Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 142
A’RÂF SÛRESİ 142-147.AYETLER TEFSİRİ
4.01.2002
2358 Okunma, 0 Yorum

KUR’AN İŞLETMELERİ (3) / 142. SEMİNER                                      Üsküdar/ İstanbul., 4 0CAK 2002

İslâm Medeniyeti Vakfı, Sa: 19.30

A’RÂF SÛRESİ – MUKAYESELİ TEFSİR ÇALIŞMASI

İSRAİLOĞULLARI, TÜRKİYE  VE  BİZ

142 - Musa ile selasin leyli muvaade ettik. Onu aşer ile itmam ettik; Rabb’inin mîkatı erbeîn leyle tamamlandı. Ve Musa ehi Harun’a; “Kavmimde beni ihlâf et, ve ıslah et, müfsidlerin sebiline ittiba etme.” dedi. (A’RÂF SÛRESİ)

142 - Musa ile otuz geceye sözleştik. Ona on daha uladık da Yetiştiricisi’nin günleri kırk geceye ulaştı. Musa kardeşi Harun’a; “Ulusum içinde beni temsil et. Ve düzelt. Ve bozguncuların yoluna uyma.” dedi. (A’RÂF SÛRESİ)

İbrahim Peygamber Mezopotamya’dan çıkmıştı. Harran’a gelmiş, oradan da batıya gitmişti. Mezopotamya’da çivi yazısı vardı. Mısır’da ise şekil yazısı vardı. Aslında şekil yazısı da Mısır’a Mezopotamya’dan gelmişti. Mezopotamyalılar tabletler üzerinde yazmaya başlayanca şekil yazısını çivi yazısına çevirdiler. İbraniler o yazıyı da öğrenmişlerdi. Mısır yazısı harf yazısına yaklaşmıştır. “Kuş” ifade etmek için “kuş resmi”ni yapıyor ve çerçeve içine “Kol” ve “Şiş” resmini yapıyor, böylece kuş sözünü de ifade ediyordu. Kol ve Şiş de “ş” harfini gösteriyordu.

Allah sözleşme yerine Sina Dağı’na Musa’yı dâvet emiş ve orada Tevrat’ın bir kısmını veya tamamını yazdırmıştı. Bu Tevrat bugünkü Tevrat’tan farklı idi. Çünkü bugünkü Tevrat’ta Musa Peygamberin hayat hikâyesi vardır. Orada ise sadece Allah’ın emirleri vardı. Şeriat olarak bütünü içeriyordu. İbrani kültürü bunları anlayacak seviyede gelişmişti.

Allah Sözleşmesi” tâbiri Kur’an’da çok geçmektedir. Allah insanlarla sözleşme yapıyor; sonra da o sözleşmeye uymalarını istiyor. “Geceleri sözleştik” diyor. Tabletler üzerinde yazmayı bildikleri için Hz. Musa seçkin yazıcıları alıyor ve Tevrat’ı otuz günde yazılacak şekilde program yapıyor. Yetişmediği için on gün uzatma veriliyor.

Burada sözleşmelerin bir vakte göre yapılması gerektiğini, ama yetişmezse uzatmanın yapılacağını belirtiyor. İçtihatlar için bu çok önemlidir. Çünkü İslâmiyet’te plânlama vardır; ama, zaman plânlaması yoktur. O da vardır. Ama, cezai müeyyidesi yoktur. Zamanında teslim edemedi mi akit feshedilmiş olur; yahut, uzatma verilir. Gecikme tazminatı istenemez; faiz olur. Allah bize bunu öğretmektedir.

Allah’ın burada bize öğrettiği ikinci esas da “onlu sistem”dir. 30 gün verilmiş, küsur gün verilmemişti. Sonra uzatma da 10 gün olarak yapılmıştır. Bu bize hem “onluk sistem”i öğretmektedir, hem de “standart sayılar”ı vermektedir. 10 sayısına “kâmil” denmektedir. Ayrıca diğer sayılar çoklu olarak tamamlandığı halde, 10’un katları tekil olarak katlanır. “Selâse ricâlin”i “selasîne recülen”.

Burada yine matematikle ilgili çok önemli bir kural öğretilmektedir. Onluklar onluk olarak toplanır. Onun için; “Onu kırk olarak tamamladık.” diyor. Toplamayı öğreten iki âyet vardır. Bir yerde; “Üç, yedi daha, on eder.” diyor. Burada da; “Otuz, on daha, kırk eder.” diyor. Matematiğin sayma olduğunu biliyoruz. Toplama, sayma, onluk paketler yapmaktır. Toplama, ayrı sayılmışları birleştirip sayamadır. Diğer bilinmeyen işlemler kıyas yoluyla buradan çıkar. O halde Kur’an matematiğin varsayımlarını koymuştur. Kalanı, kıyas yoluyla üretmekten ibarettir.

