Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 126
A’RÂF SÛRESİ 40-43.AYETLER TEFSİRİ
7.09.2001
2175 Okunma, 0 Yorum

KUR’AN MATEMATİĞİ / 126 SEMİNER                                                                                                                                      07.09.2001

 

بسم الله الرحمن الرحيم

ان الذين كذبوا بأياتنا  و استكبروا عنها لا تفتح لهم أبواب السماء و لا يدخلون الجنة حتى يلج الجمل فى سم الخياط و كذلك نجزى المجرمين (7/40) لهم من جهنم مهاد ومن فوقهم غواش و كذلك نجزى الظالمين (7/41)  والذين أمنوا و عملوا الصالحات لا نكلف الا وسعها أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون (7/42) و نزعنا ما فى صدورهم من غل تجرى من تحتهم الأنهار و قالوا الحمد لله الذي هدانا لهذا و ما كنا لنهتدي لو لا أن هدينا الله  لقد جاءت رسل ربنا بالحق  و نودوا تلكم الجنة أورثتموها بما كنتم تعملون (7/43)   

 

 ان الذين كذبوا بأياتنا  و استكبروا عنها  “Âyetlerimizi tekzib edip istikbar edenler.” deyimi daha önce geçmişti. Daha sonra Allah üzerine kezib iftira eden veya âyetlerini tekzib edenden  deyimi kullanılmıştır. Burada yeniden âyetlerimizi tekzib eden ve istikbar eden deyimini tekrar etmiştir. “Va” harfi getirmeden tekrar etmiştir. Demek ki yukarıda kastedilenlerle burada zikredilenler aynı kimselerdir. Kur’an’da Allah’a izafe edilen âyetten maksat, Kur’an’ın müsbet ilimle doğrulanmış ifadeleridir. Müsbet ilim demek, deneylerle sağlanmış ilim demektir. Saatte 80 kilometre ile giden bir araba İstanbul’dan Ankara’ya 6 saate varır dersek ve sonra da gerçekten öyle varsak, bu müsbet ilim olur. Eskiden sosyal ilimlerde müsbet ilmin olmayacağı sanılırdı. Oysa bugün istatistik ilmiyle bütün olaylar müsbet ilmin, yani matematiğin merceği altına alınmıştır. Sosyal ilimlerde de pekala müsbet sonuçlar elde edilmektedir. Mesela, tarihte zalim yönetimler olmuş, ömürleri ne olmuş; adil yönetimler olmuş, ömürleri ne olmuş? istatistiği yapılıp Kur’an’da söylenenlerin doğru olup olmadığı saptanabilir.

İstikbar etmek demek, kendini büyük saymak, üstün saymak ve başkalarına eşit hâle gelmemek için uzak kalınmaktadır. Mü’min ile kâfir arasındaki en büyük fark, mü’min zekât vermek için çalışır, kâfir ise başkalarına üstün olmak, onlara hükmetmek için çalışır. Birisi hâkim olmak, diğeri hâdim olmak için çalışır. Biri kendisinin olup komşusunun olmazsa bunun sevincini yaşar. Diğeri ise benim var onun yok diye üzülür. Allah zıt şeyleri de hep dengeli var etmiştir. Sırat köprüsü bıçak sırtı kadar keskindir derler. Îman ile küfür arasındaki fark bıçak sırtı kadardır. Îman sahipleri de kazanmak için, âlim olmak için, güçlü olmak için çalışırlar, ibadet ederler. Kâfirler de benzer işler yaparlar. Sadece maksatları farklıdır. Biri iyilik için, diğeri başkalarından üstün olmak için çalışır.

