Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 64
KİT'LERİN(KAMU İKTİSADİ TEŞEKKÜLLERİ)ÖZELLEŞTİRİLMESİ
17.06.2000
2419 Okunma, 0 Yorum

KUR’AN MATEMATİĞİ

64. Seminer  –  17.06.2000

KİTLERİN ÖZELLEŞTİRİLMESİ

 

I.  KİTLERİN İŞLEVLERİ

1-                   Teknoloji Transferi ve  Üretilmesi

2-                   Pratik Eğitim ve Teminatlı Ehliyet

3-                   Kentleşme ve İstihdam

4-                   Sömürüye Karşı  Direnme ve Genel Hizmet

II.  ÖZELLEŞTİRMENİN KAYNAĞI

1-                   Dış Sömürü

2-                   İç Yağma

3-                   İşsizliği Doğurma

4-                   Ülkede Anarşi Çıkarma

III. KİTLER NİÇİN ZARAR EDİYOR?

1-                   Ağır Vergi Yükü

2-                   Gördüğü Kamu Hizmetleri

3-                   Sorumsuz Dolayısıyla Yetkisiz Yönetim

4-                   Siyasi Ve  Dış Sermaye Müdahalesi

IV. HALKIN YAPACAKLARI

1-                   Halk Şirketleri Kurarak Kitleri Satın Alma

2-                   Halk Şirketleri Kurarak Açık Emeğe İş Bulma

3-                   Her türlü Haksızlığa Dayanıp Devleti Güçlü Tutma

4-                   Dış Ülkelerde Açılarak Güvence Sağlama

V. İKTİDARLARIN YAPABİLECEKLERİ

1-                   Kitlerin Bütün Hareketli Sermayesini Devletleştirme

2-                   Kitlerin Bütün Sabit Sermayesini Gerçek Değeri ile Değerlendirip Kira Payı ile Ortaklığa Koyma

3-                   Siyasi Partilerin Teminatlı Katkıları ile Sorumlu Yönetimi Oluşturma

4-                   Ön Sipariş Yoluyla Kitlerin Kredilendirilmesi

5-                   Elektrik Tüketimi ile Ölçülen Üretimden Ayın Olarak Vergi Payının Alınması.

6-                   Kira Payının da Elektrik Tüketimi ile Hesaplanan Üründen Bir Pay Olarak Alınması

7-                   Çalışanların Emekleri ile Ortak Edilmesi ve Kendilerine Kardan Değil Cirodan Pay Verilmesi

8-                 Siyasi Partilere Denetim Yetkisi Verilip Hakemlere Gitme Hakkı Tanınması

 

KİTLERİN İŞLEVLERİ

Ekonomik rejimler ikiye ayrılmaktadır:

1. Merkezi Monopol Ekonomisi Rejimleri ve 2. Serbest Halk Ekonomisi Rejimleri.

Merkezi Monopol Ekonomisi de ikiye ayrılır:

1.                                          “Sektör Monopolü” dediğimiz “Sermaye Monopolü” ki zenginler ekonomiye hâkimdir.

2.                                           “Devlet Monopolü” ki hükümetler ekonomiye hâkimdirler.

Halk Ekonomisi de ikiye ayrılmaktadır:

1. Organize olmamış ilkel serbest ekonomi ve 2. Organize ileri ortaklık ekonomisi.

Tarihte önce “ilkel serbest ekonomi” doğdu. Sonra “sektör monopolü”ne dönüştü. Sonra Sektör Monopolü de “Devlet Monopolü”ne dönüştü. Bugün Amerika Birleşik Devletleri dahi Devlet Monopolü içindedir. Merkez Bankası ve sınırsız vergi koyma yetkisi devlet monopolüne kaymıştır. Şimdi yeryüzüne organize olmuş “İleri Halk Ortaklık Ekonomisi” hâkim olacaktır.

Kapitalizmde her şey özel sektöründür. Devlet çiftliğin bekçisidir.

Sosyalizmde her türlü ekonomik hareket devletin elindedir. Halk devletin işçisidir.

Ortaklık ekonomisinde ise serbest rekabetin olduğu sahada halk üretim yapar. Devlet Genel Hizmet görür ve o işleri yapmaz. Serbest rekabetin sağlanamadığı yerlerde KİT benzeri vakıflar kurulur, onu kamu kuruluşları yapar. Tarihte bunu ilk uygulayan peygamberler Davut ve Süleyman Peygamber’dir. II. Abdülhamit bu uygulamayı ülkemizde başlatmıştır. Mustafa Kemal ise bunu devletçilik ve halkçılık ilkeleri ile rejim haline getirmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bugün KİTler sayesinde 70 milyonluk güçlü bir devlet olmuştur.

1- TEKNOLOJİ TRANSFERİ VE ÜRETİLMESİ

İnsanlık onbin yıllık Tarım Dönemi aşamasında hep kendi üretti veya tüketti. Ya da sattı. Kollektif üretim yapmadı. Oysa “Sanayi İnkılabı”ndan sonra  plan ve projeye göre, standartlara göre üretilme başladı. Bu da araştırma ve projelendirmeyi gerektirmektedir. Bunu küçük firmalar yapamaz. Ancak büyük firmalar yapabilir. Amerika’nın keşfi ile avantajlı duruma gelen Avrupa bu sermaye birikimine sahip oldu ve sanayi inkılabını gerçekleştirdi. Doğudaki el sanatları çöktü, yerini makine sanayii aldı. Türkiye de bu sanayisi çöken ülkelerdendi. Halk açlıkla karşı karşıya idi. Bu durumun bertaraf edilmesi için devletçiliğe başvuruldu ve KİTler oluşturuldu. Bunlar başlangıçta batının teknolojisini transfer ettiler. Sonraları özel firmalar da bu transfer edilmiş teknolojiyi kullandılar.

