http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Vatani_borc_faiz_enflasyonla_satmamaya_COZUM_-_3/23857#.VQPMMY6sU3k
Vatanı borç, faiz, enflasyonla satmamaya ÇÖZÜM-(3)
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur” dedi ya…
Bundan önce iki “TEŞHİS” yazısı yazdım, genel olarak durum tesbiti yapmış oldum…
Ve son yazımın sonunda “ÇÖZÜM” yazısı ile devam edeceğimi hatırlattım…
Söz verdiğim üzere, “ÇÖZÜM” yazısı ile devam ediyorum…
Yazıyı yazdığım gün, Sayın Cumhurbaşkanı, Merkez Bankası Başkanı ile görüştü...
Bundan önceki iki yazıda TCMB’dan bahsettim... Önce şu bilinmeli; Merkez Bankası Başkanı’nın bu meselede bir günahı yok. Merkez Bankası uluslararası anlaşmalarla bağlı/bağımlı bir bankadır. Bu hâliyle orada yani TCMB’da değişiklik yapmamız zordur.
Merkez Bankası o hâliyle yerinde kalsın.
Biz diyoruz ki;
Bize VAKIFLAR BANKASI’nın yönetimini verin, onu “FAİZSİZ” hâle getirelim.
“Faizli TCMB’sının parası” her şeyiyle beraber kendilerinde kalsın.
Merkez Bankası’nın faizi yapacaklarımıza etki etmez.
***
ÇÖZÜM OLARAK NELER YAPACAĞIZ?
1. Nominal değeri “Türk Lirası” ile tanımlanmış “Bono Senedi” çıkaracağız... Banka kooperatif adına “Buğday, Demir, Yapı ve Altın” ile tanımlanmış varlıkları piyasa değeri ile alıp satacak... Bu değer nominal değerden yüksek olacak... Bu “Bono Senedi”nin değeri reel değerinden aşağı düşürülmeyecek, böylece “Merkez Bankası’nın (ve FED’in ve onun sahibi sermaye baronlarının) para oyunları” bizim bonomuzun reel değerine etki etmeyecek...
2. Banka “FAİZ” almayacak, sadece işletmenin cirosundan bir pay alacak, dolayısıyla maliyetlere zamanla çoğalan maliyetler binmeyecek, “iş/üretim” olunca “cirodan bir pay” verilecek... Bugünkü “faizli sistemde” bankalara “faiz” ödersiniz, “faiz” ve ona bağlı/bağımlı diğer etkenler sebebiyle gittikçe pahalılaşan mal satılmadığı için üretim yapılmaz... Oysa “ortaklık sisteminde” faiz yükü olmayacağı için üretime devam edilecek, stoklar artacaktır; stokların artması demek malların ucuzlaması demektir...
3. Mallar ucuzlayınca ihracat yapılacak, “dolar/döviz” gelecek, böylece doların değeri düşecek... VAKIFLAR BANKASI, Merkez Bankası’nın yapamadığını yapacak... Emek boşa harcanmayacak, hem Türkiye’nin hem dünyanın servetine servet katacak...
4- Bir devletin “DEVLET” olabilmesi için iki şeye sahip olması gerekir.
Birincisi; DEVLETİN “SİLAHLI GÜCÜ” OLACAK.
Bunun İslâmiyet’te ve tarihimizdeki temsili “adına hutbenin okunması”dır.
Hutbede halife olarak kimin adı geçerse o silahlı güce sahip demektir; yani biat edilen kişi “devlet başkanı” sayılırdı. Bugün olması gereken sistemi ayrıca tartışırız…
İkincisi ise; DEVLETİN “PARA ÇIKARMASI”DIR.
“Merkez Bankası” demek, “devlet ekonomisin direksiyonu” demektir.
“Merkez Bankası”nın “Hükümet politikalarından bağımsız olması” demek, “millî hâkimiyetin sona erdirilmesi” demektir. En büyük yanlışlık buradadır. TCMB, özellikle FED para politikalarına bağlı ve bağımlıdır. Bu durum Anayasaya aykırı bir durumdur ve büyük suçtur. Merkez Bankası’nın gücünü ve imkânlarını ancak Hükümet kullanır ve bunu bir başkasına devredemez; devrederse, işte bugünkü durum olur... Bugünkü durumun ülkemizi ve halkımızı ne hâle getirdiği apaçık ortada… İddia ve görüşümüz budur; -siyasiler ve ilim adamları dâhil olmak üzere- gerçekten “ÇÖZÜM” arayan herkesle tartışabiliriz...