Sam Adian
RAMAZAN ve TARIH
11.08.2012
11758 Okunma, 0 Yorum

 

Arap Takvimi ve Aylar / Günler

 

Arapların Yıldızları dört guruba ayırdıkları bilinmektedir.

 

  1. Mevsimleri anlamaya yarayan yıldızlar (Nücumu’l-Enva)
  2. Yönlerini belirlemeye yarayan yıldızlar (Nücumü’l-ihtida)
  3. Gecenin vaktini belirlemeye yarayan yıldızlar (Nücumuu’s-Saati’l-Leyl)
  4. İyi ve kötü şans yıldızları. (Cihaz)

 

Çünkü Cahiliye dönemi ve öncesi Arapları birbirinden tamamen farklı ama her ikisi de aynı anda geçerli olan iki ayrı takvim kullanıyorlardı Bunların ilki “Yıldız Takvimi” diğeri ise “Ay-Güneş Takvimi” idi. Yıldız takvimine göre, bir güneş yılı, her biri 13 günlü yirmisekiz parçaya ayrılıyordu. Onlar birbiri arkasına 13 günlük veya buna yakın aralıklarla doğup batan yirmi sekiz yıldız seçmişlerdi ve bu şekilde mevsimler daima aynı yıldızın doğduğu anda başlamasından dolayı yüzde yüz güneş takvimi olarak değerlendirilebilecek bir uygulama idi. (Muhammed Hamidullah)

 

Çeşitli eserlerde Arapların kullandıkları yıldız isimleri sayısının 250 kadar olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre cahiliye Araplarının gökyüzü gözlemlerine fazlasıyla önem verdikleri görülmektedir. (ibn-ül Ecdabi)

Cahiliye Araplarının çeşitli doğa olaylarını muhtemelen Mezopotamya astronomi bilgilerinden derledikleri ilkel ve karma bir öğretiye de sahiptiler. Bunun adına “İlmu’l-Enva” diyorlardı. İlmu’l Enva, basit olarak yıldız veya takım yıldızlarının doğuş ve batışı ile başlayan 28 dönemlik bir güneş yılındaki meteorolojik hadiseleri takip ve tahmin etme bilgisinden ibaretti.

 

İlmu’l Enva’da geçen “Ayın yirmisekiz menzili” şu isimleri taşımaktadır: Şeretan, Butayn, Deberan, Hak’a, Hen’a, Ziraü’l Esed, Nesre, Tarf, Cebhe (Nev süresi ondört gün olan tek yıldız), Zübre, Sarfe, avva, Es-simakü’l a’zel (Yaz), Gafr, Zübana, İklil, Kalbü’l Akrep, Şevle, Naaim, Belde (Sonbahar), Sa’dü’z Zebih, Sa’dü Büla, Sa’dü’s Suud, Sa’dü’l Ahbiyye, El-Fer’u’l Mukaddem, El-Fer’u’l Muahher, Batnü’l Hut (Kış)

 

Ayrıca Necid ve Hicaz Araplarının dillerinde astronomi ile ilgili bir çok kelime, şiir, haber ve hikaye bulunması, onların ay ve güneşin hareketlerinden, yıldızlardan ve konumlarından, burçlardan ve geçegenlerden haberdar olduklarını göstermektedir. (Musa Cerullah, Nizamu’n Nesi Inde’l Arab)

 

Ay-Güneş takviminde ise, Ayın hareketleri esas alınmakla birlikte, güneşin hareketlerini de hesaba katıyordu. Kullanılan sene 354 günden oluşan 12 aydan müteşekkil idi. Güneş senesine eşitlemek için belli aralıklarla senenin sonuna (12 kameri ayın sonuna) 13. Bir ay eklemesi yapıyorlardı. Böylece kameri sene, güneş senesine eşitlenmiş oluyordu. (M. Hamidullah)

 

Yıl anlamında “sene” ve “am” kelimeleri kullanılıyordu. Sene kelimesi Samii kökenlidir ve daha çok Küzey Arapları tarafından kullanılmıştır. Bir görüşe göre “sene” güneş yılını, “am” ise kameri yılı ifade etmektedir.

