corporation'un yayın organlarında ve ABD strateji merkezlerinin hazırladıkları raporlarda mealen şöyle deniyordu: 'ABD artık ANAP ve DYP gibi partilerle Türkiye'yi kontrol edemez, Fazilet Partisi'nin başına yenilikçi kanadın geçmesi, Tayyip Erdoğan'ın Başbakan, Abdullah Gül'ün de Dışişleri Bakanı olması halinde ABD Türkiye'yi kontrol altında tutmaya devam edebilir.'

Erbakan’ın kesin tavrı karşısında Clinton ve CIA tekel sermayeye sormadan bu kararı aldı. Bugün Obama o kararın sonunda seçilmiştir. Artık CIA sermayenin emrinde değildir. Sermaye de suni krizlerle ABD’ye karşı savaş açmıştır.

 

2

Bu raporları okuyan İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi, halkımıza bu planı haber verdi. (Muhakkak ki diğer partiler de bu yayınları okumuşlardı, ama onların halkımızı bilinçlendirmek gibi bir sorunları yoktu)

ABD artık bizim tarafa geçmiş, İslâm düşmanlığı ve Türk düşmanlığını bırakmıştır. AK Parti ABD’deki Demokratlarla Türk ordusunun işbirliği ile iktidar olmuştur. ABD de bizim zaferimizle sonuçlanmıştır. AK Parti beceriksizdir ama iç ve dış güçlerin desteği ile iktidarda kalmaktadır.

 

3

Aydınlık Dergisi 20 Ekim 1996 tarihli sayısında kapaktan haberi verdi: 'Merak edilen gizli mesajı açıklıyoruz: Abramowitz, Tayyip'i Erbakan'ın yerine hazırlıyor' Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 6 yıl önce, Aydınlık Dergisi ve İşçi Partisi, Amerika'nın bu seçimi yaptığını halkımıza duyurdu.

CIA’nın siyaseti var: Bir kuruluş büyüdü mü parçalayacaksın. Halk Partisi’ni parçalandı ve DP’yi çıkardı. Halk parçalamadı. Oyunu birleştirdi. DP’yi yıktı ve parçaladı. Halk AP’de birleşti. Sonra yine parçaladı. Halk ANAP’ta birleşti. Şimdi de AK Parti’de birleşti. Erdoğan’ı başbakanlığa hazırlamıyorlardı. Erbakan’ı tahttan indirmekle meşgul idiler. Önce Özal’ı devreye soktular. Calp CHP’yi, Sunalp AP’yi temsil edecek, Türkeş ve Erbakan’ın yerini de 50 milletvekili olan ANAP alacaktı. Millet yapacağını yaptı, onların planını boşa çıkardı. Tayyip parti kuracak, Millî Görüş parçalanacak, sonra onlar Halk Partili hükümet kuracaklar... Karısını boşayıp Yahudi kadınla evlenen ve böylece sigortalanan Kemal Derviş başbakan yapılacaktı. O yazı bu planın gereği idi. Ama Allah ne yaptı? Hazreti Musa’yı sarayda yetiştirdi.

 

4

Cumhuriyet Gazetesi 16 Şubat 1997 Leyla Tavşanoğlu'nun İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile söyleşisi: Perinçek: 'ABD, Tayyip Erdoğan'ı Başbakan, Abdullah Gül'ü de Dışişleri Bakanı yapacak.

Doğu Perinçek ordu ile çalışan biridir. Bu sözleri ordu söyletmiştir.

 

CIA'nın yan kuruluşlarından Rand Corporation'un yayın organında da bu yazıldı.'

Ne yazıldığı söylenmediği için yorum yapamıyorum.

 

Yani, AKP'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 seçimlerinden 5 yıl 8 ay önce, Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi kanalıyla da, bu gerçeği halkımıza duyurdu.

Sermayenin bir taktiği vardır. Her konuda grupların içinde yer alır ve yönlendirir. Doğrudur, Tayyip Erbakan’a karşı, Gül Erbakan’a karşı hazırlanmıştır. Ama bu kadar güçlü olacaklarını tahmin edemediler. Türkler son derece uysal görünürler ama bir inat ettiler mi iş orada biter. Evet, Erbakan’ı evinde hapsettiler ama onun Millî Görüşü anayasa ekseriyetiyle iktidar oldu. Bizim gayemiz bizim yapmamız değil, yapılmış olmasıdır. Biz Erdoğan’ı değil, hatalarını kritik ediyoruz. İnmesi için değil, hata yapmaması için eleştiriyoruz.

 

5

Görülüyor ki, ABD seçmiş, hazırlamış, önümüze koymuş, seçtirmiş. Şimdi kim 'Bunları ben seçtim' diyebilir?

