De YASAMA
İLETİŞİM : DİL TEKNİK ÖRF SANAT
İSTİŞARE : İCMA İTTİFAK İSTİHSAN İÇTİHAD
BEYAN : Vekâlet, Velâyet, Temsil, Hakemlik
KIYA : SIRALAMA ORTADEĞER, ÖLÇME HESAP
SÖZLEŞME : İCAP KATILMA GİRME KABUL
Madde 20 a) Mevzuat, maşeri kararlarla oluşur. Ekseriyet kararı geçersizdir.
Beyan: Kişinin hukuki beyanları, kendisini ilzam eder. Beyanlarına mazeretsiz uymayan kimseler bundan dolayı bir zarara giren olursa onu tazmin ettirmek hakkına sahiptir. Beyanın kişiyi ilzam etmesi için beyanı yazılı yapmış olması ve tescil hizmetine teslim etmesi gerekir. Bunu dayanışma ortaklığı tazmin eder. Muttarit davranışlar, beyan gibidir.
تشريع
مرابطه لسان صنعة عرق لون
شوره اجماع اتفاق استحسان اهتدا
بيان اقاضه ولاية تولية تحكم
اعتبار تدريج اوسط تقدير +++?
عقد دعوت معاهده مبايعة استجاب
20أ) شريعة معاهدة ايلة تشريع اولنر. اكثرين قولينه اعتبار يوقدر.
بيان. نفسن شرعى بيانلرى كندسنى اونه مكلف قيلار. عذرسز, بيانن خلافنه فعلدن متضرر اولان ضررى فاعلة دفع اتدرر. بيان مكتوب و مسجل اولمالدر. ولاية دفع ايدلر. مسنونا يابلان فعلر بيان حكمنده در.
Teşrî'
Murabata : Lisan San'at Örf Levn
Şûra : İcma İttifak İstihsan İhtida
Beyan : İfâda Velâyet Tevliye Tahakküm
İ’tibar : Tedrîc Evsat Takdîr +++?
Akit : Dâvet Mu'ahede Mubaya'a İsticab
20-a) Şeriat muahede ile teşrî' olunur. Ekserin kavline itibar yoktur.
Beyan: Nefsin şer'i beyanları kendisini ona mükellef kılar. Özürsüz, beyanın hilafına fiilden mutazarrır olan zararı fâ'ile def' ettirir. Beyan mektup ve müseccel olmalıdır. Velayet def' iledir. Mesnûnen yapılan filer beyan hükmündedir.
***
Vekâlet: Kişi belirli konularda beyanda bulunma yetkisini başkasına tevdi edebilir. Vekilin yetkileri dahilindeki beyanları tevkil edeni ilzam eder. Vekaleten yapılan beyanlar beyan edeni ilzam etmez. Beyanlarda bulunmaya ehil olmayanlar, ehliyetli vekil aracılığı ile beyanda bulunurlar. Kadınlar siyasi haklarını kendi seçtikleri erkek korumaları arcılığı ile kullanırlar. Nöbetliyi seçerlerse nöbetli olur, bedelliyi seçerse bedelli olurlar. Hakemlerce kısıtlanmış kadın, korumasının izni olmaksızın bulunduğu yerden dışarı çıkamaz. Yolsuzluğundan korkulan erkek sürülür, kadın kısıtlanır, isterse gidebilir.
تفويض. نفس معلوم امورده اسمنه بيانده بولنمق اوزره غيرنه تفويض ادبلر. بنفسه بيانه مقتدر اولميانلر مقتدر كمسيه امرى افاضه اتمكله مكلفدرلر. مرءة سيادة امورنى كندسنن اصطفا اتدغى بر رجوله افاضه ادر. رجول منيب ايسه او ده منيب اولور. رجل اهل جزية ايسه او ده اهل جزية اولر. حكملرجة عليهنه قيامه محكوم ادلمش بر مرئة وليسنن اذنى اولمادن سفره خروج ايده مز. فسادندن خوف ايدلن رجول نفي اولنر. فسادندن خوف ادلن مرئة فيامة محكوم ايدلر. مشيئتى اولرسه اوده هجرة اده بلر, وليسنى تبديل اده بلر.
Tefvîz: Nefsin malum umurda ismine beyanda bulunmak üzere gayrine tefvîz edebilir. Binefsihi beyene muktedir olmayanlar muktedir kimseye emri ifaza etmekle mükelleftirler. Mer'e siyadet umurunu kendisinin istifa ettiği bir recule ifaza eder. Recul münib ise o da münib olur. Recul ehl-i cizye ise o da ehl-i cizye olur. Hakemlerce aleyhine kıyama mahkûm edilmiş bir mer'e velisinin izni olmadan sefere hurûc edemez. Fesadından havf edilen recul nefy olunur. Fesadından havf edilen mer'e kıyama mahkûm edilir. Meşieti olursa o da hicret edebilir, velisini tebdîl edebilir.
***
Velâyet: Tevkile de ehil olmayanların adına beyanları tabiî velileri yapar. Çocuğu doğurup büyütme anneye aittir. Bu husustaki beyanları anne yapar. Çocuğun geçimini sağlayıp koruma babaya aittir. Bu husustaki beyanları baba yapar. Annesi emekli olmamış en yakın kadından kadın usul, onlar da yoksa en yakın kızdan kız furu’, onlarda yoksa anneden kız kardeşler, onlar da yoksa annenin kadından usulün kız kardeşleri, onlar da yoksa anneden kız kardeşlerinin kızlardan kızları, bunlar da yoksa buna göre en yakın kadın yakınları, onlarda yoksa en yakın veya komşu kadın beyan vermeye yetkili ve yükümlüdür.
Baba yoksa benzer şekilde erkekten, erkek yakınları beyana yeklidir.
Kısas hakkında beyan, varis olmayan en yakın veliye aittir. Veli çocukların malların anasına dokunamaz. Malları işletir onlara bakar kendisi de gelirinden işletme payını alır. Bu pay hakemlerce belirlenir. Hakemin birini anne tarafı seçer.
Veli çocukların mutlak lehine olan kazançlı işleri ret edemez. Velisinin izni olmaksızın kimse akıl hastanesine konamaz, ceza infazı dışında hürriyetinden mahrum edilemez. Uzak velisi de velayeti yüklenerek akıl hastanesine konmasını önleyebilir. Yönetim ancak böyle bir veliyi sürebilir.
