http://www.egedesonsoz.com/yazar/anayasa-degisikliginde-neler-var/10484
1.Madde:
1982 Anayasası’nın 9. Maddesindeki “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır” ifadesine, yeni değişiklikte bağımsızlık yeterli görülmemiş “…ve tarafsız…” ibaresi eklenmiş.
Soru şu:
Yargıçlar üzerinde Adalet Bakan ve müsteşarının yetkilerinin artırıldığı ve yüksek yargı üyelerinin “Partili Cumhurbaşkanı” ve onun milletvekili yaptığı kişilerce belirlendiği yeni rejimde “…ve tarafsız…” ibaresinin ne anlamı olabilir ki?!
Uygulamada çıkarları çatışan taraflar arasında yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını bozmaya çalışan -mühendislik terimleriyle- birçok “iten ve çeken kuvvet” olacaktır.
Matematikçiler, fizikçiler, mühendisler… iten ve çeken kuvvetlerin ne olduğunu iyi bilirler.
80 katlı bir gökdelen inşa edilirken, binlerce iten ve çeken kuvvetin hesabını mühendisler yapar. Onaya sunulur. Sonunda inşaata başlanır ve bitirilir.
Türkiye’de bu hesapları yapabilecek binlerce değil, on binlerce mühendis var.
Konu ülke yararına demokratik kararlar almaya, herkesin yararına politika üretmeye gelince bütün yetkiler din, iman, Allah, kitap, tarih vs kullanılarak… Matematik, fizik, mühendislik bilimleri de bir kenara itilerek “Çatal kazık batmaz” gibi bir halk deyimine sığınılıyor.
Geleneksel kültürle tarlada üretimi yapan bir köylü için “Çatal kazık batmaz” deyiminin bir anlamı olabilir!
Ama kariyeri mühendislik olan bir siyaset adamının bildiklerini inkâr edercesine bir halk deyimine sığınması şaşılacak bir durumdur.
80 milyonu iradesiz, fikirsiz, bilgisiz, muhalefetsiz, direnişsiz, tepkisiz… 80 katlı gökdelende 80 milyon yurttaşı, beton bloklardaki etkisiz kum tanecikleri gibi düşünmek nasıl bir akıl yürütmedir?
Bu nasıl ilimdir, bilimdir, irfandır?
Bu nasıl bir cumhuriyet, demokrasi, kendi kararını kendi verme, verdiği kararın sorumluluğunu üstlenme hakkıdır?
Devam edelim;
Mekanizması olmayan bağımsız ve tarafsız bir yargının Muasır Medeniyet âleminde yeri var mı diye onu da araştırdım. Ulaşabildiğim kadarıyla…
Muasır âlemde bizdeki gibi yürütmenin yargı üzerinde bu denli söz sahibi olduğu bir anayasa yok!
Medeniyet aleminde “yargının bağımsız ve tarafsız”, yargıçların özgür ve yürütmeden bağımsız olduğu bir sistemde, yetkilerin yanlış kullanılması olasılığına karşı “tarafsızlığı” sağlayacak etkin mekanizmalar kurulmuş.
Bizde ise bağımsızlıkları ve tarafsızlıkları iyice daraltılmış yargıçlardan “tarafsız” olmaları isteniyor.