Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017
2622 Okunma, 0 Yorum

  

Kürtler; İran, Irak ve Türkiye’de dağlık bölgelerde yaşayan ve “dağlı” olarak bilinen küçük aşiret (evlilikler yoluyla bir araya gelen geniş aileler topluluğu) topluluklardır.

Modern zamanlara kadar bir birinden bağımsız, aralarında işbölümü oluşmayan Kürt aşiretleri, Araplarda görüldüğü gibi bir “kabile” (tehlikeyi savmak ve işbölümü yapmak için bir araya gelen aşiretler konfederasyonu) kuramadılar.

Bu sebeple, Kürt sosyolojisi üzerinde çalışan yerli ve yabancı araştırmacılar, bir Kürt kabilesi olgusuna değinemedi. İran, Irak ve Türkiye’deki Kürtlerin tarihsel ve sosyolojik düzeyleri “aşiret” ötesine geçemedi.

Kürtlerin sosyolojik bir süreç olarak aşiretten kabileye, kabileden şaab’lar (kabileler konfederasyonu)a ve sonunda bir kavimleşme (uluslaşma) ye varamaması, Kürt sosyolojisini  özgün kılan önemli bir özelliktir.

***

Kürt sosyolojisini açıklayan en eski ve somut belge İdris-i Bitlisi’nin Yavuz Sultan Selim’e yazdığı mektuptur:

Biz Kürtler sırtlarını dağların yamaçlarına yaslamış, birbirleriyle çatışan ve birbirlerinin dillerini anlamayan geçimsiz dağlı aşiretleriz. Bizleri İstanbul’dan atanmış bir eyalet valisi etrafında toplamak isterseniz, alışık olmadığımız bu idareye biat edemeyiz. Çünkü biz Kürtler; Allah’ın birliğine inanmanın ve Muhammed Aleyhisselama ümmet olmanın dışında üçüncü bir konuda anlaşamayız ve bir araya da gelemeyiz. İzin verin her bir Kürt aşireti doğrudan siz Padişahımıza biat edelim…” der.

Böylece;

Kürt aşiretlerinin bir araya gelerek kurdukları bir kabile olmadığına göre…

Kabileler de bir araya gelerek şaa’b (kent kuran topluluk) olamadıklarına göre…

Uluslaşmak için gerekli olan iş bölümünü yaparak “Kürtlerin eseri” denebilecek bir kent de bir kuramadıklarına göre… aslında bu sosyolojik olarak özgün bir olgu ile karşı karşıya olduğumuzu gösterir.

Tarihte İran, Irak ve Türkiye’nin düzlük, ovalık yerlerinde birçok kent kuruldu. Bunlar; ya Mezopotamya merkezli siyasi toplulukların kurdukları ya da göçebe Türkmenlerin veya işgalci Yunan, Roma, Pers ve Arapların… kurduğu kentlerdi. Kurucu unsurlar sözünü ettiğimiz kavimlerdi. Bu kentlerden bir tanesi bile Dağlı Kürt aşiretleri tarafından kurulamadı.

İstilacı ve göçmen kavimlerin kurduğu kentlerde bazı dağlı Kürtlerin de yaşadığı biliniyor. Ama kurucu unsur göçmenler veya istilacılar olduğundan, bu bölgelerde özgün bir Kürt mimarisinden, yönetim tarzından, hukuk ve ekonomisinden, yazışmalarda kullanılan bir Kürt alfabesinden, yazılı bir Kürt edebiyatından… söz edilemiyor.

Dağ yamaçlarında teknik ve kurumsal yapılar olmasa da, yaşama ilişkin pek çok konu ilkel haliyle var olagelmiştir. Daha ilerisinin oluşamamasının temel nedeni, belirttiğimiz gibi medeni ilişkiler ve gelişmiş işbölümünün yapılabileceği yeterli sayı ve ölçüde nüfusun aşiret topluluklarında bulunamamasındandır.

Genel olarak aşiret topluluklarının bir başka özelliğine daha değinmek gerekir:

Aşiretler; geniş aile topluluğu olduğundan aşiretin lideri, aynı zamanda geniş ailenin de reisidir. Aralarındaki yönetim; hukuksal olmaktan çok sıhri ve psikolojiktir. Çünkü aşiret üyeleri birbirlerine yakın-uzak akrabalardan oluşmaktadır. Bu nedenle topluluğun düzenine duygusal ilişkiler hakimdir. Zaten sayıca az olan aşiretin büyük iş bölümü gerektiren bir kenti kurması mümkün olmadığından dolayısıyla teknik ilişkilerin geliştiği ve hakim olduğu hukuk ve yönetim de oluşamaz.

