Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 131
A’RÂF SÛRESİ 65-72.AYETLER TEFSİRİ
19.10.2001
1785 Okunma, 0 Yorum

 

و إلى عاد أخاهم هودا  قال يا قوم اعبدوا الله ما لكم من إله غيره  أفلا تتقون  (7/65)

قال الملأ الذي من قومه إنا لنراك في سفاهة و إنا لنظنك من الكاذبين (7/66)

قال يا قومي ليس بي سفاهة  ولكنى رسول من رب العالمين (7/67)

أبلغكم رسالات ربى و أنا لكم ناصح أمين (7/68) أو عجبتم أن جاءكم ذكر من ربكم على رجل منكم لينذركم و اذكروا إذ جعلكم  خلفاء من بعد قوم نوح و زادكم فى الخلق بصطة فاذكروا آلاء الله لعلكم تفلحون (7/69) قالوا  أجئتنا لنعبد الله وحده ونذر ما كان يعبد وآبائنا فأتنا بما تعدنا إن كنت من الصادقين (7/70) قال قد وقع عليكم من ربكم رجس وغضب أتجادلونني في أسماء سميتموها أنتم و آبائكم ما نزل الله بها منم سلطان فانتظروا أني معكم منتظرين (7/71) فأنجيناه و الذين معه برحمة منا و قطعنا دابر الذين كذبوا بآياتنا وما كانوا مؤمنين (7/72)

 

 

و إلى عاد أخاهم هودا Ad kavmine kardeşleri Hûd’u gönderdik.

Bu sûre bize içtihat ve icma öğretmektedir. Kur’an’ın ilimle nasıl anlaşılacağının esaslarını bildirmektedir. İlk olarak Adem aleyhisselâmın kıssası ile insanın yaratılışı anlatılmış, şeytanın insana nasıl musallat kılındığı, böylece muhalefetin görevini anlatmaktadır. Burada bize öğretilen insanın kendisidir. İnsanın evrimleşmesinde şeytanın görevi bildirilmektedir. Sonra Nuh Peygamber’in kıssası ile, göçebe döneminden yerleşik döneme geçmeleri ile, değişen kişi yönetimi ile şeriat yönetimi, hukuk yönetimi arasındaki fark anlatılmaktadır. Nuh tufanı hikâye edilmektedir. Şimdi de Mezopotamya’da gelişen putperestlik üzerinde Âd kavminde örnek verilerek anlatılacaktır.

“Erselnâ” kelimesini kullanmamakta “ve ilâ Âd” ile başlamaktadır. Çünkü bunlar peş peşe gelen peygamberlerdir. Bir medeniyeti oluşturmaktadır. Bugünkü tarihten çok iyi biliyoruz ki medeniyet Türk kavminden olan Sümerler tarafından Nuh Peygamber zamanında Mezopotamya’da kurulmuştur. Sonra Akat’lar gelmişlerdir. Sonra tekrar Sümerler gelmişlerdir. Sonra Babilliler, daha sonra da Asurlular hüküm sürmüşlerdir. Bu bir silsiledir. Aynı medeniyettir. Hatta ilim dili Sümerce hep devam etmiştir. Hele çivi yazısı hiç değişmemiştir. İşte bu sebeple “erselnâ” kelimesini tekrar etmiyor, “Va ilâ” ile yetiniyor.

“Ad” kelimesi “Ayın” ile başlıyor. Türk dilinde “Gayın” olmadığı için “Gad”i “Ad” olarak söylenmiştir. Ad kavmi Sami kavmidir. Bunu Sümerler “Kad” diye telaffuz etmişlerdir. Başına da “A” ekleyerek “Akad” olmuştur. Bugün Türkler aslı ayınla “ilim” diyoruz. tatarlar “gılım” diyorlar. Sümerler de ikisini birleştirmiş “Akat” yapmışlardır. Yani Kur’an’daki “Ad” kavmi bizim tarihlerde okuduğumuz “Akat”lardır. Mezopotamya tabletleri okunmadan Akatlar bilinmiyordu. Ama Kur’an bildiriyordu. Nuh da efsane sanılıyordu. Ama şimdi herkes biliyor ki gerçekten yerleşik medeniyet orada doğdu. İşte Kur’an’a biz bunun için “Allah’ın Kitabıdır” diyoruz. Ne Kâinat hakkında verdiği bilgilerde ne de tarihi bilgilerde bir yanlışlık görülmedi.

