Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 97
TEKASÜR SURESİ TEFSİRİ-SORUMLULUK
9.02.2001
2617 Okunma, 0 Yorum

1967...1968...1969....................AKEVLER 33 YILDIR ÇALIŞIYOR.....................1999...2000...2001

GELECEĞİN II. KUR’AN - V. İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ... BUYRUN!  BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

 

KUR’AN MATEMATİĞİ                                                                 Üsküdar/ İstanbul, 09 ŞUBAT 2001 CUMA

97. SEMİNER NOTLARI                                                                                    clubs.yahoo.com/clubs/adilduzen

(TÜRKİYE’NİN İLK SANAL PARTİSİ: ADP)      www.adilduzen.8m.com

en yeni adresimiz!   www.akevler.org

 

SORUMLULUK

بسم الله الرحمن الرحمن

الهكم التكاثر(1) حتى زرتم المقابر(2) كلا سوف تعلمون(3) ثم كلا سوف تعلمون(4)

كلا لو تعلمون علم اليقين(5) لترون الجحيم (6) ثم لترونها عين اليقين(7)

ثم لتسئلن يومئذ عن النعيم(8)

1-2) Tekâsur sizi makberleri ziyaret etmenize kadar ilha etti. 3) Kella, ileride ilmedeceksiniz.

4) Sonra kella ileride ilmedeceksiniz. 5--6) Kella, yakının ilmi ile ilmetmiş olsaydınız, cahimi re’yederdiniz. 7) Sonra onu yekının aynı ile re’yedeceksiniz.

8) Sonra olyevm naımden sual olunacaksınız.

1-2) Çokluk yarışı, ölülerin yattıkları yerleri dolaşmanıza dek sizi oyaladı. 3) Evet, ileride bileceksiniz. 4) Sonra ileride yine bileceksiniz. 5-6) Evet, kanıt bilgisiyle bilseydiniz  pişme yerini görürdünüz. 7) Sonra onu kanıt gözüyle görecekseniz.

8) Sonra da o gün iyiliklerden sorulacaksınız.

(TEKÂSÜR(102);1-8)

 

الهكم Lahv: Bir çalgının adıdır. Çalgı insanın bedenindeki hücreleri titreştirir. Bu beyne intikal eder ve insan bundan hoşlanır. İnsanı meşgul ederek ve oyalayarak sıkıntıları hissetmez hâle getirir. Başka bir tabirle ağrısını keser. Bu başlangıçta hoştur. Ancak bunun üzerine beden hastalığı tedavi etmekten vazgeçer ve iyileşmesini önler. Burada insanların çokluk yarışı ile oyalandıkları ve yarı uyuştukları belirtilmektedir.

التكاثر Tekasur: Kesr, normal “s” ile kırık demektir. Camın kırılması bu kelime ile ifade edilir. Kesr, peltek “s” ile dağılan cam parçaları demektir. Burada insanların hep ‘benim daha çok olsun’ yarışı içinde olduğunu ifade ediyor. “Tefaul” bâbı çoklu yarıştır. Burada hem fiilin kökünde hem de fiilin kalıbında çokluk yarışı vardır.

حتى Hattâ: Son hedef, son gaye anlamındadır. Sonuna kadar demektir.

زرتم Zurtum: Ziyaret, seyr gibi dolaşmak anlamındadır. “Seyr” ‘seyl’den, “zeyr” de gölgeden gelir. Gölgenin hareketine benzetilerek ziyaret etmek anlamını almıştır. Burada ziyaret gerçek anlamda değildir. Çünkü kabir de çoğul, ziyaret de çoğuldur. Herkes kendi kabrini ziyaret etmiş olur. Bu ise mümkün değildir. Öyleyse ziyaretten maksat ölümdür.

المقابر Kabir: Mezar demektir. Ölünün gömüldüğü yer demektir. Hafir, kâfir, ğafur kelimeleri ile akrabalığı vardır. Makber, ism-i mekân olarak mezar demektir. Siz mezara varıncaya kadar çokluk yarışı içindesiniz. Ben çok bileyim, herkesi geçeyim. Ben çok sevileyim, herkesten fazla sevenim olsun. Benim çok malım olsun, zengin olayım. Benim makamım yüce olsun, herkes benden korksun gibi çokluk yarışı içindesiniz. İnsanlar Allah rızası için çalışırlarsa sorunları yoktur. Allah’a inanmayanlar ise çokluk yarışı içindedirler, sıkıntılı günler yaşarlar. Oysa mü’minlerin tek derdi var, oda Allah’ın rızası.

كلا KelLA: “Kâne LA”dan dönüşmüştür. “Olmadı. Öyle değil. Hatadasınız. Yanılıyorsunuz.” demektir. Sonra “K” düşmüş, çift “Lam” teke dönüşmüş, “ELA” olmuş. O da uyandırma edatıdır. “Hey, uyan!” demektir.

سوف SaVFa: Safa, sert taş demektir. Savf, parlaklığı ifade eder. Sonraları kılıç ve yaz anlamlarında kullanılmıştır “Sin” ile “sevfe” ileride anlamını ifade etmektedir. “S” ise yakın anlamındadır. Yaz beklendiği gibi gelecek de beklenmektedir.

تعلمون Ta’lemûn: İlmetmek, bilmek demektir. Öğrenmek demektir. Dağın sivri tepesidir. Onunla biz çölde yerimizi tayin ederiz. İleride öğreneceğimizi bildiriyor. Bu yarışın ne kadar boş olduğunu öğreneceğiz diyor. Bu öğrenme bizim dünyada öğrenmemizdir. Çalışır, çabalar, birşeyler elde ettiğimizi zanneder, yarışı kazandığımızı, daha çok bilgi, daha çok sevgi, daha çok mal ve daha çok etki kazandığımızı zannettiğimiz an hepsinin boş olduğunu daha bu dünya hayatında görürüz. Umduğumuz dağlara kar yağar. Beklemediğimiz insanlardan beklemediğimiz davranışlarla karşılaşırız.

 ثمSumme: Sonra demektir. Yani zaman geçtikçe anlamındadır. “Va Va Va”lerden dönüşmüştür. Son “va”ler “m”ler olmuştur. Baştaki “Va” “S”ye dönüşmüş, “va”den dönüşme işareti olarak “sü” olmuştur. “Nasartu”daki “T” de böyledir. Burada âhirette öğreneceksiniz demektir. Demek ki, gereksiz çokluk yarışı dünyada da âhirette de boştur ve biz bunu öğreneceğiz.

اليقين YaQIN: Vıka, sert cidarlı kap demektir. Vıga ise yumuşak cidarlı kap demektir. VaQY, böyle sağlam kaba koydu demektir. VaQN sonra “YQN”ye dönüşmüş ve içine yerleşmiş anlamındadır. Bir fikir düşünce içine girer de yerleşirse, oturursa “YaQIN” olur. Yakının ilmiyle bilseydiniz cehimi görürdünüz. Bunu bilmediğiniz için göremiyorsunuz. Yakının ilmi demek, dört boyutlu uzayın ilmi demektir. Eğer biz dört boyut içine çıksak cennet ve cehennemi şimdi görürdük. Bu görüş bu dünyadaki görüştür. Yani bu dünyada da görmek mümkündür.

الجحيم CAHIM: Ekmek veya yemek fırınıdır. Cehennem ise tuğla fırınıdır. İnsanlar dünyaya eğitilmeleri için getirilmişlerdir. Daha üstün olan cennet hayatına uyabilmeleri için belli eğitimi almış olmaları gerekir. İmtihanı kazananlar cennete gidecekler. Sınıfta kalanlar ise daha zor bir eğitimden geçirilecek, yani fırınlarda pişirilip ondan sonra istihkak ederlerse cennete gönderileceklerdir demektir.

لترون Ra’yetmek demek; kavramak, bilmek demektir. Tasavvur etmek demektir. Bir şeyi iki türlü görürsünüz. Biri, gözün önünde o şey gelir görüsün, bu gözle görmedir. Diğeri, gözün önüne getirip düşünürsünüz, o da ilimle görmedir. Bu dünyada ateş ilimle görülür, âhirette ise gözle görülür.

