KUR’AN MATEMATİĞİ
51. Seminer – 11 MART 2000
TEDAYÜN AYETİ
بسم الله الرحمن الرحيم
يا ايها الذين امنوا اذا تداينتم بدين الى اجل مسمى فاكتبوه
“Ey dayanışma ortaklığını kurmuş olan kimseler! Belirlenmiş bir müddet sonra ödenmek üzere kollektif olarak bir borçla borçlandığınızda, ki bunu yapmanız gerekir, onu topluca yazın. Yazmayı borçlu ve alacaklıya bırakmayın.”
و ليكتب بينكم كاتب بالعدل
“Önce aranızdan bir katip onu kendi içtihadı ile yazsın. Borçlanma sözleşmesini hazırlasın.”
و لا يأب كاتب ان يكتب
“Başka bir katip onu borçluyu ve miktarı göstermek suretiyle doldurmaktan kaçınmasın.”
كما علمه الله فليكتب
“İkinci katip kendi içtihadına göre değil, mukaveleyi hazırlayan katibin içtihadına göre, ama şeriatın ortaya koyduğu kamuca benimsenen kurallar içinde yazsın. Ona göre boş yerleri doldursun.”
وليملل الذى عليه الحق
“Borçlu olan kimse belgeyi imzalasın. Alacaklının yazılması ve imzası gerekmez. Senet hamiline yazılı olacaktır. Borçlu belli olmayan senet geçersizdir.
وليتق الله ربه
“Borçlu şeriat sınırları içinde icmaa muhalefet etmemek şartı ile kendi içtihadı ile borçlanır. Borç ahkamını o koyar. Borcunu ödeme gücü olmayan borçlanma içine girmesin. Rabbi olan Allah’a ve O’nun temsilcisi olan devlete dayanarak borçlansın. Dayanışma içinde borçlansın.”
ولا يبخس منه شيئا
“Sonra borcunu eda ederken mukavelede yazılı hiçbir şeyi eksik yapmasın. Borcu standartlar içinde yerine getirsin. Standartlara uymayan mal iade edilir, yenisi ile değiştirilir. Değiştirilmezse, vecibe yerine gelmemiş olur.”
فان كان الذى عليه الحق سفيها او ضعيفا او لا يستطيع ان يمل هو فاليملل وليه بالعدل
“Eğer burçlu akıldan noksan ise veya küçük ise veya borçlanma muamelesini yapmaya gücü yetmiyorsa, borçlunun yerine dayanışma ortaklığının sorumlusu imza koysun. Bunların taşınmazlarını teminat gösterip onlara kazanç sağlanmış olur. Kollektif borçlanmanın olabilmesi için borca taşınmaz teminat gerektiği gibi dayanışma ortaklığı da gerekir. Dayanışma ortaklığı sorumlusu borçlanmayı kendi içtihadına göre yapar. Adalet içinde hükümler vazeder. Borçlanma sözleşmesi bir dayanışma ortaklığının teminatı altındadır. Bu da borçlunun dayanışma ortaklığıdır. Mesleki dayanışma ortaklığıdır.”
و استشهدوا شهدين من رجالكم
“Borçlanmada yani belgenin tanziminde o belgeleri muhafaza etmek ve ileride gerektiğinde o belgeye dayanarak şehadet etmek üzere erkeklerinizden iki şahidi de şahit tutun. Şahitleri erkeklerden tutun ki sonra onları mahkemelere getirmede zorlayabilesiniz. Kadınlar şahitlik yapma ehliyetine sahiptirler, ama şahitlik yapmak zorunda değildirler. Tıpkı askerlik gibi; kadınlar isterlerse asker olabilirler, ama asker olmak zorunda değildirler. Şahit iki tane olsun, zira ceza davalarında şahit dört olmalı, hukuk davalarında şahit iki olmalıdır. Hasımsız davalarda bir şahit yeterlidir. Şahitleri de siz tutun, borçlu ve alacaklıya bırakmayın.”
فان لم يكونا رجلين فرجل وامرئتان
“Eğer iki erkek olmazsa, bir erkek iki kadın olsun. Onların şehadetleri de geçerlidir. Birinin hiç olmazsa erkek olması tercih olunur. Dört kadın da olabilir. Bu şart şahitlik tutmada şart olup, şahitliği ifa ederken şart değildir.”
