Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016
5807 Okunma, 0 Yorum

http://www.egedesonsoz.com/yazar/baslik/9569

 

Namık Kemal, Osmanlı Devleti’nde “anayasal” ve “parlamenter” bir sistemin kurulması için açıkça mücadele eden ilk kişidir. O günlerde kamuoyunun bilmediği “İttifak-i Hakimiyet” adlı gizli bir örgüt kurulmuştu. Namık Kemal’in de üyesi olduğu örgütün diğer kurucuları Sağırahmetbeyzâde Mehmet Bey, Menâpirzâde Nuri Bey, Kayazade Reşat Bey, Mir'at Mecmuası’nın sahibi Mustafa Refik Bey, Suphipaşazade Ayetullah Bey ve Ziya Bey’di.

Namık Kemal, örgütün amaçları doğrultusunda “Tasvir-i Efkar”da çok sayıda anayasa, demokrasi ve parlamenter sistem yanlısı makale yayımladı.

Namık Kemal’i etkileyen kişi de Şinasi’dir. Mason Locaları ile tanıştıran da Şinasi’dir. Bir süre sonra Şinasi, çıkardığı Tasvir-i Efkâr Gazetesi’ni Namık Kemal’e bırakarak Paris’e gider.

Namık Kemal, henüz 25 yaşlarında iken Batı’nın yükselen kavramlarını kamuoyunda ilk tartışmaya açan kişidir. Onu, Şinasi ve Mithat Paşa’dan ayıran en belirgin özelliği, her konuyu Kur’an, Hadis, Fıkıh, Kelam…, yetmediği yerde de “içtihat”larla açıklamaya çalışmasıdır. O, hiçbir konuyu İslâmiyetsiz ele almamıştır. Bu onun en önemli özelliğidir.

 

Namık Kemal;

-Halkın oy kullanarak inşa edeceği meşrutiyeti (demokrasiyi), “biat” kavramı ile açıklar. Halife ile tebaası arasındaki sözleşmeyi tamamlayan resmî itaat yemini ile oy kullanmayı eşit görür.

-Meşveret ve temsili demokrasiyi, Kur’an ile açıklar. Temsil-i sistemin Osmanlı’daki ilk örneği olarak Yeniçerileri gösterir. "Silahlı bir meclis-i şûra-yı ümmet" dediği Yeniçeriliğin tekrar kurulmasını ister.

-Namık Kemal’in Ziya Paşa gibi yakın arkadaşları, meşrutiyeti ve anayasayı devletin idare şekli, kötü gidişi önleyecek bir düzen olarak düşünürken, Namık Kemal işi “insan hakları”na kadar vardırır.

-Namık Kemal, savunduğu “anayasa”da bireysel hakların yer almasını ister. Bireyin; toplum ve devlet karşısında haklarını koruyabilmesini ısrarla savunur. Bu yönüyle Batı’da yükselen değerler arasında yer alan insan haklarını, İslâm Fıkhı ile temellendirerek savunan ilk kişidir. 

-Ziya Paşa ile birlikte, meşrutiyet(demokrasi)in İslâmî temellere dayanmasından yanadır. Çünkü meşrutiyetin başlangıcından beri fıkıhta yer aldığı görüşündedir.

-Namık Kemal, modern kavramları İslâmî kaynaklarla içselleştirirken Kanun-u Esasî’nin her maddesinin fetvaya bağlanmasında da ısrar eder. Çünkü O, eski ile yeninin, aslında “aynı” olduğu görüşündedir.

-Yönetimin her konuda İslâm hukuku(fıkh)ndan yararlanmasından yanadır.

-Onun savunduğu her görüşün temelinde insanın hürriyetini pekiştirmek ve genişletmek vardır. Savunduğu en yüce değer İslâmiyet ise insanın hürriyetini de İslâm’ın insanlara doğuştan sağladığı devredilemez bir hak olarak görür. “Doğal hukuku”, İslâm hukuk felsefesi gibi savunur.

-Bireysel hürriyetler yanında toplumun da ayrı bir şahsiyeti olduğunu ve toplumun hürriyetinin de “bağımsızlık” ve “devlet” ile mümkün olabileceğini söyler. Vatan ve millet kavramlarını da “bağımsızlık” ile açıklar.

-Kanun önünde eşitlik görüşünde ısrarlıdır. Kanunlar eşitliği ancak adaletle sağlayabilir, der.