عين Göz: Bizim görme aracımızdır. Varlıkları sıraya bağlı olmadan gösterir. Kulak ise kavramları sıraya dizerek anlatır.

ثم Sümme: Burada bir sümme daha kullanılmıştır. Dirildiğimiz zaman gözlerimizle cennet ve cehennemi göreceğiz. Sonra da sorguya çekileceğiz.

سئل SaELa: SEHL’den gelir, ova demektir. Kolay kazanmaya dilenme, kolay öğrenme anlamında sual masdarı vardır. Kolay öğrenmede sual anlamı vardır. Zamanla bu hesap verme anlamındadır. Yaptıklarının hesabını verme, sorguya çekilme anlamını taşımaktadır.

عن GaN: Kişinin sorumluluğunu ifade eder. Soru sorarsanız cevap verir. Onun bu cevaptan kazancı veya kaybı yoktur. Oysa soruşturmada suçlama vardır. Savunur beraat edersiniz veya kendinizi savunamaz cezalanırsınız.

النعيم Nagıym: “Negam”den gelir. Negam deve, inek, koyun gibi eti yenen ve geviş getiren çift parmaklı hayvanlardır. Sonra bütün yiyeceklere isim olmuştur. Sonra da bütün iyilikler için kullanılır olmuştur. Rahmet, daha çok mânevi nimettir. Nimet ise daha çok maddi rahmettir.

يومئذ Yavme İzin: “Yevmeizin” kelimesi ile âhiret günü kastediliyor. Burada açıkça ifade edilmiştir. Demek “sümme”den önce o gün daha sonra sorguya çekileceksiniz deniyor. Buradan şu sonuca varıyoruz. Haşir günü yani dirilme günü birden olacaktır. Aynı günde bütün insanlar toplanacaklardır. Öldükten sonra geçen zaman herkes için farklı olacaktır. Kiminin ruhu ışık hızına yakın bir hızla hareket ettirilerek yarım günde bu geçiş zamanını katedecektir. Kimi de yavaş hızla hatta negatif hızla çok uzun zaman kabirde kalmış olacaktır. Bunlar bugün izafiyet nazariyesi ile çok kolay anlaşılır hal almıştır. Sonra insanlar sorguya çekilecek, hesap verenler cennete sevk edilecektir. Şehitlerin, Allah yolunda ölenlerin, öldürenlerin değil ölenlerin tüm günahları affedileceği için hemen cennete gönderilecek, kimi de cehenneme gönderilip orada ıslah edildikten sonra gönderilecek. Cehennemde çok uzun zaman, sonsuz kadar uzun zaman kalabilirler.

Burada sorguya çeklime hem başta “la” hem de sonra “enne” ile te’kid edilmiştir. Kimse hesap vermekten uzak kalmayacaktır. “Nimetlerden sorulacaksınız” deniyor.

Bu sûrede ne anlatılıyor? Tüm Kur’an’ın getirdikleri bu son âyette saklıdır. İnsanın sahip olduğu bir çok nimetler vardır. Bunlar hatırlanmalıdır:

a)    Allah insana göz, kulak, el, ayak vermiştir. Sağlık vermiştir. Güç vermiştir. Bunu ona bedava vermedi. Onları kullansın, bir iş yapsın diye vermiştir. İnsanın görevi olduğu için Allah onu yaratmıştır. Görevine yetecek kadar da ona güç vermiştir.

b)    Allah insana akıl vermiştir. “Beden” yapma gücü ise; “akıl” da ne yapması gerektiğini bildiren güçtür. Bunu da yine görevli kıldığı insana görevini yapması için vermiştir.

c)    Allah maddi çevre yaratmış ve emrimize vermiştir. Mâlik olduğumuz mallar ve yerler hep emrimizdedir. Onları yerli yerinde kullanmakla yükümlüyüz.

d)    Allah insanlardan oluşmuş bir çevre vermiştir. Ona göre hareket etmeliyiz. Mesela, birisinden bir şey istediğimiz zaman bize verecekse ve biz de onunla görevimizi yapabileceksek onu istememiz gerekir.

Allah diyor ki; Allah âhirette bu nimetlerin hepsinin hesabını sizden isteyecektir. Bedenini, aklını, maddi varlığını ve sosyal varlığını ne yaptın? Nasıl kullandın? Değerlendirdin mi? Görevini yaptın mı? Sen de teker teker, saniye saniye hesap vermek zorunda olacaksın. Kur’an bize bunu söylüyor.

O halde ne yapacağız? Ne yapıyoruz?

1-    Sağlığımızın elverdiği nisbette bedenimizi Allah yolunda O’nun emrettiği işlerde harcamaya çalışacağız. Boş bir saniyemiz bile geçmemelidir. Çünkü her nefes alış ve verişten sorumluyuz.

2-    Her işimizi içtihada dayandırmalıyız. Yani her an ne yapmamız gerektiğini düşünerek, araştırarak davranmamız gerekiyor. Yoksa nefesimizin hesabını veremeyiz.

3-    Maddi imkanlarımızı harekete geçirmeliyiz, âtıl tutmamalıyız. Maddi imkanlar bizim değildir, Allah’ındır. Onu O’nun uğruna harcamalıyız. Tabii ki çocuklarımız için harcamak da Allah için harcamaktır. Kazanmak için harcamak da Allah için harcamaktır. Hedefiniz zekât vermek olacaktır.

4-    Sosyal ilişkilerden dolayı çevremiz oluşmuştur. Onlarla işbirliği etmek, onlarla yardımlaşmak, onlarla dayanışma içine girmek de bizim görevimizdir.

Hâsılı, son nefesimize kadar faal olmamız gerekmektedir. Bu sûrenin son ayeti bunu bildiriyor.

İşte onun için her hafta burada toplanıyor ve birbirimize hesap veriyoruz.

 

Yazan ve Anlatan: SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yayına Hazırlayan: REŞAT NURİ EROL

 

 

 

 

ADİL DÜZENDE GENEL HİZMETLER

EVRAK KAYITLARI

 

T E Ş K İ L Â T

DANIŞMANLAR:                                                                             YÜRÜTENLER:

İNSANLIK DİNİ ŞÛRASI                                                 İNSANLIK EVRAK BAKANI

KITA EVRAK ÜSTÜN DANIŞMANLARI                    KITA EVRAK SORUMLUSU

ÜLKE DİNİ ŞÛRASI                                                          ÜLKE EVRAK BAKANI

BÖLGE EVRAK YÜKSEK DANIŞMANLARI               BÖLGE EVRAK SORUMLUSU

İL DİNİ ŞÛRASI                                                İL EVRAK BAKANI

İLÇE EVRAK GÖREVLİLERİ                            İLÇE EVRAK SORUMLUSU

BUCAK DİNİ ŞÛRASI                                      BUCAK EVRAK BAKANI

SEMT EVRAKÇILARI                                      SEMT EVRAK SORUMLUSU

 

KAYIT GÖREVLİLERİNİN ATANMASI

Semtlerde 10’a yakın evrakçı bulunur. İlçelerde ise 10’a yakın evrak görevlisi vardır. Bölgede ise 100’e yakın evrak danışmanları bulunur. Bunlar ihtisas sahibi danışmanlardır. Bir görevlinin 10’a yakın yüksek danışmanı bulunur. Devlet merkezinde 100’e yakın üstün danışman bulunur. Üstün danışmanlar hizmet talimatlarını hazırlarlar. Yüksek danışmanlar hizmet talimatlarına göre hizmet projeleri hazırlarlar. Görevliler ise projeleri uygulatırlar. Projeleri semtlerdeki (köylerdeki) hizmetliler yaparlar. Ayrıca her semtte bir evrak hizmet sorumlusu vardır. Bunu bucak başkanları atarlar. Her ilçede de bir evrak sorumlusu vardır. Bunları il evrak bakanlığı atar. Her bölgede bir evrak genel müdürü vardır. Bunu da ülke evrak bakanı atar. Mekke’de insanlık evrak bakanı vardır. Kıtalara onlar evrak genel sorumlularını atarlar.

