Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 86
KEHF SURESİ 28.AYET ÖZEL TEFSİRİ-1-İFRAT VE TEFRİT
18.11.2000
3646 Okunma, 0 Yorum

KUR’AN MATEMATİĞİ                                                                                            18 KASIM 2000

86. SEMİNER NOTLARI                                                                  clubs.yahoo.com/clubs/adilduzen

                                                                                                                           www.adilduzen.8m.com

SEMİNER NOTLARINI BU HAFTA KAÇ KİŞİ İLE OKUDUNUZ? KAÇ KİŞİYE DAĞITTINIZ?

 

بسم الله الرحمن الرحيم

و كان امره فروطا

(KEHF SURESİ – 28. ÂYET)

İFRAT VE TEFRİT

 

Geçen hafta ele alıp tamamlayamadığımız âyetin son sözü فروطا  “FuRuOan” idi. FaRO, ferd sözü ile akrabadır. Arapçada, kimyadaki elementlerin molekül oluşturması gibi harfler de mânâlarını korurlar, yani benzer harfleri taşıyan kökler benzer mânâları taşırlar. Bu konu üzerinde çok az çalışma yapılmıştır. Ferd, dağlar içindeki en yüksek tepeye verilen addır. Bazan bunlar çift olurlar. O zaman bunlara Hasan ile Hüseyin denir. Sonra tek başına arkadaşsız mânasında kullanılmaya başlanmıştır. Kervanda ileri gidip ayrılma “ferdi”dir,  mastar olarak böyle işler yapmak “furut”tur. “İfrat” ileri giderek kervandan ayrılmadır. “Tefrit” geri kalarak kervandan ayrılmadır.

Fart, aşırılık demektir. İfrat ve tefrit olarak adlandırılmaktadır. Yani orta yol tutulacağı yerde sağa veya sola sapmak demektir. Konuşma dilimizde birçok kelimeler kullanırız. Ne var ki, bunların sınırları kesin değildir. İfrat nerede başlar, tefrit nerede başlar, vasat yer neresidir? Bunların riyazi olarak tanımlaması yapılmadıkça iddialar havada kalır. İlim bu tanımları yapar ve ondan sonra kesin konuşur. Tanımlama sınır çizme ile olur yani matematikle olur. Taraflar önce tanımlarda anlaşır. Sonra o tanıma göre hüküm verilir.

İfrat ve tefritten önce “vasat” olan tanımlanır. Mesela, insanın boyu  istatistikle bulunur. Bin tane adam alınır. Boyları ölçülür ve uzunluğa göre sıralanır. Orta değer vasat değerdir. Orta değerdir. Bu vasat değerin bir tanımıdır. Vasat değerin başka bir tanımı, bin kişinin boyları ölçülür, toplanır, bine bölünür, vasat boy denir. Birincisine “orta değer”, ikincisine “ortalama değer” denir. Orta değer, orta sıradaki değerdir. Ortalama değer, değerlerin ortasındaki değerdir. Şimdi yeni bir tanım getirebiliriz. Ortalama değer ile orta değerin farkının orta değere bölümü “sapma”yı verir. Mutlak sapma  d1, d2,   dn  d(n+1)   d2n  değerler dizisi ise  dn     orta değerdir. Çift ise onların en yakınlarından daha yakın olanı hangisi ise o değer orta değerdir. Ortalama değer  {(di/ n)  şeklinde ifade edilir.

Bu tanımlardan sonra ifrat ve tefriti tanımlamaya çalışalım:

İfrat ve tefrit Kur’an’da değişik şekilde tanımlanmıştır.

a) İkili Sistem: Bir değerin yarısından daha alt olan değer tefrit, iki katından fazla olan değer ifrattır. Kuran her ikisini aşırı kabul eder ve her ikisini Fart olarak zemmeder.

b) Üçte Birlik Sistem: Bir değerin üçte birinden aşağı değer tefrit, üçte ikisinden fazla olan değer ifrattır. Kur’an’da bu nisbet gece kalkmaları için verilmiştir.

c) Değerlerin beşte birden az veya fazla ifrat veya tefrittir. Kur’an’da bu kamu payı olarak belirlenmiştir. Onda bir, yirmide bir ve kırkta bir, yarılama sistemi ile elde edilmektedir.

d) Yahut onda bir, yüzde bir, binde bir onda birleri esas almadır.

Sayılarda aralık yerine sahalarda aralık da alınabilir. Sahalarda orta değer  n (n+1) dir. Oysa daha evvel açıkladığımız gibi alanlarda   n*n dir.