-Namık Kemal, İngiliz yönetim biçimini beğenmektedir. Ancak, meşrutiyet idaresini kurmak için gereken hukukî esasları dışarıdan almaz. Çünkü ona göre İslamiyet’te meşveret esastır. Bunun gibi yeni kanunlar çıkarmak için başkalarını taklit etmeye gerek yoktur, der.

-Meşrutiyet yönetimini yalnız insan haklarını korumak için değil, tarihî gelişme ve zaruretlerin bir sonucu olarak gerekli görür. İmparatorluk, bir güçler dengesine sahipken, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasıyla denge bozulmuştur. Adil yönetimin yerini zalimane bir anlayış ve yönetim almıştır. Kırım Savaşı’nda bize yardım eden devletler "nihayet-i meselede bize irade-i zalimanemizin ıslahını teklif etmişlerdir" der. Hükümet, meşruti bir yönetime geçme yerine, yalnız Hıristiyanlara bazı haklar verme yolunu seçmiş, bunu da Avrupa devletlerinin güvencesi altına almakla hata etmiştir. Bu Tanzimat'ın en büyük hatasıdır, şeklinde özetlenebilecek görüşleri savunmuştur…  

Namık Kemal, Paris ve Londra’da yaşadığı günlerde ve yurda geri döndükten sonra da bu görüşleri savunmaya devam etmiştir.

 

Birçok meşrutiyet ve kanun-u esasi yanlısı aydın gibi Said-i Nursî de, Namık Kemal hayranıdır. Onu hürriyet aşığı olarak görür. “Münazarat” adlı eserinde Namık Kemal’in “hürriyet, demokrasi, anayasa, vatan, millet, kalkınma…” gibi görüşlerinden de övgü ile bahseder.

 

Mithat Paşa, Namık Kemal kadar olmasa da anayasa yanlıları arasında gösterilebilir. Ama söz konusu iki şahsiyet arasında temelde ciddi denebilecek görüş ayrılıkları vardır:

Namık Kemal; bütün görüşlerini İslâmî kaynaklara, bireysel ve toplumsal hürriyetlere bağlamaktadır. Batı’nın yükselen değerlerinin İslâm kaynakları ile çelişmediğini her makalesinde anlatır.

Mithat Paşa ise yeni anayasa ile öncelikle Padişahın yetkilerini sınırlamaya çalışır. Hedefi ise Osman oğullarının yönetimine son verip Mithat oğulları hanedanlığını kurmaktır. Yeniliklerin İslâmî temellere dayanması gibi bir hassasiyeti de yoktur. Savunduğu anayasa ise Belçika anayasasıydı.

Namık Kemal, görüşlerini Saraya ve halka duyurmak için gazete ve dergilerde fikri mücadele verir. Mithat Paşa ise görüşlerini kabul ettirmek için darbelere, İngiliz Büyükelçisinin desteğine ve Çerkez Hasan’ın suikastına başvurur. 

 

Dönemin birçok önemli ismi, Namık Kemal ve Mithat Paşa kadar Kanun-i Esasi ve Meşrutiyet konusunda net görüşlere sahip değillerdir. Hatta, birçoğu kısa zaman sonra Abdülaziz’i neden devirdiklerine bile anlam veremez olurlar!

 

O dönemde önemli denebilecek kişilerden biri de Ahmed Cevdet Paşa’dır. Cevdet Paşa, Tanzimat ve Islahat Fermanı ile Batı’da yazılmış Ticaret, Arazi, Ceza… ve usul kanunlarına karşıdır. Batı’dan alınan tercüme kanunların Şeyhulislâm’ın “Şer’i Şerîfe uygundur, mucibince amel oluna!” fetvasının İslâmî olamayacağını bilmektedir. Ahmed Cevdet Paşa, bu duruma tepkili ulemadan bir grup ile Mecelle Cemiyeti’ni kurar. Cemiyetin amacı, Fıkhî kaynaklardan yararlanarak “kazuistik sisteme” göre kanunlar hazırlamaktır. İslâm fıkhı içtihatlarla oluşsa da Cevdet Paşa ve arkadaşları kazuistik-fetvacı sistemden yanadır.

II.Abdülhamit, padişah olunca Mecelle Derneğini kapatmış, cemiyetin o güne kadar hazırladığı medeni kanun olan Mecelle-i Ahkam-ı Şeriyye’yi Medeni Kanun, Cevdet Paşa’yı da Adalet Bakanı yapmıştır. Abdülhamit, Mecelle Derneği’nin Batı’dan alınan kanunlara alternatif kanunlar hazırlamasını istememiştir. A.Cevdet Paşa da aksine bir mücadele vermemiştir.

