Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1232
Rum Suresi Tefsiri 53. Ayet
4.11.2023
614 Okunma, 0 Yorum

RÛM SÛRESİ - 39. Hafta

 

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

وَمَا أَنْتَ بِهَادِ الْعُمْيِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْ إِنْ تُسْمِعُ إِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا فَهُمْ مُسْلِمُونَ (53)

Sen körleri sapkınlıklarından uzaklaştırıp rehberlik eden değilsin. Yalnızca ayetlerimize iman edene işittirirsin ki onlar müslimlerdir. (53)

 

وَمَا أَنْتَ بِهَادِ الْعُمْيِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْ

Sen körleri sapkınlıklarından uzaklaştırıp rehberlik eden değilsin.

 

Mensuh isim cümlesi

Atıf
harfi

Haberi

İsmi

Leyseye
benzeyen

Mecrur

Cârr

Mefûlün bih GS

Şibh-i
fiil
Muzâfun ileyh

Şibh-i
fiil
Muzâf

Mecrur

Cârr

Fâil
Muzâfun ileyh

Şibh-i fiil
Muzâf

هُمْ

ضَلَالَةِ

عَنْ

الْعُمْيِ

هَادِي

بِ

أَنْتَ

مَا

وَ

 

وَ: “Ve” demektir. Atıf harfidir. Önceki ayetteki إِنَّكَ لَا تُسْمِعُ الْمَوْتَى وَلَا تُسْمِعُ الصُّمَّ الدُّعَاءَ إِذَا وَلَّوْا مُدْبِرِينَ cümlesine مَا أَنْتَ بِهَادِ الْعُمْيِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْ cümlesini atfetmektedir.

مَا: “Değildir” demektir. Leyseye benzeyen Mâ’dır. Leyse gibi ismi ve haberi vardır.

أَنْتَ: “Sen” demektir. Merfu munfasıl zamirdir. Leyseye benzeyen Mâ’nın ismidir.

بِ: Harf-i cerdir. Leyseye benzeyen Mâ’nın haberinin başına geldiği zaman te’kîd için gelir. Anlamı değiştirmez, sadece kuvvetlendirir.

هَادِ: “Rehberlik eden” demektir. هدي kökünden ikinci bâbdan üçüncü şahıs tekil nekre ism-i fâildir. Hidayet birisini bir hedefe yöneltip o hedefe varması için rehberlik etmektir.

الْعُمْيِ: “Körler” demektir. Üçüncü şahıs çoğul sıfat-ı müşebbehedir. Eril ve dişil için ortaktır. Çekimi aşağıdaki gibidir:

Nekre

 

Düzensiz çoğul

Çoğul

İkil

Tekil

عُمْيٌ

 

أَعْمَيَانِ

أَعْمَى

Eril

Merfu

عُمْيٌ

عَمْيَاوَاتٌ

عَمْيَاوَانِ

عَمْيَاءُ

Dişil

عُمْيًا

 

أَعْمَيَيْنِ

أَعْمَى

Eril

Mensub

عُمْيًا

عَمْيَاوَاتٍ

عَمْيَاوَيْنِ

عَمْيَاءَ

Dişil

عُمْيٍ

 

أَعْمَيَيْنِ

أَعْمَى

Eril

Mecrur

عُمْيٍ

عَمْيَاوَاتٍ

عَمْيَاوَيْنِ

عَمْيَاءَ

Dişil

Marife

 

Düzensiz çoğul

Çoğul

İkil

Tekil

الْعُمْيُ

 

الْأَعْمَيَانِ

الْأَعْمَى

Eril

Merfu

الْعُمْيُ

الْعَمْيَاوَاتُ

الْعَمْيَاوَانِ

الْعَمْيَاءُ

Dişil

الْعُمْيَ

 

الْأَعْمَيَيْنِ

الْأَعْمَى

Eril

Mensub

الْعُمْيَ

الْعَمْيَاوَاتِ

الْعَمْيَاوَيْنِ

الْعَمْيَاءَ

Dişil

الْعُمْيِ

 

الْأَعْمَيَيْنِ

الْأَعْمَى

Eril

Mecrur

الْعُمْيِ

الْعَمْيَاوَاتِ

الْعَمْيَاوَيْنِ

الْعَمْيَاءَ

Dişil

عَنْ: “-den” demektir. Harf-i cerdir. Uzaklaştırma anlamına gelir.