لا تفتح لهم أبواب السماء Önceki âyette, âyetleri tekzib edip istikbar edenlerin ateş halkı olduklarını zikretmiş, cezalarını sadece âhirete bırakmıştı. Burada ise âyet hem “İnne” ile başlamış hem de onlara semanın kapılarının açılmayacağını ifade etmiştir. Semanın kapılarının açılması da bir deyimdir. Gökten bereket yağmak anlamında mecazi bir tâbirdir. İnsanların rızkı gökten gelmektedir. Güneş gökten gelmektedir. Yağmur gökten gelmektedir. Demek ki bereketi gökten almaktayız. Bunların dünyada da başarıya ulaşamayacaklarını, istedikleri yere varamayacaklarını ifade etmektedir. Başka bir deyişle de yine mecazi olmak üzere gök yükseklik demektir, yükselemeyeceklerini ifade etmektedir. Eğer bu âyeti bu dünya hayatı için anlarsak, onların çalışmalarında bereket olmayacağı, onların yeryüzünde zannettikleri yükselip inanmış olanlara galip gelemeyeceklerini anlatır. Bu mânâsı da doğrudur. Yine tarihte bu tür toplulukların birden çöktükleri, bu tür kazançların birden yok olup gittiğini görmüşlerdir. Aksine îman içinde zekât vermek için çalışanların servetleri asırlarca payidar olmaktadır.

و لا يدخلون الجنة حتى يلج الجمل فى سم الخياطBununla beraber cennetin gökte olduğunu, cehennemin de yerin içinde olduğunu kabul edecek olursak, o zaman bu ifade âhiret için olup onların cennete gidemeyeceklerini ifade etmiş olur. Nitekim bundan sonraki deyim bunu göstermektedir. “Deve iğnenin deliğinden geçene dek onlar cennete giremezler.” diyerek âhiretteki durumlarını ifade etmektedir. Bundan önceki âyette; “Ateş halkıdırlar, orada hâlittirler.” denmişti. Burada ise göklerin kapılarının açılmayacağını, devenin iğnenin deliğinden geçene dek deyimini kullanarak onlara cennet kapılarını az da olsa aralamıştır. Bugünkü ilimle biliyoruz ki, eğer deve hızlanırsa küçülür ve iğnenin deliğinden geçer. Onların da zor da olsa cennete girme ihtimalleri vardır.

و كذلك نجزى المجرمين “Biz suçluları böyle karşılarız.” deyimi ile de yine bir kolaylığa işaret vardır. Ceza demek işlenen suçun karşılığını vermek demektir. Suç ne kadar büyük olursa olsun sınırlı zamanda işlenmiştir. Cezaları da sınırlı olacaktır. Ya cehennem azabı büyük olacak, zaman kısa olacak; ya da cehennem azabı hafif olacak, zaman uzayacak. Sonra oradan a’rafa, oradan da cennete zor ve uzak olsa da, az muhtemel olsa da, bir delik vardır demektir.

لهم من جهنم مهاد ومن فوقهم غواش  “Onlara cehennemden mihad fevklerinden de ğavaş vardır.” deniyor. Mihad beşikler demektir. Ğavaş da yorganlar demektir. Cehennemden diyerek bunların cennetten değil de cehennemden olduğunu ifade etmektedir. Böylece gerek cennet olsun, gerek cehennem olsun, sadece mânevi bir eziyet veya zevk değil, maddî oluşlardır onlar. Rüya bu dünya ne ise âhirette de bu dünya bir rüya gibi olacaktır. Gerçek hayat odur. Çünkü bu geçici hayattır, o kalıcı hayattır. Geçici hayat rüyadan farklı değildir.

غواش و كذلك نجزى الظالمين “Zalimleri böylece cezalandırırız.” deniyor. Burada “Va” harfi kullanılmıştır. Suçlularla zulmedenler ayrılmış bulunmaktadır. Cürüm, insanların maddî varlıklarına zarar veren, toplulukların düzenini bozan kimse demektir. Zalim ise insanları üzen ve sıkıntıya sokan, onları durup dururken rûhî sıkıntılar içinde bırakan kimseler demektir. Âhirette cezalar böyle verilecektir. Bunun anlamı şudur ki, dünyada insanlara ne tür kötülük yapılmışsa âhirette de Allah onlara benzer cezalarla cezalandıracaktır. Maddi suçlara maddi cezalar, manevi suçlara da manevi cezalar.

