Süleyman Karagülle
100 Daire - Yeni Uygarlaşma
19.05.2012
3162 Okunma, 2 Yorum

 

Geçmişte insanlar sabahleyin kalkar, anne baba, çocuklar, tüm ailece meyvelik ağaçlara gider, onları devşirir ve karınlarını doyururlardı. Avcılık döneminde birlikte avladılar, sonunda bölüşerek evlerine götürüp yediler. Çobanlık döneminde herkes hayvanını otlatır, sütünden ve etinden yararlanırdı. Sonunda herkes tarlasına, bahçesine sahip idi ve kendi tarlasında eker, kendi tarlasında biçerdi.

Bununla beraber insanlar her şeyi kendileri üretemiyor, başkalarına muhtaç oluyorlardı. Mesela tuz her yerde yoktu. Tuzun olduğu yerlere meyve götürüp tuz ile değiştiriyorlardı. Yahut herkes sepet yapamıyordu yahut kumaş dokuyamıyordu. Bunları alıp kendi ürettiklerini veriyorlardı. Asıl olan kendi ürettiğini tüketmekti, mübadele arızi idi.

Asıl mübadele dönemi Milattan Önce 3000 yıllarında bugünkü Irak’ta yani Mezopotamya’da barajların yapılması ile başladı. Kentler oluştu. Ticaret gelişti. Bazı kimseler, özellikle kentlerde oturanlar bir iş yapmaya başladılar. Ondan elde ettikleri para ile ihtiyaçlarını almaya başladılar.

İnsanlar beş bin senedir uygarlaşmaktadırlar.

Yani kendileri bir şey üretip satmakta ve ihtiyaçlarını başkalarından sağalmaktadırlar.

Bu uygarlaşma olayı ancak, 20’inci yüzyılda tamamlanmıştır.

1950’lerde Anadolu’nun yüzde sekseni köylü idi, kendi ürettiğini tüketiyordu. Bugün köyler de kendi ürettiklerini tüketmiyor, ürettiğini satıyor ve kendisine gerekli olanları alıyor.

İşte uygarlaşma budur.

Artık bugünkü bütün dünya ekonomide tek vücut olmuştur.

Bir canlı düşünelim ki yer küresi onun bedenidir, iskeletidir. İnsanlar da onların hücreleridir. Ulaştırma onun kan damarlarıdır. Haberleşme sistemi sinirleridir. Üniversiteler onun beynidir.

Bu beden tamamlanmamıştır. Doku hücreleri oluşmamıştır. Henüz organlar tam olarak oluşmamıştır. Şimdiye kadar parça parça değişik semtler oluştu ama aynı kromozomları ve DNA’ları taşıyan hücreler oluşmadı. Diğer hücrelerin DNA ve kromozomları başkaları tarafından oluşmuştur, değişmezler ve gelişmezler. Sadece insan topluluklarına ait hücreler insanlar tarafından oluşturulurlar. Kişiler topluluğu oluştururlar.

Bunun için önce on aile bir araya gelmeli, kendi ocaklarının genetiğini kendileri oluşturmalıdırlar. Uyum sağlayanlar ocakta kalmalı, sağlayamayanlar ayrılıp gidebilmelidir.

Ekonomi bakımından semt yani yüz hane birlikte bir yapı oluşturmalıdır.

İşte bu yüz dairedir.

Benzer yapılar içinde her apartman ayrı sosyal ve ekonomik yapı oluşturmalıdır. İhtisaslaşmış yapılar da oluşacaktır. Ancak ana hücrede yapılacak değişiklikle bu sağlanmalıdır. Yapı asırlarca devam eder. Bina yıkılsa bile aynı arsa üzerinde benzer bina yapılabilmektedir.

Bugünkü yapılar yeni sosyal ve ekonomik yapı oluşturmaya müsait değildir. Sanayi dönemi yapıları buna müsait değildir. Çadırdan nasıl yapılara geçildiğinde inkılâp olmuşsa, bugün de yüz dairelik apartmanlara geçilince inkılâp olacaktır.

