Sam Adian
ANLAMADA YÖNTEM
12.04.2012
5715 Okunma, 2 Yorum

 

Kur'an Metodolojisi

 

Kuranı  anlamak için her şeyden önce onun Allah’ın kitabı olarak kabul edilmesi gerekmektedir.  Kur’an ı Allah kelamı olarak kabul ettiğimiz zaman, onun metodolojisini de kabul etmiş oluruz.

 

Bundan sonra “Kur’an ın metodolojisi nedir?” diye sormamız gerekmektedir.

 

Pek çok ayet  “bunlar o açık kitabın ayetleridir… “ şeklinde başlar. (Yusuf 1; Hicr 1, Şuarâ 2; Kasas  2; Duhân 2) Demek ki Kur’an ın bir usulu vardır. Bir açıklama yöntemi vardır.

 

“… ve nezzelnâ aleykel kitâbe tibyânen likulli şey’in ve huden ve rahmeten ve buşrâ lil muslimîn” (Nahl 89)

 

tibyânen likulli şey’in : her şeyi beyan eden

 

Biz bu Kitab’ı sana indirdik ki; her şeyi açıklasın, doğru yolu göstersin, ona bağlananlara bir ikram ve bir müjde olsun.

 

Kur’an ın açık olması beyan edilmiş olması ne demektir? Bir usul tespit etmeden önce bu sorunun cevabını bulmamız gerekmektedir. Kıyas olarak kabul edilen ama yerleşik metodolojide sadece hüküm ifade eden kavramların genişletilmesi şeklinde yanlış olarak algılanan yöntem de diyebileceğimiz akıl yürütme şeklidir. Daha açık bir ifade ile “genelden özele ya da yasalardan olaylara geçiş şeklindeki akıl yürütmedir.” Diyebiliriz. (Yerleşik usulde kabul edilen “kıyas” bu sebeple hatalıdır. Çünkü “olaylardan çözüme”  varmayı değil, “çözülmüşten çözüme” varmaya çalışır)

 

Mesela Kur’an diyor ki:

 

“Allâhullezî halakakum summe rezekakum summe yumîtukum summe yuhyîkum, hel min şurekâikum men yef’alu min zâlikum min şey’, subhânehu ve teâlâ ammâ yuşrikûn” (Rum 40)

 

Allah, sizi yaratan, sonra size rızık veren, sonra sizi öldürecek ve daha sonra da çıkaracak olandır. Allah’a koştuğunuz ortaklardan, bunlardan herhangi bir şeyi yapabilen var mı? O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.

 

“Rızık veren” kavramını ele alalım. Rızık, yiyecek, içecek barınak, iş, yağmur, ilim vs. anlamına gelir.  Biz ihtiyacımız olan bazı şeylere hazır ulaşabiliriz. Çünkü birileri onu hazır hale getirmiştir. Ama pek çok şeyi hazır bulamayız ve ona ulaşmak için çaba harcamamız gerekir.  Bir ekmeğin, ekmek olarak tüketime hazır hale gelebilmesi için köylünün buğdayı ekmesi onu büyütmesi hasat etmesi, sonra un haline getirilmesi, sonra hamur haline getirilmesi ve en son da pişirilerek ekmek haline getirilmesi gerekir. Tabi bütün bunlar için gerekli olan şeyi de yine Allah yaratmıştır, tohumu, suyu, güneşi, toprağı, kısaca ihtiyaç olan her şeyi. Ama bütün bunları bir araya toplayıp ekmek haline getirmek ise bizim işimizdir. Bunu nereden anlıyoruz?

 

“İnne rabbeke yebsutur rızka li men yeşâu ve yakdir(yakdiru), innehu kâne bi ibâdihî habîran basîrâ” (isra 30)

 

Senin Rabbin rızkı, çalışan ve gücü yeten için yayar,  O, kullarının içini bilir ve onları görür.

 

Yani maişet irade iledir. Kazanmak istiyorsak çalışmak zorundayız, ekmeğe ihtiyacımız varsa onun için çaba harcamamız gerekiyor. Ekmek yapmak için gerekli olan her türlü veriyi bir araya getirmemiz gerekiyor. Kur’an ı anlamak da bunun gibidir. Bir çok ayetin açıklamaya ihtiyacı yoktur ancak bazı ayetlerin anlamlarını bulabilmek için çaba gerekir.

