Ahmet Yücel
23.01.2017
21:39
| Sayın Harun Özdemir hocam, Günümüzde kağıt para ve dijital para birlikte kullanılmaktadır. Bankamatik ve kredi kartları ile dijital para kullanıyoruz. Tamamen dijital para kullanımına geçebilsek, ne sahte para basılma derdi kalır, ne de kağıt para eskime, para basımı maliyeti derdi kalır. Mahalle bakkalları dahil post cihazları yaygınlaşmalı, bir ekmek de alınsa kart ile alınmalı. Vergi kaçırma imkanı da olmayacağından, devletin vergi gelirleri de artacaktır. Kart kullanımı yaygınlaştırılacak, çocuğunu bakkala gönderen anne-baba, çocuğun kartına güvenli bir şekilde mobil banka şubesinden, gerektiği kadar parayı anında yükleyebilecek. Dolaşımdaki paralar belli bir zaman içinde bankalarda muhafaza edilecek, karşılığı kadar para kartlarda dijital olarak kullanılmaya devam edilecek, en sonunda dijital para kullanımı yaygınlaşacak, kağıt para kullanımı ve dolaşımına son verilecek. Vatandaş altın bilezik, gram altın vb para yerine kullanılabilen değerlerini bankalara yatırıp karşılığında 100 gam altın, 150 gram 22ayar bilezik vb şeklinde dijital olarak kayıt altına alabilecek. Dilediği zaman TL cinsinden dijital paraya çevirme, harcama imkanı elde edecektir. Hırsızlık durumlarında vatandaşın para ve para değerindeki kıymetli değerleri güvencede olacaktır. Dijital para kullanımını daha güvenli hale getirmek için, bankamatik kartlarında sanal bankamatik kartı uygulamaları da olmalı. İnternet alışverişlerinde vatandaşlar sanal bankamatik kartı kullanabilmeli. Kredi kartı kullanmak istemeyen vatandaşlarımız, bankamatik kartları kullanabilmeli. Sayın Harun hocam, gelirinden fazla dijital para kullanmak isteyen vatandaş, bankaya yatırmış olduğu altın değerleri kadar ipotek göstererek avans kullanabilmeli görüşünüz de önemli. Gerektiğinde güvenli bir şekilde borçlanabilmeli. Tabi bundan daha güzeli faizsiz bankacılık sistemine geçilmesi ve yaygınlaştırılması olacaktır. Devlet KOSGEB vasıtasıyla esnafa faizsiz kredi vermeye başladı. Başvuru-bitiş süresi belirli tarihler arasındaydı, esnafların çoğu başvuruların yoğunluğundan dolayı başvuru yapamadı bile. Borcu 48 ayda geri ödeme imkanı esnaflara tanınmakla birlikte, esnaf aldığı toplam borcu 48 taksitte ödeyecekse eğer, burada da enflasyondan dolayı devletin kaybı olacaktır. Enflasyon farkı geri ödemede dikkate alınıyor mu bilmiyorum. Alınmıyorsa burada tüyü bitmemiş yetimin hakkı zayi ediliyor demektir. Devlet faizsiz kredi verme işini genişletmeli, memurlarına da faizsiz kredi vermeli. Geri ödemede enflasyon farkını da almalıdır. Vatandaşa faizsiz olarak taşıt kredisi, konut kredisi, eğitim kredisi vermelidir. Geri ödemede taşıt için yıllık taşıt fiyatı artışı, konut için yıllık konut fiyatı artışı, eğitim için yıllık beyaz eşya fiyat artışı ya da bütün faizsiz krediler için, verilen kredi miktarı gram altın olarak hesaplanabilir, geri ödemelerde bu şekilde olabilir. Kalkınma bankacılığını faizsiz sistem gibi gören vatandaşlarımız olmakla birlikte, borcunu erken kapayan vatandaşlardan kalan borcun %2 si kadar, erken ödeme cezası alınmaktadır. Sadece bu uygulama bile faizdir. Devletimiz hiç değilse bir bankasını faizsiz bankacılığa ayırmalı, vatandaşı faizli bankalardan kurtarmalı, ülke genelinde bereket artışına neden olmalıdır. Diyanet işleri başkanlığımızın bu konuda hiç bir çalışması yok mudur? Faizin ne kadar büyük bir günah olduğunu Müslümanların çoğu bilmiyor ya da bile bile faizli kredilerle eziliyor. Daha önce Diyanetten bazı hocaların konu ile ilgili tartışmalarını okumuştum. Zaruret halinde mübah olabileceğinden söz ediliyordu. Burada zaruretin derecesi nedir, hangi zaruret halinde faizli kredi alacaktır vatandaş? Diyanet işleri başkanlığı bu konuyu yeniden gözden geçirmeli, bu konuda fetva vermelidir. Sayın Harun hocam, dijital para görüşlerinizden dolayı teşekkür ediyorum. Allah razı olsun. Selam ve sevgilerimi sunuyorum. Allah'a emanet olunuz. |