Tarih Haziran 2018, Sayın Mehmet Şimşek’in açıklamasından kısa bir kesit:
“Türkiye’nin toplam dış borcunun miktarı yaklaşık 453 milyar dolar. Bu borcun 3’te 2’sin den fazlası özel sektöre ait, diğerleri kamuya aittir……”
2004-2006 yılları arasında adeta bir rekor kırarak FED 17 defa faiz artışına gitmiş, %1 olan faiz, %5,25 çıkmıştır. Tabi ki Türkiye Cumhuriyeti bu bunalımdan ve şoklardan yara almadan sıyrıldı. Neden? Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti uzun yıllar sonra tek başına iktidar olan bir Ak parti idaresine girmiş ve yönetime istikrar gelmişti. İstikrar, beraberinde, iştirakçi ve yatırımcıya piyasaya karşı bir güven getirmiştir. Bu istikrar ve güvene birde AB uyum sürecinin hızlanması eklenince Türkiye Cumhuriyeti bu faiz taarruzlarından yara bere almadan sıyrılmayı bilmiştir.
Peki, ne oldu da çok değil yarım yıl önce yaklaşık 3,50 olan dolar kuru önce Mayıs 2018 5’i test etti ve bu günlerde Türkiye, Birleşik Devletler Başkanı Donald Trump’un akıllara zarar bir iletisi ile ve çok değil yaklaşık yıllık 1 milyar dolar civarı demir çelik ve alüminyum ticaretimize sekte vuracak bir vergi artışı ile ülkemizde döviz allak bullak oldu. Ve birkaç gün, sözüm ona ünlü ekonomistler bile olayı anlayamaz/yorumlayamaz hale geldiler..?
Köy çoktan göründü, kılavuzlar nerede..?!
2017 yılında FED, 3 defa faiz artışı öngörüsünde bulunması ile birlikte yabancı ekonomi uzmanlarının, doların dünyada değer kazanmaya devam edeceği bir döneme girildiği yönündeki açıklamaları ile işaret fişeği ateşlenmişti zaten…
Mayıs 2018’de, Doların ateşinin yükselip 5,i test etmesinin sebebi, Nisan 2018’de 9 milyar dolar ve Mayıs 2018 tarihinde ise 10.9 milyar dolarlık dış borç geri ödemesinin yapılmasıdır.
Eylül 2018, Ekim 2018 ve Aralık 2018 tarihlerine çok dikkat..!!!
Ekim 2018’de 8.1 milyar dolar, Aralık ayında da yaklaşık 6.5 milyar dolarlık bir geri ödeme gerçekleşecek. Eylül 2018 tarihinde hem 6,3 milyar dolarlık bir geri ödeme hem de FED’in faiz artırımına gitme ihtimalinin yüksek beklentisi olması, Türkiye’yi çok zor günlerin beklediğinin işaretidir. Ayaklarımız derhal, sağlam bir şekilde yere basmalıdır..!
Dünya insanlarının başına İbrahim’in ateşi gibi çökmüş FED’in beşeri anlamda ne kadar erişilemez/eleştirilemez tek etki ve yetki sahibi bir güç olduğunu 45. ABD Başkanı Donald Trump’un şu serzenişinden anlamak hiçte zor olmasa gerek diye düşünüyorum;
“ABD Başkanı Donald Trump FED'in faiz artışlarını eleştirerek, Beyaz Saray'ın 20 yıldan uzun zamandır Amerika Merkez Bankası'nın para politikasına saygı duyarak, konuya ilişkin yorum yapmaktan kaçınması geleneğini ihlal etti…CNBC'ye röportaj veren Trump, Fed'in borçlanma maliyetini artırdığını ve ekonomiyi yavaşlattığını ifade ederek, "Bu konuda mutlu değilim. Ancak aynı zamanda Fed'e hangisi iyiyse onu yapmaları konusunda izin veriyorum" dedi. Trump röportaj esnasında Fed Başkanı Jerome Powell'ı ise "çok iyi bir insan" olarak niteledi…”
Bu ay içerisinde Wyoming eyaletinin Jackson Hole kasabasında düzenlenen bir sempozyumda Donald Trump’un sevgi gösterisi yaptığı Fed Başkanı Jerome Powell, adeta, Trump’a nanik yaparcasına “Fed'in faiz artışlarına kademeli olarak devam edeceğini” açıklaması Trump’un kaşlarının çatılmasına/moralinin bozulmasına sebep olmuştur.
Trump'ın göreve başladığı Ocak 2017'den bu yana 5 kez faiz artışı gerçekleştiren FED’in Dallas Başkanı Robert Kaplan’ın; “9 ile 12 aylık dönemde 3 veya 4 faiz artışı olması gerektiğini” belirtmesi de başta ABD olmak üzere diğer dünya ülkelerini ve tabi ki de Türkiye’yi bekleyen ekonomik çalkantılar başlıklı riskler olarak beklemektedir.
Sonuç;
Türkiye olarak yaptığımız bariz hatalarla çığ gibi büyüyerek düştüğümüz bu dar boğazdan kurtulmanın reçetesi nedir..?!
Allah’ın izni ile bir sonraki yazımızda, bu sorunun cevabını vermeye çalışacağız. Yazı bitti. Bin selam
saymayansayilmaz@gmail.com