 

Kur’an ın olayları ele alış biçimini anladıktan sonra, ayetleri nasıl anlayacağız sorusuna cevap aramamız lazım. Yine Allah kitabında bir iddiada bulunuyor, özetle diyor ki “kitabın beyanı bize aittir”

 

“Lâ tuharrik bihî lisâneke li ta’cele bihî. İnne aleynâ cem’ahu ve kur’ânehu. Fe izâ kara’nâhu fettebi’kur’ânehu. Summe inne aleynâ beyânehu.” (Kıyae 16-19)

 

Cebrail sana Kur’ân’ı bildirirken, aceleyle dilini harekete geçirme. Onu toparlamak ve okutmak bizim işimizdir.  Biz okuduğumuzda onun okunuşunu takip et. Sonra onu açıklamak da bizim işimizdir.

 

Bu kitabı vahyedenin iddiasıdır. O halde onun beyanı da kitaptadır. Eğer Allah, ayetlerin açıklamalarını yaptığını söylüyor ise, onu sınırlamanın imkanı ortadan kalkar. Böyle olunca Kur’an içerisinde veya yine Kur’an ın gösterdiği başka alternatifler, açıklamak için veriler bulmamız gerekir.

 

Kur’an ın ilginç bir yapısı vardır. Ayetler dağınık gibi görünse de matematikteki rakamlar arasındaki ilişki gibi, ayetler arasında da ilişki vardır. Yani insan rakamlar arasındaki ilişkiyi ne kadar bilirse, o kadar hesap yapabilir. Ayetler de böyledir, ayetler arasındaki ilişki bilindiği ölçüde onları anlamak mümkün olabilir.

 

Yani, manasını bilmek ve anlamak istediğimiz ayetin, önce okunduğunda anlaşılan manasına, sonra da onun kelime ve mana uyumu içindeki yapısına (siyak ve sibakına) bakmamız gerekir. Ama bu yeterli değildir. O konu ile ilgili Kur’an ın çeşitli yerlerinde bulunan ayetleri bir araya toplayarak, inceleme konusu yaptığımız ayet ile hangi yorumun veya mananın o ayetlere uygun düştüğüne, hangi yorumun veya mananın onlara zıt düştüğüne bakmamız ve  üzerinde düşünmemiz gerekir. Bu da yetmez, konuya esas teşkil eden kelimenin veya kelimelerin başka yerlerdeki kullanılış şekillerine, illetlerine ve vasıtalarına da bakmamız gerekmektedir.

 

Bu bir bakıma deney ve gözlem yoluyla yeni varsayımlara veya sonuçlara ulaşma metodudur. Dedüksiyon-ta’lil  ve temsil (analoji) ile birlikte akıl yürütmenin üç koşullu şeklinden birini teşkil eder ve özelden genele, ferdiden külliye varan düşünme yöntemidir.

 

Mesela Kitaptan bilgisi olan birisi Belkısın tahtını göz açıp kapayıncaya kadar getirir. Ayetteki ifadede geçen “kitaptan bilgisi olan” ifadesi önemlidir. Kitabı bilen değil kitaptan bilgisi olan birinden bahsedilmektedir. Demek ki o kişinin kitabın tamamını bilmesi gerekmemiş, o konudaki ayetleri veya bilgiyi bilmesi yeterli olmuştur. Yani, meseleye ilişkin sağlam bir akıl ile konuya hakim birisi olduğunu anlayabiliyoruz. Dolayısıyla bunu uygulamış ve sonuca ulaşmıştır.

 

Kur’an ı sadece iman ve ahlak kitabı sayanların bu tür bilgileri anlamaları imkansızdır. Ne var ki, müfessirler de bu tür konularda  sıkıntıya düşmüşler, kimisi bir keramet, kimisi bir mucize sayarak çelişkiye düşmüşlerdir. Ortaya konulan hükümler de o derece yanlış ve tutarsız olmuştur.

