Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017
5167 Okunma, 1 Yorum

 

 

Bugün İslamcı diye tesmiye olunan zevatın İslamcılıkla bir ilgilerinin olmadığını bilmekte yarar var. İlk İslamcılar, 1924’e kadar laiklik, demokrasi, parlamenter sistem, anayasal düzen, kralın yetkilerinin sınırlandırılması, hukukun üstünlüğü, düşünce özgürlüğü, bireysel haklar ve özgürlükler, ekonominin liberalleşmesi, kadın hakları, emeğin hakkı… gibi kavramları savundular. Bu kavramları Osmanlıdan Cumhuriyete taşıdılar.

 1924’e gelindiğinde ise en birikimli oldukları yıllarda derin bir sessizliğe gömüldüler.

İkinci kuşak İslamcılık 1943’te ortaya çıkan İslamcılıktır ki, önderi Necip Fazıl’dır. Bu zat her ne kadar kendisini milliyetçi-mukaddesatçı olmakla tesmiye ettiyse de arkasından giden kalabalıklar İslamcıydı. Üstat diye ünlenen Necip Fazıl, hayatının son yıllarına kadar İslam dışı alışkanlıkları ile yaşadı. İflah olmaz bir megalomandı. En önemli özelliği ise bilgisi olmadığı İslam, tarih, siyaset bilimi konularında çok sayıda kitap ve sayısız makale yazmasıydı.

1960’tan sonra Ortadoğu ve Hint yarımadası kökenli tercüme eserlerle beslenen yeni bir İslamcılık doğdu. İlk kuşak İslamcılar medreselerde ve mason Localarında yetiştiği gibi 1960 sonrası İslamcılar da gizli servis tedrisatında yetişmişlerdi. İlk kuşak İslamcılar hangi fikirleri savunmuştuysa, 1960 sonrası İslamcılar onun tam tersini savundular.

Refah Partisi çatısı altında yer alan veya dışında kalan ne kadar İslamcı unsur varsa ne yazık ki, Türkiye’yi çağdaş dünya ile yarıştıracak bütün değerlere akla zarar gerekçelerle karşıydı.

Refah Partisi’nin “adil düzen” diye savunduğu sosyal sistem aslında laik, demokratik, liberal ve akit serbestliğine dayalı bir düzendi. Ama RP içine döşenen bazı mayın unsurlar o kadar etkili oldular ki, adil düzen anti-laik, anti-demokratik, anti-liberal ve baskıcı bir hukuku savunuyormuş gibi gösterildi.

2000’li yıllarda ete kemiğe bürünen ne kadar Refah Partisi karşıtı Hizbullahçı, Hizbu’t Tahrirci, gizli servis güdümlü, loca referanslı ve sermayenin sözcüsü marjinal varsa hepsi Ak Parti içinde iktidara taşındı. Hiçbir olayda sınanmamış bu insanların, bir sabah uyanıldıklarında demokrat oldukları görüldü!

Ve bu ani dönüş sorgulanmadan kamuoyunda çok ciddiye alındı!  

Daha önemlisi, ev kirasını ödeyemeyen 2000’li yılların İslamcıları çok geçmeden son model ciplerde, lüks daire ve villalarda görüldü.

***

Gerçek İslamcılar Namık Kemal’den 1924’e kadar yazan, çizen ve konuşan belli ölçülerde İslam’ı ve Batı’yı bilen kişilerdi. 1942’den sonrakiler ise ilk kuşağın bıraktığı son derece değerli birikimleri inkâr ve red ettiler. Redd-i miras sonraki yıllarda artarak devam etti.  

1924’ten 2017 Haziran’ına kadar hiçbir üstat, şeyh efendi, ulema, hoca efendi, lider, abi, reis, ilahiyatçı ve diyanetçi laiklik, demokrasi, parlamenter sistem, anayasal düzen, kralın yetkilerinin sınırlandırılması, hukukun üstünlüğü, düşünce özgürlüğü, bireysel haklar ve özgürlükler, ekonominin liberalleşmesi, kadın hakları, emeğin hakkı… gibi kavramları savunmadı. Savunmadığı gibi bu kavramların Müslümanı kâfir yapacağına ilişkin ciltler dolusu fetvalar da verdiler.