Bu bize bu dünyada ceza uygulamasını yaparken benzer sistem içinde olmamız gerektiğini ifade eder. Kısas cezası bu ilkeye dayanır. “Kötülüğün cezası benzeri kötülüktür” kaidesi bunu açıkça ifade eder. Demek ki içtihat yaparken takip edeceğimiz başka bir kuralı da yine bu âyet bize göstermektedir. Âyetin bize anlattığı başka bir husus da, suçlu cezalandırılırken onda daima bir kurtuluş penceresi bırakılmalıdır. Cinayetlerde af müessesesi bu olduğu gibi müebbet mahkumlar için de daima bir ümit bulunmalıdır. Deve için iğne deliği kadar da olsa bir aralık bırakılmalıdır. Fahişe kadınlar için; Allah onlara bir yol yapıncaya kadar evlerinde hapis tutun diyor. O yolun ne olacağını bulmayı da bize bırakıyor. Kur’an kanun değildir. Kanunların nasıl yapılacağını öğreten kitaptır. Yani Kur’an bize içtihadın nasıl yapılacağını öğretiyor. Bir taraftan âhiret hayatını tasvir ederken, diğer taraftan bize bu dünyadaki sistemlerimiz için de örnekler vermektedir.

“Benî Âdem” başlığıyla başlayan bu bölümde Kur’an’ın nuzûlünden sonra peygamberden gelen resullerden bahsetmiş ki, bunlar yönetici kimselerdir. Onlara uyanlar için korku yoktur, üzülme yoktur, denmişti. O âyetin ifadesi bir İslâm topluluğunu ifade ediyordu. İslâm düzeni öyle bir düzendir ki, orada düzene uyan kimse için korku ve üzüntü sözkonusu değildir. Sokakta yürüyen insan huzur içindedir. Benim devletim var, her bakımdan beni görür, diyor. Bana aş verir, bana iş verir, saldıranlardan beni korur, der. Böyle bir düzeni kurmayıp şer düzeni kurup halk cürüm işlerse , yöneticileri de zulmederse onların başlarına nelerin geleceğini anlatmıştır bundan önceki âyetlerde. Yani şeriat düzeninin yöneticileri resuller gibidir; adaleti dağıtır, halka hizmet ederler, halk da şeriata uyar ve dünyaları cennet olur. Oysa şeriatı kabul etmeyen topluluklarda yöneticiler zulmetmekte, halk da suç işlemektedir. İşte dengesiz düzen böyle yaşayabilerek denge oluşmaktadır. Burada yöneticiler halkı suçlamakta, halk da yöneticileri suçlamaktadır.

والذين أمنوا و عملوا الصالحات لا نكلف الا وسعها أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون      Suçlular için dünya ve âhiret sıkıntılarını anlatmıştır. Şimdi de müminlere tekrar dönerek onlar için bu dünya hayatı ile ilgili gene usulle ilgili çok önemli bir hüküm getirmektedir. “Îman etmiş ve iyi işer işlemiş kimseler.” deyimini kullanmıştır. Daha önce, “Kim ittika eder ve ıslah ederse.” denmiştir. Burada ittika yerine îmanı, ıslah yerine amel-i sâlihi getirmiştir. Bunlar birbirini beyan etmektedir. İttika, kulübeye girme, fırtınalardan korunmadır. Îman ise dayanışma içine girmedir. Devletin temeli buna göre atılmaktadır. Biz müslim olarak barış içinde yaşayacağız. Aramızda çıkan nizaları hakemler halledecektir. Hakem kararlarına uymayanlara karşı dayanışma içine girip onların kötülüklerini önleyeceğiz. Îman budur. Allah’a îman, topluğa îmandır. Çünkü Allah’ın yeryüzündeki halifesi Allah’tır. Resule îman da başkana îmandır. Çünkü onun da bizdeki halifesi odur.