KİTlerin görevi bitmemiştir. Asıl görev bundan sonra başlıyor. O da yeni teknolojiyi üretmedir. Yeni teknoloji üretmeyen topluluklar bağımsızlıklarını koruyamazlar. Nitekim Türkiye İstiklâl Savaşı’nı Batıya karşı yaptı. Şimdi utanmadan AB’ye girmek için kapılarını aşındırıyor. Esasen Türk devletinin bağımsızlığını yok etmek için KİTler tasfiye ediliyor.

2- PRATİK EĞİTİM VE TEMİNATLI EHLİYET

Tarım döneminde kişiler babasından veya ustasından öğrendiği bilgilerle üretim yapıp hayatını sürdürdü. Oysa nüfus artıp gıda yetmez olunca insanlar yeni çareler ararlar. Sanayi döneminden önce de böyle bir arayışa girildi. Kollektif üretim yapıldı.  Kişiler artık ürettikleri malları değil de emeklerini satmaya başladılar. Aldıkları ücretle mağazalardan mal aldılar. Kollektif üretim bir çok insanın bir araya gelmesi ve birlikte iş bölümü içinde üretmesi ile meydana gelir. Artık baba veya usta eğitimi yetersiz olmuştur. İşbölümüne  dayalı merkezi eğitime ihtiyaç vardır. Sanayi inkılabında bunu sermaye terakümü olduğu için batıda özel firmalar yaptı. Oysa doğuda  böyle firmalar yoktu. İlk defa Türkiye’de Mustafa Kemal KİTleri kurarak bu eğitimi devlet eliyle gerçekleştirdi. Sosyalizme gitmeden bunu yaptı.

KİTlerin görevi bitmemiştir. Asıl görev bundan sonra başlıyor. Tarım döneminde insanlar kabile hayatı yaşıyordu. Herkes birbirini tanıyordu. Bugün ise iş yaptığımız insanları hemen hemen tanımıyoruz. Adam “ben şoförüm” diyor, arabayı veriyorsunuz; araba devriliyor. Şoförün gücü olmadığı için zararı ödeyemiyor. Buna çare olarak sigortacılık bulundu. Oysa sigorta ancak büyük firmaların işine gelir. Küçük müteşebbisler ekmek bulamıyorlar ki ilaca para ayırsınlar. Arabanın bakımını yapamıyor ki kaza sigortasını yaptırsın. Bunlar kapitalizm düzeninin buluşlarıdır. Türkiye’de devletin kendisi sigortadır. Aldığı vergi de halkın ödediği primdir. Kişilere “Teminatlı Ehliyet” vermek gerekir. Bunu da KİTler verecektir. Kişinin bilgisizlikten, beceriksizlikten, ihmalden doğan zararları ile kasden iras edilen zararlar, bu kişiye Teminatlı Ehliyet veren  KİT kuruluşları tarafından ödenecektir.

3- KENTLEŞME VE İSTİHDAM

Tarım döneminde halk toprağını ekip biçiyor  ve geçimini sağlıyordu. Tarım ekonomisinin gereği olarak çok çocuk yapıyor, ama sonra toprak yetmediği için de kanlı boğuşmalar başlıyordu. Nüfus böyle regüle ediliyordu. Sanayi dönemine geçildiğinde toprak önemini yitirdi. Onun yerine emek önem kazandı. Bu da bir araya gelme ve kentleşmeyi zorunlu kılmıştır. Nüfusun artması sanayileşmeyi, sanayileşme de kentleşmeyi zorunlu yapıyordu. Ne var ki bu kendi kendine olmaz, bunu organize eden kurumlara gerek vardı. Batıda bunu özel sektör sağladı. Bizde ise bu görevi KİTler yüklendi ve başarı ile sonuçlandırdı.

Bugün KİTlerin bu husustaki görevi de bitmemiştir. Eskiden  bilgi, haberleşme, ulaşım ve standartlar olmadığı için insanları bir araya getirerek büyük fabrikalarda sanayi üretimi yapılabiliyordu. Bugün ise alt yapı her yere gitmiştir. Standartlar ve kontrol mekanizması gelişmiştir. Artık kentlere gitmeye gerek kalmamıştır. Ayrıca çevre kirliliği ve trafik sorunu da kentleşmenin durdurulmasını zorunlu kılıyor. Bunun anlamı, artık işçiyi sanayi merkezlerine getirmeyecek, sanayii işçinin ayağına götüreceğiz. Bu da örgütlenmeyi, köylerde ve kasabalarda kredi dağıtmayı, sipariş sitemini geliştirmeyi gerektirmektedir. Bunu de gelecekte KİTler yapacaktır.

 

4- SÖMÜRÜYE KARŞI DİRENME VE  GENEL HİZMET

Sanayileşme döneminde sermaye birikmesi zorunlu olmuştu. Bu uygulama ekonomi bakımından büyük başarılar sağlamıştır. Ne var ki halk köleleştirilmiştir. Bir ülkenin halkını köleleştirme bir yana, ülkeler ikiye ayrılmış, sömüren ve sömürülen ülkeler olmuşlardır. Bağımsızlığını kazanan Türkiye Cumhuriyeti batı sermayesine karşı sömürülmemek için KİTleri oluşturmuş ve böylece siyasi varlığını sürdürmüştür. Kapitalistler Enternasyonal Sosyalizmi Sovyetlerde uyguladılar. Dine, aileye, mülkiyete ve milliyetçiliğe düşman bir rejim olarak lanse ettiler. Böylece “ölümlerden ölüm beğen” havası içinde insanlığı kapitalizm içinde yaşamaya zorladılar. Mustafa Kemal devletçilik ile batılıların bu oyunlarını bozdu. Sonraları Hitler ve Mussolini de Mustafa Kemal’in yolundan gittiler. Yalnız onlar “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ilkesini benimsemedikleri için bedelini ağır ödediler. Türkiye ise varlığını sürdürüyor.