İfrat ve tefrit sınırı ihtimaliyat hesapları ile belirlenir. Şöyle ki, bizim  bilgimiz ve yaptığımız işlerde mutlaka hata vardır. Zira bizim bilgimiz olasıdır, yaklaşıktır, dış görünüşe göredir, kendi bakış açımıza göredir. Bütün bunlar bize %100 doğrudur dememizi engeller. Madem ki hata yapıyoruz, o halde gerek işte gerek bilgide hatamızın sınırını bilmemiz gerekir. Bu hata sınırı içinde karşımızdan isabet bekleyebiliriz ve alacağımızı isteyebiliriz. Hataların hesaplanması ölçmedeki hata ile başlar. Tahtada bir çizgi çizelim ve seyircilerden ölçmelerini isteyelim. a) Gözle, b) Karışla, c) mm’lik cetvelle, d) Pertavsız ile. Her birinin ayrı ayrı orta değerlerini bulalım. Beklenen, bu orta değerlerin birbirine yakın olmasıdır. Şimdi ortalama değerleri hesaplayalım. Sayının sıra ile küçüldüğü görülür. Kişinin sapmasını orta değerden uzaklığı ile ölçebiliriz. Kişinin sapması ortalamanın sapmasından küçük veya büyük olması ile ölçülür. Büyük ifrat, küçük tefrittir.

 

 

Hata kaidelerini söyleyelim:

Toplama ve çıkarmadaki hatalar, hataların sayı değerlerinin toplamına eşittir. (Çıkarma ve toplamada hatalar toplanır.)

Çarpma ve bölmelerde hata yüzdesi, hata yüzdelerinin toplamına eşittir.

(Çarpma ve bölme aynı şekilde devreye girer.)

Hesaplarda hata istenildiği kadar küçültülebilir.

Ölçmelerdeki hata ölçme sayısındaki hataların toplamı kadardır.

Hata sınırının bilinmesi kararlarımıza etki eder.

Bir ilacın hastayı tedavi yüzdesi vardır. Genel olarak %5’ten fazla hasta tedavi oluyorsa o ilaç uygulamaya konur. Bir hastahanede hasta tedavi ediliyor. Hastaya uygulanan tedavi reçetesi belirlenmiştir. Her birinde yanılma payı vardır. Bu yanılma paylarının toplamı beklediğimiz yanılmamızı verecektir. Tedavi yüzdesi de böyle bulunacaktır. Gelecekte tıp:

a)     Hasta üzerinde belli teşhis denemeleri yapılıp bilgisayara yüklenecektir. Bilgisayar hesaplar yaparak teşhisi koyacaktır. Yanılma payını da verecektir.

b)    Hastanın üzerinde uygulanacak reçeteleri hazırlayıp verecektir. Tedavi sonuçlarını ve isabet yüzdelerini verecektir.

c)     Hastaya bilgisayarın tedavi reçetelerinden biri isteğe göre uygulanmaya başlanacaktır.

d)    Alınan cevaplar bilgisayara yüklenecek, bilgisayardaki cevap şekliyle sürekli olarak karşılaştıracaktır. Size her gün beklenen cevap ile alınan cevaplar karşılaştırılarak hata yüzdeleri bulunacaktır.

Cevaptaki hata yüzdeleri baştan hesaplanan hata yüzdelerine eşitse, tedaviye devam edilecektir. Hata yüzdesi beklenen hata yüzdesini aşmışsa, tedavi durdurulacaktır. Bu sefer burada alınan neticeler de bilgisayara girilerek teşhis ve tedaviye yeniden başlanacaktır.

Şimdi bir hasta üzerinde beklenen hatanın doğrulanması mümkün değildir. Yani bir hasta üzerindeki yanılma ile sistem için, doktor için, hastahane için bir şey söylenemez. Deneyler çoğaldığında beklenen hataya yaklaşılacaktır. Bu yaklaşmanın da hesabı yine hata hesabı ile olur. Bu tababette böyle olduğu gibi teknikte de aynı şekildedir. İnsan her zaman yanılmaktadır. Reçeteler denenerek kesinliğe gidilebilir. Deneylerin artması kesinliğe gidilen yolda bir adım olarak görülür.  Deneydeki hatayı beklenen ihtimale böldüğümüzde “beklenen ihtimal” ortaya çıkar. Deney sayısını bir fazlasına böldüğümüzde “beklenen isabet”i bulmuş oluruz.

            1          deney              1/2

2          deney              2/3

.......

1000    deney              1000/10001

Yüzde yüz isabet için sonsuz deneye ihtiyaç vardır.

Misal Hesap: Biri diğerine tarla vermiştir. Tarla üçgen şeklindedir. Kenarları ölçülmüş ve  100, 50 ve 60 gelmiştir. Boyları ölçülmüş. Ölçme hatası 100 metrede 5 cm’dir. Buna karşılık metrekare başına 10 kg buğday verilmektedir. Yüzer kiloluk kantarla tartılıyor. Kantardaki yanılma 250 gramdır. Bu alışverişte bir tarafın zararı daha fazla mıdır? Takastan insanların hoşlanmamasının  haklı sebebi var mıdır? Üçgenin alanını hesaplarken kenarlarının toplamı 210 m’dir. Üç defa ölçme yapılmıştır. 3*5/21000 kadar hata vardır. Alan hesabını yaparken dört defa çevre kullanılmaktadır. Demek yanılma payı 15/21000 dur.