“Musa kardeşi Harun’a; “Sen bana kavmimde halife ol.” diyor.” Burada, “kavmimizde” demeyip “kavmimde” diyor. Böylece toplulukları başkanların temsil edeceğini ifade ediyor. Bu da çok önemli bir içtihat dayanağıdır. “Halefim ol” diyor. O halde vekil başkan adına yönetir, kendi adına yönetmez. Talimatlar veriyor. Demek ki, vekil ve halef aslın talimatlarına göre yönetecektir. Kendisi yönetecektir.

Önemli bir uyarısı da; “Müfsitlerin yoluna uyma.” diyor. “Müfsitlere uyma” denmiyor da; “Yoluna uyma” deniyor. Burada başkanlara önemli bir hatırlatma vardır. Başkanlar toplulukların isteklerine değil; istişareden sonra kendi içtihatlarına göre hareket ederler. Yani, halkın isteklerine göre değil, Hakkın isteklerine uyarlar. Mustafa Kemal Türk Halkını dinleseydi Türkiye’de inkılâp olur muydu?

Tüm sosyal olaylar böyledir. Halk ile yönetici arasında bir çekişme vardır. Yöneticiler topluluğu ileri götürürler, halk ise direnir. Denge böyle oluşur. Bu evde de böyledir. Baba aileyi ileriye götürür, evdekiler direnir. Peki, burada başkan ne yapacaktır? İstediklerini zorla mı yaptıracaktır? Hayır. Kendisi onlara uymayacaktır. Görecektir ki, zamanla halk kendisinin yaptığını yapmaya başlar ve onun gösterdiği yola gelir. Yeter ki, başkan başkanlık sevdasına tutulup tavizler vermesin. O halde, bu âyet bize başkanlığı da öğretmektedir. Baba da ailede böyle yapmalıdır. Fertleri zorlamamalı, ama kendisi asla taviz vermemelidir. Sonra bütün aile ona uymuş olur. Tabii ki, baba da kararları alırken hep aile lehine kararlar almalıdır.

 

143 - Musa mikatımıza ciet edip Rabb’i ona teklim edince; “Rabb’im, bana irae ol, sana nazar edeyim!” diye kavl etti. O da; “Beni re’yedemezsin, lâkin cebele nazar et, cebel mekânında istikrar ederse ilerde beni re’yedersin!” diye kavl etti. Rabb’i cebel üzerine tecelli edince onu dakkan ca’letti. Musa saikan har etti. İfakat edince de; “Sen sübhansın, sana tevbe ettim. Ve mü’minlerin evveliyim.” diye kavl etti.

143 - Musa sözleştiğimiz günümüze gelince Yetiştirici onunla konuştu. O da; “Yetiştircim! Bana kendini göster, sana bakayım!” dedi. “Sen beni göremezsin! Dağa bak, yerinde durursa ilerde beni görebilirsin!” dedi. Yetiştiricisi dağda ortaya çıkınca, onu sarsmaya başladı. Musa baygın olarak düştü. Ayılınca; “Sen arınmışsın. Sana döndüm. Ve inananların ilkiyim.” dedi.

Hz. Musa Rabb’i ile konuşma ile yetinmiyor, O’nu görmek istiyor. İnsan hiçbir zaman şüpheden kurtulamıyor. Ne kadar açık deliller görse yine de onları unutuyor ve daha fazla delil istiyor. Hz. Musa daha Mısır’a gitmeden önce dağda Rabb’ini ateş olarak görmüştü. Kendisine mucize verilmiş, Firavun’a öyle gitmişti. Yirmi sene dokuz mucize ile cidal yapmıştı. Allah onu denizden geçirmişti. Hâlâ; “Göster de seni göreyim!” diyor.

Bu durum aynen bizim için de vâriddir.

Kur’an’ın Allah sözü olduğuna dair en açık delillerle bize Kur’an’ın âyetlerini gösterdiği halde, zaman zaman bir de bakarız ki âhiretten kuşkuya düşmüşüz: Bir bakarız, başaracağımızdan ümitsizliğe düşeriz. Ne var ki, Allah gafûrdur da bizi bu kuşkulardan dolayı helâk etmiyor.

“Beni göremezsin!” diyor. Aslında biz hiç bir şeyi göremeyiz. Biz sadece bize gelen ışıkları görürüz. Geldiği yer hakkında varsayım yaparız. Allah’a dışarıdan bir ışık çarpıp yansımaz ki O’nu görelim. Allah’ı ancak var ettikleri ile ve bize olan ilhamları ile biliriz. Hz. Musa’nın bu talebi, Allah’a; “Sen iki Allah ol da ben başkasına da tapayım!” demesi gibidir. “Dağa bak, yerinde kalırsa beni görürsün!” diyor. O da sallanmaya başlıyor. Hz. Musa korkusundan bayılıp düşüyor. Ayılınca da tam ayılıyor; “Sen sübhansın.” Yani, ışıklarla görünmezsin, kendin görünürsün. “Sana döndüm.” Yani, talebimden vazgeçtim. Tevbe ettim. Senin görünmeyeceğine en başta ben inandım, diyor.

