Ayağa Mesh Meselesi
Kuran'da abdest (gusül) ile ilgili iki ayet vardır.
Nisa 43. Ayet:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا لَا تَقْرَبُوا الصَّلَاةَ وَأَنْتُمْ سُكَارَى حَتَّى تَعْلَمُوا مَا تَقُولُونَ وَلَا جُنُبًا إِلَّا عَابِرِي سَبِيلٍ حَتَّى تَغْتَسِلُوا وَإِنْ كُنْتُمْ مَرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَائِطِ أَوْ لَامَسْتُمُ النِّسَاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ إِنَّ اللَّهَ كَانَ عَفُوًّا غَفُورًا (43)
Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın. Cünüb iken de, yolcu olanlar müstesna gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya seferde bulunursanız veya biriniz tuvaletten gelince veya kadına dokunup niyetlenirseniz, su da bulamazsanız tertemiz bir yamaç yüzeyi ile teyemmüm edip yüzlerinize ve ellerinize mesh edin. Kesinlikle Allah çok affedici, çok hoş görülüdür.
Maide 6. Ayet:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا إِذَا قُمْتُمْ إِلَى الصَّلَاةِ فَاغْسِلُوا وُجُوهَكُمْ وَأَيْدِيَكُمْ إِلَى الْمَرَافِقِ وَامْسَحُوا بِرُءُوسِكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ إِلَى الْكَعْبَيْنِ وَإِنْ كُنْتُمْ جُنُبًا فَاطَّهَّرُوا وَإِنْ كُنْتُمْ مَرْضَى أَوْ عَلَى سَفَرٍ أَوْ جَاءَ أَحَدٌ مِنْكُمْ مِنَ الْغَائِطِ أَوْ لَامَسْتُمُ النِّسَاءَ فَلَمْ تَجِدُوا مَاءً فَتَيَمَّمُوا صَعِيدًا طَيِّبًا فَامْسَحُوا بِوُجُوهِكُمْ وَأَيْدِيكُمْ مِنْهُ مَا يُرِيدُ اللَّهُ لِيَجْعَلَ عَلَيْكُمْ مِنْ حَرَجٍ وَلَكِنْ يُرِيدُ لِيُطَهِّرَكُمْ وَلِيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ (6)
Ey iman edenler! Namaz kılmaya kalktığınız zaman, yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Ve başlarınızı meshedin ve iki ayak bileği kemiğine kadar da ayaklarınızı yıkayın. Ve eğer cünüp iseniz iyice temizlenin. Ve hasta iseniz yahut seferde iseniz yahut biriniz tuvaletten gelmişse yahut kadınlara niyetlenip dokunmuşsanız, su da bulamamışsanız, temiz bir yamaç yüzeyine teyemmüm edin. Böylece yüzlerinizi ve ellerinizi ondan meshedin. Allah size bir güçlük çıkarmak istemez, fakat sizi temizlemek ve şükredesiniz diye de üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister.
Evet, görüldüğü gibi ayetin meali yukardaki gibidir. Fakat bu konuda iki kıraat bulunduğundan iki görüş vardır:
1. “Ayaklar” anlamına gelen “ercül” kelimesindeki “lâm” harfini üstünlü okuyup “yüzler” anlamına gelen “vücûh” üzerine atfedenlere göre ayakları yıkamak farzdır. Meşhur dört mezhep mensuplarının anlayış ve uygulamaları böyledir. Mealde bu kıraat esas alınmıştır.
2. “Ercül” kelimesinin “lâm”ını esreli okuyup kelimeyi “Başlarınızı mesh edin” cümlesindeki “başlar” anlamına gelen “ruûs” üzerine atfedenlere göre ayakları -yıkamak değil- meshetmek farzdır. İmâmî-şiîler bu kıraati benimsedikleri için ayaklan meshetmekle yetinirler. Bu takdirde ayetin meali şöyle olur: “Yüzlerinizi, dirseklere kadar ellerinizi yıkayın. Başlarınızı ve ayak bilek kemiklerine kadar ayaklarınızı meshedin”.