İşe nerden başlıyoruz?

İnsan boyu iki metre olarak ele alınmaktadır. Bir oda iki boy karyola sığacak şekilde planlanmaktadır. Demek ki bir oda 4*4 olmaktadır. Altı bölme 96 metrekare etmektedir. Balkonları ile daha fazla olur. Bugün mevcut olan daireler bu civardadır. Biz birden başka büyüklük alamayız. Esasen oda 2, mutfak 1, tuvalet ve banyo 1, salon ve hol 2 olmak üzere beş kişilik bir aile için rahatlık sağlayan bir ev olacaktır.

Ayrıca insanlar hicret demokrasisini kullanabilecekler ve kendilerine uygun olan topluluğu ve semt işyerini oluşturacaklardır. Bu sebepledir ki binanın kıyam mülkiyeti ile intifa mülkiyetini ayırıyoruz. İntifa mülkiyetinde pay sahipleri çoktur istedikleri gibi devredebiliyorlar, kıyam mülkiyetinde ise malik olan apartmanın kiracısıdır. Başkandır. Onunla geçinenler oralarda kalıyorlar. Geçinemeyenler ayrılmak zorundadırlar. Anlaşmada tesbit edilen kira geldikçe kıyam mülkiyeti devam edecek ve kişi kendi istediği işletmeyi kuracak, kat ortakları da ocaklarını kuracaklardır. Yeter kira getiremediği zaman kira sözleşmesi feshedilecektir. Cirodan kira alındığı için kiracı borçlu olmamaktadır. Başka apartmana işçi olarak taşınır. Hayatını sıkıntı çekmeden sürdürebilir. Değişik katlar değişik ocakları, değişik apartmanlar değişik işyerlerini oluşturacaklardır ama aralarında sıkı ilişki olacaktır. Bu da yeni uygarlığı doğuracaktır.

 

SÜLEYMAN KARAGÜLLE

Yay. Haz.: REŞAT NURİ EROL

www.akevler.org (0532) 246 68 92

 

 


YorumcuYorum
ömertamer
24.05.2012
16:33

Sayın Hocam, Tam olarak nereye yazmam gerektiğini bilemediğim için burada ilmi makaleler kısmında size sorumu yöneltmek istedim. Şimdi hocam akademide tartışma konusu olan bir dava var. Avusturya'da mahkemede bir dava görülüyor. Davada evli iki çift yargılanıyor. Yargılanma sebepleri çiftlerden erkek olanın İslami cihat konulu bir internet sitesi açması, karısının da site içeriğini Almancaya çevirmesi. Mısır kökenli olan bu iki çift Avusturya vatandaşı. Mahkemede kadın yargılanırken, hâkim kadından peçesini çıkarmasını aksi takdirde kadının ifadesini verirken yüz hatlarını göremeyeceğini ve bu durumun karar verme sürecini etkileyeceğini ifade ediyor. Ancak kadın öncelikli olarak suçlu olmadığını ve bunun için suçlamalara bizatihi katılarak haklılığını göstermeye çalıştığını ifade ediyor ve peçesini çıkartmayacağını çünkü bunun dini bir vecibe olduğunu belirtiyor. Hakim de bunun üzerine “Siz bunu isteseniz de burası tanrı devleti değildir, inanabilirliğinizi görmem için peçenizi çıkarmanız gerekiyor, başörtüsünü takabilirsiniz ama peçeyi çıkartın” diyor. Kadının ısrarcı olması üzerine “hukuk devletinde yargılanma ilkeleri kişinin ifade hürriyetinden daha önemlidir” diyerek polislerden kadının dışarı çıkartılmasını istiyor. Kadın cezaevine gönderiliyor. Cezasını çektikten sonra serbest bırakılıyor. Dava tabii şu an Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne sirayet etmiş durumda. Nihai karar bekleniyor. Hukukçular da ikiye ayrılmış durumda, bir kısmı kadına hak verirken diğer bir kısmı da hakimi haklı buluyor. Şimdi burada soru şu: Hâkimin tavrı doğru mudur? Kadının temel hak ve özgürlüklerden olan adil yargılanma ve din-vicdan özgürlüğüne burada bir saldırı söz konusu mudur? Peçeli bir kadın kendisini bundan sonra savunamayacak mıdır? Hem adil bir yargılanma hem de din-vicdan özgürlüğünün korunması açısından bu sorunun ilmi çözümü sizce nasıl olmalıdır? İlginiz için şimdiden teşekkür ediyor, cevabınızı merakla bekliyorum.

