Mete Firidin
Zülkarneyn'in Doğu Seferi
3.06.2012
15755 Okunma, 12 Yorum

 

   Bir önceki yazımda Zülkarneyn’in batı seferini ne zaman ve nereye yapmış olduğunu açıklamaya çalışmıştım. Bu makalemde doğuya yaptığı seferin o zaman nereye yapılmış olabileceğini açıklamak istiyorum.

Bu konudan bahseden Kuran ayeti Kehf suresi 90. Ayettir: Hattâ izâ belega matlıaş şemsi vecedehâ tatluu alâ kavmin lem nec’al lehum min dûnihâ sitrâ(sitren).

Nihayet güneşin doğduğu yere vardığında, güneşin kendilerini ondan koruyacak bir siper yapmadığımız bir kavim üzerine doğmakta olduğunu gördü.

 Diğer mealler tamamen gerçek dışı ve mistik yaklaşımlar içerdiğinden ve en mantıklı ve gerçekçi Elmalılı Hamdi Yazır’ın ki olduğundan onun mealini verdim.

Bu ayetin anlamını tekrar incelemek gerekir. Çünkü şimdiye kadar verilen anlamlar eksiktir. Sanırım bu yetersiz bilgi nedeniyle ,zorlama anlamlar vermeye çalışmaktan ileri gelmektedir.

Ayetin sonunda bulunan sitren kelimesi sözlüklerde “saklanmak, gizlenmek” anlamına gelmektedir. İsra suresi 45. ayet ve Fussilet suresi 22. Ayette de saklanmak anlamının türevi olarak kullanılmıştır.  Yani Güneşi, Güneşten başka saklanacak, sakınacak kılmadığımız bir kavmin üzerine doğuyor buldu.

Güneşin doğduğu yer bizim bildiğimiz anlamda veya coğrafi anlamda doğu değildir. Güneşin doğduğu yer Zülkarneyn’in (Akkad imparatoru Naram Sin) yaşadığı dönemde Mezopotamya da ki haritacılık anlayışının yön kavramlarından biridir. Bu kavramları daha iyi anlayabilmek için M.Ö. 600 yılına ait Asur sarayında bulunan ve “dünya imajı” anlamına gelen haritayı incelemek gerekir.

Aşağıdaki resimde “Dünya imajı” gösterilmektedir. Bu haritada ortada Mezopotamya ve 2. Adalar kısmı “güneşin doğduğu” yönü göstermektedir. Bu da bu günkü Pakistan ve Hindistan ülkelerine karşılık gelmektedir. Bu ülkeler bilindiği gibi oldukça sıcak ülkelerdir. Naram Sin M.Ö 2254-2218 yılları arasında yaşamıştır. Bu dönemde “güneşin doğduğu” yer olarak anılan bölgenin tarih bilimindeki adı İndus Vadisi uygarlığıdır.

 

Naram Sin’in bu bölgeye sefer düzenlediği tarihi kaynaklarda mevcuttur.

İndus Vadisi Uygarlığı M.Ö 2254-2218 yıllarında dünyanın en gelişmiş ve refah, düzen içinde yaşayan uygarlığıdır. O tarihlerde Mezopotamya’ da dahi olmayacak derecede gelişmiş bir uygarlıktır.  Çok planlı kasabalar kurmuşlar, mükemmel kanalizasyon sistemleri oluşturmuşlardır. Bu kanalizasyon sistemleri bu günkü Pakistan ve Hindistan’dakinden bile gelişmiştir.  Sel baskınlarına karşı çok büyük setler oluşturmuşlar ve suların akışını yönlendirmişlerdir. Ayrıca gıda üretimini de çok büyük oranda gerçekleştirdikleri saptanmıştır.

Bu şehirlerin halklarının büyük çoğunluğunu tüccarlar ve zanaatkarlar oluşturmuşlardır.

Dönemlerinde bilim ve sanatta da en gelişmiş olanlardır. Tartı ve ağırlık ölçülerine standardizasyon getirmişlerdir.