İlçelerde orta ehliyetli kayıt görevlileri bulunur. Dosyalar bunlar tarafından tutulur. Bunların sayısı 5’ten az olamaz, 20’den fazla olamaz. Sayılarını il yönetimi belirler. Bu görevliler orta ehliyetli olmalıdırlar. Ehliyetler il ilmî meclisi tarafından imtihanlarla tevcih edilir. İl şûraları bunları sıralama usûlü ile ilçelere atarlar. Halk bunlardan istediğini kendisine evrak kayıt hizmetlisi olarak seçer. Bir görevli bir ilçe nüfusunun ancak beşte birinin kayıtlarını tutabilir. En az yirmide birinin kaydını tutabilmelidir. Bulamazsa, o ilçede evrak kayıt hizmetini yapamaz. Hizmetliler başka iş de yapabilirler.

İlçe evrak kayıt görevlisi, semtlere (köylere) birer temsilci atar. Bir kişi değişik hizmetlerin temsilcisi olabilir. Başka işler de yapar. Bu semt hizmet temsilcilerine ehliyeti bucak ilmî meclisi verir. Bölgelerde ise ihtisas sahibi yüksek evrak kayıtlayıcısı bulunur. Semtlerdeki temsilcilere “evrakçı”, ilçedeki evrak hizmet görevlisine “evrak görevlisi”, bölgedeki mütehassıs evrakçıya “yüksek evrak danışmanı”, otorite evrakçıya “üstün evrak danışmanı” denmektedir.

Yüksek evrak danışmanlarına ehliyeti il ilmî şûrası verir. Bölgelere atamaları dinî şûra sıralama usûlü ile yapar. Halkın en az yirmide birini temsil eden evrak görevlilerinin atanmaları kesinleşir.

Hizmetler şûralar arasında bölüşülmüştür. Her yaşta ve herkesi ilgilendiren konulardaki işler dinî şûralar, 7 yaşından büyük kimseleri ilgilendiren konular ilmî şûralar, 10 yaşından daha büyükleri ilgilendiren konularda mesleki şûralar, 15 yaşından sonrakileri ilgilendiren konulardaki hizmetler siyasî şûralar tarafından yapılır. Dört çeşit kayıt hizmetleri vardır. Bunlardan evrak kayıt işlerini ilgilendiren konulardaki hizmet dinî, borç ve alacakla ilgili konulardaki kayıtlar siyasî, envanter yani mal akışları ile ilgili kayıtlar meslekî ve daha çok planlamayı ilgilendirdiği için demirbaşlarla ilgili kayıtlar ilmî şûralara aittir.

Kayıtlar, semtlerde (köylerde) yapılır. İlçelerde saklanır. Hizmetlerin planlanması bölgelerde yapılır. Hizmet talimatları kıtalarda oluşur. 10’a yakın hizmet ekolü vardır. Ayrıca 10’a yakın kıta vardır. Böylece 100’e yakın alternatif sözkonusudur. Böylece hizmette devamlı yarış sağlanacaktır.

İnsanlık: Mekke’de dinî şûra, sıralama usûlü ile bir insanlık evrak bakanını atar ve denetler. Ayrıca yine sıralama usûlü ile insanlık dinî şûrası her kıtaya 10’a yakın üstün evrak danışmanını atar. Bakan da buralara kıta evrak sorumlusunu atar. Üstün evrak danışmanlarının ehliyetlerini insanlık meclisi teminatlı olarak verir. Atama bunlar arasından yapılır.

Ülkede dinî şûra, sıralama usûlü ile bir ülke evrak bakanını atar. Ayrıca yine sıralama usûlü ile her bölgeye 10’a yakın yüksek evrak danışmanlarını atar. Bölge evrak sorumlusunu ülke evrak bakanı atar.

İl dinî şûrası, sıralama usûlü ile bir evrak bakanını atar ve denetler. Ayrıca ilçelere yine sıralama usûlü ile 10’a yakın evrak görevlilerini atar. Evrak il bakanı ilçelere sorumluları atar.

Bucak dinî şûrası, bucağa bir bucak evrak bakanını sıralama usûlü ile atar ve denetler. Ayrıca semtlere 10’a yakın evrak hizmetlilerini atar. Semtlerde evrak sorumlularını bucak evrak bakanları atarlar.

Semtte bir evrakçının göreve devam edebilmesi için ilçedeki evrak görevlilerinden birinden temsilcilik alması gerekmektedir. Bir görevli bir yerde birden fazla temsilci bulundurabilir. Bir temsilci de birden fazla görevlinin temsilcisi olabilir.

Bir ilçede evrak görevliliğini yapabilmek için bölgedeki yüksek müşavirlerden en az 10 danışmanın danışmanlığını kabul etmiş olması gerekir.

Bölge merkezinde yüksek danışmanlık yapabilmek için kıta merkezinde bir üstün evrak danışmanının onun danışmanlığını kabul etmesi gerekir.

Bir kimsenin ilçede evrak görevlisi olabilmesi için ora halkından yüzde beşinin hizmetini kabul etmesi gerekir. En çok yüzde yirmisinin hizmetini yapabilir. Aktarmalar geçerlidir.

Bir bölgede bir mütehassısın yüksek evrak danışmanı olabilmesi için bölge halkının o konuda en az yüzde birinin danışmanının danışmanı olmalıdır. En çok %20’sinin danışmanı olanların danışmanı olabilir. Benzer uygulama kıta merkezleri için de sözkonusudur.

Burada çok açık olarak görülüyor ki, bilgi ve beceri ehliyetini o hususta ihtisası olan kurumlar verecektir. Hizmete sadakati ise halkın seçtiği ve halkı temsil eden şûralar verecektir. Bütün bunlar yeterli değildir. Bunun yanında halktan yeter sayının o kimsenin hizmet etmesini kabul etmesi gerekir.

 

EVRAK HİZMETLERİ

Evrak hizmetlerinde her kişi için bir dosya tutulur. İmzası olan her çeşit evrak veya muhatabı bulunduğu her evrak bunun dosyasına girer. Diğer kurum ve kuruluşlar buradan istedikleri zaman iktibas edebilirler. Mesela, bir kimse ambar sorumlusu oldu. Bu vesile ile bir çok yazılar gelmiş ve gitmiş. Eğer muhatap bu ise veya bunun imzası varsa mutlaka bunun dosyasına girer. Ambar ayrıca kayıt tutabilir, belge tanzim edebilir. Bunların saklanması zorunluluğu olmadığı gibi resmi belge niteliğini taşımaz. Standart belgelerde ise sadece doldurulan kısımlar kayda geçer. Standart kısmın sadece numarası belirtilir. Mesela, bir kimse bono senedi doldurmuşsa, bono senedinde alacaklı, miktar, cins, borçlu, tarih ve vâde yazılır. Başına form numarası yazıldıktan sonra bu sıra ile virgül konarak isim veya rakam yazılır. Onların anlamları yerlerine göre belirlenir. Belge aranırken borçlunun veya alacaklının, ciro yapanların dosyalarında bulunacaktır. Başka hiçbir yerde bulunma zorunluğu olmayacaktır. Bir mahkeme duruşması olduğunda yine böyle yazılan belgeler ilgililerin dosyalarına girecektir. Mahkeme kayıtlarında sadece gittiği yerler belirlenecektir. Her belgenin yazılı ve imzalı kâğıdı en az iki ayrı yerde saklanacaktır. Diğerleri ise bilgisayar üzerinde işlem görecektir.

Tanzim edilen her belgenin asılları iki ayrı binada ayrı iki kişinin sorumluluğunda kapalı olarak saklanacaktır. Bilgisayarlardaki kopyaları ilgili kişilerin dosyalarında görülecektir. Bunlardan bir kısmı açık olacak, yani başkaları da istedikleri zaman çekip okuyabilecek, bir kısmı ise sadece disketlerde saklanacak, başkalarının onlara girip okumasına imkân olmayacaktır.