Bu âyetin önemi şuradadır. İnsanlar mücerret varlıkları etkileri ile görürler, ama o varlıkları gördüklerine benzetirler. Mesela, insandaki can ciğerlerden çıkan nefese benzetilir. Ancak onun ona benzemediğini, sadece fonksiyonları arasında bir benzerlik olduğunu bilmeleri için fikir seviyelerinin yükselmesi gerekir.

İşte Allah insanları her zaman bir tek Rabb’e çağırmış, ama Rabb’in görünmez olduğunu Hz. Musa’ya anlatmıştır. Bunun mânâsını ise ancak bugün anlıyoruz. Onun için diyor ki; “İnananların ilkiyim.” Yani, sen gördüğümüz varlıklara benzemiyorsun ki seni görelim. Görsek, gördüğümüz varlıklara benzemiş olacaksın.

Demek ki, ilmin temellerini İbrahim Peygamber attığı gibi, felsefe de Musa Peygamber ile başlar. Artık tek tanrı inancının yanında, tanrının sıfatları da ortaya konur. İnsanlar tanrının yüceliğini daha iyi anlamaya başlarlar.

 

144 – “Ey Musa, ben seni nâs üzerine risâletim ve kelâmımla istifa ettim. Sana ita ettiğimi ahzet ve şâkirlerden ol.”

144 – “Ey Musa, ben seni el üzerine elçiliklerimle ve sözlerimle arıttım. Sana verdiklerimi al ve karşılayanlardan ol.”

Hz. Musa huzura çağırılmış ve ona Tevrat yazdırılmıştır.

“İstifa ettim, ayıkladım. Yani, halkın arasından seni seçtim.” diyor. Allah varlıkları eşit yaratmamıştır. Öyle olsaydı varlılar hep bir olur ve bir oluş sözkonusu olmazdı. Bitkiler hayvanlar gibi değildir. Hayvanlar da insanlar gibi değildir. İnsanlar içinde de peygamberler diğer halk gibi değildir. İnsanlar eşit yaratılmamıştır. Zulme uğrayanın hakkını istemeye hakkı vardır. Ama Allah’ın başkasına yaptığı ihsanı, bana niye yapmadı demeye hakkı yoktur. İnsanlarda işbölümü vardır ve bu işbölümü kişileri farklı yere koyar. Kapıcı ve müdür o işte aynı seviyede değildirler. Peygamberlerin de insan olarak diğerlerinden hiçbir farkları olmadığı halde, peygamberlik görevinde farklılık vardır.

Burada, “Seni risalâtımla ve kelâmımla seçtim.” demek suretiyle işbölümü iki şekilde yapılmaktadır. Biri ehliyete dayanır. Yani, bilen kimse ehildir. Ancak bir şeyin yapılması için görevli olmak da gerekir. Kendi aramızda da iki unsur görüyoruz. Biri, ehliyet ilme dayanır. Diğeri ise, görevli olmaya dayanır. Bu da şeriat düzeninde halkın kendi görevlilerini kendilerinin seçmesidir. Bütün içtihatlarımızı buna göre yapacağız. Bu iş için hangi ehliyete gerek var? Bu işin görevlisi nasıl belirlenecektir?

İşte, bir işyeri planında bu husus yer almalıdır. Allah’ın Musa Peygambere verdiği görevi biz sözleşmelerimizle ve şeriatla vereceğiz.

“Sana ne verilmişse onu al.” âyetinin ifade ettiği gerçek de, görevi aynen almaktır. Eksiksiz, fazlasız almaktır. Hizmette kusur etmeyecektir, ama, yetkilerini de aşmayacaktır. Burada “”nın gelmesi görevlerin çeşitli ve değişik olacağını bildirmektedir. “Şâkirlerden ol” demek, görevleri tamamen yerine getirmek anlamındadır. Deveye yem verildiğinde et ve süt verirse; “Deve şükretti!” derler. Allah’ın insana verdiği nimetlerinin karşılığını verirse insan şükretmiş olur.

Şimdi Allah bize bu çalışmalarımızla Kur’an’ın mânâlarını bildiriyor.

Biz de onu yazıyor, anlatıyor ve okuyorsak, gereklerini de elimizden geldiği kadar yapabiliyorsak; şükredenlerden oluyoruz demektir.

