Erbakan Hocamızın yıllarca ısrarla üzerinde durduğu
Bugün iki yazarın iki yazısından söz edeceğim…
Birinci yazı, Ergün Diler’in “Bitmeyen kavga” başlıklı yazısı ve yazının başlangıç kısmı aynen şöyle: “HEPİMİZ hâlâ 15 Temmuz Kalkışması'nı sorguluyoruz. Kim ne almak istedi? Kim neyi ele geçirmeyi hedefledi? / Kim kimi kullandı? Asıl varılmak istenen yer neresiydi? Önce cemaat sonra paralel daha sonra da FETÖ olan yapı, bu operasyonun neresindeydi? Kim bunlara akıl ve emir veriyordu? Türkiye'den istenen neydi? Bizi nereye sürüklemek istiyorlardı? / Ortada büyük güçler için iki sorun var! Birincisi DOLAR'ın geçerli kâğıt olarak kalması. İkincisi, bunun olabilmesi için petrol havzasının DOLAR'a hükmedenler tarafından kontrol edilmesi... Yani birbirinin devamı olan iki şart! Kavganın nedeni bu! Bakın yeryüzüne! Kavganın hep Müslüman coğrafyasında olduğunu görürsünüz. / Neden Nepal'de, Avustralya'da, Litvanya'da ya da Küba'da bir şey yok? Neden bütün belalar gelip bizim tam merkezinde olduğumuzu coğrafyada çıkıyor. / Tesadüf olabilir mi? Elbette hayır! / Bunu yapan akıl var...” -http://www.takvim.com.tr/yazarlar/ergundiler/2016/10/05/bitmeyen-kavga-
Şurası önemli, tekrar okuyalım: “Ortada büyük güçler için iki sorun var! Birincisi DOLAR'ın geçerli kâğıt olarak kalması. İkincisi, bunun olabilmesi için petrol havzasının DOLAR'a hükmedenler tarafından kontrol edilmesi...” Sadece bu kısmı değerlendireceğim bir yazı yazmayı düşünüyordum ki; Nurettin Veren’in yazısıyla karşılaştım… Bu yazının son kısmı, yapmayı düşündüğüm yorumların bir kısmını içeriyor, aynen aktarıyorum:
“HAK VE ADALET ESASINA DAYALI, KAİNAT’IN VE İNSANLIĞIN YÜCE YARATICISI OLAN ALLAH’IMIZIN HÜKÜMLERİNİ MİZAN OLARAK KABUL EDEN BİR GÜCÜN, BU ZALİM TOPLULUĞA KARŞI, ÇIKABİLECEĞİ VE ONLARA MANİ OLABİLECEĞİ GÜNE KADAR, BU BOZUK TERAZİ İLE ÇALIŞAN ZALİMLER TOPLULUĞUNUN EGEMENLİĞİ VE HEGEMONYASI DEVAM ETSE BİLE, ELBETTE GELECEKTE HAKKI TAM TEMSİL EDECEK SAHABE NESLİ ANLAYIŞI İLE YETİŞECEKLER TARAFINDAN BİR GÜN DURDURULACAKTIR.
ABD’nin ve Yahudi anlayışının, İslam dünyasına ve coğrafyasına ilk yaptığı ihanet, SANAL KÂĞIT BANKNOTLARIN, planlı bir şekilde, dünyada serbest dolaşımını ve gerçek değeri olmamasına rağmen, bir değermiş gibi gösterip, üçüncü dünya ülkelerine, rezerv para olarak kullandırıp ve o para üzerinden ticaret yaparak ve borçlandırarak, ekonomik gücü bütün dünyada tek elden kontrol altına almış olmasıdır. / Bugün enerji piyasası sadece DOLAR karşılığında işlem görmektedir. / Bu hileye ve aldatmacaya karşı çıkan petrol üreticisi küçük devletler, ABD tarafından hemen cezalandırmaktadır. Tıpkı Irak’ta ve Libya’da olduğu gibi… İran da bundan nasibini almakta ve sürekli nükleer üretme bahanesi ile ekonomik ambargo altında, zor durumda bırakılmaktadır.
Dolar’ın ilk kullanıma çıktığı dönem, bir dolar, 1 ons altınla eşitlenmişti. / Gelinen son 100-150 yıl içerisinde, 1 ons altın, 1300-1400 dolarlara kadar çıkmış bulunmaktadır. Bu da doların gerçek değerinin, 1300 defa değer kaybettiğini gösterir. / ABD buna rağmen dünyanın 18 trilyon dolar borcu ile yine de dünyanın en borçlu ülkesidir. / Bütün dünya bankalarına REZERV PARA olarak girmiş olduğu için, -Türkiye dâhil- bütün dünya Merkez Bankaları doların sahte ve suni varlığına karşı sessiz kalmakta ve ABD’nin bu sahtekârlığını dile getirmek istemeden suni bir tiyatronun devamını kabullenmektedir. / ABD’ye bu hususta kafa tutan her devlet, ABD tarafından açıkça tehdit edilmekte ve cezalandırılmaktadır. Zaten diğer ülkelerin Merkez Bankalarındaki, yüksek dolar rezervi de bu yutulmuş olan zokayı çıkaramadığı için bu kısır döngü devam etmektedir.
ERBAKAN HOCAMIZIN YILLARCA ISRARLA ÜZERİNDE DURDUĞU, İSLAM BİRLİĞİ, İSLAM ORTAK PAZARI, İSLAM DİNARI, MESELESİNE YENİDEN KAFA YORUP KARŞILIĞI ALTIN OLAN GERÇEK PARANIN KULLANIMA GİRMESİNE KADAR, BU ZİLLET VE BU TİYATRO DEVAM EDECEKTİR.”
-http://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/nurettin-veren/abd-sinemasinin-gaddar-ve-acimasiz-ortadogu-filmlerini-ne-yazik-ki-izlemeye-devam-ediyoruz-16691.html-