Beklide en önemlisi tamamen eşitliğe dayanan yerel yönetimler oluşturmalarıdır. Her şehir belediye meclisleri ile kendini yönetmiştir. Bu şehirlerde büyük saraylar, kaleler ve tapınaklar saptanmamıştır. Yani bir Kral veya rahip sınıfı da yoktur. Kısacası bu insanların Güneşin yakıcı sıcağından başka saklanacak hiçbir sorunları yoktur.

Bu insanların dini inanışlarından en belirgin olanı “Svastika”dır. Svastika bildiğimiz gamalı haç dır. Anlamının ne olduğu hakkında birçok tahminler yapılmasına rağmen en çok kabul edilen görüş doğan güneşi simgelemesidir. Birçok kültürde “uğur” olarak kabul edilir.

Aşağıda İndus Vadisi Uygarlığına ait bir svastika  ve tanrı Shiva?figürü gösterilmiştir.

 

 

Aşağıdaki bir başka resimde İndus Vadisi Uygarlığına ait Harrapan şehrinin yerleşimini gösteren bilgisayar yardımı ile hazırlanmış şehir planı gösterilmektedir. Şehir planı bana svastika şekli oluşturuyor gibi gözükmektedir?

Kısacası Zülkarneyn “güneşin doğduğu yere” varınca yani İndus vadisi bölgesine gelince orada Güneşin yakıcı sıcağından başka çekincesi olmayan bir halk buldu. Bu halk refah içinde yaşayan bir milletti.

 Fakat yüz yıllar sonra bu uygarlık “Aryan” yani Yecüc ve Mecüc istilası ile yok edilmiştir.

Doğrusunu Allah bilir.

 


YorumcuYorum
hakansarilar
06.06.2012
02:27

zülkarneyn'in orta doğulu olma ihtimali zayıf görünüyor. Çünkü Araplar peygamber efendimize, bilinenin dışında peygamber yahut büyük lider soruyorlar. Ayet bunun üzerine iniyor. Zülkarneyn bilindiği gibi eski İslam kültüründe hep İskender ile ilişkilendirilir. Bana bu da pek makul görünmüyor. Çünkü o da dönemin Arapları tarafından çok iyi bilinen bir liderdir. Onların bilmediği birisi ve bilmedikleri bir coğrafyadan olmalıdır. Yine bilindiği gibi Oğuz Kağan destanı Zülkarneyn ayetinde yazılanlarla çok büyük benzerlik göstermektedir. Güneşin battığı yere yaptığı sefer, güneşin doğduğu yere yaptığı sefer anlatılır. Hatta Türklerde yada taşı diye bilinen ve yağmur yağdıran şimşek çaktıran bir güçlü taş vardır. O kağanlıkta bulunur ve gerektiğinde yağmur yağmasını sağlarlardı. Buna inanılırdı. Bu taş yine destanda "güneşten korunacak bir yerin olmadığı" coğrafyaya giden bir tigin tarafından bulunur. Oraya giden hiç kimse güneşten korunamamış ve ölmüştür. Tigin Orada bazı hayvanların bu taşı güneşe doğru kaldırdıklarında bulutların çıktığını yağmurun yağdığını görmüşve o taşı kullanarak güneşten korunmuştur. Geri dönerken de o taşı getirmiştir. Bu taşa sahip olduktan sonra Türkler yenilmez olmuştur. Yani "güneşten korunmanın olmadığı bölge" milat öncesine ait olan Oğuz kağan destanında yer almaktadır. Destanın tam olarak hangi zamanı gösterdiği bilinmiyor. MÖ 3000-600 gibi geniş bir zaman dilimi içerisinde olabileceği iddia edilmektedir.