Bir kimse herhangi bir belgenin birisinin dosyasına girmesini isterse, önce kendi dosyasına koyacaktır. Sonra bu belge istediği kimsenin dosyasına girecektir. Bu dosyalara girmek mümkün olacaktır. Ancak silip çıkmak mümkün olmayacaktır. Herkes istediği kimsenin dosyasına istediği bilgiyi koydurtabilecektir. Kişi kendi dosyasına giren bilgiye her zaman cevap verebilecek ve istediği kimsenin dosyasına girmesini isteyebilecektir. Bu belgelerdeki ifadeler söyleyeni ilzam etmez. Açık belgelerde hakaret varsa, suç isnadı varsa, yeminli yalan şehadeti varsa, yanıltma varsa, yargı konusu olacaktır.

Gizli olan belgelerin muhtevasını ancak evrakçı bilebilir. Evrak görevlisini kişi kendisi seçecektir. O kişi kendi inandığı ve güvendiği kimsedir. Her zaman değiştirebilecektir. Evrak görevlisi bu bilgileri başkalarına aktaramaz. Kopyalarını alamaz. Değişmesi halinde de başka evrak görevlisine teslim eder.

Dosya sahibi istediği kayıtları istediği kimselere istediği zaman gösterebilir. Bu dosyadaki belgeler kişinin lehinde kullanılır, aleyhinde kullanılamaz. Karşı tarafın dosyası da karşı taraf için delildir. Tanıklara kişiler kendi dosyalarını göstererek savunurlar. Tanıklar her zaman dosyaları göstermelerini isteyebilirler, zorlayamazlar. Göstermemeleri halinde, edindikleri kanaatlerine dayanarak şehadet ederler.

Her kişinin dokunulmazlığı vardır. Bu dokunulmazlık kişinin malına, canına, işine ve ırzına dokunulmazlık şeklindedir. Kendi rızası olmadan bunlara dokunulamaz. Kişinin özel dosyası da böyledir. Kendisi istemedikçe asla kimse dokunamaz. Açıp okunmasını isteyemez. Gizli dosyaların görülmesi şöyledir:

a)    Evrak görevlisi dosyaları yerleştirirken veya bilgisayara geçerken bu bilgilere muttali olur. Ancak bu bilgileri başka kimseye aktaramaz, bu bilgilerin kopyalarını alamaz. Kişi evrak görevlisini değiştireceği zaman tamamen ona aktarır. Kişi ile beraber olmadıkça da o dosyaları açıp okuyamaz. Dosyaya ancak kişinin şifresi ile girilebilir.

b)    Kişinin dayanışma ortaklık başkanları dosyasını görmek isteyebilirler. Göstermezse dayanışma ortaklığından çıkarabilir.

c)    Kişinin bucak veya ocak başkanı gizli dosyasını görmek isteyebilirler: Göstermezse ocaklarından veya bucaklarından sürebilirler.

d)    Tanıklar kişinin gizli dosyasını görmek isteyebilirler. Göstermezse ona göre kanaat edinir ve tanıklık yapabilirler.

e)    Hakemler dosyasının tanıklara gösterilmesi kararını alabilirler. Hakem kararlarına uymazsa kişi o ilçeyi terk etmek zorundadır.

Kamu hizmetleri açıktır. Her türlü belgeler ve bilgiler açık dosyalarda saklanır. Görevlilerin açık dosyasında görülür. Görevin yapıldığı bu kişilerin görev dosyalarından izlenir. Bazı hizmet kararları vardır ki gizli tutulur. Bu ancak görevliye intikal ettirilir. Bu bilgilere yalnız halefleri girer. Görevliler bu bilgilere dayanarak gerekli kararları alabilirler.

Bir örnek verelim: Bir kimse aleyhinde bir hususta mesela toplu yerde sigara içtiğine dair şikâyetler gelmektedir. Bu şikâyetler yalnız görevlilere açık kılınabilir. Bir kimse aleyhinde değişik kişiler bu şikâyetleri veya ihbarları yapmış iseler başkana bu bir kanaat  sağlar ve onu sürgün eder.  Yahut şikayeti  iş edinmiş, gelen geçen hakkında şikâyet yapmakta ise bu sadece görevlilere açık belgelerden olabilir. Herkesten şikâyetçi olduğu kanaatine varırsa o kişiyi de sürer. Başka bir kimse kamu görevi olarak böyle çok kimse hakkında şikâyette bulunmuş ama şikâyette bulunduğu kimseler aleyhinde başkaları da şikâyette bulunmaktadırlar. Demek ki bu görevini yapıyor. Başkan bunu ödüllendirir.

Hukuki sonuçların doğmasını istediğiniz her anlaşmada icap ve kabuller hep  aleni olacaktır. Gizli yazışmalarla haberleşme yapılabilir. Bu hiçbir hukuki vecibe doğurmaz. Ancak sonunda açık yazışma yapılarak hukuki sonuçları olan belgeler oluşturulur.

Bugün birbirini tanımayan insanların hukuki ilişkide bulunduğu dünyada yaşıyoruz. Bunlar bu dosyalara girdiğinde hem saklanmaktadır, hem de hukuki geçerliliği olan sonuçlar doğurmaktadır. Bu kayıtlar sayesinde birbirini tanımayan insanlar arasında sağlıklı ilişkiler kurulabilmektedir. Bu sisteme geçen  topluluklar kurtulacak, diğerleri ise tarihten silinip gideceklerdir.

 

EVRAK KAYDINDA YER ALAN BİLGİLER:

1-       DOĞUM VE DOSYANIN AÇILMASI: Önce kişinin doğduğu tarihte  doğum belgesine kayıt tarih ve saatini belirten annesinin kaşesi basılır. Bu belge ile kişinin kaydı yapılmış olur. Erkek veya kız olduğu belirtilir. Evrak görevlisini annesi belirler. Annesi belirleyemezse, anneannesi, yoksa onun annesi, ablası, ablası yoksa teyzesi, bunlar da yoksa halası; hâsılı kadın yakınları belirler. Bakma külfeti de  bunlara aittir. 

A)   Cinsi ilişkide bulunanlar, ilişkilerini tarihleri ile dosyalar ve bildirirler. Biri “icap” diğeri “kabul” yapar. Bu istekler aleni olmalıdır. Birbirleri ile evlenemeyecek kimseler arasında olmamalıdır. Kadın başkasından hamile olmamalıdır, yahut başkasından ayrıldıktan sonra üç ay geçmelidir. Sağlık kaydında evlenmeye mâni hastalığı bulunmamalıdır. Bu kayıt alenidir. Hastalığın türü aleni değildir. Böylece her kadının çocuk doğurduğu zaman cinsi ilişkide bulunduğu erkek belirli olmuştur. Kadın bir dönemde birden fazla erkekle cinsi ilişkide bulunamaz. Bu kayıtlara dayanılarak çocuğun babası belirlenmiş olur. Bu belirlemeyi çocuğa dosya açacak evrak görevlisi yapar.

B)    Çocuğun dini velisini annesi seçer. Çocuk 7 yaşına geldiğinde babasının seçtiği dini veliye isterse geçebilir. 10 yaşına geldiğinde babası veya annesinin izni ile istediği bir üçüncü kimseyi kendisine dini veli yapabilir. Bu husus anne veya babanın beyanları veya onların yerine geçen kadın veya erkeklerin beyanları ile kayıtlara işlenir. Doktor sadece doğduğu saatte annesinin kaşesi ile kişiyi adlandırmış olur. Yani kişinin değişmez künyesi annesinin kaşesi ile doğduğu saat ve yer ile  belirlenir.

C)    Çocuğun doğması ile çocuğun dosyasına ona varis olacakların veya onun varis olacağı kimseler de yerlerini alır. Onunla evlenemeyecek kimseler de yerlerini alır. Bunlar şunlardır:

Usul ve furu birbirleri ile evlenemezler.

Kardeşler birbirleri ile evlenemezler.

Usulün kardeşleri ile evlenilemez.

Kardeşlerin furuu ile evlenilemez.

Ayrıca cinsi ilişkide bulunulan kimsenin usul ve furuu ile de evlenilemez.

Cinsi ilişki müddeti içinde eşin kardeşleri, usulün kardeşleri, kardeşlerin furuu ile cinsi ilişki kurulamaz.

Sütü ile büyümüş bir çocuk süt annesinin usul veya furuu ile, süt babasının usul ve furuu ile, süt kardeşleri ile cinsi ilişki kuramaz.