KİTlerin görevi burada bitmiyor. Ortaklık Ekonomisi Genel Hizmetleri gerektiren bir ekonomidir. Halk serbest müteşebbis olarak üretim yapacaktır. Ancak evrak  ve demirbaş kayıtları, zimmet ve envanter muhasebeleri; ilmi, ahlaki, mesleki ve siyasi eğitim ve teminatlı ehliyet; ambar, kasa, arşiv ve uyarı yerleri; basın, yayın, ulaştırma ve haberleşme hizmetleri; planlama, bakım, sağlık ve güvenlik ile tescil, tesbit, tahkik ve hakemlik hizmetleri ortak hizmetlerdendir. Bunları KİTler yaparsa küçük müteşebbisler  yaşayabilir. Yoksa bugünkü karmakarışıklık içinde yok olup giderler. KİTlerin asıl hizmetleri bundan sonra başlayacaktır.

 

ÖZELLEŞTİRMENİN KAYNAĞI

Batı dünyası, Osmanlıların İstanbul’u fethetmesi ile doğudan ümidini kesmiş ve batıya yönelmişti. Müslümanlardan öğrendiği coğrafya, barut, pusula, gemicilik gibi araçları kullanarak Amerika’yı keşfetti. Batı bu sayede sağladığı avantajlarla zengin oldu. El işçiliği bilmediği için makineye iş yaptırmayı denedi ve sanayi inkılabı oldu. Viyana Zaferi ile üstünlüğü resmen kabul edilen batı dünyayı istila etti ve sömürü düzenini kurdu. Sakarya’da talihi geri dönmeye başladı. Birinci ve İkinci Cihan Savaşları ile Batı dünyadaki siyasi hakimiyetini siyasi üstünlüğe dönüştürdü. Ekonomik hakimiyetini ise yöneticileri baskı altına alarak sağlıyor. Devletçiliği resmen kendi devletlerine yıktırıyor. Böylece kendi sömürücü sermayesine yol açıyor. Özelleştirme furyası buradan geliyor. Dünyayı sarsıyor. Türkiye de bu hava içinde sallanıyor. Dört koldan saldırı sürüp gidiyor.

1-                  DIŞ SÖMÜRÜ

            Ülke içindeki ekonomi çökertilecek, kendi ekonomisi hakim olacak. Eskiden olduğu gibi ham madde alıp beş misli pahalılaştırarak mamul madde olarak satacak. Kendi tekelini sürdürecek. Kamu İktisadi Teşebbüsleri buna engel olmaktadır. Bunun için kredi vermek suretiyle ülkeleri esir ediyor. Türkiye’de 1950’den beri başlanmış bulunan bu çökertme ameliyesi devam ediyor. Adnan Menderes’i bunun için astılar. 28 Şubat dahil tüm müdahalelerde hedef hep aynıdır.

2-                  İÇ YAĞMA

Dış sömürünün ülke içindeki işbirlikçileri de bu yağmadan yararlanmak istemektedirler. Anormal değerlerle alınıp satılıyor. Devlet aldırmak istediği kimselere kredi veriyor. Sonra güya satıyor. Oysa istediklerine bedelsiz olarak devrediyor. Çünkü sonra o krediler geri dönmüyor. Yağmalama mekanizması çalışıyor. Bu aynı zamanda siyasi baskı aracı yapılıyor. Buna alet olanlar iktidara getiriliyor. Küçük bir sapma görürlerse “Yüce Divan”a gönderiyorlar. Bu işlere bulaşmamış olanlar ise PKKcıdır, komünisttir, ırkçıdır veya mürtecidir diyerek iktidardan uzaklaştırılıyor. Devletin beslediği Kartel Medya bu oyunlara araç yapılıyor.

3-                  İŞSİZLİĞİ DOĞURMA

Özelleştirme ile bir çok işsiz ortaya çıkıyor. Bunlar ucuz olarak sömürücü sermayeye çalışmağa mecbur ediliyor. KİTler varolursa sömürücü sermaye yeni işçi bulamıyor. Amerika’da da kölelik bu amaçla kaldırıldı. Köleler tarım işçisi idiler. Oysa sanayi dönemi doğuyordu. Köleler hür hâle getirilip işçi statüsüne alındılar. Böylece patronlarını bedelsiz değiştirmiş oldular. Özelleştirmede yapılmak istenene budur. “Devlet özelleştirsin, o fabrikalar kapatılsın, biz kurduğumuz yerlerde onları çok ucuz bedelle çalıştıralım.” diyor sermaye.

4-                  ÜLKEDE ANARŞİYİ ÇIKARMA

Özellikle Türkiye için ise özel plan vardır. Malazgirt Zaferi’nden beri faaliyet gösteren Haçlı Örgütü Siyonizm ile birleşerek Anadolu’yu paylaşmayı planlamıştır.  Doğu Ermeni Pontus, Batı Grek Bizans, Güney İsrail Yahudi imparatorluklarının toprağı yapılmak isteniyor. Ne var ki Türkiye’de ordu çok güçlüdür. Bu hayallerin bu şartla gerçekleşmesi mümkün değildir. Tek ümit Türkiye’de iç savaş çıkarmak ve orduyu bölmekte kalmıştır. Bu da özelleştirme ile sağlanacaktır. Halk sermayesi tarikat sermayesi diye sindiriliyor,  Devlet sermayesi de peşkeş çekiliyor. İşsiz kalan halk, aç kalan halk isyana zorlanıyor. Böylece orduyu da bölebilirlerse emellerine ulaşmış olacaklardır.