Sâlih amel etmek demek, kurallı hareket etmek demektir. O kurallar öyle olmalıdır ki eksiksiz proje olmalıdır. Yani düzen öyle kurulmalıdır. Kişi kendi isteğiyle kurallara uygun işler yaparsa düzen bozulmamaktadır. İşte müsbet ilmin hakemliği buradadır. Ne diye kavga ediyoruz. İsteyen, kapitalist, isteyen sosyalist, isteyen faşist, isteyen komünist, isteyen Hanefi, isteyen Budist, isteyen Katolik siteler kursun. Biz de Adil Düzen sitesini kuralım. Orada deneyelim. Bakalım işler nasıl yürüyor? Ondan sonra zaten her şey ortaya çıkar. Siteler yavaş yavaş elenir. İsrail’de böyle 22 çeşit site kurdular. Sonunda dört çeşit site kaldı. Şimdi bilmiyorum, belki de iki çeşide inmiştir. İşte müsbet ilim budur. İlmin hakemliği budur. Değişik tür bucaklar kurulacak, bunlar tamamen bağımsız olacaktır. Bize asker verecek, vergi verecektir. Giriş ve çıkışlar belli olacaktır. Bakalım düzen nedir. Başarıları sonra ölçeriz. Bugün artık başarıyı ölçebiliyoruz.

Mesela, bir çevrede devamlı oksijen üretilip tüketilir. Oksijenli hava o ülkenin refahta olduğunu gösterir. Oksijen tüketim miktarı o ülkedeki gelişmeyi gösterir. Bu tüketim miktarını da sabah ölçülen oksijen miktarı ile akşam ölçülen oksijen miktarıdır. Uygun işler yapılacak, birinin yaptığı diğerinin yaptığını tamamlayacak. Birinin yaptığını diğeri bozmayacak.

لا نكلف الا وسعهاBurada konan en önemli usûl kaidesi, kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemeyiz ilkesidir. Herkes gücüne göre yükümlü olacaktır. Bir işte çalışan zararlara katılmaz. O sadece ücret almaz. Çünkü onun zararları karşılayacak nakdi yoktur. Zarar eden bir müessesede çalışanlara da ücret ödenmez, çünkü onun da çalışacak gücü yoktur. Faiz yasağı da buna dayanır. İçtihat yapacağımız herhangi bir konuda herkese ancak yapabileceği yükü yüklemek gerekir. Burada bize büyük hitap vardır. Biz elimizden geleni yapacağız. Ondan sonrasından biz sorumlu değiliz. Kişi içtihat edecektir. İçtihadına göre elinden geleni yapacaktır. Sonrası yalnız Allah’a aittir. Bazı kimseler biz içtihat yapamayız deyip içtihattan vazgeçiyor ve başkalarının yollarına sapıyorlar. Şirk yapıyorlar. İçtihadı inkâr eden İslâmiyet’i inkâr etmiş olur.

أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون “Onlar cennet halkıdır orada daim kalırlar.” deniyor. Yani bu dünya hayatını cennet yapmak isteyenler âhirette cennette olacaklardır.

و نزعنا ما فى صدورهم من غل    “Onların sadırlarında ğıllı nez’ ettik.” Selasil zincir, eğlal da tasmalar, kayıştan yapılmış bağlar demektir. Onların yularlarını çözmüş bulunuyoruz. Onlar serbesttir, istediklerini yaparlar demektir. İnsanların bir kısmı düzene uymaz, hukuka riayet etmez. Onlar cezalandırılır. Ama hukuka, kurallara uyan kimseler de serbest bırakılır, şeriat içinde her şeyi yaparlar. Cennette insanlar hür hâle getirilmişlerdir. Birbirine kötülük etmek istemezler. Başkalarını ezmek ve sıkmak arzusunu duymazlar.