Süleyman Karagülle
26.05.2012
12:02

İslam düzeni vardır. İslam dini vardır. İslam düzeni kişilerin inançları ve anlayışları değil birlikte yaşadığımız zaman topluluğun kurallarına uyma düzenidir. İnsanların özgürlüğü kadar topluluğun düzeni de önemlidir. Bu sebepledir ki insan kendi odasına çekildiği zaman odasında istediğini yapar. Ona kimse karışmaz. On aileden oluşacak bir aşiretin (bir ocağın) içine girdiği zaman ocağın kurallarına uymak zorundadır. Benim inancım budur diye kurallara uymaktan vazgeçemez. Kurallara uymak istemiyorsa o ocağı terk eder. Ocak kendi kurallarını kendisi koyar. İttifakla koyarlar. Katılmayanlar o ocağı terk eder, istediği ocağa gider. Yahut yeter sayı bulursa kendisi ocağını kurar.

Ocağın dışına çıktığı zaman da bulunduğu bucağın kurallarına uymak zorundadır. Kendi bucağının kurallarını veya inancını yaşayacağını iddia edemez. Bucakta bucak kuralarına uymak zorundadır. Uymayacaksa ya ocağına döner ya da bucağını terk eder. Bucaktan sonra il gelir. Aynı kural vardır. Ya uy ya terk et. Sonra ülke vardır. Orada da kural budur. Nihayet denizler gibi ülke dışına çıkıp dolaştığın zaman da insanlık kurallarına uyma zorunluluğu vardır. Yeryüzünün dışına çıkılamayacağı için orada kişinin hakemlere gitme yetkisi vardır.

İnsanlıkta düzeni bozmayan davranışları yapmakta insan hürdür. Başkasına zarar vermeyen davranışları yapmakta hürdür. Düzeni bozup bozmadığına, başkasına zarar verip vermediğine hakemler karar verir.

Bahsettiğiniz olayda sorun bir devlet içinde geçtiğine göre o devletin kurallarına uyma zorunluluğu vardır. Uymayacaksan oradan hicret edersin. Hem orada yaşayacağım hem de oranın mevzuatına uymayacağım diyemezsin. Demek ki o hanım İslam düzeninde haksızdır.

Peçenin farz olup olmadığına, yahut haram olduğuna dair hükmü kişinin içtihadı ve mezhebi verir. Bizim içtihadımıza uymak zorunda değildir. Şöyle bir soru sorabilir. Avustralya’da peçeli yaşayamıyorum. Ama burada da kalmak istiyorum. İşim burada, bana hicret etmek farz mı yoksa peçemi çıkarıp burada kalayım mı? Bu İslam düzenine ait değil de İslam inancına ait bir sorudur.

Bu soruya şöyle cevap verebilirim. Yabancı memlekette kalmak bir Müslüman’a İslamiyet’i tebliğ edebiliyorsa meşrudur. Yoksa İslam olmayan ülkeden hicret etmesi gerekir. Yeryüzünde şimdi İslami ülke olmadığı için, hicret etmesi gerekmez.