 

أخاهم هودا Nuh peygamber’den bahsederken kardeşleri Nuh’u dememiştir de Hûd Peygamber için kardeşleri demiştir. Kur’an’ın başka yerinde Nuh için de kardeşleri denmiştir. Buradan Mezopotamya’da o zaman iki kavim yaşadığı anlaşılmaktadır. Kimi Nuh’un kardeşleri idi. Kimi de değildi. Gerçekten Mezopotamya Medeniyeti Sümerler’den önce orada başlayan Fırat ve Dicle kenarındaki sulu ziraatla başlamıştı. Ne var ki, ayrı ayrı ziraat yapan yerli halk başarılı olmuyordu. Buraya kuzeyden Sümerler geldiler. Türk diline yakın dil ile konuşan bu halk bunları hakimiyetleri altına alıp birleştirdiler. Barajlar kurarak artı değerler oluşturdular. Nuh bunların arasından çıkmıştır. Henüz halk kaynaşmış, tek topluluk olmamıştı. Nuh Peygamber bunları birleşmeye ve birlikte olmaya çağırmış ama bunlar buna kulak vermemiştir. Nuh aleyhisselâm sonraları yerli dili değil de Sümerceyi sürdürdüklerine göre demek Nuh aleyhisselâm Mezopotamya’ya gelen halktan idi. Yani Sümerlerden idi.

Sonra ise topluluk oluşmuş artık halk birbirlerine karışmıştı. Ama bu sefer siteler devletinde her site kendi sitesinin tanrısına tapıyordu. Hûd tüm kavme hitap ederek kardeşim demektedir. Anasından bir tarafa babasından diğer tarafa mensup olduğundan hepsini bir kavim saymaktadır.

Nuh Peygamberi anlatırken “Fa Kâle” dendiği halde, burada sadece “Kâle” demiştir. Fa-i tafsiliyeyi burada kaldırmıştır. Çünkü söylenen Nuh’un söyledikleri idi, aynı mesajı veriyordu. Nuh Peygamber inkılâp yapıyordu. Hud Peygamber ise irticaı önlüyordu. Nedir irtica? Tekrara Nuh Peygamber zamanındaki her topluluğun kendi tanrısına tapması, ayrılıkçılık idi. Tufanla bu başarılmıştı ama komşu ülkelerden gelip yerleşen halklar yine putperestliği getirmişlerdi. Hud yeni risaletten çok Nuh’un risaletini teyid ediyordu. İrticaı önlemeye çalışıyordu.

 

قال يا قوم اعبدوا الله ما لكم من إله غيره  أفلا تتقون

“Ey kavmim, Allah’a itaat edin, sizin Allah’tan başka ilâhınız yok” demiştir. Böylece aynı halkı aynı tebliğ ile uyarıyordu. Nuh Peygamber halkına, “Ben sizin için büyük azaptan korkuyorum” demişti. Hud ise, “İttika etmez misiniz?” diyordu. Nuh Tufanı gelmiş ve geçmişti. İnsanlar derslerini almıştı. Artık korunmanız gerekir, diyordu. İttika etmek, kulübeye girip sığınmaktır. Orada korunmaktır. Kulübe bilinmektedir. Örnek var. Bizim için bunun önemi, Kur’an Araplara ilk geldi. Onlar için Nuh Peygamber misali idi. Oysa bizim önümüzde örnek vardır. Onlara bakarak İkinci Kur’an Medeniyeti’ni daha kolay kurabiliriz. Kur’an sarayına girerek Arapların o gün elde ettikleri başarıları bugün biz de elde edebiliriz.

 

قال الملأ الذي من قومه إنا لنراك في سفاهة و إنا لنظنك من الكاذبين (7/66)

Nuh aleyhisselama, “Sen dalâlettesin, şaşkınlıktasın.” demişlerdi. Hud aleyhisselama ise, “Sen sefahattesin” diyorlar. Dalâlet, akıllı insanın dikkatsizlikten dolayı yaptığı yanlışlıklardır. Sefahat ise akıl noksanlığından dolayı yanlışlıktır. Nuh zamanında insanların kültürü ona akılsız diyecek kadar değildi. Onun için ona “dalâl” dediler. Oysa Hud zamanında Sümer Medeniyeti gelişmiş, halk ilim sahibi olmuşlardı. İnanmış insanları doğru yolda olanları sefih sayıyorlardı. Onlara akıl noksanlığı gözü ile bakıyorlardı. Bugün de batıcılar bize öyle bakıyor. İlimlerine güvenerek bizi sefih kabul ediyorlar. İlimde de onları geçince işte o zaman saldırıya geçiyorlar. Necmettin Erbakan’a düşmanlıkları alim dindar olmasından dolayıdır. Sefih diyemiyorlar ama yine de söylüyorlar. Ali Fuat Başgil konferans vermiş bir masonun oğlu bana bu deli diyordu. Çünkü güçler vardır. Sen onlarla nasıl baş edeceksin? Sen aklını kaybetmişsin de onlarla uğraşıyorsun diyorlardı. Bugün biz de hep bunu söylüyorlar. Ama galip gelen hep biz oluyoruz.