تجرى من تحتهم الأنهار “Altlarında ırmaklar akar.” Diyor. Bahçelerinde değil de kendilerinin altında ırmakların aktığını belirtmektedir. Suların faydası, bahçeleri sulamanın dışında serinlik yapar. Yani iklimi düzenler, orada yaşayan canlılar oksijen üretir. Diğer taraftan pislikleri de alır götürür. Burada çoğula bağlanmıştır. Onların ırmakları denmiştir. Yani her birinin akar suları vardır. Suların borularda ve çeşmelerde değil de açıkta olması gerekir. Pis sular temiz sulara karışmamalıdır. Suların açık olması havalanmalarını sağlar. Ayrıca serinliği de ona göre olur. Bugünkü sulama tekniği cennetteki sulama tekniğine uymuyor.

و قالوا الحمد لله الذي هدانا لهذا و ما كنا لنهتدي لو لا أن هدينا الله “Bizi buraya getiren Allah’a hamd olsun, Allah getirmeseydi biz gelemezdik derler.” deniyor. Demek ki orada da hamd vardır, ibadet vardır. İyi işler işleyenler cennetteki derecelerini artıracaklar, kötü işler yapmayacaklar, ibadet etmezlerse ceza görmeyecekler. Buna işaret etmektedir.

Mü’minlerin bu dünyada hallerine şükretmeleri gerekir. Sadece îman etmiş olmaları onların şükretmeleri için yeterlidir. İyi durumlarına kendilerinin geldiklerini sanmamalıdırlar. Onları buralara tesadüfleri getirdi sanmasınlar, hepsini Allah yapmıştır. Devamlı hamd ve hadlerini bilmede olmamız gerekir.

لقد جاءت رسل ربنا بالحق “Resullerimiz bize hakkı getirdi.” Bir şeyin hak olup olmadığını ayıran tek kaynak vardır. O da içtihattır, icmadır, yani ilimdir. Yoksa herkes benim yaptığım hidayettir der. İlimde hakka teslim olan ilim olmalıdır. Varsayımları hak olmalıdır. Yoksa varsayımları yanlış olan veya kullanma hedefi kötü olan ilim ya ilim olmaz, ya da faydalı olma yerine zararlı olur. Onun için imna ihtiyaç vardır. Onun için peygamberlere ve kitaplara ihtiyacımız vardır. İcma budur. Son Peygamber’den sonra da resuller gelecektir. Onlar adaletle yöneteceklerdir. Zalim yöneticiler de gelecektir. Aradaki fark nedir? Resuller hakkı söylerler. Hak nedir? İcma ile sabit olandır. İlimle sabit olandır.  İlmin ne söylediğini kim tesbit edecek? Hakemler tesbit edecektir. Demek ki İslâmiyet’in bir ayağı içtihattır, yani yerinden yönetimdir. Eğer biz içtihat sistemini, yerinden yönetim sistemini, hakemler sistemini benimsemezsek Kur’an’ı mânâlandırmak ve sorunları gidermek imkânına sahip olmayız.

 و نودوا تلكم الجنة أورثتموها بما كنتم تعملون   “Onlara işte size cennet. Yaptıklarınızın karşılığı oraya varis oldunuz.” Bir ağacı diker büyütürsünüz. Meyve vermeye başlar,i ondan sonra da size o bakar. Dünya âhiretin tarlasıdır. Burada ekeceğiz, orada biçeceğiz. Âhiret dünya amellerinin bir ürünü olacaktır. Allah en az bire on verecektir.

Bu âyetler de bize içtihat ve icmalarla yaşamamızı, elimizden geleni yapmamızı, ondan sonra da karşılığını Allah’tan beklememizi emrediyor.