 

Lafzın lafzı açıklaması:

 

“Elif lâm râ kitâbun uhkimet âyâtuhu summe fussılet min ledun hakîmin habîr” (Hud 1)

Fussılet : Ayrılmış, detaylandırılmış

 

Elif, Lâm, Râ. Bu öyle bir kitaptır ki, âyetleri muhkem kılınmış, sonra hakîm olan ve her şeyin iç yüzünü bilen Allah tarafından açıklanmıştır.

 

Muhkem en basit ifadeyle sağlam demektir. Lafız ve anlam açısından açık söz manasına gelir. Eğer Allah muhkem ayetleri açıkladığını, tafsilatlı olarak beyan ettiğini söylüyor ise, bunu ne ile yapacak? Elbette bu açıklama, bu tafsilat diğer ayetlerde olacaktır.  Yani, Kur’an Muhkem ayetler ve bu ayetlerle ilgili tafsilatlar veren diğer ayetler (muteşabih) olmak üzere ikiye ayrılır.

 

“Allâhu nezzele ahsenel hadîsi kitâben muteşâbihen mesâniye takşaırru minhu culûdullezîne yahşevne rabbehum, summe telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ zikrillâh, zâlike hudallâhi yehdî bihî men yeşâu, ve men yudlilillâhu fe mâ lehu min hâd” (Zümer 23)

 

Allah sözün en güzelini, müteşâbih mesânî bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri  ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de kalpleri de Allah’ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur’an Allah’ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah, kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

 

Birbirine benzeyen iki şeye müteşâbih denir. “Mesani” ise ikişerli anlamına gelen “Mesna”nın çoğuludur. Demek ki, ayetlerin birbirine benzeştiğini ve en az ikişerli kümeler halinde olduğunu göstermektedir.  Bu yüzden, bir manaya ulaşabilmek için o mananın gerektirdiği detaylara da ulaşmak gerekmektedir.

 

“Kitâbun fussilet âyâtuhu kur’ânen arabiyyen li kavmin ya’lemûn” (Fussilet 3)

 

Bu, bilen bir kavim için, âyetleri Arapça okuyuş olarak açıklanmış bir kitaptır.

 

Demek ki Kur’an Arapça da değildir. Okunuşu Arapça olan bir kitaptır. Bu şekilde de açıklanmıştır, detaylandırılmıştır. Bilen bir topluluk içindir. Peki nasıl?

 

“Huvellezî enzele aleykel kitâbe minhu âyâtun muhkemâtun hunne ummul kitâbi ve uharu muteşâbihât, fe emmellezîne fî kulûbihim zeygun fe yettebiûne mâ teşâbehe minhubtigâel fitneti vebtigâe te’vîlih, ve mâ ya’lemu te’vîlehû illâllâh, ver râsihûne fîl ilmi yekûlûne âmennâ bihî, kullun min indi rabbinâ, ve mâ yezzekkeru illâ ulûl elbâb” (Al-i İmran 7)

 

Sana bu Kitab’ı indiren odur. Onun bir kısmı muhkem âyetlerdir. Onlar Kitab’ın anasıdır. Öbürleri ise müteşâbihtirler. İçlerinde yamukluk olanlar, fitne çıkarma isteği ve onu tevîl isteği ile müteşâbih olanına uyarlar. Oysa onun tevîlini Allah’tan başkası bilmez. Sağlam bilgi sahipleri şöyle derler: “Biz buna inanırız. Hepsi de Rabbimiz katındandır.” Böyle düşünenler sadece içi temiz olan kimselerdir.

 

Rasih : Sıkı, sağlam, kesin akıl sahibi

 

Bu ayet, Kur’an ın anlama usulünün en önemli dayanaklarından birisidir. Te’vil, bir şeyi hedefine çevirmek demektir. Allah muhkemi müteşabih ile detalandırdığını söyledi. O halde müteşabih ayetlerin hedefi muhkemlerdir.  Dolayısıyla onlardan birini diğerine çeviren veya onlardan birini diğeri ile açıklayan Allah’tan başkası değildir. Ama  “.. içlerinde yamukluk olanlar, fitne çıkarma isteği ve onu tevîl isteği ile müteşâbih olanına uyarlar.” İfadesi ile, ayetler arasındaki ilişkiyi göz ardı etmek, onları istedikleri hedefe çevirmek veya fitne çıkarmak isteyenleri de işaret etmektedir.