Kanun-i Esasî’yi hazırlayan 28 kişilik komisyonda görev verilen kişilerden biri de Cevdet Paşa olmuştur. Cevdet Paşa; anayasa komisyonunda ve sonraki yıllarında sürekli Mithat Paşa’ya muhalefet etmiştir. Gerçekte Cevdet Paşa, samimi bir anayasacı ve meşrutiyet-demokrasi yanlısı olmamıştır. Bunu da bilmek gerekir.

Namık Kemal'in telkinleriyle oluşturulan ilk anayasa taslağı, daha sonra Mithat Paşa'nın özel sekreteri olan hukukçu Ermeni Krikor Odyan'ın görüşleri doğrultusunda Fransa ve Belçika anayasalarından çevrilen bir metinle değiştirildi.

 

1876 Osmanlı Anayasası’nda Krikor Odyan’ın etkisinin küçümsenmeyecek düzeyde olduğu bilinmelidir.

 

Kanun-i Esasi’yi ilan eden II.Abdülhamit’in amacı da anayasal ve demokratik bir düzen kurmak değildi. Abdülaziz’in ve V.Murat’ın devrilmesi ve Masonlarla işbirliği yapıp istenen tavizleri vermesi göstermelikti. Amacı Padişah olmaktı, olduktan sonra da darbecilerin kendisini de devirmesinden korkuyordu. Çok geçmeden verdiği sözlerinden geri döndü. Meclisi kapattı, Kanun-u Esasi’yi askıya aldı. Mithat Paşa ve darbeci arkadaşlarını yargılayıp önce idama, sonra da sürgünde müebbet hapse mahkûm etti. Hürriyetleri bir bir kısıtlayıp Osmanlıların hiç alışık olmadığı güçlü bir istihbarat devlet yönetimi kurdu.

 

 