İndus medeniyeti hakkında bazı eklemeler yapmak istiyorum. Belirttiğiniz gibi hint-avrupalılar tarafından ortadan kaldırılan bu medeniyet eklemeli dil(dravitçe) konuşan bir halka aitti. O dönemde (MÖ 3000ler) eklemeli dil konuşan bir başka medeniyet de Sumer medeniyeti idi. İkisi arasında ilişki olduğunu ileri süren tarihçiler vardır. Sumerler mezopotamyaya dışardan gelmişlerdi. Fakat nereden. Denizden diye İndus'u işaret edenlere karşı, bugünki Türkmenistan sınırları içinde kalan Anav harabelerinde bulunan materyallerle Sumer medeniyeti arasında benzerlik bulanlar Anav'dan geldiler iddiasını ortaya atmıştı. Bir başka iddia Karadeniz'den der. Onlar da yine eklemeli bir dil olan Macarca ile Sumerce arasındaki benzerliğe dikkat çeker. Son iddia Türk oldukları yönündedir. Karagülle bu iddiayı desteklemektedir (ben de). İmdi MÖ 3000lerde eklemeli dil kullanan halkların kurduğu medeniyetlere rağmen o dillerle en azından akrabalığı bulunan Türklerin o sırada ne yaptığı pek bilinmemektedir. Oğuz Kağan destanı ile bütün bu olaylar arasında ilişki olması ihtimali çok kuvvetlidir. Bu doğruysa destan MÖ 3000lere gider. Dilcilerin önemli bir kısmı eklemeli dillerin birbirleriyle temasının olduğunu hatta çoğunun ortak bir ata halktan türediğini bildirirler. Tıpkı Hind-avrupalılar'da olduğu gibi. Oğuz Kağan'ın doğu seferini böylece anlattıktan sonra Zülkarneyn'in(Oğuz Kağan), batı seferini nereye yaptığını sizin anlattıklarınızdan yola çıkarak Mısır'a yapmış olabileceğini düşünüyorum.

Not: İndus medeniyetini oluşturan halkın konuştuğu Dravitçe'yi bugün hala Hindistan ve daha doğusundaki ülkelerde toplam 200 milyon insanın konuştuğunu söylüyorlar.

Muhabbetle.

Mete Firidin
06.06.2012
06:29

Ben Türklerde ki efsanenin de Naram sinden kaynaklandığını düşünüyorum. Ayrıca Anadoludaki Hattiler de eklemeli dil kullanmaktaydılar ve Aryanlar tarafından yok edildiler. Hitit devleti kuruldu. Doğu anadolu ve İranda yine eklemeli dil kullanan Hurriler vardı . Bunlar Zulkarneynden yardım istedi set bunların isteği üzerine Aryanlara karşı kuruldu. Belli bir dönem sonra yıkıldı. Aryanlar İran ı ele geçirdiler. Bu günkü iran dilinin hint-avrupa dili olmasının nedeni budur. daha sonra Hint yarım adasına ilerlediler ve Dravitleri güneye sürdüler( bu günkü Tamiller). Bu gün Hindistanın dilinin Hint- Avrupa dili olmasının nedeni de budur.

Aryanlar şu anda Bütün dünyayı ele geçirmiş ve sömürmektedir. Hepimiz Aryanca öğreniyoruz(ingilizce, almanca, fransızca, ispanyolca...)

Yecüc ve mecüc Aryanlardır.

Ama insanlar tarihsel gerçeği analiz etmektense mistik ve mitolojik şeylere inanmak istiyor.

Mete Firidin
06.06.2012
06:30

Bence Zülkarneynin Naram sin olduğu şüphe götürmez.

Mete Firidin
06.06.2012
20:16

Oğuzhan M.Ö 170 lerde yaşamış bir Türk hakanıdır. Zülkarneyn ile ilgisi olamaz.