Nuh Peygamberin kıssasında “mübin dalâlet” denmişti. Burada “seni yalancı zannediyoruz” diyorlar. Bir taraftan “sefihsin” diyorlar, diğer taraftan da “yalancısın” diyorlar. Oysa sefahat ile yalan pek bir araya gelmez. Çünkü yalancı demek zeki kimse demektir. Ama onlar karşı tarafı yıkmak için aklına gelen vasıfları yakıştırıyorlar. Bir doğru iş yaptığınız zaman size şunu söylerler, bunu söylerler. Onlar ne der deyip de iş yaptığınız anda sizin İslâmlığınız biter. Her işte Allah ne der diyecek ve ona göre konuşacaksınız. Allah’tan başka kimseden korkmayacaksınız. İşi ona buna kulak vererek diyerek değil, hak ne ise ona göre hareket ederek yapacaksınız. Başkasının hakkını yemeyeceksiniz, düzeni bozmayacaksınız. Ama ondan sonra kendi aklınızla, kendi içtihadınızla hareket edeceksiniz ve bunda direneceksiniz. İşte cihat budur. Cihatla içtihat aynı kökten gelir. İçtihat kendi nefsine cihattır.

 

قال يا قومي ليس بي سفاهة  ولكنى رسول من رب العالمين (7/67)

Ey kavmim bende sefahat yoktur, ben âlemlerin Rabb’inden resulüm diyor. 

Nuh’un söylediğinin benzerini söylüyor. Burada “Âlemlerin Rabbi” derken tüm putları reddediyor. İnsanların heva ve heveslerini de ilâh yapıyorlar. O halde bütün ideolojiler birer puttur. Her sistemde, her düzende doğru taraflar vardır, yanlış taraflar vardır. Doğru taraflar ilâhidir. Yanlış taraflar şeytanidir. Bir ideolojiye saplanmak değil, her ideolojinin hak tarafını alıp yanlış tarafını atmak gerekmektedir. Başka bir ifade ile ideolojiye göre hak değil de hakka gör ideoloji yolunu tutmak gerekir.

 

أبلغكم رسالات ربى و أنا لكم ناصح أمين (7/68)

Hud aleyhisselam da Nuh aleyhisselam gibi “Rabb’imin risaletini tebliğ ediyorum” diyor. Çünkü ikisi aynı medeniyeti oluşturuyorlar. Nuh peygamber ve size nasihat ediyorum demişti. Hud aleyhisselam, “Ben size emin nasihatçiyim” diye cevap vermiştir. Nasihati teyid etmiştir. Nuh aleyhisselam onlara “Ben sizin bildiklerinizi biliyorum” dediği halde, Hud böyle bir şey söylemiyor. Çünkü onlar da Hud kadar ilim sahibi olmuşlardır. Bizim için bunun verdiği ders Avrupalılara; “Biz sizden daha çok biliyoruz.” Yerine; “Gelin sizin de bildiğiniz ilme uyalım.” diyeceğiz. Demek ki peygamberlerin kıssalarını okuyacağız ve çağımıza uyanları uygulayacağız. Gerçek şudur ki, bugün ilimleri biz Avrupalılardan öğreniyoruz. Onlara ders veremeyiz ama onları doğru yola çağırabiliriz. Kendi ilimleri ile çağırırız.

 

أو عجبتم أن جاءكم ذكر من ربكم على رجل منكم لينذركم و اذكروا إذ جعلكم  خلفاء من بعد قوم نوح و زادكم فى الخلق بصطة فاذكروا آلاء الله لعلكم تفلحون (7/69)

Hud Peygamber de Nuh Peygamber gibi Allah’tan bir zikrin sizden birine gelmesi acaibinize mi gidiyor demiştir. İnsanlar geçmişte olanları kabullenirler de çağdaşlarını adam yerine saymazlar. Evdeki buzağı öküz olmaz. Nuh örneği geçmiş olduğu halde Hud için de aynı şeyi söylüyorlar. Peygamberler örneği gelip geçtiği halde bugünkü uyarıcılar onların acaibine gidiyor. Oysa Allah insanlara değişik imkanlar vermiştir. Kimini zengin etmiş, kimini makam sahibi yapmış, kimine cemaat vermiş, kimine de ilim vermiş. Her nendense halk diğerlerine ses çıkarmaz da ilim adamlarına hasım olur, onları kıskanır. Acaibine gider. Çünkü ilimde ilâhilik görür ve onu insana yakıştırmaz. Oysa ilmi veren de zenginliği veren de Allah’tır. Kimsenin üstünlük iddia etmeye hakkı yoktur. Biri “benim cemaatim var” dese ayıp olmaz, “param var” dese ayıp olmaz, “ben generalim” dese, “profesörüm” dese ayıp olmaz da; “ben alimim” dese ayıp sayılır.