Buraya kadar bir sorun yoktur. Fakat bazı insanlar ayaklara susuz meshi veya çorap, mest gibi giyeceklerin üzerine de mesh yani dokunma yapılarak abdest alınacağını iddia etmektedirler.
Oysa ayetlere dikkatli bakıldığında su olmadığı zaman yapılan teyemmümde ayaklar mesh edilmez yani susuz durumda ayağın meshi teyemmüm de bile yoktur. Ayrıca Maide 6. Ayette teyemmümde “onunla” denmektedir. Yani mesh olayı bir şey ile sürme anlamındadır. Bu durumda su yoksa ayağa mesh zaten yoktur. Su varsa ayak yıkanmalı veya su ile silinmelidir. Kuru kuruya elle dokunma, teyemmüm de bile yoktur. Çünkü ayette “temiz bir yüzey ve onunla mesh etme vardır. Eğer bir şey olmadan mesh etme olsaydı. O zaman teyemmümde “temiz bir yüzey” gereksinimi olmayacaktı. Bu durumda kesinlikle diyebiliriz ki: Kuru kuruya mesh ne yüze ne ellere, hele hele ayağa asla yoktur.
Hele elbise veya mest, çorap üzerine kuru ve yaş mesh olmaz.
Çünkü su varken abdest alırken yüz yıkanır, eller yıkanır, o ıslak ellerle baş mesh edilir. Baş mesh edilirken eller kurutulmaz, ellerin ıslaklığı ile başın bir kısmı ıslatılır. Mesh aslında yıkamanın kısmi halidir. Yani tanımlanan yerin bir kısmı su ile ıslatılır. Bunu şuradan anlıyoruz. Teyemmümde mesh kelimesi kullanılır yüz ve ellerin hepsi mesh edilmez. Bir kısmı mesh edilir. Oysa yıkamada tam yıkanacak kısımlar ayette tanımlanmıştır. Mesh olayında ise tanımlanmamıştır.
Ayette hiçbir yıkamada ve mesh de yüzün, ellerin veya ayakların üzerinde giyecek tanımlanmamıştır. Bu nedenle üzerinde elbise veya ayakkabı gibi bir şey varken yıkama veya mesh yapılamaz.
Teyemmüm kelimesinin kökü ymm dir. Anlamı akıtmak sürüklemek, sürmek demektir. Mesh kelimesi bundan farklı olmalıdır. Çünkü farklı kullanılmıştır. Bu da mesh kelimesinin “bir şey sürmek” anlamında olduğunu göstermektedir.
Sonuç olarak mesh olayı su ile kısmi silmeyi ifade etmektedir. Gusül ise tanımlananın tam olarak yıkanmasını ifade etmektedir.
- Kıraatte zaten yıkanması emredildiğinden ayaklar ayak bilek kemiklerine kadar yıkanacaktır.
- İkinci kıraatte ise mesh kelimesi bir şey ile kısmi silmeyi ifade ettiğinden ayaklar sulu elle bileklerine kadar silinecektir.
- Bir şey olamadan sadece ellerle sürerek mesh etmek yüz için ve eller için teyemmümde bile yoktur. Mutlaka bir yüzey olmalıdır. Ondan yüzlere ve ellere kısmi olarak sürülmelidir. Teyemmümde bile en azından sürülen bir yüzey vardır. İkisinde de üzerinde giyecek yoktur.
- Teyemmümde hiçbir durumda ayaklara mesh yoktur. Ayaklara kuru kuruya mesh etmek ayette olmayan bir şeyi uydurmak demektir. Su varsa zaten teyemmüm yoktur. Teyemmüm varsa ayaklara mesh yoktur. Suyun varlığında teyemmümde bile olmayanı abdeste uygulamak çok acayip bir durumdur. Bu nedenle ayaklar 2. Kıraate göre bile mutlaka suyla silinmelidir.
Kısacası çorap veya mest üzerine mesh yapanlar. Su varken teyemmümde bile olmayanı yapmaktadırlar. Eğer hastaysanız o zaman zaten teyemmüm yapınız. Ne deve ne kuş yapmayınız.
Doğrusunu Allah bilir.