Hz. Musa ve arkadaşları için “mikat” ne ise; bizim için de bu “toplanmamız” odur.

Hz. Musa ve arkadaşları için “Tevrat” ne ise; bizim için de bu “yazdıklarımız” odur.

Bir fark vardır. O zaman yazdırılanlarda hata yoktu. Bizim yazdıklarımızda doğrular olduğu gibi, hatalar da vardır. Söylenen ve yazılanlarda yanlışların olduğu bilinerek ona göre dikkatli olunmalıdır. Hz. Musa’nın arkadaşları sadece öğrenmekle yükümlüdürler, bizim ise aynı zamanda söylenenleri kontrol etmemiz gerekmektedir. Bu da “içtihat”tır.

 

145 - Levhalarda her şeyden mev’ize olarak ve her şeyden tafsil olarak ketbettik. Onu kuvvetle al. Kavmine de kavlet, ahseni ile ahzetsinler. Yakında size fâsıkların dârını iare edeceğim.

145 – Levhalarda her şeyden öğüt olarak ve her şeyin açıklamasını yazdık. Onu kuvvetle al. Ulusuna da söyle, en iyi şekilde alsınlar. Yakında size yoldan çıkmışların yurdunu göstereceğim.

“Levhalarda yazdık.” deniyor. Tevrat nâzil olduğu zaman onu papirüslere değil de, belki de çivi yazısı ile levhalara yazdılar. Bu levhalar seramik olabileceği gibi, bakır da olabilir. İbraniler hem Mısır hem de Mezopotamya şekil yazısını biliyorlardı. Onlar Mısır’dan çıkmadan bir asır önce Mısır’da harf yazısını öğrenmişlerdi. Ancak harf yazısını levhalarda yazmak zordur. Oysa çivi yazısı basit keski ve çivi ile çok kolay yazılabilir. Çivi yazısı ile yazılmış olması gerekir. Kur’an’da; “Biz yazdık.” deniyor. Yazılı olarak indirdik demiyor. “Cemaatin yazması” “Allah’ın yazması”dır. Nitekim Kur’an’ın toplanması için de; “Sonra da toplamak bize aittir.” diyor. Ama toplayan “sahâbeler” olmuştur. O onlara toplatmıştır.

“Her şeyden mev’ıza olarak yazdık.” diyor. “Tafsîl olarak yazdık.” diyor. Kur’an hükümlerin usûllerini bildirir, fürûu kıyasa bırakır. Oysa Tevrat’ta kıyas yoktur. Gerekli her şey, yani, füru’ da dahil olmak üzere teker teker sayılmıştır. Çünkü o zamanki insanlar içtihat yapacak seviyede değildir. İçtihat Kur’an ile gelmiştir.

“Onu kuvvetle al.” demektedir. Yani, içindeki mânâları sağlamca kavra demektir. Oradaki bilgiler onlar için kesin idi. Çünkü Allah söylüyordu. Biz ise Kur’an’ı alırız, içtihat yaparız. İçtihadımızda hata vardır. Onunla amel ederiz, ama ona yapışıp kalmayız. Her zaman daha iyisini ararız. Onun için İsrailoğullarına ve Musa Peygambere; “Onu kuvvetle ahzediniz.” denmiştir, ama bize böyle bir emir verilmemiştir. Bununla beraber icma ile sabit olanları biz de kuvvetle alcağız.

“Kavmine söyle, onun ahsenini ahzetsinler.” Böylece onlara da ahsenini seçmede içtihat yetkisini vermiş oluyor. Ahsen olup olmadığının tesbiti peygamberlere ve kitaplara aittir. Ama ahsenini seçme ise kişilere aittir. Burada, eskiden de hiç içtihat yoktu şeklinde yanlış anlama olmasın. Şeriatın başladığı yerde ister istemez içtihat da başlamıştır. Biz Kur’an’daki asıllara bakarak bir şeyin hasen mi seyyi’ mi olduğuna hükmeder. Onlar ise sadece hasenleri seçiyorlardı.

“Size fâsıkların dârını göstereceğim.” diyor. Yani, daha orada hangi yerlere yerleşecekleri bildirilmiyor, ama ileride bildirilecektir, demektir. Ama şimdiden hazırlık yapın, levhaların ahsenini alın, diyor. 

Bu âyet bize de çok önemli bir müjde ve mesaj vermektedir.

Şimdi hep hazırlık yapmaktayız. Ama “Ahşap Evlerimiz”i nerede kuracağımızı, “Marketlerimiz”i nerelerde tesis edeceğimizi Allah bize yakında gösterecektir. Bu yakındanın Musa Peygamber için 40 yıl olduğunu unutmamalıyız. Ama bizim işimiz emirlere uymaktan ibarettir. Hazırlıklarımıza devam edeceğiz. “Fâsıkların yurdu” diyor. Mârife olarak kullanmıyor. Demek ki, fâsıkların yerlerine yerleşeceklerdir. Bize de onların yerlerini nasip edecektir.