ممن ترضون من الشهداء
“Tutacağınız şahitler sizlere şehadet etmeyi gönül rızasıyla isteyenler olmalıdır. Eğer böyle bir şahit bulamazsanız borçlanmayın. Şahitler de gelişi güzel kimselere değil, tezkiye edilmiş ve dayanışma ortaklıkları tarafından resmen teminatlı ehliyet verilmiş kimselerden olmalıdır.”
ان تضل احديهما فتذكر احديهما الاخرى
“Dayanışma ortaklıklarından bir dengeyi bozmaya kalkışırsa dayanışma ortaklıklarından diğeri onu dengeye getirsin. Bu sebepledir ki şahitler tutulurken farklı dayanışma ortaklıklarından teminat almış olmalıdırlar. Yahut kadın şahitlerden biri kaybolursa diğeri hazır bulunsun ve şahitlik yapsın. Şahitlerin birbirine hatırlatmaları ise tek şahide müncer olacağı için caiz değildir.”
ولا يأب الشهداء اذا ما دعوا
“Şahitler şehadet etmeleri gerektiği, tanıklık yapmaya çağırıldığı zaman gelmemezlik yapmaktan kaçınmalıdırlar. Her davette hazır olmalıdırlar. Bunlar kamu görevlileridir. Bunların soruşturması yeterli olup, mahkemelerin soruşturma yetkileri yoktur.”
ولا تسئموا ان تكتبوه صغيرا او كبيرا الى اجله
“Bütün borç ve alacakları, küçük olsun büyük olsun yazmaktan üşenmeyin. Tüm borç ve alacakları ödeme müddetine kadar yazın. Yani daha önce borçlanmış olsalar bile, daha sonra baş vurduklarında onları yazmaktan kaçınmayın. Öyle bir mekanizma kurun ki bu yazana ve size zorluk oluşturmasın. Yazıya dökülmeyen yani ortaklık muhasebesine geçmeyen borç ve alacaklardan siz sorumlu değilsiniz. Bunlar hakkında dava ikame edilemez. Bu emri yerine getirmek için kooperatifler kurulmalıdır. Bu emri yerine getirmek için bilgisayarlı ortak muhasebe sistemi oluşturulmalıdır. Topluluk üşengeçtir, yazmaktan ve yazdırmaktan hoşlanmaz. Bundan kaçınmayın.”
ذلكم اقسط عند الله و اقوم للشهادة و ادنى الا ترتابوا
“Bu Allah’ın, dolayısıyla Allah’ın yeryüzündeki halifesi olan devletin, kamunun nezdinde en sağlam yoldur. Bu sayede devlet ne yapacağını çok açık ve kolay bilebilecek ve bir sürü bürokratik zorluklardan kurtarılmış olunacaktır. Devlet adaleti ancak bu yazışma sayesinde sağlayacaktır. Bu yazışma ile bütün sosyal hayat izlenebilecektir. Çünkü gelişmiş topluluklarda artık parasız hiçbir iş yapılamayacak ve para da yalnız bilgisayar kayıtlarından ibaret olacaktır. “Akbil” gibi “kaydi para” kullanılacaktır. Kooperatif ortakları arasında gizli kapaklı muameleler olmayacaktır. İsteyen yazmadan da iş yapabilecektir. Ancak bu iş artık kooperatif dayanışması içinde olmayacaktır.”
ألا ان تكون تجارة حاضرة تديرونها بينكم
“Sadece peşin ödemelerle yapılan ve aranızda ticaret maksadı ile alıp verdiğiniz mallar bu hükümden müstesnadır. Evlerinize aldığınız eşyaları da yazınız. Çünkü ortaklık bu malların korunmasında da size kefil olsun. Mallarınızı ve canlarınızı bu dayanışma ortaklığı içine sokunuz. Ticaret mallarında sigorta malların aynına değil sermayeyedir. Dolayısıyla onların defterinin bizde yazılı olması gerekmez. Başka her şey yazılacaktır. Muhasibiniz sizin mal varlığınızın hesabını tutacaktır. Zimmet muhasebesi yeterli değildir, envanter muhasebesi de gerekir. Ticaret mallarında envanter muhasebesine gerek yoktur. Zimmet muhasebesi borç ve alacakları gösterir. Envanter muhasebesi kimlerde ve nerelerde neler olduğunu gösterir.”