ضَلَالَةِ: “Sapkınlık, hedeften uzaklaşmak” demektir. ضلل kökünden ikinci bâbdan mastardır. ضَلَال mastarı doğru yoldan sapıp uzaklaşmak manasındadır. Bu mastarın tahsisli hali ضَلَالَة mastarıdır. Belirli bir türdeki sapkınlıktır.

هِمْ: “Onlar” demektir. Mecrur muttasıl zamirdir.

ضَلَالَتِهِمْ: “Onların sapkınlığı” demektir.

عَنْ ضَلَالَتِهِمْ: “Sapkınlıklarından” demektir.

هَادِ الْعُمْيِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْ: “Körleri sapkınlıklarından uzaklaştırıp rehberlik eden” demektir.

مَا أَنْتَ بِهَادِ الْعُمْيِ عَنْ ضَلَالَتِهِمْ: “Sen körleri sapkınlıklarından uzaklaştırıp rehberlik eden değilsin” demektir.

Buradaki körler mecazidir. Gerçek körler değildir. Gerçek körlere rehberlik edilir. Ancak buradaki körlere rehberlik edilememektedir. Çünkü onlar dalaletlerinden ayrılmamaktadırlar. Dalalet hedeften sapmak demektir. Bir şeye saplanmışlar onun dışındakileri görmemektedirler. Aslında görmektedirler ama bakar kör durumundadırlar. Bu saplantıları Allah’ın ayetleri dışında her şey olabilir.

Gazze’deki Araplar için Kuran’daki ayetleri söylüyoruz. Kör olanlar öyle bir dalalettedirler ki göremiyorlar. Diyoruz ki ayette onlar mustazaflar olduğu için hicret etmeleri lazım. Körler bize insan vatanını bırakır mı diyor? Orada ölünce şehit oluyor diyorlar. Biz de ayetin tam tersini söylediğini, cehennemlik olduklarını söyleyince körler o ayetin o şekilde yorumlanmaması gerektiğini, büyük alimlerin yorumlarına bakmak gerektiğini, iniş sebebine bakmak gerektiğini söylüyorlar. Bunları sağırlar da söylüyor. Ama körler gözlerinin önünde insanlar katledilirken sadece miting yaparak, bağırarak çağırarak kendilerini tatmin ediyorlar. Körler, çünkü ölen insanları, parçalanan çocukları görmüyorlar, görmek istemiyorlar. Körler, çünkü orada savaş olmasa bile bu insanların hiçbir şey üretmeden, sadece yardımlarla bir nevi açık hava hapishanesinde perişanlıklar içinde yaşadıklarını görmüyorlar. Körler, çünkü ayetleri görmüyorlar. Biz onlara rehberlik edemiyoruz. Dalaletlerinden çıkmıyorlar. Acaba melekler kimin canını alırken bu ayet indi de iniş sebebini arıyorlar? Kör olanlar yalnızca kör olmuyorlar genelde. Dilsiz, kör ve sağırdırlar diye başka ayetlerde geçmektedir onların durumları.

 

إِنْ تُسْمِعُ إِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا

Yalnızca ayetlerimize iman edene işittirirsin.

 

Fiil cümlesi

Mefûlun bih

Fâil

Fiil

Olumsuzluk
edatı

Müstesna

İstisna
edatı

Müstesna
minh

Sıla cümlesi

İsm-i
mevsûl

Mefûlün bih GS

Fâil

Fiil

Mecrur

Cârr

Muzâfun ileyh

Muzâf

نَا

آيَاتِ

بِ

هُوَ

يُؤْمِنُ

مَنْ

إِلَّا

أَحَدًا

أَنْتَ

تُسْمِعُ

إِنْ

 

إِنْ: “Değil” demektir. Olumsuzluk edatıdır. Genellikle istisna edatı olan إِلَّا ile veya istisna edatı olan لَمَّا ile olumsuzluğu bozulur.

تُسْمِعُ: “İşittirirsin” demektir. سمع kökünden if’âl bâbından ikinci şahıs eril tekil merfu muzari malum fiildir. Fâili müstetir أَنْتَ (sen)dir. Dördüncü bâbdan سَمِعَ - يَسْمَعُ şeklinde bir sözü işitmek manasındadır. Dördüncü bâb if’âl bâbına (أَسْمَعَيُسْمِعُ) tadiye etkisi ile gelir. İşittirmek anlamına gelir.