hakansarilar
07.06.2012
02:09

MÖ 170'lerde yaşadığını ileri sürenler Oğuzhan'la Metehan'ın aynı kişi olduğunu ileri sürenlerdir ki, bu tez çürütülmüştür. Gerçekten de batılıların amuderya'ya oxus ırmağı dediğini biliyoruz. Bu terim Türklerden geçmedir.(öküz ırmağı). O da Oğuz ırmağı anlamına gelmektedir. Öküz eski Türkçe'de anlam olarak bugünkinden farklıydı. ÖK kökü kutsal bir anlam içeriyordu. Öksüz buradan gelmektedir. Ayrıca Oğuzhan'ın çift boynuzlu bir tacı olduğu söylenir ki, zulkarneyn ile bir başka benzerliktir. Oğuzhan'ın Afrasiyab'tan önce yaşamış olması gerekiyor. Afrasiyab MÖ 600'lerde yaşamıştır. Bütün Türk halklarının efsanelerinde soyları Yafes'e bağlanır ki, onun torununun çocuğu olarak Oğuzhan verilir. Elbette efsanelerden tarih türetecek değilim ama onların hepten göz ardı edilmesine de karşıyım. Fakat her halde Oğuzhan Hz. İbrahim'e yakın bir dönemde yaşamış olması gerekiyor. Ayetin nüzul sebebine bakıldığında zülkarneynin orta doğulu olma ihtimali azalıyor. Samiler zülkarneyni bilmiyor. Halbuki Yahudilerin tarih yazıcısı olmaları sebebiyle onu atlamazlardı. Zülkarneynin bambaşka bir coğrafyanın kahramanı veya peygamberi olması gerekiyor. Ayrıca Oğuzhan efsanesinde annesinin sütünü içmeden evvel rüyasına girerek "Tanrı tek" demesini istemesi ve diğer işaretler onun Türklere gönderilmiş bir peygamber olması ihtimalini ortaya çıkarmaktadır. Eski Türklerde töre aynı zamanda din anlamındadır. Buna göre Oğuz töresi dendiğinde onun yaydığı din akla gelmektedir. Türk kelimesi de törek yani töreli anlamında olduğu bazı bilim adamlarınca ortaya atılmıştır. Buradaki töre Oğuz töresidir. Yani Türk Oğuz dinini takip edenler anlamına gelmektedir. Bence işaretler Oğuzhan'ın zülkarneyn olma ihtimalini artırmaktadır. Elbette doğrusunu Allah bilir.

Muhabbetle...

Mete Firidin
07.06.2012
07:14

Ök anne demektir.

Türklerdeki efsanede Akkadlardan geçmedir. Akkadlardan kalma kaynaklarda törek milletinden de bahsedilmektedir. bunlar muhtemelen türklerdir. Zülkarneyn naram sindir. Kuran efsaneden bahsetmez. Tarihi gerçekleri yazar. Naram sin Tarihi bir gerçektir. Ve Bütün özellikleri Zulkarneyn ile aynıdır. kendisi Zigguratlar yıktıran Peygember Kraldır.

Araplar kendi tarihlerini dahi bilmeyen Çöl insanları haline gelmişlerdir. Ayrıca tevratta yalan yanlış zülkarneyden bahsedilir. Kuran Onun hakkında gerçek bilgiyi verir.

hakansarilar
08.06.2012
02:22

Evvela efsanelerden tarih yazmak sözümü "kuran efsanelerden bahsetmez" sözüyle karşılamanız bana çok garip geldi. Kuran'ın Allah kelamı olduğu konusunda ortada bir şüphe mi var? Ben Türk halklarının efsanelerinden yola çıktığım sözleri takip eden bir cümlede böyle bir tesbit yaptım. Zülkarneyn belki çok zorlarsak Naram Sin de olabilir. Sonuçta eldeki bilgilerden yola çıkarak bir önermede bulunuyoruz. "Nihayet güneşin doğduğu yere vardığında güneşin kendilerini ondan koruyacak bir siper yapmadığımız bir kavmin üzerine doğmakta olduğunu gördü" Şimdi Türk efsaneleri bundan bahsediyor. Naram Sin için anlatılanlarda bahsediyor mu? Oğuzhan'ın çift boynuzlu tacından bahsediyor. Karşılaştığı halklara isim vermesinden bahsediyor. Oğuz isminin sonundaki -z eki Arapça'daki -eyn ile aynı manadadır. Bizim ortaya attığımız iddia buralara dayanıyor. Elbette başka biri de olabilir. Kesinlik nasıl mümkün olabilir.

Bir de bütün mitlerin Orta Doğu mitlerinin kopyası olduğu tezi var ki; bu da kuşkulu... Evet Orta Doğu mitleri özellikle Yunan ve Roma'ya, hatta İran ve Turan'a etki etmiş olabilir fakat Akkadlar da mitlerini Sumerlerden aldılar. Sumerlerin bölgeye dışarıdan geldikleri artık bir tesbit olarak ortaya konuyor. Dolayısıyla mitolojinin kaynağı başka bir yer. Naram Sin yaşamış bir kraldır. Fakat hayatının mitolojik ögelerle örülü olduğunu da kabul etmemiz gerekiyor. Tıpkı Feridun gibi, Afrasiyab gibi, Rüstem gibi, Oğuz han gibi... Yani Sumer meselesini açıklığa kavuşturmadan kesin konuşmak doğru olmaz kanaatindeyim. Yoksa elbette sizin teziniz de ciddi.