فليس عليكم جناح الا تكتبوها
“Peşin alışverişte yazmamanızda bir günah yoktur. Yazmayabilirsiniz. Yazmanız da caizdir.”
و اشهدوا اذا تبايعتم
“Ticaret malları dışında olan ve topluluğun teminatı altında olan mallarınızı birbirinize devrettiğinizde onlara da şahitler tutun. Bunların devir belgelerine imza koymaları gerekmez. Bilgi sahibi olmaları yeterlidir. İstişhatta rıza şartı vardır, burada bilgilendirme yeterlidir. Bu şahitler noter gibidir. Belgeyi alıp muhafaza eder, gerektiğinde ibraz ederler.”
و لا يضار كاتب و لا شهيد
“Ne katip ne de şahit zarara sokulmaz. Bunların ücretleri kamu tarafından ödenir. Bunların güvencesi kamuca sağlanır. Ortaklık için genel hizmet payından bunların ücretleri verilir. Madem yazma ve şehadet külfeti ortaklığa aittir, ücret de onlar tarafından ödenir. Uygun mekanizmayı bulup adil bir şekilde genel hizmetlileri ücretlendirmelisiniz.”
و ان تفعلوا فانه فسوق بكم
“Eğer katibi veya şahidi zarara sokarsanız, bunlar sizin için parçalanma ve dağılma olur. Kimse korkusundan veya yoksulluğundan şahitlik yapmaz, katiplik yapmaz; veya rüşvet alarak yapmak zorunda kalır ve bu da topluluğunuzu dağıtır. Bundan dolayıdır ki bunların ücret ve güvenceleri topluluğa aittir. Kooperatif hakem kararlarına dayanmaktadır. Hakemler kooperatif içi yazışmalarla kooperatif içi soruşturmacıların bilgilerine göre karar verirler. Bütün hizmetlilerin adil bir şekilde ücretlendirilmesi uygulama ile ortaya konacaktır.”
واتقوا الله
“Allah’ın korumasına, topluluğun dayanışma kurallarına girin. Düzenin kurallarına uyun. Devletin içinde isyan ve ihtilal yapmayın. Yönetim kötü ise hicret edin, iyi ise uyun. Devletin nizamına karşı gelmeyin, aksine o nizam içinde kendinizi ve işinizi güvene alın. Bütün bunları yaparken de bunlarla ilgili mekanizmaları genel kurallar içinde geliştirin. Siz geliştirin. Çünkü bu kurallar evrime tabidir ve topluluklara göre değişmektedir. Temel kurallar; rıza şartı, çıkar paralelliği şartı, denge şartı, zarar vermeme şartı gibi şartlardır. Hâkim değil hâdim olma şartı vardır.”
و يعلمكم الله
“Siz korkmayın, Allah size ileride bu hususta bilgiler verecektir. Bugün yapamadığınız şeyler olabilir. Bu ayetlerin emirlerini bugün tamamen yerine getiremeyebilirsiniz. Zamanla içtihat ve icmalarla bütün çözüm yollarını Allah size bulduracaktır. Çözüm yolları kollektif olarak zamanla oluşacaktır. Önce gruplar kooperatifleri kurarlar. Araştırma yaparak bu düzeni oluşturmaya çalışırlar. Sonra bunlar birbirine etki ederek icmaya gidilir. İcma bir vahiydir. Allah oraya götürür. Allah size bunu vadediyor. Peyderpey öğretecektir. Yeter ki siz dayanışma ortaklıklarını kurun ve Allah’ın emirlerini yerine getirmek için gayret etmeye başlayın.”