Nuh da ittika etmeniz ve rahmet olsanız diye inzara geldiği halde burada, “Sizi Nuh kavminden sonra halife yaptı ve sizi daha çok ziyade etti.” Mezopotamya Medeniyeti Akatların katkısı ile gelişti ve ileri safhalara ulaştı. “Bunu hatırlayın.” diyor. Bizim burada alacağımız ders, Allah bizi Araplardan sonra İslâmiyet’e halife yaptı. Bizim gücümüz onlardan çok daha fazla yaptı.  Mezopotamya’da peygamberlik Türklerde başladı, Araplar geliştirdiler. İslâmiyet’te ise medeniyet Araplarda başladı, Türkler geliştirdiler. Bu sözler Mekke’de söyleniyor. Gelecek hakkında haberler veriliyor. Tâ sûrenin başında buna işaret edilmiştir.

Yine Nuh aleyhisselamda söylenmeyen bir şey söyleniyor. “Allah’ın âlâını zikredin felaha erersiniz, refaha erersiniz.” Nuh aleyhisselam zamanında henüz medeniyet doğmamıştı. İlimler bilinmiyor ve ondan yararlanma imkanı yoktu. Oysa Ad kavminde artık matematik, geometri, astronomi ve tip ilimler gelişmişti. Seramik ve baraj teknolojileri oluşmuştu. Artık insanlara kendilerinin düşünerek bunları değerlendirilmeleri isteniyor. Bunlar söylendiğinde arkeolojik kazılar yapılmamıştı.

Nuh aleyhisselamın kıssasında sadece onu tekzib ettiler diyor. Burada ise tekzibin şeklini açıyor. Bunda iki hikmet olabilir. Biri Nuh’u tekzipleri artık geçerli değil, Nuh Tufanı gibi tarih olmuştur. Oysa Hud’u tekzip kıyamete kadar sürecek tekziptir. Onun için burada açıyor. Diğeri ise benzer olayları değişik peygamberlerde hikâye diyor, kıyasla öbürleri de anlatılmış oluyor. Böylece İslâmiyet’teki meşhur kıyasın örneğini vermiş oluyor.

Nuh zamanında kavimler arasında ayrılık vardı. Herkes kendi dilinde Allah’a tapıyordu. Herkes Allah’ı kendilerinin olduğunu kabul ediyordu. Henüz şirk başlamamıştı. Ad kavminde ise kabileler birleşmiş ve sulh yapmışlar, aslında tek tanrı ayrı ayrı adlarla çağrıldığı için ayrı ayrı tanrılar imiş gibi ibadet etmeye başlamışlardır. Her topluluk Allah’a isim verirken şerefli saydığı varlığın adına benzer ad verir. Biz tanrı=ışıklı diye adlandırırız. Farslar Huda diyorlar. Hod kendisi demektir. Yani kendi kendine olan anlamında.  Bunlar çivi yazısından önce şekillerle gösterilirdi. Seramik gelişince yazının yanında heykeller yapmaya başladılar. Sonra onlara ibadet eder oldular. Yani putperestlik böyle başlar.

Mustafa Kemal heykel sanatının ülkeye gelmesi ve kendi adının duyurulması için heykeli zorla Türkiye’ye getirmişti. Ama sonraları onun heykeline tapacaklarını aklına bile getirmemişti. Çünkü müsbet ilimle donanmış Türk aydınları hiç taşa tapar mı? Ama bugün ona zorla taptırıyorlar. İşte topluluk putperestliğe böyle dönüşür. Türkler Şamanizmde atalara tapıyorlardı, şimdi evliyalara tapıyorlar. Onlar evliyaların mezarına giderken öbürleri de zorla anıtkabire götürüyorlar. Mustafa Kemal’in “Gençlik Hitabesi”ni okuyacaklarına ölümüne saygı duruşu yapıyorlar. Lenin’e de Mao’ya da öyle yapıyorlar. Ama bunlara sorarsanız öldükten sonra hayat yoktur. O halde neye tapıyorsunuz? Önemli değil. Önemli olan Allah’a tapmamak. Ad kavmi de bugünkü kavmin aynısı. Allah’ı inkâr etmiyor ama putlarını O’ndan daha yüce yapıyorlar. Bunlar bazan siyasi kahraman, bazan da peygamber veya evliya olur. Tabii ki burada tapılanın bir günahı yok. Hazreti İsa elbette sorumlu değil. Tapanlar sorumlu.