Üç kenarı bilinen bir üçgenin alanını hesaplamak için

           A

        c        b

 

  B                     C

            a

Kolayca görüleceği gibi

c* CosB+b *Cos C= a  dır.  Benzer yazılışlarla

0    +  c* CosB+b*Cos C= a  

c* CosA+          0   +a*Cos C= b  

b* CosA+ a *Cos B +    0       = c         şeklini alır.

0  c  b   -a

c   0  a  -b    

b  a  0  -c            Takımını çözmeliyiz. Matris işlemleri ile

(Cos A)=  (-a^2+b^2+c^)/(2*b*c) elde edilir. Buradan sinüs bulursak

SinA = [(a+b+c)* (a+b-c)*(a-b+c)*(-a+b+c)] ^.5/(2*b*c)

SinA = [(a+b+c)* (a+b+c-2*c)*(a+b+c-2*b)*(a+b+c-2*a)] ^.5/(2*b*c)

a+b+c=2*U ise 2* b*c*SinA *c =ha/2 =  (U*(U-a)*(U-b)*(U-c))^.5    bulunur.

Misalimizde U=105 dir.

S=(105*5*55*45)^.5=1140 metrekare eder.

11.400 Kg 114 defa tartılıyor.  ¼ *114= 28.5 Kg hata vardır.

Bu da 2.85 metrekarelik hata demektir. Halbuki arazide toplam hata 4*15=60  60/21000*11.400= 32.67 Kg buğday eder.

+28  +32      +28  -32   =    60     - 4

 -28  +32       -28  -32           4     -60   

Toplam hata 160 kilogramdır.  160/11400  = 1.6/114  bulunur.

Taraflar eşit riziko altındadır. Takasta bir tarafın zararı sözkonusu değildir.  Yeter ki ölçüde hile olmasın. Kanunların da fayda ve zararları vardır. Herkese eşit şartlarla uygulanırsa zulüm olmaz. Zulüm kanunlarda değil uygulamalarda ortaya çıkar. Kanun kimine uygulanır, kimine uygulanmazsa, bazan uygulanır bazan uygulanmazsa zulüm ortaya çıkar. Tekrar iddia ediyorum. Tayyib’in veya Erbakan’ın yıllar önceki konuşmalarının şimdi dava konusu yapılması suçtur. Demek istendiği zaman uygulanacaktır. Öcalan’ın asılmaması da suçtur. Demek isteyen asılacak, istenenin sonuna kadar cezası ertelenecektir. Hata zulmün fonksiyonu değildir. Zulüm kasdın fonksiyonudur. Hatadan muafiyet herkes için olduktan sonra sorun olmaz. İdam cezasını kaldıralım. Eğer herkes için kalkmışsa intikam duygusuyla öldürür. O da idam edilmez. Bu mantıkla hareket ettiğimiz zaman ceza kanununa gerek kalmaz. Yine zulüm olmaz. Kanunların çoğalması eşit uygulamayı engeller, zulüm olur. Kanunları az yaparsak kişiler birbirine zulmederler. Kanunları çok yaparsak, bu sefer de kanunları istediği kimseye uygulayacağı için devlet zulmeder. Kanunların sayısı dengeli olmalıdır. Devlet kurulduktan sonra meclis ancak bir kanunu kaldırıp yerine başka kanun koymalıdır veya kanunların ifadesi değiştirilmelidir. Acaba ne kadar kanun olmalıdır? İşte ilahi kitaplara bunun için ihtiyaç vardır. Kur’an 600 sahifedir. Esas kanunların metni 600 sahifeyi geçmemelidir. Her sahife 10 sahife ile yorumlanabilmelidir. Yanı sayıları da 6000 sayısını geçmemelidir. Bu metin emredici değil tamamlayıcı olmalıdır. Bu sorunları Avrupa çözmemiştir. Bu sebepledir ki AB’nin gelişme şansı yoktur. Bu sebepledir ki “kanun devleti” yerine “içtihat devleti” daha uzun ömürlü ve huzurlu olmaktadır.

Demek ki, yine ifrat ve tefritle karşı karşıyayız. Kanunların azlığı ifrat ise çokluğu da tefrittir. Güneşten uzak olursanız ifrattır, yakın olursanız tefrittir. Herhangi bir konuyu tartışmadan önce onun uygun miktarı ve yolu bulunmalıdır. Sorun bunun nasıl tesbit edileceğidir.

