Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017
4780 Okunma, 1 Yorum

 

İslam’ın barış dini olmasından rahatsız olanlar var. Çoğunluk İslam’ın “teslimiyet” anlamına geldiğini savunuyor.  

İslam, tef’îl kalıbından türeyen bir kelime olsaydı teslîm olmak anlamına gelirdi.

Ama öyle değil!

İslam, if’âl kalıbından türemiş ve barışa girmek anlamı kazanmıştır.

İki kalıp arasında büyük farklar var:

İslam, teslîmden türemiş bir kelime ise sorgulamadan çok çok teslîm olmak, açıkçası “tam teslim bayrağını çekmek” demek olacak ki, aklı başında olan bir kişinin bunu kabullenmesi mümkün değildir.

Cami vaazlarında soru soramayan cemaate yüksek perdeden ve bozuk bir Türkçe ile anlatılan İslam, kesin olarak teslimiyet, Allah’a tam teslim olmak demektir. Fakat Allah arandığında görüşülebilen somut bir varlık olmadığına göre kelime, Allah adına konuşan ve insanlardan teslimiyet isteyen kişilere teslim olmak anlamına evrilir.

Konunun biraz üzerine gidildiğinde teslimiyetin Allah adına bir üstada, şeyhe, abiye veya örgüte teneşir tahtasında yıkanan ölü gibi sorgulamadan dirençsiz bir teslimiyet gösteren ceset gibi olmak anlamına geldiği size bir güzel anlatılır.

Ülkemizde 100’ü aşkın İlahiyat Fakültesinde, 130.000 din görevlisinin çalıştığı 85.000 camide, binlerce İmam Hatip Okulunda, 10.000’i aşkın Kur’an Kursu’nda ve 10.000’lerce öğretmenin Din Dersi’nde İslam, “teslim olmak” anlamına geliyorsa, feriştahı gelse İslam’ın “barış ve barışa girmek” anlamına geldiğini anlatamaz.  

 

Hiçbir Müslüman, Allah’a teslim olmak anlamına gelen bir açıklamaya sözün başında itiraz etmeyi düşünmez. Konuşma uzayınca konu teslimiyetin Allah adına kimlere yapılmasına geldiğinde de teslimiyet fikri damardan alınmaya başlanır. Çok geçmeden de konuşma bitmeden vatandaş pelte olur. Ustaca damardan verilen teslimiyet, bir süre sonra ahmaklar yurdunu veya ölüm tarlasını gösteren bir tabela olur. 

***  

Birilerinin çıkıp “Arkadaş, esas olan Müslümanlık değildir! Müslüman olmakla sadece çatışmadan uzak ve barıştan yana olursunuz” demiyor.

Çünkü amaç Müslüman olmak değil; Hucurat-14’te belirtildiği gibi asıl amaç Mümin olmak:

“Göçebe Araplar: ‘İman ettik’ dediler. De ki: ‘Siz henüz iman etmediniz, sadece Müslüman oldunuz, dolayısıyla da 'İslâm olduk' deyin. Çünkü iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Elçisine itâ'at ederseniz (Allah), yaptığınız güzel işlerden hiçbirinin sevabını size eksik vermez. Allah çok bağışlayan, çok esirgeyendir." Hucurat-14

Bir kişi Mümin olunca “güven duyulan, kendisinden emin olunan…” kişi olur.

Bizler bir kişinin iç dünyasında Allah’a ne kadar inandığını veya onu ne kadar inkâr ettiğini bilemeyiz. O ne diyorsa onun inancının öyle olduğunu kabul ederiz.

Fakat konu barıştan yana olmaya veya kendisine güven duyulan kişi olmaya gelince bu kişinin davranışlarına, alışverişine ve hukuka saygısına bakarız.

Kolaylıkla bilinebilen ölçütler, kişinin Müslüman mı, Mümin mi yoksa Müşrik veya Kâfir mi olduğunu gösterir.