Ök kelimesinin anne anlamına sonradan geldiği söylenir. Hatta Göktürk yazıtlarında Göktürk olarak okunan kelimenin ökük Türk olarak okunması gerektiği savunulmuştur.

muhabbetle...

Reşat Nuri Erol
08.06.2012
07:00

GÜZEL BİR ÇALIŞMA...

YORUMLAR DA ÇOK GÜZEL...

ALLAH HEPİNİZDEN RAZI OLSUN...

HEPİNİZE HÜRMET VE MUHABBETLER...

REŞAD

Mete Firidin
08.06.2012
07:06

Naram sin tarihi varlığı ve mısır ve hindistan ve kuzey irana sefrleri ispatlanmış bir tarihi kraldır. Üstelik yaşadığı zaman da Kuranda anlatılan olaylar ile uyumludur. yani batı mısır seferinde Amun-Ra inancının yani "batan güneş " inacının başladığı ve Mısırın 1. batış ,çöküş tarihidir.

Doğu seferide İndus Uygarlığının yükseliş doğuş zamanına ve mükemmele yakın bir toplumun oluşma dönemine karşılık gelmektedir.

Oysa Oğuz destanı sadece bir efsanedir. bu durumda Naram sin in bir uyarlaması olabilir ancak.

Mete Firidin
19.06.2012
08:18

Sami dillerinden bu kadar etkilendiyse Naram Sin efsanesi de Oğuz efsanesi olarak Türklere geçmiştir.

Lütfi Hocaoğlu
19.06.2012
09:22

Cengiz bey,

Türkçe kelimelerle ilgili çeşitli yorumlara dağılmış olarak yazdığın bilgiler çok güzel. Bunları toparlayıp makaleler halinde yayınlarsan çok güzel olacak.

Mete Firidin
19.06.2012
10:13

Genetik araştırmalarda Türklerde çok fazla J1 geni var .BU gen mezopotamya genidir. Bu nedenle İsrailin kaybolan 10 boyu Türkler içinde esimile olmuş olabilir. Mesela karaim yahudileri ve sizi ileri sürdüğünüz linguistik deliller bunu düşündürüyor. Naram Sin her yönü ile gerçek bir kişidir. Güneşin doğduğu ve battığı yere ve kuveye yaptığı seferlerin tabletleri, anıtları vardır. Sizin ise hiçbir deliliniz yoktur.