Niçin orta yolun tutulması gerektiğini bir kaç misalle anlatalım:

a) Fiyatlarda ifrat ve tefrit varsa denge bozulur. Ekonomi çöker. Fiyatlar az ise çalışanların eline az para geçer ve üretim yapamazlar. Üretim yapamayınca da halkın eline daha da az para geçer. Fiyatlar daha da düşer. Sonunda ekonomi çarkı durur. Fiyatlar çok ise halkın satın alma gücü yetmez. Mallar satılmaz. Mallar mağazalarda yığılınca çalışanlar artık üretmezler. Bu sefer işsizlik olur. Mallar daha da  fazla mağazalarda yığılır. Sonunda ekonomi çöker. Fiyatlar istikrarlı olursa halk çalışır, üretir, ürettiği ile de malları satın alır ve hayat böyle devam eder.

b) Piyasada gereğinden fazla para varsa enflasyon olur. Yeteri kadar para yoksa işsizlik olur.

c) Soğuklar zararlıdır. Sıcaklar da zararlıdır.

d) Aç kalmak zararlıdır. Çok yemek de zararlıdır.

e) Merkezi hakimiyet zararlıdır. Merkezi hizmetin yokluğu da zararlıdır.

f)  Türkçeyi bilmemek devlet için zararlıdır. Başka dili bilmeyi yasaklamak halk için zararlıdır.

g) Tetkik etmeden karar vermek zararlıdır. Karar vermemek de zararlıdır.

h) İçtihatla kendin amel etmemek zararlıdır. İçtihadını başkasına zorlamak da zararlıdır.

i)   Hukukta merkezi sistemi uygulamak zararlıdır. Askerlikte yerinden yönetime gitme de zararlıdır.

Hayatımızı hep dengede tutmak zorundayız. İfrat ve tefritten kaçınmalıyız. Bugün insanlık ifrat tefrit içindedir. Faizi yasak edeyim derken, ticareti de yasaklıyor. Ticareti serbest bırakayım derken, faizi de serbest bırakıyor. Barışı koruyayım derken silahını da bırakıyor, oysa barış silahla korunur. İnsanı öldürmeyim derken idamı kaldırıyor. Oysa idam daha çok insanın ölmesidir. Bizzat ihkak-ı hakkın durdurulmasıdır.

Liberalizmde kişiler tamamen serbesttir. Sosyalizm ve kapitalizmde merkezi müdahale vardır. “Adil Düzen”de ise halk işinde ve sermayesinde tamamen serbesttir. Ancak kooperatifler gibi halk kuruluşları tarafından müteşebbisler genel hizmetle desteklenmektedir. Hâkim değil hâdim olmaktadır

İşte sabah-akşam bir araya gelerek Kur’an’ı anlamıyla mealden okumak bizi her türlü aşırılıklardan kurtaracak, bize orta yolu gösterecektir. Gelin, biz yapamıyoruz, ama gelecekte yapılabilmesi için hazırlıklarımıza hız verelim.

     

HAFTALIK YORUM

DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR?

Önce şunu belirtmemiz gerekir. “Adil Düzen”de hapis cezası yoktur. Suçlar ve cezalar tamamen ilmi ve aklidir. İzah edilemeyen hiçbir ceza söz konusu değildir.

Suçlar şöylece sıralanmıştır.

KAMUYA KARŞI İŞLENMİŞ SUÇLAR:

a)    Saldıran bir birliğin cephesinde yer almak suçtur. Askeri usullerle birlik imha edilir. Suç kollektiftir. Cezası yoktur. Tenkil yapılır. Tenkil bir daha suç işleyemez hâle getirmektir. Tenkil için mahkeme kararına gerek yoktur. Af tamamen geçerlidir.  Komutan geçmişi değil geleceği değerlendirerek kararını verir. Af edebilir.

b)    Hukuku tanımayan kimseyi hukuk himaye etmez. Bunların hukuku tanımadıklarına mahkeme karar vermelidir. Mahkeme kararı ile tenkil edilen kimse şahsan sorumlu olup ceza verilmez, tenkil edilir. Teslim olursa ve işlediği fiillerin cezasına razı olursa affedilir. Onun dışında af geçersizdir. Yakalandığı anda öldürülür, yahut kol-bacak kesilir, veyahut sürülür. Hangi cezalarla cezalandırılacağı mevzuatta bellidir.

c)    Gizli işlenmiş suçlar, kamu hukukunu ilgilendirir. Çünkü devlet hukuku korumakla yükümlüdür. Gizli işlenmiş olması, devletin hukuku korumasına engel olmaktadır. Bunlar iki çeşittir. Mala karşı işlenmiş suçlardır. Cezası kol kesmedir. Küçük hırsızlıklar tazir cezaları ile cezalandırılır. İkincisi zina suçudur. 100 sopa atılır. Affedilemez. Yakın akrabalarla yapılan evlilikler ile açıkça yapılan cinsi ilişkiler fuhuş sayılır. Fuhuş vazgeçmekle affedilebilir. Bunlar ve içki müptelaları suç işleyemez hâle getirilirler. Bu ceza değil terbiyedir.

d)    Suç iftirası. Devlete karşı işlenmiş kabul edilir. Bu suçların da affı yoktur. Ancak mağdurun şikayet şartı vardır. Şikayetten sonra affedilemez. Kaza çevresini terk eden takip edilmez.