Sermaye olaylara sahip çıkar, ben yaptım der ve istismar eder. Erdoğan’ın başbakan olacağını anlayınca onu ağırlamış ve desteklediğini bildirmiştir. Hiçbir gizli anlaşma yoktu. Ama sermaye basını ne saldırılarda bulundu. Okullarda Cumhuriyet dönemi okutulmuyor, sanki bunlar tarih değilmiş. Bu zihniyeti asmak gerek. Nesel Türk gençliğini tarihten uzak tutup onları kolayca harekete geçirmedir. Bunlar anlatılmalı. Bunları uygulayan eğitim bakanını asmalı diyeceğim ama idam cezası yok!

 

Menderes'in 'Odunu aday göstersem milletvekili seçtiririm' sözlerini ABD iyice not etmiş olmalı ki, istediğini elhak seçtiriyor.

Doğrudur. Milli birliğin sağlanması için bir kişinin çevresinde toplanmak gerek. Bu Mustafa Kemal’dir. Bu İsmet İnönü’dür. Bu Adnan Menderes’tir. Bu Süleyman Demirel’dir. Bu Turgut Özal’dır. Bu Necmettin Erbakan’dır. Bu R. Tayyip Erdoğan’dır. Bunların iyi adam olmaları gerekmez. Bunlar gibidir. Kendisi basit bir yaş duabdur. Ama orada toplanan Allah’la bir olmuş olanlardır.

 

Sonuç: Türkiye’yi ayakta tutan iki güç var; ordu ve siyasi partiler. Bunları yıpratmayalım. Yoksa devletimiz kalmaz. Kim Ordu aleyhinde konuşursa Türk düşmanıdır. Kim milletvekilleri ve siyasi partiler aleyhinde konuşursa Türk düşmanıdır. Hataları tenkit başka, insanları ordudan ve siyasetten soğutmak başkadır.

 

Bu bayramı sizinle böyle geçirmeyi uygun bulduk.

 

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN…

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org      (0532) 246 68 92

 