و الله بكل شيء عليم
“Allah her şeyi bilendir. Bu emirleri verirken bilgisayarların keşfedileceğini ve internet ağlarının kurulacağını bilmekte idi. Altın ve gümüşün para olarak yetmeyeceğini, yerine gelecek kağıt paranın ise enflasyondan uzak kalamayacağını bilmekte idi. Onun için “kaydi para”nın hükümlerini bu kitaba koydu. Size gelecek hakkında yol göstermektedir. Güven içinde yolunuza devam edin.”
ر ان كنتم على سفر و لم تجدوا كاتبا فرهان مقبوضة
“Eğer dışarıda iseniz ve orada sizden yazacakları bulamazsanız, o zaman rehin alınmış rehin olsun. Aslında rehin alınmış olmayabilir. Muhasebeye geçmekle rehin muamelesi bitmiş olur. Hatta muhasebeye geçmeyen alınmalar gasp veya sirkat sayılır. Sadece dışarıda iken kendi aralarında yazı yazmak şartı ile rehin muamelesi sahihtir. Ancak bunun da kabzedilmiş yani alınmış olması gerekir. Bu gasp veya sirkat sayılmaz. Borç ve alacaklara teminat olmuş olur.”
فان امن بعضكم بعضا فليوئد الذى اوئتمن امانته
“Eğer biriniz diğerine bir emanet verirse, emanet alan emanetini eda etsin. Borçlanmalarda ortak ambarlar ve kasalar olacaktır. Bu ambar ve kasalara verilen standart mallar karşılığında, hamiline yazılmış belge verilecektir. Bu belgede sadece borçlunun adı yazılacaktır. Bu belge elden ele dolaşacaktır. En sonunda kim ibraz ederse mal ona teslim edilecektir. “Kaydi para sistemi”nde bu belgenin dolaşması da gerekmiyor. Karşılıklı yazışma bunu sağlayacaktır. Kur’an bunun için belgeden yani kitaptan bahsetmiyor.”
و ليتق الله ربه
“Ambarcı malları teslim alırken ve onu muhafaza ederken kendi içtihadına göre muhafaza edecektir. Bozulması halinde de o sorumlu olacaktır. Onu dayanışma ortaklığı ödeyecektir. Ambara teslim edilen maldan artık sahibi sorumlu olmayacaktır. O mislini sağlam olarak alacaktır. Bey’de sorumluluk aracılar yoluyla olur. Selemde ise sorumluluk borçluya ve ambar sahibine aittir.”
و لا تكتموا الشهادة
“Şehadeti ketmetmeyiniz. Şahitlerin şehadetini duymamazlıktan gelmeyiniz. Soruşturma müessesesine hakemlik müessesesi kadar saygılı olunuz, ciddiye alınız.”
و من يكتمها فانه اثم قلبه
“Kim, hangi topluluk şahitlerin şehadetini ketmeder ve ona göre hükmetmezse, o topluluğun merkezi bozulur, yönetimi bozulur.”
و الله بما تعملون عليم
“Allah sizin ne yapacağınızı bilmektedir. İleride hangi keşiflerin olacağı ve nelerin evrimleşerek geleceğini biliyor. Sizin neleri nasıl istismar edeceğinizi ve kötüye kullanacağınızı da biliyor. Size bunları öğretiyor ki kötülerden olmayın, iyilerden olun.”
******
Kur’an’da; “az olsun, çok olsun tarihi ile onu (borcu) yazmaktan üşenmeyin” denmektedir.
Her borç ve alacak nasıl yazılacaktır? Bunun mümkün olmadığını gören alimler bu ayeti müteşabih saymış ve mânâ vermekten kaçınmışlardır. Bazıları ‘nesh olmuştur’ demiştir. Oysa bu son inen ayetlerdendir. Onu nesh eden ayet yok ki mensuh olsun. Bazıları da “bu yükümlülüğü değil ibaheyi ifade eder” demişlerdir. Oysa nehy ve emir sığasıyla vucubiyet defalarca teyit edilmiştir.
O halde, mü’minlere bu ayeti uygular hâle getirmeye çalışmak farzdır.