KİŞİLERE KARŞI İŞLENMİŞ SUÇLAR:

a) Kişinin bedenine yapılan tasallut, kısasa tabidir. Ancak birçok hallerde kısastan düşer.

1)                  Mağdurun affı ile ağır diyete dönüşür.

2)                  Sübuttaki şüphe ile hafif diyete dönüşür.

3)                  Kasdın aşılmasında ağır diyete dönüşür.

4)                  Hata edilmişse hafif diyete dönüşür.

5)                  Denklik sağlanamazsa ağır diyete dönüşür.

6)                  Baba, başkan, komutan gibi terbiye ile görevliler kısasa tabi tutulmaz, ağır diyete dönüşür.

7)                  Kişi göç ederse ve diyet ödenirse, ağır diyete dönüşür.

8)                  Fiil bizzat haklı olarak ihkak-ı hak sebebiyle işlenmiş veya nefsi müdafa için işlenmişse, hafif diyete dönüşür.

b) Kişinin malına karşı işlenmiş suçlar. Bunlar tazminatla karşılanır.

c) Kişinin şahsiyetine karşı yapılan hakaretler, dayak cezası ile karşılanır. Affedilebilir.

d) Kişinin kendisine karşı işlediği suçlar da dayak cezası ile karşılanır. (Uyuşturucu kullanmak)

HALKA KARŞI İŞLENMİŞ SUÇLAR:

a) Çevre kirliliği oluşturan fiiller.

b) Halk sağlılığını bozan fiiller.

c) Halkı rahatsız eden fiiller.

d) Halkın ahlâkını bozan fiiller.

Bunları işleyenler kendi kendilerine belirlenmiş cezaları verirler. Cezalar bunlarla savaşan vakıflara ödenir. Vermeyenler takip edilmez. Ancak böyle kimseler siteden sürülür.

Tazir Cezaları:

)                                                İspat edilemeyen ama başkanların kanaat getirdikleri suçlar.

)                                                 Suç olmamakla beraber fitneye sebebiyet veren filler.

)                                                Başkanın otoritesini sarsan fiiller.

)                                           Suç olmadığı halde ora halkının inanç ve geleneklerinden dolayı suç saydığı fiiller.

Bunlar hakkında başkan te’dip edici ceza verebilir. Dayak atabilir. Kişi isterse bu te’dip cezasına razı olur, isterse siteyi terk eder. Başkan bu sürgünden sonra da affedebilir.

 

Cezaların Aslı:

a) Cezanın aslı ölümdür. Sonu ölüm olmayan hiçbir ceza caydırıcı olmaz. Sonra uzvun kesilmesidir. Sonra dayaktır. En sonu angaryadır, yani zorla çalıştırmadır. Hapis cezası yoktur.

b) Cezanın ikincisi sürgündür. İnsanlar bir yerden sürülmekle hapiste imiş gibi sıkıntı duyarlar. Çevresinden kopmuş olur. Sürülen eğer sürüldüğü yere gelirse öldürülür. Öldürülme desteğinde sürülme çok etkin bir cezadır.

c) Mali ceza ise kişinin borçlanma ehliyetini kaybetmesidir. Borcunu eda etmeyen kişiye uygulanacak en etkin cezadır.

d) Nihayet cezaların en hafifi, nakdi tazminattır. Ödeyemezse, zorla çalıştırılarak ödetilir.

Bunun dışında, aşağıdaki cezalar Adil Düzen’de yoktur:

a) Hapis cezaları yoktur.

b) Tutuklama veya yakalama yoktur.

c) Cebri icra yoktur. Borcunu ödemeyen borçlanma ehliyetini kaybeder, ödeyince itibarı iade edilir. Ölünce terekeden borçlar tasfiye edilir.

d) Kişinin kişiliği yok edilemez. Hiç kimse davacı ve davalı olma hakkından alıkonamaz. Kimsenin yeryüzündeki payına el konamaz. Boş yeri işgal edip her zaman yaşayabilir. 

Burada işaret etmek gerekir ki, askeri suçlar dışında işlenmiş suçların affı caiz olsa bile, “Adil Düzen”de bunu kendi kaza çevresindeki başkanı yapabilir. Devletin böyle genel af çıkarma yetkisi sadece mevzuatta reform yaptıktan sonra mümkündür.  Devlet işlenmiş fiillerin düzenin bozuk olmasından dolayı işlendiğini kabul eder ve reform yapar, bunun üzerine genel af çıkarabilir. Adil Düzen geldiğinde, Adil Düzen’den önce işlenmiş kamuya ve halka ait filler tamamen affedilecektir. Kişilere karşı işlenmiş suçlar da kısastan tazminata dönecektir.