Kuran’da iki çeşit hüküm vardır. Zaruret hallerinde terk edilecek hükümler vardır. Zaruret halinde terk edilmeyecek hükümler vardır. Örnek olarak adam öldürmek hiçbir zaman mubah olmaz. Ama domuz eti yemek zaruret halinde yapılması yalnız mubah değil aynı zamanda farzdır. Domuz eti yemeyeceğim diye açlıktan ölse günah işlemiş olur. İşte yabancı ülkelerde terk edilmeyecek işleri işlemek meşru değildir. Hicret edilmelidir. Diğer işler için oranın kurallarına uyarsınız. Haram olmaz.

Diğer taraftan peçe örtünmek meşru mudur? Hakimin söylediği illetten dolayı bir kimsenin yüzünü kapatması meşru değildir. Hazreti peygamber zamanında peçe örtünmüyordu. Peçe İran adetlerindendir. Kuran’daki hicap ayetindeki perde yüz perdesi değil mutfakta gerilen perdedir. Perdeyi aralayıp içeri girme haram edilmiştir.

Bu husustaki tartışmalara katılabilmeniz için Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasamızı okuyup kavramanız gerekir. Yakında basılı hale gelecek inşallah. Selam ve dualar.





Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42230 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9979 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kesin Sonuç
7.06.2018 6366 Okunma
12 Yorum 12.06.2018 03:32
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27967 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13435 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Ne değil, Nasıl
26.05.2018 4986 Okunma
10 Yorum 28.05.2018 13:30
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10870 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19830 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10136 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5904 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Merkezi Yönetim
28.03.2019 4464 Okunma
8 Yorum 29.03.2019 15:10
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9948 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29495 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10592 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Milli Güvenlik Kurulu
5.06.2018 4338 Okunma
8 Yorum 05.06.2018 19:35
Süleyman Karagülle
İlkeler
12.03.2018 5531 Okunma
8 Yorum 18.03.2018 14:30
Süleyman Karagülle
Hatalarımız
10.03.2018 4850 Okunma
7 Yorum 11.03.2018 21:45
Süleyman Karagülle
Denge
23.04.2018 5003 Okunma
7 Yorum 25.04.2018 13:00
Süleyman Karagülle
Dolar ve Faiz Oyunu
3.06.2018 4718 Okunma
7 Yorum 04.06.2018 03:17
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin sözcüsü
8.03.2019 5493 Okunma
7 Yorum 09.03.2019 00:46
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 5485 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
İleriyi Görmek
4.04.2019 4875 Okunma
6 Yorum 05.04.2019 21:43
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 5609 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Seçim sonuçları
3.06.2018 4565 Okunma
6 Yorum 04.06.2018 12:33
Süleyman Karagülle
Huy
6.05.2018 5283 Okunma
6 Yorum 07.05.2018 15:06
Süleyman Karagülle
Hesaplar yanlış
3.04.2018 5255 Okunma
6 Yorum 03.04.2018 22:20
Süleyman Karagülle
Yapacaklarımız
10.03.2018 4621 Okunma
6 Yorum 12.03.2018 16:33
Süleyman Karagülle
Oyuna Oyun
31.07.2018 5100 Okunma
6 Yorum 01.08.2018 23:59
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı hikayesi
1.11.2018 4671 Okunma
6 Yorum 01.11.2018 21:26
Süleyman Karagülle
Ekrem Şama’ya; Seninki Hiç Olmaz!
3.06.2017 6307 Okunma
6 Yorum 30.07.2017 00:29
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11721 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Vergisiz Ekonomi
27.05.2017 6459 Okunma
6 Yorum 31.05.2017 01:20
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11480 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12100 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18792 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14266 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13965 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9424 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Niçin?
4.07.2018 5784 Okunma
5 Yorum 04.07.2018 22:58
Süleyman Karagülle
Kim yönetiyor?
30.06.2018 5096 Okunma
5 Yorum 01.07.2018 21:57
Süleyman Karagülle
Siyaset ve kurallar
5.04.2018 5508 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 08:13
Süleyman Karagülle
Gül Adil Düzen’e sahip çıkmalı
6.04.2018 5138 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 23:39
Süleyman Karagülle
İstishab gerek
20.04.2018 4896 Okunma
5 Yorum 21.04.2018 11:30