Büyük kitle içerisinde sadece Akevler, ilk kuşak İslamcıları gibi çağdaş kavramların İslamî olduğunu savundu. Hem de herhangi bir loca ve gizli servis desteği olmadan…

 ***

Bugünlerde İslamcıların demokrasi, laiklik, adalet ve hukuk yanlısı olmadıkları yönünde ciddi eleştiriler var. İnsafsız ve vicdansız oldukları bile söylendi. İslam bilgisi zayıf birçok kişinin din değiştirmeye başladığını iddia edenler de oldu ki, maazallah!..

Sözü uzatmaya gerek yok. Eleştirilen kişilerin 28 Şubat’a kadar hangi fikriyatta olduklarını öğrenmek zor değil. O günlere dönüldüğünde bu insanların hiçbirinin laik, demokrat, adalet yanlısı ve hukukun üstünlüğüne inanmadıkları o gün de belliydi. Kısa bir reklam arasında “Biz de demokrat olduk!” diyenleri kim ciddiye aldıysa; onu da o ahmaklar düşünsün!.

***

Birinci kuşak İslamcılara dönersek;

İslamcılık; 1860’larda Cemaleddin Afganî ve Muhammed Abduh ile başlayan yeni bir İslam yorumudur. İstanbul’un ilk İslamcıları olan Namık Kemal, Ziya Paşa ve Ali Suavi de aynı çabayı gösterdiler. Aslında Afgani ve Abduh, İstanbul İslamcılarını etkilemiş olsa da hepsinin buluştuğu yer Mason Locaları’ydı.  

Batı karşısında sürekli yenilgiye uğrayan Müslümanlar arasında 1775’ten beri yeni arayışlar başlamıştı. Çok geçmeden fazla aramaya gerek olmadığı da görüldü. Çünkü Batı, çok yakınlarındaydı. Artık işe nerden başlanacağı da bellidir.

 ***

İslamcıların dikkatini çeken ilk farklılık Batı’nın yeni teknolojisi ve onu yaratan matematik ve fen bilimlerdir.

İkincisi ise laiklik, demokrasi, parlamenter sistem, anayasal düzen, kralın yetkilerinin sınırlandırılması, hukukun üstünlüğü, düşünce özgürlüğü, bireysel haklar ve özgürlükler, ekonominin liberalleşmesi, kadın hakları, emeğin hakkı… gibi Batı’yı yücelten kavramlardır.

Üçüncüsü ise Mustafa Reşit Paşa, Ali ve Fuat Paşalar gibi çok az kişinin yurt dışında tanışabildiği Mason Localarıydı.

Sonraları ilk localar İstanbul’da Fransız Meşrik-i Azam’lığına bağlı olarak kuruldu.

Locaların yönetimi, hiyerarşisi ve tartışma konuları medreseler, dergâhlar ve meslek loncalarından çok farklı ve ilgi çekiciydi. Herkes locaya davet edilmiyordu. Locanın önde gelenleri gayrimüslimler olsa da en ateşli tartışmacıları ise Müslüman elitlerdir.

***

Geleneksel Müslümanlar İslam adına “klasikler”de olanları konuşup yazarken yeni yeni tanınmaya başlayan bazı yazarlar laiklik, demokrasi, parlamenter sistem, anayasal düzen, kralın yetkilerinin sınırlandırılması, hukukun üstünlüğü, düşünce özgürlüğü, bireysel haklar ve özgürlükler, ekonominin liberalleşmesi, kadın hakları, emeğin hakkı… gibi konuları bir müçtehit gibi ayet, hadis, klasik fıkıh ve usul kitapları, yetmediği yerde de kıyas ve içtihat yaparak bu kavramların İslami olduğunu savundurlar.

1924’e kadar gazete ve dergilerde görüş açıklayan İslamcıların hiçbiri geleneği (M.Akif hariç) reddetmedi. İslamcılar geleneksel kaynaklardan sonuna kadar yararlandılar; yetmediği yerde de içtihat yaptılar.