Son Yorumlanan Makaleler
Mete Firidin
Cehennem Etimoloji
1.04.2025 1550 Okunma
5 Yorum 11.05.2025 18:20
Mete Firidin
Rum Suresi ve Yeryüzünün En Alçak veya Daha Alçağı
6.06.2024 1767 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 13:31
Mete Firidin
Fil Suresi Tefsiri
1.06.2024 1922 Okunma
1 Yorum 05.06.2024 04:38
Mete Firidin
Abdestsiz Kuran Okumak!
20.04.2024 1546 Okunma
7 Yorum 21.04.2024 20:19
Mete Firidin
Kuran'da Doğu, Doğuş Kelimeleri
25.01.2023 1828 Okunma
5 Yorum 24.02.2023 17:47
Mete Firidin
Ümmet-i Muhammed’in Şimdiki Durumu
11.02.2023 1451 Okunma
1 Yorum 17.02.2023 16:53
Mete Firidin
Hz. İbrahim’deki Çare
7.01.2015 7700 Okunma
2 Yorum 24.12.2022 20:53
Mete Firidin
Dünya’nın ve Evren’in Yaşı
26.02.2017 6441 Okunma
1 Yorum 13.12.2022 01:10
Mete Firidin
Faiz (riba) Haram da Enflasyon Haram Değil mi?
16.11.2022 1975 Okunma
3 Yorum 27.11.2022 18:05
Mete Firidin
Namaz ve Maun Suresi
31.07.2022 2515 Okunma
1 Yorum 03.09.2022 18:00
Mete Firidin
Allah Akleder mi?
27.04.2022 2531 Okunma
1 Yorum 28.04.2022 17:41
Mete Firidin
Melek Olmak?
5.03.2022 2920 Okunma
2 Yorum 17.03.2022 11:19
Mete Firidin
Ashabı Kehf
3.02.2014 8944 Okunma
7 Yorum 12.10.2021 20:56
Mete Firidin
Kuran-ın Gelişmiş Bilimsel Etimolojik Meali
10.05.2018 19746 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:10
Mete Firidin
Hz. Meryem Hermafrodit mi?
12.11.2014 18536 Okunma
2 Yorum 02.10.2021 23:06
Mete Firidin
Laiklik ve Diyanet
23.08.2021 3143 Okunma
3 Yorum 23.08.2021 19:15
Mete Firidin
Cidiha ?
10.01.2014 6058 Okunma
4 Yorum 14.08.2021 16:33
Mete Firidin
El Tur ve Tur-i Sina?
24.03.2013 40953 Okunma
21 Yorum 23.06.2021 12:46
Mete Firidin
Hz. Adem'in Annesi
3.06.2017 20737 Okunma
1 Yorum 24.04.2021 16:56
Mete Firidin
Âdem
17.02.2021 3952 Okunma
2 Yorum 06.03.2021 07:27
Mete Firidin
Piç
5.12.2020 5917 Okunma
2 Yorum 10.02.2021 07:29
Mete Firidin
Hınzır
12.11.2018 14015 Okunma
19 Yorum 31.01.2021 23:14
Mete Firidin
Naram Sin
25.07.2012 17597 Okunma
5 Yorum 15.10.2020 19:50
Mete Firidin
İki Kez Ölmek
23.08.2020 3968 Okunma
1 Yorum 23.08.2020 18:41
Mete Firidin
Araf Suresi 173. Ayet ve Fenotip
5.07.2020 4228 Okunma
2 Yorum 05.07.2020 14:56
Mete Firidin
Öğle ve İkindi Namazlarının Farz Rekât Sayısı
28.06.2020 4439 Okunma
3 Yorum 01.07.2020 09:08
Mete Firidin
Yunus Peygamber Balinanın Karnında
15.03.2019 8816 Okunma
8 Yorum 25.06.2020 18:13
Mete Firidin
Müslümanların Kıble Değiştirmeleri
24.05.2020 4225 Okunma
1 Yorum 06.06.2020 01:50
Mete Firidin
Salat Kelimesinin Kökeni
26.02.2012 69585 Okunma
10 Yorum 03.06.2020 00:23
Mete Firidin
Allah’ın Doğru Yolu Üzerine Oturanlar!
30.04.2020 4218 Okunma
3 Yorum 01.06.2020 16:40
Mete Firidin
Adem ile Havva
9.03.2010 16314 Okunma
7 Yorum 23.05.2020 03:49
Mete Firidin
Nuh Tufanı
9.10.2010 10102 Okunma
2 Yorum 21.05.2020 00:29
Mete Firidin
Yedi Gece ve Sekiz Gün, Atlantis
25.02.2018 7987 Okunma