 

قالوا  أجئتنا لنعبد الله وحده ونذر ما كان يعبد وآبائنا فأتنا بما تعدنا إن كنت من الصادقين (7/70)

Babalarımızın yaptıklarından biz vaz mı geçeceğiz? İşte burada da yine tutuculuk sözkonusu. Nasıl insan çocukken büyür gelişirse, medeniyetler de doğar, büyür ve gelişirler. Ama bir türlü yaşının hakkını vermezler. Ad kavmi Sümerlerin mirasçısı olarak daha üst seviyeye çıktı. Çünkü ona varis oldu. Batı da İslâm Medeniyeti’nin üstüne çıktı, çünkü ona varis oldu. Ama sosyal yapı bakımından geri kaldı. İşte bugünkü batının durumu budur. Teknolojide ve ilimde çok ileri giden batı hukukta ve dinde ise orta çağın da gerisinde. Çünkü ilme göre değil geleneğe göre hukukları var.

Bu değişecek. Tav’an veya kerhen bu değişecek, kanla da olsa kansız da olsa bu değişecek. Başka türlü ilerleme olmaz. O gün de Hud aleyhisselam bunları söyledi.

Bugün bizim söylediklerimize, Kur’an’ın haber verdiğine, ilmin verilerine kulaklarını tıkamış olanlar senin hikâye ne zaman diyorlar. Haydi gelsin diyorlar, gelecekse. O gün de Hud aleyhisselama aynı şeyleri söylediler. Çünkü onu söyleten, bunları söyleten Allah. İnkılâp böyle olacak, gelişme böyle olacak. Tesir aksi tesir birbirine eşittir.

 

قال قد وقع عليكم من ربكم رجس وغضب أتجادلونني في أسماء سميتموها أنتم و آبائكم ما نزل الله بها منم سلطان فانتظروا أني معكم منتظرين (7/71)

Hud size Rabb’inizden ricz ve gadap vuku bulmuştur. 

Nuh aleyhisselamın kavmi yerleşik düzene intibak edememiş ve göçebe düzeninde direniyordu. Ad kavmi ise yerleşik düzeni ifsat ettiklerinden dolayı bazı sıkıntılara giriyorlardı. Asıl ceza gelmeden önce Allah toplulukları uyarır, onlara başlarına geleceklerini haber verir. Türkiye’nin başına gelen sıkıntılar hatırlatılmaktadır. Gadab ve ricz iki çeşit âfetten zikrediliyor. Gadab maddî yani bedene gelen cezalardır. Ricz ise ekonomik bozukluklar veya iç isyanlardır. Türkiye 28 Şubat’tan sonra bunları hep görmektedir ama uyanmak istememektedir. Hud bunları uyarmış ama bunlar bunda uyanmamışlardır. Ad kavmi putlara tapıyor ve onunla kendilerinin ve atalarının koyduğu adlar adına mücadele ediyorlar. Mustafa Kemal adına lâikliği, üniter devleti icad edip bölücülük yapıyorsun diye minareden bahsedeni hapse atıyorlar. Türkiye’yi toptan düşmana teslim ediyorlar, o suç olmuyor da; biri bir temennide bulunmuş, o hapse atılıyor. Uçuruma sürüklenen topluluklar böyle boğulup giderler. “Bekleyin, biz de bekleyeceğiz.” demişti Hud kavmine. Ne istemişti Hud? Allah’a ibadet edin başkasına etmeyin. Allah’a ibadet etmek ne demek? Müsbet ilim ne diyorsa onu yapmak demektir. Onların zamanında müsbet ilmin ne olduğunu bilmiyorlardı. Peygamberler olacakları söylüyordu. Bugün ise peygamber yok, onun yerine ilim var. Biz ne diyoruz? Adil Düzene gelin diyoruz. Yani müsbet ilme gelin diyoruz. Bizimle ilim içinde tartışacağına, başörtüsü gibi bahanelerle meclisleri basıyorlar. Ondan sonra da her gün sıkıntının üstüne sıkıntı içine giriyorlar. Ama hâlâ da uyanan yok.