 

KİTLER NİÇİN ZARAR EDİYOR?

1-                  AĞIR VERGİ YÜKÜ KİTLERİ ÇÖKERTİYOR

Ülkemizi çökertmek için batıya hazırlatılmış kanunlar o kadar kötüdür ki vatandaşlar vergi kaçırmasalar yaşama imkanına sahip olmazlar. Böylece hayatlarını sürdüren vatandaşın yanında KİTler yaşayamıyor. Çünkü onlar vergiyi kaçıramıyor. Özelleştirmekle devletin kasasına hiçbir şey girmeyecektir. Zira şimdi kaçırılamayan vergi sonra kaçırılacaktır. Böylece şimdi sübvanse ettiği miktardan o kadar azalacaktır.

2-                  KİTLER GÖRDÜĞÜ HİZMETLERDEN DOLAYI ZARAR EDİYOR

KİTler teknoloji üretimi, teknoloji teminatı, sanayiyi kırlara götürme ve genel hizmet yapma gibi yükümlülükler altında oldukları ve bunun için ek ödenek almadıkları için zarar ediyor gözüküyor. Oysa bu hizmetler o zararlardan kat kat değerlidir.

3-                  YETKİSİZ VE SORUMSUZ YÖNETİM KİTLERİ ZARAR ETTİRİYOR

Merkezden politik nedenlerle atanan kişinin hiç bir yetkisi ve sorumluluğu yoktur. Uzaktan kumanda ile gemiler yüzdürülüyor. Böyle bir kurum başsız bir kurumdur. Böyle bir kurumun zarar etmemesi mümkün değildir. Oysa kişilere yetki vereceksin, zarar etti mi alacaksın. Bu basit bir işletme kuralıdır. Herkes kendi işinde ediyor da kamu işinde ise kimse etmiyor.

4-                  SİYASİ MÜDAHALE VE DIŞ SERMAYE BASKILARI

Bir taraftan siyasiler siyasi çıkarlarına kurumları alet ediyorlar. Diğer taraftan dış sermaye de rüşvet mekanizmasını çalıştırarak KİTleri zarar ettiriyor. Böylece o çökertilecek, arkadan Türkiye’nin ekonomisi çökertilir. Sonra da siyasi çöküntü gelir.

 

HALKIN YAPACAKLARI

Türkiye nasıl istiklâlini ancak halk harekatı ile kazandıysa, ekonomik istiklâlini de halk hareketi ile kazanacaktır. O zaman İstanbul nasıl esir idiyse ve ülke çıkarında olmayan hükümet kararları uygulamıyorsa; biz de öyle yapacağız. İktidarla çatışıp devletin varlığını zafiyete uğratmayacağız. Ancak halk hareketiyle ekonomik bağımsızlığımızı kazanacağız. Bu arada siyasi bağımsızlığımızı kaybetsek bile ekonomik açıdan bağımsız hâle gelirsek onu da siyasi yoldan hallederiz.

1-                  HALK ŞİRKETLERİ KURARAK KİTLERİ SATIN ALMA

Bizim yapacağımız işlerin başında Halk Şirketleri kurup bu bedava satılan, daha doğrusu satılıyormuş gibi görünen yerleri biz alalım. Böylece onları kurtarmış oluruz. Devletimize de değerinden fazla para vermiş oluruz. Bir zararı yoktur, devlet bizim devletimizdir. Bu şirketleri para kazanmak için değil, KİTleri kurtarıp devletimizin yıkılmasını önlemek için kuracağız. Başarılı da olacak ve kazancı halka paylaştıracaktır.

2-                  HALK ŞİRKETLERİ KURARAK AÇIK EMEĞE İŞ BULMA

KİTler ucuza satılırsa onları alırız. Pahalıya dışarı satılırsa devletimiz zarar etmez. Ucuz satılırsa biz zarar etmeyiz. Korkuluk gibi ihaleye girmeliyiz. Böylece devlet mallarının peşkeş çekilmesini önlemeliyiz. Ama önleyemezsek, alamazsak, bize vermezlerse, bizi ihaleye sokmazlarsa: biz ayrı işyerlerini kurarak halkımıza iş vermeliyiz. KİTler yerine halk kooperatifleri üretmeliyiz. Elbette baskı yapacaklar, gereksiz yere kapatacaklar; ama biz dayanmalıyız, onları bıktırmalıyız. Allah bize yardımcı olur. Başarırız. Yeter ki biz çalışalım.

3-                  HER TÜRLÜ HAKSIZLIĞA DAYANIP DEVLETİ GÜÇLÜ TUTMA

Yöneticileri baskı altına alarak kendi halkına baskı yaptırmaktadırlar. 28 Şubat böyle bir baskıdır. Hiç kimse onun gerçekleşmesini istememiştir. Ne var ki dış baskı ve oyun, basının saldırılarına karşı ordu ve devlet kendisini öyle koruyabilmiştir. Milletimiz sabretmiştir. Bundan sonra da sabredecektir. Biz sabredersek bir gün  hükümetimizi güçlendiririz ve bir gün yöneticiler de direnme gücünü elde ederler. Şimdi böyle bir güçleri yoktur. S. Demirel direnseydi o da N. Erbakan gibi giderdi. Düşmanların istediği halk ile devleti çatıştırmadır. Yöneticilerden bunlara alet olup zulmedenler olacaktır. Buna mukabele edersek düşmanlarımız hedeflerine ulaşır. Sabredersek, biz hedefimize ulaşırız. Görevlilerin zulümlerine sabretmeliyiz. Onlar hesabını Allah’a vereceklerdir. Gaflet ve dalâlet, hatta hıyanetin cezasını biz vermemeliyiz.  Çünkü böyle bir şey bizi yıkar.