Bu yazdıklarım, Kur’an’ın nasıl anlaşılmasını öğretmek içindir. Yoksa, bu söylediklerim sadece bizim için geçerlidir. Başkaları başka şeyler anlar. Kendi şartları ve durumlarına göre başka türlü mânâ verirler. Yani, mücerretleri herkes başka türlü anlar. “Herkes evine girsin.” dersem; herkesin evi farklıdır ve farklı ev anlar.

 

146 - Arzda bigayri hak istikbar eden kimseleri âyetlerimden israf edeceğim. Âyetlerin küllisini re’yetseler onlara îman etmezler. Rüşdün sebilini re’yetseler onu sebil olarak ittihaz etmezler. Ğayyın sebilini re’yetseler sebil olarak onu ittihaz ederler. Bu onların âyetlerimizi tekzib etmiş olmalarından ve onlardan gâfil bulunduklarından dolayıdır.

146 - Yerde yersiz büyüklenen kimselerden kanıtlarımı uzaklaştıracağım. Kanıtların hepsini görmeseler bile ona inanmazlar. Açık yolu görseler onu yol edinmezler. Uçurumun yolunu görseler onu yol edinirler. Bu onların kanıtlarımızı yalanlamalarından ve onlardan habersiz olmalarından dolayıdır.

Biz Kur’an’dan öğrendiklerimizi kanıtları ile anlatıyoruz. Onlar da Kur’an’ı okusalar bizim anladıklarımızı anlayacaklardır. Hatalarını görebilmeleri ve düzeltmeleri onlar için mümkündür. Ama öyle yapmıyorlar. Kendilerini büyük gördükleri için tenezzül edip bize kulak vermiyorlar! Göz göre göre çıkış yolunu tutmuyor, uçurumun arkasında koşuyorlar! Bir de söylediklerimize kulak vermiyor, umursamıyorlar!

Mala-Mal Marketleri” hakkında söylediklerimize asla kulak vermiyorlar. Hazreti Musa bu hususu daha ilk Tevrat’ı yazdırdığı zaman söylemiştir. 3000 yıldan fazla zaman geçmiş ama, orada söylenenleri biz bugün burada yaşıyoruz. Yani, Allah ileride gidecekleri yeri gösterecek, ama, oraya kâzibler ve gâfiller gelmeyecektir, demektir.

Zaten “hicret” bunun için vardır. “Gerçek mü’min” ile “sözde mü’min” orada anlaşılacaktır. Hicret etmeyen o gâfillerdendir.

Cihat” da bunun için vardır. Cihat etmeyen o gâfillerdendir.

Siz onlara ne kadar kanıt getirirseniz getirin, onlar inanamazlar. Bunu biz kendi hayatımızda hep görmüyor muyuz? Ya bizimle hiç görüşmüyor; görüşseler bile, siz ne kadar açıklarsanız açıklayın, kafasına putlar koymuş; şeyhleri var, parti liderleri var, ... onların ağızlarına bakıyorlar! Böylece hem kendileri helâk oluyor, hem de onları helâk ediyorlar.

“Borç alırsanız sonu helâktır!” diyorsunuz. Rakamlarla ispat ediyorsunuz; yine borç alma peşinde koşuyorlar! Rey veya seyirci isterken Müslümanlıklarını kimseye bırakmayanlar, gelen borçtan bize de bir şey düşer ümidiyle ağızlarını açıyorlar! Uçuruma doğru gidiyorlar...

 

147 - Âyetlerimizi ve âhiret likasını tekzib eden kimselerin amelleri hubut etmiştir. Amel ettiklerinden başkası ile mi iczâ olunacaklardır?

147 – Kanıtlarımızı ve ötede kavuşmayı yalanlayanların bütün işledikleri boşa gitmiştir. İşlediklerinin başkasıyla mı karşılanacaklar?

Allah’ın âyetlerine kulak vermeyen, onları umursamayan, kavlen veya fiilen yalanlayan kimselerden bahsetmektedir. Hz. Musa’ya bildirmektedir. İleride öyle karşılanacağını haber vermektedir. Onların dünyada yaptıkları boşa gidecek, ayrıca yaptıkları kötülüklerin karşılığını da âhirette kötülük olarak bulacaklardır, diyor. Bu Âyette de kötülerin her zaman varolacağı, şeytanın daima faaliyette olduğu ve insanların onların peşinden gittiğini bildirmektedir. Bize bunları anlatarak benzer durumlarla karşılaşacağımızı anlatmaktadır. Onlara uyarak onların durumuna düşmememiz gerektiğini, onların varlığının bizi ümitsizliğe düşürmemesi gerektiğini belirtmektedir.

