((……1973 yılına kadar krallıkla idare edilen Afganistan’da, 1973 yılında Cumhuriyet ilan edildi. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte yönetim Sovyetler Birliği'ne yaklaşan bir tutum sergiledi ve ülke iç karışıklıklara sürüklendi. 28 Nisan 1978'de komünistler bir hükümet darbesi gerçekleştirdi ve Afganistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu. 5 Aralık 1978'de, Sovyetler ile Afganistan arasında Dostluk, İyi Komşuluk ve İşbirliği Antlaşması imzalandı. Bu gelişmelerden kısa süre sonra ülkede Sovyet yanlısı iktidara karşı ulusal direniş hareketi başladı. Bunun üzerine iktidarda bulunanlar Sovyetlerden yardım istediler. Bu istek üzerine kısa sürede Afganistan'a çok sayıda Sovyet uzmanı ve askeri geldi. Sovyetler, 27 Aralık 1979'da ülkeyi fiilen işgal ettiler. Sovyetlerin işgal hareketi, çok sayıda Afganlının Pakistan ve İran'a sığınmasına sebep oldu. Pakistan, bu gelişmeler üzerine BM'ye ve İslam Konferansı Örgütü'ne başvurarak, Afganistan'daki gelişmelerin önlenmesini ve Sovyet askerlerinin çekilmesini istedi. Ancak, bu girişimlerden sonuç alınamadı.1979’da Afganistan Sovyetler Birliği tarafından işgal edilince ülke içindeki bazı gruplar Sovyet işgaline karşı direnişe başladı. İlk ayaklanma doğu vilayeti Herat’ta yaşandı. Afgan askerleriyle birlikte hareket eden halk yönetimi ele geçirdi. Ancak Kabil hükümeti Sovyetlerden aldığı uçaklarla ayaklanan halkı bombaladı……)) hatırlatma bilgileri ile yazımıza başlayalım;
Sovyet ve Afganistan hükümet kuvvetleri, tartışılmaz hava üstünlükleri ile Afganlı direnişçi Müslüman kardeşlerimizi tam 6 yıl boyunca havadan acımasızca ezmiş ve Afganlı direnişçilere çok büyük kayıplar verdirilmiştir. Afganlı direnişçiler, bu hava bombardımanından dolayı adeta hareket edemez ve ciddi bir hamle ve püskürtme harekatı yapamaz hale gelmiştir.
Sovyet işgalinden rahatsızlık duyan ABD’nin niyeti gibi Afganlı direnişçilerin niyeti de Sovyetleri Afganistan’dan defetmek olunca; Afganlı Mücahitlerin uzun süreden beri yaptıkları girişimlere, yalvarmalara dayanamayan! ABD, onca iç ve dış itirazlara rağmen 1986 yılının sonbaharında, FIM-92 Stinger modeli füzeleri Afganlı direnişçilere vermiştir.
(( FIM-92 Stinger; Alçak irtifadaki düşman uçak ve helikopterlerine karşı kullanılan, bir kişi tarafından taşınabilen, omuzdan ateşlenen, hedeften yayılan kızılötesi ve morötesi ışınlarla yönelen, pasif güdümlü ateşle-unut tipi hava savunma füze sistemidir. Tek personel tarafından MANPADS “Omuzdan atılarak” kullanılan bir silahtır…))
Sovyet hava araçlarına bir şey yapamaz denerek olumsuz reklamı yapılan FIM-92 Stinger füzelerinin, yapılan bütün olumsuz reklamlara ve verilen demeçlere rağmen “beşte üç” (5/3) başarı sağladığı özellikle Afganistan’da, Sovyet hava araçları üzerinde canlı test edilerek tescillenmiştir.
FIM-92 Stinger füzesinin Afgan muharebe alanına girmesinden yaklaşık olarak 2 yıl sonra Sovyet ve hükümet güçlerinin hava araçları patır patır dökülmeye başlaması ile birlikte son Kızıl Ordu askeride Afganistan’dan çekilmek zorunda kalmıştır. Birleşik Devletler, Pakistan ve Afganistan ile bir anlaşma imzalayan SSCB, 15 Şubat 1989 tarihinde Afganistan’dan çekilmesini tamamlar. Domino taşı bir kerre devrilmeye görsün..!?
Bu çekilmenin hemen ardından; 9 Kasım 1989 günü Alman halkı, ikiye ayrılmış Avrupa’nın simgesi olan Berlin Duvarı’nı yıkar. 9 Kasım 1989 Berlin Duvarının yıkılmasını “Soğuk Savaşın” sona ermesinin simgesi sayarsak; 1917 Lenin ile başlayan ve Stalin zamanında, Marksizm düşüncesinin en son zirve saydığı “Komünizm” denen sistemin; 1991’de Mihail GORBAÇOV ile birlikte, SSCB’nin dağılması ile tamamen çöktüğünü var sayabiliriz.