4-                  DIŞ ÜLKELERDE AÇILARAK GÜVENCE SAĞLAMA

Ülkemizi elbette sonuna kadar savunacağız. Ama buna her zaman fırsat bulamayabiliriz. İktidarda olanların gaflet ve dalâleti, hatta hıyanetleri  yeni bir Sevr’i getirebilir. Bizim bazan yapabileceğimiz bir şey kalmayabilir. O zaman yapacağımız iş ülke dışına göç etmek ve oradan ülkemizi kurtarmak olacaktır. Buna şimdiden hazırlıklı olmalıyız. Ekonomik yatırımlarımızı ülke dışına kaydırmalıyız. Orta Asya, Kafkasya, İran, Pakistan gibi ülkelere ekonomik yatırımlarımız olmalıdır. Bu hem ülkemizle o ülkeler arasında ekonomik dayanışmayı sağlar, hem de bir gün iktidarda olanların gaflet, dalâlet, hatta hıyaneti sebebiyle ülkemizi terk etmek zorunda kalırsak, tutunacağımız yer olmalıdır. F. Gülen’in Cemaatı, Milli Görüş Teşkilatı Türk düşmanlarını onun için rahatsız etmektedir. Demek ki göçü göze alcağız, ama iç savaşa izin vermeyeceğiz. Göç ile dışarıda varlığımızı sürdürürüz, iç savaşla ise devletimiz yıkılmakla kalmaz, ayrıca ulusumuz da yok olur.

 

İKTİDARLARIN YAPABİLECEKLERİ

Halk olarak yapabileceklerimizi fiilen yapmalıyız. Her türlü zorluklara katlanarak, zararlar ederek yapmalıyız. Bunlar  Nuhun Gemisi’ni yapma kabilindendir. Basit görünür, ama “sosyal tufan” gelince bizi bu “sosyal gemi” kurtarabilir. Fikren ise devletimizi, yöneticilerimizi uyarmalıyız. Onlara çözümler üretmeliyiz. Partileri iktidara gelmek için kurmamalıyız, tebliğ için kurmalıyız, söylemek için kurmalıyız. Biz suç işlemekten korkmalıyız, ama cezalanmaktan korkmamalıyız. Biz öldürmemeliyiz, ama ölmekten korkmamalıyız. Fikir hiçbir hukukta suç değildir. Ceza kanunlarında yazılsa da suç değildir. O halde fikirlerimizi her hâlükarda söylemeliyiz. Cihad budur. Savaş yurt dışındaki saldırılara karşı savunma aracıdır. Cihad fikridir ve ülke içindeki zalimlere karşı savunma aracıdır. Siz söylersiniz o dinlemez, ama halk dinler ve ona göre kendisine yön çizer. Bu etkisi olduğu içindir ki fikir suçunu icat etmişler ve cezalandırıyorlar. Böyle bir suç yoktur. Cezasını göze alıp bu uyarıları yapmak zorundayız. Ancak, “sen beceremiyorsun, in, ben çıkayım!” şeklinde değil de; “yaptığın yanlıştır, öyle değil böyle yapmalısın” demeliyiz.

1-                  KİTLERİN BÜTÜN HAREKETLİ SERMAYESİNİ DEVLETLEŞTİRME

KİTlerin kendi varlığını sürdürebilmesi için önce şimdiye kadar onun suni olarak yüklendiği zararlardan KİTleri kurtarmalıyız. Devlet mevcut olan tüm nakdine ve ürünlere el koymalı,  borçları ve alacaklarını zimmetine geçirerek önce onları bir arındırmalıdır. Borçlarını nasıl tasfiye edeceği ayrı bir sorundur. Çok basittir. Arazilerini satar, borçlarını öder. Kâra geçmiş KİTlerin hisse senetlerini satar yine bu borçları öder.

2-                  KİTLERİN BÜTÜN SABİT SERMAYESİNİ GERÇEK DEĞERİ İLE DEĞERLENDİRİP KİRE PAYI İLE ORTAKLIĞA KOYMA

KİTlerin arsalarını, yapılarını, tesislerini ve demirbaşlarını siyasi partilerin oluşturacağı takdir komisyonlarına takdir ettirmelidir. Bu sabit sermaye ile KİTlere katılmalıdır. Kendisine ne sabit kira almalıdır, ne de kârdan pay almalıdır. Tesislerde üretilen üründen bir yüzde almalıdır. Böylece ne devlet zarar etmiş olur, ne de işletmeciler ezilip giderler.

3-                  SİYASİ PARTİLERİN TEMİNATLI KATKILARI İLE SORUMLU YÖNETİMİ OLUŞTURMA

KİTlerin yönetim kurullarına siyasi partilerin aldıkları oy oranında atadıkları kişiler getirilmelidir. Bunlar kendilerine bir başkan seçmelidirler. Başkanı sıralama usulü ile seçeceklerdir. Artık o başkan değişmeyecektir. İsteyen yönetim kurulu üyesi istifa eder. Parti yenisini atar. Ancak beş yönetim kurulu istifa ederse başkan da istifa etmiş olur ve ayrılır. Yeni yönetim kurulu oluşturulur. Bu yönetim kurulu tüm borç ve alacaktan sorumlu olacaktır. Borç ödenmezse yönetim kurulu tasfiye edilecektir. KİT değil yönetim kurulu tasfiye edilecektir. Zarar eden makinalar değil insandır. Makinaya ceza verme sistemi Roma’da kalmıştır.