إِنْ تُسْمِعُ: “İşittiremezsin” demektir.

إِلَّا: “Yalnızca” demektir. İstisna edatıdır.

مَنْ: “Kimse” anlamındadır. Umumi ism-i mevsuldür. Şuurlu varlıklar için kullanılır. Arkasından sıla cümlesi gelir. Sıla cümlesinde bu ism-i mevsule dönen bir aid zamiri vardır. Eril tekil zamir döner. هُوَ veya هُ zamiri döner. Eril zamir dönmesi sadece erkekleri ilgilendirdiği anlamında değildir. Hem erkek hem de kadınları kapsar. Tekil zamir dönmesi de tek bir kişiyi ilgilendirdiği anlamında değildir. Hem tek kişiyi hem iki kişiyi hem de çok kişiyi kapsar. Bu nedenle umumi ism-i mevsuldür. Eril tekil zamir dönmesi gramatik bir kuraldır. Bazen de eril çoğul zamir döner. مَا da مَنْ gibi umumi ism-i mevsuldür, şuursuz varlıklar için kullanılır. Hem şuursuz hem şuurlu varlıklar varsa مَا kullanılır.

يُؤْمِنُ: “İman eder”, “güvenir” demektir. İf’âl bâbında harf-i cersiz güven vermek anlamında iken بِ harf-i ceri ile güvenmek anlamına gelir. Burada harf-i cerle geldiği için güvenir anlamındadır.

بِ: “-e, -a” demektir. Harf-i cerdir. İman fiiliyle ilişkili geldiğinde bu harf-i cerden sonra gelene güveniliyor demektir.

آيَاتِ: “Ayetler” demektir. Tekili آيَة dir. Ayet gösterge demektir. ءيي kökünden gelmiştir. Dördüncü bâbdan mastar olarak bir kimse ya da bir şey hakkında onun bilinmesini sağlayacak bir işaret koymak manasındadır. Bu mastar manasından konulan işaret manasında آيَةٌ “gösterge” anlamında isimdir.

نَا: “Biz” demektir. Mecrur muttasıl zamirdir.

آيَاتِنَا: “Ayetlerimiz” demektir.

بِآيَاتِنَا: “Ayetlerimize” demektir.

يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا: “Ayetlerimize iman eder” demektir.

مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا: “Ayetlerimize iman eden” demektir.

إِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا: “Ayetlerimize iman edenin dışında” demektir. Burada hazf edilmiş bir أَحَدًا (kimse) vardır. أَحَدًا إِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا (Ayetlerimize iman edenin dışında kimse) anlamındadır.

إِنْ تُسْمِعُ إِلَّا مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا: “Ayetlerimize iman edenin dışındakine işittiremezsin/Yalnızca ayetlerimize iman edene işittirirsin” demektir.

Önceki ayette sağırlara ve ölülere işittirilemediği söylendikten sonra körlere geldi sıra, onlara rehberlik edemeyeceğimizi, dalaletlerinde saplanıp kaldıkları, oradan çıkamayacakları söylendi. Sonra tekrar “işittirme” geldi. Böylece körlere de işittirilemediği dolaylı olarak söylenmiş oldu. Sağırlara da ölülere de körlere de işittirilememe sebebi ayetlere iman etmemeleridir. Bir insan kendine Müslüman diyebilir. Sorunca elini kalbinin üzerine koyarak “Elhamdülillah Müslümanım” da der. Hamdını bildirir ama ayetlere iman etmez. Ayetlere iman etme ayetlere güvenme demektir. Gazze’dekileri oradan çıkaralım, bize hicret etsinler dediğimizde biz ayetlere iman ederek bunu söylüyoruz. Ayetler bunu yapın diyor. Eğer oradan hicret etmezlerse cehennemliktirler diyor. Biz ayetlere iman ediyoruz ama sağırlar, ölüler ve körler etmiyor. Oradan çıkılır mı diyorlar. Vatan bırakılır mı diyorlar. Siz ne derseniz deyin etki etmiyor. Ayetler etki etmiyor ve sağırlıkları, ölülükleri, körlükleri devam ediyor.