Tüm Seminerler
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1130
En'âm Suresi Tefsiri 77-79. Ayetler
21.08.2021 3622 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1129
En'âm Suresi Tefsiri 74-76. Ayetler
14.08.2021 2763 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1128
En'âm Suresi Tefsiri 72-73. Ayetler
7.08.2021 2730 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1127
En'âm Suresi Tefsiri 71. Ayet
31.07.2021 2279 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1126
En'âm Suresi Tefsiri 66-70. Ayetler
24.07.2021 2622 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1125
En'âm Suresi Tefsiri 61-65. Ayetler
17.07.2021 2658 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1124
En'âm Suresi Tefsiri 52-55. Ayetler
10.07.2021 2399 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1123
En'âm Suresi Tefsiri 45-51. Ayetler
3.07.2021 2286 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1122
En'âm Suresi Tefsiri 40-44. Ayetler
26.06.2021 2305 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1121
En'âm Suresi Tefsiri 35-39. Ayetler
19.06.2021 2701 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1120
En'âm Suresi Tefsiri 31-34. Ayetler
12.06.2021 2582 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1119
En'âm Suresi Tefsiri 26-30. Ayetler
5.06.2021 2081 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1118
En'âm Suresi Tefsiri 20-25. Ayetler
29.05.2021 2461 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1117
En'âm Suresi Tefsiri 13-19. Ayetler
22.05.2021 2417 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1116
En'âm Suresi Tefsiri 7-12. Ayetler
15.05.2021 2523 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1115
En'âm Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
8.05.2021 2589 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1114
Kasas Suresi Tefsiri 86-88. Ayetler
1.05.2021 2381 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1113
Kasas Suresi Tefsiri 83-85. Ayetler
24.04.2021 2528 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1112
Kasas Suresi Tefsiri 79-82. Ayetler
17.04.2021 2504 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1111
Kasas Suresi Tefsiri 76-78. Ayetler
10.04.2021 2736 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1110
Kasas Suresi Tefsiri 72-75. Ayetler
3.04.2021 2545 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1109
Kasas Suresi Tefsiri 68-71. Ayetler
27.03.2021 3185 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1108
Kasas Suresi Tefsiri 61-67. Ayetler
20.03.2021 2808 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1107
Kasas Suresi Tefsiri 57-60. Ayetler
13.03.2021 3113 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1106
Kasas Suresi Tefsiri 52-56. Ayetler
6.03.2021 2760 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1105
Kasas Suresi Tefsiri 47-51. Ayetler
27.02.2021 2857 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1104
Kasas Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
20.02.2021 3046 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1103
Kasas Suresi Tefsiri 38-42. Ayetler
13.02.2021 3296 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1102
Kasas Suresi Tefsiri 33-37. Ayetler
6.02.2021 3137 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1101
Kasas Suresi Tefsiri 29-32. Ayetler
30.01.2021 3565 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1100
Kasas Suresi Tefsiri 26-28. Ayetler
23.01.2021 5690 Okunma
4 Yorum 28.02.2021 11:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1099
Kasas Suresi Tefsiri 21-25. Ayetler
16.01.2021 3663 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1098
Kasas Suresi Tefsiri 16-20. Ayetler
9.01.2021 3190 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1097
Kasas Suresi Tefsiri 12-15. Ayetler
2.01.2021 4013 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1096
Kasas Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
26.12.2020 3895 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1095
Kasas Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
19.12.2020 4240 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1094
Neml Suresi Tefsiri 89-93. Ayetler
12.12.2020 3987 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1093
Neml Suresi Tefsiri 83-88. Ayetler
5.12.2020 3959 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1092
Neml Suresi Tefsiri 76-82. Ayetler
28.11.2020 4239 Okunma
1 Yorum 29.11.2020 17:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1091
Neml Suresi Tefsiri 67-75. Ayetler
21.11.2020 4791 Okunma
1 Yorum 26.11.2020 17:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1090
Neml Suresi Tefsiri 63-66. Ayetler
14.11.2020 3131 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1089
Neml Suresi Tefsiri 59-62. Ayetler
7.11.2020 3219 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1088
Neml Suresi Tefsiri 54-58. Ayetler
31.10.2020 4115 Okunma
1 Yorum 03.11.2020 17:20
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1087
Neml Suresi Tefsiri 45-53. Ayetler
24.10.2020 4001 Okunma
1 Yorum 24.10.2020 22:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1086
Neml Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
17.10.2020 2978 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1085
Neml Suresi Tefsiri 36-40. Ayetler
10.10.2020 3058 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1084
Neml Suresi Tefsiri 27-35. Ayetler
3.10.2020 4083 Okunma
2 Yorum 11.10.2020 20:33
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1083
Neml Suresi Tefsiri 20-26. Ayetler
26.09.2020 7965 Okunma
5 Yorum 03.10.2020 19:37
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1082
Neml Suresi Tefsiri 15-19. Ayetler
19.09.2020 5785 Okunma
3 Yorum 03.10.2020 18:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1081
Neml Suresi Tefsiri 12-14. Ayetler
12.09.2020 4323 Okunma
2 Yorum 13.09.2020 15:00
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1080
Neml Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
5.09.2020 3720 Okunma
2 Yorum 06.09.2020 15:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1079
Neml Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
29.08.2020 3837 Okunma
2 Yorum 30.08.2020 20:43
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1078
Şuara Suresi Tefsiri 224-227. Ayetler
22.08.2020 4909 Okunma
3 Yorum 23.08.2020 21:17
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1077
Şuara Suresi Tefsiri 213-223. Ayetler
15.08.2020 4615 Okunma
4 Yorum 16.08.2020 18:26
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1076