Kürt bölgelerine hakim olan İslam öncesi devletler ve imparatorluklar Kürt aşiretlerini bir araya getirememiştir. Ekonomi ve medeni değerler üretemeyen küçük ve bağımsız Kürt aşiretlerini Araplar ve İslamiyet de bir araya getiremedi.

Kürtler ovaya inmedikleri sürece rahatsız edilmeyeceklerini biliyorlardı. Basit ve ilkel yaşamayı göze alarak, dağlarda özgür yaşamayı seçtiler.

Kürt sosyolojisi açısından önemli denebilecek bir süreç Yavuz Sultan Selim’le başladı. Bazı Kürt aşiretleri Padişah’a biat ederek “beylik” statüsü elde ettiler. 29 beyliğin hepsi Kürt değildi. İçlerinde Türkmen ve Arap olanlar da vardı.

Kürt beyleri iyi bir idare kurabilselerdi, Kürt kabileleri oluşabilirdi. Fakat beylerin idaresi zalimane idi. Böylece Beylikler döneminde Kürt aşiretleri birbirinden daha da uzaklaştı.

Osmanlı Devleti’nin 1839’dan sonra kurmaya çalıştığı ama başaramadığı merkezi yönetim otoritesini 1924’ten sonra Cumhuriyet yönetimi de kurmaya çalıştı. Ancak onun da bu konuda zorlandığı hatta başarısız olduğu söylenebilir.

Bir türlü kentleşemeyen, ıslah! edilemeyen ve merkezi idareye tabi olmayan Dağlı Kürtlerin sosyolojisindeki büyük değişim, belki de bin yılların en büyük değişimi, 1950’den sonra başlayan demokratikleşme süreci ile gerçekleşmiştir.

Geleneksel Kürt İslam’ından Modern Kürt İslam’ına geçiş de bu süreçte ortaya çıkmıştır.

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Harun Özdemir
Eleştirileri klavuz edinmek
8.11.2017 2532 Okunma
Harun Özdemir
Tarihselci İslam
8.11.2017 2786 Okunma
Harun Özdemir
Edebiyatta İslamcılar
6.11.2017 2136 Okunma
Harun Özdemir
Hangi Müslümanlık
6.11.2017 2123 Okunma
Harun Özdemir
Müslüman terörist
18.10.2017 2130 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3317 Okunma
Harun Özdemir
Kürt İslamı
18.08.2017 2631 Okunma
Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017 2622 Okunma
Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017 2514 Okunma
Harun Özdemir
Bizans'tan Osmanlı'ya çöküş belirtileri
16.08.2017 2556 Okunma
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4897 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 5084 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5452 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Ortadoğu'nun düzeni
21.06.2017 2657 Okunma
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 6033 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Çember daralıyor; ne yapmalı?
11.06.2017 2325 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5886 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
Atatürk'e annesi üzerinden saldırmak
31.05.2017 2481 Okunma
Harun Özdemir
Milli Bayramların konsepti değişebilir mi
26.05.2017 2516 Okunma
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5713 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Osmanlı'dan T.C.'ye Batılılaşma lüksümüz
10.05.2017 2108 Okunma
Harun Özdemir
Ak Parti kaybeder mi?
4.05.2017 2391 Okunma
Harun Özdemir
Bahçeli'nin referandumda hissedilen etkisi
27.04.2017 2158 Okunma
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 5145 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Askerlik neden önemsiz olsun ki
10.04.2017 3003 Okunma
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 5050 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
1'e karşı 27
27.03.2017 2908 Okunma
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5370 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
Terörle bağlantılı seçmen sayısı
15.03.2017 3241 Okunma
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5575 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 4261 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 4045 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3726 Okunma
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 6148 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5613 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3809 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4734 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5793 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7500 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5387 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3882 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 5189 Okunma
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5879 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 4056 Okunma
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6738 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3970 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4700 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4456 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4761 Okunma
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 5071 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4342 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 5011 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4348 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4317 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 4283 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4412 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 5140 Okunma
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4583 Okunma
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6335 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 4067 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4716 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3975 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 4168 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 4158 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 4152 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5654 Okunma
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5973 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5556 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7710 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5527 Okunma
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8555 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 7197 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6705 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 5212 Okunma
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5423 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6692 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5789 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6433 Okunma
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7475 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5760 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5820 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 6172 Okunma
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7299 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5711 Okunma
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7677 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7492 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5572 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5671 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 6079 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 5180 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5614 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5788 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5668 Okunma
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 7086 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 6250 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 6047 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 7239 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 6150 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6561 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 7212 Okunma


© 2024 - Akevler