Çok Yorumlanan Makaleler
Harun Özdemir
Evlenme hakkı üzerine
11.07.2012 11615 Okunma
30 Yorum 18.07.2012 19:12
Harun Özdemir
Adem Tiflis'te insan oldu!
26.06.2012 10105 Okunma
17 Yorum 05.07.2012 21:40
Harun Özdemir
Zina, fuhuş ve azgınlık
13.07.2012 10857 Okunma
13 Yorum 20.07.2012 23:07
Harun Özdemir
Biyolojik ata ve hukukî anne ve baba
4.07.2012 8002 Okunma
13 Yorum 06.07.2012 14:24
Harun Özdemir
Yeni İslam felsefesi mümkün mü
31.07.2012 5551 Okunma
9 Yorum 03.08.2012 09:08
Harun Özdemir
Bir ülkenin barış üretebilme kabiliyeti
2.01.2017 6475 Okunma
8 Yorum 07.01.2017 00:10
Harun Özdemir
Parlamento Dışı İslâmcı anayasa çalışmaları
18.02.2016 7228 Okunma
6 Yorum 20.02.2016 23:32
Harun Özdemir
Egemenlik kimin
21.02.2017 5851 Okunma
5 Yorum 23.02.2017 00:29
Harun Özdemir
Hilkatin Mebdei ve Adem
24.06.2012 5984 Okunma
5 Yorum 26.06.2012 04:29
Harun Özdemir
Tüketme Hakkı
30.06.2012 5636 Okunma
5 Yorum 08.07.2012 10:58
Harun Özdemir
Ya yenilik ya da çürüme!
14.03.2016 7195 Okunma
5 Yorum 17.03.2016 17:56
Harun Özdemir
Şahitlik üzerine
15.07.2012 6180 Okunma
4 Yorum 15.07.2012 14:41
Harun Özdemir
Yeni Anayasanın kapsamı ve öngörüsü
3.07.2012 4785 Okunma
3 Yorum 07.07.2012 01:50
Harun Özdemir
"... ve hadîdi inzâl ettik..."
30.06.2012 5975 Okunma
3 Yorum 08.07.2012 10:24
Harun Özdemir
Yeni bir Anaysa mı yoksa yeni bir Teşkilât-ı Esas
30.06.2012 5620 Okunma
3 Yorum 01.07.2012 11:03
Harun Özdemir
Her şey çok farklı olabilirdi
16.01.2016 6832 Okunma
2 Yorum 21.01.2016 14:57
Harun Özdemir
Kılıçdaroğlu gıybeti ile sonuç almak
13.03.2017 5287 Okunma
2 Yorum 13.03.2017 21:07
Harun Özdemir
Fatih kaç yaşında cumhurbaşkanı oldu
12.04.2017 4873 Okunma
2 Yorum 12.04.2017 19:25
Harun Özdemir
Kur'an ve bedeni cezalar üzerine
6.06.2017 5574 Okunma
2 Yorum 08.06.2017 11:10
Harun Özdemir
İncire ve zeytine yemin olsun mu?!
14.06.2017 5755 Okunma
1 Yorum 14.06.2017 18:49
Harun Özdemir
Anayasa değişikliğinde neler var
3.04.2017 4793 Okunma
1 Yorum 03.04.2017 23:10
Harun Özdemir
Zor günlerdeyiz...
16.05.2017 5407 Okunma
1 Yorum 16.05.2017 10:26
Harun Özdemir
Avrupa'dan vazgeçebilir miyiz?!
20.03.2017 5087 Okunma
1 Yorum 20.03.2017 20:37
Harun Özdemir
İslamcılık üzerine
9.07.2017 5169 Okunma
1 Yorum 09.07.2017 09:20
Harun Özdemir
Müslümanın adı ne olmalı
9.08.2017 4797 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 12:53
Harun Özdemir
İslamofobinin kaynağı
9.08.2017 4606 Okunma
1 Yorum 09.08.2017 13:09
Harun Özdemir
Cumhuriyet'in kuruluş felsefesi
14.02.2017 5348 Okunma
1 Yorum 15.02.2017 17:05
Harun Özdemir
Fetva ekonomisi
29.02.2016 7031 Okunma
1 Yorum 29.02.2016 20:58
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ -2-
22.01.2017 5101 Okunma
1 Yorum 23.01.2017 21:39
Harun Özdemir
Anayasaların öncüsü Hz.Muhammed'dir
23.01.2017 7210 Okunma
1 Yorum 26.01.2017 10:28
Harun Özdemir
Kur'an neden tahrif olmadı
31.01.2017 5492 Okunma
1 Yorum 31.01.2017 22:47
Harun Özdemir
Karagülle İslâmcı mı?
22.02.2016 7390 Okunma
1 Yorum 22.02.2016 22:17
Harun Özdemir
Müslümandan Burjuva olur mu?!
19.04.2016 6931 Okunma
1 Yorum 19.04.2016 22:36
Harun Özdemir
Beytü'l Hikme ve Nizamiye Medreselerinin etkileri
21.04.2016 8250 Okunma
1 Yorum 22.04.2016 09:08
Harun Özdemir
Bu terör değil; başka bir şey!
7.01.2017 5604 Okunma
1 Yorum 08.01.2017 01:12
Harun Özdemir
Ahlâk-ı Hamîde mi dedin?!
29.04.2016 7425 Okunma
1 Yorum 30.04.2016 00:58
Harun Özdemir
Savruluyoruz!
14.06.2016 6049 Okunma
1 Yorum 15.06.2016 01:50
Harun Özdemir
Batı gerçeği!
20.06.2016 4315 Okunma
Harun Özdemir
Doğu gerçeği!
23.06.2016 4840 Okunma
Harun Özdemir
Direnç eğitimi nedir?
27.06.2016 4137 Okunma
Harun Özdemir
İsyan günlerinde zekât!
8.07.2016 4013 Okunma
Harun Özdemir
Kur’an’ı anlama çabaları
8.07.2016 4042 Okunma
Harun Özdemir
Yaşar Nuri İslâmcılığı
17.07.2016 4064 Okunma
Harun Özdemir
Darbenin devamı var mı?
24.07.2016 4731 Okunma
Harun Özdemir
Adalet yönetimin temelidir.
25.07.2016 4069 Okunma
Harun Özdemir
Neden böyleyiz?!
9.08.2016 4792 Okunma
