Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun - 3
Önceki yazıyla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
- Yeni bir yıl ile birlikte ‘yeni üç aylar’ da başladı, bu yıl böyle bir tevafuk yaşıyoruz…
- Günler, haftalar, aylar, yıllar geçiyor ama ‘zalim dünya düzeni’ devam ediyor…
- Dünyanın hem doğusunda hem batısında her gün ‘yeni bir zulüm’ yaşanıyor…
- Biz de ‘Ya Rab, bu uğursuz gecenin yok mu sabahı?’ yazıları yazdık…
- ‘Zulüm ile abat olanların en sonunda sonları berbat olacaktır’…
Biz o ‘zalim dünya düzeni’ mensuplarının sonunun ne zaman olacağın bilemeyiz ama en sonunda ‘mutlaka yok olacaklarını’ çok iyi biliyoruz ve istisnasız her gün ‘Adil Dünya Barış Düzeni’ için var gücümüzle çalışmalarımıza devam ediyoruz, elhamdülillah…
‘Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun’ başlıklı bu yazılarımızla da hem ülkemizdeki hem de bütün dünyadaki ‘insanları bu çalışmalarımıza davet ediyoruz’ ki; Necmettin Erbakan ve Süleyman Karagülle hocalarımız ile başlattığımız bu çalışmalar sayesinde dünyanın her tarafında var olan ‘Sosyal Tufan’ seviyesindeki sorunlar sona ersin, ülkelerde ‘Adil Düzen’ bütün dünyada da ‘Adil Dünya Barış Düzeni’ kurulsun…
***
‘Adil Düzen’ ve ‘Adil Dünya Düzeni’ demişken, bütün beşeriyet için çok önemli olan bu meselenin bir de ‘Adil Ekonomik Düzen’ boyutu var ki; ‘Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun’ başlıklı yazılarımın birincisinin sonunda bir müjde vermiştim…
31.12.2024 tarihli o müjdenin özünü tekrar hatırlayalım…
- Bizler günlük-haftalık-dönemlik Adil Düzen çalışmalarımızı yaparken…
- “Adil Ekonomik Düzen” ile ilgili akademik bir çalışma daha yapılmış…
- Yeni yıla Adil Düzen çalışmaları açısından müjdeli bir haber ile girdim…
- Her şeyden önce bu haberin ön bilgisini vererek yeni yıla başlamış olalım…
Prof. Dr. Hakan Sarıbaş hoca yeni bir ‘Adil Ekonomik Düzen’ akademik tez çalışmasının daha tamama erdiği müjdesini geçen pazartesi günü vermişti: ‘Reşat hocam. Adil Ekonomik Düzen ile ilgili tamamlanan bir yüksek lisans tezi daha geldi. Bu öğrencimin tez danışmanı iken Adil Ekonomik Düzen’i tez konusu olarak belirlemiştik. Üniversiteden ayrılmama rağmen çalışmalarına devam etti ve bitirdi. Hayırlı olsun.’
Havva İmir’in bu akademik çalışmasının özet bölümünün son kısmı şöyle: “Bu çalışmamızda kapitalist ekonominin en temel aktörü olan iktisadi özne ile İslam ekonomisinin ekonomik aktörü olan Müslüman özne karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Kapitalist ekonomiler için “Ana akım iktisat teorisi”, İslam ekonomisi için “Adil Ekonomik Düzen görüşü” seçilmiş ve her iki aktörün bu modellere uyumları karz-ı hasen ekseninde tartışılmıştır. Elde edilen bulgulara göre iktisadi özne ‘‘Ana akım iktisat teorisi’’nde etkin olurken Müslüman öznenin “Adil Ekonomik Düzen”de etkin olduğu sonucuna varılmıştır.”
***
“Karz-ı Hasen Kurumu Açısından Müslüman Özne ve İktisadi Öznenin Karşılaştırılması” başlıklı tezin giriş bölümündeki ilk paragrafla devam edelim…
GİRİŞ / “Günümüzdeki ülkelerin ekseriyeti kapitalist ekonomilerden oluşmaktadır. Kapitalist iktisadi nizama göre yönetilen bugünkü dünya ülkelerinde işsizlik, enflasyon ve gelir dağılımı eşitsizliği gibi sayısız ekonomik hastalıklar yaygın olarak görülmektedir. Günümüz dünyasında işsizlik kronik bir sorun haline gelmiştir ve çok sayıda işsiz insan geçimini sağlayabileceği asgari bir gelir elde edememektedir. Gelişmekte olan ülkelerde sürekli artan enflasyon gelir dağılımını bozmakta, asgari ücretle geçinen kesimlerin reel gelirlerini aşındırarak onları fakirlik sınırına itmektedir. Küresel ekonomide bir ülke içindeki gelir dağılımı bozulduğu zaman ülkeler arasındaki gelir dağılımı eşitsizliği de bir sorun olarak ortaya çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerle geri kalmış ülkeler arasındaki kişi başına düşen gelir miktarı arasındaki uçurum gittikçe derinleşmektedir. Kapitalist sistemde kişi başına düşen maddi gelir açısından şimdiye kadar geriden gelen hiçbir ülke zengin bir ülkeyi yakalayamamıştır.”