 

Sene 4 mevsime taksim edilmişti. Her mevsim üç aydan oluşuyordu. Bunlar Şita, Rebi, Sayf ve Harif’dir. Sayf için bazı yerlerde Kayz kelimesinin kullanıldığı da olmuştur. Harif, aslında yaz sonrası havaların soğumaya başladığı dönemde yağan sonbahar yağmurlarına isimdir.  Bununla birlikte Rebiülevvel ve Rebiussani hem ay hem de mevsim ismi olarak kullanılıyordu. (Cevad Ali)

 

Rebiülevvel kış sonrası havaların ısınmaya başladığı zamanı, Rebiussani ise meyvelerin olgunlaştığı sonbahar mevsimini ifade ediyordu.  Ancak bu taksimat güneş takvimine göre yapılmıştı. Bunun sebebi ise kameri ayların güneş senesini karşılamıyor olması idi. Bu taksim İslam döneminde de devam etmiştir.

 

Buna göre Harifin başlangıcı 3 eylül, Şitanın başı 3 Aralık, Rebinin başlangıçı 5 Mart, Sayfın başı 4 Hazirandır. Bazı yerlerde senenin 2 aylık dilimlere bölündüğü de görülmektedir. Bunlar Rebiülevvel, Sayf, Kayz, Rebiuussanii, Harif ve Şitadır.

 

Araplara göre Ay gece ile başlardı, Ay anlamında Güney Araplarında “Verah” kelimesinin kullanıldığı bilinmektedir. Daha sonraları bunun yerini “Şehr” almıştır. Şehr kelimesi gerçekte, Dünyanın uydusu Ay’ın belli hareketleri için kullanılan bir kelimedir. Bir dönem ifade etmekle birlikte Takvimsel olarak “ay” anlamında değildi. Daha sonraları bu kelime Islam’ın etkisiyle terminolojiye “ay” olarak girmiş ve böyle kullanılmaya başlamıştır.

 

Islam’ın ortaya çıktığı zamanlarda (Cahiliye dönemi) kullanıldığı düşünülen Ay isimleri ise şunlardır: Muharrem (Saferülevvel), Safer (saferüssani),  Rebiülevvel, Rebiulahir, Cemaziyeelevvel, Cemaziyelahir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval, Zilkade, Zilhicce.  Bu isimlerin Kureyş zamanında kullanılmaya başlandığı rivayet edilmektedir. (Ka’b b.Lu’eyy b.Galib b.) Ancak başka bir rivayette cahiliye döneminde ay isimlerinin farklı olduğu mesela Muharrem yerine Safer isminin kullanıldığı da bir vakıadır. Ancak bu ay isimlerinin Islam ile birlikte sonradan şekillendirildiği de unutulmamalıdır.

 

Cahiliye Arapları, ayların isimlerini bu aylarda ortaya çıkan önemli olaylara ve havanın şartlarına göre koymuşlar idi. Ayların isimlerinin mevsimlere ve hava şartlarına işaret etmesi, bu ayların sabit kaldığını da göstermektedir.

 

Araplar bu isimlerden önce Aylar için şu isimleri kullanmakta idiler: Muharrem için Matik, Safer için Sakil, ardından sırasıyla Talik, Nacir, Eslah, Emyeh, Ahlek, Kesi’, Zahir, Berk, Harf, Ni’sa.

 

Burada dikkat edilmesi gereken şey, “Ramazan” isminin Arapların kullandıkları takvimde bir Ay ismi olarak yer almıyor oluşudur. Bu Islam ile birlikte şekillenmiş olan bir isimdir. Eski Araplarda Ramazan, sadece gündönümünden sonraki yaz aylarında ortaya çıkan kavurucu sıcaklıklar için kullanılan bir isimdi.

 

Bununla birlikte Cahiliye dönemi Arapları Ay’ı 3’er günlük dilimlere ayırarak isimlendiriyorlardı. Bunlar, Gürer, Semer, Zuher, Durer, Kamer (veya Biz) Dura’, Zulem, Hanadis, Devari ve Mihak’tır. Bu isimlerin her biri kamerin şekillerine göre isimlendirilmiştir.

 

Cahiliye Araplarının hafta mefhumu kullanıp kullanmadıkları bilinmemekle birlikte, kullandıkları gün isimleri şöyledir: Evvel (Pazar), Ehven (Pazartesi), Cubar (Salı), Dubar (Çarşamba), Mu’nis (Perşembe), Arube (Cuma), Şiyar (Cumartesi).