5 Yorum 13.05.2020 16:11
Mete Firidin
Zülkarneyn
26.08.2011 19619 Okunma
10 Yorum 28.04.2020 20:20
Mete Firidin
Nuh Peygamberin Kâfir Oğlunun Salı
26.06.2014 8341 Okunma
7 Yorum 17.04.2020 20:41
Mete Firidin
Adet Görmekteyken Kadın Namaz Kılabilir mi?
14.06.2018 13811 Okunma
16 Yorum 17.04.2020 16:27
Mete Firidin
Homohabilis Havva ve Havvalar
20.04.2012 31677 Okunma
27 Yorum 15.04.2020 09:47
Mete Firidin
Hz. Musa Ne Zaman Yaşadı?
12.05.2011 123372 Okunma
11 Yorum 07.04.2020 15:05
Mete Firidin
İsrailoğullarının Oğullarına Uygulanan Kafa Kesme Cezas
28.03.2020 4630 Okunma
1 Yorum 28.03.2020 21:35
Mete Firidin
Bekke Ve Mekke
27.01.2011 59110 Okunma
9 Yorum 25.03.2020 19:30
Mete Firidin
Hz. İbrahim Ne Zaman Yaşadı?
28.02.2011 85717 Okunma
4 Yorum 25.03.2020 18:59
Mete Firidin
Hurufu Mukatta
9.04.2011 93713 Okunma
7 Yorum 25.03.2020 18:55
Mete Firidin
Ramazan’da Keyfi Oruç Tutmamanın Karşılığı
21.03.2020 4415 Okunma
1 Yorum 23.03.2020 03:25
Mete Firidin
Hadisler
1.02.2020 5517 Okunma
6 Yorum 17.02.2020 22:05
Mete Firidin
Hz. Yusuf’a Secde!
7.12.2018 8249 Okunma
6 Yorum 07.02.2020 21:36
Mete Firidin
Kutsal Kudüs!
1.02.2020 6162 Okunma
9 Yorum 03.02.2020 20:52
Mete Firidin
Hz. Lut’un Kızları
7.06.2011 40594 Okunma
4 Yorum 01.02.2020 21:22
Mete Firidin
Nuh’un Üvey Oğlu!
25.10.2015 32976 Okunma
28 Yorum 12.01.2020 17:30
Mete Firidin
İçki Haram mı?
25.05.2015 26658 Okunma
13 Yorum 12.01.2020 17:25
Mete Firidin
Hz. Nuh, İbrahim, Yusuf ve Musa Kronolojisi
5.04.2015 116719 Okunma
10 Yorum 12.01.2020 16:47
Mete Firidin
Kuran'da Yevm Kelimesi
28.12.2019 6782 Okunma
2 Yorum 03.01.2020 19:36
Mete Firidin
İmhotep Hz.Yusuf mu?
27.10.2011 23407 Okunma
3 Yorum 05.11.2019 07:59
Mete Firidin
Talak Suresi 4. Ayet ve Pedofili
11.07.2019 14812 Okunma
13 Yorum 16.07.2019 05:54
Mete Firidin
İnşallah ne demek?
6.06.2015 15492 Okunma
1 Yorum 14.07.2019 09:13
Mete Firidin
Hz.İsa Geldi !
16.05.2011 7920 Okunma
4 Yorum 26.06.2019 09:48
Mete Firidin
Şeyhe Teslimiyet!
14.06.2019 6314 Okunma
5 Yorum 20.06.2019 23:32
Mete Firidin
İki Hırsızın Çok Eli
30.05.2019 5869 Okunma
5 Yorum 16.06.2019 23:09
Mete Firidin
2019 Ramazan Ay'ı ne zaman?
16.06.2018 5508 Okunma
2 Yorum 05.05.2019 12:52
Mete Firidin
Nisa 16. Ve 17. Ayet Çeviri Faciası
7.04.2019 8414 Okunma
1 Yorum 07.04.2019 10:00
Mete Firidin
Helal ve Haram Hayvanlar Nelerdir?
27.03.2019 5944 Okunma
3 Yorum 28.03.2019 00:12
Mete Firidin
Âdemoğlu Şeytanın Halifesidir
22.03.2019 10599 Okunma
14 Yorum 27.03.2019 17:22
Mete Firidin
Selected Elected
16.03.2014 6377 Okunma
2 Yorum 20.03.2019 23:28
Mete Firidin
Şeriata Göre Kadınların Dövülebilmesi?
16.03.2014 21911 Okunma
18 Yorum 20.03.2019 10:45
Mete Firidin
Samiri’nin Buzağısına Uygulanan İşlem
15.03.2019 6552 Okunma
1 Yorum 16.03.2019 02:53
Mete Firidin
Midian Medyen Medine
3.05.2015 10914 Okunma
8 Yorum 02.02.2019 10:15
Mete Firidin
Cuma Namazı
19.01.2019 9236 Okunma
