Süleyman Karagülle
Uzlaşma Zamanıdır
4.06.2016
8192 Okunma, 1 Yorum

KUR’AN’ı tüm Arabistan halkına duyuran Son Nebi, Mekke’de yapılabilecek bir şey kalmadığında, aldığı emre uyarak Medine’ye hicret etmiş ve orada Ensar ile anlaşarak bir kent devleti kurmuşlardı. Mekkeliler bundan çok rahatsız olmuş, defalarca Medine’ye gidip saldırmışlardı. Sonunda uzlaşmak zorunda kalmışlar ve barış tesis etmişlerdir. Barışa uymayanların üzerine gidilmiş, Mekke savaşsız fethedilmiştir. Kureyş teslim olmuş ama diğer Arap kabileleri saldırma hazırlığına girişmişlerdi. Meskûn olmayan Huneyn vadisinde pusuya düşürmüşler, çok tehlikeli çatışma sonunda Müslümanlar son zaferi elde etmişlerdir.

Bugün PKK’lılarla yapılan savaş buna benzerdir. Çözüm sürecine ihanet eden PKK’lılar Ordu tarafından baskın yapılarak artık dağılmışlardır. Bugünkü durum Huneyn zaferinden sonraki durumdur; dağılmış ama teslim olmamışlardır. Askerlik demek tarih demektir. Kur’an’a inanmasanız da, Huneyn’den sonra yapılanlar Türkler için ibret olmalıdır.

Huneyn’den sonra neler olmuştur?

Tevbe Suresi bunlar için nazil olmuş ve Arabistan ancak Tevbe Suresi’nin öğretileri ile şirkten arındırılmıştır. Dünkü müşrikler, bugünkü PKK’lılardır ve dünyadaki terör örgütleridir. Çok önemli olduğu için Orduma bunları yazmak zorunda bulunuyorum...

Savaş cephe çatışmasıdır. Kişi karşı taraftaysa, cephede yer almışsa, onu bulunduğu yerde öldürürsün. KUR’AN böyle diyor; nerde yakalarsanız orada öldürünüz. Yargılama yoktur. Çünkü suçlu olduğu için değil, karşı cephede olduğu için öldürülüyorlar. Bu sebepledir ki askerler sivil mahkemelerde yargılanmazlar. (2/191,194) O halde devletimizi tanımayan her PKK’lı bulunduğu yerde hiç zaman kaybetmeden öldürülmelidir. Çatışma dışı hallerde ise ancak kısas hükümleri uygulanır, verdikleri zarara kadar zarar verebilirsiniz. (2/194) Bunun miktarını da yargı tesbit eder.(4/65)

Eğer teslim olurlarsa, karşı cepheden beriye geçildiği içindir ki, artık tüm hukuki haklar doğar. Esirleri öldürmek yoktur. Ancak çatışma esnasında öldürürsünüz. Dolayısıyla Türkiye devletini tanıyorum, teslim oldum diyorsa; onu ancak hukuk kuralları içinde yani mahkeme kararları ile öldürebilirsiniz. Muhakemesiz kılına bile dokunamazsınız. O kadar ki; İslâmiyet’te tutuklama, yakalama, gözaltına alma, gözetimde bulundurma diye bir uygulama yoktur. Serbest bırakılır; mahkeme kararı verildikten sonra infaz edilir. Kaçarsa kaçsın. Eğer bir daha ülkeye dönmezse zarar vermez; dönerse de bulunduğu yerde öldürülür.

Çatışma devam ederken, bulundukları yerde öldürülmeleri icap ederken, çözüm sürecine girilerek silahlı saldırgan asilerle uzlaşmaya başlandı. Bunun yanlış olduğunu söyledik ve yazdık. Sonunda yanlış yaptıklarını gördüler ki buldukları yerde öldürülüyorlar.

Şimdi ne yapılacaktır?