 

 

 

 






Tüm Seminerler
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1130
En'âm Suresi Tefsiri 77-79. Ayetler
21.08.2021 3143 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1129
En'âm Suresi Tefsiri 74-76. Ayetler
14.08.2021 2411 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1128
En'âm Suresi Tefsiri 72-73. Ayetler
7.08.2021 2376 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1127
En'âm Suresi Tefsiri 71. Ayet
31.07.2021 1925 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1126
En'âm Suresi Tefsiri 66-70. Ayetler
24.07.2021 2197 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1125
En'âm Suresi Tefsiri 61-65. Ayetler
17.07.2021 2241 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1124
En'âm Suresi Tefsiri 52-55. Ayetler
10.07.2021 2027 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1123
En'âm Suresi Tefsiri 45-51. Ayetler
3.07.2021 1879 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1122
En'âm Suresi Tefsiri 40-44. Ayetler
26.06.2021 1911 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1121
En'âm Suresi Tefsiri 35-39. Ayetler
19.06.2021 2299 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1120
En'âm Suresi Tefsiri 31-34. Ayetler
12.06.2021 2176 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1119
En'âm Suresi Tefsiri 26-30. Ayetler
5.06.2021 1783 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1118
En'âm Suresi Tefsiri 20-25. Ayetler
29.05.2021 2125 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1117
En'âm Suresi Tefsiri 13-19. Ayetler
22.05.2021 2020 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1116
En'âm Suresi Tefsiri 7-12. Ayetler
15.05.2021 2150 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1115
En'âm Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
8.05.2021 2122 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1114
Kasas Suresi Tefsiri 86-88. Ayetler
1.05.2021 1992 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1113
Kasas Suresi Tefsiri 83-85. Ayetler
24.04.2021 2184 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1112
Kasas Suresi Tefsiri 79-82. Ayetler
17.04.2021 2139 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1111
Kasas Suresi Tefsiri 76-78. Ayetler
10.04.2021 2395 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1110
Kasas Suresi Tefsiri 72-75. Ayetler
3.04.2021 2204 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1109
Kasas Suresi Tefsiri 68-71. Ayetler
27.03.2021 2790 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1108
Kasas Suresi Tefsiri 61-67. Ayetler
20.03.2021 2402 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1107
Kasas Suresi Tefsiri 57-60. Ayetler
13.03.2021 2699 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1106
Kasas Suresi Tefsiri 52-56. Ayetler
6.03.2021 2421 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1105
Kasas Suresi Tefsiri 47-51. Ayetler
27.02.2021 2487 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1104
Kasas Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
20.02.2021 2648 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1103
Kasas Suresi Tefsiri 38-42. Ayetler
13.02.2021 2761 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1102
Kasas Suresi Tefsiri 33-37. Ayetler
6.02.2021 2702 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1101
Kasas Suresi Tefsiri 29-32. Ayetler
30.01.2021 3040 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1100
Kasas Suresi Tefsiri 26-28. Ayetler
23.01.2021 5056 Okunma
4 Yorum 28.02.2021 11:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1099
Kasas Suresi Tefsiri 21-25. Ayetler
16.01.2021 3153 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1098
Kasas Suresi Tefsiri 16-20. Ayetler
9.01.2021 2796 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1097
Kasas Suresi Tefsiri 12-15. Ayetler
2.01.2021 3428 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1096
Kasas Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
26.12.2020 3286 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1095
Kasas Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
19.12.2020 3028 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1094
Neml Suresi Tefsiri 89-93. Ayetler
12.12.2020 3527 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1093
Neml Suresi Tefsiri 83-88. Ayetler
5.12.2020 3478 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1092