 

Sağlam akıl sahipleri ise, Ayetleri kendi arzularına göre te’vil etmeye çalışmak yerine, Allah’ın te’vilini bulmaya çalışırlar. Çünkü Ayetlerin bir kısmını muhkem, bir kısmını müteşabih yapan ve onları birbirine bağlayarak te’vil eden Allah’tır.

 

Ayetler arasındaki ilişkiyi göremeyenler, pek çok konuda yanlış te’viller yaparak Müslümanları büyük sıkıntılara sokmuşlardır.  Aynı şekilde ayetler arasındaki ilişkinin anlaşılamaması sebebiyle Ayetlerin yanında sünneti de ikinci delil olarak saymak zorunda kalmışlar ve çelişkiyi derinleştirmişlerdir.  Bu durum sünnetin ayetlerden farklı anlamlar içerebileceği anlayışını da beraberinde getirmiştir.  Kimileri de bu ilişkiyi kur’an dan zannetmiş ve indiği coğrafya ile sınırlı tutarak dini ve ahlaki ilişkiler sahasına hapsetme gayretine girmiştir.

 

Kısaca Kur’an Muhkem ayetler ve onları açıklayan müteşabih ayetlerden oluşmaktadır. Bunlar arasındaki ilişkiyi kuran ve te’vilini yapan ise Allah’tır. Bunlar arasında benzerlikler de koymuş ki, manayı takip ederek onun te’vilini bulabilelim, anlayabilelim.  Dolayısıyla ayetler arasındaki ilişkiye bakmadan yapılan yorumların hiç biri Allah’ın anlatmak istediği şey değildir. Bunu bilerek yapmak ise tehlikelidir çünkü bu tavır ayetleri bağlantılarından koparmaya ve bazı ayetleri görmemeyi zorunlu kılar. Doğrusunu söylemek gerekirse insanları yoldan çıkarmanın en kısa ve kolay yolu budur.

 

Ayetler, bir ana unsur, bağlantılı unsurlar ve bir de açıklayıcı unsurlardan oluşur. Ana unsurun açıklayıcı unsurlarını bağlantıları ile bularak sonuca ulaşmak gerekir. Bu yol ayetleri açıklayan yoldur. Özetle

 

Ana unsur +bağlantılı unsurlar+ Açıklayıcı unsurlar = sonuç veya hüküm

 

Burada hemen belirtelim ki, açıklayıcı unsurlar sadece kur’an da değildir. Onlar Kur’an da olduğu gibi dünyadadır, her yerdedir.  Bu nedenle, sadece manayı Kur’an ın içinde aramak da doğru değildir. Çünkü bu bilginin veya müteşabihlerin kur’an ın dışında da olduğunu yine kur’an dan öğreniyoruz. Buna göre:

 

Ana unsur :

Problem veya Ayet (manaya esas konu veya olay) Muhkemat

 

Gözlenen tek bir olgudan yola çıkarak detaylara ulaşmak, genel yargılara ulaşmak

Olguya ilişkin gözlem veya deneysel  araçlar veya açıklayıcı unsurları mümkün olduğunca çoğaltmak ve böylece sağlıklı bir veriye ulaşmak

 

Bağantılı unsurlar:

         İlgili ayetler arasındaki bağlantılar

         Diğer kullanım ve ifade şekilleri

         Kullanılan manalar ve bu manaların farklılıkları

         Açıklayıcı unsurların tespiti

 

Ortaya çıkan olayların veya meselenin anlaşılmasında gerekli olan her türlü bilgi veya gözlem araçlarının tespiti ve bunların bağlı olduğu detaylar.

 

Açıklayıcı unsurlar :

Müteşabih ayetler

Manaya esas kelimelerin kullanım şekilleri

Mananın işaret ettiği bağlantılı ayetler

Müspet ilim

Rasyonel doğal veriler

Pozitif olgular veya olaylar

Pozitif akıl veya serbest akıl

 

Geçerli bir akıl yürütmenin veya çıkarımın sonucunu deneysel veya gözlemsel veya olgulardan hareketle Genelden özele, külliden cüz’iye en iyi ve kesin bir şekilde ortaya koymak.