 

Araplar Ayları iki kısma ayırıyorlardı, Haram aylar ve olağan aylar. Haram Aylar, Muharrem, Recep, Zilkade ve Zilhicce’dir. Bu ayların bu şekilde isimlendirilmesinin sebebi savaşın yasak oluşundan ileri gelmekte idi.

 

Yarımadada yaşayan Arapların belli bir tarih başlangıcı yoktu. Kendileri için önemli gördükleri olayları tarih başlangıcı olarak kabul ediyorlardı. Mesela Fil vakası İslam öncesi Bölgede tarih başlangıcı olarak kullanılıyordu. Göçebe olanlar da kendilerine başka olayları tarih başlangıcı kabul ediyorlardı. Arap şiirinden anlaşıldığına göre, genel olarak senenin başlangıcının Muharrem (Seferülevvel) ayı olduğu anlaşılmaktadır.

 

Hicri takvim  Hz. Omer döneminde kabul edilmiş ve süreç içerisinde sistematik hale getirilmiştir. Ancak ay isimlerinin sonradan şekillendiği ve Islam’ın ilk dönemlerinde Arapların kullandıkları Ay isimlerinin farklı olduğu da açıktır. Bu isimlerin Cahiliye döneminden sonra şekillenmeye başladığı anlaşılmaktadır.

 

Arapların takvim için kullandıkları ilave bir yöntem de Nesi dir. Bu kimilerine göre haram ayları geciktirmek maksadıyla olduğu düşünülse de genel olarak Kameri ayların güneş takvimine göre sabitlenmesi için yapılan bir uygulama idi. Zamanı ertelemek manasında olan Nesi Arap takviminde uygulanmakta idi. Bu konuda iki önemli tanım yapılmaktadır: Araya sokuşturulmuş, ilave edilmiş ay (Intercalary) ve Kameri yılı şemsi yıla eşitlemek için eklenen gün sayısı. Görüldüğü gibi, Arapların Islam öncesi kullandıkları takvim Kamerin hareketlerine göre olmakla birlikte, Güneş’e sabitlenmiş bir takvim idi. Dolayısıyla mevsimler ve aylar yer değiştirmiyordu.

 

Fakat bütün tartışmalar bir yana, temelde Araplar Nesi’yi, kameri ayları sabitleyerek mevsimler arasında yer değişmeyi önlemek ve haram ayları arasına fasıla koymak amacıyla kullanıyorlardı. Bunun senenin sonunda yapılıyor olması hem seneyi şemsi seneye eşitlemiş hem de haram ayları arasına fasıla koymuş oluyordu.

 

Öte yandan, Ramazan ayının Şubat ayına denk geldiği de tartışmalıdır. Bunun için tarihi bir delil yoktur. Matematiksel hesaplamalar ile böyle bir sonuca ulaşılmakla birlikte, aradan geçen uzun zaman dikkate alındığında meydana gelmesi muhtemel kaymaların bu ayın dönemini de değiştirmiş ve yıl içinde kaydırmış olabileceği de göz ardı edilmemelidir.

 

Eski Arapların kullandıkları takvim ve kelimenin etimolojik anlamları da birbiri ile örtüşmektedir. Ayrıca Kur’an da “Ramazan” kelimesi dışında hiçbir “takvimsel Ay” adı kullanılmaz. Ramazan kelimesinin de etimolojik olarak bakıldığında Bir “ay” anlamında değil, yılın belli bir dönemini anlatmak için kullanıldığı da görülecektir. Ayetler dikkatle incelendiğinde, öncelikli olarak Güneş’e atıf olduğu açıkça görülebilir. (A’raf 54, Yunus 5, Rad 2, Ibrahim 33, Nahl 12, Embiya 33, Lokman 29, Fatır 13, Yasin 39, 40, Zumer 5, Fussilet 37, Rahman 5, Nuh 16)

 

Bütün bunlarla birlikte, Oruç yani Sawm emrinden sonra, bu emrin mahiyetini sorgulamak daha büyük önem taşımaktadır. Şöyle ki: Kur’an da “ketebe” edildiği söylenen bu eylemin mahiyeti itibariyle, yine Kur’an ın bilgilerine göre farklı bir amaca yönelik olduğu, Sosyolojik olayların bertaraf edilebilmesi için bir alışkanlık kazanımı şeklinde öngörüldüğü açıkça anlaşılmaktadır. Gerek mana ve gerekse nitelik olarak atıf yapılan uygulamalar bunun dışında herhangi bir sonuca işaret etmemektedir.

