İmhotep’in Babası
Daha önce Hz. Yusuf’un Antik Mısır vezirlerinden İmhotep olduğunu yazmıştım. Fakat bütün kaynaklarda İmhotep’in babasının adının mimar olan Khanofer olduğu yazmaktadır. Annesinin adı ise Khereduankh'tir. Oysa bizim bildiğimiz Hz. Yusuf’un babası Hz. Yakub yani Hz. İsrail’dir. Yusuf küçük bir çocukken bulunup Mısır’da köle olarak satılmıştır.
Bu nasıl olabilir?
Bunu kavramak için özellikle Kuran’daki ayetleri iyi zikretmek gerekir. Aşağıda ilgili ayetler verilmektedir: Fakat öncesinde şu bilgiyi de vermek gerekir. Rab kelimesi Allah’ın sıfatlarından olduğu gibi insanlar için de kullanılır. Çünkü rab kelimesi terbiyeci, eğitici, usta, yetiştirici anlamlarına gelmektedir. Bunlardan dolayı baba anlamında da kullanılmaktadır.
Yusuf 23:
وَرَاوَدَتْهُ الَّتِي هُوَ فِي بَيْتِهَا عَنْ نَفْسِهِ وَغَلَّقَتِ الْأَبْوَابَ وَقَالَتْ هَيْتَ لَكَ قَالَ مَعَاذَ اللَّهِ إِنَّهُ رَبِّي أَحْسَنَ مَثْوَايَ إِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الظَّالِمُونَ (23)
Evinde bulunduğu kadın onu kendine çağırdı, kapıları sıkı sıkı kapadı ve «gelsene» dedi. Yusuf: «Günah işlemekten Allah’a sığınırım, doğrusu benim rabbim; bana yerimde iyi davrandı. Şüphesiz zalimler iflah olmazlar.» dedi [23].
Görüldüğü gibi Yusuf burada “benim rabbim bana yerimde iyi davrandı” demektedir. Burada kast edilen kadının kocası olan adamdır.
Yusuf 24:
وَلَقَدْ هَمَّتْ بِهِ وَهَمَّ بِهَا لَوْلَا أَنْ رَأَى بُرْهَانَ رَبِّهِ كَذَلِكَ لِنَصْرِفَ عَنْهُ السُّوءَ وَالْفَحْشَاءَ إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُخْلَصِينَ (24)
Kadın Yusuf’a karşı istekli idi; rabbinden bir belirti görmeseydi Yusuf da onu arzulamıştı. İşte ondan kötülüğü ve fenalığı böylece engelledik. Doğrusu o bizim çok samimi kullarımızdandır [24].
Burada “rabbinden bir belirti” ise kadının kocasının geldiğine dair bir işarettir. Çünkü bir sonraki ayette kapının ardında kadının kocası ile karşılaşmışlardır. Bu algılama Allah tarafından bir lütuftur. Bu nedenle buradaki rab kelimesi hem Allah hem de kadının kocasını ifade ediyor olabilir.
Yusuf 41:
يَاصَاحِبَيِ السِّجْنِ أَمَّا أَحَدُكُمَا فَيَسْقِي رَبَّهُ خَمْرًا وَأَمَّا الْآخَرُ فَيُصْلَبُ فَتَأْكُلُ الطَّيْرُ مِنْ رَأْسِهِ قُضِيَ الْأَمْرُ الَّذِي فِيهِ تَسْتَفْتِيَانِ (41)
«Ey benim zindan arkadaşlarım! Biriniz rabbine yine şarap sunacak. Diğeri de asılacak, kuşlar başından yiyecekler. İşte öğrenmek istediğiniz iş böylece halloldu »[41].
Burada da görüldüğü gibi rab kelimesi usta, efendi, eğitici kişi, öğretici kişi anlamındadır.
