İçki Haram mı?
Kuran’da içkinin haram olduğu direkt olarak yazmamaktadır. Fakat hangi Müslüman’a sorsanız “içki haramdır” der. Diğer dindar olmayan Müslümanlara sorsanız onlar ise adam gibi içmenin bir zararı olmadığını, kendini kaybetmeden içmenin kötü olmadığını, sosyal içici olduklarını, ortama uyum sağlamak için arada sırada içtiklerini ve bunun bir mahsuru olmadığını söyleyeceklerdir.
Peki, aslında Kuran’a göre gerçek durum nedir?
Bunu daha iyi anlayabilmek için bazı terimlerin içerdiği anlamı bilmek gerekir. Mesela içki kelimesi neyi ifade etmektedir. İçki yeteri kadar içildiğinde sarhoşluk veren içecek demektir. Az miktarda içildiğinde hemen sarhoş edebilen içkilere sert içki denir. Fakat çok miktarda içildiğinde de sarhoşluk yapan içeceklere de içki denmektedir. İçki demek içinde alkol bulunan içecek demek değildir. Çünkü bazı içecekler içinde alkol bulunmasına rağmen litrelerce içseniz bile sarhoş edemez. Çünkü içerdiği alkol yüzdesi o kadar düşüktür ki kanınızda birikemeden karaciğer tarafından parçalanmaktadır. Mesela yoğurt, ayran, boza ve sirke gibi fermente içeceklerde de alkol vardır. Asla sarhoş edecek kadar yoğurt, ayran, boza ve sirke içemezsiniz.
İçki kelimesi Kuran’da “khamr” olarak geçmektedir. Kelime kökünün anlamı, örterek fermente etmekten gelir (anaerobik fermantasyon). Bizdeki hamur kelimesinin de köküdür. Ama Kuran’da “sarhoş edebilen fermente içecekler” olarak bahsedilmiştir. Yine Kuran’da sarhoş etmeyen içeceklerin adı “şarab”tır. Oysa Bizim toplumumuzda “şarap” , Kuran’da “khamr” olarak geçen kelimeyi ifade etmektedir.
Diğer kelimemiz ise “haram” kelimesidir. Haram kelimesi genellikle “yasak” olarak çevrilir. Oysa haram kelimesinin gerçek anlamı “kısıtlamak, belli şartlara göre, belli kişilere göre kısıtlamak veya yasaklamak demektir. Yani belirli durumlara yada kişilere konulan yasaktır. Bunun en güzel örneği Mescidi Haram denen bölgedir. Bu bölge Müşriklere yasaktır. Ayrıca bu bölgede kavga etmek, nezaketsiz olmak, savaşmak yasaklanmıştır. Fakat bütün normal ve terbiyeli olmak kaydıyla diğer insanlara serbest, helal bir yerdir. Başka bir örnek ise domuz eti haramdır. Normal şartlarda yenemez fakat zaruret halinde ise aşırıya kaçmamak kaydı ile yemek helal yani serbest hale gelmektedir.
Kuran’da geçen diğer bir kelime ise “nehy” kelimesidir. Nehy kelimesi ise mutlak yasağı ifade etmektedir. Bu durumda, haram da olduğu gibi, şartlara bağlılık söz konusu değildir. Yani mecbur kalındığında uygulanabilecek olanı ifade etmemektedir. Mutlak bir yasağı ifade etmektedir.
Bu bilgilerden sonra içki ile ilgili ayetleri yeniden düşünelim.
Bakara 219:
يَسْأَلُونَكَ عَنِ الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ قُلْ فِيهِمَا إِثْمٌ كَبِيرٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَإِثْمُهُمَا أَكْبَرُ مِنْ نَفْعِهِمَا وَيَسْأَلُونَكَ مَاذَا يُنْفِقُونَ قُلِ الْعَفْوَ كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللَّهُ لَكُمُ الْآيَاتِ لَعَلَّكُمْ تَتَفَكَّرُونَ (219)
Sana içki ve kumarı sorarlar, de ki: «İkisinde hem büyük günah ve hem insanlara bazı faydalar vardır. Günahları faydasından daha büyüktür». Ne sarf edeceklerini sana sorarlar, de ki: «Artanı». Böylece Allah, dünya ve ahret hususunda düşünesiniz diye size ayetleri açıklar [219].
Maide 90:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِنَّمَا الْخَمْرُ وَالْمَيْسِرُ وَالْأَنْصَابُ وَالْأَزْلَامُ رِجْسٌ مِنْ عَمَلِ الشَّيْطَانِ فَاجْتَنِبُوهُ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ (90)
Ey İnananlar! İçki, kumar, putlar ve fal okları şüphesiz şeytan işi kargaşa sebebidirler, bunlardan kaçının ki saadete eresiniz [90].
Maide 91:
إِنَّمَا يُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَنْ يُوقِعَ بَيْنَكُمُ الْعَدَاوَةَ وَالْبَغْضَاءَ فِي الْخَمْرِ وَالْمَيْسِرِ وَيَصُدَّكُمْ عَنْ ذِكْرِ اللَّهِ وَعَنِ الصَّلَاةِ فَهَلْ أَنْتُمْ مُنْتَهُونَ (91)
Şeytan şüphesiz içki ve kumar yüzünden aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi Allah’ı hatırlamaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık bunlara tamamen son verenler oldunuz mu?[91].
Görüldüğü gibi bu ayette içki ve kumar için, haram değil, nehiy kelimesi kullanılmıştır. Böylece kendini Müslüman olarak kabul eden bir kişi için, içki ve kumar hiçbir durumda izinli değildir.
İçki ile ilgili olduğu düşünülen diğer bir ayet ise
Nisa 43:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَقْرَبُوا الصَّلَاةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى حَتَّى تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ وَلَا جُنُبًا إِلَّا عَابِرِي سَبِيلٍ حَتَّى تَغْتَسِلُوا وَإِنْ كُنْتُمْ مَرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَائِطِ أَوْ لَامَسْتُمُ النِّسَاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَفُوًّا غَفُورًا (43)
Ey İnananlar! Sarhoşken, ne dediğinizi bilene kadar, cünübken, yolcu olan müstesna gusledene kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta veya yolculukta iseniz yahut biriniz ayak yolundan gelmişseniz veya kadınlara yaklaşmışsanız ve bu durumlarda su bulamamışsanız tertemiz bir toprağa teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allah affeder ve bağışlar [43].
Bu ayette geçen sükar, sarhoşlar demektir. Bu sarhoşluk içkiye bağlı olabileceği gibi, ilaca, uyuşturucuya veya hastalığa da bağlı olabilir. Ya da tarikatçıların yaptığı ayinlerdeki cezbe hali de olabilir. Aslında herhangi bir sebeple sarhoş olmak İslam dinince kabul edilebilen bir durum değildir. İslam dini insanın daima şuurlu durumda olmasını emreden bir dindir. Bu nedenle ayin yaparak kendinden geçmek şeytani bir ameldir. İçki ve kumar gibi nehy edilmiş bir davranıştır.
Doğrusunu Allah bilir.