4-                  ÖN SİPARİŞ YOLUYLA KİTLERİN KREDİLENDİRİLMESİ

Yönetim kuruluna beş veya ön senede taksit taksit ödemek şartıyla ön ödemeli sipariş verilecektir. Bu siparişin bütün sermayesini baştan kendisine nakit olarak vereceğiz. Bize her yıl belli miktarda ürün ödeyecektir. Ürünün fiyatı baştan belirlenmiştir. Taksitlerini öderse yönetim kurulunun görevi devam eder, ödeyemezse yeni yönetim kurulu oluşturulur. Böylece işletmeler nakit sermaye bulmuş olur. Devlet ucuz mal ürettirdiği için kârlı olur. Enflasyon ve faiz söz konusu olmaz.

5-                   ELEKTRİK TÜKETİMİ İLE ÖLÇÜLEN ÜRETİMDEN AYIN OLARAK VERGİ PAYININ ALINMASI

Enflasyonun vergi olduğu bir ülkede sağlıklı ekonomi mümkün değildir. Olmayan varmış kabul ediliyor. Bu çelişkidir. Bu sebepledir ki devlet vergiyi üründen pay olarak almalıdır.  Böylece enflasyon vergilendirilmemiş olur. Ayrıca enflasyonun etkisi de yok olur.  Ürün miktarını ölçmek ise harcanan elektrikle tesbit etmek son derece kolaydır. Devlet bunları ihale yoluyla baştan satar, mamule el de dokundurmaz.

6-                   KİRA PAYININ ELEKTRİK TÜKETİMİ İLE HESAPLANAN ÜRÜNDEN BİR PAY OLARAK ALINMASI

Devlet kira payını da üründen bir pay olarak alacaktır. Bunu da ihale yoluyla satacaktır. Eskiden mültezim usûlü vardı. Onun kötü tarafı, onun gelirden pay yerine götürü satılması idi. Bu zulümdü. Vatandaş ile mültezim arasında çıkan ihtilafı devlet görevlileri hallediyordu. Mültezim adeta devlet içinde devlet olmuştu. Kötü uygulama misal olamaz. Burada ürün harcanan elektrikle belirlenecektir. İhaleyi alan sadece aldığı malın parça başına değerini ödeyecektir. Rüşvet ve kontrol da otomatikman ortadan kalkacaktır.

7-                  ÇALIŞANLARIN EMEKLERİ İLE ORTAK EDİLMESİ VE KENDİLERİNE KÂRDAN DEĞİL CİRODAN PAY VERİLMESİ

Çalışanlar üründen emek payı alacaklar ve sözleşmelerine göre paylaşacaklardır. Sabit ücret söz konusu olmayacaktır. İşçilere bir avans verilecekse onu işletme değil devlet verecektir. Borç devlete karşı olacaktır. Payına el konacaktır. İşletme asla borçlanmayacaktır. İşçi iş değiştirdiği zaman da borcu devam edecektir. Çalışmazsa devletin zarar hanesinde yazılacaktır. Devlet alamıyorsa işletme hiç almaz.

8-                   SİYASİ PARTİLERE DENETİM YETKİSİ VERİLİP HAKEMLERE GİTME HAKKI TANINMASI

Yönetim kurullarını siyasi partiler atıyor. Başkanları onalar seçiyor. Ne var ki bu güçlünün yönetmesi oluyor. Kararları hep başkan alacaktır. Karar ekseriyetin olmayacaktır. Başkan istişare eder. Herkesin görüşü banda alınır. Başkan kararı re’sen yazdırır. Orada istişare meclisinde yazdırır. Uygulamaya konur. Ne var ki siyasi parti temsilcileri olan üyelerden her hangi biri hakemlere giderek kararı iptal ettirebilir. Hakemlerden birini davacı yönetim kurulu üyesi, diğerini ise davalı başkan seçer. Onlar da baş hakem seçerler. Hakemlerin verdikleri karar kesindir. Dinlemeyen yönetimden ayrılır. Mevzuat mahiyetindeki kararlar ittifakla alınır. Ancak kahir ekseriyet temin edilir, bir iki üye muhalif kalırsalar onlar aleyhine de hakemlere gidilebilir. Hakem kararı ile sözleşme yenilenmiş olur.

Görülüyor ki KİTleri zarardan kurtarmak gün meselesidir. Ne var ki siz iktidar olur bunları yaparsanız, sizi indirirler. İşte bize düşen görev, bu indirmelere alet olanları bilinçlendirip 28 Şubatlara imkan vermeyecek hâle gelmektir. Bunu yapacak olan da bizim çalışmamız olacaktır. Küçük işletmeler kurarak halkın direnişini sağlamak... Siyasi partiler kurarak uyarıları yapmak... Bize düşen görev budur. Bunu yapanlar kurtulacak, yapmayanlar helâk olacaklardır. Bizim okuduklarımız bize bunları söylüyor. Bizden söylemek, ötesi bize ait değildir.