İlk Dönem İslamcıların olmazsa olmazlarını belirtmek gerekirse;

1-Batı’yı yenmek için Batı’nın fen bilimlerini ve teknolojisini almaktan yana oldular.

2-Batı’yı yücelten laiklik, demokrasi, parlamenter sistem, anayasal düzen, kralın yetkilerinin sınırlandırılması, hukukun üstünlüğü, düşünce özgürlüğü, bireysel haklar ve özgürlükler, ekonominin liberalleşmesi, kadın hakları, emeğin hakkı… gibi kavramların aslında İslam’a da uygun olduğunu savundular.

3-İslamcılık bir aydın hareketi olarak doğdu. Muhalifti, iyi de eleştirirdi ama çözüm gösterme konusunda da hep ısrarlı oldu.

4-Görüşlerini saraya ve halka duyurmak için gazete ve dergiyi araç olarak kullandılar.

5-İslamcıların önceliği Batı’nın üstünlük sağladığı konuları tartışmaktır. Çok ibadet etmek, bir şeyhe mürit olmak gibi amaçları olmadı.

6-Alkol kullananların sayısı az değildi.

7-İçlerinden ahlaksızlığı ile ün yapmış kimse de yoktur.

8-İslami ilimler kadar Batı’yı da izlemeyi görev edindiler.

9-Gerçek anlamda vatanseverlerdi.

10-Padişahın yetkilerinin sınırlandırılmasını ve parlamenter sistemi savundular.

 

İslamcı olarak bilinenlerin tamamı II.Abdülhamit’e karşıydı.

II.Abdülhamit de yenilikçiydi fakat yetkilerinin sınırlandırılmasını istedikleri için İslamcıları tehlikeli gördü.

Sadece on maddeye bakılarak bile bugün İslamcı var mı yok mu kolaylıkla anlaşılabilir.

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
09.07.2017
09:20


1967...1968...1969...AKEVLER 51 YILDIR ÇALIŞIYOR...2015...2016...2017

BİZLER ÇALIŞIYOR VE YENİ İSLÂM MEDENİYETİ’Nİ KURUYORUZ...

SİZLERİ DE ÇALIŞMALARIMIZA DÂVET EDİYORUZ; BUYURUN, BİRLİKTE ÇALIŞALIM...

ADİL DÜZEN 921

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 921. Hafta - 08 Temmuz 2017 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 921. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

TIMARLI HİZMET SİSTEMİ

TIMARLI HİZMET ORDUSU

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Adalet, Delilik, Bayram, Kur’an, İlim ve Adil Düzen

Sermaye, Kur’an, Adil Düzen, Erbakan, Millî Görüş

Siz emrimizi dinleyin, ne söylüyorsak onu yapın

Herkes bilsin, ‘adalet’ ancak ‘Adil Düzen’ ile gelir

Reşat Nuri EROL

 

***

 

KEHF SÛRESİ - 3. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَى عَبْدِهِ الْكِتَابَ وَلَمْ يَجْعَلْ لَهُ عِوَجًا (1) قَيِّمًا لِيُنْذِرَ بَأْسًا شَدِيدًا مِنْ لَدُنْهُ وَيُبَشِّرَ الْمُؤْمِنِينَ الَّذِينَ يَعْمَلُونَ الصَّالِحَاتِ أَنَّ لَهُمْ أَجْرًا حَسَنًا (2) مَاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا (3) وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا (4) مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا (5) فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِنْ لَمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا (6)إِنَّا جَعَلْنَا مَا عَلَى الْأَرْضِ زِينَةً لَهَا لِنَبْلُوَهُمْ أَيُّهُمْ أَحْسَنُ عَمَلًا (7) وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا (8)

أَمْ حَسِبْتَ أَنَّ أَصْحَابَ الْكَهْفِ وَالرَّقِيمِ كَانُوا مِنْ آيَاتِنَا عَجَبًا (9) إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِنْ لَدُنْكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَدًا (10) فَضَرَبْنَا عَلَى آذَانِهِمْ فِي الْكَهْفِ سِنِينَ عَدَدًا (11) ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ أَيُّ الْحِزْبَيْنِ أَحْصَى لِمَا لَبِثُوا أَمَدًا (12)

أَمْ  

EM

“Yoksa”

İnsanlar bir anne babadan türemişlerdir.