Azatlı azat edenin azat etmeden önce cinsi ilişki kurmamışsa azat ettikten sonra azat ettiği kimsenin kendisi ve furuu ile cinsi ilişki kuramaz. Azatlı da azat edenin kendisi veya usulü ile cinsi ilişki kuramaz. Azatlı, yurdu olmayan bir kimseyi yanına alıp vatandaş yapılanlara denir.

D)    Ayrıca yakınlar arasında miras hukuku doğar. Kayıtlara bunlar da geçmelidir. Kişi miras kaydına bakıldığında kendisi ölürse kimlere ne kalacağı, mirasçıları ölürse kendisine ne kalacağı hemen dosyalara işlenmelidir. Çocuğu kaydeden evrak görevlisi bu şekilde düzenlediği programı bütün mirasçılara gönderir. Onlar da kaydeder. İhtilaf halinde hakemlere gidilir.

E)     Kişinin ikinci derece mirasçıları vardır. Bunlar birinci derecede mirasçıları yoksa varis olurlar. Bunlardan erkek olanların kısas isteme hakları vardır. Bunun anlamı şudur. Suç işleyene ceza verilir, tazminat ödetilmez veya tazminat ödetilir, ceza verilmez. Bugünkü hapis cezalarının para cezalarına çevrilmesinin uygulanmasıdır. Farkı, hakim hapis cezasını veriyor, kendisi para cezasına çeviriyor veya çevirmiyor. Alınan para cezası da mağdura değil varislere veriliyor. Adil Düzende ise hakemler ancak ceza verebilirler, onu affedemezler, para cezasına çeviremezler. Mağdurun varis olmayan en yakını isterse cezanın çektirilmesini ister, isterse cezayı tazminata çevirir. Tazminat kamunun geliri olmaz. Varislere bölüştürülür. Kendisi sağsa kendisine verilir. Bu tazminata çevirme yetkisi mirasçı yakınına verilmemiştir. Çünkü hep af cihetine giderler, hatta suçun işlenmesine taraftar bile olabilirler. Bu mirasçı olmayan en yakınlısına verilen yetkidir. Bu en yakınlının kim olduğu hatta ondan sonra gelenlerin kim oldukları da dosyada kayıtlı olmalıdır. Bu kayıtlar siyasi dayanışma ortaklığından gelir. Buna “af velisi” adını veriyoruz. Yani cezayı tazminata çevirme yetkisi olan kimse demektir. Mirasçı olmayan en yakın erkektir.

2- ÖLÜM KAITLARI: Ölüm yine ölenin kaşesi ile belirlenir. Ondan sonra basılan kaşe kısıtlıdır. Kaşe af velisine verilir. Mirasın taksimini af velisi yapar. Miras taksim edildikten sonra kaşe durdurulur. Kişinin dosyası ambalajlanarak kabrine konur. Böylece tarihe bir belge  bırakılır. Varisleri veya af yakınlıları kopyasını alabilirler.

Kişilerin mezarları ocak sitelerinde olur. Her ocakta 50 kişi bulunduğuna göre, yaş ortalaması 50 ise her ocakta yılda bir ölü çıkacak demektir. Bir asırda yüz ölü, bin yılda bin ölü çıkacaktır. Mezar 50 cm derinliğinde olabilir. İki metrelik bir derinlikte dört ölü gömülebilir. Her ölü için 2 metrekarelik bir yere ihtiyaç vardır demektir. Demek ki bin senede mezarlığın dolmaması için bir ocak için 500 metrekarelik yer yeterli olacaktır. Her apartmanın 500 metrekarelik bir bahçesi olma zorunluğu getirilebilir. Mezarın iki başına birer ağaç dikilir. Bu ağaçlar meyve ağaçları olabilir. Mezarların betonlanması yasaklanır. Sadece ölünün döküment dosyası konur. Bakınız, V. İslâm – II. Kur’an Medeniyetinin getireceği hükümler vardır. Sanayileşmenin getirdiği kaosu yenecek düzenlemelere ihtiyaç vardır. Kur’an Hz. Peygamber’e “kabrin üzerinde dur” demiştir. Öyleyse kabirlere saygılı olmalıyız. Ancak kabristanı da işe yaramaz hâle çevirmemeliyiz. Hz. Peygamber’in mezar üstünde dal diktiği rivayet ediliyor. “Kıyamet koparken bile fidan dik” tavsiyelerine uyarak, mezarlık hakkında geliştireceğimiz içtihat bunları zaruri kılmaktadır. Dengeyi daima korumalıyız.

Ocak kayıtlarında hangi mezarın hangi katmanında kimin yattığı bilinmelidir. Gerek görüldüğünde mezar açılıp dosyası açılabilmelidir. Bir aşiretin bin yıl yaşayacağı varsayılmıştır. Bin yıl sonra ne yapılacağına bin yıl sonra gelecek müçtehitlerin içtihadı ile karar verilir. Tüm ocak iki metre yükselirse sorun kendiliğinden çözülmüş olur.

3- Dosyalara genel hizmet tarafından bazı kayıtlar zorunlu olarak gelir.

a)    Başkanın tazir cezalarını uygulama yetkisi vardır. Bu cezalar kalıcı darbeler olamaz. Cezalar baştan belirlenmiş olacaktır. Dayak, hapis, para veya geçici sürgün cezaları olabilir. Bunlar sitenin sözleşmesinde açıkça belli olmalıdır. Hangi fiilin hangi ceza ile karşılaşacağı site mevzuatında belli olmalıdır. Bu cezaları başkan re’sen verir. Kabul etmeyen kişi o siteyi terk eder. Terk edenin bütün mali hakları korunur. Taşınmazları hakemlerce belirlenen cari değerini vererek peşin para ile satın almak durumundadır. Gitmezse bu cezalara razı olmuş olur. Bucağı terk edene bu ceza kovalaması yapılamaz. Terk etmesi de önlenemez. Başkanın ceza uygulamasına razı olmayan kişiye belirli müddet verilir. O müddet içinde kişi bucağı terk etmek zorundadır. Terk etmezse hukuki himaye kalkar. Yani kişinin malına, canına, işine saldıran olursa yargıya baş vurup hakkının korunmasını isteyemez. Kooperatiflerde kooperatif onların haklarını korumaz. Ortaklıktan çıkarılmış olur. Bütün kayıtlar dosyaya işlenir ve istenirse dosya açılıp aleni hâle getirilir. Böyle bir kimsenin dosyası başka bucaklara gönderilemez. Oysa kişi bucağını değiştirdiğinde dosya başka bucağa gider. Ancak dosyaya bucak yönetimince el konacağı hakem kararları ile tesbit edilir.

b)    Zimmet Kayıtları: Kişilerin her türlü borç ve alacakları ile sahip olduğu değerler zimmet muhasebesinde görülür. Ancak sene sonunda zimmet muhasebesinin icmali evrak kaydına gönderilir. Böylece kişinin yıllık kesin hesap bilançosu kişinin özel dosyasına girer ve alenidir.

c)    Envanter Muhasebesinden kişinin yıl içinde yaptığı işlerin icmalleri gelir ve dosyasına girer. Yani tasarruflarının sonuçları ve zimmet emeklerinin sonuçları envanter muhasebesinden evrak kaydına gider.

d)    Kişinin hissedar olduğu taşınmazların son durumları ve pay miktarları da evrak muhasebesinde kaydedilir. Bu  kayıtlar taşınmazların gerçek cari değerleridir.

e)    İlmi dayanışma ortaklığı sorumlusundan gelecek bilgiler vardır. Bunlar 7 yaşından sonra başlar. Bunlar yapılan imtihanlarla imtihanda aldığı derecelerden ibaret olup tüm bu kayıtlar kişinin özel dosyasında kaydedilir.

f)     Mesleki Dayanışma Ortaklığı: Mesleki eğitimleri ile mesleki imtihanlarda aldığı notlar buraya gelir. Kişinin her yıl mesleki derecesi belirlenir. Bu derece tahsiline, yaşına, becerilerine ve yüklendiği sorumluluğa göre değişmektedir. Bu kayıtların hepsi kişinin özel dosyasında bulunur.