Şimdi biz Kur’an’ı okuyarak günümüzü ilgilendiren konularda hükümler çıkarıyoruz.

İNSANLIK ANAYASASI” böyle bir istihraçtır. Bu âyetler de bize gelecekte karşılaşacağımız halleri bildirmektedir. Ki, bunların bir kısmı ile hâlen karşılaşmış bulunuyoruz.

Bu sûrenin tefsiri bittiğinde, bu açıklamaları çoğaltıp dağıtmalıyız.

Hazreti Muhammed Medine’ye gitmeden şeriatla ilgili hükümler gelmemişti.

Musa Peygamber de denizi geçmeden önce şeriatla ilgili hükümler gelmemiştir.

Otuz yıllık hazırlığımızda Türkiye Müslümanlarına şeriat hükümleri gelmemişti. Onun için câri sistemde dernek kurdular, şirket kurdular, vakıf kurdular ve partiler kurdular...

Onlar hizmetlerini tamamladılar.

Şimdi Allah şeriata göre müesseselerin kurulmasını istiyor. Şimdi bize şeriatı bildiriyor.

Bu yazılar onlardandır. Kur’an’ı bu amaçla okumaya başlayan herkese bunlar bildirilecektir. Artık peygamber yoktur. İlim vardır. Herkes gücü nisbetinde ilim yapar. Allah’ın herkesten istediği de o kadardır.

Yazan ve Anlatan: SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yayına Hazırlayan: REŞAT NÛRİ EROL

 