Harun Özdemir
Karanlık çağa doğru
9.08.2016 4472 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali -1-
19.12.2016 4206 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-2-
21.12.2016 4448 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye'nin Adil Düzen İhtimali-3- Son şansa zaman yok
27.12.2016 3698 Okunma
Harun Özdemir
Laiklik mi demokrasi mi?!
3.05.2016 5279 Okunma
Harun Özdemir
Modernleşmeye Müslümanların etkisi oldu mu?
8.05.2016 5730 Okunma
Harun Özdemir
Cumhuriyet ne kadar kalıcı?!
16.05.2016 5380 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcı şehir olabilir mi?!
20.05.2016 3870 Okunma
Harun Özdemir
Alem-i İslâm'da özgürlük sorunu
28.05.2016 3931 Okunma
Harun Özdemir
Marjinal İslâmcıların özgürlük arayışı
30.05.2016 3943 Okunma
Harun Özdemir
Köylü İslâm marjinal İslâm'a karşı
3.06.2016 3729 Okunma
Harun Özdemir
Devlet neden açık hedef?
5.06.2016 4443 Okunma
Harun Özdemir
Bu ne yaman çelişki!
8.06.2016 3800 Okunma
Harun Özdemir
Sayın Cengiz DEMİRCİ
8.01.2017 4912 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın özgürleşmesi mümkün mü?
16.01.2017 3615 Okunma
Harun Özdemir
Türkiye neden demokratikleşemez?!
7.01.2017 3816 Okunma
Harun Özdemir
Bilim bizim neyimize!
25.04.2016 5257 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların ekonomiden ne anladıkladıklarına dair
26.02.2016 5465 Okunma
Harun Özdemir
Müslümanın Darwin'le imtihanı
6.02.2017 4485 Okunma
Harun Özdemir
Kim daha akıllı?!
10.02.2017 3540 Okunma
Harun Özdemir
Milli uzlaşma uluslararası kararlarla çelişirse
28.02.2017 3462 Okunma
Harun Özdemir
Darbeler önlenebilir mi?
3.03.2017 3764 Okunma
Harun Özdemir
Milli Mücadelede Yahudiler
7.03.2017 3981 Okunma
Harun Özdemir
Fıkıh Ekonomilerinin Teorisi
5.03.2016 5912 Okunma
Harun Özdemir
Seçim sizin; hangi İslâm?!
9.03.2016 5531 Okunma
Harun Özdemir
Dinimiz işleri; dinleri işimiz mi olmuş?!
13.03.2016 5483 Okunma
Harun Özdemir
ÖSYM Başkanı Sayın Prof.Dr. Ömer DEMİR'e açık mektup
21.03.2016 6178 Okunma
Harun Özdemir
Kadına eziyet dini bir vecibe midir?!
23.03.2016 5547 Okunma
Harun Özdemir
Kıskançlık öldürücüdür!
28.03.2016 6416 Okunma
Harun Özdemir
İki kadını şahit yapmak!
4.04.2016 5160 Okunma
Harun Özdemir
Kur'an'ın şaşırttıkları!
8.04.2016 4951 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların sanata bakışı üzerine
13.04.2016 6465 Okunma
Harun Özdemir
Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Mehmet GÖRMEZ'e...
21.01.2016 5391 Okunma
Harun Özdemir
Ulemanın "İlm-i siyaset" ile imtihanı
25.01.2016 5510 Okunma
Harun Özdemir
Modern Kadın Müslüman mı?!
2.02.2016 5334 Okunma
Harun Özdemir
Fransız kadın Müslüman olur mu?
7.02.2016 4949 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların Anayasa rüyası!
9.02.2016 5807 Okunma
Harun Özdemir
1921 Anayasasına İslâmcıların katkısı
13.02.2016 5434 Okunma
Harun Özdemir
Atatürk Anayasası, ABD Anayasasına nasıl yenildi?!
16.02.2016 5310 Okunma
Harun Özdemir
Sünnî İslâm ve Demokrasinin Geleceği
30.11.2015 5816 Okunma
Harun Özdemir
Umarım oyun içinde oyun yoktur
4.12.2015 5958 Okunma
Harun Özdemir
Ahlâksız İslâmcılık Olur mu?!
7.12.2015 5442 Okunma
Harun Özdemir
İlahiyat Fakülteleri kapatılmalı!
14.12.2015 5600 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcılığın Sezai Karakoç aşaması
18.12.2015 6942 Okunma
Harun Özdemir
Alevî İslâmcılık mümkün mü?
22.12.2015 6269 Okunma
Harun Özdemir
Masonluk ve İslâmcılar
28.12.2015 5860 Okunma
Harun Özdemir
Mason olmanın dayanılmaz faydaları?!!!
1.01.2016 6984 Okunma
Harun Özdemir
İslâmcıların gelecek beklentisi
8.01.2016 5784 Okunma
Harun Özdemir
Gizli Servis İslâmı Loca İslamını Yendi mi?!
11.01.2016 6007 Okunma
Harun Özdemir
Bizans'tan Osmanlı'ya çöküş belirtileri
16.08.2017 2414 Okunma
Harun Özdemir
İslam'ın İstanbul ve Ankara yorumu
16.08.2017 2365 Okunma
Harun Özdemir
Kürt sosyolojisi
18.08.2017 2460 Okunma
Harun Özdemir
Kürt İslamı
18.08.2017 2476 Okunma
Harun Özdemir
İzmir İslamı
18.10.2017 3086 Okunma


© 2024 - Akevler