Neml Suresi Tefsiri 76-82. Ayetler
28.11.2020 3770 Okunma
1 Yorum 29.11.2020 17:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1091
Neml Suresi Tefsiri 67-75. Ayetler
21.11.2020 4216 Okunma
1 Yorum 26.11.2020 17:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1090
Neml Suresi Tefsiri 63-66. Ayetler
14.11.2020 2746 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1089
Neml Suresi Tefsiri 59-62. Ayetler
7.11.2020 2790 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1088
Neml Suresi Tefsiri 54-58. Ayetler
31.10.2020 3585 Okunma
1 Yorum 03.11.2020 17:20
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1087
Neml Suresi Tefsiri 45-53. Ayetler
24.10.2020 3494 Okunma
1 Yorum 24.10.2020 22:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1086
Neml Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
17.10.2020 2614 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1085
Neml Suresi Tefsiri 36-40. Ayetler
10.10.2020 2678 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1084
Neml Suresi Tefsiri 27-35. Ayetler
3.10.2020 3623 Okunma
2 Yorum 11.10.2020 20:33
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1083
Neml Suresi Tefsiri 20-26. Ayetler
26.09.2020 6973 Okunma
5 Yorum 03.10.2020 19:37
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1082
Neml Suresi Tefsiri 15-19. Ayetler
19.09.2020 5101 Okunma
3 Yorum 03.10.2020 18:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1081
Neml Suresi Tefsiri 12-14. Ayetler
12.09.2020 3844 Okunma
2 Yorum 13.09.2020 15:00
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1080
Neml Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
5.09.2020 3289 Okunma
2 Yorum 06.09.2020 15:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1079
Neml Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
29.08.2020 3427 Okunma
2 Yorum 30.08.2020 20:43
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1078
Şuara Suresi Tefsiri 224-227. Ayetler
22.08.2020 4387 Okunma
3 Yorum 23.08.2020 21:17
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1077
Şuara Suresi Tefsiri 213-223. Ayetler
15.08.2020 3996 Okunma
4 Yorum 16.08.2020 18:26
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1076
Şuara Suresi Tefsiri 203-212. Ayetler
8.08.2020 4341 Okunma
6 Yorum 09.08.2020 19:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1075
Şuara Suresi Tefsiri 192-202. Ayetler
1.08.2020 4331 Okunma
5 Yorum 06.08.2020 19:32
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1074
Şuara Suresi Tefsiri 176-191. Ayetler
25.07.2020 4402 Okunma
3 Yorum 26.07.2020 16:16
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1073
Şuara Suresi Tefsiri 160-175. Ayetler
18.07.2020 4208 Okunma
3 Yorum 20.07.2020 11:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1072
Şuara Suresi Tefsiri 141-159. Ayetler
11.07.2020 3127 Okunma
2 Yorum 12.07.2020 15:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1071
Şuara Suresi Tefsiri 123-140. Ayetler
4.07.2020 4047 Okunma
3 Yorum 11.07.2020 03:35
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1070
Şuara Suresi Tefsiri 105-122. Ayetler
27.06.2020 3326 Okunma
2 Yorum 28.06.2020 18:12
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1069
Şuara Suresi Tefsiri 92-104. Ayetler
20.06.2020 4800 Okunma
4 Yorum 21.06.2020 19:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1068
Şuara Suresi Tefsiri 83-91. Ayetler
13.06.2020 3568 Okunma
1 Yorum 14.06.2020 16:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1067
Şuara Suresi Tefsiri 69-82. Ayetler
6.06.2020 4823 Okunma
3 Yorum 08.06.2020 14:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1066
Şuara Suresi Tefsiri 53-68. Ayetler
30.05.2020 4641 Okunma
3 Yorum 31.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1065
Şuara Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
23.05.2020 4589 Okunma
3 Yorum 29.05.2020 18:08
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1064
Şuara Suresi Tefsiri 34-44. Ayetler
16.05.2020 3245 Okunma
1 Yorum 17.05.2020 15:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1063
Şuara Suresi Tefsiri 23-33. Ayetler
9.05.2020 3256 Okunma
1 Yorum 10.05.2020 08:19
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1062
Şuara Suresi Tefsiri 10-22. Ayetler
2.05.2020 3408 Okunma
2 Yorum 13.05.2020 21:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1061
Şuara Suresi Tefsiri 1-9. Ayetler