Tüm Seminerler
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1130
En'âm Suresi Tefsiri 77-79. Ayetler
21.08.2021 3137 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1129
En'âm Suresi Tefsiri 74-76. Ayetler
14.08.2021 2406 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1128
En'âm Suresi Tefsiri 72-73. Ayetler
7.08.2021 2370 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1127
En'âm Suresi Tefsiri 71. Ayet
31.07.2021 1920 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1126
En'âm Suresi Tefsiri 66-70. Ayetler
24.07.2021 2193 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1125
En'âm Suresi Tefsiri 61-65. Ayetler
17.07.2021 2237 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1124
En'âm Suresi Tefsiri 52-55. Ayetler
10.07.2021 2021 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1123
En'âm Suresi Tefsiri 45-51. Ayetler
3.07.2021 1873 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1122
En'âm Suresi Tefsiri 40-44. Ayetler
26.06.2021 1908 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1121
En'âm Suresi Tefsiri 35-39. Ayetler
19.06.2021 2294 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1120
En'âm Suresi Tefsiri 31-34. Ayetler
12.06.2021 2173 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1119
En'âm Suresi Tefsiri 26-30. Ayetler
5.06.2021 1780 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1118
En'âm Suresi Tefsiri 20-25. Ayetler
29.05.2021 2121 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1117
En'âm Suresi Tefsiri 13-19. Ayetler
22.05.2021 2015 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1116
En'âm Suresi Tefsiri 7-12. Ayetler
15.05.2021 2147 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1115
En'âm Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
8.05.2021 2119 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1114
Kasas Suresi Tefsiri 86-88. Ayetler
1.05.2021 1988 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1113
Kasas Suresi Tefsiri 83-85. Ayetler
24.04.2021 2181 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1112
Kasas Suresi Tefsiri 79-82. Ayetler
17.04.2021 2134 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1111
Kasas Suresi Tefsiri 76-78. Ayetler
10.04.2021 2390 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1110
Kasas Suresi Tefsiri 72-75. Ayetler
3.04.2021 2202 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1109
Kasas Suresi Tefsiri 68-71. Ayetler
27.03.2021 2787 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1108
Kasas Suresi Tefsiri 61-67. Ayetler
20.03.2021 2399 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1107
Kasas Suresi Tefsiri 57-60. Ayetler
13.03.2021 2696 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1106
Kasas Suresi Tefsiri 52-56. Ayetler
6.03.2021 2419 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1105
Kasas Suresi Tefsiri 47-51. Ayetler
27.02.2021 2485 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1104
Kasas Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
20.02.2021 2646 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1103
Kasas Suresi Tefsiri 38-42. Ayetler
13.02.2021 2757 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1102
Kasas Suresi Tefsiri 33-37. Ayetler
6.02.2021 2700 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1101
Kasas Suresi Tefsiri 29-32. Ayetler
30.01.2021 3036 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1100
Kasas Suresi Tefsiri 26-28. Ayetler
23.01.2021 5049 Okunma
4 Yorum 28.02.2021 11:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1099
Kasas Suresi Tefsiri 21-25. Ayetler
16.01.2021 3149 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1098
Kasas Suresi Tefsiri 16-20. Ayetler
9.01.2021 2793 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1097
Kasas Suresi Tefsiri 12-15. Ayetler
2.01.2021 3422 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1096
Kasas Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
26.12.2020 3280 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1095
Kasas Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
19.12.2020 3025 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1094
Neml Suresi Tefsiri 89-93. Ayetler
12.12.2020 3523 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1093
Neml Suresi Tefsiri 83-88. Ayetler
5.12.2020 3472 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1092
Neml Suresi Tefsiri 76-82. Ayetler
28.11.2020 3764 Okunma
1 Yorum 29.11.2020 17:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1091
Neml Suresi Tefsiri 67-75. Ayetler
21.11.2020 4209 Okunma
1 Yorum 26.11.2020 17:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1090
Neml Suresi Tefsiri 63-66. Ayetler
14.11.2020 2744 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1089
Neml Suresi Tefsiri 59-62. Ayetler
7.11.2020 2786 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1088
Neml Suresi Tefsiri 54-58. Ayetler
31.10.2020 3579 Okunma
1 Yorum 03.11.2020 17:20
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1087
Neml Suresi Tefsiri 45-53. Ayetler
24.10.2020 3488 Okunma
1 Yorum 24.10.2020 22:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1086
Neml Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
17.10.2020 2611 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1085
Neml Suresi Tefsiri 36-40. Ayetler
10.10.2020 2676 Okunma
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1084
Neml Suresi Tefsiri 27-35. Ayetler
3.10.2020 3613 Okunma
2 Yorum 11.10.2020 20:33
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1083
Neml Suresi Tefsiri 20-26. Ayetler
26.09.2020 6959 Okunma
5 Yorum 03.10.2020 19:37
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1082
Neml Suresi Tefsiri 15-19. Ayetler
19.09.2020 5093 Okunma
3 Yorum 03.10.2020 18:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1081
Neml Suresi Tefsiri 12-14. Ayetler
12.09.2020 3840 Okunma
2 Yorum 13.09.2020 15:00
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1080
Neml Suresi Tefsiri 7-11. Ayetler
5.09.2020 3286 Okunma
2 Yorum 06.09.2020 15:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1079
Neml Suresi Tefsiri 1-6. Ayetler
29.08.2020 3424 Okunma
2 Yorum 30.08.2020 20:43
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1078
Şuara Suresi Tefsiri 224-227. Ayetler
22.08.2020 4379 Okunma
3 Yorum 23.08.2020 21:17
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1077
Şuara Suresi Tefsiri 213-223. Ayetler
15.08.2020 3986 Okunma
4 Yorum 16.08.2020 18:26
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1076