Şuara Suresi Tefsiri 203-212. Ayetler
8.08.2020 4904 Okunma
6 Yorum 09.08.2020 19:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1075
Şuara Suresi Tefsiri 192-202. Ayetler
1.08.2020 4803 Okunma
5 Yorum 06.08.2020 19:32
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1074
Şuara Suresi Tefsiri 176-191. Ayetler
25.07.2020 4945 Okunma
3 Yorum 26.07.2020 16:16
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1073
Şuara Suresi Tefsiri 160-175. Ayetler
18.07.2020 4686 Okunma
3 Yorum 20.07.2020 11:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1072
Şuara Suresi Tefsiri 141-159. Ayetler
11.07.2020 3512 Okunma
2 Yorum 12.07.2020 15:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1071
Şuara Suresi Tefsiri 123-140. Ayetler
4.07.2020 4617 Okunma
3 Yorum 11.07.2020 03:35
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1070
Şuara Suresi Tefsiri 105-122. Ayetler
27.06.2020 3719 Okunma
2 Yorum 28.06.2020 18:12
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1069
Şuara Suresi Tefsiri 92-104. Ayetler
20.06.2020 5311 Okunma
4 Yorum 21.06.2020 19:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1068
Şuara Suresi Tefsiri 83-91. Ayetler
13.06.2020 3954 Okunma
1 Yorum 14.06.2020 16:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1067
Şuara Suresi Tefsiri 69-82. Ayetler
6.06.2020 5292 Okunma
3 Yorum 08.06.2020 14:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1066
Şuara Suresi Tefsiri 53-68. Ayetler
30.05.2020 5160 Okunma
3 Yorum 31.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1065
Şuara Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
23.05.2020 5078 Okunma
3 Yorum 29.05.2020 18:08
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1064
Şuara Suresi Tefsiri 34-44. Ayetler
16.05.2020 3646 Okunma
1 Yorum 17.05.2020 15:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1063
Şuara Suresi Tefsiri 23-33. Ayetler
9.05.2020 3569 Okunma
1 Yorum 10.05.2020 08:19
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1062
Şuara Suresi Tefsiri 10-22. Ayetler
2.05.2020 3783 Okunma
2 Yorum 13.05.2020 21:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1061
Şuara Suresi Tefsiri 1-9. Ayetler
25.04.2020 5327 Okunma
2 Yorum 14.05.2020 18:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1060
Furkan Suresi Tefsiri 73-77. Ayetler
18.04.2020 4329 Okunma
2 Yorum 15.05.2020 16:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1059
Furkan Suresi Tefsiri 68-72. Ayetler
11.04.2020 5583 Okunma
3 Yorum 16.05.2020 16:02
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1058
Furkan Suresi Tefsiri 60-67. Ayetler
4.04.2020 4220 Okunma
2 Yorum 18.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1057
Furkan Suresi Tefsiri 53-59. Ayetler
28.03.2020 5413 Okunma
5 Yorum 19.05.2020 16:27
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1056
Furkan Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
21.03.2020 4664 Okunma
2 Yorum 20.05.2020 16:21
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1055
Furkan Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
14.03.2020 4546 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 16:36
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1054
Furkan Suresi Tefsiri 35-40. Ayetler
7.03.2020 4696 Okunma
2 Yorum 22.05.2020 16:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1053
Furkan Suresi Tefsiri 30-34. Ayetler
29.02.2020 4896 Okunma
2 Yorum 23.05.2020 15:57
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1052
Furkan Suresi Tefsiri 21-29. Ayetler
22.02.2020 5472 Okunma
3 Yorum 24.05.2020 16:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1051
Furkan Suresi Tefsiri 17-20. Ayetler
15.02.2020 4224 Okunma
2 Yorum 30.05.2020 17:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1050
Furkan Suresi Tefsiri 10-16. Ayetler
8.02.2020 5402 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 11:38
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1049
Furkan Suresi Tefsiri 4-9. Ayetler
1.02.2020 4635 Okunma
1 Yorum 03.02.2020 07:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1048
Furkan Suresi Tefsiri 1-3. Ayetler
25.01.2020 3970 Okunma
1 Yorum 26.01.2020 06:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1047
Nur Suresi Tefsiri 62-64. Ayetler
18.01.2020 4508 Okunma
1 Yorum 25.01.2020 07:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1046
Nur Suresi Tefsiri 61. Ayet
11.01.2020 4725 Okunma
1 Yorum 13.01.2020 08:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1045
Nur Suresi Tefsiri 58-60. Ayetler
4.01.2020 4217 Okunma
1 Yorum 05.01.2020 08:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1044
Nur Suresi Tefsiri 53-57. Ayetler
28.12.2019 4190 Okunma
1 Yorum 30.12.2019 08:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1043
Nur Suresi Tefsiri 47-52. Ayetler
21.12.2019 4165 Okunma
1 Yorum 22.12.2019 23:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1042
Nur Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
14.12.2019 4662 Okunma
1 Yorum 17.12.2019 07:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1041
Nur Suresi Tefsiri 39-42. Ayetler
7.12.2019 5778 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 00:42
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1040
Nur Suresi Tefsiri 35-38. Ayetler
30.11.2019 10094 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1039
Nur Suresi Tefsiri 32-34. Ayetler
23.11.2019 4753 Okunma
1 Yorum 24.11.2019 08:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1038
Nur Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
16.11.2019 3792 Okunma
1 Yorum 19.11.2019 12:31
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1037
Nur Suresi Tefsiri 27-29. Ayetler
9.11.2019 3952 Okunma
1 Yorum 10.11.2019 05:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1036
Nur Suresi Tefsiri 23-26. Ayetler
2.11.2019 3439 Okunma
1 Yorum 03.11.2019 07:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1035
Nur Suresi Tefsiri 19-22. Ayetler
26.10.2019 3453 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1034
Nur Suresi Tefsiri 12-18. Ayetler
19.10.2019 3813 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1033
Nur Suresi Tefsiri 6-11. Ayetler
12.10.2019 5825 Okunma
2 Yorum 16.10.2019 14:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1032
Nur Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
5.10.2019 4369 Okunma
1 Yorum 06.10.2019 23:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1031
Müminun Suresi Tefsiri 111-118. Ayetler
28.09.2019 3517 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:50


© 2025 - Akevler