Yusuf 42:
وَقَالَ لِلَّذِي ظَنَّ أَنَّهُ نَاجٍ مِنْهُمَا اذْكُرْنِي عِنْدَ رَبِّكَ فَأَنْسَاهُ الشَّيْطَانُ ذِكْرَ رَبِّهِ فَلَبِثَ فِي السِّجْنِ بِضْعَ سِنِينَ (42)
İkisinden, kurtulacağını sandığı kimseye Yusuf: «rabbinin yanında beni an» dedi. Ama şeytan Rabbine onu hatırlatmayı unutturdu ve Yusuf bu yüzden daha birkaç yıl hapiste kaldı [42].
Burada da görüldüğü gibi rab kelimesi usta, efendi, eğitici kişi, öğretici kişi anlamındadır.
Yusuf 50:
وَقَالَ الْمَلِكُ ائْتُونِي بِهِ فَلَمَّا جَاءَهُ الرَّسُولُ قَالَ ارْجِعْ إِلَى رَبِّكَ فَاسْأَلْهُ مَا بَالُ النِّسْوَةِ اللَّاتِي قَطَّعْنَ أَيْدِيَهُنَّ إِنَّ رَبِّي بِكَيْدِهِنَّ عَلِيمٌ (50)
Hükümdar: «Onu bana getirin» dedi. Yusuf’a elçi gelince, «Rabbine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdi bir sor; doğrusu Rabbim onların hilesini bilir» dedi [50].
Burada geçen “rabbine dön” sözündeki rab usta, efendi, eğitici kişi, öğretici kişi anlamındadır. Fakat “doğrusu rabbim” sözündeki rab ise Âlemlerin rabbi Allah’tır.
Dikkat edilmesi gereken diğer ayetler ise şunlardır:
Yusuf 21:
وَقَالَ الَّذِي اشْتَرَاهُ مِنْ مِصْرَ لِامْرَأَتِهِ أَكْرِمِي مَثْوَاهُ عَسَى أَنْ يَنْفَعَنَا أَوْ نَتَّخِذَهُ وَلَدًا وَكَذَلِكَ مَكَّنَّا لِيُوسُفَ فِي الْأَرْضِ وَلِنُعَلِّمَهُ مِنْ تَأْوِيلِ الْأَحَادِيثِ وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ (21)
Mısır’da onu satın alan kimse karısına: «Ona güzel bak ki, bize faydası olsun veya onu evlat ediniriz» dedi. Biz işte böylece Yusuf’u o yere yerleştirdik; ona, rüyaların nasıl yorumlanacağını öğrettik. Allah, işinde hakimdir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler [21].
Burada açıkça anlaşılıyor ki onu satın alan kişi onu hem eğitmek hem de evlat edinmek için satın almıştır.
Yusuf 30:
وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدِينَةِ امْرَأَةُ الْعَزِيزِ تُرَاوِدُ فَتَاهَا عَنْ نَفْسِهِ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا إِنَّا لَنَرَاهَا فِي ضَلَالٍ مُبِينٍ (30)
Şehirde bir takım kadınlar: «Azizin karısı kölesinin olmak istiyormuş; sevgisi bağrını yakmış; doğrusu onun besbelli sapıtmış olduğunu görüyoruz.» dediler [30].
Burada ise “el aziz” kelimesi Semitik dillerde: bilgilendiren, yazıcı, hoca, emir veren, düzen veren, emri veren kişi anlamlarındadır. Bu tanımlama baş mimar tanımlamasına uymaktadır.
Sözün özü olarak şunu söyleyebilirim. Yusuf (İmhotep) Mısır’da bir baş mimar tarafından satın alınmış ve evlat edinilmiştir. Bu nedenle Mısır kayıtlarına Baş Mimar Khanofer’in oğlu olarak geçmiştir. Çünkü antik Mısırlılar oldukça milliyetçidirler. Mısırlılar yazılı kayıtlarında asla başarısızlıklarını yazmamışlardır. Çok başarılı bir kişinin ancak soylu bir Mısırlı olarak tanıtmışlardır. Bu nedenle antik Mısır kaynaklarında İmhotep’in babası olarak baş mimar Khanofer yazılmıştır.
Doğrusunu Allah bilir.