g)    Ahlâki eğitim ve tezkiye dereceleri. Kişilerin kendi cemaatleri içinde dereceleri vardır. Cemaatlerinin topluluk içinde dereceleri vardır. Kişinin topluluk içinde ahlâki derecesi vardır. Belli hizmetlerde ancak o derecenin üstünde kişiler istihdam edilir. İhmalden verecekleri zararlar  dayanışma ortaklığınca ödenir. Bu dereceler de kişinin özel dosyalarında yer alır.

h)    Kişinin askeri eğitimi vardır. Askeri rütbeleri vardır. Askerlikle ilgili kayıtlar ve orada geçen hayat evrak dosyasına girmez. Sivildeki dosya da askerlere intikal ettirilmez. Askerler kendileri sicil tutarlar ve onunla ilgili dosyalar kendi birlik komutanlarında bulunur. Ancak kişinin hangi birliklerde hizmet ettiklerinin kaydı senede bir defa şifreli de olsa bildirilir. Ayrıca kişinin askeri mıntıka dışında işlediği her türlü fiillerden oranın bucağına karşı sorumludur. Kişinin aldığı cezalar da dosyasına geçer. Aleni olanlar zamanla gizli kayıtlara aktarılır.

i)      Araştırma merkezleri her yıl değişik şekilde buluş ödülleri dağıtırlar. Kişinin bir buluşu varsa bu buluş ona tescil edilir. Bu buluşlar da kişinin özel dosyasına işlenir. Bunun dışında yine araştırma merkezleri tarafından çeşitli yarışlar düzenlenir. Bu yarışlara katılanlara dereceler verilir. Bu dereceler de yine kişinin özel dosyasında işlenir.

j)      Toplulukta uyarıcılar vardır. Bunlar yanlış hareket edenlere sadece hatırlatırlar, ceza vermezler. Bu uyarılar da kişinin dosyasına geçirilir. Bunların bir kısmı gizli bir kısmı alenidir. Ayrıca hukuki tebliğler vardır. Kişi tebellüğ ettikten sonra ilzam olunur. Artık insanlara evlerinde tebliğ yapılmayacak, dosyalarına tebliğ yapılacaktır. Herkesin tebellüğcüsü bulunacak. Kişiye tebligatı o hatırlatacaktır. Tebliğlerin ilmî, dinî, siyasî ve meslekî sorumlularına ulaşması gerektiği gibi, en yakınlı varisine de bildirilmesi gerekir.

k)    Kişilerin üretim kredileri vardır. Bunlar çalışma ve teşebbüs kredileridir. Bu kredilerin limitleri özel dosyasında kaydedilir. Kullanıldığı miktar da orada belirtilir.

l)      Kişilerin tüketim kredileri vardır. Bunlar taşınmaz ve sipariş kredileridir. Bunlar da  kişinin özel dosyalarında yer alır.

m)   Kişinin telif ettiği eserler varsa bu eserlerin kayıtları yapılır. Kazandığı ödüller varsa  özel dosyasında yazılır.

n)    Kişinin sanat eseri varsa, aldığı ödüller bulunuyorsa, özel dosyasında kaydedilir.

o)    Kişi spor yapıyorsa, yaptığı sporlardaki başarı notları buraya geçirilir.

p)    Kişinin teknik buluşları, standartları varsa, seyahatnameleri varsa, o da dosyasına geçirilir.

q)    Kişinin ürettiği proje varsa, palan varsa, onların da adları özel dosyaya geçer.

r)     Kişinin mensup olduğu askeri birlik ve yaptığı hizmetler kişinin özel dosyasında işlenir.

s)    Kişinin özel araçları varsa, bu araçlarının bakım yükümlülüğü kime aitse onların da adları yazılır. Kiraya vermişse, hangi komisyoncuya kiraladığı belirtilir.

t)     Kişinin sağlık kayıtları, bütçedeki istihkakları da özel dosyaya işlenir.

Sözleşmelerin numaraları, kontrol edebileceği mallar, soruşturma yapmışsa hangi soruşturmaları yapmıştır, hakemlik yapmışsa yaptığı hakemlikler bu dosyaya geçer.

Herkesin 25 genel hizmetlisi vardır. Bunlar dosyasında geçmiş olur. Bu dosya aleyhinde kullanılmaz. Lehinde delil olur. Kişi bunlarla ilzam edilmez. Kişi bunlardan yararlanır, hak kazanır.

 

EVRAK HİZMETLİLERİNİN YETKİLERİ

Her türlü evraklar kağıtlara yazılır. İmzalanır, numaralanır. İki şahide teslim edilir. Bunlar kendi arşivlerinde muhafaza ederler. Bunlar birbirinden ayrı yerlerde ve kişilerde saklanır. Bunların muhtevası bilgisayarlarda yer alır. Evrak hizmetlerini verenler bilgisayarlardaki kayıtları kullanırlar. Bu kayıtlar bilgisayarlarda değil disketlerde saklanır. Değişik kopyaları muhafaza edilir.

Evrak görevlileri kişilerin dosyalarını tutup tutmamakta serbesttirler. Ancak eğer baştan tutuyorlar da sonra vazgeçmişlerse dosyaları yeni evrak görevlisine eksiksiz gecikmeden teslim etmek zorundadırlar. Dosya görevlisi kişinin izni olmaksızın gizli olan kısımları kimseye gösteremez. Gösterme yetkisi yoktur.

 

EVRAK HİZMETLİLERİNİN SORUMLULUKLARI

Evrak hizmetlilerinin görevleri aşağıdaki şeklide biter:

a)    Dayanışma ortaklıkları onlardan teminatlarını geri çektiklerinde.

b)    İlçede onu kendisine evrak hizmetlisi yapan kimselerin nisbeti %5’ten aşağı düşünce. Bu takdirde bir yıl daha hizmetlerine devam eder. Ondan sonra hizmetleri biter. Dosyaları kişiler yeni evrak görevlisine aktarırlar. Bu husus kişilere sorularak yapılır. Bulunmazlarsa, dini velilerin belirlediği kimseye teslim ederler.

c)    Yaptığı bir fiilden veya sağlık durumundan dolayı hakemlerce ehliyetleri iptal edilirse.

d)    İl başkanları bunları ilçe merkezlerinden nefy ederse görevleri sona erer.

 

İŞLETMELERİN EVRAK HİZMETLİLERİ

Büyük küçük bütün ekonomik işletmelerin genel hizmetlerini kooperatif yapacaktır. İşletmelerin yazışmalarını da kooperatif yüklenmiştir. İşletmenin evrak görevlisi tüm yazıları kendi şahsına alır ve tüm yazıları kendisi yazar. İşletme içinde yazı bilgisayara kaydedilerek dolaşır. Gelen yazının kime ait olacağı hususunda karar veren kişi evrak görevlisidir. Yazı bilgisayara geçirilir. Yazı üzerinde ilgililer gerekli değişiklikleri ekleri ekleyerek ilgililere havale ederler. Kendilerine yanlış gelmişse kendileri ilgiliye havale eder. Sonunda cevap oluşunca evrak görevlisine gelir. Evrak görevlisi cevabı hazırlar. İlgililere imzalatır, tanıklara verir ve karşı tarafa internet havalesi ile bildirir. 

İnternetteki bilgileri tahkik için tanıklara başvurur ve kopyasını isteyebilirler. İsterlerse gidip yerinde görebilirler.

İşletmelerin genel hizmet sorumlusunu işletme sorumluları seçer. Diğer genel hizmet görevlilerini genel hizmet sorumlusu seçer.

Genel hizmet payları kooperatifin ana sözleşmesinde belirtilir. Genel hizmet paylarının genel hizmet ortakları arasında bölüşülmesi genel hizmet sorumlusuna aittir. Kendisi yirmibeşte birini alır.

Evrak hizmetleri yapılırken birden fazla kimse istihdam edilebilir. Bunlar arasındaki bölüşüm sözleşme ile olur. Taraf evrak görevlisidir.