 

Sawm, ne sadece “mü’min” olanlara yüklenebilecek bir eylemdir, ne de terminolojik olarak tarif edilen (müesses manada) bir eylemdir. Bu herkesi kapsayan bir davranış alışkanlığının geliştirilmesinden başka bir şey değildir. Zorunlu olmamakla birlikte önemlidir. Yine ayetlerden Sawm’ın toplumsal bir hareket veya eğitim biçimi olmadığını, bunun bireysel bir davranış biçimi olduğunu da görüyoruz. (Meryem’in Sawmı)

 

Öte yandan, sünnet ve hadislerde zikredilen oruç ile, bugün uygulanan oruç anlayışının farklı olduğu da bir vakıadır. Müesses fıkhın bu konudaki görüşlerinin dikkate alınmadığı ve uygulamanın sadece gelenekselleşmiş haliyle sürdürülme çabası olduğu kanaatindeyim.

 

Sawm, gerçekte “iyi insan” yani “amel-i Salih” insan projesinin bir parçasıdır ve bir davranış biçimini geliştirmeyi amaçlamaktadır. Bu elbette benim görüşümdür. Başkaları başka türlü düşünebilir eğer Kur’an dan delilleri varsa. Ancak araştırmacıların da bu konuda söyleyecek "objektif" sözleri olmalı diye düşünüyorum.

 

Vesselam

 

(Diğer Alıntılar: Musa carullah, Cansazani, A.Moberg, İbn Manzur ve diğer kaynaklar)

 

 