 

فأنجيناه و الذين معه برحمة منا و قطعنا دابر الذين كذبوا بآياتنا وما كانوا مؤمنين (7/72)

“Onu ve onunla beraber olanları kurtardık,  bizden rahmet olmak üzere kurtardık.” diyor Allah. Biz de bunları söylüyoruz, uyarıyoruz. Gelin ilmin dediklerini yapalım diyoruz. Türkiye’yi borçtan kurtaralım diyoruz. Savaş maceralarına girişmeyelim diyoruz. Bizi dinlemiyor ve söyletmiyorlar bile. Biz O’nun takdirine rıza gösteriyoruz. Çünkü herkes ölecek. Kurtuluş Allah’ın yanında olmaktır.

“İnanmamış olarak âyetlerimizi yani ilmin gösterdiği gerçekleri tekzib edenlerin kökünü kestik.” diyor. Gerçekten Ad kavmi gitmiş, yerine Semud kavmi gelmişti.

 

Allah İstiklâl Savaşı ile bizi uçurumun kenarından kurtarmıştı. Eğer İnönü’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da yenilseydik, şimdi biz değil bizim yendiklerimizin çocukları oturacaktı. İlmin gösterdiği yoldan yapacaklarımızı yapmaz da düşmanlarımızdan medet umarsak akıbetimiz benzer olur. Allah Kur2an’daki bu kıssaları sadece hikâye olsun diye anlatmıyor. Bizim ibret almamız için anlatıyor.

Nuh kavmi için “kör kavim idiler” diyor. Hud kavmi için “inanmamışlardı” diyor. Onlar cehaletten, bunlar küfürden gark olup gittiler.

 

 

19 EKİM 2001

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

 

 

 