Dediğim gibi, insanların iç dünyası bizleri ilgilendirmez ama tutum ve davranışları hem devleti hem de milleti yakından ilgilendirir. 

***

Günümüz Müslümanı, Müslüman ismi ile çok övünüyor! Oysa Müslüman olmak çok da muteber bir sıfat değil.

Hakikaten Mümin olmanın öneminin farkında bile değiliz. Bundan dolayı da canın ve malın emanet edileceği güvenilir kişiyi bulmakta zorlanıyoruz.

Günümüz Müslümanı kendisine doğru bir isim bulamadığına göre durum çok karışık.

Ne yazık ki, İslam’ı barıştan yana olmak anlamında kabullenmiyor.

İkincisi, Mümin ile Müslim arasındaki fark nedir onu da bilmiyor.

Üçüncüsü, Münafık, Müşrik ve Kâfir olmayı da kendisine yakıştıramıyor!

O zaman bu insanlar Kur’an’a göre kim oluyor?!

*** 

Maide-44 ve devamında gelen ayetlerin ciddiye alındığını görebilsem günümüz Müslümanlarının “Ehl-i Kitap” olduklarını söyleyeceğim.

Ama durumu ehl-i kitap da açıklamıyor!

Bunu doğruya en yakın şekilde açıklayan ayet, yine Maide-50’deki “Onlar hâlâ cahiliye devrinin hükmünü mü istiyorlar?..” ibaresi olacaktır ki, aksini düşünen her kim ise itiraz etmeden önce kendisine bir baksın!

Hukuksuz ve kuralsız olmak, hukuka ve kurala karşı hile yapmak ne demektir, bunun Kur’an’daki karşılığı nedir, bakmakta yarar var, derim.

 

 


YorumcuYorum
Ahmet Yücel
09.08.2017
12:53

Şeriat, Allah'ın emir ve yasaklarının bütünüdür. Kaynağı; Kuran, Sünnet, İcma ve Kıyas dır.

Bir Müslüman'ın Allah'ın emirlerini yapması, yasaklarından kaçınması gerekir. Teslimiyet de bu anlamda olsa gerekir.

Şimdi nefsim, Allah'ın emirlerini unuttu, yasaklarını işliyorken, Kuran ve Sünneti hakkıyle yaşayan, ahlakıyla kendini sevdiren bir mürşidi kamile rastlasam. Nefsime, Allah'ın emirlerini yaşamam ve haramlardan sakınmam gerektiğini tavsiye ettiğinde, bu emre teslim olmayıp karşı mı geleyim?

Abileri-mabileri bilmem. Allah dostları; Şeyh, mürşit, meşahiy vb isimlerle anılmaktadır.

Ertuğrul Gazi, Osman Gazi ve Orhan Gazi - Şeyh Edibali'ye; Sevgi, bağlılık, hürmet ve teslimiyet göstermişlerdir de, kendilerine Kuran ve Sünnetten ayrılmamaları Şeyh Edibali tarafından tavsiye edilmiştir. Onlar da Allah için bu emirlere rıza ve teslimiyet göstermişlerdir.

2. Murat Han'ın Hacı Bayram Veliye, Fatih Sultan Mehmet Han'ın Akşemsedin veliye bağlılık ve teslimiyetleri hep Allah için olmuştur. 

Şeyhlik, Allah için hocalık, öğretmenlik yapmak demektir. Kendisine böyle bir hoca arayan talebenin şeriat terazisi elinde olmalıdır. Şeriatten kıl payı eksiklik varsa şey denilen kişide, bu kişi gökte uçsa yine itibar etmemelidir.

Günümüzde sahte şeyhler de vardır. Bunlara kananlar ya Şeriati bilmediği için ya da makam, mevki ve dünya malına tenezzül ettiği için kanmaktadırlar.