İnsanlık sanki bin dörtyüz yıldır Kur’an’ın bu emrini nasıl yerine getirebilir diye araştırıyor. Önce “0” sayısı bulundu. “Onluk Sistem” oluşturuldu. Sonra “İkili Sistem” kuruldu. “01 Matematiği” doğdu. “0” devrede akımın olmadığı ile, “1” ise devrede akımın varlığı ile temsil edildi. Böylece “elektrikte mantık düzeni” oluştu. Her şeyin sayılardan oluştuğunu biliyoruz. Sayılar da “01”den oluşur. “01” de elektriki devreleri anlatır. O halde elektriki devrelere istediklerimizi yaptırabiliyoruz demektir.
Bu hususta insanlık çalışmış ve bilgisayarları icat etmiştir. Bizim işimiz epeyce kolaylaşmıştır. Şimdi onu öğrenmez ve uygulamazsak Allah’a nasıl hesap verebiliriz? Bizim Allah’ın “yazın” emrini yerine getirmemekte mazeretimiz olur mu? İşte bunun için “Kur’an Matematiği” çalışıyoruz.
Bugün size matematiğin en son merhalesi olan “bilgisayar programı”ndan bahsetmek istiyorum.
Elinize, tutar ve hacim hesapları yapan bir program veriyorum.
Biz birine bir nakit verdiğimizde, yıl sonuna kadar çekmeyeceğimizi kabul eder ve onun hacmini hesaplarız. Aldığımızda da yıl sonuna kadar iade etmeyeceğimizi kabul eder, öylece hesap yaparız. Verdiklerimiz “artı hacmi” verir. Borç “eksi bakiye” verir. Aralarındaki fark bize yıl içindeki toplam hacmi vermiş olur. Yılbaşında ayrılmak istediğimizde hacmimizi hesaplayabilmemiz için bakiyeyi nakit olarak çekmiş olacağız. Bizim hacim hesabımız elde edilmiş olur. İşte matematikteki bu husus, “muhasebe programı” yaparken yararlandığımız husustur. Öyle işlemler düşünmeliyiz ki bilgisayar onu çözsün.
Bugünkü ekonominin en büyük çıkmazı, bölüşmenin adil olmayışıdır.
Bu sistem bizi adil bölüşüme götürecektir.
SET TALK OFF *İşlemleri göster ON, Gösterme OFF
SET DATE GERMAN *Alman tarihlemeyi kullan
USE YLGU *Yılın gün sayısını veren dosyaya git
T2=TS *Yılın gün sayısını oku ve T2 de sakla
USE YVOD *Ödeme dosyasına git
GO BOTTOM *Sona git
RS= RECNO ( ) *Son numarayı oku RS de sakla
GO TOP *Başa dön
L=1 *L yi 1 olarak sakla
DO WHILE .T. *Kayıtları sıra ile tara
IF L>RS *Eğer L son numaradan büyükse
EXIT *Taramaktan vazgeç, döngüden çık
ENDIF *Şarttan çık
GO L *L sırası geldi, o satıra git
M=MKTR *Miktarı oku, M de sakla
K=KURU *Kuru oku, K da sakla
T=M*K *Miktarla Kuru çarp, Tutarı bul
TR=VRTR *Veriş tarihini oku ve TR de sakla
G=T2-TR *Yılın gün sayısından veriş gününü çıkar
H=T/T2*G *Tutarı yılın gününe böl ve yıllık hacmi bul, H de sakla
REPLACE HACM WITH H FOR RECNO( )=L *Hacmi L satırına yerleştir
REPLACE TUTR WITH T FOR RECNO( )=L *Tutarı L satırına yerleştir
?TR, M,T,H *Tarihi, miktarı, tutarı ve hacmi göster
L=L+1 *L sayısını bir artır
ENDDO *Geriye dön, bundan sonraki satırı oku
RETURN *Programdan ayrıl, geldiğin yere git.
Yevmiyeye diğer kayıtları girersiniz, tutarı girmezsiniz. Yani dolar veya markı girersiniz. Tutarını o hesaplar. Kurları da bir cetvelden okutabilirsiniz. Burada o kısım programlanmıştır. Miktarı ve hacmi kendisi hesaplar ve yerleştirir. Kişilerin hesabı başka programla çıkarılacaktır.
Yayına Hazırlayan: REŞAT NURİ EROL SÜLEYMAN KARAGÜLLE