ولاية. توكيلة ده مقتدر اولاميانلرن بيانلرنى ارحام وليلرى يابارلر. توليد و ارضاع ايله ام مكلفدرز بونونله الكلى بيانلرى او يابر. انفاق ودفع ايله اب مكلفدير. بونونله الكلى بيانلرى او يابر. بر صغيرى امى يوقسه امن امهاتى او ده يوقسه بنتن بناتى او ده يوقسه امدن اختى او ده يوقسه امدن امهاتن اخواتى اونلر ده يوقسه امدن اختلرن بناتى اونلر ده يوقسه مختلطا امهات صونره مختلطاة صونره اخت مختلطا امهاتن اختلرى صونره مختلطا اختلرن بناتى بونلر ده يوقسه بلنهن ان قريب مرئة قريبى يوقسه ان قريب جارة ارضاع اتمكله مكلفدر و ارحام حقوقى انوندر.
بر صغيرى ابى يوقسه ابن ابائى او ده يوقسه ابنن ابنائ او ده يوقسه ابدن اخى او ده يوقسه ابدن ابائن اخلرى اونلر ده يوقسه ابدن اخلرن ابنائى اونلر ده يوقسه مختلطا اباءصونره مختلطا ابنا صونره مختلطا ابائن اخلريى صونره اخلرن ابنائ بونلر ده يوقسه بيلنن ان قريب رجل قريبى يوقسه ان قريب جارى انفاق ووقايه اتمكله مكلفدر و ولايت حقوقى اونندر. ولى صغيرن خالص منفعتنى رد اده مز. ولسنن اذنى اولمدن كمسه جنةيه سببيله شفا ويا مشابه يرلره حبس اده مز. تجزيه دشنده كمسه هر هانكى بر فعلدن منع اولنه مز. اسلام دارنده هركس استه دغنى يابر. صونره حكملرن حكمى ايله تجزية اولنر. ابعد ولى ده حبسه مانع اولابلر. ولاية اونه دور اولنر. اميرلر صادجه ولييى نفي اده بلر.
Velâyet: Tevkîle de muktedir olamayanların beyanlarını erham velileri yaparlar. Tevlid ve irda' ile ümm mükelleftir. Bununla ilgili beyanları o yapar. İnfak ve def' ile eb mükelleftir. Bununla ilgili beyanları o yapar. Bir sağîri ümmü yoksa ümmün ümmehatı, o da yoksa bintin benatı, o da yoksa ümmden uhtu, o da yoksa ümmden ümmehatın ehevatı, onlar da yoksa ümmden uhtlerin benati, onlar da yoksa muhtelitan ümmehat sonra muhtelitat sonra uht muhtalitan ümmehatın uhtleri sonra muhtelitan uhtlerin benatı bunlar da yoksa bilinen en karîb mer'e karîbi yoksa en karîb cârre irda' etmekle mükelleftir ve ehram hukuku onundur.
Bir sağîri eb yoksa ebin abai, o da yoksa ibnin ebnai, o da yoksa ebden ehi, o da yoksa ebden abain ehleri, onlar da yoksa ebden ehlerin ebnai, onlar da yoksa muhtelitan abai sonra muhtelitan ebna sonra muhtelitan abain ehleri sonra ehlerin ebnai bunlar da yoksa bilinen en karîb recul karîbi yoksa en karîb câri infak ve vikaye etmekle mükelleftir ve velayet hukuku onundur. Veli sağîrin halis menfaatını reddedemez. Velisinin izni olmadan kimse cünneye sebîle şifa veya müşabehe yerlere haps edemez. Tecziye dışında kimse herhangi bir fiilden men' olunamaz. İslam darında herkes istediğini yapar. Sonra hakemlerin hükmü ile tecziye olunur. Eb'ad veli de hapse mani olabilir. Velayet ona devr olunur. Emîrler sadece veliyi nefy edebilir.
***
Temsil: Şuralar 5 ile 20 kişi arasında oluşur. Kalabalık üyeleri bulunan topluluklar temsilciler aracılığı ile yönetilirler. Bir kimsenin temsilci olabilmesi için en az yirmide birinin temsilcisi olmak gerekir. En çok beşte birinin temsilcisi olunabilir. Temsilci her zaman değiştirilebilir. Yürürlüğe, devre başında girer. Temsilciler de temsil ettikleri kimseleri başkalarına aktarabilirler. Hiç bir temsilcinin temsilciliğini almadığı kimse o topluluktan ayrılmış olur. Değişmeler ihbar edilir. Temsilciler temsil ettikleri kimseler adedince söze, oya, yetkiye ve hakka sahiptirler. Temsilcilerin beyanı kişilerin beyanıdır. Mağdur olanlar hakemlere gidip haklarını temsilcilerinden dava edebilirler. Başkanlar yetkili kılındıkları hususlarda şuranın temsilcisi olarak istişareden sonra veya özel hallerde istişaresiz beyanda bulunurlar. Bu beyanları temsilcileri ve temsil ettikleri kimseleri bağlar. Hakemlere gidilebilir.
بعث. شورالر 5ايله 20اراسنده نفسلردن اولشر. عددلرى كثير اولان امةلرين امورى مبعوث وليلرجه تدبيراديلر. مبعوث اولمق اجن اقلا او امة ناسنن نصف عشرى انو تولية اتمليدر. اكثرا خمسن وليسى اولابلر. مبعوث تبديلنده جناح يوقدر. احكامى حج شهورنن نهايتندن صونره مرعي به اولر. مبعوث توليه ادنى اخر وليه احاله اده بلر. نفس ده مبعوثنى تبديل اده بلر. انباء ايدلر. هيج بر مبعوثن ولايتنى تقبل اتمه دكى كمسه او امتدن تبرى اتمش اولور. ولينن اولياسى عددنجه قوله, حكمه, امره و اجره اقتدارى واردر. ولينن بيانى اوليانن بياندر. مغدورلر حكملره كيدب اصلاحنى دعوى اده بلرلر. اماملر مأذون قلنان امورده شورى اسمنه استشاردن صونره واستثناء استشارسز بيانده بولنرلر و بو, شورانن بيانى اولر. بو, وليلرى ووليلرن اوليالرنى مكلف قيلر. حكامه دعوى ايدله بلر.
Ba's: Şuralar 5 ile 20 arasında nefislerden oluşur. Adedleri kesir olan ümmetlerin umuru meb'ûs velilerce tedbîr edilir. Meb'ûs olmak için ekallen o ümmet nasının nısf-ı öşrü onu tevliye etmelidir. Ekseran humusun velisi olabilir. Meb'ûs tebdîlinde cünah yoktur. Ahkamı şuhurunun nihayetinden sonra mer'i bih olur. Meb'ûs tevliye edeni aher veliye ihale edebilir. Nefis de meb'ûsunu tebdîl edebilir. İnba edilir. Hiçbir meb'ûsun velayetini takabbul etmediği kimse o ümmetten teberi etmiş olur. Velinin evliyası adedince kavl, hükme, emre ve ecre iktiderı vardır. Velinin beyanı evliyanın beyanıdır. Mağdurlar hakemlere gidipislahını dava edebilirler. İmamlar me'zûn kılınan umurde şura ismine istişareden sonra ve istisnaen istişaresiz beyanda bulunurlar ve bu, şuranın beyanı olur. Bu, velileri ve velilerin evliyalarını mükellef kılar. Hukkama dava edilebilir.
