Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-36
Şubat 2025 ayında da yazılarımızla Erbakan Hocamızı anmaya devam ediyoruz…
“Onların planları varsa” başlıklı yazı, Ahmet Hakan’ın 8 Şubat 2025 tarihli yazısı; ilgili bölümü şöyle: “TRUMP, Gazze’yle ilgili bir plan açıklayınca... Bizim buralarda şu tür yorumlar yapılıyor: -Abi adamların her şeyi planlı. -En kötüyü gösterip kötüye razı etme planı bu. -Hiçbir şeyleri rastgele değil bu adamların. Çok planlılar çok. / ABD’nin tanrısal bir güç olduğu ön kabulüne dayanıyor bu bakış. Trump gibi aşırı egosantrik biri bile kendiyle baş başa kaldığında kendini böyle görmez. Özellikle inançlı insanların, ABD’nin tanrısal bir güç olduğu varsayımıyla analiz yapmalarına ifrit oluyorum. Oysa bu inançlı insanlar, kendi kutsal kitaplarına baksalar, orada şunu görecekler: “Onlar plan kuruyorlarsa Allah da plan kuruyor. Allah, plan kuranların en hayırlısıdır.” (Âli İmrân Suresi, 54)”
Siyonist soykırımcı İsrail Yahudileri, 3 Ekim 2023 tarihinden beri yaptıklarını da elbette planlayarak yaptılar ve ben de bu köşede o zamandan beri “İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcı” başlıklı ve/ya içerikli onlarca değil yüzlerce yazı yazdım…
“Savaşı kaybettik, otorite hâlâ Hamas!” başlıklı bir yazıyı 29.01/2025 tarihinde okumuş ve notlarım arasına almıştım; yazı şöyle başlıyordu: “Terör devleti İsrail’in, İsrailli uzmanları, Hamas ile İsrail arasındaki ateşkesin ardından Gazze’nin direnişi şok ederken yaptıkları değerlendirmelerde, Tel Aviv’in görmeyi istemediği senaryoyla yüzleştiğini; Hamas’ın ise 15 ayı aşan saldırıların ardından bile hala yerini koruduğunu belirttiler.
“HAMAS’IN EGEMENLİĞİ DE SAĞLAM ŞEKİLDE AYAKTA KALDI”
Yedioth Ahronoth gazetesinin analistlerinden Avi Issacharoff, konuyla ilgili yazısında, “15 ay süren saldırıların ardından bile Hamas’ın hala yerini koruduğunu” belirtti. “Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümet Hamas’ı ortadan kaldıracağını açıklamış olmasına rağmen Hamas sadece askeri açıdan değil, egemenliği de sağlam şekilde ayakta kaldı.” ifadesini kullanan Issacharoff, “Bazı güvenlik görevlilerinin, bu savaşın boşuna olduğu uyarılarına rağmen Netanyahu ve bakanları aylardır Hamas yönetimine bir alternatif bulunması konusunda derinlemesine tartışılmasını şiddetle reddetti.” değerlendirmesinde bulundu.” Hepsi bu kadar!
‘İlim/iyilik’ olarak ‘Faizsiz Adil Ekonomik Düzen’ akademik çalışmasına devam…
Adİl Ekonomİk Düzenİn Temel Özellİklerİ-5
“Adil bir ekonomik düzende, bireyler ekonomik faaliyetlerini yerine getirirken dinin tavsiyelerine, ilahi emir ve yasaklara uymakla yükümlüdür. Bu bağlamda, bireylerin sadece birbirlerine karşı değil, aynı zamanda Allah’a karşı da sorumlulukları bulunur. Sorumluluklarının dünyevi bir karşılığı olduğu gibi, ahirette de mükâfat veya ceza olarak yansıması vardır. İslam, adaletli ve hakkaniyetli olmayı tavsiye eder.
Adil Düzen’de bireyler Allah’ın “Ölçü ve tartıda hile yapanların vay haline! Onlar insanlardan bir şey ölçüp aldıkları zaman ölçüyü tam yaparlar. Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar” (Kur’an ayeti) hitabını dikkate alırlar. Bireyler sosyal düzenin oluşması ve sürekliliği için ticaret dâhil tüm ekonomik faaliyetlerinde adalet ve dürüstlükten yana olmalıdırlar. “Allah her an kullarının davranışlarından haberdardır.” (Kur’an ayeti)
İslam dininde faiz yasaktır. Bu sebeple temellerini İslam’dan alan Adil Ekonomik Düzen’de sermaye kazancı faiz ile değil, üretime katılım ile sağlanır. Bu düzende, üretim süreci üretime katkıda bulunan tüm faktör sahiplerinin ortak sorumluluğu altındadır. Elde edilen sonuçlar da bu faktörler arasında paylaşılır. Bu düzende üretim, geniş katılımla ve çok boyutlu bir iş birliğiyle gerçekleştirilir. Üretim kararları, yalnızca merkezi bir otoritenin belirlediği kararlar olmaktan çıkarak, üretim sürecine katılan tüm faktörlerin süreçte sorumluluk ve aktif rol almalarıyla şekillenir. Adil Ekonomik Düzen’de üretimle ilgili kararlar üretim sürecinin başında faktör sahipleri arasında karşılıklı rıza ve iradeyle alınır; üretimin sonunda ise elde edilen kazanç veya zarar bu faktörler arasında yapılan sözleşmeye göre dağıtılır. Böylece üretim faktörleri arasında risk de dengeli bir şekilde dağıtılmış olur.” (Devamı var)