 

BUGÜN NE YAPILABİLİR?

Devlet reform kanunlarını hazırlamadığı için affedemez.

Aşağıdaki şartlarla infazı erteleyebilir.

Madde 1- Hakemlerden oluşan tarafsız ve bağımsız yargı tesis edilinceye kadar, bundan önce işlenmiş suçluların ceza infazları ertelenmiştir. Hakemlerden oluşacak tarafsız ve bağımsız mahkemeler kurulduğunda, “Adil Düzen”e göre affı mümkün olanların affı af usullerle yapılacaktır. Diğerlerinin tüm cezaları tazminata dönüştürülecek ve ödeyemeyenler zorunlu olarak çalıştırılacaktır.

Madde 2- Hâlen davaları görülen fiillerin mahkemeleri devam edecek, yeni suçlar da muhakeme edilecektir. Ancak infazları ertelenecektir.

Madde 3- Mülki amirler istedikleri kimseleri kendi ilçelerinden sürebileceklerdir. Bu sürmede kişi mağdur edilmeyecektir. Hakkını mahkemede arayabilecektir.

Madde 4- Müdahil olabilecek kimseler sanık veya mahkumlarla anlaşarak affederlerse tamamen affedilmiş hâle gelirler.

 

AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER:

a) Betonarme yerine ahşaparme sistemi geliştirilmiştir. Bununla; 

1-                                          Zelzeleye dayanıklı evler inşa edilmiştir.

2-                                          Sökülüp taşınabilir evler yapılmıştır.

3-                                          Enkazı çevre kirliliği yapmayacak yapı oluşturulmuştur.

4-                                          Her türlü kerestenin değerlendirilmesi sağlanmıştır.

b) Bir metrelik kısa boy keresteler tahta parçalarla yapılmıştır. Bununla; 

1-                                          Eğri tahtaların kullanılması sağlanmıştır.

2-                                          Yaş tahtaların kullanılması sağlanmıştır.

3-                                          Kalitenin yükseltilmesi temin edilmiştir.

4-                                          Seri mekanize imalata imkan verilerek ucuzluk sağlanmıştır.

c) 5*8 lik kalaslar kullanılmıştır. V geçmeleri yapılmıştır. Bununla;  

1- Soğuk geçmeden ozmos olayı ile odaların hava kirliliği önlenmiştir. Bu sebeple köpük konmayacaktır.

                                      (devam edecek)

 

 

Yazan ve Anlatan: SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yayına Hazırlayan: REŞAT NURİ EROL

 