***
Hakem: Herkesin komşuluk, yakınlık, emek ve sözleşmelerden doğan vazgeçilmez, devredilmez hakları vardır. Bu haklara sahip olma bakımından kişiler eşittir. Hak ve hürriyetlerinin sınırı başkalarının hak ve hürriyetlerin sınırıdır. Bu sınır tarafların seçeceği ehliyetli iki hakemle hakemlerin seçeceği ehliyetli bir baş hakemden oluşan tarafsız ve bağımsız mahkeme ile belirlenir. Herkes yargı kararlarına kendi rızası ile uyar.
Kişiler arasında, topluluklar arasında veya kişilerle topluluklar arasında çıkan her türlü nizalar, tarafların seçeceği, hakemler ile onların seçeceği baş hakemden oluşan hakemler kurulunda çözülür. Hakemlerin beyanı tarafların bayanıdır. Baş hakemin beyanı hakemlerin beyanıdır. Hakemler bir konuda hükmetmek üzere görevlendirildiklerinden sonra azledilemezler. Hakemler de hakemlikten çekilemezler. Hakemlikten çekilenler veya baş hakemde anlaşamayan hakemlerin hakemlikleri birlikte düşer. O konuda hiçbiri hakem olamaz. Üç defa hakemliği düşen bir daha hakemlik yapamaz.
حكام. هر نفسن جوار ارحام سعي وعهددن تحقق اتمش حقلرى واردر واستحقاق اهليتنده آدمن ابناسى مساويدر. بو اهليتن ترك ويا دورى باطلدر. حقلرن و افعالن حدودى غيرين حقلرى و افعالنن حدوديدر. حرومات قصاص ايله در. حدودن بيانى خصيملرجه بعث اولنان ايكى حكم ايله انلرن رضالرى ايله بعث اتدقلري سيد حكمدن الوشان امةتن بيانلرى ايله اولور. هركس حكامن قضاسنه رضاء اتباع ايله مكلفدر.
ناس بيننده امتلر بيننده ناس ايله امتلر بيننده نزاعن كليسى خصملرن بعث ادجقلرى برر حكمله حكملرن بعث ادجقلرى سيد حكمن حكمى ايله صلح ايدلر. حكملرن بيانى حصملرن بياندر. سيد حكمن بيانى حكملرن بياندر. حكملر بعث ادلدقدن صونره تبديل اديله مزلر. كندلرى ده استنكاف اده مزلر. بدايتده قبول اتميه بلرلر. سيد حكمده اتفاق ادمزلرسه ويا حكملردن برى استنكاف ادرسه هبسنن حكملغى نزع اولور. اونزاعده حكم اولامزلر. اوج دفعه حكملغى نزع اولانن حكملق اقتدارنى زائل ادر.
Hukkam: her nefsin civar ehram sa'yı ve ahitten tahakkuk etmiş hakları vardır ve istihkak ehliyetinde Ademin ebnası müsavidir. Bu ehliyetin terk veya devri batıldır. Hakların ve ef'alın hududu gayrın hakları ve ef'alının hudududur. Hurumat kısas iledir. Hududun beyanı hasimlerce ba's olunan iki hakem ile onların rızaları ile ba's ettikleri seyyid hakemden oluşan ümmetinin beyanları ile olur. Herkes hukkamın kazasına rızaen ittiba' ile mükelleftir.
Nasın beyninde, ümmetler beyninde, nas ile ümmetler beyninde nizanın küllisi hasimlerin ba's edecekleri birer hakemle hakemlerin ba's edecekleri seyyid hakemin hükmü ile sulh edilir. Hakemlerin beyanı hasımların beyanıdır. Seyyid hakemin beyanı hakemlerin beyanıdır. Hakemler ba's edildikten sonra tebdîl edilemezler. Kendileri de istinkaf edemezler. Bidayette kabul etmeye bilirler. Seyyid hakemde ittiak edemezlerse veya hakemlerden biri istinka ederse hepsinin hakemliği nez' olur. O nizada hakem olamazlar. Üç defa hakemliği nez' olunan hakemlik iktidarını zail eder.
***
Davranış: Bir kimsenin bir olay karşısında bir davranışta bulunması o kimsenin benzer olaylarda da aynı davranışta bulunacağı kabul edilir. Böyle kabul eden kimse sorumlu tutulamaz. Kişi kurallar içinde davranmakla yükümlüdür. Bir topluluk içinde aksi davranışta kimse bulunmamışsa aksı beyan edilene kadar o davranış o topluluklar için kuraldır. Aksini beyan eden ilzam olunamaz.
Bir kimsenin başka birinin davranışını görüp de itiraz etmemesi halinde o davranışı tasvip etmiş kabul edilir. Bir toplulukta itiraz edilmeden oluşmuş davranışlar herkes tarafından bilinmiş hale gelmesiyle ortak karar olmuş olur. Ortak kararlar tamamlayıcı olup zorlayıcı değildir.
طور. بر كمسه بر وقعه ده بر طور المشسه مثلى وقعه لرده مثلى طور الاجغنه ظاهرا حكم اولنر. بونه حكم ادن كمسه يه عتاب اولنه مز. نفسن كلسنن مشيتنده قصد اولملدر. بر امة اجنده مخالف فعلده بولونان اولمامشسه مخالف بيان اولننه دك او امتن بياندر. خلافنه بيان مقضي به در. بر كمسه بر غيرنن بر فعلى رئي ادر ده محالف قول بيان اتمزسه اونه رضا كوسترمش الور. بر كرة مخالف بيان كافيدر. بر امتده مخالفتسز الوشمش سنة امتن شرعسى اولر. بو حكمن خلافنه بيانلر يوقسه مقضي به اولوب قولا بيان بوندن مقدمدر.
Tavır: Bir kimse bir vakada bir tavır almışsa misli vakalarda misli tavır alacağına zahiren hükmü olunur. Buna hükm eden kimseye itab olunamaz. Nefsin küllisinin meşiyetinde kast olmalıdır. Bir ümmet içinde muhalif fiilde bulunan olmamışsa muhalif beyan olunana dek o, ümmetin beyanıdır. Hilafına beyan makdî bihtir. Bir kimse bir gayrinin bir fiili re'y eder de muhalif kavl beyan etmezse ona rıza göstermiş olur. Bir kere muhalif beyan kafidir. Bir ümmette muhalefetsiz oluşmuş sünnet ümmetin şer'isi olur. Bu hükmün hilafına beyanlar yoksa makdî bih olup kavlen beyan bundan mukaddemdir.