Türkiye fethedilmiştir. Girilmemiş kasaba kalmamıştır. Artık direnecekleri güçleri kalmamıştır ama kendileri vardır, dağınık halde mevcutturlar. Mekke müşriklerinin durumu da işte budur. İşte, Beraat (Tevbe) Suresi onları dört ay serbest bırakmıştır. Yurt içi, yurt dışı dolaşın, gezin, kendinize yeni yaşayacağınız yer arayın. Ama dört ay sonra; ya Türk vatandaşlığını kabul eder, Türk yargısına teslim olursunuz, ya da ülkeyi terk edersiniz. Hiçbirisini yapmazsanız, bulunduğunuz yerde öldürülürsünüz.

Türkiye Devleti’ni tanıyan kanlı PKK’lıların her türlü dava hakları mahfuzdur. Kendileri ve yakınları rahatlıkla diyebilirler ki; sen devlet olarak bana askerlik yaptırdın, vergiyi aldın, benim güvenliğimi sen sağlayacaktın. Ben dağa çıktımsa hemen gereğini yapamadın. Kırk sene ne yaptın? Göz yumdun veya acizdin. Aciz idiysen sen devlet değilsin. Acziyet kırk sene sürmez. Göz yumdunsa suçlu sensin; bana ceza vermen gerekmez, bana tazminat ödemelisin derim. Ben yargıç olsam ona bir hak tanırım.

Batı’da askerler savaşır, siviller ahkâm keser. İslâmiyet’te durum böyle değildir. Asker sivil yönetime karışmaz, siviller ne yaparlarsa yapsınlar, beyanda bile bulunmaz. Ama sivillerden oluşan yönetim, ‘ben aciz kaldım, diplomasi ile dış ilişkilerimi yürütemedim’ der, savaş ilan ederse veya ‘ben iç güvenliği sağlayamadım’ der de sıkıyönetim ilan ederse, asker devreye girer. O zaman da artık hukuk düzeni sona erer, cephe savaşı başlar. Bu savaşın sonunda da artık sonuçları belirlemek askere aittir, sivil yönetimin söz hakkı yoktur; böylece sivillerin görevi askere devrederken yetkiyi de devretmiş olduklarını bilmeleri gerekir.

Ordu bu savaşın sonuçlarını değerlendirmeli ve işi askerce bitirmelidir; bu konudaki görüşlerim bu haftaki ikinci makalemdedir.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
07.06.2016
02:47



Süleyman Karagülle

Süleyman Karagülle


http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/suleyman-karagulle/uzlasma-zamanidir-15251.html

Uzlaşma Zamanıdır

Son güncelleme: 06 Haziran 2016 04:59

KUR’AN’ı tüm Arabistan halkına duyuran Son NebiMekke’de yapılabilecek bir şey kalmadığında, aldığı emre uyarak Medine’ye hicret etmiş ve oradaEnsar ile anlaşarak bir kent devleti kurmuşlardı. Mekkeliler bundan çok rahatsız olmuş, defalarca Medine’ye gidip saldırmışlardı. Sonunda uzlaşmak zorunda kalmışlar ve barış tesis etmişlerdir. Barışa uymayanların üzerine gidilmiş, Mekke savaşsız fethedilmiştir. Kureyş teslim olmuş ama diğer Arap kabileleri saldırma hazırlığına girişmişlerdi. Meskûn olmayanHuneyn vadisinde pusuya düşürmüşler, çok tehlikeli çatışma sonunda Müslümanlar son zaferi elde etmişlerdir.

Bugün PKK’lılarla yapılan savaş buna benzerdir. Çözüm sürecine ihanet eden PKK’lılar Ordu tarafından baskın yapılarak artık dağılmışlardır. Bugünkü durum Huneyn zaferinden sonraki durumdur; dağılmış ama teslim olmamışlardır. Askerlik demek tarih demektir. Kur’an’a inanmasanız da, Huneyn’den sonra yapılanlar Türkler için ibret olmalıdır.