Şuara Suresi Tefsiri 203-212. Ayetler
8.08.2020 4331 Okunma
6 Yorum 09.08.2020 19:55
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1075
Şuara Suresi Tefsiri 192-202. Ayetler
1.08.2020 4326 Okunma
5 Yorum 06.08.2020 19:32
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1074
Şuara Suresi Tefsiri 176-191. Ayetler
25.07.2020 4397 Okunma
3 Yorum 26.07.2020 16:16
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1073
Şuara Suresi Tefsiri 160-175. Ayetler
18.07.2020 4203 Okunma
3 Yorum 20.07.2020 11:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1072
Şuara Suresi Tefsiri 141-159. Ayetler
11.07.2020 3123 Okunma
2 Yorum 12.07.2020 15:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1071
Şuara Suresi Tefsiri 123-140. Ayetler
4.07.2020 4038 Okunma
3 Yorum 11.07.2020 03:35
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1070
Şuara Suresi Tefsiri 105-122. Ayetler
27.06.2020 3323 Okunma
2 Yorum 28.06.2020 18:12
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1069
Şuara Suresi Tefsiri 92-104. Ayetler
20.06.2020 4795 Okunma
4 Yorum 21.06.2020 19:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1068
Şuara Suresi Tefsiri 83-91. Ayetler
13.06.2020 3565 Okunma
1 Yorum 14.06.2020 16:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1067
Şuara Suresi Tefsiri 69-82. Ayetler
6.06.2020 4818 Okunma
3 Yorum 08.06.2020 14:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1066
Şuara Suresi Tefsiri 53-68. Ayetler
30.05.2020 4637 Okunma
3 Yorum 31.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1065
Şuara Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
23.05.2020 4582 Okunma
3 Yorum 29.05.2020 18:08
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1064
Şuara Suresi Tefsiri 34-44. Ayetler
16.05.2020 3242 Okunma
1 Yorum 17.05.2020 15:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1063
Şuara Suresi Tefsiri 23-33. Ayetler
9.05.2020 3253 Okunma
1 Yorum 10.05.2020 08:19
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1062
Şuara Suresi Tefsiri 10-22. Ayetler
2.05.2020 3405 Okunma
2 Yorum 13.05.2020 21:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1061
Şuara Suresi Tefsiri 1-9. Ayetler
25.04.2020 4771 Okunma
2 Yorum 14.05.2020 18:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1060
Furkan Suresi Tefsiri 73-77. Ayetler
18.04.2020 3932 Okunma
2 Yorum 15.05.2020 16:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1059
Furkan Suresi Tefsiri 68-72. Ayetler
11.04.2020 4991 Okunma
3 Yorum 16.05.2020 16:02
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1058
Furkan Suresi Tefsiri 60-67. Ayetler
4.04.2020 3774 Okunma
2 Yorum 18.05.2020 16:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1057
Furkan Suresi Tefsiri 53-59. Ayetler
28.03.2020 4901 Okunma
5 Yorum 19.05.2020 16:27
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1056
Furkan Suresi Tefsiri 45-52. Ayetler
21.03.2020 4055 Okunma
2 Yorum 20.05.2020 16:21
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1055
Furkan Suresi Tefsiri 41-44. Ayetler
14.03.2020 4104 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 16:36
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1054
Furkan Suresi Tefsiri 35-40. Ayetler
7.03.2020 4224 Okunma
2 Yorum 22.05.2020 16:05
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1053
Furkan Suresi Tefsiri 30-34. Ayetler
29.02.2020 4402 Okunma
2 Yorum 23.05.2020 15:57
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1052
Furkan Suresi Tefsiri 21-29. Ayetler
22.02.2020 4914 Okunma
3 Yorum 24.05.2020 16:54
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1051
Furkan Suresi Tefsiri 17-20. Ayetler
15.02.2020 3830 Okunma
2 Yorum 30.05.2020 17:45
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1050
Furkan Suresi Tefsiri 10-16. Ayetler
8.02.2020 4847 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 11:38
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1049
Furkan Suresi Tefsiri 4-9. Ayetler
1.02.2020 4093 Okunma
1 Yorum 03.02.2020 07:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1048
Furkan Suresi Tefsiri 1-3. Ayetler
25.01.2020 3604 Okunma
1 Yorum 26.01.2020 06:07
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1047
Nur Suresi Tefsiri 62-64. Ayetler
18.01.2020 4053 Okunma
1 Yorum 25.01.2020 07:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1046
Nur Suresi Tefsiri 61. Ayet
11.01.2020 4270 Okunma
1 Yorum 13.01.2020 08:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1045
Nur Suresi Tefsiri 58-60. Ayetler
4.01.2020 3802 Okunma
1 Yorum 05.01.2020 08:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1044
Nur Suresi Tefsiri 53-57. Ayetler
28.12.2019 3847 Okunma
1 Yorum 30.12.2019 08:51
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1043
Nur Suresi Tefsiri 47-52. Ayetler
21.12.2019 3866 Okunma
1 Yorum 22.12.2019 23:13
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1042
Nur Suresi Tefsiri 43-46. Ayetler
14.12.2019 4278 Okunma
1 Yorum 17.12.2019 07:14
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1041
Nur Suresi Tefsiri 39-42. Ayetler
7.12.2019 5273 Okunma
2 Yorum 09.02.2020 00:42
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1040
Nur Suresi Tefsiri 35-38. Ayetler
30.11.2019 9050 Okunma
2 Yorum 03.12.2019 13:53
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1039
Nur Suresi Tefsiri 32-34. Ayetler
23.11.2019 4428 Okunma
1 Yorum 24.11.2019 08:09
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1038
Nur Suresi Tefsiri 30-31. Ayetler
16.11.2019 3453 Okunma
1 Yorum 19.11.2019 12:31
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1037
Nur Suresi Tefsiri 27-29. Ayetler
9.11.2019 3612 Okunma
1 Yorum 10.11.2019 05:24
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1036
Nur Suresi Tefsiri 23-26. Ayetler
2.11.2019 3233 Okunma
1 Yorum 03.11.2019 07:48
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1035
Nur Suresi Tefsiri 19-22. Ayetler
26.10.2019 3233 Okunma
1 Yorum 28.10.2019 13:15
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1034
Nur Suresi Tefsiri 12-18. Ayetler
19.10.2019 3590 Okunma
1 Yorum 20.10.2019 10:50
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1033
Nur Suresi Tefsiri 6-11. Ayetler
12.10.2019 5364 Okunma
2 Yorum 16.10.2019 14:52
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1032
Nur Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
5.10.2019 4006 Okunma
1 Yorum 06.10.2019 23:25
Süleyman Karagülle
Kuran Seminerleri 1031
Müminun Suresi Tefsiri 111-118. Ayetler
28.09.2019 3257 Okunma
1 Yorum 30.09.2019 10:50


© 2024 - Akevler