***
İstişare: Bir şura ittifak edemediği hususlarda başkana karar alma yetkisini verebilir. Başkan istişare eder ve son sözü söyler. Bu söz şuranın sözüdür. Yürürlüğe girer. Üyelerden her hangi biri hakemlere giderek kararı yetki dışına çıkma, icmaya aykırı olma, çelişki içinde bulunma, uygulamanın imkansızlığı veya zorluğu sebepleri ile iptalini isteyebilir.
Başkan herkesi dinledikten sonra, meclisten ayrılmadan ve şura üyeleri dışında kimselere danışmadan karar vermelidir. İstişare kararları yine istişare kararları ile değiştirilebilir.
مشورة. شوره بر امرده حكمن تشريعنه حكم ادر ده حكمن كندسنده اختلاف ادرسه امامن استشاردن بعد بيانى شورانن بيانيدر, مرعي به اولر. مشاورلردن هر برى حكامه كيدب سيدن خلافتى تعدى اتدغنى, حكمن اجماعه مخالف اولدغنى, حكمن تناقض اجنده اولدغنى, حكمن اداسنده عسريت بولندغنى ادعا ادرك سيدن حكمنى ابطال اتدره بلر. سيد شوره ده بولونانلرله استشاره اتدغنده حكمنى اوراده, غيرى ايله استشاره اتمدن بيان اتمه لدر. مجلس فسخ اولدقدن صونره يابلان بيان شورى بيانى دغلدر. احكامده كتابة مأمور به در. شورانن حكملرى شورجه نسخ ويا تبديل ادله بلر. ابطالى انجق حكملر يابار. بيان ابطال اولنمز.
Meşveret: Şura bir umurda hükmün teşri'ine hüküm eder da hükmün kendisinde ihtila ederse imamın istişareden ba'de beyanı şuranın beyanıdır, mer'î bih olur. Müşavirlerden her biri hukkama gidip seyidin hilafeti taaddi ettiğini, hükmün icmaa muhalif olduğunu, hükmün tenakuz içinde olduğunu, hükmün edasında usriyet olduğunu iddia ederk seyidin hükmünü iptal ettirebilir.
Seyyid şurada bulunanlarla istişare ettiğinde hükmünü orada, gayri ile istişare etmeden beyan etmelidir. Meclis fesh olduktan sonra yapılan beyan şura beyanı değildir. Ahkamda kitabet me'mûrun bihtir. Şuranın hükümleri şuraca nesh veya tebdîl edilebilir. İptalı ancak hakemler yapar. Beyan iptal olunmaz.
***
Yetkili: Belli konularda karar almaya ittifakla yetkili kılınan kimsenin aldığı karar yetki verenlerce alınmış kabul edilir. Emredici hükümleri de içermiş olabilir. Karar hakemler yoluyla iptal edilebilir. Şura başkanının istişareden sonra aldığı karar bağlayıcıdır.
مأمور. معروف امورده مأمور اولانلرن بيانلرى اميرلرين بياندر. مكلفده خيار اولميه بلر. مأمورن بيانى حكامجه ابطال ادله بلر. سيدن استشاردن صونره تشرعى مرعي به در.
Maruf umurda memur olanların beyanları emîrlerin beyanıdır. Mükellefte hiyar olmayabilir. Memurun beyanı hukkamca iptal edilebilir. Seyidin istişareden sonra teşri'i mer'i bihtir.
***
Sözleşme: Mevzuatın esası sözleşmelerdir. Sözleşme iki kişinin karşılıklı anlaşarak vardıkları sonuçtur. Teklif edenle kabul eden arsında bir ayrıcalık yoktur. Aynı derecede hak sahibi ve aynı derecede sorumlu olurlar. Sözleşme yapmak ve sona erdirmek serbesttir. Ancak sözleşme yürürlükte iken sözleşmeye uymayan kimselerin verdikleri fiili zararlar tazmin edilir. Kimse sözleşme yapmaya veya sözleşmeyi sürdürmeye zorlanamaz.
Tip sözleşmeler yapılırsa katılanların ortak sözleşmeleri olur. Sözleşmeler o topluluğun mevzuatıdır. Topluluğa katılanlar o sözleşmenin içeriğini bilmeseler bile bilmiş kabul edilir.
Sözleşmelerden mutazarrır olanlar hakemlere gidip iptal ettirebilirler. İptal edilmiş sözleşmeler geçersizdir, hakemler ona göre hükmedemezler. İcmalara aykırı olan, içinde tenakuz bulunan, imkansız olan hükümler geçersiz kılınır.
ميثاق. شريعتن بناسى عهد وعقدلردر. عقد ايكى مبايعن رضالرى ايله بينلرنده تشريع ادلن مقاولةدر. دعوة ادنلة استجابة ادن حكمده مساويدر. حق و مكلفيتلرى بردر. عقد اده بلر, فسخ اده بلر. عقدن دوامنه اكراه اولنه مز. عقد مرعي به اكن خلافنه يابلان بر فعل حقيقة اضرار اده رسه فاعل ازاله ادر. كمسه يه عقدى يابممه يه ويا فسخه اكراه ايدله مز. امثال كتابلرايله اهتدا ادنلر احكامى ايله مكلف اولرلر. بر كتاب ايله امتثال ادنلراو كتابن احكامنى علم اديور عد اولنر.
عقدلردن متضرر اولانلر حكامه كيدب ابطال اتدره بلرلر. عقد ادلمه مش كبى اولر. حكملر كنديلرى عقد يابامزلر, نقصان حكملرى اكمال اده بلرلر. اجماعه مخالف, متناقض, استطاعةسز حكملر استثناء ابطال ادلر.
Mîsâk: şeriatın binası ahd ve akitlerdir. Akit iki mubayı'ın rızaları ile beynlerinde teşrî' edilen mukaveledir. Davet edenle isticabe eden hükümde müsavidir. Hak ve mükellefiyetleri birdir. Akd edebilir, fesh edebilir. Akdın devamına ikrah olunamaz. Akit mer'i bih iken hilafına yapılan bir fiil hakikaten izrar ederse fâ'il izale eder. Kimseye akdı yapmamaya veya feshe ikrâh edilemez. Emsal kitaplar ile ihtida edenlerahkamı ile mükellef olurlar. Bir kitap ile imtisal edenler o kitabın ahkamını ilm ediyor addolunur.
Akitlerden mutazarrır olanlar hukkama gidip iptal ettirebilirler. Akit edilmemiş gibi olur. Hakemler kendileri akit yapamazlar, noksan hükümleri ikmal edebilirler. İcmaa muhalif, mutenakız, istita'esiz hükümler istisnaen iptal edilir.
