Savaşın en büyük silahı hedef şaşırtmaktır. Doğudan saldırı beklerken batıdan gelirse yenilirsin. Düşmanı teşhis etmez, düşman olmayanı düşman yapıp ona saldırırsan, düşman elini kolunu sallayarak ülkeni işgal eder.
Sermaye bu oyunu çok iyi oynamaktadır. Türk Ordusu İmam Hatip Okullarını düşman kabul etmiş, paralelcileri doldurmuştur. Türk Devleti paralelcileri desteklerken gerçek Nur sahiplerini hapishanelerde işkencelere tabi tutmuştur. Gülen de işkence görenlerden biridir.
Türk Devleti tarihin en kıdemli devletidir. Göktürkler, Karahanlılar, Gazneliler, Selçuklular, Osmanlılar ve Cumhuriyet aynı geleneği sürdürmektedirler.
Dört özelliği vardır:
a) Devlet halka hükmetmez, onların güvenliğini sağar. Halkı sınıflara ayırmaz, hepsine eşit muamele yapar.
b) Halkın inançlarına karışmaz, ırk ayrılığı yapmaz. Görevi güvenliği sağlamadır. Onlara hükmetme değildir.
c) Yönetici kadro inançlıdır. Allah’a inanır ve O’nun emrinde devleti yönettiğini bilir ama asla halkın inançlarına karışmaz.
d) Devlet ülkede sağladığı güvenle getirdiği refahtan elde ettiği meşru makul vergi ile yetinir, asla onlara saldırmaz.
İşte MİLLÎ ORDUMUZ budur;
Ve bu ordu binlerce senedir hep sonunda galip gelmiştir.
Bugünkü ordumuzun içinde dört grup vardır. Bunlar kendi aralarında anlaşamadıkları için hepsi Milli Ordunun emrinde olurlar. Dolayısıyla varlıkları Millî Orduya zararlı değil, yararlıdır. Onlar da kendi idealleri içim Millî Ordu içinde yer alırlar.
a) En güçlü olanları IRKÇILARDIR, millî orduya en çok yakın olanlardır.
b) İSLAMCILAR millî orduyu İslâmcı ordu olarak kabul ettikleri için uzun zaman oluşmadı. Sermaye’nin talimatı ile Müslümanlar dışlanmış ve Sermaye tarafından Fetocu grup olarak oluşturulmuştur ama bunlar da millî orduya bağlıdırlar.
c) SOLCULAR azınlık teşkil ederler ama yine de varlar. Millî orduya bağlılıkları en az olanlar onlardır.
d) Bir de ordu içinde ÇIKARCILAR vardır. Bunlar Sermaye’nin oluşturduğu gruptur. Ajan değildirler, çıkarlarını biliyorlar. Sermaye’nin taşeronluğunu çoğu zaman bilinçsizce yaparlar.
SERMAYE Ordu’yu 1960’lara kadar Türkiye’yi dinsizleştirmek için kullandı. Ordu da bunu bildiği için dinsiz göründü.
1960 darbesinden sonra Ordu dinsizlik politikasını bıraktı ama çok büyük darbe yedi. Beş bin subay ve elli generali ordudan ihraç etmişti. Sermaye orduya ikinci darbeyi Ergenekon ve Balyoz operasyonuyla yapmıştır. Ak Parti’ye çıkarttığı yasalarla ordumuz perişan edilmiştir. Yaralar henüz sarılmamışken, şimdi de bu son büyük darbeyi yapmıştır.
Ordu’daki çıkarcı grubu harekete geçirdi. 15 Temmuz darbesini onlar hazırladılar. Önce Feto grubu ile Millî Ordu çatışacaktı. Yarım asırlık hazırlık yapılmıştır. Feto grubu adı altında Millî Orduya denk ordu oluşmuştu. İslâmcıların gelmemesi ve iç savaşın devam etmesi için Milliyetçileri Millî ordunun yanında bıraktı. Komutanlarını etkisiz hale getirdi. Darbeyi erken vakitte ortaya çıkardı. Halkı sokağa döktü. Erdoğan’a dokunmadı.
İşte, 15 Temmuz hareketi budur.
İkinci dalga gelecekti. ÇIKARCILAR Ordu’ya hâkim olacak ve Türkiye Devleti’nin taksimi yapılacaktı. Önce iç savaş olacak, sonunda ÇIKARCILAR Türkiye’yi Sevr’den daha çok bölüşeceklerdi.
İşte…
BİTMEYEN TEHLİKE BUDUR.
ÇIKARCILAR hâlâ yerlerindedirler. SERMEYE bunlara her zaman emir verebilir. Millî Ordu fahiş bir hata yapmazsa, kazanma şansları yoktur.
ORDUMA TAVSİYELERİM VAR. Bugünkü Türkiye’nin oluşmasında etkili olmuş yaşlı bir kardeşiniz sizlere bunları söylemeyi görev bilir.
1) Erdoğan’a iyi sahip çıkın... O’ndan gizli bir iş yapmayın... O’nu ikna edin... Erdoğan sizin için bir şanstır.
2) Başka sivil hiçbir kuruluşa ve kişiye inanmayın. Onların işlerine karışmayın ama asla askeri işlere karıştırmayın.
3) ÇIKARCI grup dâhil askeri grupların üzerine yürümeyin. Zararlı olacakları devre dışı bırakın ama grubu toptan karşınıza almayın. Pişman olanlarla daha sıkı dostluk kurun. Oz aman ÇIKARCILAR bir şey yapamazlar, ikinci hamle yapamazlar.
4) Siviller hiçbir zaman Anayasa yapamazlar, onlar bir başkanı bile seçemezler. Onlara danışın ama Millî Anayasayı siz hazırlayın. 1924 Anayasası, 1961 Anayasası, 1982 Anayasası nasıl hazırlandıysa, 2016 Anayasası da hazırlanmalıdır. Erdoğan’ın onayı ile Milletin Anayasası olacaktır.
Akevler’in yarım asırlık “ANAYASA ÇALIŞMASI” emrinizdedir...