HUNEYN'DEN SONRA NELER OLMUŞTUR? 

Tevbe Suresi bunlar için nazil olmuş ve Arabistan ancak Tevbe Suresi’nin öğretileri ile şirkten arındırılmıştır. Dünkü müşrikler, bugünkü PKK’lılardırve dünyadaki terör örgütleridir. Çok önemli olduğu için Orduma bunları yazmak zorunda bulunuyorum... 

Savaş cephe çatışmasıdır. Kişi karşı taraftaysa, cephede yer almışsa, onu bulunduğu yerde öldürürsün. KUR’AN böyle diyor; nerde yakalarsanız orada öldürünüz. Yargılama yoktur. Çünkü suçlu olduğu için değil, karşı cephede olduğu için öldürülüyorlar. Bu sebepledir ki askerler sivil mahkemelerde yargılanmazlar. (2/191,194) O halde devletimizi tanımayan her PKK’lı bulunduğu yerde hiç zaman kaybetmeden öldürülmelidir. Çatışma dışı hallerde ise ancak kısas hükümleri uygulanır, verdikleri zarar kadar zarar verebilirsiniz. (2/194) Bunun miktarını da yargı tesbit eder. (4/65)

Eğer teslim olurlarsa, karşı cepheden beriye geçildiği içindir ki, artık tümhukuki haklar doğar. Esirleri öldürmek yoktur. Ancak çatışma esnasında öldürürsünüz. Dolayısıyla Türkiye devletini tanıyorum, teslim oldumdiyorsa; onu ancak hukuk kuralları içinde yani mahkeme kararları ile öldürebilirsiniz. Muhakemesiz kılına bile dokunamazsınız. O kadar ki;İslâmiyet’te tutuklama, yakalama, gözaltına alma, gözetimde bulundurma diye bir uygulama yoktur. Serbest bırakılır; mahkeme kararı verildikten sonra infaz edilir. Kaçarsa kaçsın. Eğer bir daha ülkeye dönmezse zarar vermez; dönerse de bulunduğu yerde öldürülür.

Çatışma devam ederken, bulundukları yerde öldürülmeleri icap ederken,çözüm sürecine girilerek silahlı saldırgan asilerle uzlaşmaya başlandı. Bunun yanlış olduğunu söyledik ve yazdık. Sonunda yanlış yaptıklarını gördüler ki buldukları yerde öldürülüyorlar. 

ŞİMDİ NE YAPILACAKTIR? 

Türkiye fethedilmiştir. Girilmemiş kasaba kalmamıştır. Artık direnecekleri güçleri kalmamıştır ama kendileri vardır, dağınık halde mevcutturlar. Mekke müşriklerinin durumu da işte budur. İşte, Beraat (Tevbe) Suresi onları dört ay serbest bırakmıştır. Yurtiçi, yurtdışı dolaşın, gezin, kendinize yeni yaşayacağınız yer arayın. Ama dört ay sonra; ya Türk vatandaşlığını kabul eder, Türk yargısına teslim olursunuz, ya da ülkeyi terk edersiniz. Hiçbirisini yapmazsanız, bulunduğunuz yerde öldürülürsünüz.

Türkiye Devleti’ni tanıyan kanlı PKK’lıların her türlü dava hakları mahfuzdur. Kendileri ve yakınları rahatlıkla diyebilirler ki; sen devlet olarak bana askerlik yaptırdın, vergiyi aldın, benim güvenliğimi sen sağlayacaktın. Ben dağa çıktımsa hemen gereğini yapamadın. Kırk sene ne yaptın? Göz yumdun veya acizdin. Aciz idiysen sen devlet değilsin. Acziyet kırk sene sürmez. Göz yumdunsa suçlu sensin; bana ceza vermen gerekmez, bana tazminat ödemelisin derim. Ben yargıç olsam ona bir hak tanırım.