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4687 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
14.03.2019 5545 Okunma
5 Yorum 16.03.2019 22:33
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5841 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5961 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 5080 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin oyunu
7.11.2018 5730 Okunma
4 Yorum 08.11.2018 00:13
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 4255 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 4506 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3593 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Hesap Sorma
5.03.2018 4456 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 11:58
Süleyman Karagülle
Yenilik
6.03.2018 4081 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 23:36
Süleyman Karagülle
VARSAYIM-2
2.05.2018 4537 Okunma
4 Yorum 02.05.2018 23:12
Süleyman Karagülle
Anketler
16.05.2018 3804 Okunma
4 Yorum 16.05.2018 23:37
Süleyman Karagülle
KİM KAZANACAK?
8.06.2018 3983 Okunma
4 Yorum 11.06.2018 00:24
Süleyman Karagülle
Seçim sonrası
21.06.2018 3874 Okunma
4 Yorum 21.06.2018 14:09
Süleyman Karagülle
Mümin Olmak; Mümin Kimdir?
3.06.2017 5547 Okunma
4 Yorum 05.06.2017 10:41
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10559 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
AK Parti'nin Medine Dönemi!
13.09.2014 7800 Okunma
4 Yorum 16.09.2014 08:43
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12047 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11735 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12298 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10029 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10611 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Aşiret / Ocak
14.04.2012 7867 Okunma
4 Yorum 20.04.2012 17:06
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10807 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Bundan sonra ne yapmalıyız?
17.03.2012 5964 Okunma
4 Yorum 19.03.2012 21:18
Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012 3548 Okunma
4 Yorum 22.03.2012 20:21
Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012 7702 Okunma
4 Yorum 05.04.2012 21:36
Süleyman Karagülle
AKİD VE AHD
2.04.2012 7817 Okunma
4 Yorum 06.04.2012 18:38
Süleyman Karagülle
100 Daire-2
7.04.2012 5923 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 16:45
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA ORTAKLIĞI
11.03.2012 6153 Okunma
3 Yorum 11.03.2012 17:31
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 5694 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9571 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
KÜRT SORUNUNU KİMLER ÇÖZER?
28.03.2012 6921 Okunma
3 Yorum 30.03.2012 13:30
Süleyman Karagülle
TARTIŞMA
25.04.2012 5385 Okunma
3 Yorum 02.05.2012 18:22
Süleyman Karagülle
İşsizlik sorunu
1.09.2012 4921 Okunma
3 Yorum 03.09.2012 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu ve Başkanlık
12.12.2015 6948 Okunma
3 Yorum 20.12.2015 07:10
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı ve Yönetimde Uyum
28.11.2015 7700 Okunma
3 Yorum 01.12.2015 08:36
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11227 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9825 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
TAVSİYE: Allah’ın Emrine Uyuyoruz
12.09.2015 7277 Okunma
3 Yorum 22.09.2015 23:48
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11197 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10853 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12283 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13678 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13554 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13788 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11133 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’in DNA’ları
14.03.2015 7178 Okunma
3 Yorum 18.03.2015 10:45
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13540 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10632 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10391 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11442 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10063 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kürtler
10.06.2017 4248 Okunma
3 Yorum 11.06.2017 21:26
Süleyman Karagülle
Savaşa Doğru
25.03.2017 5288 Okunma
3 Yorum 25.03.2017 17:59
Süleyman Karagülle
Vikipedi Sorunu: Önce Yapmak… Sonra…
22.07.2017 5195 Okunma
3 Yorum 28.07.2017 11:03


© 2025 - Akevler