Peki, Afganistan’ın önce Ruslar daha sonra da Amerikalılar tarafından işgal vakıaları; Bu gün, içinde yaşadığımız coğrafyada ki işgaller ve entrikalar ile ilgili bir benzerlik gösterir mi..?
Afganistan örneği Türkiyemiz için, Rusya ve ABD’yi tanımamız açısından çok çok önemlidir. Yazıdan da anlaşıldığı üzere ABD, eski adı ile SSCB yeni adı ile Rusya’ya karşı Afganlı mücahitlere her türlü yardımı yapıp mücahitlerin galip gelmesinde çok etkili bir rol oynamıştır. ((Tabi ki de Afganlı Müslüman kardeşlerimizin Ruslara karşı verdiği mücadele hafife alınmaz lakin beşeri olarak en büyük etken ABD’nin verdiği FIM-92 Stinger füzeleridir.))
Dışarıdan bakılınca Sovyetler için bir hüsranmış gibi görünse de; Bu işgal girişiminin Sovyetler için bir fiyasko olduğu doğru değildir. "Bütün bu yaşanan süreçler dünyayı elinde tutan sermaye sahiplerinin bir sistem değişikliği yani anlaşılır bir dille Gorbaçov ile birlikte SSCB’nin ve bir düşünce sisteminin tamamen ortadan kaldırılma sürecinin son merhalesidir" diye anlamak bizi doğru bir yere götürür. Bu işin DOĞU tarafıdır.
Birde bu işin BATI tarafına bakalım; ABD işgali içinde, bu işgal fiyasko oldu diyenler çok çok fazla lakin ben ABD içinde işin sonucunun öyle olduğuna inanmıyorum. Aksine ben 11 Eylül 2001 ikiz kule saldırısının CİA ve MOSSAD ortak işbirliği ile yapıldığına ve önce Afganistan ve arkasından Irak, sonrasında Arap kaosu ve en son Suriye ve yine Irak işgal ve olaylarının bir zincirin halkaları gibi kasıtlı olarak dizildiğine inanıyorum.
Sonuç olarak;
Senaryosu, Sylvester Stallone ve Sheldon Lettich tarafından yazılan; Yönetmenliğini Peter Macdonald’ın yaptığı “O meşhur, ok ile Rus Helikopterini vurup düşüren sahnesi” ile (özgün adı: Rambo III), Rambo serisinin üçüncü filmi olan 1988 ABD yapımı aksiyon filmini orta yaş olupta seyretmeyen, en azından adını duymayan kimse yoktur bu memlekette.
"Allah’ın bir hikmetidir" bu filmin çevrilmesinden tam 13 sene sonra Afganistan'ı Ruslardan kurtaran Rambo Afganistan'ı çok sevmiş olacak ki!!! Bu sefer kendisi ve soydaşları ile birlikte; 11 Eylül 2001 tarihinde, Dünya ticaret merkezi, bilinen adı ile ikiz kule saldırılarından sorumlu tuttuğu El Kaide ve terör bahanesiyle 7 Ekim 2001'de Afganistan'ı işgale başlamıştır…!?
Oy.
Peki, bunca yazıdan Türkiye olarak çıkaracağımız ders nedir? Öyle ya, bu kadar yazının yazılmasının bir amacı olmalı değil mi..? Bu soruları şu sorunun cevabını bulduktan sonra cevaplamanın çok faydalı olacağı kanaatindeyim. Birazcık araştırma ile cevabı hemen bulunacak sorumuz da şudur:
(( Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetlere karşı savaşan Afganlı Mücahitlere FIM-92 Stinger füzelerini hangi gelişmelerden sonra vermiştir..? ))
Türkiye’nin, an itibari ile sınır dışında yürütüyor olduğu terör ve huzur operasyonları ve ileride yapmayı düşündüğü yeni operasyonlar açısından bu sorunun cevabı ((aleni değil)) uzmanlar ve ilgili danışmanlarca çok iyi değerlendirilip, Sayın Cumhurbaşkanımız ve üst düzey Devlet Erkanımız bilgilendirilmelidir.
Şunu asla unutmayın ki ABD, 5000 değil 100.000 tır silah yardımı da yapsa teröristlere inanın çok fazla önemli değildir. Önemli olan bu silahların içinde bizim hücum gücümüzü, savunmamızı zora sokacak veya engelleyecek etkili hücum ve savunma silahları var mıdır..? Yok mudur..?
“Vardır” veya “yoktur” cevabından da “Vardır” cevabı Türkiye’nin bekası, an itibarı ile güvenliği ve ileride uğratılması muhtemel belalar açısından hayati derecede önem taşımaktadır. Devam edeceğiz. Yazı çok uzadı ve yoruldum…Bin selam.
İletişim: saymayansayilmaz@gmail.com @hikmetguvel