11 Yorum 20.01.2019 19:49
Mete Firidin
Ayete Göre Kutuplarda Namaz
25.01.2015 16172 Okunma
3 Yorum 16.01.2019 16:40
Mete Firidin
Bakara Suresi Meali
28.08.2015 9106 Okunma
4 Yorum 16.01.2019 16:36
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Recm Cezası
22.07.2015 10658 Okunma
1 Yorum 14.01.2019 12:41
Mete Firidin
Nisa 15. Ayet ve Fuhuş
21.07.2015 13446 Okunma
3 Yorum 15.12.2018 16:41
Mete Firidin
Hz. Muhammed'e İman
13.10.2018 9514 Okunma
11 Yorum 15.10.2018 22:32
Mete Firidin
Mars Hayali
7.01.2017 9945 Okunma
7 Yorum 12.10.2018 00:32
Mete Firidin
Başörtüsü Meselesi
6.10.2018 7118 Okunma
1 Yorum 06.10.2018 17:13
Mete Firidin
Kabe Kavseyni Ev Edna
15.06.2012 33663 Okunma
1 Yorum 22.05.2018 01:32
Mete Firidin
ÖNSÖZ
10.05.2018 7279 Okunma
9 Yorum 16.05.2018 20:41
Mete Firidin
Ölünce melek mi oluruz?
12.05.2018 7604 Okunma
4 Yorum 14.05.2018 12:51
Mete Firidin
İmhotep'in Babası
7.04.2015 12987 Okunma
13 Yorum 03.05.2018 23:12
Mete Firidin
Fussilet Suresi 10. Ayet Tefsiri
4.02.2018 8306 Okunma
6 Yorum 05.02.2018 08:31
Mete Firidin
Lut Kavmi Homoseksüel Değildi!
3.08.2014 34694 Okunma
15 Yorum 03.12.2017 03:35
Mete Firidin
The Birthday Of Jesus Christ According to Quran
4.12.2016 12208 Okunma
10 Yorum 30.11.2017 15:56
Mete Firidin
Küsküt
10.07.2016 11335 Okunma
2 Yorum 25.11.2017 15:40
Mete Firidin
Taha Suresi 125. Ayet Meali
22.11.2017 8488 Okunma
4 Yorum 25.11.2017 14:43
Mete Firidin
Azap
10.07.2016 10008 Okunma
4 Yorum 11.07.2016 18:20
Mete Firidin
Ayağa Mesh Meselesi
12.02.2016 13281 Okunma
6 Yorum 06.07.2016 22:09
Mete Firidin
Şeytan
3.07.2016 13925 Okunma
2 Yorum 04.07.2016 20:17
Mete Firidin
Tasavvuf
11.05.2010 17198 Okunma
12 Yorum 17.02.2016 17:55
Mete Firidin
Varsayım Yapanlar Öldürüldü!
3.02.2016 9052 Okunma
1 Yorum 06.02.2016 17:26
Mete Firidin
Nuh’un Gemisi ve Cudii
12.01.2014 25665 Okunma
45 Yorum 05.02.2016 23:06
Mete Firidin
Cenaze Töreni
24.01.2016 9496 Okunma
1 Yorum 25.01.2016 12:25
Mete Firidin
Kuran'da Zamanın Sonu
30.09.2015 19159 Okunma
11 Yorum 25.10.2015 15:50
Mete Firidin
Hadid Suresi 25. ayet ve Zülkarneyn
25.10.2015 15272 Okunma
4 Yorum 25.10.2015 13:00
Mete Firidin
Taqwa Kelimesi
15.10.2015 9314 Okunma
1 Yorum 19.10.2015 14:11
Mete Firidin
Qyl Kökü Ve Anlamı
22.09.2015 8954 Okunma
2 Yorum 02.10.2015 19:38
Mete Firidin
Sidr ve Sadr Kelimeleri
11.08.2015 16890 Okunma
7 Yorum 18.08.2015 14:52
Mete Firidin
Gavs Ve İkizler Burcu
15.12.2014 20467 Okunma
10 Yorum 14.07.2015 09:59
Mete Firidin
Fecrin Beyaz ve Karanlık İpliği
29.06.2015 12154 Okunma
2 Yorum 02.07.2015 10:06
Mete Firidin
Fatiha suresi meal
28.06.2015 10182 Okunma
2 Yorum 28.06.2015 18:37
Mete Firidin
Cennetteki Khamr
28.05.2015 22383 Okunma
17 Yorum 29.05.2015 19:00
Mete Firidin
Şerr
10.05.2015 11566 Okunma
9 Yorum 19.05.2015 15:59
Mete Firidin
Petra Yalanı
28.04.2015 73121 Okunma
9 Yorum 02.05.2015 13:07


© 2025 - Akevler