***
Dil: Ocaklarda konuşulan dil konuşma dili olup ocakta mevcut varlıkları müşahhas olarak gösterir. "Kapıda bekle" dendiğinde ocağın kapısında beklenecektir. Bucak dili yazı dili olup cins isimleri nekire veya marife olabilir. Marifeler karine ile mücerret varlıklardan birine delalet ederler veya istiğrakı ifade ederler. İl dili sanat dili olup duyguların ifadesinde kullanılır. Ülke dili hukuk dilidir. Hukuk kavramları ülke hakemlerinin belirlemeleri ile ortaya çıkar. İlim dili alimlerin tanımları ile ortaya çıkıp Arapça ve Latincedir. Her dayanışma ortaklığı kendine göre tanımlar yapar. Onlar için o geçerlidir.
Toplulukları yöneten sözleşmelerdir. Sözleşmeler hukuk dili ile ifade edilir. Sözleşmelerin yorumu hakemlere aittir.
Hiçbir ifade birinin mülkü olamaz. İstediği her ifadeyi kopya edebilir, çoğaltabilir, alınıp satılabilir. Burada alınıp satılan içeriği değil, kağıt veya disket gibi maddi araçlardır. Fikri haklar kamuca karşılanır ve hereksindir. Mülkiyete konu olmaz.
لسان. عشيرةلرده تكلم ادلن لسان عيان لساندر. عشيرتده بولنان اشيايى افهام ادر. (بابده انتظار ات) درسن بنانن دوخول بابنده انتظار ادر. قبيله لسانى خط لساندر. مفهوملرى مبتدعدر. تنكير ويا تعريف ايله معين اولور. عيانن كلى ده ايراده ادلمش اولر. قرينه فهمه عامل اولر. شعب ليسانى شعر لسانىدر. قومن لسانى فقه لساندر. حكملرن حكملرى ايله حقوقيلشر. علم لسانى عربجه و رمجه در, بشريةن لساندر. علم ولاتنن تحديدلرى ايله بشرية اجنده 1000 سنه ده تكون ادر. بشرن علمى ولاتى مسارعة اجنده لسانى تكميل ادر. امتلر ميثاقلرى ايله تكون ادرلر. كلام مملوك اولماز. افاده تمثيل ويا تكثير اولنه بلر. مكتوبات بيع وشيرا اولنه بلر بيع وشيرا ادلن مكتوب دغل, مكتبدر. ملك مقدر اولنلرده معتبردر. معدود, موزون, مكيل, مذروع اولنلرده معتبردر. فكر مال اولاماز.
Lisân: aşiretlerde tekellüm edilen lisan ayan lisanıdır. Aşirette bulunan eşyayı ifham eder. "Babda intizar et" dersen binanın duhûl babında intizar eder. Kabile lisanı hat lisanıdır. Mefhumları mübte'iddir. Tenkîr ve ta'rîf ile muayyen olur. Ayanın külli de irade edilmiş olur. Karîne fehme amil olur. Şa'b lisanı şiir lisanıdır. Kavmın lisanı fıkıh lisanıdır. Hakemlerin hükümleri ile hukukileşir. İlim lisanı Arapça ve rumcadır, beşeriyetin lisanıdır. İlim vulatının tahdîdleri ile beşeriyet içinde 1000 senede tekevvün eder. Beşerin ilmi vulatı müsaraat içinde lisanı tekmîl eder. Ümmetler mîsakları ile tekevvün ederler. Kelam memlûk olmaz. İfade temsîl veya teksîr olunabilir. Mektubat bey' ve şira olunabilir. Bey' ve şira edilen mektup değil, mekteptir. Mülk mukadder olunanlarda muteberdir. Ma'dûd, mevzûn, mekîl, mezrû' olanlarda muteberdir. Fikir mal olamaz.
***
Sanat: Sanat duyguların ifadesidir. Halkın hoşuna giden eserler kolektiftir. Herkes onu o duyguları ifade etmek için kullanır. Sanat eserlerinin taklidi serbesttir. Alınan satılanın taşıdığı duygular ve estetiklik değil, tamamen maddi araçlardır. Hakaret tazminatı gerektirir. Hakaretin olup olmadığına hakemler karar verir. Sanatçının hakkı kamuca karşılanır.
لون. لون ذوقلرن بيانيدر ناسى اذاقه ادن اصوات, الفاظ, الوان, اشكالدن مسموع ويا منظور اولانلر مشترك بيانلردر. ملك اولماز. بونلرى حمل ادن اشيا ملك اولر. بر محلده جلوسن جارة نده حرج يوقدر. شاعر وسامرلرن مولفةن حظلرى واردر. ناس بدلسز بونلرىسمع ويا بونلره نظر ادر. سب فديه ايله توفية ادلر. سبن وقوعى و فدية سى حكامجه تبين ادلر.
Levn: Levn zevklerin beyanıdır. Nası izâke eden esvât, elfâz, elvân, işkalden mesmû' veya manzûr olanlar müşterek beyanlardır. Mülk olamaz. Bunları haml eden eşya mülk olur. Bir mahlde cülüsün carinde harec yoktur. Şair ve samirlerin müellefenin hazları vardır. Nas bedelsiz bunları sem' veya bunlara nazar eder. Sebb fidye ile tevfiye edilir. Sebbin vuku'u ve fidyesi hukkamca tebeyyün edilir.
***
Teknik: Mamullerin şekil ve standartları, imal şekilleri mülkiyete konu olamaz. Herkes herkesi her zaman taklit edebilir. Sadece unvan kullanamaz. Biri bir standart yapar, malını arz eder halk onu tutunca o, topluluk malı hale gelir. Kullanılan kelimeler o malları ifade etmiş olur. Bu husustaki kararar topluluğa aittir. Proje üretenlerin hakları kamuca verilir. Standartlara uygunluğu tanıklarca belirlenir. Fiyatlar arz ve taleple serbestçe oluşur. Depo veya kasadaki standartlar ile bu arz ve talep görünür hale getirilir. Merkez kasası veya ambarı birer arz talep göstergesidir.
صنعة. مصنوعةنن قدرلرى, شكللرى صنعن طريقى ملك اوله مز. هر مصنوعن امتثالى مشروعدر. اسماء وعلامت امتثال ادله مز. بر مال تقدير ايدلب صنع اديلدقدن صونره ناس انو اشترا اتدقلرنده قدرينى ده اشترا ايتمش اولرلر. الفاظن دلالتى ناسن استعمالى ايله اولر. تقديره ميل جواب حكمنده در. عاقدين مساويا مالك قيلار. مقديرلرن سعيى سبيلندن تاجيراولنر. مصنوعن تقدير ايله وفاقى شهادتله تبين ادر. بدللر عرض و طلبده رضا ايله تقرر ايدر. مخزنده ويا كسه ده اولان مقدارلر رضائى اشعار ادر. مدينه ويا مصرلرده اون قلب مخزن حواليده اولان اموال مقدارنن مشعرىدر. اقلب مخزنلرده بتون عرض وطلبه جواب وريلر. بحث اونه كوره تقرر ايدر.