Ayetler çoğunluğa uymayı şiddetle reddediyor diyoruz. Açıkça ayetler yazıyor diyoruz ama ayetlere iman etmedikleri için fayda etmiyor. Ayetlere inanıyorlar ama iman etmiyorlar yani güvenmiyorlar. Başka şeylere güveniyorlar. Büyük gördükleri, çok değer verdikleri insanlara iman ediyorlar, onlar çoğunluk demokrasisinde olduğuna göre ve onlar yanlış yapmayacağına göre (!) bu doğrudur deyip ayetlere güvenmiyorlar. Mutlaka başka türlü yorumlanması gerektiğine inanıyorlar. Maalesef rehberlik edemiyoruz, ayetler de rehberlik etmiyor. Sistem kötü ama bari kötünün iyisinin peşinden gidelim derdindeler.

Önceki ayette لَا تُسْمِعُ ile “işittiremezsin” denmekte, bu ayette ise إِنْ تُسْمِعُ ile “işittiremezsin” denmektedir. لَا da إِنْ de olumsuzluk edatıdır. إِنْ te’kîd için olumsuzluk yapar. Sağırlara ve ölülere işittirememek zaten beklenen bir şeydir ama ayetlere iman etmeyene işittirememek insanların aklına yatmamaktadır. Bu nedenle olumsuzluk te’kîdle gelmiştir. İman etmeyene işittirememekteyiz. Buradaki إِنْ bu nedenle çok önemlidir.

 

فَهُمْ مُسْلِمُونَ

Onlar müslimlerdir.

 

İsim cümlesi

Fâ-u
isti’nâfiye

Haber

Mübteda

مُسْلِمُونَ

هُمْ

فَ

 

فَ: Fâ-u isti’nâfiyedir. Öncesi sonrasının sebebidir. Fâ-u ta’liliyyedir.

هُمْ: “Onlar” demektir. Merfu munfasıl zamirdir. مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا ya (ayetlerimize iman edene) racidir.

مُسْلِمُونَ: “Müslimler” demektir. Dördüncü bâbdan سَلْمٌ mastarı (سَلِمَ - يَسْلَمُ) bir kimsenin, bir şeyin parçalarının, bileşenlerinin bulunduğu yerin ve çevresinin değişmesine rağmen bulunduğu hal üzerinde bozulmadan kalması manasındadır. İf’âl bâbında (أَسْلَمَيُسْلِمُ) sayruret etkisi ile gelir. Selim hale girip o halde kalmak anlamındadır. Müslimler barış içinde olanlar demektir. Elinden dilinden kimsenin zarar görmediği kimse demektir.

هُمْ مُسْلِمُونَ: “Onlar müslimlerdir” demektir.

Ayetlere iman etmek mümin olmak için yeterli değildir. Müslim olmak için gereklidir. Mümin olmanın başka çok sayıda şartı vardır. Allah yolunca malları ve canlarıyla cihad ederler, hicret ederler, diğer müminleri barındırırlar, diğer müminlere yardım ederler. Hakemlerin kararlarına uyarlar, karardan sonra şüphe içinde olmazlar. Allah’a, ayetlerine, meleklerine, kitaplarına (kurallarına) ve elçilerine güvenirler. Allah’ı vekil kılarlar, salatı ikame ederler, salatlarını korurlar ve salatlarında huşu içindedirler. Boş işlerden uzak dururlar. Zekât sistemini gerçekleştirirler. Namuslarını korurlar. Eşleri ve cariyeleri dışındakilerle ilişkiye girmezler. Emanetlere riayet ederler. Ahitlerine riayet ederler. Verdikleri sözden çıkmazlar. Canlarını ve mallarını cennet karşılığı Allah’a satmışlardır. Allah yolunda savaşırlar, ölürler ve öldürülürler. Tevrat ehli, İncil ehli ve Kuran ehlindendirler. Kâfirlerle dayanışmazlar.

Müslim olanlar ayetlerimize iman eden kimselerdir diyor. Has ism-i mevsulle değil umumi ism-i mevsulle (مَنْ يُؤْمِنُ بِآيَاتِنَا) getiriyor. Ayetlere her kim iman ederse o müslimdir. Her mümin müslimdir ama her müslim mümin değildir. Müslim olmak da kolay değildir. Ayetlere iman eden birilerini görmek çok zordur ama şeyhine, siyasi liderine iman edenleri görmek çok kolaydır, her yer onlarla doludur.