 

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL                                         Yazan ve Anlatan: SÜLEYMAN KARAGÜLLE

 






Tüm Seminerler
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1130
En'âm Suresi Tefsiri 77-79. Ayetler
21.08.2021 3474 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1129
En'âm Suresi Tefsiri 74-76. Ayetler
14.08.2021 2667 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1128
En'âm Suresi Tefsiri 72-73. Ayetler
7.08.2021 2638 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1127
En'âm Suresi Tefsiri 71. Ayet
31.07.2021 2159 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1126
En'âm Suresi Tefsiri 66-70. Ayetler
24.07.2021 2536 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1125
En'âm Suresi Tefsiri 61-65. Ayetler
17.07.2021 2554 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1124
En'âm Suresi Tefsiri 52-55. Ayetler
10.07.2021 2285 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1123
En'âm Suresi Tefsiri 45-51. Ayetler
3.07.2021 2176 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1122
En'âm Suresi Tefsiri 40-44. Ayetler
26.06.2021 2184 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1121
En'âm Suresi Tefsiri 35-39. Ayetler
19.06.2021 2597 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1120
En'âm Suresi Tefsiri 31-34. Ayetler
12.06.2021 2485 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1119
En'âm Suresi Tefsiri 26-30. Ayetler
5.06.2021 1993 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1118
En'âm Suresi Tefsiri 20-25. Ayetler
29.05.2021 2347 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1117
En'âm Suresi Tefsiri 13-19. Ayetler
22.05.2021 2296 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1116
En'âm Suresi Tefsiri 7-12. Ayetler
15.05.2021 2434 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1115
En'âm Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
8.05.2021 2440 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1114
Kasas Suresi Tefsiri 86-88. Ayetler
1.05.2021 2268 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1113
Kasas Suresi Tefsiri 83-85. Ayetler
24.04.2021 2443 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1112
Kasas Suresi Tefsiri 79-82. Ayetler
17.04.2021 2404 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1111
Kasas Suresi Tefsiri 76-78. Ayetler
10.04.2021 2626 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1110
Kasas Suresi Tefsiri 72-75. Ayetler
3.04.2021 2448 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1109
Kasas Suresi Tefsiri 68-71. Ayetler
27.03.2021 3051 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1108
Kasas Suresi Tefsiri 61-67. Ayetler
20.03.2021 2681 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1107
Kasas Suresi Tefsiri 57-60. Ayetler
13.03.2021 2994 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1106
Kasas Suresi Tefsiri 52-56. Ayetler
6.03.2021 2677 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1105
Kasas Suresi Tefsiri 47-51. Ayetler
27.02.2021 2756 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1104
Kasas Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
20.02.2021 2960 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1103
Kasas Suresi Tefsiri 38-42. Ayetler
13.02.2021 3150 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1102
Kasas Suresi Tefsiri 33-37. Ayetler
6.02.2021 3036 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1101
Kasas Suresi Tefsiri 29-32. Ayetler
30.01.2021 3435 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1100
Kasas Suresi Tefsiri 26-28. Ayetler
23.01.2021 5494 Okunma
4 Yorum 28.02.2021 11:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1099
Kasas Suresi Tefsiri 21-25. Ayetler
16.01.2021 3558 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1098
Kasas Suresi Tefsiri 16-20. Ayetler
9.01.2021 3084 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1097
Kasas Suresi Tefsiri 12-15. Ayetler
2.01.2021 3872 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1096
Kasas Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
26.12.2020 3722 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1095
Kasas Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
19.12.2020 3427 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1094
Neml Suresi Tefsiri 89-93. Ayetler
12.12.2020 3880 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1093
Neml Suresi Tefsiri 83-88. Ayetler
5.12.2020 3843 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1092
Neml Suresi Tefsiri 76-82. Ayetler
28.11.2020 4120 Okunma
1 Yorum 29.11.2020 17:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1091
Neml Suresi Tefsiri 67-75. Ayetler
21.11.2020 4631 Okunma
1 Yorum 26.11.2020 17:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1090
Neml Suresi Tefsiri 63-66. Ayetler
14.11.2020 3023 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1089
Neml Suresi Tefsiri 59-62. Ayetler
7.11.2020 3122 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1088
Neml Suresi Tefsiri 54-58. Ayetler
31.10.2020 3979 Okunma
1 Yorum 03.11.2020 17:20
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1087
Neml Suresi Tefsiri 45-53. Ayetler
24.10.2020 3854 Okunma
1 Yorum 24.10.2020 22:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1086
Neml Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
17.10.2020 2862 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1085
Neml Suresi Tefsiri 36-40. Ayetler
10.10.2020 2952 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1084
Neml Suresi Tefsiri 27-35. Ayetler
3.10.2020 3963 Okunma
2 Yorum 11.10.2020 20:33
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1083
Neml Suresi Tefsiri 20-26. Ayetler
26.09.2020 7735 Okunma
5 Yorum 03.10.2020 19:37
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1082
Neml Suresi Tefsiri 15-19. Ayetler
19.09.2020 5620 Okunma
3 Yorum 03.10.2020 18:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1081
Neml Suresi Tefsiri 12-14. Ayetler
12.09.2020 4183 Okunma
2 Yorum 13.09.2020 15:00
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1080
Neml Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
5.09.2020 3584 Okunma
2 Yorum 06.09.2020 15:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1079
Neml Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
29.08.2020 3721 Okunma
2 Yorum 30.08.2020 20:43
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1078
Şuara Suresi Tefsiri 224-227. Ayetler
22.08.2020 4740 Okunma
3 Yorum 23.08.2020 21:17
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1077
Şuara Suresi Tefsiri 213-223. Ayetler
15.08.2020 4460 Okunma