Batı’da askerler savaşır, siviller ahkâm keser. İslâmiyet’te durum böyle değildir. Asker sivil yönetime karışmaz, siviller ne yaparlarsa yapsınlar, beyanda bile bulunmaz. Ama sivillerden oluşan yönetim, ‘ben aciz kaldım, diplomasi ile dış ilişkilerimi yürütemedim’ der, savaş ilan ederse veya ‘ben iç güvenliği sağlayamadım’ der de sıkıyönetim ilan ederse, asker devreye girer. O zaman da artık hukuk düzeni sona erer, cephe savaşı başlar. Bu savaşın sonunda da artık sonuçları belirlemek askere aittir, sivil yönetimin söz hakkı yoktur; böylece sivillerin görevi askere devrederken yetkiyi de devretmiş olduklarını bilmeleri gerekir.

Ordu bu savaşın sonuçlarını değerlendirmeli ve işi askerce bitirmelidir; bu konudaki görüşlerim bu haftaki ikinci makalemdedir. 

Not: “UZLAŞMA NASIL OLACAK?” makalemi de tavsiye ederim;www.akevler.org sitemizin “MAKALELER” bölümünden okuyabilirsiniz. 





Çok Yorumlanan Makaleler
Süleyman Karagülle
ABD Başkanlık Seçimi
19.11.2016 42230 Okunma
28 Yorum 19.12.2016 21:41
Süleyman Karagülle
D E R G I !
29.04.2017 9979 Okunma
18 Yorum 16.05.2017 08:11
Süleyman Karagülle
Kesin Sonuç
7.06.2018 6366 Okunma
12 Yorum 12.06.2018 03:32
Süleyman Karagülle
Görevimiz
22.02.2014 27967 Okunma
12 Yorum 05.02.2016 21:44
Süleyman Karagülle
İnsanlık anayasası - Sam Adian'a cevap
24.02.2016 13435 Okunma
10 Yorum 26.02.2016 00:34
Süleyman Karagülle
Ne değil, Nasıl
26.05.2018 4986 Okunma
10 Yorum 28.05.2018 13:30
Süleyman Karagülle
İstihare; “EVET/HAYIR” manası nedir?
26.02.2017 10870 Okunma
9 Yorum 04.08.2017 21:52
Süleyman Karagülle
Adil Düzen Partisi'nin kuruluş tartışması
6.08.2011 19830 Okunma
9 Yorum 06.02.2016 17:34
Süleyman Karagülle
Çözüm 100 lojmanlı işyerleri
30.03.2013 10136 Okunma
9 Yorum 13.04.2013 08:44
Süleyman Karagülle
Önemli değil
11.05.2019 5904 Okunma
9 Yorum 13.05.2019 08:00
Süleyman Karagülle
Merkezi Yönetim
28.03.2019 4464 Okunma
8 Yorum 29.03.2019 15:10
Süleyman Karagülle
İstişare
2.11.2013 9948 Okunma
8 Yorum 13.11.2013 11:10
Süleyman Karagülle
KABİR AZABI
25.02.2014 29495 Okunma
8 Yorum 05.03.2014 21:24
Süleyman Karagülle
Dershaneler
7.12.2013 10592 Okunma
8 Yorum 08.04.2014 09:25
Süleyman Karagülle
Milli Güvenlik Kurulu
5.06.2018 4338 Okunma
8 Yorum 05.06.2018 19:35
Süleyman Karagülle
İlkeler
12.03.2018 5531 Okunma
8 Yorum 18.03.2018 14:30
Süleyman Karagülle
Hatalarımız
10.03.2018 4850 Okunma
7 Yorum 11.03.2018 21:45
Süleyman Karagülle
Denge
23.04.2018 5003 Okunma
7 Yorum 25.04.2018 13:00