 

Sonuç veya Hüküm :

Böylece, konuya ilişkin en geniş bilgiye ulaşılacak, rasyonel akıl ve bilimle değerlendirilecek, mantıklı, uygulanabilir, reel sonuçlara ulaşılacaktır. Manaya esas deneysel verilerin çokluğu, ulaşılacak sonucu da o derece sağlam hale getirecektir.

 

Başından beri, biz usul olarak Kur’an ın yöntemini takip ettiğimizi ifade ettik. Ancak Kur’an ın yöntemini sistematize etmek bir anlamda onu sınırlandırmak demektir. Bunu yapmak istemedik, doğru bulmadık. Bu Usul’de serbestiyeti sınırlamanın imkanı olmadığı için. Zaman zaman yöntemlerimize ilişkin kısa bilgiler aktarmış olmamıza rağmen çokça anlaşılmadığı ortadadır. (Kur’an ın yöntemi, Cengiz beyin ifade ettiği Tümdengelim-tümevarım yöntemine çok yakındır)

 

Bütün çalışmalarımızda bu yöntemi uyguladık ve uygulamaya devam ediyoruz. Bu nedenle, tek bir kelimeden hareketle hükme varılamayacağını, ayetler arasındaki bağlantının tespit edilmesi gerektiğini, kelimelerin başka ayetlerdeki kullanılış şekli, hangi manalarda kullanıldığı ve konu ile en iyi şekilde örtüşen mananın ne olduğu, hükme varmadan önce o alandaki sınırlamaların olup olmadığı gibi verileri değerlendirmeden fikir beyan etmenin veya mana vermenin imkanı yoktur.

 

Bu sebeplerle biz zaman zaman yerleşik dil kurallarını ve grameri göz ardı ettik. Böyle yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü kur’an rasyonel sonuca böyle ulaşabileceğimizi söylüyor. Bizi anlamak isteyen, her şeyden önce kur’an ın ortaya koyduğu usulü anlamalıdır. Çünkü bize göre başka bir usul yoktur.

 

Vesselam

 

(Yazıyı oldukça hızlı yazdım, eksikler ve hatalar olabilir, eksik ve hatalar bizimdir, doğrusu kur’an dadır)

 

 

 


YorumcuYorum
hakansarilar
14.04.2012
14:27

Bugüne kadar gelen anlayış müteşabihin muhkemler üzerinden açıklanmaya çalışılması şeklindeydi. Sizin yazdığınız, muhkemlerin müteşabihlerle açıklanması yaklaşımı bana çok yeni geldi. Ben böyle olabileceğini bilmiyordum. Fakat bu yazıyı okuduktan beri üzerinde düşünüyorum. Bu yaklaşım metodolojik olarak doğru ise, kafamdaki bir çok soru işaretine cevap olacak nitelikte. Zihin dünyamda birer kıymık gibi duran meseleleri yeniden değerlendirecek bir yol olabilir. Yaradılmışların en şereflisi, en üstünü olma potansiyelini içinde barındıran "Hz. İnsan'ın" bir gaflet anını sonsuzlaştırmak üzere elini (her ikisini ya da daha insaflı olarak en işlevsel olanını kesmek) benim akıl yoluyla ulaşamadığım bir durumdu. Fakat eğer Allah öyle istiyorsa elbette ben bir yerde yanlış aklediyorum ama nerede diye kafamın içinde o kıymıkla yaşıyordum. Kuran'ın genel mantığına ve ruhuna baktığımda, böyle bir kaç ayetin farklı bir anlamı olmalıydı. Ama o şübhesiz olarak nasıl açıklanabilirdi. Ben burada Rab niteliğine sığınıyordum. O süreç içerisinde mükemmelleştiriyor. Toplumda var olan hukuku birden kesmiyor. Önce şartları düzeltiyor, sonra bilinç eşiğini yükseltiyor, en sonunda da kurumları ve hukuku İslamlaştırıyordu. Bizden kurmamızı istediği yapının genel nitelikleri Kuran'ın ruhundan anlaşılıyordu. Biz nicelikleri niteliklerle eşleştirmeliydik. Bana yeni bir ufuk açmak üzeresiniz. Üzerinde çalışacağım.