4 Yorum 16.08.2020 18:26
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1076
Şuara Suresi Tefsiri 203-212. Ayetler
8.08.2020 4753 Okunma
6 Yorum 09.08.2020 19:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1075
Şuara Suresi Tefsiri 192-202. Ayetler
1.08.2020 4675 Okunma
5 Yorum 06.08.2020 19:32
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1074
Şuara Suresi Tefsiri 176-191. Ayetler
25.07.2020 4828 Okunma
3 Yorum 26.07.2020 16:16
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1073
Şuara Suresi Tefsiri 160-175. Ayetler
18.07.2020 4556 Okunma
3 Yorum 20.07.2020 11:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1072
Şuara Suresi Tefsiri 141-159. Ayetler
11.07.2020 3405 Okunma
2 Yorum 12.07.2020 15:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1071
Şuara Suresi Tefsiri 123-140. Ayetler
4.07.2020 4486 Okunma
3 Yorum 11.07.2020 03:35
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1070
Şuara Suresi Tefsiri 105-122. Ayetler
27.06.2020 3630 Okunma
2 Yorum 28.06.2020 18:12
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1069
Şuara Suresi Tefsiri 92-104. Ayetler
20.06.2020 5184 Okunma
4 Yorum 21.06.2020 19:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1068
Şuara Suresi Tefsiri 83-91. Ayetler
13.06.2020 3861 Okunma
1 Yorum 14.06.2020 16:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1067
Şuara Suresi Tefsiri 69-82. Ayetler
6.06.2020 5157 Okunma
3 Yorum 08.06.2020 14:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1066
Şuara Suresi Tefsiri 53-68. Ayetler
30.05.2020 5019 Okunma
3 Yorum 31.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1065
Şuara Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
23.05.2020 4943 Okunma
3 Yorum 29.05.2020 18:08
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1064
Şuara Suresi Tefsiri 34-44. Ayetler
16.05.2020 3545 Okunma
1 Yorum 17.05.2020 15:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1063
Şuara Suresi Tefsiri 23-33. Ayetler
9.05.2020 3489 Okunma
1 Yorum 10.05.2020 08:19
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1062
Şuara Suresi Tefsiri 10-22. Ayetler
2.05.2020 3697 Okunma
2 Yorum 13.05.2020 21:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1061
Şuara Suresi Tefsiri 1-9. Ayetler
25.04.2020 5158 Okunma
2 Yorum 14.05.2020 18:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1060
Furkan Suresi Tefsiri 73-77. Ayetler
18.04.2020 4215 Okunma
2 Yorum 15.05.2020 16:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1059
Furkan Suresi Tefsiri 68-72. Ayetler
11.04.2020 5431 Okunma
3 Yorum 16.05.2020 16:02
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1058
Furkan Suresi Tefsiri 60-67. Ayetler
4.04.2020 4098 Okunma
2 Yorum 18.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1057
Furkan Suresi Tefsiri 53-59. Ayetler
28.03.2020 5279 Okunma
5 Yorum 19.05.2020 16:27
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1056
Furkan Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
21.03.2020 4426 Okunma
2 Yorum 20.05.2020 16:21
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1055
Furkan Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
14.03.2020 4438 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 16:36
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1054
Furkan Suresi Tefsiri 35-40. Ayetler
7.03.2020 4578 Okunma
2 Yorum 22.05.2020 16:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1053
Furkan Suresi Tefsiri 30-34. Ayetler
29.02.2020 4776 Okunma
2 Yorum 23.05.2020 15:57
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1052
Furkan Suresi Tefsiri 21-29. Ayetler
22.02.2020 5323 Okunma
3 Yorum 24.05.2020 16:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1051
Furkan Suresi Tefsiri 17-20. Ayetler
15.02.2020 4122 Okunma
2 Yorum 30.05.2020 17:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1050
Furkan Suresi Tefsiri 10-16. Ayetler
8.02.2020 5269 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 11:38
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1049
Furkan Suresi Tefsiri 4-9. Ayetler
1.02.2020 4533 Okunma
1 Yorum 03.02.2020 07:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1048
Furkan Suresi Tefsiri 1-3. Ayetler
25.01.2020 3855 Okunma
1 Yorum 26.01.2020 06:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1047
Nur Suresi Tefsiri 62-64. Ayetler
18.01.2020 4391 Okunma
1 Yorum 25.01.2020 07:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1046
Nur Suresi Tefsiri 61. Ayet
11.01.2020 4600 Okunma
1 Yorum 13.01.2020 08:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1045
Nur Suresi Tefsiri 58-60. Ayetler
4.01.2020 4127 Okunma
1 Yorum 05.01.2020 08:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1044
Nur Suresi Tefsiri 53-57. Ayetler
28.12.2019 4106 Okunma
1 Yorum 30.12.2019 08:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1043
Nur Suresi Tefsiri 47-52. Ayetler
21.12.2019 4092 Okunma
1 Yorum 22.12.2019 23:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1042
Nur Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
14.12.2019 4546 Okunma
1 Yorum 17.12.2019 07:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1041
Nur Suresi Tefsiri 39-42. Ayetler
7.12.2019 5660 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 00:42
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1040
Nur Suresi Tefsiri 35-38. Ayetler
30.11.2019 9833 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1039
Nur Suresi Tefsiri 32-34. Ayetler
23.11.2019 4654 Okunma
1 Yorum 24.11.2019 08:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1038
Nur Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
16.11.2019 3709 Okunma
1 Yorum 19.11.2019 12:31
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1037
Nur Suresi Tefsiri 27-29. Ayetler
9.11.2019 3855 Okunma
1 Yorum 10.11.2019 05:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1036
Nur Suresi Tefsiri 23-26. Ayetler
2.11.2019 3358 Okunma
1 Yorum 03.11.2019 07:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1035
Nur Suresi Tefsiri 19-22. Ayetler
26.10.2019 3388 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1034
Nur Suresi Tefsiri 12-18. Ayetler
19.10.2019 3753 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1033
Nur Suresi Tefsiri 6-11. Ayetler
12.10.2019 5712 Okunma
2 Yorum 16.10.2019 14:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1032
Nur Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
5.10.2019 4248 Okunma
1 Yorum 06.10.2019 23:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1031
Müminun Suresi Tefsiri 111-118. Ayetler
28.09.2019 3453 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:50


© 2025 - Akevler