Dün Müslüm Gündüzcüler, Ali Kalkancılar birilerinin desteğiyle, hak tarikatlardan soğutmak için kurdurulmuş, belki 50 yıllık bir plan olarak dış güçler eliyle kurdurulmuş olan FG=Gülenciler=Paralelciler bugünkü tabirle Fetöcüler ise devletimizi ABD ve İsrail'e teslim etmek amacıyla kurulmuş. 

Sahte peygamberler var diye, Hak peygamberleri inkar edemediğimiz gibi, sahte şeyhler/mürşitler var diyerek Hak mürşitleri inkar edemeyiz.

Bugün insanlar birine aşık oluyor, seviyor, bağlanıyor. Kimse buna bir şey söylemezken, bir Allah dostuna bağlıyım, diyeni, dinden çıkmış gibi görenler var.

Ne diyelim, ''Kişi bilmediğinin düşmanı olur.'' doğru bir cümle sanıyorum. Hepimiz kendi bildiğimizi mutlak doğru olarak savunuyoruz.

SELAM VE HÜRMETLERİMİ SUNUYORUM.





Çok Yorumlanan Makaleler
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 11598 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 10088 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Harun Özdemir
Zina, fuhuş ve azgınlık
13.07.2012 10845 Okunma
13 Yorum 20.07.2012 23:07
Harun Özdemir
Biyolojik ata ve hukukî anne ve baba
4.07.2012 7993 Okunma
13 Yorum 06.07.2012 14:24
Harun Özdemir
Yeni İslam felsefesi mümkün mü
31.07.2012 5543 Okunma
9 Yorum 03.08.2012 09:08
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6460 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7214 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 5834 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Hilkatin Mebdei ve Adem
24.06.2012 5973 Okunma
5 Yorum 26.06.2012 04:29
Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012 5625 Okunma
5 Yorum 08.07.2012 10:58
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7173 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Şahitlik üzerine
15.07.2012 6171 Okunma
4 Yorum 15.07.2012 14:41
Harun Özdemir
Yeni Anayasanın kapsamı ve öngörüsü
3.07.2012 4778 Okunma
3 Yorum 07.07.2012 01:50
Harun Özdemir
"... ve hadîdi inzâl ettik..."
30.06.2012 5968 Okunma
3 Yorum 08.07.2012 10:24
Harun Özdemir
Yeni bir Anaysa mı yoksa yeni bir Teşkilât-ı Esas
30.06.2012 5615 Okunma
3 Yorum 01.07.2012 11:03
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 6817 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5271 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 4861 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5556 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 5743 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 4776 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5389 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5072 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5149 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 4780 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4587 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5337 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7015 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5084 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7192 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5474 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7370 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 6913 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8230 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5586 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7408 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6032 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4300 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 4813 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4122 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 3996 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4026 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4050 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 4714 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4053 Okunma
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 4774 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4455 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4193 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4435 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3685 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5263 Okunma
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5718 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5365 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 3851 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 3917 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 3930 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3715 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4428 Okunma
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 3785 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 4896 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3601 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 3803 Okunma
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5242 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5452 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4473 Okunma
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3524 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3449 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 3748 Okunma
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 3964 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 5898 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5515 Okunma
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5468 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6164 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5532 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6399 Okunma
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5142 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 4936 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6451 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5379 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5496 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5317 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 4937 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 5788 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5421 Okunma
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5292 Okunma
Harun Özdemir
Sünnî İslâm ve Demokrasinin Geleceği
30.11.2015 5809 Okunma
Harun Özdemir
Umarım oyun içinde oyun yoktur
4.12.2015 5949 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâksız İslâmcılık Olur mu?!
7.12.2015 5430 Okunma
Harun Özdemir
İlahiyat Fakülteleri kapatılmalı!
14.12.2015 5589 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 6926 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6253 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 5842 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 6969 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 5769 Okunma
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 5992 Okunma
Harun Özdemir
Bizans'tan Osmanlı'ya çöküş belirtileri
16.08.2017 2408 Okunma
Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017 2358 Okunma
Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017 2451 Okunma
Harun Özdemir
Kürt İslamı
18.08.2017 2467 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3071 Okunma