seni de vururlar bir gün ey acı
uçuşup durduğun kanatlarından
sazın, sözün, türkülerin tükenir
ellerin koynunda kalakalırsın
şakaklarına kar yağıyor bilesin ey acı
gül açan yüzlerimizde göğeriyor rengin senin de
biliyorum,
hiçbir tarih yazmayacak ve bir
sır gibi kalacak yakılan kitaplarda
göbek bağı anasından henüz çözülmemiş bebelerimize
mitralyözlerin washingtondan ayarlandığını
nereden başladı bu kesik dans
ve bu dansa karşı afyonlanmış hecin yüzlü
insanlar kim?
kim kimin yanında?
kim kimin karşısında?
meclis kürsüsünden konuşan bu adam kim?
seni de vururlar bir gün ey acı
filistin'de sapan taşlı çocuklar
dalın, kolun, fidelerin budanır
kuru bir kütükle kalakalırsın...
öyle bakmayın balkonlarınızdan...!
“Terör İspanya’yı vurdu,” haberini alır almaz, görüntüleri izler izlemez, yüreğime düşenleri sıcağı sıcağına yazayım istedim. Herkes gibi TERÖR!e ah, vah etmeyeceğim. "Boyun devrilsin TERÖR" hiç demeyeceğim. Hakikat ne ise onu yazacağım. Buyurun;
Kendi ülkesini yönetenlerin yaptıkları gasp/sömürü/zulüm ve katliamlara engel olmak için kılını kıpırdatmayan ve daha ilerisi bu rezaletten mutlu olan halklar, en az yöneticileri kadar suçludurlar ve çok ağır bir vebal taşırlar.
Bu ne demektir? Bu şu demektir:
Kendinden olmayan bebeler/kadınlar velhasılı milyonlarca masum insan katledilirken, sağ kalanları da yaşadıkları kentlerden/sokaklardan sürülürken;
Kilometrelerce öteden gelip gariban ülkelerin madenlerini sömürerek bir medeniyet! inşa edilmiş ve edilmeye devam edilirken;
Zerre kadar vicdanın sızlamıyorsa, bu zulüm ve sömürülere karşı durup güçlü bir direnç göstermiyorsan şayet;
Bazen bir kamyon,
bazen bir yelek,
bazen bir silah,
bazen de bir bıçak olur "Ah” bulur seni de.
Buluyor da, bulmaya devam da edecek zaten.
Yıllar öncesinden beri Uzakdoğu/Afrika/Kıta Amerikasın da yaptıkları sömürü, katliamların üstüne cila olarak iki dünya savaşı çekmiş ve milyonlarca insanın ölümüne sebep olmuş beyaz adam bununla da kalmamış,
Vietnam
Bangladeş
Filistin
Cezayir
Afganistan
Irak
ve Suriye
daha Mısır, Libya var.
Ve bir de Çinlilerin/Rusların yaptıkları kıyımları/sürgünleri saymıyorum.
Ve bir de benim aklıma gelmeyip de siz okuyucuların aklına düşen katliamlar, zulüm ve sömürüler var.
Şimdi aklıma geldi, bir de yanlışlıkla öldürdükleri siviller var, onlar da cabası...
Milyonlarca Müslümanı/ve diğer insanları katletmiş ve hala da katletmeye devam eden Batılı Alçaklar, “milyonlarca terör” yapmışlardır.
"Tek bir örnek: Batılı Alçaklar, Afrikalı siyah derili insanları kendi topraklarından zorla, zincirleyip, köle yapıp gemiler ile götürürken yedi değil yedi milyon civarı insanı, buraya çok dikkat! sadece ve sadece taşıma esnasında katletmişlerdir."
Hem de kamyon, münibüs, taksi ile değil;
Uçak, atom, füze, misket bombaları ve işkence ile.
İkişer üçer, beşer onar değil;
Biner biner, milyon milyon katletmişlerdir.
Sonuç Mahatma Gandhi’nin de dediği gibi: “Dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsına yetecek kadarını değil..”
"Terörün tek bir çözümü vardır. Dünyada beşer gücü elinde bulunduran ülkelerinin halklarının topluca ayağa kalkıp kendi yöneticilerini frenlemesidir. Peki böyle bir şey mümkün mü? Değildir.
Yüzyıllardan beri yapılan sömürü, gasp, insan ticaretini kendi konforu için bir zorunluluk olarak gören böyle bir topluluktan böyle bir hamle gelmez. Gelse bile çok cılız kalır.."
Sözü hiç uzatmaya gerek yoktur.
Nadiren de olsa Batılı Alçakların ekmeğine, aşına; Yeryüzüne ektikleri ve diğer dünya insanlarına reva gördükleri küf, zehir dolu ekinin unu karışmaktadır.
Terör meselesinin sebepleri, oluşumu vs. kabak çiçeği gibi açılmış ve önümüzde durmaktadır.
Terör bataklığının kaynağı da, mimarı da, sineği de Beyaz Adam'ın ta kendisidir.
Bu sebeple terörün kaynağına da, mimarına da, sineğine de lanet olsun.
En son olarak diyorum, Seni de Vurdular Ey Terör..!
Katliamlara,
zulümlere,
sürgünlere,
işgallere devam eder,
Ve bir de halk olarak yapılan haksızlıklara karşı yaptırımı güçlü tepkiler veremez, ciddi itirazlar da bulunamaz isen (otokontrol) şayet şundan da çok emin ol ki; Vurmaya da devam edecekler Ey Terör..!
Ey batının sivil halkları!
Bir şeyler yapın, acele edin, ayağa kalkın
Bağırın, çağırın.
Ne bileyim, diyorum ki en azından:
Öyle bakmayın balkonlarınızdan...! Bin selam