Tüm Seminerler
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1130
En'âm Suresi Tefsiri 77-79. Ayetler
21.08.2021 3137 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1129
En'âm Suresi Tefsiri 74-76. Ayetler
14.08.2021 2406 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1128
En'âm Suresi Tefsiri 72-73. Ayetler
7.08.2021 2370 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1127
En'âm Suresi Tefsiri 71. Ayet
31.07.2021 1920 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1126
En'âm Suresi Tefsiri 66-70. Ayetler
24.07.2021 2193 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1125
En'âm Suresi Tefsiri 61-65. Ayetler
17.07.2021 2237 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1124
En'âm Suresi Tefsiri 52-55. Ayetler
10.07.2021 2021 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1123
En'âm Suresi Tefsiri 45-51. Ayetler
3.07.2021 1873 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1122
En'âm Suresi Tefsiri 40-44. Ayetler
26.06.2021 1908 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1121
En'âm Suresi Tefsiri 35-39. Ayetler
19.06.2021 2294 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1120
En'âm Suresi Tefsiri 31-34. Ayetler
12.06.2021 2173 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1119
En'âm Suresi Tefsiri 26-30. Ayetler
5.06.2021 1780 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1118
En'âm Suresi Tefsiri 20-25. Ayetler
29.05.2021 2121 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1117
En'âm Suresi Tefsiri 13-19. Ayetler
22.05.2021 2015 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1116
En'âm Suresi Tefsiri 7-12. Ayetler
15.05.2021 2147 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1115
En'âm Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
8.05.2021 2119 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1114
Kasas Suresi Tefsiri 86-88. Ayetler
1.05.2021 1988 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1113
Kasas Suresi Tefsiri 83-85. Ayetler
24.04.2021 2181 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1112
Kasas Suresi Tefsiri 79-82. Ayetler
17.04.2021 2134 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1111
Kasas Suresi Tefsiri 76-78. Ayetler
10.04.2021 2390 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1110
Kasas Suresi Tefsiri 72-75. Ayetler
3.04.2021 2202 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1109
Kasas Suresi Tefsiri 68-71. Ayetler
27.03.2021 2787 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1108
Kasas Suresi Tefsiri 61-67. Ayetler
20.03.2021 2399 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1107
Kasas Suresi Tefsiri 57-60. Ayetler
13.03.2021 2696 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1106
Kasas Suresi Tefsiri 52-56. Ayetler
6.03.2021 2419 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1105
Kasas Suresi Tefsiri 47-51. Ayetler
27.02.2021 2485 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1104
Kasas Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
20.02.2021 2646 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1103
Kasas Suresi Tefsiri 38-42. Ayetler
13.02.2021 2757 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1102
Kasas Suresi Tefsiri 33-37. Ayetler
6.02.2021 2700 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1101
Kasas Suresi Tefsiri 29-32. Ayetler
30.01.2021 3036 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1100
Kasas Suresi Tefsiri 26-28. Ayetler
23.01.2021 5049 Okunma
4 Yorum 28.02.2021 11:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1099
Kasas Suresi Tefsiri 21-25. Ayetler
16.01.2021 3149 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1098
Kasas Suresi Tefsiri 16-20. Ayetler
9.01.2021 2793 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1097
Kasas Suresi Tefsiri 12-15. Ayetler
2.01.2021 3422 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1096
Kasas Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
26.12.2020 3280 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1095
Kasas Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
19.12.2020 3025 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1094
Neml Suresi Tefsiri 89-93. Ayetler
12.12.2020 3523 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1093
Neml Suresi Tefsiri 83-88. Ayetler
5.12.2020 3472 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1092
Neml Suresi Tefsiri 76-82. Ayetler
28.11.2020 3764 Okunma
1 Yorum 29.11.2020 17:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1091
Neml Suresi Tefsiri 67-75. Ayetler
21.11.2020 4209 Okunma
1 Yorum 26.11.2020 17:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1090
Neml Suresi Tefsiri 63-66. Ayetler
14.11.2020 2744 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1089
Neml Suresi Tefsiri 59-62. Ayetler
7.11.2020 2786 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1088
Neml Suresi Tefsiri 54-58. Ayetler
31.10.2020 3579 Okunma
1 Yorum 03.11.2020 17:20
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1087
Neml Suresi Tefsiri 45-53. Ayetler
24.10.2020 3488 Okunma
1 Yorum 24.10.2020 22:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1086
Neml Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
17.10.2020 2611 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1085
Neml Suresi Tefsiri 36-40. Ayetler
10.10.2020 2676 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1084
Neml Suresi Tefsiri 27-35. Ayetler
3.10.2020 3613 Okunma
2 Yorum 11.10.2020 20:33
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1083
Neml Suresi Tefsiri 20-26. Ayetler
26.09.2020 6959 Okunma
5 Yorum 03.10.2020 19:37
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1082
Neml Suresi Tefsiri 15-19. Ayetler
19.09.2020 5093 Okunma
3 Yorum 03.10.2020 18:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1081
Neml Suresi Tefsiri 12-14. Ayetler
12.09.2020 3840 Okunma
2 Yorum 13.09.2020 15:00
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1080
Neml Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
5.09.2020 3286 Okunma
2 Yorum 06.09.2020 15:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1079
Neml Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
29.08.2020 3424 Okunma
2 Yorum 30.08.2020 20:43
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1078
Şuara Suresi Tefsiri 224-227. Ayetler
22.08.2020 4379 Okunma
3 Yorum 23.08.2020 21:17
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1077
Şuara Suresi Tefsiri 213-223. Ayetler
15.08.2020 3986 Okunma
4 Yorum 16.08.2020 18:26
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1076