Genel hizmet görevlerine verilen payın yarısı kendileri tarafından kendilerine gelir olur. Diğer yarısı ise ortak fonda toplanır. Bucaklardaki küçük işletmelerin genel hizmet payları bucağın evrak fonunda, ildeki orta işletmelerin ortak fonları il evrak ortak fonunda, ülkedeki büyük işletmelerin ortak fonları ülke evrak fonunda, üstün işletmelerin ortak fonları insanlığın ortak fonunda toplanır.

Her kişiye genel hizmet verilir. Kişinin dosyası bedelsiz olarak tutulur. Ortak fondan bu hizmetleri yapanlara bölüştürülür. Kim ne kadar çok kişiye hizmet veriyorsa o kadar çok pay alacaktır. Yalnız kişilerin hizmet nisbetleri farklı olacaktır. Bu fark ilmî, dinî, ahlâkî ve meslekî derecelerle ilgili olacaktır. Ayrıca kişilere tanınan kredilere da bağlı olacaktır. Bir de kamudan aldıkları paylara da bağlı olacaktır. Bütün bunlar objektif kurallar olup hepsi kişinin özel dosyasında mündemiçtir.

Evrak görevlileri aldıkları payların beşte birini semtlerdeki evrakçılara, beşte birini de bölge merkezlerindeki yüksek evrak danışmanlarına vereceklerdir. Onlar da kıta merkezindeki üstün danışmanlara vereceklerdir. Kamu hizmetlerinde temel ilke vakıf ilkesidir.

Vakıf demek, yöneticilerin belli davranışları yapması, takdiri kararlar alamaması demektir. Çoklu sistem vardır. İyi hizmet verenleri tercih eden halktır. Halk ücret ödemez. Halk üretim yapmakla ve genel hizmet payını vermekle ücretleri ödemiş olurlar.

 

EVRAK SÖZLEŞMESİNİN YAPILMASI

İnsanlık dini kuruluşu Mekke’de 20 kişilik üstün evrak müşavirlerini atar. Bunlardan her biri ayrı ayrı evrak sözleşmesi fihristini hazırlar. Yani sözleşmede yer alacak maddeleri tesbit ederler. Her müşavirin istediği madde sözleşmede yer alır. Sonra ikişer ikişer bir araya gelerek ortak fihrist hazırlarlar. Biri başkan, diğeri sözcü olur. Bu sefer dörtlü gruplar oluşur. Sözcüler tartışırlar. Başkanlar ortak metin hazırlarlar. İttifak edilen hususlar icma hâlini alır ve tüm ülkeler bunlara uyarlar. Bu icmaların değişmesi için benzer şekilde yeni icma gerekir.

Ülkenin dini liderleri ülke dini üstün danışmanlarını seçerler. Bunlar benzer şekilde insanlık icmaları esaslarına sadık kalarak evrak sözleşme tiplerini hazırlarlar. Anlaştıkları kısımlarda ülke icmaı ortaya çıkar. Anlaşamadıkları hususlarda içtihatlar ortaya çıkar. Bunlar yüksek ehliyetlileri imtihan ederek evrak yüksek danışma diplomasını verirler. Ülke dini şûrası bunlardan bölgelere atama yapar.

Bölge yüksek evrak danışmanları uygulama projeleri üretirler. Orta ehliyetliler kendi projelerini öğretir ve teminat verirler. İl dinî şûraları bunlardan ilçelere atama yaparlar. İl evrak görevlileri proje evrak seminerleri düzenlerler. Başaranlara evrakçı olma ehliyetlerini verirler. Bucak dinî şûrası bunlardan sıralama usûlü ile atama yapar.

İşletmelere genel hizmet sorumlusunu işletme sahipleri emekçiler atar. Hizmetlileri genel hizmet sorumlusu atar. Halk kendi hizmetlilerini bunlardan kendileri seçer. Bir hizmet görevlisi ancak ilçe nüfusunun beşte birinin evrak hizmetini yüklenebilir. En az yirmide birinin evrak görevlisi olmalıdır.

Burada görülüyor ki; ehliyeti merkezi yönetimle ilmî meclisler veriyor. Görevlendirmeleri mahalli yönetimle şûralar yapıyor. Halk ise hizmetlisini tercih ederek denetimini gerçekleştiriyor. Ücretler ortak bütçeden ödeniyor.

Böylece “merkezi yönetim” ile “Yerinden Yönetim” arasında denge kurduğumuz gibi;

“Müsbet İlim” ile “Demokrasi” arasında da dengeyi kurmuş oluyoruz.

 

Yazan ve Anlatan: SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yayına Hazırlayan: REŞAT NURİ EROL

 