 

 

Teşvikiye, Yalova

04 Kasım 2023

M. Lütfi Hocaoğlu

 

 






Son Eklenen Seminerler
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1282
Secde Suresi Tefsiri 19. Ayet
3.05.2025 27 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1281
Secde Suresi Tefsiri 18. Ayet
26.04.2025 63 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1280
Secde Suresi Tefsiri 17. Ayet
19.04.2025 87 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1279
Secde Suresi Tefsiri 16. Ayet
12.04.2025 100 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1278
Secde Suresi Tefsiri 15. Ayet
5.04.2025 110 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1277
Secde Suresi Tefsiri 14. Ayet
22.03.2025 130 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1276
Secde Suresi Tefsiri 13. Ayet
8.03.2025 150 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1275
Secde Suresi Tefsiri 12. Ayet
1.03.2025 147 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1274
Secde Suresi Tefsiri 11. Ayet
22.02.2025 165 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1273
Secde Suresi Tefsiri 10. Ayet
8.02.2025 217 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1272
Secde Suresi Tefsiri 6-9. Ayetler
1.02.2025 271 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1271
Secde Suresi Tefsiri 5. Ayet
18.01.2025 217 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1270
Secde Suresi Tefsiri 4. Ayet
28.12.2024 325 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1269
Secde Suresi Tefsiri 3. Ayet
14.12.2024 239 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1268
Secde Suresi Tefsiri 1-2. Ayetler
7.12.2024 270 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1267
Lokman Suresi Tefsiri 34. Ayet
30.11.2024 273 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1266
Lokman Suresi Tefsiri 33. Ayet
16.11.2024 309 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1265
Lokman Suresi Tefsiri 32. Ayet
9.11.2024 306 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1264
Lokman Suresi Tefsiri 31. Ayet
26.10.2024 338 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1263
Lokman Suresi Tefsiri 30. Ayet
12.10.2024 350 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1262
Lokman Suresi Tefsiri 29. Ayet
5.10.2024 413 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1261
Lokman Suresi Tefsiri 28. Ayet
7.09.2024 410 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1260
Lokman Suresi Tefsiri 27. Ayet
31.08.2024 408 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1259
Lokman Suresi Tefsiri 25-26. Ayetler
24.08.2024 434 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1258
Lokman Suresi Tefsiri 24. Ayet
17.08.2024 398 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1257
Lokman Suresi Tefsiri 23. Ayet
3.08.2024 423 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1256
Lokman Suresi Tefsiri 22. Ayet
27.07.2024 421 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1255
Lokman Suresi Tefsiri 21. Ayet
20.07.2024 393 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1254
Lokman Suresi Tefsiri 20. Ayet
13.07.2024 435 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1253
Lokman Suresi Tefsiri 19. Ayet
29.06.2024 414 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1252
Lokman Suresi Tefsiri 18. Ayet
22.06.2024 426 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1251
Lokman Suresi Tefsiri 17. Ayet
25.05.2024 498 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1250
Lokman Suresi Tefsiri 16. Ayet
18.05.2024 486 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1249
Lokman Suresi Tefsiri 15. Ayet
11.05.2024 491 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1248
Lokman Suresi Tefsiri 14. Ayet
20.04.2024 602 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1247
Lokman Suresi Tefsiri 13. Ayet
13.04.2024 647 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1246
Lokman Suresi Tefsiri 12. Ayet
6.04.2024 552 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1245
Lokman Suresi Tefsiri 11. Ayet
30.03.2024 605 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1244
Lokman Suresi Tefsiri 10. Ayet
16.03.2024 541 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1243
Lokman Suresi Tefsiri 8-9. Ayetler
9.03.2024 552 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1242
Lokman Suresi Tefsiri 7. Ayet
24.02.2024 556 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1241
Lokman Suresi Tefsiri 6. Ayet
17.02.2024 499 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1240
Lokman Suresi Tefsiri 1-5. Ayetler
10.02.2024 701 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1239
Rum Suresi Tefsiri 60. Ayet
27.01.2024 607 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1238
Rum Suresi Tefsiri 59. Ayet
20.01.2024 557 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1237
Rum Suresi Tefsiri 58. Ayet
6.01.2024 600 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1236
Rum Suresi Tefsiri 57. Ayet
30.12.2023 596 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1235
Rum Suresi Tefsiri 56. Ayet
16.12.2023 683 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1234
Rum Suresi Tefsiri 55. Ayet
25.11.2023 687 Okunma
Lütfi Hocaoğlu
Kuran Seminerleri II 1233
Rum Suresi Tefsiri 54. Ayet
11.11.2023 724 Okunma


© 2025 - Akevler