Not: Belki çok bilindik bir metoddur, cehlim bağışlansın.

Sam Adian
14.04.2012
16:04

Elbette bu bizim görebildiğimiz Kur'an ın yöntemidir. En doğrusunu Allah Bilir.

Kur'an bir kelimeye bir mana verir ve o manayı her yerde kullanır. Eğer başka bir manada kullanması gerekiyorsa o zaman o kelimenin yanına manayı değiştirmeye yarayan bir vasıta koyar. Böylece mana sadece orada özelleşmiş olur. Bu Kur'an ın yöntemidir.

Muhakkak siz deneyimleyerek doğruluğunu test etmelisiniz.

Vesselam





Son Yorumlanan Makaleler
Sam Adian
EKIMUS SALAT - Namaz bir Ritüel midir?
1.02.2012 18481 Okunma
15 Yorum 03.05.2020 12:00
Sam Adian
HAMR ve HUMR
25.02.2012 51332 Okunma
18 Yorum 10.01.2020 12:34
Sam Adian
... VE NIHAYET RAB
12.10.2012 5208 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 01:06
Sam Adian
KIYAMET GÜNÜ.....
21.12.2012 6690 Okunma
1 Yorum 19.06.2019 00:43
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE DOĞAL KAYNAKLAR, 18
4.06.2017 5083 Okunma
1 Yorum 05.06.2017 09:35
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI FAKTORLER - 15
2.06.2017 11976 Okunma
3 Yorum 03.06.2017 14:51
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 3
25.05.2017 4631 Okunma
1 Yorum 26.05.2017 00:55
Sam Adian
BIRKAÇ NOT
15.01.2014 7457 Okunma
4 Yorum 25.07.2014 16:22
Sam Adian
DÜZEN MESELESI ve AKEVLER
3.02.2013 6152 Okunma
1 Yorum 06.02.2013 22:28
Sam Adian
YUNUS-NUH : Mitolojiden Vahye
13.12.2012 11668 Okunma
4 Yorum 14.12.2012 14:59
Sam Adian
El-Lehu, Lehu ve Mülkiyet
9.12.2012 7155 Okunma
1 Yorum 12.12.2012 11:42
Sam Adian
MÜLKIYET MESELESI ve DÜZEN
6.11.2012 7442 Okunma
7 Yorum 21.11.2012 17:28
Sam Adian
FINANSMAN MESELESI VE ZEKAT
8.11.2012 26598 Okunma
45 Yorum 18.11.2012 00:41
Sam Adian
SLT NEDIR?
3.11.2012 9168 Okunma
2 Yorum 04.11.2012 00:19
Sam Adian
KARAGÜLLE FELSEFESİ.....
13.10.2012 7327 Okunma
8 Yorum 23.10.2012 03:34
Sam Adian
RUBUBIYET....
6.09.2012 6400 Okunma
2 Yorum 12.10.2012 11:34
Sam Adian
IŞLEVSIZ TANRI...!
9.09.2012 14753 Okunma
42 Yorum 18.09.2012 01:06
Sam Adian
Varlığın Rabbi....
28.08.2012 11804 Okunma
24 Yorum 05.09.2012 10:43
Sam Adian
.... VE TANRI! - 3
15.08.2012 6140 Okunma
1 Yorum 15.08.2012 21:16
Sam Adian
.... VE TANRI! - 1
12.08.2012 6621 Okunma
10 Yorum 14.08.2012 07:50
Sam Adian
.... VE TANRI! - 2
13.08.2012 6624 Okunma
6 Yorum 14.08.2012 03:44
Sam Adian
ORUCUN FAZILETLERI....
9.08.2012 6778 Okunma
4 Yorum 13.08.2012 13:58
Sam Adian
TANRI'NIN BEDENI....
2.08.2012 7260 Okunma
13 Yorum 08.08.2012 18:26
Sam Adian
CINSELLIK VE AKIT
19.07.2012 7755 Okunma
11 Yorum 30.07.2012 06:11
Sam Adian
BIR EYLEM OLARAK ZINA
14.07.2012 33750 Okunma
24 Yorum 24.07.2012 09:50
Sam Adian
MATERYALIST NIKAH
22.07.2012 5270 Okunma
2 Yorum 24.07.2012 03:40
Sam Adian
UTANMAZLIK ZINA MIDIR?
13.07.2012 13777 Okunma
16 Yorum 14.07.2012 21:14
Sam Adian
HADIM'DAN ZINAYA
12.07.2012 10974 Okunma
18 Yorum 13.07.2012 10:00
Sam Adian
EN IYI ANAYASA YAZILI OLMAYANDIR.....
7.07.2012 12986 Okunma
34 Yorum 10.07.2012 22:30