Tüm Seminerler
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1130
En'âm Suresi Tefsiri 77-79. Ayetler
21.08.2021 3474 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1129
En'âm Suresi Tefsiri 74-76. Ayetler
14.08.2021 2667 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1128
En'âm Suresi Tefsiri 72-73. Ayetler
7.08.2021 2638 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1127
En'âm Suresi Tefsiri 71. Ayet
31.07.2021 2159 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1126
En'âm Suresi Tefsiri 66-70. Ayetler
24.07.2021 2536 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1125
En'âm Suresi Tefsiri 61-65. Ayetler
17.07.2021 2554 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1124
En'âm Suresi Tefsiri 52-55. Ayetler
10.07.2021 2285 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1123
En'âm Suresi Tefsiri 45-51. Ayetler
3.07.2021 2176 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1122
En'âm Suresi Tefsiri 40-44. Ayetler
26.06.2021 2184 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1121
En'âm Suresi Tefsiri 35-39. Ayetler
19.06.2021 2597 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1120
En'âm Suresi Tefsiri 31-34. Ayetler
12.06.2021 2485 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1119
En'âm Suresi Tefsiri 26-30. Ayetler
5.06.2021 1993 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1118
En'âm Suresi Tefsiri 20-25. Ayetler
29.05.2021 2347 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1117
En'âm Suresi Tefsiri 13-19. Ayetler
22.05.2021 2296 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1116
En'âm Suresi Tefsiri 7-12. Ayetler
15.05.2021 2434 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1115
En'âm Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
8.05.2021 2440 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1114
Kasas Suresi Tefsiri 86-88. Ayetler
1.05.2021 2268 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1113
Kasas Suresi Tefsiri 83-85. Ayetler
24.04.2021 2443 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1112
Kasas Suresi Tefsiri 79-82. Ayetler
17.04.2021 2404 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1111
Kasas Suresi Tefsiri 76-78. Ayetler
10.04.2021 2626 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1110
Kasas Suresi Tefsiri 72-75. Ayetler
3.04.2021 2448 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1109
Kasas Suresi Tefsiri 68-71. Ayetler
27.03.2021 3051 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1108
Kasas Suresi Tefsiri 61-67. Ayetler
20.03.2021 2681 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1107
Kasas Suresi Tefsiri 57-60. Ayetler
13.03.2021 2994 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1106
Kasas Suresi Tefsiri 52-56. Ayetler
6.03.2021 2677 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1105
Kasas Suresi Tefsiri 47-51. Ayetler
27.02.2021 2756 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1104
Kasas Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
20.02.2021 2960 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1103
Kasas Suresi Tefsiri 38-42. Ayetler
13.02.2021 3150 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1102
Kasas Suresi Tefsiri 33-37. Ayetler
6.02.2021 3036 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1101
Kasas Suresi Tefsiri 29-32. Ayetler
30.01.2021 3435 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1100
Kasas Suresi Tefsiri 26-28. Ayetler
23.01.2021 5494 Okunma
4 Yorum 28.02.2021 11:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1099
Kasas Suresi Tefsiri 21-25. Ayetler
16.01.2021 3558 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1098
Kasas Suresi Tefsiri 16-20. Ayetler
9.01.2021 3084 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1097
Kasas Suresi Tefsiri 12-15. Ayetler
2.01.2021 3872 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1096
Kasas Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
26.12.2020 3722 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1095
Kasas Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
19.12.2020 3427 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1094
Neml Suresi Tefsiri 89-93. Ayetler
12.12.2020 3880 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1093
Neml Suresi Tefsiri 83-88. Ayetler
5.12.2020 3843 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1092
Neml Suresi Tefsiri 76-82. Ayetler
28.11.2020 4120 Okunma
1 Yorum 29.11.2020 17:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1091
Neml Suresi Tefsiri 67-75. Ayetler
21.11.2020 4631 Okunma
1 Yorum 26.11.2020 17:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1090
Neml Suresi Tefsiri 63-66. Ayetler
14.11.2020 3023 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1089
Neml Suresi Tefsiri 59-62. Ayetler
7.11.2020 3122 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1088
Neml Suresi Tefsiri 54-58. Ayetler
31.10.2020 3979 Okunma
1 Yorum 03.11.2020 17:20
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1087
Neml Suresi Tefsiri 45-53. Ayetler
24.10.2020 3854 Okunma
1 Yorum 24.10.2020 22:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1086
Neml Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
17.10.2020 2862 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1085
Neml Suresi Tefsiri 36-40. Ayetler
10.10.2020 2952 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1084
Neml Suresi Tefsiri 27-35. Ayetler
3.10.2020 3963 Okunma
2 Yorum 11.10.2020 20:33
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1083
Neml Suresi Tefsiri 20-26. Ayetler
26.09.2020 7735 Okunma
5 Yorum 03.10.2020 19:37
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1082
Neml Suresi Tefsiri 15-19. Ayetler
19.09.2020 5620 Okunma
3 Yorum 03.10.2020 18:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1081
Neml Suresi Tefsiri 12-14. Ayetler
12.09.2020 4183 Okunma
2 Yorum 13.09.2020 15:00
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1080
Neml Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
5.09.2020 3584 Okunma
2 Yorum 06.09.2020 15:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1079
Neml Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
29.08.2020 3721 Okunma
2 Yorum 30.08.2020 20:43
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1078
Şuara Suresi Tefsiri 224-227. Ayetler
22.08.2020 4740 Okunma
3 Yorum 23.08.2020 21:17
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1077
Şuara Suresi Tefsiri 213-223. Ayetler
15.08.2020 4460 Okunma
4 Yorum 16.08.2020 18:26
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1076
Şuara Suresi Tefsiri 203-212. Ayetler
8.08.2020 4753 Okunma
6 Yorum 09.08.2020 19:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1075
Şuara Suresi Tefsiri 192-202. Ayetler
1.08.2020 4675 Okunma
5 Yorum 06.08.2020 19:32
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1074
Şuara Suresi Tefsiri 176-191. Ayetler
25.07.2020 4828 Okunma
3 Yorum 26.07.2020 16:16
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1073
Şuara Suresi Tefsiri 160-175. Ayetler
18.07.2020 4556 Okunma
3 Yorum 20.07.2020 11:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1072
Şuara Suresi Tefsiri 141-159. Ayetler
11.07.2020 3405 Okunma
2 Yorum 12.07.2020 15:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1071
Şuara Suresi Tefsiri 123-140. Ayetler
4.07.2020 4486 Okunma
3 Yorum 11.07.2020 03:35
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1070
Şuara Suresi Tefsiri 105-122. Ayetler
27.06.2020 3630 Okunma
2 Yorum 28.06.2020 18:12
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1069
Şuara Suresi Tefsiri 92-104. Ayetler
20.06.2020 5184 Okunma
4 Yorum 21.06.2020 19:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1068
Şuara Suresi Tefsiri 83-91. Ayetler
13.06.2020 3861 Okunma
1 Yorum 14.06.2020 16:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1067
Şuara Suresi Tefsiri 69-82. Ayetler
6.06.2020 5157 Okunma
3 Yorum 08.06.2020 14:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1066
Şuara Suresi Tefsiri 53-68. Ayetler
30.05.2020 5019 Okunma
3 Yorum 31.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1065
Şuara Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
23.05.2020 4943 Okunma
3 Yorum 29.05.2020 18:08
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1064
Şuara Suresi Tefsiri 34-44. Ayetler
16.05.2020 3545 Okunma
1 Yorum 17.05.2020 15:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1063
Şuara Suresi Tefsiri 23-33. Ayetler
9.05.2020 3489 Okunma
1 Yorum 10.05.2020 08:19
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1062
Şuara Suresi Tefsiri 10-22. Ayetler
2.05.2020 3697 Okunma
2 Yorum 13.05.2020 21:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1061
Şuara Suresi Tefsiri 1-9. Ayetler
25.04.2020 5158 Okunma
2 Yorum 14.05.2020 18:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1060
Furkan Suresi Tefsiri 73-77. Ayetler
18.04.2020 4215 Okunma
2 Yorum 15.05.2020 16:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1059
Furkan Suresi Tefsiri 68-72. Ayetler
11.04.2020 5431 Okunma
3 Yorum 16.05.2020 16:02
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1058
Furkan Suresi Tefsiri 60-67. Ayetler
4.04.2020 4098 Okunma
2 Yorum 18.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1057
Furkan Suresi Tefsiri 53-59. Ayetler
28.03.2020 5279 Okunma
5 Yorum 19.05.2020 16:27
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1056
Furkan Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
21.03.2020 4426 Okunma
2 Yorum 20.05.2020 16:21
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1055
Furkan Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
14.03.2020 4438 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 16:36
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1054
Furkan Suresi Tefsiri 35-40. Ayetler
7.03.2020 4578 Okunma
2 Yorum 22.05.2020 16:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1053
Furkan Suresi Tefsiri 30-34. Ayetler
29.02.2020 4776 Okunma
2 Yorum 23.05.2020 15:57
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1052
Furkan Suresi Tefsiri 21-29. Ayetler
22.02.2020 5323 Okunma
3 Yorum 24.05.2020 16:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1051
Furkan Suresi Tefsiri 17-20. Ayetler
15.02.2020 4122 Okunma
2 Yorum 30.05.2020 17:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1050
Furkan Suresi Tefsiri 10-16. Ayetler
8.02.2020 5269 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 11:38
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1049
Furkan Suresi Tefsiri 4-9. Ayetler
1.02.2020 4533 Okunma
1 Yorum 03.02.2020 07:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1048
Furkan Suresi Tefsiri 1-3. Ayetler
25.01.2020 3855 Okunma
1 Yorum 26.01.2020 06:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1047
Nur Suresi Tefsiri 62-64. Ayetler
18.01.2020 4391 Okunma
1 Yorum 25.01.2020 07:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1046
Nur Suresi Tefsiri 61. Ayet
11.01.2020 4600 Okunma
1 Yorum 13.01.2020 08:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1045
Nur Suresi Tefsiri 58-60. Ayetler
4.01.2020 4127 Okunma
1 Yorum 05.01.2020 08:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1044
Nur Suresi Tefsiri 53-57. Ayetler
28.12.2019 4106 Okunma
1 Yorum 30.12.2019 08:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1043
Nur Suresi Tefsiri 47-52. Ayetler
21.12.2019 4092 Okunma
1 Yorum 22.12.2019 23:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1042
Nur Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
14.12.2019 4546 Okunma
1 Yorum 17.12.2019 07:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1041
Nur Suresi Tefsiri 39-42. Ayetler
7.12.2019 5660 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 00:42
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1040
Nur Suresi Tefsiri 35-38. Ayetler
30.11.2019 9833 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1039
Nur Suresi Tefsiri 32-34. Ayetler
23.11.2019 4654 Okunma
1 Yorum 24.11.2019 08:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1038
Nur Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
16.11.2019 3709 Okunma
1 Yorum 19.11.2019 12:31
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1037
Nur Suresi Tefsiri 27-29. Ayetler
9.11.2019 3855 Okunma
1 Yorum 10.11.2019 05:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1036
Nur Suresi Tefsiri 23-26. Ayetler
2.11.2019 3358 Okunma
1 Yorum 03.11.2019 07:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1035
Nur Suresi Tefsiri 19-22. Ayetler
26.10.2019 3388 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1034
Nur Suresi Tefsiri 12-18. Ayetler
19.10.2019 3753 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1033
Nur Suresi Tefsiri 6-11. Ayetler
12.10.2019 5712 Okunma
2 Yorum 16.10.2019 14:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1032
Nur Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
5.10.2019 4248 Okunma
1 Yorum 06.10.2019 23:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1031
Müminun Suresi Tefsiri 111-118. Ayetler
28.09.2019 3453 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:50


© 2025 - Akevler