25.04.2020 4782 Okunma
2 Yorum 14.05.2020 18:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1060
Furkan Suresi Tefsiri 73-77. Ayetler
18.04.2020 3935 Okunma
2 Yorum 15.05.2020 16:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1059
Furkan Suresi Tefsiri 68-72. Ayetler
11.04.2020 4995 Okunma
3 Yorum 16.05.2020 16:02
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1058
Furkan Suresi Tefsiri 60-67. Ayetler
4.04.2020 3778 Okunma
2 Yorum 18.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1057
Furkan Suresi Tefsiri 53-59. Ayetler
28.03.2020 4906 Okunma
5 Yorum 19.05.2020 16:27
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1056
Furkan Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
21.03.2020 4058 Okunma
2 Yorum 20.05.2020 16:21
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1055
Furkan Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
14.03.2020 4106 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 16:36
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1054
Furkan Suresi Tefsiri 35-40. Ayetler
7.03.2020 4230 Okunma
2 Yorum 22.05.2020 16:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1053
Furkan Suresi Tefsiri 30-34. Ayetler
29.02.2020 4405 Okunma
2 Yorum 23.05.2020 15:57
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1052
Furkan Suresi Tefsiri 21-29. Ayetler
22.02.2020 4919 Okunma
3 Yorum 24.05.2020 16:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1051
Furkan Suresi Tefsiri 17-20. Ayetler
15.02.2020 3833 Okunma
2 Yorum 30.05.2020 17:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1050
Furkan Suresi Tefsiri 10-16. Ayetler
8.02.2020 4852 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 11:38
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1049
Furkan Suresi Tefsiri 4-9. Ayetler
1.02.2020 4097 Okunma
1 Yorum 03.02.2020 07:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1048
Furkan Suresi Tefsiri 1-3. Ayetler
25.01.2020 3607 Okunma
1 Yorum 26.01.2020 06:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1047
Nur Suresi Tefsiri 62-64. Ayetler
18.01.2020 4057 Okunma
1 Yorum 25.01.2020 07:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1046
Nur Suresi Tefsiri 61. Ayet
11.01.2020 4276 Okunma
1 Yorum 13.01.2020 08:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1045
Nur Suresi Tefsiri 58-60. Ayetler
4.01.2020 3805 Okunma
1 Yorum 05.01.2020 08:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1044
Nur Suresi Tefsiri 53-57. Ayetler
28.12.2019 3850 Okunma
1 Yorum 30.12.2019 08:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1043
Nur Suresi Tefsiri 47-52. Ayetler
21.12.2019 3869 Okunma
1 Yorum 22.12.2019 23:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1042
Nur Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
14.12.2019 4282 Okunma
1 Yorum 17.12.2019 07:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1041
Nur Suresi Tefsiri 39-42. Ayetler
7.12.2019 5278 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 00:42
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1040
Nur Suresi Tefsiri 35-38. Ayetler
30.11.2019 9058 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1039
Nur Suresi Tefsiri 32-34. Ayetler
23.11.2019 4430 Okunma
1 Yorum 24.11.2019 08:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1038
Nur Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
16.11.2019 3455 Okunma
1 Yorum 19.11.2019 12:31
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1037
Nur Suresi Tefsiri 27-29. Ayetler
9.11.2019 3613 Okunma
1 Yorum 10.11.2019 05:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1036
Nur Suresi Tefsiri 23-26. Ayetler
2.11.2019 3235 Okunma
1 Yorum 03.11.2019 07:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1035
Nur Suresi Tefsiri 19-22. Ayetler
26.10.2019 3234 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1034
Nur Suresi Tefsiri 12-18. Ayetler
19.10.2019 3591 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1033
Nur Suresi Tefsiri 6-11. Ayetler
12.10.2019 5367 Okunma
2 Yorum 16.10.2019 14:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1032
Nur Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
5.10.2019 4008 Okunma
1 Yorum 06.10.2019 23:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1031
Müminun Suresi Tefsiri 111-118. Ayetler
28.09.2019 3257 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:50


© 2024 - Akevler