Şuara Suresi Tefsiri 203-212. Ayetler
8.08.2020 4331 Okunma
6 Yorum 09.08.2020 19:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1075
Şuara Suresi Tefsiri 192-202. Ayetler
1.08.2020 4326 Okunma
5 Yorum 06.08.2020 19:32
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1074
Şuara Suresi Tefsiri 176-191. Ayetler
25.07.2020 4397 Okunma
3 Yorum 26.07.2020 16:16
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1073
Şuara Suresi Tefsiri 160-175. Ayetler
18.07.2020 4203 Okunma
3 Yorum 20.07.2020 11:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1072
Şuara Suresi Tefsiri 141-159. Ayetler
11.07.2020 3123 Okunma
2 Yorum 12.07.2020 15:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1071
Şuara Suresi Tefsiri 123-140. Ayetler
4.07.2020 4038 Okunma
3 Yorum 11.07.2020 03:35
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1070
Şuara Suresi Tefsiri 105-122. Ayetler
27.06.2020 3323 Okunma
2 Yorum 28.06.2020 18:12
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1069
Şuara Suresi Tefsiri 92-104. Ayetler
20.06.2020 4795 Okunma
4 Yorum 21.06.2020 19:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1068
Şuara Suresi Tefsiri 83-91. Ayetler
13.06.2020 3565 Okunma
1 Yorum 14.06.2020 16:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1067
Şuara Suresi Tefsiri 69-82. Ayetler
6.06.2020 4818 Okunma
3 Yorum 08.06.2020 14:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1066
Şuara Suresi Tefsiri 53-68. Ayetler
30.05.2020 4637 Okunma
3 Yorum 31.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1065
Şuara Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
23.05.2020 4582 Okunma
3 Yorum 29.05.2020 18:08
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1064
Şuara Suresi Tefsiri 34-44. Ayetler
16.05.2020 3242 Okunma
1 Yorum 17.05.2020 15:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1063
Şuara Suresi Tefsiri 23-33. Ayetler
9.05.2020 3253 Okunma
1 Yorum 10.05.2020 08:19
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1062
Şuara Suresi Tefsiri 10-22. Ayetler
2.05.2020 3405 Okunma
2 Yorum 13.05.2020 21:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1061
Şuara Suresi Tefsiri 1-9. Ayetler
25.04.2020 4771 Okunma
2 Yorum 14.05.2020 18:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1060
Furkan Suresi Tefsiri 73-77. Ayetler
18.04.2020 3932 Okunma
2 Yorum 15.05.2020 16:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1059
Furkan Suresi Tefsiri 68-72. Ayetler
11.04.2020 4991 Okunma
3 Yorum 16.05.2020 16:02
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1058
Furkan Suresi Tefsiri 60-67. Ayetler
4.04.2020 3774 Okunma
2 Yorum 18.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1057
Furkan Suresi Tefsiri 53-59. Ayetler
28.03.2020 4901 Okunma
5 Yorum 19.05.2020 16:27
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1056
Furkan Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
21.03.2020 4055 Okunma
2 Yorum 20.05.2020 16:21
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1055
Furkan Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
14.03.2020 4104 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 16:36
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1054
Furkan Suresi Tefsiri 35-40. Ayetler
7.03.2020 4224 Okunma
2 Yorum 22.05.2020 16:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1053
Furkan Suresi Tefsiri 30-34. Ayetler
29.02.2020 4402 Okunma
2 Yorum 23.05.2020 15:57
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1052
Furkan Suresi Tefsiri 21-29. Ayetler
22.02.2020 4914 Okunma
3 Yorum 24.05.2020 16:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1051
Furkan Suresi Tefsiri 17-20. Ayetler
15.02.2020 3830 Okunma
2 Yorum 30.05.2020 17:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1050
Furkan Suresi Tefsiri 10-16. Ayetler
8.02.2020 4847 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 11:38
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1049
Furkan Suresi Tefsiri 4-9. Ayetler
1.02.2020 4093 Okunma
1 Yorum 03.02.2020 07:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1048
Furkan Suresi Tefsiri 1-3. Ayetler
25.01.2020 3604 Okunma
1 Yorum 26.01.2020 06:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1047
Nur Suresi Tefsiri 62-64. Ayetler
18.01.2020 4053 Okunma
1 Yorum 25.01.2020 07:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1046
Nur Suresi Tefsiri 61. Ayet
11.01.2020 4270 Okunma
1 Yorum 13.01.2020 08:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1045
Nur Suresi Tefsiri 58-60. Ayetler
4.01.2020 3802 Okunma
1 Yorum 05.01.2020 08:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1044
Nur Suresi Tefsiri 53-57. Ayetler
28.12.2019 3847 Okunma
1 Yorum 30.12.2019 08:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1043
Nur Suresi Tefsiri 47-52. Ayetler
21.12.2019 3866 Okunma
1 Yorum 22.12.2019 23:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1042
Nur Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
14.12.2019 4278 Okunma
1 Yorum 17.12.2019 07:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1041
Nur Suresi Tefsiri 39-42. Ayetler
7.12.2019 5273 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 00:42
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1040
Nur Suresi Tefsiri 35-38. Ayetler
30.11.2019 9050 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1039
Nur Suresi Tefsiri 32-34. Ayetler
23.11.2019 4428 Okunma
1 Yorum 24.11.2019 08:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1038
Nur Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
16.11.2019 3453 Okunma
1 Yorum 19.11.2019 12:31
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1037
Nur Suresi Tefsiri 27-29. Ayetler
9.11.2019 3612 Okunma
1 Yorum 10.11.2019 05:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1036
Nur Suresi Tefsiri 23-26. Ayetler
2.11.2019 3233 Okunma
1 Yorum 03.11.2019 07:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1035
Nur Suresi Tefsiri 19-22. Ayetler
26.10.2019 3233 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1034
Nur Suresi Tefsiri 12-18. Ayetler
19.10.2019 3590 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1033
Nur Suresi Tefsiri 6-11. Ayetler
12.10.2019 5364 Okunma
2 Yorum 16.10.2019 14:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1032
Nur Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
5.10.2019 4006 Okunma
1 Yorum 06.10.2019 23:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1031
Müminun Suresi Tefsiri 111-118. Ayetler
28.09.2019 3257 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:50


© 2024 - Akevler