Tüm Seminerler
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1130
En'âm Suresi Tefsiri 77-79. Ayetler
21.08.2021 3474 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1129
En'âm Suresi Tefsiri 74-76. Ayetler
14.08.2021 2667 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1128
En'âm Suresi Tefsiri 72-73. Ayetler
7.08.2021 2638 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1127
En'âm Suresi Tefsiri 71. Ayet
31.07.2021 2159 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1126
En'âm Suresi Tefsiri 66-70. Ayetler
24.07.2021 2536 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1125
En'âm Suresi Tefsiri 61-65. Ayetler
17.07.2021 2554 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1124
En'âm Suresi Tefsiri 52-55. Ayetler
10.07.2021 2285 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1123
En'âm Suresi Tefsiri 45-51. Ayetler
3.07.2021 2176 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1122
En'âm Suresi Tefsiri 40-44. Ayetler
26.06.2021 2184 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1121
En'âm Suresi Tefsiri 35-39. Ayetler
19.06.2021 2597 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1120
En'âm Suresi Tefsiri 31-34. Ayetler
12.06.2021 2485 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1119
En'âm Suresi Tefsiri 26-30. Ayetler
5.06.2021 1993 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1118
En'âm Suresi Tefsiri 20-25. Ayetler
29.05.2021 2347 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1117
En'âm Suresi Tefsiri 13-19. Ayetler
22.05.2021 2296 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1116
En'âm Suresi Tefsiri 7-12. Ayetler
15.05.2021 2434 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1115
En'âm Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
8.05.2021 2440 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1114
Kasas Suresi Tefsiri 86-88. Ayetler
1.05.2021 2268 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1113
Kasas Suresi Tefsiri 83-85. Ayetler
24.04.2021 2443 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1112
Kasas Suresi Tefsiri 79-82. Ayetler
17.04.2021 2404 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1111
Kasas Suresi Tefsiri 76-78. Ayetler
10.04.2021 2626 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1110
Kasas Suresi Tefsiri 72-75. Ayetler
3.04.2021 2448 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1109
Kasas Suresi Tefsiri 68-71. Ayetler
27.03.2021 3051 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1108
Kasas Suresi Tefsiri 61-67. Ayetler
20.03.2021 2681 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1107
Kasas Suresi Tefsiri 57-60. Ayetler
13.03.2021 2994 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1106
Kasas Suresi Tefsiri 52-56. Ayetler
6.03.2021 2677 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1105
Kasas Suresi Tefsiri 47-51. Ayetler
27.02.2021 2756 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1104
Kasas Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
20.02.2021 2960 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1103
Kasas Suresi Tefsiri 38-42. Ayetler
13.02.2021 3150 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1102
Kasas Suresi Tefsiri 33-37. Ayetler
6.02.2021 3036 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1101
Kasas Suresi Tefsiri 29-32. Ayetler
30.01.2021 3435 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1100
Kasas Suresi Tefsiri 26-28. Ayetler
23.01.2021 5494 Okunma
4 Yorum 28.02.2021 11:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1099
Kasas Suresi Tefsiri 21-25. Ayetler
16.01.2021 3558 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1098
Kasas Suresi Tefsiri 16-20. Ayetler
9.01.2021 3084 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1097
Kasas Suresi Tefsiri 12-15. Ayetler
2.01.2021 3872 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1096
Kasas Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
26.12.2020 3722 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1095
Kasas Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
19.12.2020 3427 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1094
Neml Suresi Tefsiri 89-93. Ayetler
12.12.2020 3880 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1093
Neml Suresi Tefsiri 83-88. Ayetler
5.12.2020 3843 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1092
Neml Suresi Tefsiri 76-82. Ayetler
28.11.2020 4120 Okunma
1 Yorum 29.11.2020 17:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1091
Neml Suresi Tefsiri 67-75. Ayetler
21.11.2020 4631 Okunma
1 Yorum 26.11.2020 17:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1090
Neml Suresi Tefsiri 63-66. Ayetler
14.11.2020 3023 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1089
Neml Suresi Tefsiri 59-62. Ayetler
7.11.2020 3122 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1088
Neml Suresi Tefsiri 54-58. Ayetler
31.10.2020 3979 Okunma
1 Yorum 03.11.2020 17:20
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1087
Neml Suresi Tefsiri 45-53. Ayetler
24.10.2020 3854 Okunma
1 Yorum 24.10.2020 22:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1086
Neml Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
17.10.2020 2862 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1085
Neml Suresi Tefsiri 36-40. Ayetler
10.10.2020 2952 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1084
Neml Suresi Tefsiri 27-35. Ayetler
3.10.2020 3963 Okunma
2 Yorum 11.10.2020 20:33
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1083
Neml Suresi Tefsiri 20-26. Ayetler
26.09.2020 7735 Okunma
5 Yorum 03.10.2020 19:37
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1082
Neml Suresi Tefsiri 15-19. Ayetler
19.09.2020 5620 Okunma
3 Yorum 03.10.2020 18:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1081
Neml Suresi Tefsiri 12-14. Ayetler
12.09.2020 4183 Okunma
2 Yorum 13.09.2020 15:00
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1080
Neml Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
5.09.2020 3584 Okunma
2 Yorum 06.09.2020 15:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1079
Neml Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
29.08.2020 3721 Okunma
2 Yorum 30.08.2020 20:43
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1078
Şuara Suresi Tefsiri 224-227. Ayetler
22.08.2020 4740 Okunma
3 Yorum 23.08.2020 21:17
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1077
Şuara Suresi Tefsiri 213-223. Ayetler
15.08.2020 4460 Okunma
4 Yorum 16.08.2020 18:26
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1076