Çok Okunan Makaleler
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 51353 Okunma
18 Yorum 10.01.2020 12:34
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 33764 Okunma
24 Yorum 24.07.2012 09:50
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 26611 Okunma
45 Yorum 18.11.2012 00:41
Sam Adian
EKIMUS SALAT - Namaz bir Ritüel midir?
1.02.2012 18502 Okunma
15 Yorum 03.05.2020 12:00
Sam Adian
KUR'AN'DA CEZA KAVRAMI
14.04.2012 16584 Okunma
3 Yorum 19.04.2012 20:21
Sam Adian
IŞLEVSIZ TANRI...!
9.09.2012 14765 Okunma
42 Yorum 18.09.2012 01:06
Sam Adian
SOSYAL KAPITALIZM.
21.03.2012 13967 Okunma
23 Yorum 23.03.2012 04:25
Sam Adian
UTANMAZLIK ZINA MIDIR?
13.07.2012 13788 Okunma
16 Yorum 14.07.2012 21:14
Sam Adian
KAT'A ve NEFY
31.03.2012 13590 Okunma
22 Yorum 11.04.2012 01:44
Sam Adian
EN IYI ANAYASA YAZILI OLMAYANDIR.....
7.07.2012 12997 Okunma
34 Yorum 10.07.2012 22:30
Sam Adian
KAT'a ve NEFY - KAVRAMLAR
7.04.2012 12456 Okunma
32 Yorum 09.04.2012 18:02
Sam Adian
RIBA'nın UNSURLARI
11.03.2012 12403 Okunma
12 Yorum 15.03.2012 16:14
Sam Adian
RIBA VE EKONOMI
7.03.2012 12159 Okunma
15 Yorum 09.03.2012 06:04
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI FAKTORLER - 15
2.06.2017 11988 Okunma
3 Yorum 03.06.2017 14:51
Sam Adian
HMR ve SONUÇ
16.03.2012 11916 Okunma
18 Yorum 16.03.2012 18:08
Sam Adian
Varlığın Rabbi....
28.08.2012 11817 Okunma
24 Yorum 05.09.2012 10:43
Sam Adian
RAMAZAN ve TARIH
11.08.2012 11758 Okunma
Sam Adian
YUNUS-NUH : Mitolojiden Vahye
13.12.2012 11687 Okunma
4 Yorum 14.12.2012 14:59
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KARAR MEKANIZMALARI
29.03.2012 11148 Okunma
15 Yorum 31.03.2012 20:26
Sam Adian
HADIM'DAN ZINAYA
12.07.2012 10985 Okunma
18 Yorum 13.07.2012 10:00
Sam Adian
SLT ve SISTEM Toplu değerlendirme ve cevaplar
19.02.2012 10888 Okunma
16 Yorum 24.02.2012 01:08
Sam Adian
DARB-I MESEL VE YETKI GASPI
8.03.2012 10122 Okunma
22 Yorum 11.03.2012 16:10
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DEVLET ve IKTIDAR
4.04.2012 9341 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 09:59
Sam Adian
SLT NEDIR?
3.11.2012 9178 Okunma
2 Yorum 04.11.2012 00:19
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - INSAN VE DEVLET
26.03.2012 9086 Okunma
9 Yorum 27.03.2012 16:28
Sam Adian
ŞURA
6.04.2012 8975 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 20:27
Sam Adian
ORTAK REFERANSLAR ve BIR ÖNERI
11.04.2012 8318 Okunma
9 Yorum 21.06.2012 16:27
Sam Adian
CINSELLIK VE AKIT
19.07.2012 7767 Okunma
11 Yorum 30.07.2012 06:11
Sam Adian
BIRKAÇ NOT
15.01.2014 7471 Okunma
4 Yorum 25.07.2014 16:22
Sam Adian
MÜLKIYET MESELESI ve DÜZEN
6.11.2012 7452 Okunma
7 Yorum 21.11.2012 17:28
Sam Adian
KARAGÜLLE FELSEFESİ.....
13.10.2012 7338 Okunma
8 Yorum 23.10.2012 03:34
Sam Adian
TANRI'NIN BEDENI....
2.08.2012 7268 Okunma
13 Yorum 08.08.2012 18:26
Sam Adian
El-Lehu, Lehu ve Mülkiyet
9.12.2012 7167 Okunma
1 Yorum 12.12.2012 11:42
Sam Adian
HMR HAKKINDA - 2
14.03.2012 6836 Okunma
7 Yorum 15.03.2012 08:14
Sam Adian
YARATILIŞ
29.04.2012 6807 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 13:07
Sam Adian
ORUCUN FAZILETLERI....
9.08.2012 6785 Okunma
4 Yorum 13.08.2012 13:58
Sam Adian
KIYAMET GÜNÜ.....
21.12.2012 6702 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 00:43
Sam Adian
RIBA ve EKONOMI-1
9.03.2012 6669 Okunma
7 Yorum 10.03.2012 19:31
Sam Adian
ADEM VE TOPLUMU - 1
4.05.2012 6658 Okunma
3 Yorum 04.05.2012 15:03
Sam Adian
.... VE TANRI! - 2
13.08.2012 6635 Okunma
6 Yorum 14.08.2012 03:44
Sam Adian
.... VE TANRI! - 1
12.08.2012 6632 Okunma
10 Yorum 14.08.2012 07:50
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - FIYAT ANALIZI / Ucret, Fiyat, Para 20
6.06.2017 6586 Okunma
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DIN FAKTÖRÜ
1.04.2012 6568 Okunma
11 Yorum 09.04.2012 23:53
Sam Adian
RUBUBIYET....
6.09.2012 6412 Okunma
2 Yorum 12.10.2012 11:34
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - ZEKAT - IKTISADI YONETIM SISTEMI - 11
30.05.2017 6379 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 3
8.02.2013 6320 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE/C - MEKANIZMALAR 10
29.05.2017 6258 Okunma
Sam Adian
ANLAMAK.....
15.03.2012 6197 Okunma
5 Yorum 16.03.2012 18:21
Sam Adian
DÜZEN MESELESI ve AKEVLER
3.02.2013 6161 Okunma
1 Yorum 06.02.2013 22:28