Süleyman Karagülle
Dolar ve Faiz Oyunu
3.06.2018 4718 Okunma
7 Yorum 04.06.2018 03:17
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin sözcüsü
8.03.2019 5493 Okunma
7 Yorum 09.03.2019 00:46
Süleyman Karagülle
Başarının sırrı
16.05.2019 5485 Okunma
7 Yorum 17.05.2019 22:22
Süleyman Karagülle
İleriyi Görmek
4.04.2019 4875 Okunma
6 Yorum 05.04.2019 21:43
Süleyman Karagülle
Çin Virüsü Dünyayı Kurtarabilir!
17.02.2020 5609 Okunma
6 Yorum 23.03.2020 09:49
Süleyman Karagülle
Seçim sonuçları
3.06.2018 4565 Okunma
6 Yorum 04.06.2018 12:33
Süleyman Karagülle
Huy
6.05.2018 5283 Okunma
6 Yorum 07.05.2018 15:06
Süleyman Karagülle
Hesaplar yanlış
3.04.2018 5255 Okunma
6 Yorum 03.04.2018 22:20
Süleyman Karagülle
Yapacaklarımız
10.03.2018 4621 Okunma
6 Yorum 12.03.2018 16:33
Süleyman Karagülle
Oyuna Oyun
31.07.2018 5100 Okunma
6 Yorum 01.08.2018 23:59
Süleyman Karagülle
Kaşıkçı hikayesi
1.11.2018 4671 Okunma
6 Yorum 01.11.2018 21:26
Süleyman Karagülle
Ekrem Şama’ya; Seninki Hiç Olmaz!
3.06.2017 6307 Okunma
6 Yorum 30.07.2017 00:29
Süleyman Karagülle
Darbeyi Kim Yaptı?
8.10.2016 11721 Okunma
6 Yorum 11.10.2016 13:15
Süleyman Karagülle
Vergisiz Ekonomi
27.05.2017 6459 Okunma
6 Yorum 31.05.2017 01:20
Süleyman Karagülle
Davet
25.04.2015 11480 Okunma
6 Yorum 27.04.2015 10:03
Süleyman Karagülle
İdam ve Öcalan
25.06.2016 12100 Okunma
6 Yorum 02.07.2016 12:02
Süleyman Karagülle
Akevler
14.07.2013 18792 Okunma
6 Yorum 22.07.2017 20:36
Süleyman Karagülle
Fıkha Göre Yeni Hükümet
14.06.2015 14266 Okunma
5 Yorum 28.06.2015 16:16
Süleyman Karagülle
Putin Müslüman Oldu
21.03.2015 13965 Okunma
5 Yorum 24.03.2015 11:50
Süleyman Karagülle
Çanlar kimin için çalıyor?
19.07.2014 9424 Okunma
5 Yorum 22.07.2014 09:12
Süleyman Karagülle
Niçin?
4.07.2018 5784 Okunma
5 Yorum 04.07.2018 22:58
Süleyman Karagülle
Kim yönetiyor?
30.06.2018 5096 Okunma
5 Yorum 01.07.2018 21:57
Süleyman Karagülle
Siyaset ve kurallar
5.04.2018 5508 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 08:13
Süleyman Karagülle
Gül Adil Düzen’e sahip çıkmalı
6.04.2018 5138 Okunma
5 Yorum 06.04.2018 23:39
Süleyman Karagülle
İstishab gerek
20.04.2018 4896 Okunma
5 Yorum 21.04.2018 11:30
Süleyman Karagülle
Kimse Anlamak mı İstemiyor, ya da Biz mi Anlatamıyoruz!
31.05.2020 4687 Okunma
5 Yorum 01.06.2020 12:20
Süleyman Karagülle
Avrupa Birliği
14.03.2019 5545 Okunma
5 Yorum 16.03.2019 22:33
Süleyman Karagülle
Ekseriyetin marifeti
7.05.2019 5841 Okunma
5 Yorum 08.05.2019 22:07