Şuara Suresi Tefsiri 203-212. Ayetler
8.08.2020 4753 Okunma
6 Yorum 09.08.2020 19:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1075
Şuara Suresi Tefsiri 192-202. Ayetler
1.08.2020 4675 Okunma
5 Yorum 06.08.2020 19:32
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1074
Şuara Suresi Tefsiri 176-191. Ayetler
25.07.2020 4828 Okunma
3 Yorum 26.07.2020 16:16
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1073
Şuara Suresi Tefsiri 160-175. Ayetler
18.07.2020 4556 Okunma
3 Yorum 20.07.2020 11:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1072
Şuara Suresi Tefsiri 141-159. Ayetler
11.07.2020 3405 Okunma
2 Yorum 12.07.2020 15:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1071
Şuara Suresi Tefsiri 123-140. Ayetler
4.07.2020 4486 Okunma
3 Yorum 11.07.2020 03:35
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1070
Şuara Suresi Tefsiri 105-122. Ayetler
27.06.2020 3630 Okunma
2 Yorum 28.06.2020 18:12
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1069
Şuara Suresi Tefsiri 92-104. Ayetler
20.06.2020 5184 Okunma
4 Yorum 21.06.2020 19:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1068
Şuara Suresi Tefsiri 83-91. Ayetler
13.06.2020 3861 Okunma
1 Yorum 14.06.2020 16:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1067
Şuara Suresi Tefsiri 69-82. Ayetler
6.06.2020 5157 Okunma
3 Yorum 08.06.2020 14:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1066
Şuara Suresi Tefsiri 53-68. Ayetler
30.05.2020 5019 Okunma
3 Yorum 31.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1065
Şuara Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
23.05.2020 4943 Okunma
3 Yorum 29.05.2020 18:08
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1064
Şuara Suresi Tefsiri 34-44. Ayetler
16.05.2020 3545 Okunma
1 Yorum 17.05.2020 15:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1063
Şuara Suresi Tefsiri 23-33. Ayetler
9.05.2020 3489 Okunma
1 Yorum 10.05.2020 08:19
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1062
Şuara Suresi Tefsiri 10-22. Ayetler
2.05.2020 3697 Okunma
2 Yorum 13.05.2020 21:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1061
Şuara Suresi Tefsiri 1-9. Ayetler
25.04.2020 5158 Okunma
2 Yorum 14.05.2020 18:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1060
Furkan Suresi Tefsiri 73-77. Ayetler
18.04.2020 4215 Okunma
2 Yorum 15.05.2020 16:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1059
Furkan Suresi Tefsiri 68-72. Ayetler
11.04.2020 5431 Okunma
3 Yorum 16.05.2020 16:02
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1058
Furkan Suresi Tefsiri 60-67. Ayetler
4.04.2020 4098 Okunma
2 Yorum 18.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1057
Furkan Suresi Tefsiri 53-59. Ayetler
28.03.2020 5279 Okunma
5 Yorum 19.05.2020 16:27
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1056
Furkan Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
21.03.2020 4426 Okunma
2 Yorum 20.05.2020 16:21
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1055
Furkan Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
14.03.2020 4438 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 16:36
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1054
Furkan Suresi Tefsiri 35-40. Ayetler
7.03.2020 4578 Okunma
2 Yorum 22.05.2020 16:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1053
Furkan Suresi Tefsiri 30-34. Ayetler
29.02.2020 4776 Okunma
2 Yorum 23.05.2020 15:57
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1052
Furkan Suresi Tefsiri 21-29. Ayetler
22.02.2020 5323 Okunma
3 Yorum 24.05.2020 16:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1051
Furkan Suresi Tefsiri 17-20. Ayetler
15.02.2020 4122 Okunma
2 Yorum 30.05.2020 17:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1050
Furkan Suresi Tefsiri 10-16. Ayetler
8.02.2020 5269 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 11:38
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1049
Furkan Suresi Tefsiri 4-9. Ayetler
1.02.2020 4533 Okunma
1 Yorum 03.02.2020 07:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1048
Furkan Suresi Tefsiri 1-3. Ayetler
25.01.2020 3855 Okunma
1 Yorum 26.01.2020 06:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1047
Nur Suresi Tefsiri 62-64. Ayetler
18.01.2020 4391 Okunma
1 Yorum 25.01.2020 07:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1046
Nur Suresi Tefsiri 61. Ayet
11.01.2020 4600 Okunma
1 Yorum 13.01.2020 08:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1045
Nur Suresi Tefsiri 58-60. Ayetler
4.01.2020 4127 Okunma
1 Yorum 05.01.2020 08:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1044
Nur Suresi Tefsiri 53-57. Ayetler
28.12.2019 4106 Okunma
1 Yorum 30.12.2019 08:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1043
Nur Suresi Tefsiri 47-52. Ayetler
21.12.2019 4092 Okunma
1 Yorum 22.12.2019 23:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1042
Nur Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
14.12.2019 4546 Okunma
1 Yorum 17.12.2019 07:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1041
Nur Suresi Tefsiri 39-42. Ayetler
7.12.2019 5660 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 00:42
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1040
Nur Suresi Tefsiri 35-38. Ayetler
30.11.2019 9833 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1039
Nur Suresi Tefsiri 32-34. Ayetler
23.11.2019 4654 Okunma
1 Yorum 24.11.2019 08:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1038
Nur Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
16.11.2019 3709 Okunma
1 Yorum 19.11.2019 12:31
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1037
Nur Suresi Tefsiri 27-29. Ayetler
9.11.2019 3855 Okunma
1 Yorum 10.11.2019 05:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1036
Nur Suresi Tefsiri 23-26. Ayetler
2.11.2019 3358 Okunma
1 Yorum 03.11.2019 07:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1035
Nur Suresi Tefsiri 19-22. Ayetler
26.10.2019 3388 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1034
Nur Suresi Tefsiri 12-18. Ayetler
19.10.2019 3753 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1033
Nur Suresi Tefsiri 6-11. Ayetler
12.10.2019 5712 Okunma
2 Yorum 16.10.2019 14:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1032
Nur Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
5.10.2019 4248 Okunma
1 Yorum 06.10.2019 23:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1031
Müminun Suresi Tefsiri 111-118. Ayetler
28.09.2019 3453 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:50


© 2025 - Akevler