Sam Adian
ORTAK REFERANSLAR ve BIR ÖNERI
11.04.2012 8310 Okunma
9 Yorum 21.06.2012 16:27
Sam Adian
ADEM VE TOPLUMU - 1
4.05.2012 6647 Okunma
3 Yorum 04.05.2012 15:03
Sam Adian
YARATILIŞ VE SÜREÇ
2.05.2012 5277 Okunma
1 Yorum 03.05.2012 07:38
Sam Adian
BAZI ELEŞTIRILER
29.04.2012 5257 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 20:51
Sam Adian
YARATILIŞ
29.04.2012 6798 Okunma
2 Yorum 02.05.2012 13:07
Sam Adian
KUR'AN'DA CEZA KAVRAMI
14.04.2012 16576 Okunma
3 Yorum 19.04.2012 20:21
Sam Adian
ANLAMADA YÖNTEM
12.04.2012 5715 Okunma
2 Yorum 14.04.2012 16:04
Sam Adian
KAT'A ve NEFY
31.03.2012 13579 Okunma
22 Yorum 11.04.2012 01:44
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DIN FAKTÖRÜ
1.04.2012 6557 Okunma
11 Yorum 09.04.2012 23:53
Sam Adian
KAT'a ve NEFY - KAVRAMLAR
7.04.2012 12447 Okunma
32 Yorum 09.04.2012 18:02
Sam Adian
ŞURA
6.04.2012 8966 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 20:27
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - DEVLET ve IKTIDAR
4.04.2012 9332 Okunma
7 Yorum 06.04.2012 09:59
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KARAR MEKANIZMALARI
29.03.2012 11140 Okunma
15 Yorum 31.03.2012 20:26
Sam Adian
CRITICS
27.03.2012 5286 Okunma
2 Yorum 28.03.2012 22:17
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - KURUMSALLIK
26.03.2012 6120 Okunma
3 Yorum 27.03.2012 20:01
Sam Adian
YAPISAL ILKELER - INSAN VE DEVLET
26.03.2012 9076 Okunma
9 Yorum 27.03.2012 16:28
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 2
25.03.2012 4170 Okunma
1 Yorum 25.03.2012 05:43
Sam Adian
EKONOMIDEKI ENSTRUMANLAR - 1
24.03.2012 4971 Okunma
2 Yorum 24.03.2012 23:10
Sam Adian
"ADIL DÜZEN"IN ÇAĞRIŞTIRDIKLARI
20.03.2012 5081 Okunma
7 Yorum 23.03.2012 18:49
Sam Adian
SOSYAL KAPITALIZM.
21.03.2012 13950 Okunma
23 Yorum 23.03.2012 04:25
Sam Adian
Metod ve uygulama
18.03.2012 5288 Okunma
9 Yorum 21.03.2012 10:01
Sam Adian
ANLAMAK.....
15.03.2012 6186 Okunma
5 Yorum 16.03.2012 18:21
Sam Adian
HMR ve SONUÇ
16.03.2012 11903 Okunma
18 Yorum 16.03.2012 18:08
Sam Adian
RIBA'nın UNSURLARI
11.03.2012 12394 Okunma
12 Yorum 15.03.2012 16:14
Sam Adian
HMR HAKKINDA - 2
14.03.2012 6828 Okunma
7 Yorum 15.03.2012 08:14
Sam Adian
INSANLIK ANAYASASI HAKKINDA-1
12.03.2012 3790 Okunma
2 Yorum 12.03.2012 17:32
Sam Adian
DARB-I MESEL VE YETKI GASPI
8.03.2012 10112 Okunma
22 Yorum 11.03.2012 16:10
Sam Adian
RIBA ve EKONOMI-1
9.03.2012 6659 Okunma
7 Yorum 10.03.2012 19:31
Sam Adian
SÖYLEYECEKLERIMIZ VAR
1.03.2012 4421 Okunma
5 Yorum 10.03.2012 08:24
Sam Adian
RIBA VE EKONOMI
7.03.2012 12150 Okunma
15 Yorum 09.03.2012 06:04
Sam Adian
DÖRT DELIL
22.02.2012 5067 Okunma
4 Yorum 02.03.2012 07:45
Sam Adian
INSAN VE DÜZEN
1.03.2012 4493 Okunma
6 Yorum 01.03.2012 19:11
Sam Adian
SLT ve SISTEM Toplu değerlendirme ve cevaplar
19.02.2012 10878 Okunma
16 Yorum 24.02.2012 01:08
Sam Adian
SLT-CEMAAT ŞERHI
15.02.2012 4051 Okunma
6 Yorum 16.02.2012 17:53
Sam Adian
SLT ve CEMAAT -
4.02.2012 4090 Okunma