Uygarlıklar da tektir.

Toplayıcılık, avcılık, çobanlık ve çiftçilikten sonra kent uygarlıkları doğmuştur. Başlangıcı Mezopotamya’dır. İlk şeriat da Hz. Nuh şeriatıdır. Uygarlık da bir merkezden doğmuş ve gelişmiştir. Bugün yeryüzünde etki eden uygarlıklar Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Musa, Hz. İsa ve Kur’an uygarlıklarıdır. Kur’an Mezopotamya uygarlığını Hz. Nuh ve Hz. İbrahim kıssaları ile anlatır, Mısır ve İbrani uygarlığını Hz. Musa ile anlatır. Ondan sonra gelen Roma uygarlığını bu surede (Kehf) anlatmaktadır.

... ... 

...





Çok Yorumlanan Makaleler
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 11614 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 10104 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Harun Özdemir
Zina, fuhuş ve azgınlık
13.07.2012 10855 Okunma
13 Yorum 20.07.2012 23:07
Harun Özdemir
Biyolojik ata ve hukukî anne ve baba
4.07.2012 7999 Okunma
13 Yorum 06.07.2012 14:24
Harun Özdemir
Yeni İslam felsefesi mümkün mü
31.07.2012 5550 Okunma
9 Yorum 03.08.2012 09:08
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6474 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7226 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 5851 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Hilkatin Mebdei ve Adem
24.06.2012 5983 Okunma
5 Yorum 26.06.2012 04:29
Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012 5634 Okunma
5 Yorum 08.07.2012 10:58
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7195 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Şahitlik üzerine
15.07.2012 6180 Okunma
4 Yorum 15.07.2012 14:41
Harun Özdemir
Yeni Anayasanın kapsamı ve öngörüsü
3.07.2012 4785 Okunma
3 Yorum 07.07.2012 01:50
Harun Özdemir
"... ve hadîdi inzâl ettik..."
30.06.2012 5975 Okunma
3 Yorum 08.07.2012 10:24
Harun Özdemir
Yeni bir Anaysa mı yoksa yeni bir Teşkilât-ı Esas
30.06.2012 5619 Okunma
3 Yorum 01.07.2012 11:03
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 6832 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5286 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 4873 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5572 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 5755 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 4790 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5406 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5087 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5167 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 4796 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4603 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5348 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7031 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5101 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7209 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5492 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7388 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 6929 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8249 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5603 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7423 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6048 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4315 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 4836 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4137 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 4012 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4042 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4064 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 4729 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4069 Okunma
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 4789 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4471 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4206 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4448 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3698 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5279 Okunma
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5730 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5380 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 3868 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 3930 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 3942 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3728 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4443 Okunma
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 3800 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 4911 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3614 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 3816 Okunma
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5257 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5464 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4485 Okunma
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3540 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3461 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 3763 Okunma
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 3980 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 5910 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5530 Okunma
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5483 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6177 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5546 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6414 Okunma
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5159 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 4951 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6463 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5391 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5510 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5333 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 4949 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 5806 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5433 Okunma
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5309 Okunma
Harun Özdemir
Sünnî İslâm ve Demokrasinin Geleceği
30.11.2015 5816 Okunma
Harun Özdemir
Umarım oyun içinde oyun yoktur
4.12.2015 5957 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâksız İslâmcılık Olur mu?!
7.12.2015 5441 Okunma
Harun Özdemir
İlahiyat Fakülteleri kapatılmalı!
14.12.2015 5599 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 6942 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6269 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 5858 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 6983 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 5784 Okunma
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 6006 Okunma
Harun Özdemir
Bizans'tan Osmanlı'ya çöküş belirtileri
16.08.2017 2414 Okunma
Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017 2365 Okunma
Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017 2459 Okunma
Harun Özdemir
Kürt İslamı
18.08.2017 2476 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3084 Okunma