San'at: mesnû'anın kadrları, şekilleri, sun'un tarıkı mülk olamaz. Her mesnu'un esmalı meşrudur. İsmaen ve alamet imtisal edilemez. Bir mal takdir edilip sun' edildikten sonra nas onu iştira ettiklerinde kadrını da iştira etmiş olurlar. Elfâzın delaleti nasın isti'malı ile olur. Takdîre meyl cevap hükmündedir. Akideyni müsaviyen malik kılar. Mukdirlerin sa'yı sebîlinden te'cîr olunur. Mesnu'un takdir ile vifakı şehadetle tebeyyün eder. Bedeller arz ve talepte rıza ile takarrur eder. Mahzende veya kesede olan miktarlar rızayı iş'âr eder. Medine veya mısırlarda on kalb mahzen havalide olan emval miktarının muş'iridir. Eklab mahzenlerde bütün arz ve talebe cevap verilir. Bahs ona göre takarrur eder.
***
Örf: Örf sosyal ilişkilerde söz ve davranışlara yüklenen manalardır. İnsanlar ilişkileri bu tür standart davranışlarla belirlerler. İki kişi birleşip aralarındaki ilişkileri bir kurala bağlarsa ve bu kurala uyarlarsa aralarında bu örf haline gelmiş olur. Bu topluluğa katılanlar o örfe uyarlar. Bunların yazılı hale getirilmesi gerekir. Topluluk tarafından benimsenen davranış kuralları yazılı hale gelmemiş olsa bile hakemler yazılı hale getirip örf olarak kabul edebilirler. Ondan sonra yazılı hale gelmiş olur.
Bir topluğun örfüne uymayanlar o topluluktan ayrılmak zorundadırlar.
Dil, sanat, teknik ve hukuk kolektif kararlarla oluşur. Bunların bağlayıcı olması için hakem kararları ile teyit edilmesi gerekir. Bucakta, bucak davalarına bakan bütün hakemler tarafından onaylanan ortak karar kesinleşmiş olur. O bucakta ortak kararın değişmesi için bütün hakemlerin aksine karar almaları gerekir.
عرف. عرف افعال واقواله تحميل اديلن اشارى تسميةدر. عقد مستمرا مرعي به اولمقله عرف اولمش اولر. امةن عرفى التحاق ادنلرى ده مكلف قيلار. كتابة اديلملدر. حكام كنديسى كتب ادب اونه كوره حكم اده بلر. استشاره ايله تبين ادن عرف حكملرجه ابطال ادله بلر. عرفه اتباع اتمه ينلر او امتدن هجرت اده بلرلر. استنباطا تبين ادن حكملر عرفه مخالف اولابلر. عرف مسكوت عنه درجه سنده حكمدر.
لسان, لون, صنعة و عرف حكملرن حكمى ايله تبين ادر. بلده حكملرنن اجماعا بر قبيله اجن بيان اتديكلرى تعريفلر عكسى بيان ادلمه مشسه يقين درجةسنه وارر, فسخى مماثل اجماع ايله اولر.
Örf: Örf ef'al ve ekvala tahmîl edilen işâri tesmiyedir. Akit müstemirren mer'i bih olmakla örf olmuş olur. Ümmetin örfü iltihak edenleri de mükellef kılar. Kitap edilmedir. Hükkam kendisi ketb edip ona göre hüküm edebilir. İstişare ile tebeyyün eden örf hakemlerce iptal edilebilir. Örfe ittiba' etmeyenler o ümmetten hicret edebilirler. İstinbaten tebeyyün eden hükümler örfe muhalif olabilir. Örf meskutu anh derecesinde hükümdür.
Lisan, levn, san'at ve örf hakemlerin hükmü ile tebeyyün eder. Belde hakemlerinin icmaen bir kabile için beyan ettikleri ta'rîfler aksi beyan edilmemişse yakîn derecesine varır, feshi mümasil icma ile olur.
***
İcap: Kişinin kamuya yaptığı icap kendisini bağlar. Kabul edinceye kadar değiştirebilir. İcabı geri çekebilir. Yürürlükte iken kabul gelirse ret edemez. Mağaza malını herkese aynı fiyatla satmak zorundadır. Kişilere farklı fiyatlar uygulayamaz. Belirsiz icap geçersizdir. "Ben bunu satıyorum" diyen bir şey dememiş olur, "ben bunu şuna satıyorum" demelidir.
دعوة. بر كمسه نن ناسه يابدغى دعوت اونى مكلف قيلر. دعوتى نسخ ايده بلر, ابطال اده مز. نسخدن مقدم جوابلر رد ايدله مز. تجارت اموالى بيعه عرض ادلمشدر. اولا قبول ايدن ايله انعقاد اولر. تجار نفسه كوره تغيير ايده مز. مبين اولميان دعوة باطلدر وصفى ويا ثمنى مجهول بيع باطلدر.
Davet: Bir kimsenin nasa yaptığı davet onu mükellef kılar. Daveti nesh edebilir, iptal edemez. Neshden mukaddem cevaplar reddedilemez. Ticaret emvalı bey'a arz edilmiştir. Evvela kabul eden ile in'ikad olur. Tüccar nefse göre tağyîr edemez. Mübîn olmayan davet batıldır ve vasfı veya semeni meçhûl bey' batıldır.
***
Kabul: İcaba kabul diyeni de bağlar. Ondan sonra sözleşme geçerli olup icap veya kabul yapan için eşit hak ve yükümlülükler taşır. Yorumlama hakemlere aittir. Kabul eden icabın aynısını kabul etmelidir. Kabul eden icapta değişiklik yapamaz. Kapalı veya açık artırma işlemleri batıldır. Artırma veya eksiltme icabı yapan yapar. Eğer icap sayılı ise ilk kabul edenler için geçerli olup dolunca icap düşmüş olur.
استجابة. دعوته اجابة اتمكله ميثاق عقد ايدلمش اولر. بعدنده مكتوب اولان حاكم اولر. داعى و مستجاب مساويا مكلف اولرلر و استحقاق ادرلر. بيان حكامجه يابلر. استجابة ادن دعوتن كلنه رضا كوسترمشدر. مستجيب دعوتده تبديل ويا تغيير يابه مز. سرا وعلنا مستجيبلرن تزييد و تنقيصلرى باطلدر. دعوة كامل اولمه لدر. معدود دعوتلرده اول مستجيبله عقد ايدلمش اولر دعوة ختام بولر.