1 Yorum 05.02.2012 08:58
Sam Adian
Allah Nasıl SLT eder?
2.02.2012 4587 Okunma
5 Yorum 03.02.2012 19:11
Sam Adian
SLT ve MESCID
25.02.2012 4030 Okunma
Sam Adian
BAŞÖRTÜSÜ
23.03.2012 5265 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ - 2
30.04.2012 4027 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ KURAMI VE EVRIM
1.05.2012 5397 Okunma
Sam Adian
YARATILIŞ VE DÜZEN
3.06.2012 4657 Okunma
Sam Adian
RAMAZAN ve TARIH
11.08.2012 11749 Okunma
Sam Adian
Ve MUKADDERAT...
14.10.2012 6046 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 1
7.02.2013 5152 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 2
7.02.2013 4745 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 3
8.02.2013 6310 Okunma
Sam Adian
AKEVLER - 4
8.02.2013 5255 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI YONETIM SISTEMI - BANKA - 16
3.06.2017 3465 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KAYNAK VE YATIRIM YONETIMI - 17
3.06.2017 2920 Okunma
Sam Adian
ARASAT'TAN BIR ARSA
18.12.2012 4566 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 1
24.05.2017 3848 Okunma
Sam Adian
THE THEORY OF ISLAMIC ECONOMIC SYSTEM - 2
24.05.2017 3299 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TARIHSEL YANILGILAR - 4
27.05.2017 3855 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - RIBA - BIR OZGURLUK DOLANDIRICILIGI 5
27.05.2017 4245 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TOPRAK VE MULKIYET - 6
27.05.2017 4080 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SADAKA : KAMU MALIYESI - 7
27.05.2017 4402 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / A - 8
29.05.2017 6055 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE / B- KOORDINASYON 9
29.05.2017 4304 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KURUMSAL CERCEVE/C - MEKANIZMALAR 10
29.05.2017 6250 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - ZEKAT - IKTISADI YONETIM SISTEMI - 11
30.05.2017 6373 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - INFAQ - TASARRUF MEVDUATI - 12
31.05.2017 3775 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - KARZ-I HASEN / YATIRIM FONU - 13
31.05.2017 4075 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI PARAMETRELER - 14
2.06.2017 4262 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - URETIM VE ISHLETME - 19
5.06.2017 3903 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - FIYAT ANALIZI / Ucret, Fiyat, Para 20
6.06.2017 6576 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - TUKETIM - 21
7.06.2017 3450 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - SERBEST TICARET ve PIYASALAR - 22
8.06.2017 3401 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - YAPISAL ANALIZ - MAKRO/MIKRO - 23
9.06.2017 3917 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - BUYUME VE ETKILER - 24
10.06.2017 5477 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI DENGELER/REFAH TOPLUMU 25
11.06.2017 3484 Okunma
Sam Adian
IKTISAT TEORISI - IKTISADI EVRIM - 26
12.06.2017 3934 Okunma