Biz 1960’da karar verdik: Bediüzzaman’ın başlattığı güncellemeyi ileri götürmeliyiz. Mehmet Akif’in tavsiyelerini de göz önünde tutmalıyız. İzmir’deki çevre de bu kanaatte idi. Sonra buna Erbakan ve Gülen cemaati de katıldı. Prof. Dr. Sabahattin Zaim ve Prof. Dr. Hayrettin Karaman da bizimle oldu; Hayrettin Karaman’ın hatırat kitabı buna şahittir. O tarihten beri işte o güncellemeyi yapıyoruz. Erbakan veya Gülen yıllarca bizimle bir öğrenci gibi çalışmışsa, bu gerçeği gördükleri için çalıştılar ve bizimle oldular. Adil Düzen falanın veya filanın eseri değildir, Kur’an’ın eseridir.
Güncelleme işini Akevler’de bir köyde uygulamaya çalıştık. Akevler elli senedir tüm saldırılara rağmen ayaktadır. Cumhurbaşkanımız da daha gençlik kolu başkanı iken Akevler’in içindeydi. Onun uzun zaman birlikte çalıştığı kimseler Akevler’de çalışanlardır. Başta Sabahattin Zaim ve Hayrettin Karaman onun en yakın dostlarıdır. İşte onlar Akevler’in oluşmasında kuruluştan itibaren çaba göstermiş kimselerdir. Reşat Erol RP döneminde onun yanında yönetimde bulundu. Kadıköy gurubu Akevler’e ne kadar yakınsa o kadar ona yakındır.
Kurduğu ilk hükümetin kendisi dâhil sekiz bakanı Akevler’dendi. Erbakan’ın Adil Düzen’ini Akevler hazırladı. Buna kanıt mı istiyorsunuz; Sabahattin Zaim ve Hayrettin Karaman’ın hatırat ve raporları kanıttır. O zaman Sermaye’nin yanıltması içinde olan tarikat ehli Erbakan’ı da Erdoğan’ı da Akevler’den uzak tutmaya çalıştılar. Akevlerin kuruluş sırasında önce Gülen ayrıldı; Erbakan ise adil düzeni kendine mal ettikten sonra kendi başına yürütebileceği zehabına kapıldı. Ancak Kur’an düzenini şöyle veya böyle öğrendiklerini sanarak ayrıldılar. Erdoğan ise öğrenmemekte ısrar etti.
Erdoğan şimdi gerçekleri görmeye başladı ama hala Akevler’den uzak duruyor.
Akevler sadece bir elçidir ve Cebrail gibi öğrendiklerini aktarmaya çalışma mesabesindedir; Kur’an düzenini gündeme getirmiş, insanlar inanmış ve böylece dünya değişerek bugünkü duruma gelmiştir. Akevlere karşı olmak Cebrail’in getirdiklerini görmemezlikten gelmek ve karşı olmak gibidir. Kur’an bunu ifade etmektedir.
O halde ne yapılmalıdır, ERDOĞAN NE YAPMALIDIR?
Faiz belasından insanlığı kurtarmak için ne yapmalıyız?
Erdoğan’ın hata ettiği veya eksik bıraktığı konu işte budur.
Bir defa faizi Sen düşüremezsin. Eğer piyasada Adil Düzen işletmeleri oluşursa, faiz kendiliğinden sıfırlanır. Sen müdahale edersen, ekonomideki her müdahale ekonomik krizlere sebebiyet verir. O halde bugünkü faizli sistem aynen bütün kuralları ile devam edecektir. Hükümet (Yönetim) Merkez Bankası’nın ilmi kurallarına müdahale etmeyecektir.
Merkez Bankası’na ya cahil ya da hain kimseler yönetici olarak gelmektedir. Faiz yüzde 8’den 12’ye çıkarıldığı zaman biz enflasyonun olacağını ve artacağını yazdık. Dolar bir liradan dört liraya çıkmıştır. O halde Merkez Bankası’nın başına hain olmayan ilim adamını getirmek gerekir. Hain olmayan gerçek ilim adamı yeterlidir, herkesi dinler ve kendisine göre en iyisini yapar. Çıkarcı veya hain olanın cahili de tehlikelidir âlimi de tehlikelidir; biri bilmeyerek, diğeri bilerek ihanet eder.
Ondan sonra Akevler ekibini çağırması gerekir. Şimdi yakınında bulunanlar Akevlere karşı dururlar. Bilerek veya bilmeyerek Sermayenin yanındadırlar. Mevcut düzene karışmayalım ama yeni düzen Adil Düzeni Akevler ekibi kursun. Akevler dışında bu reçete hiçbir eczanede satılmıyor. Biz ise bu reçeteyi parasız veriyoruz. Bunu ben söylemiyorum; Prof. Dr. Sabahattin Zaim ve Prof. Dr. Hayrettin Karaman söylüyor.
Eksikler vardır diyorlar. Biz zaten tamdır demiyoruz. Bizim dediğimizi bunlar da söylüyor. Ama bu ikisinin hataları şudur; eksiktir diye Erbakan’a bırakmasını tavsiye ettiler. Erbakan dinlemedi. Ama Erdoğan dinledi. İşte bugünkü çıkmaz budur.
Ben kendilerinin de çok yakından bildiği kadro ve gençlik başkanlığı yapan kimse ile aylarca çalıştık, başbakanın isteğini yerine getirmek için çalıştık; çalışma sonrasında belki on seneden fazla zaman geçti, ama maalesef hala Erdoğan’a götürülmüyor!
Kitap yazıp yayımladık; o da gitmedi!
Erdoğan gerçekten faizsiz düzeni getirmek istiyorsa; ben Süleyman Karagülle olarak Akevleri harekete geçirebilirim. Devletten fazla bir şey istemeden, iki sene sonra faizli bankaların hepsi, onlara hiç baskı yapmadan faizsiz sisteme geçmeye başlarlar.
Bunu nasıl yapacağımızı bakanınız öğrenmelidir. Erbakan bizimle yıllarca her hafta buluşarak çalıştı. Bakanınız da bir haftasını ayırsın. Buna niyet ettiği zaman Allah onun yanında olacaktır. Erbakan bir sene başbakan kaldı ve gitti. Ama Erbakan dünyayı değiştirdi ve bin sene sonra bile anılacaktır. Erdoğan yapılması gerekeni yapmazsa, akıbeti Demirel ve Özal gibi olur. Akevlere yol verirse, onun da adı Erbakan’dan daha önce anılabilir.
Bizim yüz milyon dolarlık Akevlere taşınmazımızı devlet Orman diyerek haksız bir şekilde elimizden almıştır. Çıkardıkları her yasa bürokrasinin kurbanı olmaktan öte gidememektedir. Bunu Vakıflar Bankası’na faizsiz bankası için sermaye yapalım ve yönetim Akevlere verilsin, yeter. Bu yapıldığı zaman bizim gasp edilmiş malımız Faizsiz sisteme girmiş, hak yerini bulmuş ve faizsiz işletmelerin önü açılarak faizin karşısında çalışan işletmeler kurulmuş olur. Ak Partinin ve Erdoğan’ın Erbakan’dan farkı uygulama ile gerçekleşmiş olur. Yoksa faiz nicelerini silip süpürdüğü gibi kendilerini de Endülüs’te olduğu gibi çaresiz bırakır.