Zülkarneyn
Kur’an da kehf süresinde bahsi geçen salih ve bilge aynı zamanda çok güçlü bir imparator da olan bir kişidir. Peygamber olup olmadığı tartışmalıdır.
Zülkarneyn’in kim olduğunu bilmek, Yecüc ve Mecüc ün de kimler olduğunu anlamak açısından çok önemlidir.
Zülkarneyn kelime manası olarak Arapça “iki boynuz sahibi” demektir. Antik dönemlerde boynuz gücü simgelemektedir. Hatta bu günkü krallık taçları da boynuzu yani gücü simgelemektedir.
Süleymaniye vakfının internet sitesinde aşağıda ki bilgiler mevcuttur: Kur’an’da söz konusu edilen Zülkarneyn, gerek özellikleri ve gerekse fethettiği bölgelerin özellikleri sebebiyle çivi yazılı tabletlerde benzer ifadelerle anılan ve iki boynuzlu miğferi ile kabartma resimleri bulunan Akad kralı Naram-Sin, Akad kralı Sargon’un oğlu veya torunudur. 2230-2174 yılları arasında 56 yıl veya 2254-2218 yılları arasında 37 yıl hüküm sürmüş, imparatorluğun sınırlarını dört yönde genişleterek Mezopotamya, İran’ın batı kısımları (Kuzistan), Arabistan’ın kuzey yarısı (veya tamamı), Mısır, Filistin, Lübnan, Suriye, Güney ve Güneydoğu Anadolu, Kıbrıs ve Bahreyn’i fethetmiştir. Naram-Sin’in çok uzun müddet hüküm sürmesi, çok ülkeyi fethetmesi yanında diğer bir önemli özelliği de putperest mabetleri yıkarak, tanrı heykellerini parçalamasıdır. Bu da, Zülkarneyn’in Kur’an’da belirtilen muvahhid oluşuna uymaktadır. İbn Kesir, Kur’an’da zikredilen Zülkarneyn’in İskender olduğunu düşünenlerin büyük hata işlediklerini belirtir. Ona göre Zülkarneyn, salih bir melik (kral), aynı zamanda nebidir. Hâlbuki İskender müşriktir. Zülkarneyn’in peygamber mi yoksa veli mi olduğu tartışmalıdır. Hz. Ali, Zülkarneyn’in salih bir kul olduğunu, Allah’ı sevdiğini ve Allah tarafından sevildiğini ifade etmiştir.
Bu bilgilere katkısı olması amacıyla aşağıdaki bilgileri de sunmak istiyorum.
Yukarıda ki resim Akad kralı Naram-Sin’e ait bir kabartmadır. İki boynuzlu miğferi görülmektedir.
Dünyanın bilinen en eski haritası babil dünya haritasıdır. Bu harita İMAGO MUNDİ diye de bilinir. M.Ö. 600 lü yıllara tarihlendirilir. Bu harita Babil şehrini, Fırat nehrini ve komşu ülkeleri göstermektedir. Okyanus ise acı nehir olarak( bitter river) adlandırılmıştır. Bu haritada yedi yön “adalar “ olarak adlandırılmıştır.
1.Adalar Arabistan yarım adasını ve okyanusu göstermektedir.
2.Adalar güneşin battığı yönü veya ülkeyi gösterir.
3.Adalar kuşların bile varamayacağı deniz ötesini göstermektedir. Muhtemelen Akdeniz i boylu boyunca tanımlamaktadır. Ulaşılamazdır.
4.Adalar gece parlak yıldızların olduğu kuzey batıyı göstermektedir.
5.Adalar karanlık kuzeyi göstermektedir.
6.Adalar yeni gelenlere saldıran boynuzlu boğanın ülkesini göstermektedir.
7.Adalar güneşin doğduğu yer veya ülkedir.
Yukarıda “Imago Mundi” olarak adlandırılan ve Milattan önce 600 yıllarına ait bir Babil dünya haritasının orjinal hali görülmektedir. Aşağıda ise bu dünya haritasının çizimi ayrıntılı olarak yeniden gösterilmiştir.
Bu haritada özellikle 7. Adada “güneşin doğduğu yer” ve 2. Adada da “güneşin battığı yer” görülmektedir. Yani bu yerlerin her biri bir ülkeyi tanımlamaktadır.
Kuran da ki Zülkarneyn kıssasında Zülkarneyn önce güneşin battığı yöne, daha sonra güneşin doğduğu yöne ve daha sonra da başka bir yöne gittiği anlatılmaktadır. Bu anlatımda dikkat edilmesi gereken seferler sırasında “batıya” veya “doğuya” sefer yaptı denilmiyor. “Güneşin battığı yer” veya “güneşin doğduğu yer” deniyor. Bu anlatım İmago mundi haritasının yön tarifi ile uyum içindedir.
Bu harita M.Ö.600 yılına aittir. Fakat naram-Sin M.Ö 2200’ler de yaşamıştır. Bu haritadaki bilgiler muhtemeldir ki binlerce yıldır kabul edilen bilgilere göre gösterilmiştir. Yani Naram-Sin zamanında da aynıdır.
İmago mundi haritasını alalım ve bu günkü Mezopotamya ya yerleştirelim Ve Zülkarneyn nin Birinci seferinde Mısıra, İkinci seferinde Hindistan’a ve üçüncü seferinde Kafkasya ya gittiğini anlayabiliriz.
“sonra başka bir yol tuttu” sözünden kuzey yönü anlaşılmalıdır. Çünkü güney yönü deniz ile kaplıdır.
Dolayısı ile Zülkarneyn üçüncü seferini kuzeye yani Kafkasya’ya yapmıştır ve bu esnada “Yecüc ve Mecüc” yani Maykop uygarlığı insanları ile mücadele etmiş ve onlara karşı bir set yapmıştır.
Aşağıdaki haritada da M.Ö 2800-2500 yıllarında Kafkasya nın kuzeyinde yaşayan ve bu günkü Avrupalıların atasını oluşturan Maykop uygarlığının “Yecüc ve Mecüc’ün “ anavatanları görülmektedir.
Zülkarney’nin Naram –Sin olduğunu kabul edersek “Yecüc ve Mecüc” olan Maykop uygarlık tarihi ile uyum içinde olduğu, ve bugün neden bütün dünyanın Avrupa nın birkaç devletinin sömürgesi olduğunu anlarız.
Maykop uygarlığı çapulcu ve soyguncu bir uygarlıktır. Güneydeki ülkelere saldırıp onları soyan bir ulustur. Zülkarneyn bu kuzeyden gelen ve güneydeki toplumları soyan bu kavmi durdurmak için Kafkas dağlarının hazar denizi ile tam birleştiği yer olan Derbent şehrine bir set inşa eder ve bu kuzeyli soyguncuları engeller. İşte bu nedenle olabilir ki Bundan sonra Maykoplular buradan Avrupa ya göç etmeye başlarlar ve Avrupa yı işgal ederler.
Kesinlikle diyebiliriz ki: Zülkarneyn olması en muhtemel kişi Akad imparatoru Naram-Sin ve Yecüc ve Mecüc de Celtic kökenli Avrupalılardır.