İsticâbe: davete icabet etmekle mîsâk akd edilmiş olur. Ba'dinde mektûp olan hâkim olur. Dâ'i ve müstecâb müsaviyen mükellef olurlar ve istihkak ederler. Beyan hukkamca yapılır. İsticâbe eden davetin küllüne rıza göstermiştir. Müstecîb davette tebdîl veya tağyir yapamaz. Sıran ve alenen müstecîplerin tezyîd ve tenkîsları batıldır. Davet kamil olmalıdır. Ma'dût davetler de evvel müstecîple akt edilmiş olur, davet hitam bulur.
***
Girme: Bir kimse bir bucağa veya ocağa girdiğinde o yerin kamu hukukunu kabul etmiş olur. Değiştirme usulünü de kabul etmiş olur. Bu, amir hükümler için geçerlidir. Tamamlayıcı hükümlerde kendi içtihadı geçerli olur. Usul bu anayasaya aykırı olsa bile bunu bilerek girerse yine mülzem olur.
دخول. بر كمسه بر عشيرةه ويا قبيلةه دخول ادرسه اورانن خلافة احكامنه و تشريعنه ده استجابة اتميش اولر امةن بو شرعةن احكامى اجندر شريعتده اهتدا معتبردر احكام بو كتابة مخالف اولسه ده مخالفة ادن اونده علمى وارسه مسئولدر
***
Katılma: Bir kimse bir dayanışma ortaklığına girdiğinde o dayanışma ortaklığının sözleşmelerini kabul etmiş olur. Dayanışma yükümlülüğü dışındaki hükümler tamamlayıcıdır. Kendisinin özel içtihatları olmayanlarda geçerlidir. Hiç kimse bir topluluğa katılmaya veya o toplulukta kalmaya zorlanamaz. Yeri ve topluluğu değiştirmek serbesttir. Ancak bulunulan yerin kurallarına ve yöneticilerine uymak zorunluluğu vardır.
مبايعة. بر كمسه بر امتن ولايتنه اشتراك ادرسه او كمسه او ولايتن احكامنه استجابة اتمش اولر. ولاية مكلفيةى دشنده اولان حكملر, غيرى حكم يوقسه معتبردر. شرعةنده يوقسه معتبر اولر. كمسه بر امته التحاقه و بر امة اجنده دوامه اكراه ايدلدمز. محلى ويا امتى تبديل مشروعدر. انجاق ايجلرنده اكن احكامنه اطاعة و امراسنه اتباع اولنر.
Mübaya'a: Bir kimse bir ümmetin velayetine iştirak ederse o kimse o velayetin ahkamına isticâbe etmiş olur. Velayet mükellefiyeti dışında olan hükümler, gayrı hüküm yoksa muteberdir. Şir'atında yoksa muteber olur. Kimse bir ümmete iltihaka ve bir ümmet içinde devama ikrah edilemez. Mahalli veya ümmeti tebdîl meşrû'dur. Ancak, içlerinde iken ahkamına itaat ve umerasına ittiba' olunur.
***
İcma: Meclisin bütün üyeleri tarafından ayrı ayrı deliller göstererek aynı hükme varmışlarsa bu icma olup, ancak yeni icma ile değişir. Ocak, bucak, il, ülke ve İnsanlık icmaları vardır. Kavli icmalar taşra bucak ve ocaklarını da bağlar. Sükuti icmalar taşra bucaklar için tamamlayıcı hükümlerdir. İcmaların sübutu başkanların ilanı ile belirir. Üyelerden birinin iki bayram arsında itirazı ile icma akdedilmemiş olur. kişilerden her hangi birinin dava açması ile hakem kararları ile de düşer.
اجماع. اجماع مبعوث عالملردن هر برنن اهتداسنده اتفاق ايله تبين ادر. اجماع اجماع ايله نسخ اولر. عشيرة, قبيله, شعب, قوم و بشرن اجماعلرى واردر. قولى اجماعلر حوالي امةلرى اجن ده شريعتدر, سكوتى اجماعلر ام قبيله ايله امرا ايلة تولية اديلن ام قريةلرده شريعةدر ديغرلرنده صادجة معتبر در. سكوتى اجماع امامن حج اشهرنن بدايتنده بيانى ونهايتنه دك مخالف مبعوثن جقماماسى ايله تبين ادر. قولا بيانلرى ايله قولى اجماع تبين ادر. ناسدن برينن حكام عندنده ادعاسى ايله ده اجماعن انعقاد اتمه مش اولدغنه حكم اولنابلر.
İcma': İcma' meb'ûs alimlerden her birinin ihtidasında ittifak ile tebeyyün eder. İcma' icma' ile nesh olur. Aşiret, kabile, şa'b, kavm ve beşerin icmaları vardır. Kavli icmalar havaley ümmetler içinde şeriattır, diğerlerinde sadece muteberdir. Sükuti icma imamın hacc eşhurunun bidayetinde beyanı ve nihayetine dek muhalif meb'ûsun çıkmaması ile tebeyyün eder. Kavlen beyanları ile kavli icma tebeyyün eder. Nasdan birinin hukkam indinde iddiası ile de icma'in in'ikad etmemiş olduğuna hüküm olunabilir.
***
İttifak: Bir konuda ilmi, dini, mesleki veya siyasi şuralardan birinin başkanının başkanlığında aralarında meşveret edip ittifakla bir karar elde edilmiş ve meclis üyelerinden her hangi birinin itirazı ile karar hakemlerce iptal edilmemişse bu karar ittifak kararıdır. Sükuti icmadır. İttifak kararı icma veya ittifak kararı ile değişir. Her kuruluş kademesinde ittifak söz konusudur.
اتفاق. بر شئنن حكمنه علم تقوى عمل ويا سيادة شورلى امامن رياستنده مشتركا واررلرسه اتفاق ايله تشريع ايدلمش اولر. مبعوثلردن برنن حكامه كتمسى ايله اتفاق ابطال اولنابلر. اتفاق اجماع ويا اتفاقلة نسخ اولر. هر امتن اتفاقلرى واردر.
İttifak: Bir şe'nin hükmüne ilim, takva, amel veyasiyadet şuralı imamın riyasetinde müştereken varırlarsa ittifak ile teşrî' edilmiş olur. Meb'ûslardan birinin hukkama gitmesi ile ittfifak iptal olunabilir. İttifak icma veya ittifakla nesh olur. Her ümmetin ittifakları vardır.
***
İçtihat: Meclis üyesinden her hangi birinin delillere dayanarak açıkladığı kesin görüş onu ve ona uyanları bağlar. İçtihat içtihadıyla değişir. Aksi delil veya uyarı gelmedikçe araştırmayı durdurabilir. İçtihatlarındaki açıklar ilmi dayanışma sorumlularının içtihatları ile tamamlanır. İçtihatlar da başkanlar tarafından yayınlanır ve o takdirde yürürlüğe girer.