Süleyman Karagülle
Allah’tan başka melce yoktur
24.04.2019 5961 Okunma
4 Yorum 25.04.2019 19:00
Süleyman Karagülle
Anormal Türkiye
7.02.2019 5080 Okunma
4 Yorum 10.02.2019 10:37
Süleyman Karagülle
Sermaye’nin oyunu
7.11.2018 5730 Okunma
4 Yorum 08.11.2018 00:13
Süleyman Karagülle
Ne yapmamız gerekiyor?
6.08.2020 4255 Okunma
4 Yorum 08.08.2020 20:00
Süleyman Karagülle
Koronavirüs bahanesiyle intihara gidiliyor!
13.04.2020 4506 Okunma
4 Yorum 29.04.2020 02:01
Süleyman Karagülle
Kur’an Seminerleri ve SON DURUM… (16)
18.04.2021 3593 Okunma
4 Yorum 26.05.2021 00:43
Süleyman Karagülle
Hesap Sorma
5.03.2018 4456 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 11:58
Süleyman Karagülle
Yenilik
6.03.2018 4081 Okunma
4 Yorum 07.03.2018 23:36
Süleyman Karagülle
VARSAYIM-2
2.05.2018 4537 Okunma
4 Yorum 02.05.2018 23:12
Süleyman Karagülle
Anketler
16.05.2018 3804 Okunma
4 Yorum 16.05.2018 23:37
Süleyman Karagülle
KİM KAZANACAK?
8.06.2018 3983 Okunma
4 Yorum 11.06.2018 00:24
Süleyman Karagülle
Seçim sonrası
21.06.2018 3874 Okunma
4 Yorum 21.06.2018 14:09
Süleyman Karagülle
Mümin Olmak; Mümin Kimdir?
3.06.2017 5547 Okunma
4 Yorum 05.06.2017 10:41
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sistemi
26.11.2016 10559 Okunma
4 Yorum 29.11.2016 07:17
Süleyman Karagülle
AK Parti'nin Medine Dönemi!
13.09.2014 7800 Okunma
4 Yorum 16.09.2014 08:43
Süleyman Karagülle
Başkanlık Sisteminin Delilleri
21.05.2016 12047 Okunma
4 Yorum 22.05.2016 18:44
Süleyman Karagülle
Türkiye Cumhuriyeti Devleti
20.09.2015 11735 Okunma
4 Yorum 23.09.2015 18:43
Süleyman Karagülle
Düşen Uçak ve Suriye Meselesi
29.11.2015 12298 Okunma
4 Yorum 08.12.2015 06:11
Süleyman Karagülle
Kur’an ve İki Lider; Putin ve Erdoğan
2.01.2016 10029 Okunma
4 Yorum 08.01.2016 15:13
Süleyman Karagülle
İran'da zelzele ve teklif
20.04.2013 10611 Okunma
4 Yorum 25.04.2013 18:26
Süleyman Karagülle
Aşiret / Ocak
14.04.2012 7867 Okunma
4 Yorum 20.04.2012 17:06
Süleyman Karagülle
Mümin-Müslim Hakkında Sorular
25.05.2010 10807 Okunma
4 Yorum 07.06.2010 22:20
Süleyman Karagülle
Bundan sonra ne yapmalıyız?
17.03.2012 5964 Okunma
4 Yorum 19.03.2012 21:18
Süleyman Karagülle
REJİMLER
21.03.2012 3548 Okunma
4 Yorum 22.03.2012 20:21
Süleyman Karagülle
SÜRME YETKİSİ
1.04.2012 7702 Okunma
4 Yorum 05.04.2012 21:36
Süleyman Karagülle
AKİD VE AHD
2.04.2012 7817 Okunma
4 Yorum 06.04.2012 18:38
Süleyman Karagülle
100 Daire-2
7.04.2012 5923 Okunma
3 Yorum 08.04.2012 16:45
Süleyman Karagülle