Sam Adian
.... VE TANRI! - 3
15.08.2012 6153 Okunma
1 Yorum 15.08.2012 21:16
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KURUMSALLIK
26.03.2012 6129 Okunma
3 Yorum 27.03.2012 20:01
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / A - 8
29.05.2017 6064 Okunma
Sam Adian
Ve MUKADDERAT...
14.10.2012 6055 Okunma
Sam Adian
ANLAMADA YÖNTEM
12.04.2012 5724 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 16:04
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - BUYUME VE ETKILER - 24
10.06.2017 5486 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ KURAMI VE EVRIM
1.05.2012 5402 Okunma
Sam Adian
Metod ve uygulama
18.03.2012 5296 Okunma
9 Yorum 21.03.2012 10:01
Sam Adian
CRITICS
27.03.2012 5295 Okunma
2 Yorum 28.03.2012 22:17
Sam Adian
YARATILIŞ VE SÜREÇ
2.05.2012 5287 Okunma
1 Yorum 03.05.2012 07:38
Sam Adian
MATERYALIST NIKAH
22.07.2012 5279 Okunma
2 Yorum 24.07.2012 03:40
Sam Adian
BAŞÖRTÜSÜ
23.03.2012 5274 Okunma
Sam Adian
BAZI ELEŞTIRILER
29.04.2012 5266 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 20:51
Sam Adian
AKEVLER - 4
8.02.2013 5260 Okunma
Sam Adian
... VE NIHAYET RAB
12.10.2012 5219 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 01:06
Sam Adian
AKEVLER - 1
7.02.2013 5158 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE DOĞAL KAYNAKLAR, 18
4.06.2017 5091 Okunma
1 Yorum 05.06.2017 09:35
Sam Adian
"ADIL DÜZEN"IN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
20.03.2012 5089 Okunma
7 Yorum 23.03.2012 18:49
Sam Adian
DÖRT DELIL
22.02.2012 5074 Okunma
4 Yorum 02.03.2012 07:45
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 1
24.03.2012 4980 Okunma
2 Yorum 24.03.2012 23:10
Sam Adian
AKEVLER - 2
7.02.2013 4753 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ VE DÜZEN
3.06.2012 4665 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 3
25.05.2017 4640 Okunma
1 Yorum 26.05.2017 00:55
Sam Adian
Allah Nasıl SLT eder?
2.02.2012 4593 Okunma
5 Yorum 03.02.2012 19:11
Sam Adian
ARASAT'TAN BIR ARSA
18.12.2012 4570 Okunma
Sam Adian
INSAN VE DÜZEN
1.03.2012 4500 Okunma
6 Yorum 01.03.2012 19:11
Sam Adian
SÖYLEYECEKLERIMIZ VAR
1.03.2012 4428 Okunma
5 Yorum 10.03.2012 08:24
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SADAKA : KAMU MALIYESI - 7
27.05.2017 4409 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / B- KOORDINASYON 9
29.05.2017 4310 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI PARAMETRELER - 14
2.06.2017 4268 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - RIBA - BIR OZGURLUK DOLANDIRICILIGI 5
27.05.2017 4252 Okunma
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 2
25.03.2012 4176 Okunma
1 Yorum 25.03.2012 05:43
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAKCA - 30
15.06.2017 4159 Okunma
Sam Adian
SLT ve CEMAAT -
4.02.2012 4095 Okunma
1 Yorum 05.02.2012 08:58
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE MULKIYET - 6
27.05.2017 4088 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KARZ-I HASEN / YATIRIM FONU - 13
31.05.2017 4084 Okunma
Sam Adian
SLT-CEMAAT ŞERHI
15.02.2012 4057 Okunma
6 Yorum 16.02.2012 17:53
Sam Adian
SLT ve MESCID
25.02.2012 4035 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ - 2
30.04.2012 4033 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI EVRIM - 26
12.06.2017 3940 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - YAPISAL ANALIZ - MAKRO/MIKRO - 23
9.06.2017 3924 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - URETIM VE ISHLETME - 19
5.06.2017 3909 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TARIHSEL YANILGILAR - 4
27.05.2017 3861 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 1
24.05.2017 3854 Okunma
Sam Adian
INSANLIK ANAYASASI HAKKINDA-1
12.03.2012 3797 Okunma
2 Yorum 12.03.2012 17:32
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - INFAQ - TASARRUF MEVDUATI - 12
31.05.2017 3783 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI DENGELER/REFAH TOPLUMU 25
11.06.2017 3491 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI YONETIM SISTEMI - BANKA - 16
3.06.2017 3471 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TUKETIM - 21
7.06.2017 3457 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SERBEST TICARET ve PIYASALAR - 22
8.06.2017 3409 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 2
24.05.2017 3305 Okunma


© 2024 - Akevler