Erdoğan, "Bugün ABD Başkanı Sn. Donald Trump ile ticari ilişkilerimizden Suriye'deki gelişmelere kadar birçok konuda eşgüdümümüzü artırma noktasında mutabık kaldığımız verimli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdik. Görüşmemizin ülkelerimiz ve bölgemiz için hayırlı olmasını diliyorum" paylaşımında bulundu.
Trump, "Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'la uzun ve verimli bir görüşme yaptım. IŞID'i, Suriye'deki ortak eylemlerimizi ve bölgedeki ABD askerlerinin yavaş ve koordineli şekilde çekilmesini görüştük. Yıllar sonra eve geliyorlar. Ayrıca ticaretimizi genişletmeyi ele aldık" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, The New York Times gazetesi için kaleme aldığı makalede Suriye'den ABD askerinin çekilmesinin doğru bir karar olduğunu ifade etti. Çekilme planlamasında herhangi bir aksilik yaşanmaması için işbirliğinin önemine vurgu yapan Erdoğan, "Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump, Suriye’den çekilme kararı alarak doğru bir adım attı" dedi.
Her şey yolundaymış gibi giderken bir anda ilişkiler yine gerildi ve bu gün itibari ile Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald TRUMP’tan şöyle bir ileti geldi; “Kürtler'i vurmaları halinde Türkiye'yi ekonomik açıdan çökerteceğiz. 20 millik bir güvenli bölge yaratacağız ve aynı şekilde Kürtler'in Türkiye'yi provoke etmesini de istemiyoruz. ABD'nin uzun vadeli Suriye'de DEAŞ'ı yok etmesi politikasından en çok faydalananlar Rusya, İran ve Suriye oldu. Biz de yarar sağladık ama askerlerimizi eve getirmenin zamanı geldi. Sonu gelmeyen savaşları durdurun." ifadelerini kullandı..”
MİLLİ Savunma Bakanlığı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Türkiye ile ilgili "Kürtler’e saldırırlarsa Türkiye’yi ekonomik olarak mahvedeceğiz" açıklamasına, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2015 yılında Twitter’da yaptığı paylaşım ile cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 26 Haziran 2015 tarihinde Twitter hesabındaki mesajında, "Tüm dünyaya sesleniyorum; Bedeli ne olursa olsun Suriye’nin kuzeyinde, Türkiye’nin güneyinde devlet kurulmasına asla müsaade etmeyeceğiz" dedi.
***
2017 yılında, Allah’ın izni ile şöyle bir tespit yapmak nasip olmuştu bana; “Batılı Alçaklar; Seninle dostmuş gibi görünen dostluklarını, bir gecede bitiriverirler. Ülkeler arasında çok gizli anlaşmalar vardır. Sen devlet olarak anlaştığını sanırsın lakin senden de gizli, senin üzerinde yapılan anlaşmalar vardır. Uğratılacağın beladan haberin bile olmaz…”
İlerleyen zamanlarda, Türkiye’ye fiili olarak saldırı yapacakları zamanda aynen buna benzer bir şey olacak. Ülke olarak bizi, yapmamamız mümkün olmayan bir işe zorlayacaklar. Biz yapacağız ve onlar savaş ilan edecekler bize. Lakin bu savaş ilanı şimdi olmayacaktır.
Peki, böylesine manyak, şizofren bir liderin davranış bozuklukları karşısında Türkiye ne yapmalıdır?
Gardını nasıl almalıdır?
Şunu baştan belirtelim Donald Trump, beşeri olarak dünyanın en güçlü ülkelerinden birinin başkanıdır. Bu etkin gücün varlığını ve etkisini, komşumuz İran’a yaptığı yaptırımlara Türkiye, Rusya ve Çin’in de uyduğundan anlamamak hiçte zor değildir.
ABD, sadece ufak tefek arazilerden çekiliyor lakin ABD üslerden, bölge üzerindeki kontrolünü ve baskısını sürdürmeye devam edecektir.
ABD, hakikaten bölgede çok az olan varlığını tamamen çekecekse (külli yalan), aylarca kullandığı bölgedeki gruplara bir garanti, güven verecektir mutlaka. Trump bunu aleni/gürültülü bir şekilde yapıyor. Lakin işin aslı hiçte öyle değildir. Ben, Trump’ın bölgedeki YPG/PKK gibi terör örgütlerine; “Dünyanın dAYISI benim, korkmayın size hiç kimse kötülük yapamaz” derken geçici de olsa bölge ile alakalı Türkiye ile çok sağlam bir anlaşma yaptığı görüşündeyim. Yani Trump, bölgedeki terör gruplarını ve diğer unsurları satmıştır diyorum.
Trump, bir önceki iletisi ile ekonomik olarak Türkiye’ye ciddi zarar verdiğinin farkındadır. Türkiye’nin çok ciddi ekonomik sıkıntıları ve girdiği darboğazlar vardı. Trump iletisi bunu tetiklemiş ve kısa süreli bir kaos oluşmuştu. Trump iletisi bir nevi can simidi olmuştu bizim için. Trump’ın bu son iletisi ekonomik anlamda asla ciddi bir şok yaşatmaz Türkiye’ye.
Bu iletinin bir diğer sebebi de;
Trump, iç siyasette de çok ciddi sıkıntılar ile uğraşmaktadır. Bu sebeple, dikkat dağıtmak, gündem değiştirmek için her yolu denemektedir diye düşünüyorum.
Yazının sonucu bambaşkadır;
Türkiye’yi ilerleyen zamanlarda çok ciddi tehlikeler beklemektedir. Fetö kadar uzun bir geçmişi olan bir proje ile batılı bizi suç toplumu haline getirmeye çalışmaktadır. Eğer hükümet ciddi önlemler alıp topluma kan kusturan, huzur bozan insanları müebbetle yatırmayıp, gün yüzü gösterip dışarılarda gezdirirse, sonumuz hiçte hayırlı gözükmüyor. Hiç vakit kaybetmeden, ceza yasamız çok sert hale getirilmelidir. Bu işin bir yanıdır.
Batılı alçakların Suriye’yi cehenneme çevirmesi ile birlikte ülkemize doğru bir mülteci akını yaşandı. Mazlumlara bende bakılması taraftarıyım lakin şöyle de bir realite vardır; 4 milyonluk bambaşka bir kültür içimize yerleşmiş durumdadır. Siz zannediyor musunuz ki Batılı alçaklar, ilerleyen zamanlarda bu kardeşlerimiz üzerinden bir plan, proje yürütmesinler!? Bu da işin diğer yanıdır...Yazı bitti. Bin selam.
saymayansayilmaz@gmail.com