DAYANIŞMA ORTAKLIĞI
11.03.2012 6153 Okunma
3 Yorum 11.03.2012 17:31
Süleyman Karagülle
AB Krizi
19.11.2011 5694 Okunma
3 Yorum 04.12.2011 22:57
Süleyman Karagülle
GİRİŞİM/Cİ (Bir Tartışma Konusu)
31.12.2011 9571 Okunma
3 Yorum 05.01.2012 13:32
Süleyman Karagülle
KÜRT SORUNUNU KİMLER ÇÖZER?
28.03.2012 6921 Okunma
3 Yorum 30.03.2012 13:30
Süleyman Karagülle
TARTIŞMA
25.04.2012 5385 Okunma
3 Yorum 02.05.2012 18:22
Süleyman Karagülle
İşsizlik sorunu
1.09.2012 4921 Okunma
3 Yorum 03.09.2012 13:18
Süleyman Karagülle
Suriye Sorunu ve Başkanlık
12.12.2015 6948 Okunma
3 Yorum 20.12.2015 07:10
Süleyman Karagülle
Devlet Başkanı ve Yönetimde Uyum
28.11.2015 7700 Okunma
3 Yorum 01.12.2015 08:36
Süleyman Karagülle
Üçüncü Binyıl Uygarlığı
31.10.2015 11227 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:54
Süleyman Karagülle
PKK, Kürtler ve Yapılması Gereken
7.11.2015 9825 Okunma
3 Yorum 11.11.2015 11:52
Süleyman Karagülle
TAVSİYE: Allah’ın Emrine Uyuyoruz
12.09.2015 7277 Okunma
3 Yorum 22.09.2015 23:48
Süleyman Karagülle
Koalisyon ve Çözüm
4.07.2015 11197 Okunma
3 Yorum 24.07.2015 23:29
Süleyman Karagülle
Çağımızda Cihad
7.07.2015 10853 Okunma
3 Yorum 20.07.2015 09:31
Süleyman Karagülle
Yeniden Seçim
25.07.2015 12283 Okunma
3 Yorum 29.07.2015 03:01
Süleyman Karagülle
Ahmet Davutoğlu’nun Hatası
14.05.2016 13678 Okunma
3 Yorum 17.05.2016 07:37
Süleyman Karagülle
15 Temmuz 2016 Neden Yapıldı?
17.07.2016 13554 Okunma
3 Yorum 19.07.2016 19:47
Süleyman Karagülle
Tesviye mi Tasfiye mi?
1.09.2016 13788 Okunma
3 Yorum 22.09.2016 19:58
Süleyman Karagülle
AK Parti’ye Tuzak!
11.04.2015 11133 Okunma
3 Yorum 13.04.2015 12:32
Süleyman Karagülle
Cumhuriyet’in DNA’ları
14.03.2015 7178 Okunma
3 Yorum 18.03.2015 10:45
Süleyman Karagülle
Kuran'ı Doğru Anlamak
30.05.2015 13540 Okunma
3 Yorum 27.11.2016 18:52
Süleyman Karagülle
Korkunç Kriz ve Çaresi
16.05.2015 10632 Okunma
3 Yorum 22.05.2015 11:29
Süleyman Karagülle
Avrasya Ekonomik Birliği
3.01.2015 10391 Okunma
3 Yorum 14.01.2015 08:18
Süleyman Karagülle
Kur’an Ekonomisi
3.12.2016 11442 Okunma
3 Yorum 05.12.2016 13:19
Süleyman Karagülle
Kuran'a İman ve Uymamız Gereken Dört İlke
5.11.2016 10063 Okunma
3 Yorum 13.11.2016 13:12
Süleyman Karagülle
Kürtler
10.06.2017 4248 Okunma
3 Yorum 11.06.2017 21:26
Süleyman Karagülle
Savaşa Doğru
25.03.2017 5288 Okunma
3 Yorum 25.03.2017 17:59
Süleyman Karagülle
Vikipedi Sorunu: Önce Yapmak… Sonra…
22.07.2017 5195 Okunma
3 Yorum 28.07.2017 11:03


© 2025 - Akevler