اهتدا. مبعوثلردن برنن استنباط ايله واردغى حكم اهتدادر. مبعوث و باعثلر اجن شريعةدر اهتدا اهتدا ايلة نسخ اولر. مطمئن الونجه تحريى تعطيل ايدر. انجاق ينى اية ويا انذار اولرسه اهتدايى تجديد ادر. مبعوثلرن احكامى وليلرنن حكملرى ايله اكمال ايدلر. اهتدا حكملرنى ده امام بيان ادر. اوندن صونره مرعي به اولر.
İhtida: Meb'ûslardan birinin istinbat ile vardığı hüküm ihtidadır. Meb'ûs veya bâ'isler için şeriattır. İhtida ihtida ile nesh olur. Mutmain olunca taharriyi tatil eder. Ancak, yeni ayet veya inzar olursa ihtidayı tecdîd eder. Meb'ûsların ahkamı velilerinin hükümleri ile ikmal edilir. İhtida hükümlerini de imam beyan eder. Ondan sonra mer'i bih olur.
***
İstihsan: Herkes kendi yaşama ve çalışma kurallarını kendisi koyar ve değiştirebilir. Bunu yazılı hale getirmek gerekir. Yürürlükte iken bu kendi koyduğu kurallara kişinin uyması gerekir. Meclis üyelerinden her hangi birinin delillere dayanmadan ortaya koyduğu görüş de geçici olarak kendisini ve ona uyanları bağlar. Delillendirmeye çalışmakla yükümlüdür. Görüşler yeni görüş veya kesin görüşlerle değişir.
استحسان. اعتبارده مثال معلومدر, حكمى معلومدر, حكمن موثري معلومدر ويا استحسان ادلمشدر. مشابهده مؤثر بولنر حكم تبين ادر. استحسانده مؤثر وار, حكم وار, مثال يوق. مهتدي استحسان ايله مثالى بيان ادر. استنباط ايله ثابت اولانلر مبعوثلرن و باعثلرن شريعةيدر. باعثلر خلافنه حكم بيان ادرلرسه كنديلرى اجن او معتبر اولر. كتابة شرطى واردر. استنباطدن مقدم يابلن بيان ده شرعةدندر. استنباط ايله تبين ادن احكام استنباط ايله نسخ اولنر.
İstihsan: itibarda misal malumdur, hükmü malumdur, hükmün müessiri malumdur veya istihsan edilmiştir. Müşabihte müessir bulunur hüküm tebeyyün eder. İstihsanda müessir var, hüküm var, misal yok. Muhtedi istihsan ile misalı beyan eder. İstinbat ile sabit olanlar meb'ûsların ve bâ'islerin şeriatıdır. B^'islar hilafına hüküm beyan ederlerse kendileri için o muteber olur. Kitabet şartı vardır. İstinbattan mukaddem yapılan beyan da şeriattandır. İstinbak ile tebeyyün eden ahkam istinbat ile nesh olunur.
***
Ölçme: Bir şeyin ölçülmesi, veya sayılması kesin bilgidir. Herkesi bağlar. İhtilaf edildiğinde orta değere gidilir. Kararı hakemler verir.
تقدير. كيل, وزن, تذريع وتعداد ايله يابلن تقديرلر يقينا بياندر, اختلافده حكملرن حكمى يقينا تبين ايدر.
Takd"ir: Keyl, vezn, tezrî' ve ta'dad ile yapılan takdirler yakinen beyandır.
***
Orta değer: Bir şeyin ölçülmesi mümkün olmazsa yetkililerce takdir edilir. Orta değer topluluğun kararı olur.
اوسط. افاقى اولرق تقديره استطاعة اولنه مزسه ناسن انفسى تقدرلرى ايله حكم اولنر. عددلر مقدارلرى ايله تدريج ايدلر. اوسط مقدار ناسن مشترك بياندر.
Evsat: afakı olarak takdire istita'e olunamazsa nasın enfüsi takdirleri ile hükm olunur. Adedler miktarları ile tedrîc edilir. Evsat miktar nasın müşterek beyanıdır.
***
Sıralama: Seçimde olduğu gibi ölçmenin mümkün olmadığı yerlerde adaylar seçiciler tarafından sıralanır. Bir adayın aldığı sıraların toplamı sıra derecesini verir. Topluluk değerleri ile kişinin takdir değerleri arsındaki sapmanın azlığı takdir değerini verir. Takdir ve sıra dereceleri ayrı veya birlikte yerine göre değerlendirilir. Denge korunur.
تدريج. امامن اصطفاسنده اولدغى كيبى تقدير ادنلر اولويتله تدريك ادرلر. واحدن دركةلره تقسيمى درجة لرى ورر. بونلرن مجموعى مشترك درجةدر. مشترك درجةلر ايله بر كمسه نن تقدير درجةلرى بينندكى بعد مجموعى تقدرده اولان اصابة درجه سنى ورر. احكام تقدير ويا اصابة ومجموعلرى درجةلرى ايله تبين ادر.
Tedrîc: İmamın istifasında olduğu gibi takdîr edenler evleviyetle tedrîk ederler. Vahidin derekelere taksîmi dereceleri verir. Bunların mecmuu müşterek derecedir. Müşterek dereceler ile bir kimsenin takdir dereceleri beynindeki bu'd mecmuu takdirde olan isabet derecesini verir. Ahkam takdir veya isabet mecmu'ları dereceleri ile tebeyyün eder.
***
Kıyas: Tümden gelim veya tüme varım yoluyla varılan sonuçlar def'idir. Da'vi değildir. Sonuca varan değil, sonuca itiraz eden delil göstermekle yükümlüdür. Kıyas, yapanı bağlar. Niza hallerinde son karar hakemlerindir. Sistem karşılaştırılarak yapılan kıyas da geçerlidir.
اعتبار. تفكر سننلرن بياندر استنباط سننلردن واقع اولانن وقوعنى بياندر. اعتبار بر شيى باشقا بر شيه تشبيهدر. تمثيل بر جمليى غير جمله ايله تشبيهدر. بونلرن كليسى اهتدا ده صراطدر. بونلر دفعى اولب دعوى دغلدر. بينةى, رد ايدن اقامة ادر. هركس كندى رئي ايله عمل ادر. نزاع ده حكملره كيدلر.
İ'tibâr: Tefekkür sünenlerin beyanıdır. İstinbat sünenlerden vaki' olanın vuku'unu beyandır. İtibar bir şeyi başka bir şeye teşbihtir. Temsil bir cümleyi gayrı cümle ile teşbihtir. Bunların küllisi ihtidada sırattır. Bunlar def'i olup da'vi değildir. Beyyineyi, reddeden ikame eder. Herkes kendi re'yi ile amel eder. Nizada hakemlere gidilir.